---

---

21. Yüzyıl geldi ve büyük bir hızla toplum yaşamı değişmeye devam ediyor. Bu yüzyılı belki de diğer tüm yüzyıllardan ayıran değişimin hızı… Öyle ki diğer yüzyılların hiçbirinde yeni gelecek olan yüzyılda insanların yeni becerilere ihtiyacı oluşacağı vurgusu veya atıfı yapılmamış! Ancak 21. Yüzyıla gelmeden başta iş dünyası olmak üzere toplumda 21. Yüzyıl becerileri yüksek sesle hatta nümayiş halinde konuşulmaya başlandı. Aslında bunun böyle olmasının en temel nedeni de değişimin hızı çünkü geçmişte toplumları değiştiren büyük buluşlar, keşifler genellikle insan ömründen fazla sürede değişim yaratıyordu. Doğal olarak da tarihçilerin isimlendirdiği ve yazdığı dökümanlara giriyordu. Oysa  bu yüzyılda değişim o denli hızlı ki insan ömrüne sığan değişimler geçmişte birkaç yüzyıla sığan değişimlerden daha büyük oluyor. Bu durumda doğal olarak insanların uyum becerilerinin artması ihtiyacını öne çıkarıyor ve bu yüzyıla ait beceriler gibi öne çıkararak nümayiş içinde değişim arıyoruz.

21. Yüzyılın sınıflarında karşımıza gelen öğrenciler hazır bulunuşluk ve beklentiler açısından çok farklılar. Bu çağın çocuklarının ihtiyaç duyduğu öğrenme ortamları bugüne kadar yapmaya alıştıklarımızdan farklı. Üstelik de çocuklar doğaları gereği uyum sorunu yaşamadıkları ve bu hızlı değişim çağının içine doğup büyüdükleri için öğretmenleri olan biz yetişkinlerden farklı düşünüyor ve yaşıyorlar.   Dünyanın her yanında 21. Yüzyıl becerileri tartışılıyor. Gerçekten bunlar 21. Yüzyıl becerileri midir? Yoksa uyum ihtiyacı nedeniyle yetişkinler mi uyduruyor? Bunlar benzer pek çok sorunun tartışılması gerektiği de oldukça açıktır. Bu durum geleneksel öğrenme ve öğretme anlayışımızın değişmesini sorgular hale gelmemize neden oluyor. Bunları aslında birkaç ana başlık altında toplayabiliriz;

             21. Yüzyılın okul, öğrenme ve öğrenci başarısı kavramında ve algısında nasıl önemli değişiklikler oluşturduğunun farkına varabilmek,

             21. Yüzyılda başarılı bir birey olabilmek için gerekli temel beceri alanlarının derinlemesine sorgulayabilmek,

             21. Yüzyıl öğrenme ortamlarının öğrencilerin bilişsel ve bağlayıcı becerileri üzerindeki etkisini fark etmek,

             Sınıflarımızda uygulanabilecek aktiviteler ve stratejileri tasarlayabilecek ekosistemleri oluşturabilmek için girişimler oluşturabilmek.

Özellikle öğretme sanatı açısından Robert Marzano otuz yılı aşkın süredir yaptığı araştırmalar sonucunda, Öğretme Becerilerinizi Geliştirecek on Tasarım Sorusu, oluşturmuş. Öğretimi tasarlarken kendimize sorabileceğimiz ve cevaplarımıza göre tasarımı geliştirebileceğimiz bu soruları süreç tasarımını iyileştirmek için kullanabiliriz.

Öğretimi Geliştirmek için 10 Tasarım Sorusu;

1)            Öğrenme hedeflerini oluşturmak, öğrenci gelişimini izlemek ve başarıları kutlamak için ne yapacağım?

a)            Ne öğrenmelerini istiyorum?

b)           Öğrendiklerini nasıl anlayacağım?

c)            İleri besleyen geribildirimi nasıl yapacağım?

2)            Öğrencilerin yeni bilgilerle aktif bir şekilde etkileşim kurmalarına yardımcı olmak için ne yapacağım?

3)            Öğrencilerin pratiğini geliştirmek ve yeni bilgileri derinlemesine anlamalarını sağlamak için ne yapacağım?

4)            Öğrencilerin üretmeleri ve yeni öğrendikleriyle ilgili hipotezlerini test etmeleri için ne yapacağım?

5)            Öğrencileri dahil etmek ve öğrenmeyle meşgul etmek için ne yapacağım?

6)            Sınıf kurallarını ve prosedürlerini oluşturmak ve devam ettirmek için ne yapacağım?

7)            Öğrencilerin sınıf kuralları ve prosedürlerine uymalarını nasıl sağlayacağım?

8)            Öğrencilerle etkili bir iletişim nasıl oluşturacak ve bunu devam ettirebileceğim?

9)            Tüm öğrencilerin beklentilerini karşılamak için ne yapacağım?

10)         Birbirine bağlı, bütünlük sağlayan, etkili dersler geliştirmek için ne yapacağım?