Logo

"Başarılı öğrenciler meslek liselerini tercih ediyor"

Kategori: Eğitim ve Sektör
Perşembe, 23 Eylül 2021 13:47 tarihinde oluşturuldu



Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin "Eğitimde Yeni Eğilimler, Mesleki ve Teknik Eğitimde Paradigma Değişiminin Sanayimiz Açısından Önemi" ana gündemiyle yapılan aylık olağan toplantısına katıldı.

mahmut_ozer_isoMillî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisinin "Eğitimde Yeni Eğilimler, Mesleki ve Teknik Eğitimde Paradigma Değişiminin Sanayimiz Açısından Önemi" ana gündemiyle yapılan aylık olağan toplantısında İSO ile mesleki eğitimde yaptıkları iş birliklerine ilişkin bilgi verdi. Bakan Özer, güzel sanatlar liseleri ve özel eğitim meslek okullarında da yeni açılımlar yaptıklarını aktardı. Kaynakçılıkla ilgili meslek eğitimine ciddi bir yatırım yaptıklarını ifade eden Özer, "İnşallah, daha yürüyecek çok yolumuz var. Aslında bakanlık olarak, hükûmet olarak çok ciddi açılımlar yapıldı." diye konuştu.

Sadece mesleki eğitimin niteliğinin artırılmasıyla ilgili değil; bunun yanında genç işsizliği azaltmayla ilgili, lise ve üniversite mezunlarından isteyenlere mesleki eğitimi tamamlamayla ilgili de çalışmaların nihayetlendiğini aktaran Özer, "İnşallah, Türkiye'de genç işsizliği azaltmayla ilgili mesleki eğitimi çok farklı boyutlarda en etkin, en verimli enstrüman olarak kullanabilmek için tüm bakanlıklarımızla iş birliği içinde yeni açılımlar yapmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.
"Yeni iş birliğinde işverenle birlikte tüm süreci dizayn etmek istedik"
Öğretmenlerin öğrencilerden başarı beklentisi düştükçe sistemden kopulduğunu, belli bir süre sonra iş gücü piyasasının da artık aradığı elemanı bulamamaktan, bulduğu zaman da istediği yeterlilik ve yetkinlikte olmamasından şikayet etmeye başladığını ifade eden Özer, şunları kaydetti: "Bakın, basit bir eğitim politikası müdahalesi Türkiye'nin sadece eğitim sisteminde değil; iş gücü piyasasına da çok ciddi maliyetler ödemesine yol açtı. Yaklaşık 10 yılın üzerinde uygulanan bir katsayı uygulamasından bahsediyoruz. Kaldırılmasından sonra hakikaten mesleki eğitimin güçlendirilmesi için her hükûmet çok ciddi efor sarf etti. İş gücü piyasasıyla güçlü iş birlikleri kuruldu, birlikte projeler yönetildi ama özellikle son üç yılda iş gücü piyasasıyla çok daha sistemik, olaya bakarak bütüncül bir şekilde süreci yöneterek bir iş birliği modeli ortaya koyduk. Daha önce iş verenlerden sadece bir okul binası, bir atölye yapması istenirken yeni iş birliğinde Bakanlık olarak işverenle birlikte tüm süreci dizayn etmek istedik. Aslında paradigma değişikliği denilen şey, bu. Yani şu üç yıl içinde elde edilen başarının anahtarı, işvereni eğitim sürecinin dışında tutup mezunları bekleyen pasif bir konumdan, eğitimin başlangıcından itibaren okula çekerek tüm sürecin içine dahil etmekten kaynaklanan bir dönüşümdür. Sizlerle birlikte müfredatı inceliyoruz. Sizlerle birlikte işletmede beceri eğitimini yeniden dizayn ettik. Sizlerle birlikte öğretmenlerin iş, başarı ve mesleki gelişim eğitimlerini düzenledik ve istihdamı merkeze aldık. 3 yıl içinde inanılmaz bir dönüşüm oldu."

"Geçen seneki patent, marka, tasarım ve faydanın model tescili 188'e çıktı"
Kovid sürecinde mesleki eğitimin göstermiş olduğu performansı anımsatan Mahmut Özer, "Ülkeler maske bulamıyordu. Havaalanlarından maskeler çalınıyordu. Mesleki eğitim bir anda üretim kapasitesini devreye soktu. Maskeden dezenfektana, yüz koruyucu siperlikten tek kullanımlık önlüğe, daha sonra solunum cihazına, maske makinesine kadar birçok ürünü üretip valilerin koordinasyonunda tüm illerde vatandaşın hizmetine sundu." şeklinde konuştu.

Bakan Özer, bu hareket kabiliyetinin önemini aktararak sözlerini şöyle sürdürdü: "Mesleki eğitim, sadece iş gücü piyasasının istediği nitelikli elemanı yetiştirmekle kalmıyor. Sahip olduğu müktesebat, sahip olduğu üretim kapasitesi, devletin ve milletinin olağanüstü koşullarda aktif olarak harekete geçirebileceği bir kapasitenin de orada var olduğunu gösteriyor. Türkiye'nin ekonomik kalkınmasının önündeki en önemli itici güçlerinden bir tanesi de fikri mülkiyet konusudur. Patent, faydalı model, marka, tasarım üretmesi ve bunu tescillemesi, sadece tescillemesi değil, ticarileştirebilmesi ve yaygınlaştırabilmesi... Son on yıl içinde Millî Eğitim Bakanlığı mesleki eğitimdeki fikrî mülkiyet tescil oranı, yılda 2,9'du. Kovid sürecinden sonra geçen seneki patent, marka, tasarım ve faydanın model tescili 188'e çıktı. Bakın, 2,9'dan 188'e... Bu seneki hedefimiz 250. Şu an itibarıyla 198 ürünü tescillemiş bulunuyoruz. Çok rahat bir şekilde değerlendirme sürecine göre süreç ilerliyor."

"Akademik olarak başarılı öğrenciler de mesleki eğitimi tercih ediyor"
Artık Türkiye'de akademik olarak başarılı öğrencilerin de mesleki eğitimi tercih etmeye başladığını vurgulayan Özer, şöyle devam etti: "Yüzde birlik dilimden ilk defa mesleki eğitim öğrenci almaya başladı. İnşallah, Yazılım Lisesi de bu liselerden biri olacak. Yani fen lisesine gidebilecek puan alan öğrenci artık mesleki eğitime geliyor. Aslında bu, bir dönüşümün başladığını gösteriyor. Yıllardan beri özlenen, eğitimle iş gücü piyasası el ele verdiği zaman süreci nasıl şekillendirebileceğini ve birlikte hareket ettiği zaman aslında çözülemez gibi duran sorunların nasıl kolaylıkla çözülebilir olduğunu göstermesi anlamında hakikaten çok önemli bir model. Bu modeli de en başarılı bir şekilde uyguladığımız ortağımız, İstanbul Sanayi Odası."

Özer, uzun bir aradan sonra ilk kez fiziki olarak toplanan İSO Meclisinin ilk konuğu olmaktan dolayı da duyduğu memnuniyeti dile getirerek sözlerini "İnşallah, birlikte el ele verip artık mesleki eğitimi Türkiye gündeminden çıkaracağız. Çok daha iyi okullar noktasına getireceğiz. Yeter ki el birliği yapalım. El birliği yaptığımız zaman çözülemeyecek hiçbir problem olmadığına inanıyorum." diyerek tamamladı.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.