banner

CHP ve Anayasa Mahkemesi




Sabah Gazetesi Yazarı Nazlı Ilıcak’ın bugünkü yazısı

CHP, seçmeli dersler yüzünden, çocuğun çok genç yaşında yönlendirilmesiyle eğitimde bütünlüğün bozulduğu kanaatini taşıdığı için, kesintili eğitime karşı. Ama esas endişesi, İmam Hatiplerin orta kısımlarının açılması, 5. sınıftan itibaren Kuran-ı Kerim, Hz. Muhammed'in hayatı ve dini bilgilerin seçmeli olarak öğrenciye sunulmasından kaynaklanıyor.

CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne itirazının sebeplerini okudum. Meseleye Tevhid-i Tedrisat'tan başlıyor. Bu kanunun gerekçesine yaptığı atıflarla, günümüzdeki uygulamayı eleştiriyor: "İki türlü eğitim, bir ülkede iki türlü insan yetiştirir; bu da duygu ve düşünce birliğiyle, dayanışma amaçlarını tamamen yok eder."

Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı müracaatta CHP milletvekilleri diyor ki:

"...İkinci kademede (ikinci 4 yılda), farklı programlar ve İmam Hatip ortaokullarıyla, 8 yıllık temel eğitim, neredeyse ilk 4'üncü yılın bitiminde sona ermektedir.

...İmam Hatip ortaokullarına giden ya da seçmeli dersleri takip eden öğrenciler, diğerlerine kıyasla, haftada daha az matematik, daha az Türkçe, daha az fen bilgisi ve daha az yabancı dil dersi alma imkânına sahip. Bu da Anayasa'nın 10'uncu maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı olmanın yanı sıra, çocukların istismarına sebebiyet vereceğinden Anayasa'nın 41'inci maddesindeki, 'Devletin her türlü istismara karşı koruyucu önlemler alacağı' kuralıyla da bağdaşmıyor. Tercihi, hiç kuşku yok ki çocuklar adına ebeveyn ya da okul yapacaktır. Ebeveyn veya okul tarafından yapılacak mesleki yönlendirmenin, çocukların temel eğitimiyle hedeflenen bütünsel gelişimini engelleyeceği ve çocuğun istismarıyla sonuçlanacağı ise her türlü tartışmanın dışında olgusal bir gerçektir.

...Eğitim ve öğretim Atatürk ilkeleri ve inkılâpları doğrultusunda çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre yapılır. Ayrıca, Anayasa Mahkemesi'nin 7.3.1989 tarihli kararı, eğitim ve öğretimde, dinsel inanca devlet gücünün özel bir katkı vermeyeceğini belirtmektedir. Lâiklik bir bütündür. Özellikle eğitim ve öğretim alanında laikliğe bağlılık ve saygı, ulusun geleceği açısından da üzerinde önemle durulacak bir konudur.

...İmam Hatip liselerinin orta kısmının açılması, seçmeli Kur'an ve Hz. Peygamberimizin hayatı dersleri ile çocuklar şartlandırılmakta, analitik düşünme biçimi yerine dogmatik düşünce biçimi dayatılmaktadır..."

Özetle: CHP'ye göre 4+4+4 ile 1) Temel eğitim parçalanıyor, 2) Laiklik ilkesi çiğneniyor, 3) Tercihi ana baba ya da okulun yapması çocuk istismarına yol açıyor.

Laiklik nedir, ne değildir?

Laiklik ilkesini, bütün inançlara "eşit mesafede kalma" diye tarif ettiğinizde, seçmeli din dersinin zorunlu olarak her okulda yer almasının bu ilkeyi zedelediğini düşünebilirsiniz. Ama, Anglosakson ülkelerinde olduğu gibi, laiklik, "din ve vicdan özgürlüğü" ise, o zaman, dinini öğrenmek isteyen nüfusa böyle bir imkânın tanınmasını, laikliğin gereği de sayabilirsiniz. Ömer Dinçer, sadece Müslümanlar değil, Hıristiyan veya Musevilerin de talep ettikleri takdirde seçmeli olarak kendi dinlerini öğreneceklerini açıkladı. Tabii asgari bir talep gerekli; bu da, bildiğim kadarıyla, 12 kişi.

Bunun altyapısı hazırlandı mı, yeteri kadar öğretmen var mı bilemiyorum ama, ilköğretimin ikinci kademesinden itibaren seçmeli din dersi koyarken, Milli Eğitim, diğer semavi dinleri de ayrımcılığa tâbi tutmama eğilimindeydi. Uygulamayı göreceğiz. Yalnız bir hususa işaret edeyim. Türkiye'de genel geçer kanaat "Madem Diyanet İşleri var, ülkemizde laiklik yok" şeklinde. Oysa, Avrupa Birliği'nin 4 ülkesinin resmi dini bile var: Danimarka (Lutheran Protestan), Finlandiya (Lutheran ve Ortodoks), İngiltere (Anglikan), Yunanistan (Ortodoks). 3 tanesinde ise, Katolik Kilisesi ile devlet arasında özel bir anlaşma mevcut: İspanya, İtalya ve Portekiz. Sıraladığımız bütün bu ülkelerde, diğer dinler de özgürce yaşanabiliyor. Bana göre laiklik bir özgürlük şemsiyesidir. Başörtüsüyle üniversiteye devam etmek ya da dini öğrenmek isteyenin önünü açmak laikliğin gereğidir.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.