Logo

10 adımda doğru tercih danışmanlığı nasıl yapılmalı?

Kategori: Gündem
Pazartesi, 18 Temmuz 2022 14:46 tarihinde oluşturuldu



Servet Gülsün Şirin – İstanbul Okan Üniversitesi Aday İlişkileri Müdürü 

servet_gulsun_sirinBir rehber öğretmen ya da bir tercih danışmanı sınavı teknik olarak nasıl analiz etmeli ve tercih danışmanlığı talep eden öğrencilere teknik olarak nereden bakmalı?
YKS’de adayların bir üniversiteye yerleşmesinin arka planının sadece öğrencilerin derlediği bilgiler ve bunlardan yola çıkarak yaptıkları analojiler değil aynı zamanda bu sürece destek sunan ve hatta süreci yöneten uzmanların da yapacağı çalışmalar ve bakış açıları çok önemli.
Günümüzün mesleki çeşitliliği ile üniversite tür ve sayılarındaki artış yeni bir uzmanlık alanının doğmasına sebep oldu. Kariyer ve meslek danışmanlığı olarak özetleyeceğimiz bu yeni uzmanlık alanın genel izlenim ve deneyimler üzerinden değil, sağlam bir veri havuzundan beslenmesi gerekiyor. Hemen her alanda olduğu gibi kariyer ve meslek danışmanlarıda günceli yakından takip etmeli ve istatistikleri doğru okumalılar.

VERİ ÇOK DIĞRU DEĞERLENDİRME AZ!
Üniversite sınavlarına her yıl milyonlarca aday katılıyor. Bu adayların hem yaptıkları testler hem hesaplanan puanlar hem de yaptıkları tercihlerle ilgili önemli bir bigdata oluşmuş durumda. Yaklaşık yarım yüzyıldır bu süreç devam edince arka planda böyle bir veri sermayesi oluştu. Veri çok ama bu veriyle doğru değerlendirme yapan bir o kadar az.
Verinin çokluğu analizin doğrulu ile doğru orantılı olarak ilerlerse işler kolay ama süreç her zaman bu şekilde işlemiyor. Bazen veri ne kadar çoksa kafa da o kadar karışabiliyor ve daha içinden çıkılmaz bir istatistik çöplüğüne düşülebiliyor. Neyin doğru neyin yanlış olduğu ya da hangi analiz için hangi veriye ihtiyacımızın olduğu ve bunları hangi yol ve yöntemlerle kullanacağımız da büyük önem arz ediyor.
Üniversite sınavlarının sınav ayağında işler biraz daha temel düzeyde ama konu puanlar, sıralar ve tercihlere gelince işin rengi farklı. Milyonlarca veri arasından analiz değeri güçlü ve doğru bir bakış açısı kazandıracak raporlara ulaşmak, bu uzmanlık alanında çalışanların kendilerini hem geliştirmeleri hem de günceli yakalamaları bakımından son derece önemli.
Kariyer danışmanlığının görev tanımı elbette sadece bir üniversite programına yerleşme aşamasıyla sınırlı değil. Eğitim hayatından sonra çalışma hayatına geçiş ve sürdürülebilir iş anlamında da önemli bir misyonuvar. Sadece bir üniversiteye yerleşme sürecine rehberlik etmeyi tercih danışmanlığı olarak tanımlamak daha doğru bir tanımlama olabilir.

TERCİH DANIŞMANLARI ve SINAVIN TEKNİK ANALİZİ
Genç adayların gelecekleri açısından çok önem atfettikleri bir sürece giriyoruz ve akademiye adım atarken de bu konuda bilgiye doğru ve hızlı bir biçimde erişmek istiyorlar. Tercih danışmanlığı verecek öğretmenlerin ve eğitim uzmanlarının öncelikle sınavın teknik analizini iyi çalışmaları gerekiyor. Nasıl bir ortalama başarı gösterildi, standart sapma değerleri ne durumda, puan ve sıralama dilimlerinde nasıl bir trafik yaşandı, hangi programlar ve üniversiteler var, bunlara yakın ve uzun vadede toplumsal talepler nasıl etki edecek gibi daha pek çoğunu sayacağımız kavramların zihinde karşılık bulması gerekiyor.
Biz bu süreçte hep öğrenciler araştırsın, okusun, tercihlerini bulsun gibi topu tamamen öğrencinin üzerine atan bir yaklaşım sergiliyorken ve bu kısmen doğruyken, konunun öğretmenlik ve uzmanlık boyutunu da bütün emeklerden ari olarak düşünmememiz gerekiyor. Zira bu hassas dönemde uzmanın ağzından çıkacak tek cümle hatta tek kelime çocuğun 30-40 yıllık kariyerine ve hayatına etki edebilir. O halde böyle önemli bir görev gerektiği şekilde yapılmalı.
Görevi tercih danışmanlığı olan meslektaşlarımızın kesinlikle sınav kılavuzlarını en ince ayrıntısına kadar incelemeleri birinci şart. İşin teknik kuralları konusunda asla bir yanlış bilgiye sahip olamamak ve danışana bu anlamda en doğru bilgiyi vermek zorundalar. Bilmedikleri konusunda da gayet samimi ve açık yürekli olmaları çok çok önemli.

10 ADIMDA TERCİH DANIŞMANLIĞI
Nerden başlamalı mıyım diyenler için adım adım ilerleyelim…

1)Kılavuzları mutlaka ayrıntılı olarak inceleyin, zira karşılaştığınız birçok temel sorunun cevabını o kılavuzun içinde bulacaksınız.
2)ÖSYM tarafından yayınlanan sınav sonuçları ile ilgili istatistik özetlere mutlaka bakın ve bir önceki yılın aynı verileri ile kıyaslayın
3)Puan ve sıralama aralıklarındaki trafiğin tek tek puan türlerine göre nerede seyrek nerede sıkışık olduğuna mutlaka bakın
4)Kontenjan kılavuzundaki tabloları program program, üniversite üniversite inceleyin. Önceki yıllarda var olup bu sene olmayan hangileri, bu sene ilk kez kılavuza girenler hangileri, adı puan türü değişen hangileri bunları bilin
5)Kontenjanlar tercihlerdeki veri analizinin en sağlam yapılması gereken alanı. Zira oluşacak sıra ve puanları doğrudan etkileyecek bir veri. Bir yıldan diğer yıla kontenjanlarda ne tür değişiklikler yaşanmış? Hangi bölümde artmış, hangi bölümde azalmış, buradaki artış ve azalışın değişen trendlerle ve önceki yılların doluluk oranlarıyla bir ilişkisi var mı? Bunları inceleyin
6)Programlar ve üniversiteler de dinamik yapılar. Son bir yıllık zaman dilimi içinde bu üniversitelere ilişkin algı ve öğrenci memnuniyetleri nasıl bunları yayınlanan çeşitli araştırmalarla inceleyin.
7)Oluşan taban puanlar ve sıralar her zaman doğru sonuçlar vermeyebilir. Buradaki artı veya eksi durumu etkileyen diğer faktörleri de gözden geçirin. (Örneğin lokasyonu, kampüs koşullarını, akademik kadrosunu, öğrenci memnuniyetini, çalışma hayatına geçiş başarısını gibi…)
8)Üniversite tercihleri ülke coğrafyasının tamamını ilgilendirdiği için sadece yaşadığınız şehirlerdeki akademik dünyayı değil, tüm ülkenin akademik perspektifini iyi takip etmek gerekiyor. Örneğin bir ilde barınma, sosyal ve kültürel etkinlikler, sportif olanaklar kent yaşamı öğrencinin ihtiyaçlarını ne ölçüde karşılayacak durumda bunlara bakın
9)Vakıf üniversitelerinin hizmet kalitesi ve ücret dengesini mutlaka gözden geçirin
10)Hangi mesleklerin vizyon açısından gelecekte daha parlak olacağına ilişkin bir fikriniz mutlaka olsun.

İşin diğer önemli adımı ise gençlerin ilgi, yetenek ve beklentilerine uygun seçimler yapmalarına rehberlik edebilmek. Aile, okul, çevre baskısından adayları korumalıyız. Popülist söylemlerin rüzgârlarını etkisizleştirebilmeyi başarmalıyız. Gençlere sürekli gelecekten söz ederken de bizler de geleceğin dilini konuşmak zorundayız.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.