Logo

Kendini Yenileyen Öğretmen Çağdaş Okullar

Kategori: Oktay Aydın - TÜRKPDR Yön.Kur.Üy.
Pazar, 20 May 2012 10:26 tarihinde oluşturuldu



Kendini Yenileyen Öğretmen Çağdaş Okullar

oktay aydınEğitime gönül vermiş tüm eğitimciler gibi, ülkemizde ve dünyadaki eğitim sorunlarıyla, ben de yakından ilgilenmeye çalışıyorum. Eğitim her şeyin tek başına çözümü olmasa da, daha üretken, daha sağlıklı ve daha uygar bir dünya için önemli bir araç. Önemli olduğu kadar da gerekli özeni göremediği dönemleri de olan, yaşadığı sıkıntılar ve sorunlar göz ardı edilebilen de bir alan.

Eğitim denince herkesin aklına öncelikle gelen kavram ve konular çok farklı olabiliyor. Öğretmen ve öğretmenlik herkesin ilk sırada aklına getireceği kavram olmasa da mutlaka ilk üçte yer verdiği bir olgudur, diye düşünüyorum. Eğitimim çağdaş olması, günün koşullarına uyması, bireyin sosyal ve genel yaşamına katkı sağlaması, yaratıcılığa ket vurmaması, bilakis yaratıcılığı arttırması gibi birçok konu gündeme geldiğinde, tüm bunlar için ilk üzerinde durulması gereken konu yine öğretmenlik ve öğretmenlerdir.

Ülke politikası olarak da, dünya yaklaşımı olarak da, eğitimin “daha iyi” olması için tek olmasa da temel koşullardan biri öğretmenlerin “daha iyi” olmasıdır. Bazılarınca bu önerme anlamsızdır. “Nasıl yani öğretmenler zaten hep “daha iyi”, hep “mükemmel” ve hep “kutsal” değiller midir ki?”

Konu öğretmenlerin iyi, mükemmel, kutsal olup olmadıkları değildir. Konu değişen dünyaya ayak uydurabilmek, kendisinden farklı donanımlarla gelen kuşaklara öğretebilme becerisini ve “mevziini”   koruyabilmek, kısacası bir öğretmen olarak, kendini sürekli geliştirebilmek, yenileyebilmek ve zenginleştirebilmektir.

Aslında sözü bu kadar dolandırmaya da gerek yok. Her meslekte olduğu gibi öğretmenlikte de mezuniyet sonrası, öğretmenlik sırasında ve hatta sonrasında, yeni bilgilere ve yöntemlere ulaşabilmek, bilgide ve teknolojide geri kalmamak, öğreteceği ve birlikte öğreneceği yeni kuşaklara karşı öğretme becerisi taşıyabilmek için “yeniden eğitim” almak zorunluluğu vardır.

İşin özü de, nitelikli öğretmen yetiştirmek ve öğretmenlerin görevleri süresince eğitimlerine ve yetişmelerine devam etmelerini sağlamaktır. Nitelikli öğretmen yetiştirme konusu başlı başına ele alınması gereken çok önemli bir konu. Ben bu yazıda ise daha çok “öğretmenin eğitimine” değineceğim.

Tüm eğitim yaşamım boyunca düşündüğüm, kafa yorduğum ve her fırsatta her ortamda değindiğim bu konuyu tekrar ele almama, Öğretmen Akademisi Vakfı (ÖRAV) vesile oldu.

Kayhan Karlı, kuruluş aşamasından bu yana vakfın Genel Müdürlüğünü yürütüyor.  Beni, 16-17 Mayıs’da Adana Yumurtalık’ta bir eğitime davet etti. ÖRAV Eğitim Yöneticileri Geliştirme Programı (EYGEP) kapsamında Adana Yumurtalık ve Ceyhan ilçelerinden 100’e yakın ilçe milli eğitim müdürü, şube müdürü ve ilköğretim okulu müdürü, 5+5 günlük eğitimlerin ikinci 5 günü eğitimleri için bir aradalar. Biz de son iki güne tanıklık etmek üzere gittik.

ÖRAV’ı ve yaptıklarını uzaktan hep heyecanla izlememe rağmen bizzat eğitimlerini görme şansım olmamıştı. 30 ile 60 yaş arasındaki eğitimcilerin sergilediği yenilenme, yeniden öğrenme coşkusunu görünce çok şey kaçırmış olduğumu anladım. Neyse zararın neresinden dönülse kardır. Bundan sonra her fırsatta vaktim elverdiğince eğitimleri yerinde görmeye çalışacağım.

ÖRAV’ı sizlere aktarmak isterim. Devlet dışında bir kuruluşun, üstelik bir sivil toplum kuruluşunun (STK), bu boyutta etkinlik içinde olması müthiş bir şey.

Ama önce EYGEP projesi. Bu projeyi paylaşmadan geçmek olmaz.

EYGEP, ÖRAV’ın Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile yaptığı protokol çerçevesinde, tüm Türkiye’de eğitim yöneticilerine 2 yıl içinde verilmesi planlanan toplam 100 saatlik eğitim modüllerinden oluşuyor. Modüller:

Zor Kişilerle Başa Çıkma

Öğrenen Organizasyon

İkna İnce İştir

Motivasyon Yönetimi

Biz Bir Ekibiz

İş Yaşamında Profesyonel Davranışlar

Bir Ekibi Yönetmek

Çatışma Çözme – Yönetici konularından oluşuyor.

Etkili iletişimden, zaman yönetiminden, etkili toplantı yapma becerilerine kadar onlarca beceriyi içeren bir dizi modül.

Tuncay Akçadağ, Serap Benibol, Esra Savaşan, Gülay Yaşar ve Burcu Güngör Cabbar, Ercin Kimmet, 10 gündür 100’e yakın eğitim yöneticisine yönelik, sunumlar, dersler, outdoor etkinlikler ve oyunlar içeren bir dizi eğitim programları uyguluyor. Yöneticiler 2 derslerini ise e-kampüs diye adlandırdıkları ÖRAV online derslerle tamamlayacaklar. Ayrıca bir performans ödevi hazırlamaları da bekleniyor. Bu derslerin de alınması ile birlikte, MEB onaylı eğitim yöneticiliği geliştirme sertifikası almaya hak kazanacaklar.

Bu eğitimleri alan yöneticilerin her birinin okulunda bunları öğretmenlerine de aktaracağını düşününce, eğitimlerin katma değerleri insanı heyecanlandırıyor. Hem ÖRAV’a, hem kurucu Garanti Bankası’na hem de bu işin önünü açan MEB’e gerçekten teşekkür etmek lazım, kutlamak lazım.

ÖRAV, Garanti Bankası ve MEB öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimine yönelik faaliyetleri düzenlemek üzere 5 yıllık bir sözleşme sonrası, 2008’de 15 milyon TL’lik kaynakla kuruldu. Amaç 100 bin öğretmene ulaşmak. Şimdiden 70 bine ulaşmış olması bile işin boyutunu ortaya koyuyor. Özveri ile çalışan 20’ye yakın tam zamanlı ve 100’e yakın kısmi zamanlı eğitici var vakıfta.

Başta da dediğim gibi, bir çok sorunumuzun tek çözümü olmasa da önemli çözümlerinden biri eğitim. Eğitimin de tek önemli olgusu olmasa da en önemli olgulardan biri öğretmenler. Öğretmenin, tüm diğer meslek dallarında olduğu gibi, hatta daha fazla, mesleğini icra ederken, eğitimler almaya, donanmaya, kendini zenginleştirmeye ve yenilmeye gereksinimi var.

Geleceğin üretken ve çağdaş okullarını, kendini yenileyen öğretmenler ve eğitim yöneticileri yaratacak.

Ne mutlu sürekli yenilenebilene..

Oktay Aydın

Twitter/okt_ay_din

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.