banner

PISA ve TIMSS verileri eğitim sistemimizin bir aynası mı?




Alpaslan Dartan / Türk PDR Derneği İstanbul Şube Başkanı/ Terakki Vakfı Okulları

alpaslanBilginin hızla değiştiği ve bilgiye duyulan ihtiyacın giderek arttığı 21. yüzyılda ülkeler bireysellikten dünya vatandaşlığı kavramına yönelmiş ve öğrencilerin dünya vatandaşı olma yolunda çağın gerektirdiği nitelikte yetiştirilmesi ülkelerin en temel hedeflerinden biri hâline gelmiştir. Ayrıca ülkeler geleceklerini planlarken genç bilim adamı yetiştirecek projelere özel bir önem vermektedirler.

Bu projelerden biri de Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) tarafından 2000 yılından itibaren başlatılan dünyanın en kapsamlı eğitim araştırması niteliğinde olan Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı (PISA) uygulamasıdır. PISA araştırmasının hedef kitlesi 7. sınıf ve üzeri sınıf düzeylerinde örgün eğitime kayıtlı olan 15 yaş grubu öğrencilerdir.
Dünya genelinde politika belirleyicileri, kendi ülkelerindeki öğrencilerin bilgi ve beceri düzeylerini araştırmaya katılan diğer ülkelerdeki öğrencilerin bilgi ve beceri düzeyleriyle karşılaştırmak, eğitim düzeyinin yükseltilmesi amacıyla standartlar oluşturmak ve eğitim sistemlerinin güçlü ve zayıf yönlerini belirlemek için PISA sonuçlarını kullanmaktadırlar.
PISA araştırması; temel olarak fen, matematik ve okuma becerileri alanlarında öğrencilerin becerilerini değerlendirmektedir. Bu değerlendirmeyi yaparken temel alanları “okuryazarlık” kavramı üzerinden tanımlamaktadır.
PISA araştırmasında, temel alanlarla birlikte uygulanan bağlamsal anketlerle öğrencilerin motivasyonları, kendileri hakkındaki görüşleri, öğrenme süreçlerine yönelik psikolojik özellikleri, okul ortamları ve aileleri ile ilgili veriler de toplanmaktadır. Bu veriler, bilişsel alanda elde edilen verilerin yorumlanmasında kullanılmaktadır ve zorunlu değil isteğe bağlıdır.  Türkiye, PISA 2015 uygulamasında sadece okul ve öğrenci anketine katılmıştır.
PISA’nın altıncı döngüsü olan PISA 2015 uygulaması, 35’i OECD üyesi olmak üzere 72 ülke ve ekonomideki yaklaşık 29 milyon öğrenciyi temsilen 540.000’e yakın öğrencinin katılımıyla 2015 yılı içerisinde gerçekleştirilmiştir. PISA 2015 ilk defa bilgisayar tabanlı değerlendirme olarak yapılmıştır. Bu yöntemi kullanmak istemeyen ülkeler, kâğıt-kalem tabanlı değerlendirme olarak uygulamayı gerçekleştirmişlerdir. PISA 2015 Türkiye uygulaması bilgisayar tabanlı olarak 5895 öğrencinin katılımı ile gerçekleştirilmiştir.  15 yaş grubu öğrenci evreni 1.324.089 öğrenci, uygulamaya katılabilecekulaşılabilirTürkiyeevreniise925.366öğrenciolarakbelirlenmiştir.Türkiye’de12bölgeyitemsileden 61 ilden 187 okul ve 5895 öğrenci katılmıştır.
Sınıf Düzeyine Göre Dağılıma bakıldığında, Türkiye’de PISA’ya katılan öğrencilerin büyük çoğunluğunu 9. sınıf  (%20.7) ve 10. sınıf öğrencileri (%72.9) oluşturmaktadır.  Okul Türlerine Göre Dağılıma bakıldığında Anadolu Lisesi (%38,1) ile ilk sırada MeslekiveTeknikAnadoluLiseleri (36,4) ile ikinci sıradadır.ÖğrencioranınınendüşükolduğuokultürüiseGüzelSanatlar Lisesi’dir(%0,7).
Özellikle bilim ve matematik alanında tüm ülkeler 530 puanın üzerinde skor elde ederken, Türkiye 425 puanla, Meksika da 416 puanla bilim sıralamasında en sonda yer alan iki ülke olmuştur. Ortalaması 493 olan dil ve yazı sıralamasında 405 puanla, ortalaması 490 olan matematik sıralamasında ise 413 puanla tüm alanlarda ortalamanın çok gerisinde kalmıştır. 

Fen Okuryazarlığı,PISA2015uygulamasındafen okuryazarlığı alanında katılımcı tüm ülkelere ilişkin ortalama puan 465 iken Türkiye ortalaması ise425’tir. 

Fen okuryazarlığı ortalama puanları

2015

2012

2009

2006

OECD Ortalaması

493

501

495

498

Tüm Ülkeler Ortalaması

465

477

471

478

Türkiye Ortalaması

425

463

454

424

Sıralama

54

43

42

47

Katılan Ülke Sayısı

72

65

65

57

Fen okuryazarlığı alanında Türkiye’de en yüksek ortalama puana sahip bölge 448 puan ile Batı Marmara bölgesidir. En düşük ortalamaya sahip bölge ise 382 puan ile Ortadoğu Anadolu bölgesidir. Fen okuryazarlığına Türkiye’deki öğrencilerin performansının OECD ortalamasının çok gerisinde kaldığı görülmektedir.

Okuma Becerileri,PISA2015uygulamasındaokuma becerileri alanında genel sonuçlara bakıldığında Okuma becerileri alanında Türkiye ortalaması 428 ve tüm ülkelerin ortalaması da 460’tır. 

Okuma becerileri ortalama puanları

2015

2012

2019

OECD Ortalaması

493

496

493

Tüm Ülkeler Ortalaması

460

471

464

Türkiye Ortalaması

428

475

464

Sıralama

50

42

39

Katılan Ülke Sayısı

72

65

65

Okuma becerileri alanında Türkiye’de en yüksek başarıya sahip bölge ortalama 458 puan ile Batı Marmara Bölgesi iken en düşük başarıya sahip bölge ortalama 384 puan ile Ortadoğu Anadolu Bölgesi’dir. PISA 2015 okuma becerileri alanında kız öğrencilerin erkek öğrencilerden daha başarılı olduğu görülmektedir. Bu durum, Türkiye’de de benzerdir. 

Matematik Okuryazarlığı,PISA 2015 uygulamasına Matematik okuryazarlığı alanında Türkiye ortalaması 420 ve tüm ülkelerin ortalaması da 461’tir. 

Matematik okuryazarlığı ortalama puanları

2015

2012

2019

OECD Ortalaması

490

494

496

Tüm Ülkeler Ortalaması

461

470

465

Türkiye Ortalaması

420

448

445

Sıralama

50

44

41

Katılan Ülke Sayısı

72

65

65

Bölgelere Göre Başarı Durumu Matematik okuryazarlığı alanında Türkiye’de en yüksek başarıya sahip bölge ortalama 442 puan ile Ege Bölgesi iken en düşük başarıya sahip bölge ortalama 370 puan ile Ortadoğu Anadolu Bölgesi’dir.

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, PISA sonuçları sonrası Türkiye'nin ortalamasını teknik liselerde okuyan öğrencilerin düşürdüğünü söylemiştir. Bu yorum 2015 PISA sonuçlarını irdeleyen ve MEB tarafından kamuoyuna açıklanmasını sağlayan uzmanların görüşlerine dayanıyor. Maalesef özet rapor okunduğunda PISA’da ortaya çıkan olumsuz tabloya zorlama gerekçeler bulma çabası Fen Liseleri ile ilgili yorumlamalarla sınırlı değil. Genel ortalamalar üzerinden açıklanmaya çalışılan tüm alt verilerde de görülüyor.
PISA nın amacı ve önceki uygulamaları seçkisiz yöntem ile ülkenin tüm eğitim kademelerinde örneklem üzerinden hareket ediyor. OECD, de eğitimde en başarılı ülkeler, bütün çocukların eğitimini önceliklendiren sistemine sahiptir' diyor. Dolayısıyla çalışma tek bir sınıf seviyesi gözetmeyen eğitim sistemindeki tüm bileşenleri kapsıyor.
Türkiye PISA'da 2012 verilerine kadar genel sıralamada olmasa da kendi içerisinde önemli sıçramalar yapmış ve 2015 sonuçları için umutlanmamızı sağlamıştı.  Fakat 2015'te ciddi düşüş 2003 yılının bile gerisinde kalmamıza neden oldu. OECD ülkeleri içinde tam gün eğitim vermeyen tek ülke Türkiye. Oysa 2003 yılında Türkiye'de 15 yaş grubunun ancak yaklaşık yüzde 70'i okullu iken günümüzde bu oran nerdeyse %100’e yaklaşmış ve beklentileri olumluya çevirmişti. PISA sonuçları, Türkiye'nin eğitim kalitesinin bütünüyle değerlendirebilmek için yeterli olmamasına rağmen önemli uyarılarda da bulunuyor.
PISA verileri diyor ki, 

  • Türkiye 2006-2015 yıllarında PISA’ya kesintisiz katılan ülkeler arasında puanını en çok düşüren ülke.
  • 540 bin öğrenci arasında yapılan sınavın sonuçlarına göre, Türkiye 72 ülke arasında 50. sırada yer aldı.
  • OECD eğitim endeksi sıralamasında 35 ülke içerisinde Türkiye sondan dördüncü sırada
  • TIMSS 2015 sonuçlarına göre de Türkiye; Fen alanında 4. sınıflar: 47 ülke arasında 35. sırada, Fen alanında 8. sınıflar: 39 ülke arasında 21. sırada, Matematik alanında 4. sınıflar: 49 ülke arasında 36. sırada ve Matematik alanında 8. sınıflar: 39 ülke arasında 24. sırada yer alıyor.
  • Türkiye'de sınava katılan 5 bin 295 öğrencinin yüzde 38,1'i Anadolu Lisesi, yüzde 36'sı Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi, yüzde 14'ü Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi.
  • Türkiye'den sınava giren her iki öğrenciden biri okuduğunu anlamıyor.
  • Okulda Öğrenmeye Odaklı Değiliz, öğrencinin öğrenmesinde okul içinde yapılan öğrenme faaliyetleri, okul dışında yapılan öğrenme etkinliklerine (ev ödevi, kurs, etüt veya dershane gibi) göre daha etkili olmaktadır.
  • Sosyo-Ekonomik Göstergeler, maddi durumu yerinde olan ailelerin çocuklarının, diğer öğrencilere oranla 3 kez daha başarılı sonuçlar elde ettikleri biliniyor. Türkiye, OECD ülkeleri içinde kişi başına düşen gayrisafi yurtiçi hasılası (GSYİH) düşük olan sondan ikinci ülkedir.
  • Ülkemizin başarılı olabilmesi için karşılaştığı bilgiyi analiz eden daha önce karşılaşmadığı problemleri çözebilen öğrencilere ihtiyacı var. Bilgiye erişimin kolay olduğu günümüzde, öğrencilere arama motorlarından elde edemeyecekleri becerileri kazandırmamız gerekir.
  • Başarılı görünen ülkelerin uzun dönemli planlama yaptığını görüyoruz. Özellikle Asya ülkelerinin ilk sıralarda olması teknoloji pazarındaki güçleriyle de bir paralellik gösteriyor. Eğitim süreleri plana dayalı ve siyasi gerekçelerle fazla değişikliğe uğramıyor. Gerek PISA gerekse TIMMS sonuçları önde gözüken ülkelerin eğitimde uygulamaya önem veren ülkeler olduğunu da gösteriyor.
  • Okul Öncesi Eğitim Durumu, PISA’da öğrenci başarılarını etkileyen önemli bir faktördür. Türkiye’de PISA uygulamasına katılan öğrencilerin %46,3’ü okul öncesi eğitim almadıklarını ifade etmiştir. Bu oran OECD’de %4,5’tir.
  • Tekli eğitime geçirilmesi ve öğrenci devamsızlığını en aza indirilmesi gerekir. Özellikle Türkiye’de Okulu astığını ve dersi kırdığını söyleyen öğrenci oranlarının OECD ortalamasından çok yüksek olması dikkat çekmektedir.
  • Türkçenin doğru öğretilmesi, bireyin kendini yazılı ve sözlü olarak ifade edilme becerisinin geliştirilmesi
  • Yabancı dil eğitimini geliştirilmesi, iyileştirilmesi,
  • Mesleki ve teknik eğitime önem verilmesi,
  • Öğretmen yetiştirme politikalarının evrensel ölçülerde yeniden planlanması ve değerlendirilmesi,

PISA ve TIMMS verileri her açıklandığında şaşırtııcı sonuçlarla karşılaşmış gibi oluyoruz. Her veri aslında bize ayna oluyor. İncelenen her alt başlıkta eğitim sistemimizin aksayan pek çok yönünü görüyoruz. TEOG, YGS ve LYS gibi ulusal sınavlarda fen ve matematik ortalamalarımız yerlerde,TEOG da ilk 1000 öğrenci , YGS ve LYS de ise ilk 5-10 bin öğrenci dışında bu ortalamaların üzerine çıkamıyoruz. Yetiştirdiğimiz öğrencilerin niteliğini sorguluyoruz. Okul öncesinden Üniversiteye birbirini izleyen tamamlayan eğitim politikalarına ihtiyaç var. Öğrencilerimizi ezberci anlayışla hazırlanan müfredata mahkum ediyor, okul-öğretmen ve veli işbirliğinin kalitesini artıramıyoruz. Sistemik bir anlayışla eğitime yaklaşılmadıkça bu sorunları aşmamız kolay olmayacaktır.

 

KAYNAKÇA 

MEB, (2013). PISA 2012 Ulusal Ön Raporu, Millî Eğitim Bakanlığı, Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürlüğü, Ankara. 

MEB, (2015). PISA 2012 Ulusal Nihai Raporu. Millî Eğitim Bakanlığı, Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Ankara. 

MEB, (2016). PISA 2015 Ulusal Raporu. Millî Eğitim Bakanlığı, Ölçme, Değerlendirme ve Sınav Hizmetleri Genel Müdürlüğü, Ankara.


 

 

 

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.


Alparslan Dartan İstanbul PDR Şube Başkanı

27.Şub.2024

Özel okul velisi, öğretmeni ve okul sahipleri: Sesimizi duyan var mı?

 Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Türkiye’de temel becerilerden yoksun, performans göstergelerine özellikle de sınava ve sonuçlarına odaklı bir eğitim anlayışı sürdürülürken eğitimde niceliksel...

06.Şub.2024

MEB’in ortak sınavlarının sonuçları hakkında neyi, ne kadar biliyoruz?

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Millî Eğitim Bakanlığı, geçen yıl Eylül ayında öğrencilerin gelişimini takip etmek, müfredatın işlenmesinde okullar arasında bütünlük sağlamak ve...

06.Kas.2023

Cumhuriyetin 100. Yılında Eğitim: Toplumcu mu, Bireyci mi?

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR UzmanıMerak, kendi kendine öğrenme, deneysellik, keşif ve sorgulama, modern eğitimin ayar damgası olmalıdır. Bu tür bir eğitim yaratıcılığı...

24.Eyl.2023

Yeni dönem başlarken; Öğrenciler, Ebeveynler ve Öğretmenler

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Okullar açılırken öğrenciler, öğretmenler ve anne babalar için heyecanlı, endişeli bir süreç de başlamış oldu. Türkiye’de farklı yaş...

01.Eyl.2023

Hayat hep seçimlerden / tercihlerden ibaret midir?

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı  İnsanoğlu normal koşullarda doğar, büyür, gelişir, gençleşir, olgunlaşır, yaşlanır ve nihayetinde ölür, doğanın yasası böyle, elbette buna diyecek...

21.Tem.2023

LGS ve YKS: Ulusal Sınavlar ve Sonuçları Üzerine

Alpaslan Dartan – PDR Uzmanı / Eğitim Yöneticisi Haziran ayında gerçekleştirilen ve ulusal sınavlarımız dediğimiz LGS ve YKS’nin bu yıl deprem gibi yaşanan acı deneyime ve...

03.Tem.2023

Yeni Bakan Yeni Umut olacak mı?

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Milli Eğitim Bakanlığına atanan Prof. Dr. Yusuf Tekin, aslında Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü alanından bir profesör....

27.May.2023

Liseler Neden 4 Yıl?

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Eğitim sistemimizdeki belirli dönemlerdekisistem değişikliklerinin genel hayat üzerinde olumlu/olumsuz etkilerini ve uzun yıllar silinmeyecek izleri görebiliyoruz. Son yıllarda Liselerde...

27.Nis.2023

YÖK değişir mi ya da üniversiteler nicelikten niteliğe doğru değişir mi?

Alpaslan Dartan / Eğitim Yöneticisi - PDR Uzmanı Uzunca bir süre seçimlerin tarihine endeksli olarak ne zaman yapılacağı belirsiz olan Yükseköğretim Kurumları Sınavı seçim tarihinin öne...

31.Mar.2023

Eğitim ülkemizde ‘Bir Ülke Meselesi’ olamadı!

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı 1920 yılından bugüne geçen 98 yılda 66. Milli Eğitim Bakanı olarak görevini sürdüren Prof. Dr. Mahmut Özer de...

27.Şub.2023

Deprem / Büyük Felaket Travmaların Nedeni

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Türkiye, yüzyılın felaketi olarak adlandırılan Kahramanmaraş merkezli iki büyük depremle sarsıldı. İlki 7,7 ikincisi 7,6 büyüklüğündeki deprem; Kahramanmaraş,...

28.Ara.2022

Yükseköğretim Kurulunda Girdi Esaslı Düzenlemelerin Yansımaları

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Yükseköğretim Kurulu (YÖK), yükseköğretimdeki eğitim kalitesini yükseltmek için “süreç odaklı düzenlemeler ve çıktı esaslı düzenlemeler" olmak üzere üç...

22.Kas.2022

Eğitimde kurumsal hafıza ve sürdürülebilir politikalar özlemi

Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Evet, ana başlıkları ile çok değil son üç Milli Eğitim Bakanı’nın öğretmen yetiştirme politikalarından, öğretmenlerin özlük haklarına ve öğretmenlik mesleğinin...

28.Eki.2022

Cumhuriyetin 99. Yılında Tarihi Okullar

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Okullar, bir toplumun sosyalleşmesinde ve değerlerinin bireylere aktarımında en önemli kurumlardan birisidir. Puzzle’ın her bir parçası toplumun tüm...

26.Eyl.2022

EĞİTİMİN PANORAMASI

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı   Millî Eğitim İstatistikleri-Örgün Eğitim 2021-2022 verileri ışığında   EĞİTİMİN PANORAMASI 2022 -2023 eğitim ve öğretim yılı, 12 Eylül 2022 Pazartesi günü...

22.Ağu.2022

Öğretmenler ayrıştırılıyor mu?

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Son zamanlarda öğretmenler arasında Milli Eğitim Bakanlığının açıkladığı “Uzman Öğretmenlik / Başöğretmenlik Eğitim Programı ve Yazılı Sınav Takvimi”ne...

18.Tem.2022

Üniversite Yaşamı ve Çoklu Kariyer Fırsatları

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Çocukken büyüklerimiz hepimize “Büyüdüğünde ne olmak istersin?” sorusunu sorardı. Bizler o zamanlar neredeyse ezberlemiş gibi hep aynı cevapları...

25.May.2022

Eğitimde Demokratik ve Katılımcı Bir Yönetim

Alpaslan Dartan – Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı Günümüzde teknolojik gelişmelere ve dijitalleşen dünya düzenine rağmen eğitim ve öğretim faaliyetleri ve eğitim liderliği etkileşim ve psikolojiye...

06.May.2022

Dondurulmuş gençliğin YKS Sınavı

Alpaslan Dartan - PDR Uzmanı / Eğitim Yöneticisi artı eğitim dergisinin bundan önceki sayısında eğitimin gündemini oluşturan Yükseköğretim Kurulu’nun Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) ilişkin aldığı TYT...

14.Mar.2022

Yükseköğretimin Nicelik değil Nitelik sorunu var!

Alpaslan Dartan - PDR Uzmanı / Eğitim Yöneticisi Yükseköğretim Kurulu’nun Yükseköğretim Kurumları Sınavına (YKS) ilişkin aldığı TYT ve AYT baraj puanları uygulamasının kaldırılması son yıllarda yapılan...


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.