Logo

Yenilikçi öğretmenler ve vizyoner yöneticiler bir okulu başarıya taşır

Kategori: Öğretmenler Odası
Salı, 22 Kasım 2022 11:21 tarihinde oluşturuldu



Eğitimde 63 yılı geride bırakmaya hazırlanan Tarhan Koleji’nin yönetici ve öğretmenleri günümüzün öğretmenlerini ve mesleğin geleceğini artı eğitim dergisinde anlattılar. 

tarhan_koleji_ekipYavuz Kara - Tarhan Koleji Akademik Direktörü:
* 21. yy özgürleştirilmiş öğretmen çağıdır. Öğretmenin her işine karışılmadan kendi başına iş yapma yeteneği teşvik edilmelidir.

* Okul Yöneticilerinin mevzuatın uygulayıcısı değil, işlerin kolaylaştırıcısı; öğretmenlerin ise müfredatı yerine getirmekle sorumlu memurlar değil, sınıfın lideri olması, eğitimde niteliğin vazgeçilmez şartı olduğu gerçeğini unutmamalıyız. 

21.yüzyılda öğretmenlerin sahip olması gereken nitelikler nelerdir?
Yavuz Kara - Tarhan Koleji Akademik Direktörü:21. yüzyıl öğrencileri yaparak, yaşayarak öğrenen bireylerdir. Bu dönemde öğretmenin bir rehber niteliği taşıması ve onlara ışık tutması ardından öğrencilerin de istedikleri alanda ilerlemesine yardımcı olacaktır. İyi öğretmen aslını bozmayan, var olan olanakları geliştiren, değiştiren, mevcut durumu yeni durumlara uyarlayandır. Ayrıca olası riskleri karşılamaya hazır bir durumdadır. Öğretmenin yeni rolü, öğretimin hedeflerine göre öğrenme ortamını düzenleyen olmalıdır. Öğretmenler sadece eğitim programının uygulayıcıları değil, programın etkililiği için eğitim programının yenilenmesi ve değiştirilmesi çalışmalarına etkili olarak katılan kişiler olmalıdır. 21. yüzyılda öğretmenin kazanması gereken beceriler ise eleştirel düşünme, problem çözme, iletişim, işbirliği, yaratıcılık, liderlik, rehberlik, karakter gelişimi ve meslek etiği olarak belirtilebilir. 

Kurumlar öğretmen seçerken nelere dikkat etmelidirler?
Yavuz Kara:Öğretmenin alanında yetkin biri olması, bildiklerini aktarabilmeli, iletişim becerisi yüksek olmalı, diksiyonu düzgün, konuşması akıcı olmalı, kuralları olmalı ama sıkı sıkıya kurala bağlı eğitim vermemeli, dengeyi kurabilmeli, İşini sevmeli, insanları sevmeli. Ayrıca öğretmenin öğrenciyi anlayabilmesi için bir frekans tutturulması gerekir. Aksi halde öğretmen anlatır ve çocuk dinler ama anlayamaz. Bu frekansı oluşturan şeyler de şunlardır:
* Çocuğun neye ihtiyacı olduğunun tespiti ve bunun sonucunda çözüm haritası belirlenmesi.
* Düzenli olarak irtibat gerçekleştirilmesi ve bu irtibatın pozitif olarak korunması.
* Anlam verme sürecinde yardımcı olunması.
* Öğrencinin ne tür bir zekaya sahip olduğunun tespiti (kinestetik-işitsel-görsel-matematiksel). 

Bir eğitim kurumunun öğretmenlere verdiği değeri neler belirliyor?
Yavuz Kara:Eğitimin öneminin arttığı ve eğitim olanaklarının hızla geliştiği günümüzde, öğretmenin değeri bir kat daha artmıştır. Öğretmen, çocukların zekasını açan, ufkunu geliştiren ve onların ruhuna ışık tutan bir kişi olduğu kadar, içinde yaşadığı toplumu da aydınlatma ve geliştirme görevi yapmaktadır. Bütün öğretmenlere maddi ve manevi değer verilmeli, saygınlık kazandırmalıyız. Gerektiğinde öğretmene görevi ile ilgili alanlarda dokunulmazlık verilmelidir. Okullar öğretmenlerin kendilerini güvende hissettikleri, sadece eğitimle uğraşıldığı yerler olmalıdır. 

ÖĞRETMENLER HÜMANİST OLMALI
Öğrencilerin, küresel ölçekte düşünebilmeleri ve global becerilerini geliştirmek adına öğretmenlere düşen sorumluluklar nelerdir?
Gonca Gül Köseoğlu - Tarhan Koleji Yabancı Diller Koordinatörü:
Öğrencilerin küresel ölçekte düşünebilmesini sağlayabilmek için öncelikle öğretmenlerin farklı kültürler hakkında bilgi daha da önemlisi tecrübe sahibi olması, tecrübe şansı elde edemediyse iyi bir gözlemci olarak kültürlerarası farklılıkları karşılaştırmış ve bu farkları özümsemiş olması gerekmektedir. Bu bağlamda, öğretmenlerin din, dil, ırk, cinsiyet ayrımı yapmayan hümanist bir yaklaşımda olması ve bu yaklaşımı, farklı kültürleri işleyen ve küresel konuların ele alındığı derslerinde veya öğrenme ortamlarında öğrencilere rol model olarak yansıtması önemlidir. Yabancı dil öğretiminde geliştirilebilecek global beceriler, birbirine bağlı beş ana başlıkta ele alınır: iletişim ve işbirliği, yaratıcı ve eleştirel düşünme, kültürlerarası yeterlilik ve evrensel vatandaşlık, duygusal otokontrol ve esenlik, dijital okur yazarlık. 

ÖĞRETMENLER ÖĞRENCİLERLE EMPATİ KURMALI
Günümüzde değişen öğrenci profili çerçevesinde yeni dönemin pedagojisi hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Kübra Yakıcı Tuncer - Tarhan Koleji PDR Koordinatörü:Dünyada hızlı gerçekleşen iletişim ve kültürel bağlantılar öğrencilerde bilgi okuryazarlığı yanında dijital araçları etkin kullanma, eleştirel düşünme, problem çözme, yaratıcılık, yeni durumlara uyum sağlama, evrensel değerleri benimseme, farklılıklara saygı, ürünler ve tasarımlar gerçekleştirme, birden fazla uyarana aynı anda odaklanabilme ve takım çalışmasına uygun roller üstlenme gibi becerilerin geliştirilmesini mecbur kılmıştır.
Öğrencilerin motivasyonlarını kaybetmeden çalışmaları, zamanı etkili kullanmaları, kendi iç disiplinlerini oluşturmaları, yenilikleri ve gelişmeleri takip edip buna uygun görev ve sorumlulukları üstlenmeleri için onlara rehberlik etmek biz öğretmenlerin en önemli sorumluluklarından biridir. Burada önemli olan, öğretmenlerin öğrencilerin gerçek dünyalarını anlamaları onlarla empati kurarak organik bağlar oluşturmaları, öğrenme sürecinde eğitim sistemini kurgularken okulda eğitim öğretim çalışmalarına odaklanmanın yanında, yapılacak faaliyetleri tüm yaşam alanlarına senkronize olacak şekilde planlamak son derece önemlidir.

Öğrencilerin, proje tabanlı çalışmalarla yönlendirilmesi ve aynı zamanda ulusal sınavlarda başarı gösterebilmeleri için öğretmenlere ne gibi sorumluluklar düşmektedir?
Umut Sarı - Tarhan Koleji Ortaokul Lise Koordinatörü:Öğrencilerin anlamlı öğrenim deneyimleriyle sonuçlanan projeler oluşturmalarını desteklemek sadece başarıya ulaşmayı değil, ulaşılan başarının kalıcılığını da sağlar. Biz eğitimciler hitap ettiğimiz neslin özelliklerine hakim olmadan, onları anlayıp ihtiyaçlarının farkına varmadan idealize ettiğimiz öğrenme hedeflerine ulaşmaktan bahsedemeyiz. Değişimin bu denli hızlı olduğu bir nesil için gerçek başarı, öğrenmenin sürdürülebilirliği ve yaşam boyu öğrenmenin gerçekleşmesi ile elde edilir. Ne yazık ki zaman zaman öğrencilerimizi ulusal sınavlara sadece çoktan seçmeli testlere hazırlayabileceğimize inanıyoruz. Halbuki öğretmenlerimizin özenerek hazırladığı her proje çalışması onların düşünme ve yorumlama becerilerini geliştirmeye katkı sağlayacaktır. Artık ulusal sınavların ölçümü kazanımdan çok düşünme ve yorumlama yetenekleri üzerine kurgulanmaktadır. Ancak bu farkındalığı yakalamış öğretmenler, öğrencilerin eğitim yolculuğunda yol göstericiler olmayı başarabileceklerdir. 

ÖĞRETMENLER ÖĞRENCİLER YENİ FİKİRLER KAZANDIRMALI
Öğrenciler bir öğretmenden ne bekler?
Mesut Özbudak - Tarhan Koleji Okul öncesi ve İlkokul Koordinatörü:Öğrenciler öğretmenlerinden en fazla neşeli ve eğlenceli olmalarını, espriler yapıp öğrencilerle zaman zaman şakalaşmalarını isterken; bu isteklerinden sonra ise en fazla öğretmenlerin “disiplini sağlama” rollerine dikkat etmeleri gerektiğini vurgulamışlardır. Bu sonuç aynı zamanda onların ne kadar dengeli düşündüklerini de göstermektedir. Derslerin sıkıcı geçmemesi, öğretmenin güler yüzlü oluşu, öğretmenin her öğrenciye adaletli bir şekilde yaklaşması, samimiyet, öğretmenin teknolojiye hakim olması, öğrencilerin derste aktif olması ve öğretmenin öğrencisini anlaması gibi etkenler öğrencilerin öğretmenlerden bekledikleri arasında yer almaktadır. Öğretmenin hitap ettiği kuşağın özelliklerini bilmesi, onların anlayacağı dilden konuşabilmesi aradaki iletişimin sağlıklı olması açısından çok önemlidir. 

Öğretmenler öğrencilerin yaşamsal becerilerini geliştirmek adına neler yapmalıdırlar?
Seda Akkaya - Tarhan Koleji Uygulamalı Dersler Koordinatörü:Spor çocuğun sosyal, duygusal, motor beceri gelişimlerine, öz bakım becerilerinin gelişmesine, sorumluluk alma bilincinin oluşmasına ve empati duygusunun gelişmesine yönelik büyük önem taşır. Bu bilinci oluşturacak kazanımlar çocuklarımızın fiziksel gelişimleri ve yeterliliklerinin artması, birçok branşta başarılı olmaları onların öz güvenlerinin gelişmesine katkı sağlayacaktır. Müzik eğitiminde enstrüman çalmak, gerektirdiği çaba nedeniyle, beyindeki sinir hücrelerini uyararak algıların açılmasını sağlarken aynı zamanda analiz ve sentez yapabilmeye olanak sağlar. Çocuklar çevresinde olup biten olayları ve duygularını ifade etme noktasında yetersiz kaldıklarında, görsel sanatlar ile ilgili faaliyetler onlar için çok önemli bir kendini ifade ediş biçimidir. Görsel sanatlar eğitimi alan çocukların el-göz koordinasyonları ve yaratıcı becerileri sağlıklı bir şekilde gelişirken, çocuklar aynı zamanda estetik duyarlılığa sahip bireyler olarak yetişirler.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.