Logo

2050’ye Doğru Eğitim Sistemimiz

Kategori: Kayhan Karlı - Yenilikçi Öğrenme ve Öğretme Merkezi Kurucusu
Pazar, 21 Ekim 2012 11:43 tarihinde oluşturuldu



Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) rakamlarına göre, yaklaşık 2,3 milyon öğrenci bu yıl okula başladı. Bu öğrenciler, 2030’lu yıllarda iş arayacak. Yeni plan, 2023 yılı hedeflenerek yapılıyor. Ancak ufkumuzu daha geniş tutarak, çocuklarımızı 2050’ye hazırlayan bir eğitim sistemini tartışmalıyız.

Eylül ayında Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlıklarına başlanan 10’uncu Kalkınma Planı Eğitim Özel İhtisas Komisyonu’nun toplantısına davetli olarak katıldım. Bu çalışmaya, eğitime farklı taraflardan bakan geniş bir grubu davet ettikleri için bakanlığa teşekkür etmek isterim. İki günlük çalışma sırasında çok önemli konu ve öneriler gündeme geldi, eğitimi doğrudan etkileyecek fikirler tartışıldı. Kasım ayında tekrar toplanacak olan çalışma grubu, tüm görüşleri yansıtan bir rapor ve plan hazırlayacak.

Bu yazımda sizlerle, tartışma konusu olarak toplantıda sunduğum görüşlerimi paylaşacağım. Her öneri için uzun uzun konuşmak ve derinlemesine tartışmak gerektiği açık. En azından bir bütün olarak görelim ve gündemlerimize alalım diye bir araya getirmek istedim.

•             Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) rakamlarına göre, yaklaşık 2,3 milyon öğrenci bu yıl okula başladı. Bu öğrenciler, 2030’lu yıllarda iş arayacak. Yeni plan, 2023 yılı hedeflenerek yapılıyor. Ancak ufkumuzu daha geniş tutarak, çocuklarımızı 2050’ye hazırlayan bir eğitim sistemini tartışmalıyız.

•             Sürdürülebilir bir dünya ve insanlık için eğitim, MEB’in genel vizyonu içinde yer almalı. Dünyamızın içinde bulunduğu koşulları dikkate almayan bir eğitim sistemi, yalnızca geçmiş için insan yetiştirir.

•             Eğitim sistemi, okulu merkeze alan ve demokratik katılımcı bir şekilde hesap verebilen yerel yetkilerle yeniden tasarlanmalı. Okulu, bulunduğu mahallenin sahiplendiği bir kurum haline getirmeliyiz.

•             MEB, üst standartları merkezi olarak belirleyen, yürütmeyi izleyip denetleyen bir yapıya dönüşmeli. Böylece hizmet kalitesini artırmak da mümkün olabilecektir.

•             Öğretmen seçme ve yetiştirme sistemi, performansı artırmayı ve iyi olanları sistemde tutmayı amaçlayan bir şekilde yapılandırılmalı.

•             Eğitim sistemi ve eğitimciler, süreç değerlendirme araçlarını kullanarak sürekli performans artırmaya odaklanmalı.

•             Öğretmenlik, ömür boyu süren bir meslek olmaktan çıkarılmalı. Mesleki gelişim oranına bağlı olarak, öğretmenlerin sistemde kalmaları özdenetimlerine bırakılmalı. Örneğin 5 yılda bir sertifika yenileme gibi bir sistem kurulmalı. Ancak yöntem olarak sınav değil, gözlemlenebilir performans ölçütleri ve mesleki gelişim oranı kullanılmalı.

•             Eğitimin içeriği, 21. yüzyıl becerileri oluşturmaya izin verecek ölçüde öğretmenlerin yaratıcılığına açık olmalı. Üst standartlar belirlenip bunlar ölçülmeli. Bu becerilerin öğretmenlerde olması için de sürdürülebilir bir mesleki gelişim stratejisi oluşturulmalı.

•             Eğitime erişim ve kalitede eşitlik sağlanması için, okul tür ve süreleri yeniden düzenlenmeli. Bu kapsamda, özellikle liseler biçim olarak yeniden tasarlanmalı, öğrenim süresi kısaltılmalı.

•             Eğitim sistemi, her lise mezununa en az bir yabancı dil öğretebilir şekilde tasarlanmalı.

•             Okullar, sayısal beceri geliştirmekten vazgeçmeden, sosyal beceriler geliştirmeyi de hedeflemeli.

•             Seçme sınavları, çoklu değerlendirme araçlarıyla değiştirilmeli.

•             Okullar finansmanı, tüm paydaşların katılımcı olduğu, sorumluluk alan bir modelle şekillendirmeli.

•             Ülke en az 4 bölgeye ayrılmalı, her bölgede öğrenme araştırmaları merkezi kurulmalı. Merkezler aracılığıyla akademik dünya ve okul ilişkisi kurularak bize özgü, araştırma temelli öğretim yöntem ve teknikleri geliştirilmeli.

•             Dijital çağın araçları etkili öğretmenlik için zaman kazandıracağı için, daha etkili kullanılmalı.

•             Eğitim fakülteleri yeniden yapılandırılarak, her yaştan uygun yetenekteki adayın master / doktora düzeyinde yetiştirilmesi sağlanmalı. Özellikle okul-fakülte ilişkisi net bir şekilde kurulmalı, okulda deneyim kazanmış, akademik çalışma yapmış, en az 15 yıl deneyimli fakülte hocaları modeli geliştirilmeli.

•             Eğitim hizmetinin satın alınması, yükü hafifletme amacıyla değil, sistem içinde kalite rekabetini artırma hedefiyle tasarlanmalı.

•             Velilerin okulu değerlendirmesi için, sınav dışı bağımsız bir ölçek geliştirilmeli. Öğrenciler için de 21. yüzyıl becerileri endeksi geliştirilip uygulanmalı.

•             Okul öncesi eğitim herkes için erişilebilir hale getirilmeli.

•             Yaşam boyu öğrenen bireylerden oluşan toplumun temellerini oluşturmak için okullar, bulundukları bölgede bir yaşam boyu öğrenme merkezi haline gelmeli.

•             STK’larla işbirliği yapılarak, veli destek eğitim programları geliştirilmeli.

Elbette bu komisyonlar tüm katılımcılarının görüşlerinin tartışıldığı ortamlar. Bu konuları gündemimizde tutmalı ve çocuklarımızın geleceği için harekete geçmeliyiz.

Eğitimtercihi

Kayhan Karlı

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.