Logo

Sorular mı? Cevaplar mı?

Kategori: Kayhan Karlı - Yenilikçi Öğrenme ve Öğretme Merkezi Kurucusu
Salı, 27 Kasım 2012 17:48 tarihinde oluşturuldu



“İyi öğretme sanatı, öğrencilerin ne olduğunu bildikleri halde sormaya çalıştıkları soruları cevaplayabilmekte başlar.”

Deborah MEIER

Bana göre sorumlu ,bilinçli,aktif ve demokrat bireyler yetiştirmek için iyi soru sormak başarmanın anahtardır. Daha da önemlisi okullarımızdaki öğrenciler içinde soru sormak  kritik bir öğrenme işlemi ve göstergesidir. Öğretmenlerden zaman zaman duyduğumuz  “Burada soru sormak için değil beni dinleyip öğrenmek için varsınız” sözü öğrenmeyi yavaşlatmaktan başka hiçbir işe yaramaz.İyi bir öğretmen sınıfın bir monolog değil bir diyalog yeri olduğunu bilir.Ve öğretmenin görevi sınıftaki  diyaloğu mümkün olduğunca genişletmektir.Buda çocuklarımızın soru sorma yeteneklerini geliştirmekten geçer.

Bu yetenekler sadece öğrenmeyle ilgili değil aynı zamanda da geçerlidirde. Etkili bir soru soran olmak için öğretmenlerin bir veri transfer çubuğu gibi ön yargı ve hassasiyetlerini kapıda bırakıp derse öyle girmeleri gerekir. Burada önemli olan empatidir ki empati öğrencinin kendisini başkalarının hislerinde anlayan , farklı açılar ile bakmayı öğreten ve insan olarak hayatlarımızdaki karmaşayı ortaya seren bir yeti kazanan bir birey haline getirir.

Sorumluluklar toplum bireylerinin  soru sorma becerileriyle ilintilidir. Bu gerçekten ne ile ilgili? Kimin değerleri ile ilgili? Bundan kim faydalanacak? Bunun gibi soruları sorabilme becerisi demokrasi gelişiminin özüdür.

Fakat kendime karşı farkındalık sahibi olmak acı verebilir.Kim olduğumuzu istek ve ihtiyaçlarımızı ,etik ve ahlak kurallarımızı ve kişisel geçmişimizi iyi bilmemizi gerektirir. Soru sormak denge bozar,şüphe korkutucu olabilir. Üstelik işimizin öğretmek olduğuna ve sadece bizim öğrettiğimize inanmışken bu oldukça zordur. Bir kişilik geliştirebilmek için kendimizle ilgili soruları cevaplayarak, anlamakla başlarız. Ayrıca başkalarını da anlamamız gerekir. Hem kendimizi başkalarının yerine koymayı becerebilmeli hem de kendi deneyimlerinizden yola çıkarak o kişinin hislerini anlamaya çalışmalıyız.

Konuşma sanatı yeteneğine  sahip olmayan kuşaklar  yetiştirmeye başladık. Düşünmeyi, gelişmeyi kendi değerler sistemine sahip olmayı ve dayatılanı reddetmeyi aklından geçirmeyen kuşaklar. Sınıf demokrasinin kaynağı ve toplum yaşamının modeli olarak tanımlanır. Öğretmenlerde demokrasinin tanımlayıcılarıdır. Bildiğimiz gibi soru sormak da anlam inşa etmenin temel unsurlarından birisidir. Ayrıca kolektif akılla ilgili demokratik çalışmalar da üretici ve yaratıcı soru sorulmasını kolaylaştırır.

21 yüzyıl eğitim mantığında soruların ve cevapların çok önemli bir yeri vardır. Burada  bazı öğretmenlerin sorular karşısında nasıl donup kaldığını, bazı öğrencilerin sorular sormaya neden çekindiğini çok iyi analiz etmeliyiz. En basit bir yolla hangi soruları sormanın hangi açılımları yaratabileceğini düşünmeli ve  modeller, teknikler ve örneklerle öğrenci ve öğretmenlere soru sorma becerilerini,yollarını geliştirmeliyiz.

Hepimiz soru sormayı biliriz ve bunu konuşmayı öğrendiğimiz günden  beri yaparız ama etkili bir soran olmak zordur bu zaman ve emek ister yazı yazmayı öğrenmemiz ne kadar uzun zaman aldı bir düşünün. Kendinize öğrendiklerinizi uygulamak için hata payı ve zaman verin. Aynı şeyi öğrencilerinize de uygulayın beraber öğrenin ve yapın. Bir gün bu işin kendiliğinden sizi o kadar da yormadan olabildiğini göreceksiniz Bir anda hem öğrencilerinizi hem de sizi sarsabilecek sorular sormayı başaracaksınız 

Neil Postman “soru sormanın yazı ve okuma gibi bir söz sanatı” olduğunu söylediği kitabında zeka gelişimi kısmını irdelerken hiçbir şeyin yaratıcı sorular sormak kadar geliştirici olduğuna inanmadığını söyler. Ve bu soru sorma işinin ne kadar ihmal edildiğini görmekten utandığını belirtir. Aynı duyguları biz de paylaşmalıyız. Sorular hakkında kitaplar, tezler, araştırmalar, gözlemler mevcuttur. Aslında en temel hedef sınıf uygulamaları ve günlük hayat olmalıdır.

Sorduğumuz soruların sadece ders süresince değil dersten sonra da öğrenme yapabilmesini geliştirmesi gerektiğini bilir. Ve bu açılımları mümkün kılacak soruları sormak isteriz. Öğrenme yaratıcılığını geliştiren soru tipi öyle verimli olmalıdır ki öğrencilerin konuyu zorluğuna rağmen öğrenmeyi istemelerine yardımcı olmalıdır. Eğer bir öğretmenseniz aşağıdaki cümleleri duyuyor, kullanıyor  veya hatırlıyor olabilirsiniz.

Bu gün harika bir tartışma ortamı yakaladık. Nasıl bu kadar iyi çalıştık sizce?

Onlara çok yüksek seviyeden sorular sordum aldığım cevaplar da yüksek seviyedendi.

Soru sorma ile ilgili sorunum şu ki çocuklar cevap vermeye başladıkları anda susmak bilmiyorlar. O kadar zamanım yok, programı yetiştirmeliyim.

Ahmet bey daha iyi sorular sorma konusunda tecrübe kazanmadıkça öğretmenlik mesleğinde ilerleyemez.

Esra hanım çocukları çok seven çok iyi birisi, soru sorma yeteneğini geliştirdiğinde harika bir öğretmen olacak.

Bugün iyi sorular sorduğumu düşünüyordum. Ama idarecilerim kontrolü kaybettiğimi düşünüyorlar. Onları çocukların benimle olduğu kadar kendi aralarında da konuşmalarını istediğim konusunda nasıl ikna edebilirim bilmiyorum.

Ali’nin bana yaşattığı problem sorduğu soruları analiz etmek yerine onları cevaplamak istememdi!

Elif öğretmen, bu gün sadece bir soru sordu ve hala onun hakkında konuşuyoruz.

Öğretmen bizi utandırıp her şeyi kendisinin bildiğini kanıtlamak için soru soruyor!

Soru sormanın kontrol ve iç disiplin mekanizmasının bir parçası olduğu gerçeği unutulmakta ve pek çok kişi cevapları bulmanın, hala öğrenmenin bir yolu olduğunu zannetmekte. Sadece doğru cevabı bilen öğrenmiştir diye düşünür. Çok soru sormak çok iyi olmak demek değildir. Sadece az zamanda çok soru sormayı öğretir. Bu nedenlede öğretmenlerimizin öncelikle iyi soruyu anlamak ve oluşturmak sürecinde unutmamaları gereken noktaları şöyle sıralayabiliriz,                                       

İyi bir soru tahrik edicidir. İyi bir sanat eseri gibi sadece analiz edilmez tadı çıkarılır.

Eğer bir soruyu iyi yapanı ne olduğunu bilmiyorsanız neyin iyi bir soru olduğunu da anlayamazsınız.

Soruların değerini iyi anlayan birinin çocukların tecrübelerini de anlamak zorunda olduğu söylenemez.

Birçok öğretmen iyi bir sorudan sonra gelen düşünce sessizliğinin konuşma patlamasına giden yol olduğunu fark edemez.

Birçok öğretmen sınıfta kargaşa ve gürültüden korkar kontrol kaybından çekinir (kontrol ama kimin;öğrencinin mi, öğretmenin mi…?)

Kendi arasında konuşmanın değeri herkes tarafından ihmal edilir.

Her sorunun mutlak bir doğru cevabı  olmak zorunda değildir.

Test sistemi yüzünden konuşmakla kaybedilen zamanın boşa gittiği sanılır.

Müfredatımızda yapılan 2004 değişiminden önce durum böyleydi. Şu anda ise öğretmenlerimizin iyi sorular sorabilen öğrenciler yetiştirmeye rehberlik eden modeller olmalarını bekliyoruz. Bununla birlikte gördüğümüz pek çok öğretmen ve  eğitim ve öğretim ortamı ne yazık ki geleneksel eğitim metotlarını bırakmaya çok istekli değil. Biz iyi bir eğitimin çocuklarımızı geleceğe en donanımlı şekilde hazırlandığı eğitim olduğuna inanmalı ve geleceğe yürümek için en iyi yolun cevaplardan çok güçlü sorulardan geçtiğini bilmeliyiz.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.