Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği’nin Geleneksel Eğitim Sempozyumları’nın on üçüncüsü “Teori, Uygulama ve Değerlendirmeleriyle Farklı Eğitim ve Öğretim Model / Yöntem / Yaklaşımları” temasıyla 29-31 Ocak-1 Şubat 2014 tarihlerinde bu yıl Antalya Mardan Palace Otel’de gerçekleştirilecek.
Her yıl Farklı bir tema ile gerçekleştirilen sempozyum, geçtiğimiz yıl “Yeni Eğitim Sistemi ve Dijital Eğitimde Öğretmenin Yeri ve Önemi” temasıyla gerçekleştirilmiş ve oldukça dikkat çekmişti. Dijital bir dünyaya olan yolculuğumuzda temel noktamız olan eğitimin bu dünyadaki yeri tartışmaya açılmış ve eğitimcilere yeni ufuklar sunmuştu.
13. Sempozyum hazırlığı için yapılan ilk toplantı Edirne’de Özel Okullar Birliği Derneği yöneticileri Cem Gülan, Yusuf Tavukçuoğlu, Nurullah Dal ve Dernek Akademik danışmanı jale Onur’un katılımı ile yapılmıştı. Ben de o toplantıya katılmıştım. Toplantıda yeni sempozyum nasıl olmalı sorusuna cevap aramıştık. Toplantıda hepimizin fikirbirliğine vardığı konu çalıştayların olmasıydı. En azından 12 sempozyumda olmayan bir yenilik yapılmalıydı. Yeni program açıklandığında bu çalıştaylara yer verildiğini gördüm. Bu farklılık için dernek yönetim kurulunu ve Sempozyum kurulunu kutlarım.
Sempozyuma yine her yıl olduğu gibi Milli Eğitim Bakanı, Bakanlık üst kademe yöneticileri, STK’lar, basın kuruluşları ile 750 civarında özel okul sahibi, yöneticisi ve öğretmenin katılımı bekleniyor. Üç gün sürecek olan Sempozyumun programı Kasım ayı sonunda okullara bir yazı ile duyurulacak. Okul yöneticileri her ne kadar öncelikle kendilerine rezervasyon yapsa da benim tavsiyem böylesine önemli bir sempozyuma okullarında yıl boyunca emek vermiş, projeleriyle öne çıkmış, okula katma değer sağlamış eğitimcilerinden bir çoğunu bu sempozyuma götürsünler. Çok farklı bakış açılarıyla döndüklerini görecekler. Bu sempozyum sadece panel, çalıştay veya sunumlarla bir bulut etkisi oluşturmuyor. Bura da eğitimciler birbirleriyle tanışıyorlar, kendi okullarında yaptıkları uygulamaları ayak üstü bile olsa paylaşıyorlar. Eğitimciler için bulunmaz bir fırsat. Hepimiz biliyoruz okul ortamı çok yoğun bir tempoda devam ediyor. Bu sempozyum eğitimcilerin istemesine rağmen bir araya gelemeyişlerine nokta koyacak nitelikte
Sempozyum Programı içeriğinde neler var?
Programın İlk günü açılışı Eğitimci Ziya Selçuk yapıyor. Ziya Hocayı eğitimciler çok yakından tanıyor. Seminerleri ezber bozan nitelikte. Yine öyle olacağından kuşkum yok. İlk panel Dernek Akademik danışmanı Jale Onur başkanlığında IB ve PYP uygulamaları. Yıllar önce hatırlıyorum bu başlıkta Jale hocanın moderatörlüğünde bu konu ele alınmıştı. Bu sempozyumda da yer verilmiş. Birçok okulun bu uygulamaya nasıl geçeriz düşüncesi olduğunu biliyorum.
Panellerin ikincisi öncesinde Eğitimci YAZAR Jef Staes’in konferansı var. Konusu farklı eğitim modellerinin günümüzdeki en çok konuşulanı. 3D eğitim modelini anlatacak. Jef Staes seminerlerinde ilginç benzetmeler yapan ilham verici bir konuşmacı. Bu yüzden iyi bir seçim olduğunu söyleyebilirim.
2. panel Biraz da Türkiye de yeniden eğitimcilerin dikkkatini çeken Montessorie Eğitiminin güncelini ele alıyor. Montessorie eğitim tabanlı bir anaokulu kurmak düşüncesinde olanlar bu paneli kaçırmasın derim.
Sempozyumun 2. Gününde Yabancı eğitimcilerin sunum ve Konferansları var. En dikkat çekici olanı bence Avusturya Graz Üniversitesinden Herbert PUCHTA’nın sunumu olacaktır. Girişimciliğin Ülkemizde eğitime entegre edilmesi üzerine yığınla tartışma yürütülürken bu seminerde Herbert “ Erken çocukluk ve gençlik Döneminde Eleştirel düşünme becerilerinin geliştirilmesine yönelik yöntem “ konusunu ele alacak.
Bu sempozyumun Farklılığı çalıştaylar;
Sempozyum 2. Gününde sempozyumu diğer sempozyumlardan farklı kılan ve olursa eğitimciler için kalıcı öğrenme de sağlayacak çalıştaylara yer verilmiş olmasıdır. Bu çalıştaylar sempozyum panellerine paralellik gösterse de farklı içerikte olanlarda mevcut. Konu başlıkları seçimi farklı eğitim modellerini yansıtma da başarılı olacak türden. Bunlar içinde Montessorie, IB PYP modellerinden, Benjamin Bloom tam öğrenme yöntemine kadar birçok model için çalıştay oluşturulmuş.
Çalıştaylarda bence dikkate değer konulardan birisi şüphesiz ülkemizde hep uygulamaya konulması için çaba gösterilen ama bir türlü tama olarak uygulanamayan Bloom tam Öğrenme Kuramı.
Eğitimde bilişsel alanı bir çok bilim adamı sınıflamıştır. Bunlardan en Önemlilerinden biri de Bloom'dur.
Benjamin Bloom’un Öğrencisi Boğaziçi Üniversitesi Eğitim Fakültesinden tanıdığım Güzver Yıldıran hocamız bu konuyu enine boyuna anlatacaktır. Yine Güzver hocanın Öğrencisi ve benimde uzun yıllar birlikte çalıştığım Dr. Arif Kırkıç Tam öğrenme modelini okullarda uygulamış ve sonuçlarını araştırmış bir eğitimci. Bu çalıştaya mutlaka katılın derim.
Sempozyumun 3. ve son gününde birazda farklı eğitim modellerinin masaya yatırılacağını söyleyebiliriz. Proje Tabanlı Öğrenme, High Scope Modeli, Reggio Emilia Yaklaşımı, Waldorf Okulu bunlardan sadece bir kaçı.
Böylesine büyük organizasyonu planlayan Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği eş başkanları Cem Gülan, Yusuf Tavukçuoğlu, Nurullah Dal ve emeği geçenleri kutlarım.
Özetle; Bu sempozyum diğer sempozyumlardan biraz farklı olacak. Bu sempozyum Eğitimin çeşitliliğini ve uygulamalar arasındaki farkları analiz etmenize ve eğitim kurumunuza ne kadar yansıttığınıza ışık tutacak nitelikte.
En önemli tavsiyem Okul yöneticileri mümkün olduğu kadar kadronuzdaki eğitimcileri yanınıza alın ve bu sempozyuma götürün çok şey kazanırlar ve kazanırsınız…
Hayati OKTAY
Uzman Eğitimci
Twitter.com / hayatiokty
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.