Logo

Zafer Öztürk: Haksız uygulama düzeltilmeli!

Kategori: Gündem
Salı, 26 Temmuz 2022 14:09 tarihinde oluşturuldu



Zafer Öztürk - TÖZOK Yönetim Kurulu Başkanı

zafer_ozturk* Özel okullar ücretlerini enflasyon karşısındaki kayıplara karşı koruyamadı.
* Diğer hizmet sektörleri özellikle yüksek enflasyon dönemlerinde aylık fiyat ayarlamaları ile kendilerini korumaktadırlar. Özel okullar ise bu tür bir hakka sahip değiller. Bu haksız uygulamanın düzeltilmesi için konunun mutlaka değerlendirilmesi gerektiği üyelerimiz tarafından sıkça dile getirilmektedir.
*Bakanlığımızın son verdiği “özel okul velilerine eğitim desteği” uygulamasının tekrar yürürlüğe konulması isabetli olacaktır.
Velilerimizin %7 daha az ücret ödemesi için KDV kalıcı olarak %1 olmalıdır.  

Türkiye’nin yaşadığı ekonomik koşullar çerçevesinde geçen eğitim – öğretim dönemini değerlendirebilir misiniz?
Ekonomik çalkantıların, bu alandaki iniş ve çıkışların her sektör gibi özel okullar sektörünü de etkilemesi kaçınılmazdır. Dolayısıyla ekonomik yönden pek rahat bir dönem geçirildiğini söylemek maalesef mümkün değil.
Özel okul ücretlerinin, eğitim ve öğretim imkânlarına, gelişmelerine imkân verecek yatırım ve hizmetler, personel ve (varsa) kira giderleri ile diğer işletme giderlerine göre tespit edileceği, ücret artış oranlarının nasıl ve ne kadar belirleneceği yönetmeliklerde belirtilmiştir. Ancak genel ekonomideki (beklenmeyen) gelişmeler, özel okul velilerinin ödeme güçlüğü yaşaması ve velilerimize veya sektörümüze can suyu olabilecek herhangi bir desteğin de olmaması zor bir öğretim yılı geçirmemize sebep oldu.
Yasa gereği eğitim ücretleri yılda bir kez değiştirilebilir ve ilan edilen ücret bir yıl boyunca değiştirilemez. Diğer hizmet sektörleri özellikle yüksek enflasyon dönemlerinde aylık fiyat ayarlamaları ile kendilerini korumuşlardır. Özel okullar ise ücretlerini enflasyon karşısındaki kayıplara karşı koruyamamışlardır. Ücretlerin yılda bir kez artırılabilmesi nedeniyle yıl içinde enflasyonun yükselmesi durumunda özel okulları mali kayba uğramaktadır.
Diğer sektörlere, üretilen malın veya verdiği hizmetin bir kısmını ücretsiz verme zorunluluğu getirilmezken özel okullarda öğrencilerinin %3’ünün ücretsiz okutma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu oran ( burslu okutulan öğrenciler dışında) ekonomik şartlar ne olursa olsun ,her yıl özel okullarda 38.220 öğrencinin ücretsiz okutulmasını zorunlu kılıyor.Bunun getirdiği ilave mali artış, sektörümüzün yükünü daha da ağırlaştırmıştır.

Türkiye’de sürdürülebilir eğitimin koşulları hakkında ne düşünüyorsunuz? Gelecek dönemde sektörü bekleyen sorunlar ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileriniz nelerdir?
Özel okulların vermiş olduğu kaliteli eğitim ve geleceğimizin garantisi olan çocuklarımıza sağladığı kazanımların önemi anlaşıldıkça velilerin özel okullara yönelmesi daha da güçlenecektir. Tabii ki eğitim maliyeti yüksek bir hizmet alanıdır. Resmi veya özel öğretim kurumlarındaki eğitim hizmetlerinin yürütülmesi ülke ve dolayısıyla velilerimizin ekonomik gücüyle de ilgilidir. Bu bağlamda okullarımız ücret ilanlarında velilerimizin ödeme gücünü mutlaka göz önünde bulundurur ve bütçelerini de hassasiyetle hazırlamaları gerektiği düşüncesindeyim.
Ancak henüz pandeminin olumsuz etkileri devam ederken ortaya çıkan ekonomik dalgalanmalar, son iki yılda özel okulların öğrenci kaybına uğramasına ve ardından da kapanmasına sebep olmuştur. Bu yüzden binlerce öğretmenin de işinden olduğu malumdur.
Özel okullarda yaşanan ve ileride yaşanabilecek öğrenci kaybı ve okul kapanmaları şeklindeki olumsuz gelişmelerin, sadece özel okul alanında hizmet veren girişimcileri değil, aynı zamanda bu kurumlarda hizmet veren çok sayıdaki personelin işsiz kalmasına ve bu alanda geçimini sağlayan diğer ilgili sektörlerin de olumsuz etkilenmesine yol açar.
Bu bakımdan Bakanlığımızın son verdiği “özel okul velilerine eğitim desteği” uygulamasının tekrar yürürlüğe konulması isabetli olacaktır. Velilerimizin %7 daha az ücret ödemesi için KDV kalıcı olarak %1 olmalıdır. Ayrıca özel okullar için daha destekleyici bir vergi düzenlemesinin yapılması ve özel okul açılmalarının belirli bir planlama dahilinde yapılması için mevzuat değişikliğine gidilmesi yararlı olacaktır.

Eğitimde geçmişin anlayış ve uygulamalarıyla yeni dönemi yönetmek mümkün mü? Neler, nasıl değişiyor? Bu yeni dönemin yönetim anlayışı ne olacak?
Özel okullardaki eğitimi yönetmek çok boyutlu bir hizmettir. Önemli sorumluluklar üstlenilerek verilen bu hizmetin küçük bir başarısızlığı bile okul işletmesine ciddi maliyetler getirebilmektedir. Bu gerçeğin yönetim kadrosunda bulunan her kademedeki yöneticiler tarafından dikkate alınması gerektiği yönündeki sesimizin duyulmasını ve talebimizin önemle değerlenmesini bekliyoruz.
Özel okullar, ücretlerini tespit etmekte tümüyle serbest değildirler. Ücretler ile ilgili yönetmelik hükümlerine uymak zorunluluğunun yanı sıra, genel ekonomik kırılmalar ve bunun velilerin mali durumuna etkileri her zaman dikkate alınmalıdır.
Yukarıda da belirtildiği gibi ücretler yılda bir kez değiştirilebiliyor ve ilan edilen ücret bir yıl boyunca değiştirilemiyor. Bu nedenle diğer hizmet sektörleri özellikle yüksek enflasyon dönemlerinde aylık fiyat ayarlamaları ile kendilerini korumaktadırlar. Özel okullar ise bu tür bir hakka sahip değiller. Bu haksız uygulamanın düzeltilmesi için konunun mutlaka değerlendirilmesi gerektiği üyelerimiz tarafından sıkça dile getirilmektedir. 

EĞİTİM GİRİŞİMCİLERİ NASIL HAREKET EDECEK?
Kurum olarak gelecek döneme nasıl hazırlanıyorsunuz? Yeni okul yatırımlarınız olacak mı? Olacaksa hangi lokasyonlarda yeni okullarınız açılmış olacak?
Özel okullarda yaşanan ve ileride yaşanabilecek öğrenci kaybı ve okul kapanmaları şeklindeki olumsuz gelişmelerin, sadece özel okul alanında hizmet veren girişimcileri değil, aynı zamanda ülkemiz eğitimi ve ekonomisi açısından da hoş bir durum değildir. Yaşanan bu tablo karşısında sektöre yatırım yapmak isteyen girişimcilerin (ben de dahil olmak üzere) kolay kolay cesaret edemeyeceklerini düşünüyorum. Ancak yine de bazı girişimcilerin eğitim alanına yatırım yapma ihtimaline karşı lokasyon bakımından şu düşüncelerimi paylaşmak isterim.
Özel okullarda sanıldığı kadar yüksek gelir grubunda velilerin çocuklarından ziyade, geleceği eğitimde gören ve eğitimi önemseyen ailelerin çocukları okumaktadır. Yüksek gelir grubundaki veliler daha lise çağından yurt dışını tercih etmektedir.
Özel okullarda daha çok beyaz yakalı kesimin çocukları ile orta gelir grubu serbest meslek sahiplerinin çocukları okumaktadır. Bunun yanında %30’lara yaklaşan burslu öğrenciler için çoğunlukla düşük gelir grubundaki ailelerin çocuklarına imkân sunulmakta ve okul içinde heterojen bir yapı sağlanmaktadır. Bu bağlamda okul açmanın belirli bir yöre veya semte bağlı olarak planlanmasına öncelik verilmesi gerekmediği kanaatindeyim. 

ÜCRET ARTIŞLARININ LAYIKIYLA YAPILDIĞINA EMİNİM
Çalışan memnuniyeti konusunda kriter ve yaklaşımlarınız hakkında bilgi verebilir misiniz? Sürdürülebilir eğitim çerçevesinde çalışma koşulları nasıl olmalı? Uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Özel okullardaki her türlü iş ve işlemler, öğretmen ve diğer çalışanların sözleşme şartları, Bakanlıkça yayınlanan mevzuat kuralları kapsamında gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla her özel okul olanakları dahilinde, öğretmenleriyle yönetmelikteki “Sözleşme” formatına uygun anlaşma yapmak durumundadır. Her okulun öğretmenine bu kurallar çerçevesinde gerekli ücreti ödemekte de tereddüt etmeyeceğine, öğretmen ve diğer çalışanların da özel okulların sınırsız olanaklara sahip kurumlar olmadığını bildiklerine inanıyorum.
Her özel okul, başarıyı yakalama şansının, birlikte çalıştığı yönetici ve öğretmenlerin başarılarıyla doğru orantılı olduğunu bilir. Bu bakımdan ücret artışlarında öğretmen ve diğer çalışanların haklarının unutulmadığını veya ihmal edilmediğini ve yapılabilecek ücret artışlarının layıkıyla yapıldığını değerlendiriyorum.
Önümüzdeki yıl için okul ücretlerinde tavan artış oranı %37’ye yakındır, oysa bu oran yaşanan enflasyonun yarısı civarındadır. Bu gelişmelerden okul işletmesi gibi çalışan öğretmenlerimizin etkilendiği de bir gerçektir.
Kısa sürede ekonomik zorlukların üstesinden gelerek daha ferah günlere kavuşmak dileğiyle, eğitime gönül ve emek vermiş herkese mutlu ve sağlıklı tatiller dönemi diliyorum.


 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.