Logo

Liselere Giriş Sınavları hakkında bir görüş

Kategori: Kayhan Karlı - Yenilikçi Öğrenme ve Öğretme Merkezi Kurucusu
Perşembe, 28 May 2020 10:22 tarihinde oluşturuldu



Kayhan Karlı / Eğitimci - Yazar

kayhan_karliBu sınav hem içeriği hem de yöntemleri nedeniyle yıllardır en çok tartışılan, değişim gören sınavdır. Hemen hemen tüm bakanlar bu sistem üzerinde değişiklikler yaptı ancak tüm değişiklikler sınavın içeriğiyle ilgiliydi ve esas problemimiz olan okullar arası niteliksel farklarıortadan kaldırmadığı içinişe yaramadı.

Herkesin neredeyse iki sınavın tarihini konuştuğu şu dönem itibariyle bence esas sorunu gözden kaçırıyoruz.Bana göre üniversite seçme ve yerleştirme sınavlarının bu yıl yapılmaması kimse için bir kayıp olmaz ve kesinlikle yapılmamalıdır… Öte yandan liseye geçiş sınavı ise her çocuğun yaşamında sadece bir kez karşısına çıkacak olduğu için çok daha önemli bir sınav tartışması. Bu sınavın böyle bir dönemde, hangi tarihte yapılırsa yapılsın bazı öğrencileri mağdur edeceği ve adil olmayacağı açık bir şekilde görülüyor. Bu nedenle benim önerim aslında bu yıl lise giriş sınavlarını kaldıralım, yapmayalım…

RADİKAL BİR DEĞİŞİKLİK ÖNERİSİ

Aslında yola çıktığım nokta şu ki; bu sınav hem içeriği hem de yöntemleri nedeniyle yıllardır en çok tartışılan, değişim gören sınavdır. Hemen hemen tüm bakanlar bu sistem üzerinde değişiklikler yaptı ancak tüm değişiklikler sınavın içeriğiyle ilgiliydi ve esas problemimiz olan okullar arası niteliksel farklarıortadan kaldırmadığı içinişe yaramadı. Şimdi de baktığımız zaman okullarımız arası nitelik sorunlarını bir çırpıda çözme şansımız yok ancak alınacak radikal bir kararla bu süreç hızlandırılabilir. Benim önerim bu liselere geçiş sürecini bu yıldan başlayarak 9. Sınıfın sonuna alalım. Böylelikle bu yıl yapılacak sınavda her türlü adaletsizliği ortadan kaldırarak öğrencilere hem psikolojik hem de yetkinlik olarak hazırlanabilecekleri bir yıl kazandırmış olacağız. Elbette bu kararın liselerimizin değişimi sürecine de büyük katkıları olacaktır. Aslında pek çok kişinin bu çocukların bazıları için yeni bir sürenin stresi artıracağı yönünde itirazlarını duyar gibiyim. Unutmayın ki şu durumda da binlerce ebeveyn ve öğrenci böyle bir ortamda yapılacak sınav nedeniyle yoğun stres ve baskı altındalar ve bu durum yıllarca devam edecek travmalara sebep oluşturacaktır. Sınavı gelecek yıla bırakmak kesinlikle şimdiki durumdan daha az sayıda sorun oluşturacaktır.

MEVCUT LİSELERE NASIL BİR KATKISI OLACAK?

Mevcut durumda eğitim sistemimizde en sorunlu okul türleri ortaokul ve liseler Özellikle ortaokullarımızın 4+4+4 sistemiyle birlikte arada kalmış ve ergenliğin en sıkıntılı dönemlerinde mezuniyet duygusuyla başa çıkmaları gereken, sınavlar yoluyla ezilmelerine sebep olan bir okul türüne dönüştü. Ne yazık ki bugün özellikle büyük kentlerimizde şiddet, bağımlılık ve akran zorbalığını en fazla gözlemlediğimiz okul türü ortaokullarımızdır. Ayrıca başladıkları yıldan itibaren sınav baskısı nedeniyle kişilik ve kimlik gelişimini sağlayacak sosyal ve duygusal beceriler üzerine hiç çalışılamamakta. Bir diğer önemli konu ise; sistem değişikliği sonrasında 4 yıllık lisenin en baştan hata olduğunun açıklıkla ortaya çıkmasıdır. Liselerimizin bu sıkıntılı durumunu çözmek için MEB kısa bir süre önce yeni program taslağını tanıtmıştı, çünkü mevcut durumda lise türlerini azaltmak adına hepsinin adını Anadolu Lisesi yaptığımız zavallı liselerimiz, gelenekleriyle yok oldular. Konya Lisesi, Adana Lisesi, Bursa Lisesi, Afyon Lisesi ve daha niceleri şimdi neredeler?

İşte tam bu bağlamda benim önerim şöyle; gelin zaten liselerin müfredatını değiştirmeye çalıştığımız bu dönemde ve mevzuatta da 9. Sınıf ortak genel sınıf olarak tarif edildiğine göre, bu sınıfa özel bir içerik belirleyelim. Bizim çocukların hem anadil hem yabancı dil okuryazarlığı gelişmiyor, Matematik ve Bilim okuryazarlığı da aynı durumda. Tam bu yaşlarda yani 15 yaşında yapılan PISA araştırmaları da durumumuzu ortaya koyuyor. 9. Sınıfı içerik olarak beş dersle yeniden yapılandıralım ve gerçekten her çocuk için ortak ara sınıf olsun, bir çeşit hazırlık sınıfı gibi. Bu dersler;

* Türkçe

* İngilizce

* Matematik

* Doğa Bilimleri

* Sosyal Bilimler

Böylelikle tüm çocuklarımızın asgari yetkinliklere erişebilmesi için fırsat eşitliği de yaratmış olacağız…

Bu arada çocuklar mekan anlamında mevcut ortaokul binalarında bile 9. Sınıf okuyabilirler. Mahallesindeki liseye gidenler de başka bir liseyi hedefliyorsa çalışıp iyi bir 9. Sınıf geçirmeli ve gitmeli veya aynı okulda kalabilmeli. Örneğin Beyoğlu bölgesinde oturan ve 9. Sınıfı Galatasaray Lisesinde okuyan öğrencinin orada kalabilmesi için gerekeni yapması veya Bağcılar x lisesinde okuyan öğrencinin Galatasaray Lisesine gidebilmesi için çalışıp çok iyi bir 9. Sınıf geçirmesi gerekir.

YERLEŞTİRME KRİZİ

Bu önerim bir anlamda uzun zamandır tartıştığımız sınavın tek tip araç olmasını da değiştirebilecektir. 9. sınıf boyunca takip edilecek bir çoklu değerlendirme modeli kurgulayabiliriz ve şüphesiz bu konuda üzerinde konuşarak çok sağlıklı bir model ortaya koyabiliriz. Ana hatları ise şu şekilde olabilir;

* Yıl boyunca okuduğu bu beş dersten elde ettikleri ortalamalar

* Bu beş ders üzerinden alacakları projelerden oluşan bir portfolyo

* Yazacakları bir araştırma makalesi

* Sosyal etkinlik ve kişisel gelişim portfolyosu

* Senenin somunda bir oturumluk bu beş dersten oluşan bir sınav

ÖZETLE;

Salgın dönemine bir kriz dönemi olarak bakıyorum. Her kriz içinde tehlikeleri de fırsatları da barındırır. Bu nedenle gelin bunu radikal bir dönüşüm fırsatı olarak kullanalım. Elbette, bu söylediklerim bir netliğe ulaşmış, somutlaşmış fikirlerim değil, herkes açısından bakılarak tartışılsın, farklı bakabilmemize fırsat sağlasın diye paylaştığım düşüncelerimdir…

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.