Logo

Rehber öğretmenlerin amaçları ne ve ne iş yapıyorlar?

Kategori: Alparslan Dartan
Cuma, 24 Kasım 2017 10:33 tarihinde oluşturuldu



Alpaslan Dartan / Türk PDR Derneği İstanbul Şube Başkanı 

alpaslan_dartanİçinde bulunduğumuz üçüncü milenyumun yıllarında, dünya her zamankinden daha hızlı bir değişim geçirmektedir. Bir yandan teknolojinin hayatımıza getirdiği kolaylıklar ve değişimin olumlu etkileri, diğer yandan toplumun hemen hemen her kesiminin ruhsal durumunu tehdit eden krizler adeta iç içe yaşanmaktadır. Çocuklar, ergenler ve yetişkinler kişisel, aile, eğitim, kariyer ve sosyal alanda başarılı olmak için bir birbirleriye yarışırken diğer yandan gelişimlerini olumsuz etkileyen durumlarla sürekli olarak karşı karşıya kalmaktadırlar. Çeşitli küresel, bölgesel ve kültürel konular her yaştan bireyin yaşamını önemli oranda etkilemektedir.

Küreselleşme, ekonominin yapısal değişimi, iklimin değişimi, değişen aile yapısı, çok kültürlülük gibi alanlarda meydana gelen çarpıcı değişimler, etkisini birey ve grupların sosyal ve psikolojik yaşamlarında da hissettirmektedir.

Psikolojik danışmanlar bu gibi zorluklarla yüz yüze gelen birey ya da gruplara yardım etmede önemli bir yere sahiptir. İçinde bulunduğumuz 21.Yüzyılda, toplumsal ihtiyaçlar ve bireysel gereksinimler psikolojik desteğe ve psikolojik danışmanlara belki de her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyma noktasındadırlar.

Bu nedenle ülkemizde okul psikolojik danışma hizmetlerinin geçmişini ve bugününü anlamaya çalışmak kadar geleceğini de okumaya çalışmak önemli görünmektedir.
Türk Eğitim Sisteminin genel amaçlan çerçevesinde eğitimde rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri temelde; öğrencilerin kendilerini gerçekleştirmelerine, eğitim sürecinden yetenek ve özelliklerine göre en üst düzeyde yararlanmalarına ve gizilgüçlerini en uygun şekilde kullanmalarına ve geliştirmelerine yönelik bir hizmet olarak kendine yer bulmuştur.
Okullarda öğrencilere yönelik olarak düzenlenen her türlü rehberlik ve psikolojik danışma hizmetleri de bu amaçlar doğrultusunda bütünleştirilerek verilmektedir. Bu bağlamda;

1960 lı yıllardan bu güne eğitimiz sistemimiz içerisinde kendisine yer bulan PDR hizmetleri ve psikolojik danışmanlar,  okul yönetiminden, öğretmene, öğrencisinden velisine sistemin tüm paydaşlarına destek veren bir alan uzmanına dönüşmüştür.

Zaman zaman kimlik sorunu yaşamış, zaman zaman yöneticiler ve öğretmenler tarafından kabul edilmemiş hatta red edilmiş olmasına rağmen zamanın ve ihtiyaçların çeşitlenmesi ile uzmanlık alanına ilişkin duyulan ihtiyaçlar PDR mezunu Psikolojik Danışmanların mevcut ve olası sorunların çözümünde varlıklarını kabul ettirmesinde oldukça etkin olmuştur.

Bugün hızla değişen toplumsal dinamikler okul ortamlarında mevcut bireysel ya da kitlesel sorun çeşitliliğini artırmaktadır. Kriz yönetimleri, cinsel istismar, şiddet, öz kıyım ya da bağımlılık türü problemlerin hem toplumsal hayatta hem de okul ortamlarında giderek artması okullarda PDR hizmetlerinin önemini artırmakta ve psikolojik danışman olarak hizmet ağımızı genişletmektedir.
Bu çerçevede alan uzmanlarına ve uzmanların mesleki yetkinliklerinin kullanımına ihtiyaç artarken Milli Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Genel Müdürlüğü’nün, Psikolojik Danışma ve Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliğini yeniden yazdığı bilgisi kamuoyu ile paylaşılmıştır.

 

Okul Sistemini Ve Okul Psikolojik Destek Hizmetlerinin Temelden Sarsacak Olan Bu Yönetmelik Değişikliğinin Düşünülmesi Bile Milli Eğitim Sisteminin Temel Yapı Taşının Çökmesi Demektir.

Mesleğimizin ilerletilerek geleceğe taşınması için zaman zaman yönetmelik değişimleri gerekebilir, ancak bu değişikliklerin ilgili dernek ve üniversite birimlerinin uzmanlık görüşlerinin, alanda çalışan uygulamacıların deneyim birikiminin ve ilgili tüm toplum kesimlerinin geribildirimlerinin katkısıyla, yani katılımla yapılması esastır. Üzülerek görüyoruz ki Yönetmelik değişiminde böyle bir yol izlenmemiştir. Yeni yönetmelik çalışmasıyla ilgili herhangi gerek derneğimiz gerek sahada çalışan psikolojik danışmanlar ve gerekse alan akademisyenlerinin bir katkısı istenmemiştir.

Eğitim sistemimizin temel unsurlarından olan Okullarda Öğrenci Kişilik Hizmetleri kapsamındaki Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinin bilimsel  temelleri ve aşağıdaki ilkeleri korunmalıdır:

 

Rehberlik ve Psikolojik Danışma, Öğretmenlik, Özel Eğitim ve Sosyal Çalışma alanları ayrı bilim alanlarıdır ve ayrı eğitimleri vardır. Bu nedenle, yeni yönetmeliklerde bu alan uzmanlığını özellikle görevler açısından ayrıştıran değişimler yapılmalıdır. Eğitim ortamında çalışan öğretmen, yönetici ve psikolojik danışmanın eşit çalışma süresiyle yükümlü olması, ancak görevler arasında geçirimlilik olmaması gereklidir.

Örneğin, okul psikolojik danışmanın kimlik karmaşasına yol açan “rehber öğretmen” sıfatı bırakılmalıdır. Kendisi disiplinle ilgili süreçlerde sorumlu tutulmamalıdır. Aynı şekilde, öğretimle ilgili görevlerden uzak tutulmalı, yönetsel yapılanması da Özel Eğitim alanından ayrıştırılmalıdır. Okul psikolojik danışmanının kendi alanında öğrenciye hizmet sunabilmesi için elzem olan yansızlık ancak böyle korunabilir.

Ulusal Meslek Standardı (UMS) bir mesleğin başarı ile icra edilebilmesi için Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından kabul edilen gerekli bilgi, beceri, tavır ve tutumların neler olduğunu gösteren asgari normdur. Standardı yayımlanan mesleğe ilişkin yeterlilik seviyesi Avrupa Birliği tarafından benimsenen yeterlilik seviyelerine ve Avrupa Yeterlilik Çerçevesine (AYÇ) uygun olarak belirlenmektedir. Ülkemiz iş piyasasnda şu anda var olan ve gelecekte gereksinim duyulacak birçok meslekî yeterlilik Türkiye Yeterlilik Çalışması kapsamında yer alacaktır. Meslek Standartlarımız (Psikolojik Danışman, Okul Psikolojik Danışmanı ve Kariyer Psikolojik Danışmanı)  1.11.2017 tarihinde Resmi Gazetede yayınlandı. Mesleğimiz adına önemli bir kazanım elde edilmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı kendi temsilcilerinin de bulunduğu bu komisyondan geçen yeterlilik tanımını dikkate alarak kadro ünvanı sorununu çözmesi ve yönetmeliğin sistemsel sorun yaratacak noktalarını yeniden değerlendirmesi önemli bir adım olacaktır. Bu çerçevede okul psikolojik danışma ve rehberlik hizmetlerinin, okul içindeki birimlerle işbirliği halinde ve okul dışındaki kaynaklara gönderme yaparak kriz durumlarında destekleyici rolü korunmalıdır. Ancak okul psikolojik danışmanlığı yalnızca sorunlu öğrencilere değil, tüm öğrencilere açık olmaya devam etmelidir. Bunun için de, öğrencilerin bütüncül olarak akademik, mesleki, sosyal ve psikolojik dâhil çok yönlü gelişimlerini desteklemeye yönelik hizmetler sürdürülmelidir.

Bu hizmetler, okulöncesinden başlayarak, üniversite dâhil tüm öğrencilik yaşamı boyunca sürekli olmasına yönelik gelişme sağlamayı amaçlamaktadır. Yeni Yönetmelikte bu gibi farklı gelişimsel dönemlere odaklanmayı sağlayabilecek eğitsel fırsatlara yer açılmasını dilemekteyiz. Okul  psikolojik danışmanının görevleri hali hazırda oldukça zorlayıcıdır. Zira günümüzde eğitim kurumları her geçen gün yeni sorun alanlarıyla karşı karşıya kalmaktadırlar.

Eğitim kurumlarında yaygın ve ciddi sorunlar arasında yer almaya başlayan uyuşturucu kullanımı ve bağımlılık, şiddet, akran baskısı ve zorbalık, çocukluk ve ergenlik sorunları, cinsel istismar gibi psiko-sosyal müdahale gerektiren durumlar vardır. Okul psikolojik danışmanlarının bu konularda etkin çalışabilmeleri için meslek içi eğitim ve süpervizyon (gözetim) olanaklarına gereksinimleri vardır. Yeni Yönetmelikte bu gibi gereksinimlerini karşılama konusunun ele alınmış olmasını diliyoruz.

Yürürlükte olan Millî Eğitim Bakanlığı Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği 2001 yılında hazırlanmıştır. Eksiklerine karşın rehberlik ilke ve yöntemleri açısından işlevseldir. Örneğin, Madde 55’e göre, eğitim-öğretim kurumlarındaki rehberlik ve psikolojik danışma servislerinde görevli psikolojik danışmanlara yönetim ve büro işleri, ders, nöbet ve sınav gibi öğretmenlik işleri; yani rehberlik ve psikolojik danışmanın hizmet alanlarıyla ilişkisiz konularda görev verilemez.

Okul psikolojik danışmanının hem rehber hem de psikolojik danışman görevlerini sürdürmeleri esastır. Hali hazırda, örneğin, civardaki okullara yapılan ek görevlendirmelerle, zaten ağır olan sorumluluklarını etkili olarak yerine getirmeleri oldukça güç durumdadır. Yeni Yönetmelikte, bu gibi unsurları ortadan kaldıracak koruyucu çerçevenin düşünülmüş olmasını dilemekteyiz.

Yönetmelik değişimleri, onlardan etkilenecek öğrenciler, veliler, öğretmenler, yöneticiler, akademisyenler dâhil toplumun her kesimini ilgilendirmektedir. Çocuk ve gençlerimizin sağlıklı gelişimleri için, okul rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerini yukarıda özetlenen mesleki çerçevede ele alan Yönetmelik değişimlerine destek vermeyi görevimiz bilmekteyiz.

 Kaynakça

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.