Logo

Study in Turkey

Kategori: Yasemin Çiçekçisoy - Ulus. Eğ. Uz.
Salı, 16 Haziran 2015 11:54 tarihinde oluşturuldu



NAFSA fuarına katılmayan üniversiteler, uluslararası üniversite olma yolunda büyük sıkıntı yaşar.

yasemin cicekcisoyGeçtiğimiz ay size yazmıştım. Amerika’ya NAFSA eğitim fuarına gidecektim. Fuar detaylarını ve izlenimlerimi paylaşıyorum. Yazımın başlığından da anlayabilirsiniz, NAFSA uluslararası üniversite olma yolunda oldukça faydalı bir konferans. Tüm dünyadan üniversite temsilcilerine ulaşabildiğiniz bu fuarda ikili ilişkiler kurma, yenilikleri takip etme,  iyi uygulama örneklerinin paylaşımı, bilgi ve tecrübe alışverişinin üst düzeyde yapıldığı bir organizasyon olması açısından oldukça kritik önemde. Farklı ülkelerin “Study In” başlığı altındaki konsorsiyumlar, yüksek öğretim kurumları (üniversiteler ve kolejler) ve uluslar arası eğitim ile ilgili kurumlar ( Dil okulları, fuar organizasyon kurumları vb) katıldı. Fuara sadece Amerika kıtası ülkelerinden üniversiteler değil, Afrika, Uzakdoğu (Japonya, Çin, Kore vb), Kuzey Amerika (ABD ve Kanada) ve Güney Amerika (Brezilya, Arjantin vb.), Avustralya kıtalarından temsilciler de katılmıştır. Türkiye’den YÖK’ün ve DEİK’in desteğiyle “Study in Turkey” pavillonu ile konferansta temsil edildik. “Study in Turkey” standında toplam on altı Türk üniversite yetkilileri görüşmeler gerçekleştirdi.  Stand da yer almayan üniversite yetkilileri ise özel görüşmeler ile üniversitelerle görüşmeler yaptı.

“Study in Turkey” markası oluşturulmalı.

YÖK, DEİK ve özel teşebbüsler farklı olarak “Study in Turkey” markasını ayrı kollardan destekliyor. Bana göre bu durum markalaşma sürecine zarar veriyor. “Study in Turkey” organizasyonun başarılı ve verimli olması için tek bir çatı altında toplanması gerekir. Markalaşmak demek yalnızca ürününüzün isminin herkesçe bilinmesi, duyulması, çok meşhur olması demek değildir. “Marka” demek ticari başarı demek, “verimlilik” demektir. Maalesef mevcut durumda verimli olduğumuzu düşünmüyorum. Tek bir çatı altında marka bilinirliğini oluşturmak ve kalite süreçlerini arttırmayı hedeflemeliyiz. Tabi ki en önemlisi marka oluştururken, verdiğimiz eğitimin kalitesini arttırmalıyız.

Bir başka önemli uluslar arası eğitimcilerin bir araya geldiği fuar, Eylül ayında Glasgow’da yapılacak olan EAIE fuarı. Bakalım Ulusal Ajans ve DEİK yine farklı kurumlar adına “Study in Turkey” markasını temsil mi edecek? Bu duruma ne gibi bir çözüm bulunacak, merakla bekliyorum. Açıkça ben, EAIE fuarında da aynı görüntü ile karşılaşmamayı diliyorum.

Yabancı dilde eğitim verilen programların çeşitliliğini arttırmalıyız.

Fuarda hem Türk hem de yabancı üniversitelerin özellikle İşletme bölümlerinin oldukça büyük bir kısmının İngilizce olduğunu analiz ettim. Sadece İşletme Bölümü ile uluslar arası bir üniversite olmazsınız, asla yetmez. Güzel Sanatlar, Tıp ve özellikle Mühendislik alanlarında da İngilizce veya başka bir yabancı dilde programlar oluşturmalıyız. Öğrencilerimizin yabancı dil problemini orta öğretim yıllarında çözmeyi başarabilirsek, inanıyorum ki yükseköğretim kalitemiz hızlı bir şekilde verimliliğini arttıracak.

 

“İyi bir akla sahip olmak yeterli değil, önemli olan aklı iyi kullanmaktır.”
Rene Descartes


Yasemin Çiçekçisoy

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir. "> Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

twitter: @yccsoy 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.