Logo

ÖSYS değişirse ne değişir?

Kategori: Hayati Oktay Uzman eğitimci
Çarşamba, 10 Ekim 2012 13:12 tarihinde oluşturuldu



Üniversite sınavı ÖSYS’de değişikliğe gidileceği duyurulmuştu. TÜBİTAK, YÖK ve MEB bu konuda ortaklaşa bir çalışma yürütüyorlar.

Daha önce yapılan değişiklikleri hatırlayalım,

2006 yılarında Lise eğitiminde bazı sorunlar yaşandığı ve üniversitelere ilköğretim bilgi düzeyine sahip öğrencilerin geldiği eleştirileri yapılıyordu. Bunun sorumlusu olarak ÖSYS sistemi görülmüş ve değişikliğe gidilmesi yönünde karar alınmıştı. Değiştirilen sistemin genel hatları şunlardı;

LİSE 1. Sınıfa kadar genel ve meslek hep ortak sorularla ölçülüyordu. O dönemde ortaöğretim başarı puanı OBP kullanılıyordu. Öğretmenlerin verdiği notlar kullanılarak 50 ile 100 aralığında değişen OBP alıyorlardı. Notların objektif olmadığı yönünde eleştiriler artınca sistemde değişikliğe gidildi. Değiştirilen sistemde sınav tek oturumda yapılacak ve sınavda her adaya tek soru kitapçığı verilecekti. Bu sistemde 10 tür soru kitapçığı yer alırken 30 ar soruluk 8 testten oluşuyordu. Süre ise 180 dakikadan 195 dakikaya çıkarılmıştı.

2010 yılına gelindiğinde öğrenciler ikili sınavla tanışıyor ve YÖK’ün aldığı karar çerçevesinde 2010 Nisan ayında 1. Basmak sınavı YGS, haziran ayında ise 2.basamak sınavı LYS yapılmasına başlanmıştı. 2012 yılına kadar katsayılar eşitlendi, alan ayrımı kaldırılarak bugünkü halini alan ÖSYS’de gelinen noktada Üniversiteler; istediği başarı, bilgi ve donanımda öğrencileri bulamadığı eleştirilerini yapmaya devam ediyorlar. Bununla birlikte önemli yatırımlarla kurulan Vakıf Üniversiteleri kontenjanlarının yerleştirme sonrası büyük kısmının boş kalması sisteme yönelik eleştirilerin artmasına neden oldu.

Tartışmaya dershanelerin kapatılması yönündeki açıklamalarda eklenince yeni bir sınav modelinin oluşturulacağı kesinleşti. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) kararlarını açıkladı. Kararlardan en önemlisi, üniversiteye giriş sisteminin yeniden yapılandırılmasıdır. Alınan kararda Üniversiteye giriş sisteminin yeniden yapılandırılacağı vurgulanmakta. Yeni sistemin bilgiyi ölçen değil, öğrencilerin yetkinliklerini ortaya koyan bir yapıda olacağı belirtiliyor. 2014 yılı sonuna kadar yeni sisteme geçilmesi planlanıyor.

ÖSS neyi başardı?

•             Yükseköğretime devam edebilme koşulunu, verilen ölçme aracı ile belirlemeyi başardı.

•             Adaylar arasında akademik yönden en başarılıyı seçmeyi başardı.

Peki ÖSS neyi başaramadı?

•             Çoktan seçmeli sorularla öğrencilerin analiz, sentez ve değerlendirme yeteneklerini ölçmeyi

•             Adayın sosyal, sanatsal uğraşlarını ve Lisedeki projelere katılımını

•             Adayın sözlü, yazılı olarak kendini ifade etme yeteneğini ölçmeyi başaramadı.

Uygulanmakta olan ÖSYS’de sorulan sorular içerikleri ve öğrencilerin temel yetkinliklerini ölçme açısından yeterli olduğunu söyleyemeyiz. Eleyici niteliği ağır basan bu “sınav”, kazananlar kadar kazanamayanların da tüm eğitim kademelerindeki yaşamlarını etkilemektedir. Sınav sisteminin esas işlevi, ortaöğretimden yükseköğretime geçişi düzenlemek olmalıdır. Ancak; ÖSYS’de amaç üniversiteye en etkin öğrenci almaya odaklanmak yerine, yarışmacı niteliği öne çıkan ve eleyen bir yapıya dönüşmüş durumdadır.

Neler yapılabilir?

Üniversite giriş sistemi yeniden gözden geçirilmeli. Bunu yaparken ihtiyaçlara göre analiz edilmeli. Konuyu dershaneleri nasıl kapatırız düşüncesine indirgemeden, ortaöğretim ve yükseköğretimin yeniden yapılandırılması projesi kapsamında ele alınmalıdır. İlk iş olarak ortaöğretimde reform yapılmalıdır. Bunu yapmadan önce sadece ölçme aracı olan sınavı değiştirerek, dershaneleri kapatamayacağımız gibi, ortaöğretimi de, yükseköğretimi de düzeltemeyiz.

ÖZETLE;

1-Yeni sınav sitemi sırlama sınavı olmaktan çıkarılıp yeterlilik ölçen bir yapıya kavuşturulmalı

2-Sınavda ders konularının yanında konu içeriklerinden bağımsız zihinsel yeteneklerde ölçülebilmeli

3-Sözel yetenekler ülkemizin gerçekleriyle örtüşen ölçeklerle ölçülmeli

4-Sayısal yetenekler ise evrensel ölçeklerle ölçülmeli

    Sorunu çoktan seçmeli sınavlarda aramak yerine, tüm eğitim sistemimizi çoktan seçmeli sınavlara yönlendirmekten vazgeçmeliyiz.

Eğitimtercihi

HAYATİ OKTAY

UZMAN EĞİTİMCİ

Twetter.com/hayatiokty

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.