Logo

Kayhan Karlı: Özel okul kaosu!

Kategori: Kayhan Karlı - Yenilikçi Öğrenme ve Öğretme Merkezi Kurucusu
Pazartesi, 27 Ocak 2020 12:59 tarihinde oluşturuldu



Kayhan Karlı / Eğitimci-Yazar 

kayhan_karliSon dönemlerde özellikle aniden kapanan iflas eden özel okulların sayısının artmış olmasının elbette eğitim sistemi üzerinde yansımalarının oluşmasını beklemek gerekir. Öncelikle bu durumun pek çok tarafı mağdur ettiği çok aşikâr. Öte yandan bu durum aslında bir anda ortaya çıkmadı özellikle son yıllarda dershanelerin kapatılması/dönüştürülmesi sürecinde özel okul olmaya yönlendirilen kurumların yerleşik özel okul yapısına iki açıdan ciddi darbe vurduğunun altını çizmek gerekir. 

Özel okulların niteliksel sorunları büyüdü;
Aslında sadece kısa dönemli hedefler ile sınav kazandırma odaklı dershanelerin okullaşması sürecinde bu kurumların okul dışı tecrübeleri sürece yansıdığı için özel okul veya kolej algısının yerle bir olmasına sebep olurken diğer yandan da yıllar içinde oturmuş olan ülkemiz özel okulculuğu açısından en azından asgari kaliteyi belirleyen yabancı dil öğretme ve eğitimsel boyutta bütüncül bakma tutumu değişerek kısa dönemli gündelik başarıya doğru evrildi. Hal böyle olunca da elbette sonuç dershanelerin mi okula dönüştüğü yoksa okulların mı dershaneye dönüştüğü konusunda şüphe duymamak, tespitlerde bulunmamak imkansız oldu. Bu boyutuyla özellikle dershane kültürü ve pratiği ile okullar açan kurum yöneticilerinin aynı kadrolarlar ile bu işi yapmaya devam etmesi ise okullar genelinde ciddi içerik ve davranışsal problemleri beraberinde getirdi. Çünkü eskiden dershaneye sadece belli günlerde giden ve hedefle giden öğrenci haftanın her günü dershaneden bozma koleje gidince her şey birbirine karıştı. Öğretmenler açısından da sınıf yönetimi başta olmak üzere içerik noktasında her boyut karıştı. Nitelik meselesine yatırım yapması gereken bu kurumların bir arayua gelerek asgari standartlar oluşturmaları ve sektör olabilmek için adım atmaya ihtiyaçları var.
Mevcut durumda ne yazık ki bu şekilde okullaşmış olan pek çok kurumun sürdürülebilirliği yok. Acil bir şekilde gerçekten şu kararı vermeleri gerekir; Deve miyiz ? Yoksa Kuş mu?

Yönetilemeyen bütçeler;
Geçmiş yıllarda özellikle her şehirde var olan şehirlerarası yolcu taşıyan otobüs şirketleri arasında belli zamanlarda acımasız rekabet olur ve bedavaya varan fiyatlarla yolcu taşırlar. Rakiplerini batıran şirketin bu zor durumdan tam kurtuldum derken bu sefer sektöre yeni giren bir başka oyuncu tarafından aynı şekilde batırıldığını görürdük. Daha sonrasında havayolunun güçlenmesi ile karayolu taşımacılığına da ortak standartlar taşındı ki en azından ticari bir sektörel büyüme oluştu. Benzer durumu yaşayan özel okullar sitemin güçlenmesi için yatırım yapmak yerine rakipleri batırmak için ücretlerde rekabet etmeye başlayınca bugünkü batık okullar ortaya çıktı. Gerçek olan şu ki bazı okulların öğrenci kayıt ettikleri rakamlara aslında velilerin de fark edip bu iş olmaz demeleri gerekir…
Özetle özel okulculuk dünyası bizim ülkede sektör olabilmek için gerekli dibe vurmayı bu yıllarda yaşayacak ve ümit ediyorum yakın gelecekte bir sektör olarak toparlanarak normlarını oluşturacaktır.
Özellikle iki başlıkta özetlediğim nitelikli hizmet ve mükemmel bütçe yönetimi üzerine odaklanan okullar ve etik ilkeleriyle büyüyen bir özel okulculuk sektörünün ülkemizde %15 civarında doluluk ile çalışması ülkemiz içinde gerekli ve yararlı olacaktır.
Keyifli bir 2020 olması dileklerimle…

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.