Dünyada 100 milyar dolarlık, Türkiye’de ise 3 milyar dolarlık bir pazara sahip olan özel güvenlik sektöründe, ekonomik büyüklük ve istihdam sayısı gittikçe artıyor.
1500 güvenlik şirketi ve yaklaşık 250 bin çalışanı ile İngiltere'den sonra en fazla özel güvenlik görevlisi istihdam eden ülke olan Türkiye’de eğitimli eleman açığı yaşanıyor. Özel Güvenlik ve Koruma Programı adıyla ön lisans eğitimi veren üniversiteler ile sektör işbirliklerinin geliştirilmesi halinde bu açığın çok uzun olmayan bir zaman diliminde kapanacağı belirtiliyor.
Osman Öztürk / Bahçeşehir Üniversitesi Özel Güvenlik ve Koruma Programı Genel Koordinatörü ve CSG-City Security Group Yönetim Kurulu Başkanı
SEKTÖR ÜLKEMİZDE 3 MİLYAR DOLARLIK BİR PAZARA SAHİP
Özel güvenlik sektörünün ülkemizde halen yürürlükte olan 5188 Sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanuna göre yürütüldüğünü belirten Bahçeşehir Üniversitesi Özel Güvenlik ve Koruma Programı Genel Koordinatörü ve CSG-City Security Group Yönetim Kurulu Başkanı Osman Öztürk, özel güvenlik şirketlerinin yapılanması, özel güvenlik görevlilerinin mali ve özlük durumu, eğitim ve çalışma koşullarına ilişkin düzenlemeler konusunda yeterli görülmediğini ve birçok sorunla karşılaşıldığını söyledi.
“Her geçen gün dünyada ve ülkemizde büyüyen özel güvenlik sektörünü bir güvenlik endüstrisi olarak görmek ve bir güvenlik mühendisliği alanı gibi algılamak gerekiyor” diyen Öztürk, son 20 yılda dünyada özel güvenlik endüstrisinde çalışanların sayısının 20 milyonu geçtiğinin bilgisini verdi.
Dünyada 100 milyar dolarlık bir pazara sahip özel güvenlik sektöründe, ekonomik büyüklük ve istihdam sayısı gittikçe arttığını kaydeden Öztürk, “AB ülkelerinde ise özel güvenlik 1,8 milyon çalışanı, 50.000 civarında şirketi ve 15 milyar € yıllık geliri ile en önde gelen sektörler arasında bulunuyor. Ülkemizde ise, özel güvenlik sektörü 3 milyar dolarlık bir pazar oluşturmakta, 1.264.481 sertifikalı, 1358 güvenlik şirketi ve 286.227 kişi çalışanı ile istihdama önemli katkılar sağlamaktadır” şeklinde konuştu.
ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNÜN SORUNLARI
Osman Öztürk, özel güvenlik sektörünün sorunlarını şöyle sıraladı:
• Özel güvenlik görevlilerinin eğitiminin yetersiz oluşu
• Düşük profesyonel standartlar
• Yetersiz yasal hesap verilebilirlik mekanizmaları
• Branş yönteminin olmayışı
• Yetki belirsizliği
• Özlük durumu ve denetiminin profesyonelce yapılamaması
• Eğitim ve denetim eksikliği
• Toplumdaki özel güvenlik algısı
• Mesleğin ekonomik politikası
• Şirketlerde kurumsallaşma ve şirket - özel güvenlik görevlisi ilişkisi oluşmaması(çalışma ve sözleşme süreleri belirlenmediğinden)
• Zayıf standartlar, donanım, eğitim, çalışma saatleri, düşük ücretlendirmenin sonucunda kalitesi düşük güvenlik sağlanması
MEZUNLARIMIZIN KENDİ GÜVENLİK PROJELERİMİZDE DENEYİM KAZANMASINI SAĞLIYORUZ
Türkiye’de Özel Güvenlik ve Koruma Programı bulunan ilk vakıf üniversitesinin Bahçeşehir Üniversitesi olduğunu belirten Osman Öztürk şunları söyledi: “Özel Güvenlik ve Koruma Programı dört yarıyıllık ve isteğe bağlı olarak bir sene İngilizce Hazırlık Sınıfı bulunan ve ön lisans dersleri Türkçe okutulan, bununla beraber hazırlık sınıfı dışında her dönem İngilizce dersleri olan iki yıllık bir yükseköğretim programıdır. Ön lisans programımızda işbaşı eğitimine ve staj programlarına önem verilmektedir. Öğrencilerimizin alanında uzmanlık ve deneyim kazanmalarına yönelik staj çalışmaları, sektör-üniversite işbirliği ile CO-OP ortamında gerçekleştirilmektedir. Öğrencilerimiz mezun olduktan sonra sürekli izlenmekte, kendilerinin görüşlerine başvurularak ve gerektiğinde kendilerine her türlü akademik danışmanlık hizmetleri karşılıksız verilerek mezuniyet sonrasında da destek sağlanmaktadır.”
“CSG-City Security Group olarak; Bahçeşehir Üniversitesi Özel Güvenlik ve Koruma Programı ile CO-OP ortamında yaptığımız işbirliği ile teori ve pratiği birleştirerek, öğrencilere staj ve iş olanakları sağlamakta, üniversite ve özel güvenlik sektörü işbirliğinde öncü bir rol üstlenmekteyiz” diyen Öztürk, bu konuda özellikle Okul Güvenliği, Otel Güvenliği, Yurt Güvenliği, AVM Güvenliği, Siber Güvenlik, Stadyum Güvenliği, Rezidans Güvenliği, K9, Havacılık ve Marina Güvenliği gibi uzmanlık gerektiren güvenlik alanlarında CSG Güvenlik Şirketi ve BAU işbirliği ile akademik boyutta projeler yaptıklarını belirtti. Öztürk, “Öncelikle mezunlarımızın kendi güvenlik projelerimizde deneyim kazanmasını sağlarken çalışmak isteyenlere de iş bulma konusunda imkânlar sunulmaktadır” diyerek sözlerini sürdürdü.
ALANINIZDA DENEYİMLİ ve UZMAN DEĞİLSENİZ BAŞARILI OLAMAZSINIZ
CSG olarak; marka değerlerinin bir gereği olarak personel seçiminde titiz davrandıklarını ifade eden Osman Öztürk, “Personelimize akademik ve alan eğitimini periyodik olarak vermekte, çalışma iklimini sürekli geliştirmekteyiz. CSG Personeli; etkili bir kariyere sahip olduğunu bilir, takım ruhuna ve kurumsal aidiyet duygusuna sahip ve motivasyonları yüksektir. Pozitif iletişimi güçlü, sevgi ve sorumluluk sahibidir. Disiplinli, nazik ve saygılıdır. Global yapımız ve akademik bakışımız; bilgi çağı dünyasının gereklerine uygun olarak sektörde öncü ve lider olma perspektifimize güç katacak, hizmette kalite ve ‘Güvenlik Mühendisliği’ konseptini gündeme taşımamızda ve sektörün sağlıklı büyümesinde misyon ve vizyonumuzu ortaya koyacaktır” diye ifade etti.
Özel güvenlik teşkilatının sistematiği oluşturulmuş, standartlara bağlı, genel güvenliğin organik yapısı içinde korunan, hiyerarşik düzen ve yapısı bulunan iç ve dış denetime bağlı ve profesyonel geçişlere hazır, akademik kariyerini marka değerini yaratmak için kullanan, mesleki ve ticari kaygıdan uzak, sosyal, ekonomik, akademik ve hukuksal boyutta yeniden yapılandırılması gerektiğini vurgulayan Osman Öztürk, “5188 sayılı yasa güncellenmeli, pratik ile entegrasyonu sağlanmalı ve sektöre yasa ile bir tanım belirlenmeli, özel güvenlik iş etiği kuralları, çalışanlar için net standartlar, çalışma koşulları ve nitelikleri, mesleki yeterlilik kriterleri, üniversiteli özel güvenlik yapısı oluşturulmalıdır” dedi.
Her geçen gün artan güvenlik ihtiyacı ve endişesinin, özel güvenlik yapılarının uzmanlığını gündeme taşıdığını belirten Öztürk, “Eğer alanınızda deneyimli ve uzman değilseniz başarılı olamazsınız. Bu nedenle CSG güvenlik şirketi olarak ülkemizde ilk olarak CSG Güvenli Okul Akreditasyon Projemizi faaliyete geçirdik” dedi.
Yrd. Doç. Dr. Melda Medine Güleç / Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Özel Güvenlik ve Koruma Programı Başkanı
SADECE, TEORİK BİLGİLER DEĞİL, UYGULAMAYA DA YER VERİYORUZ
Özel Güvenlik ve Koruma programının 2 yıllık ön lisans eğitimi veren bir program olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Melda Medine Güleç, “Programda sadece, teorik bilgiler değil, uygulamaya yönelik faaliyetlere de yer vermekteyiz. Staj ve mesleki eğitim konusunda öncelikli olarak Uludağ Üniversitesi güvenlik müdürlüğü ile birlikte çalışmaktayız. Bu kapsamda öğrencilerimiz başta üniversitemizin Tıp Fakültesi Hastanesi olmak üzere yerleşke içerisinde belirli güvenlik noktalarında uygulamalı eğitim almaktadır. Üniversite dışında ise çeşitli özel güvenlik şirketleri ve fabrikalarla ortaklaşa çalışmaktayız. Birlikte çalıştığımız sektörlerle staj ve mesleki eğitimin yanı sıra, seminerler de düzenlemekteyiz. İstihdam konusunda ise açık pozisyonlar sektör tarafımıza bildirildiğinde mezun olan ve mezun olabilecek durumda olan öğrencilerimizle iletişime geçilmektedir” dedi.
Özel Güvenlik ve Koruma programından mezun olan öğrencilerin, özel güvenlik firmaları ve kamu kurumlarının güvenlik birimlerinde istihdam edilebildiğini ifade eden Güleç, ayrıca KPSS sınavından yeterli puanı almak şartıyla kamu yönetiminde istihdam edildiklerini söyledi.
“Sektörde kariyer yapmak için, sektör deneyimi ve ekip çalışmasına yatkınlık başlıca kriterler arasında gelir” diyen Yrd. Doç. Dr. Melda Medine Güleç, bunun dışında yabancı dil bilgisine sahip olmanın ve değişen teknolojiye bağlı olarak güvenlik teknolojilerini yakından takip etmenin ve alana hakim olmanın aranan özellikler arasında olduğunu belirtti.
Özel Güvenlik ve Koruma Programı’nda öğrenim görmek isteyen öğrencilerin lise ve dengi okul diploması ön gereği ile YÖK’ün ilgili mevzuatı doğrultusunda ÖSYM tarafından yerleştirildiğini kaydeden Güleç, “Programa katılacak erkek öğrencilerin boylarının en az 1.75cm, kız öğrencilerin en az 1.65 cm olması gerekmektedir. Ayrıca Devlet hastanesinden sağlık raporu ve adli sicil belgesi istenir. Görüldüğü gibi bu programa öğrenci alırken Uludağ Üniversitesi Özel Güvenlik ve Koruma programı olarak bazı özel şartlar aramaktayız. Ancak konu ile ilgili yaptığım bir çalışmada Türkiye geneli Özel Güvenlik ve Koruma ön lisans programlarına öğrenci alımı özel şartlarında bir standardın olmadığını saptadım. Bazı üniversitelerin bir, bazılarının birden fazla, bazılarının ise hiç özel şart aramadığı gördüm. Uluslararası bir sempozyumda sunmak için yaptığım çalışmada; bir veya birden fazla özel şart ile öğrenci alan üniversitelerin de özel şartlarının birbirleri ile aynı olmadığı tespit ettim” diye konuştu.
ÖZEL GÜVENLİK GÖREVLİLERİNİN SAYILARINDA ÇOK HIZLI BİR ARTIŞ VAR
Toplumsal hayatın her alanında oluşan güvenlik riskleri ve tehlikelerinin önlenmesinde bireysel ya da kamusal önlemlerin ve önleyicilerin sayısının her geçen gün arttığına dikkat çeken Güleç, “Bu çerçevede Türkiye’de ve dünyada özel güvenlik görevlilerinin sayılarında çok hızlı bir artış görülmektedir. 2004 yılında yürürlüğe giren ‘5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Yasa’ ile sadece Özel Güvenlik ve Koruma ön lisans programları açılmakla kalmamış, aynı zamanda faal özel güvenlik şirketlerinin sayıları da hızla artmıştır. Özel güvenlik sektörü yasal yapının uygun hale getirilmesi ile birlikte ülkemizde de hızla büyümeye başlamıştır. Hatta daha önceleri akla getirilmesi güç olan askerlik şubeleri ve Danıştay gibi pek çok kritik alan bile artık özel güvenlik şirketlerince korunmaya başlamıştır” dedi.
Özel güvenlik şirketlerinin yıllara göre sayıları
YIL |
2004 |
2005 |
2006 |
2007 |
2008 |
2009 |
2010 |
2011 |
2012 |
2013 |
2014 |
KURUM SAYISI |
21 |
512 |
782 |
914 |
1005 |
1108 |
1212 |
1247 |
1279 |
1299 |
1306 |
Sektörün istihdam olanaklarından da bahseden Yrd. Doç. Dr. Melda Medine Güleç, sözlerine şöyle devam etti:
“Özel güvenlik şirketlerinin sayılarının gösterildiği Tablo’da da görüldüğü üzere Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Yasa’nın çıktığı yıl faaliyet izni alan şirket sayısında hızlı bir artış olmuş, onu takip eden yıllarda da her yıl şirket sayısı ortalama 100 adet artmıştır. Bu artış beraberinde istihdam artışını da getirmiştir. 2004 yılına ait verisi bulunmayan, 2005 yılında ise sertifika alan özel güvenlik görevlisi toplam sayısı 76.587 iken, 2006, 2008, 2009 ve 2010, 2011, 2012 ve 2013 yıllarında 100 bin eşiğinin üzerinde gerçekleşmiş ve 2014 ilk çeyreğinde tüm yıllar toplamı olarak 1.147.241’e yükselmiştir. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin (TOBB) 2014 yılı “Türkiye Özel Güvenlik Hizmetleri Meclisi Sektör Raporu”nda dünyada kayıtlı özel güvenlik görevlisi sayısının son 30 yılda yaklaşık yüzde 300 artarak 20 milyona ulaştığı belirtilmektedir. Söz konusu raporda, Türkiye'nin 1500 güvenlik şirketi ve yaklaşık 250 bin çalışanı ile İngiltere'den sonra en fazla özel güvenlik görevlisi istihdam eden ülke konumunda bulunduğu belirtilmektedir. Ancak düşük ücret politikası nedeniyle Avrupa ile karşılaştırıldığında sektörün yıllık cirosunun düşük kaldığı da kaydedilmiştir. Güvenlik görevlilerinin ücretlerinin iyileştirilmesi konusunda ise ülkemizde halen kayda değer bir gelişme kaydedilememiştir.”
Dünyada ve Türkiye’de özel güvenlik sektöründe istihdam açığının bulunduğunu belirten Güleç, ülkemizde bu istihdam açığını karşılamak ve sektöre özel güvenlik görevlisi yetiştirmek için 2004 yılında, kamu güvenliğini tamamlayıcı mahiyetteki özel güvenlik hizmetlerinin yerine getirilmesine ilişkin esas ve usulleri belirleme amaçlı 5188 sayılı kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte “Özel Güvenlik ve Koruma” adı altında ön lisans programları açıldığını söyledi.
Daha önce yaptığı bir araştırmada kurulduğu yıldan itibaren her yıl farklı üniversiteler tarafından açılan Özel Güvenlik ve Koruma programı sayıları ile öğrenci kontenjanı sayılarının arttığını gözlemlediğini ifade eden Güleç, “Bu programların açılmasında arz talep dengesinin önemli olduğu göz ardı edilemez. Öğrencilerin bu programı tercih etmesinde ülkemizde özel güvenliğin yeni bir istihdam alanı olarak ortaya çıkması; öğrenci talebinin olması da üniversitelerin bu programı açmalarında etkili olmuştur” diye konuştu.
Öğr. Gör. A. Serdar Gültek / İstanbul Üniversitesi Teknik Bilimler MYO Özel Güvenlik ve Koruma Programı Başkanı
ÖĞRENCİLERİMİZİN MEZUN OLUNCA İŞ BULMA SIKINTISI YOK
2002 yılından beri hizmet vermekte olan Özel Güvenlik ve Koruma Programı’nın sektörün bilgi birikimi ve beceriye sahip çalışan ihtiyacını karşılamaya yönelik eğitim vermek üzere kurulduğunu belirten Öğr. Gör. A. Serdar Gültek, 4 yarıyıl süren müfredat kapsamında hukuk, iletişim, teknoloji ve yakın savunma teknikleri konularında topyekün bir eğitim sağladıklarını söyledi.
Öğrencilerine 2. yarıyıl ve 4. yarıyıl sonunda zorunlu staj çalışması gerçekleştirdiklerini ifade eden Serdar Gültek, sözlerine şöyle devam etti: “Her bir staj 30 iş günü sürmektedir. Eğitim yılı boyunca derslerde işlenen konuların pratik uygulamasında çalışmalarını sağlamak üzere yayımlanan bir yönergemiz vardır. Bu yönerge gereğince öğrencilerimizin özel güvenlik hizmeti sağlayan şirketlerin pazarlama, insan kaynakları ve operasyon yönetimi birimlerinde ayrı ayrı çalışmalar gerçekleştirmeleri gerekmektedir. Staj çalışmaları süresince öğrencilerimizin sahip olması gereken iş kazalarına karşı sigorta primleri üniversitemiz tarafından ilgili kuruma yatırılmaktadır. Ülkemizde hizmet sağlayan güzide kurumlarla olan karşılıklı ilişkiler çerçevesinde dileyen öğrenci bizim yönlendirdiğimiz birimlerde, dileyen öğrenci kendi memleketinde kendi belirlediği birimde staj çalışması yapabilmektedir. Öğrencilerimizin mezun olunca iş bulma sıkıntıları yoktur. Ancak mezuniyet sonrası sektör ortalamasının üzerinde bir kazanca sahip olmaları, kısa zamanda proje amiri, proje yöneticisi gibi konumlarda görev alabilmeleri için sektörün öncü firmaları ile ortak programlar yürütülmektedir. Sektörün çoğunluğuna hizmet vermekte olan ve Özel Güvenlik Federasyonu bünyesinde bulunan şirketlerle yaptığımız çalışmalar örnek gösterilebilir.”
“2004 yılında programımızı ilk mezunları vermiştir. O tarihten bu yana mezunlarımız kişisel gelişimlerine bağlı olarak proje müdürü, bölge müdürü pozisyonlarında görev alabilmektedir” diyen Gültek, kariyerlerinin ilk başında hemen hemen bütün şirketlerin mezunlarını özel güvenlik görevlisi olarak işe başlattıklarını dile getirdi. Gültek, “Mezunlarımız hukuki bilgileri, teknoloji bilgileri, işin idaresine yönelik bilgileri doğrultusunda 3 ay ila 2 yıllık bir dönem içinde amir olarak terfi etmektedirler. Mezunlarımız özel sektör şirketlerinde görev yapabileceği gibi güvenlik ve koruma memuru olarak kamu kurumlarında hizmet verebilmektedir. KPSS sınavı sonucuna bağlı olarak kamu kurumlarının ilan ettiği kadrolara atanmaktadırlar. Özel sektör veya kamu şirketleri olsun mezunlarımızın iyi bir kariyere sahip olmaları için daha öğrencilikleri sırasında kişisel gelişim için çaba göstermeleri gerekmektedir. Dinamik bir iş ortamında çalışılmaktadır, sık sık yöneticilere ve müşteriye raporlama yapılması gerekmektedir. Bilgisayarda rapor yazabilmeli, tablolar oluşturabilmeli, sunum dosyaları hazırlayabilmelidir. En az otomobil sürecek seviyede sürücü ehliyetine sahip olmalıdır. Mutlaka tüm dünyanın konuştuğu dil olan İngilizce öğrenilmelidir. Ayrıca ülkemizin orta vadeli gelecekte komşuları ile ilişkileri gözetildiğinde Farsça, Arapça, Rusça dillerinden birisinin daha öğrenilmesi bambaşka iş imkanları sağlayacaktır. Mezunlarımız 30’lu yaşlarına geldiğinde şef kadrosundan ileri bir kariyer hedefliyorlarsa, müdürlük yapmak istiyorlarsa mutlaka 4 yıllık bir lisans programına devam edip, mezun olmalıdırlar. Günümüzde birçok üniversite açıktan ve uzaktan lisans programlarını uygun koşullarda sunmaktadır. Mezunlarımız çalışırken lisans eğitimlerine devam edebilirler.”
YÖNETİCİ ÇALIŞAN AÇIĞI BÜYÜK PROBLEM
Sektörde çalışabilmek için Emniyet Genel Müdürlüğü bünyesinde bulunan Özel Güvenlik Daire Başkanlığından sertifika edinmek gerektiğini kaydeden Gültek, gün itibariyle 800 binin kişi bu sertifikaya sahip olup, yaklaşık 250 bin kişinin sektörde çalıştığını söyledi. 1500 civarında firmadan 1.000 tanesinin İstanbul’da hizmet verdiğini ifade eden Gültek, çalışanların büyük çoğunluğunun lise mezunu olduğunu belirtti.
Güvenlik sektöründe özel güvenlik görevlisi olarak eleman açığı her zaman mevcut olduğunu ifade eden Gültek, ayrıca özel güvenlik yöneticisi açığının da hiçbir zaman kapanmadığını vurguladı. Gültek, “Firmalar bu açığı emniyet teşkilatında komiser, emniyet amir, emniyet müdürü hizmet verirken ayrılan veya emekli olan kişilerce veya silahlı kuvvetlerde astsubay, subay olarak hizmet verirken ayrılan veya emekli olan kişilerce kapatmaya çalışmaktadır. Hem bu kişilerin sayısı yetersiz kalmakta hem de kamu hiyerarşisi içinde uzun yıllar görev yapan bu kişiler özel sektörü dinamiklerine uyum sağlamakta güçlük çekmektedirler. Dolayısıyla yönetici çalışan açığı büyük problemdir” dedi. 43 üniversite bünyesinde özel güvenlik ve koruma programının mevcut olduğunu dile getiren Gültek, ülkemizde ve dünyada yaşanan değişimlerin kalifiye çalışan ihtiyacını daha da artırdığını kaydetti.
İstanbul Üniversitesi olarak çok yakın zamanda tamamen özel güvenlik sektörüne yönelik, en son teknolojiye sahip cihazlar ile Giriş Kontrol Sistemleri Operatörlüğü, Giriş Kontrol Sistemleri Yöneticiliği, Güvenlik Kameraları CCTV Sistem Operatörlüğü ve CCTV Sistem Yöneticiliği sertifika programlarını sektöre sunacaklarının bilgisini veren Gültek, “Gerek bu sertifika programları gerekse özel güvenlik görevlisinin daha kaliteli, daha verimli, daha güvenli hizmet verebilmesi için Mesleki Yeterlilik Kurumu ile birlikte Ulusal Meslek Standartlarını yazmaktayız, ulusal Mesleki Yeterlilikleri tanımlamaktayız. Özel sektör şirketleri, sivil toplum kuruluşları ve üniversite işbirliği ile bu çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Diğer üniversitelerde yer alan Özel Güvenlik ve Koruma programlarının da üniversite – sektör işbirliklerini geliştirmesi halinde eleman açıkları çok uzun olmayan bir zaman diliminde kapanacaktır” diye konuştu.
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.