Logo

Enver Yücel: Barışın temeli eğitim

Kategori: Öne Çıkanlar
Çarşamba, 20 Şubat 2013 13:27 tarihinde oluşturuldu



Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, Avrupa Parlamentosu’nda "Çatışmaların Önlenmesinde Eğitimin Rolü" başlıklı konuşmasında, "Sürdürülebilir barışın en önemli sağlayıcısının eğitim olduğunu” söyledi

"Kampüsüm Dünya" konseptiyle Türkiye sınırlarını aşan Bahçeşehir Üniversitesi, Avrupa Parlamento'sunda konuştu: Eğitim, barışın olmazsa olmazıdır. Kültürler arası köprüleri de o kurar

5'inci Dünya Eğitim Bilimleri Konferansı'nda 'Global Eğitime Katkı' ödülüne layık görülen Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Mütevelli Heyeti Başkanı Enver Yücel, Avrupa Parlamentosu'na seslendi. Aynı zamanda Dünya Eğitim Girişimcileri Birliği Eş Başkanı olan Yücel, "Kültürler Arası Köprüler: Kriz Çözümlemesinde Yeni Başlangıçlar" gündemiyle bir araya gelen Parlamento'da "Çatışmaların Önlenmesinde Eğitimin Rolü" başlıklı bir konuşma yaptı.

Eğitim olmazsa olmaz

Konuşmasına "Ben bir eğitim gönüllüsüyüm" sözleriyle başlayan Enver Yücel, "Sürdürülebilir barışın en önemli sağlayıcısının eğitim olduğunu hepimiz biliyoruz. Bireyin geleceğini şekillendiren temel etken olan eğitim;  toplumsal barışın kurulması, biçimlenmesi ve kalıcı olmasında da aynı ölçüde önemli bir etkendir. Eğitim, barışın olmazsa olmazıdır" dedi.

Kültürler arası çatışmaların önlenebilmesini sağlayacak yegâne çözümün de eğitim olduğunu vurgulayan BAU Mütevelli Heyeti Başkanı Yücel konuşmasına şöyle devam etti: Eğitim; insanı iyiye, doğruya, güzele; insanlığı ortak değerler doğrultusunda huzura ve refaha yönelten erdemli faaliyettir. Eğitim, bir barış ve huzur köprüsüdür. 

Birlikte yaşamı öğretelim

İnsanlığın en eski ve en büyük acı kaynaklarının başında gelen din, ırk, cinsiyet ayrımcılığının yanı sıra; ülkelere ve koşullara göre farklı biçimlerde ortaya çıkan her türlü ayrımcılığı reddeden, birlikte yaşama kültürünü özümsemiş, her koşulda empati kurabilen dünya vatandaşları yetiştirebildiğimiz oranda, sürdürülebilir barışı da sağlamış olacağız. Genç nesillere öncelikle ve mutlaka öğretmemiz gereken, birlikte yaşam kültürüdür. 

Bu nedenle, Avrupa Birliği vatandaşlığı yetmez; dünya vatandaşlığı müfredatı,  artık mutlaka eğitimcilerin ve yöneticilerin gündemlerinde olmalıdır. Bu konuyla ilgili bazı girişimlerim oldu. Yoğun bir çaba içindeyiz. Dünya Eğitim Fakültesi Dekanları Birliğini kısa zamanda kurmuş olacağız.   

Ben AB'yi farklı kültürlere, medeniyetlere mensup insanların ortak payda yaşam alanı olarak görüyorum. Kültürlerin farklılığından bir bütünlük yaratan bu düşünce, ötekileştirme kavramını saf dışı bırakan bir düşüncedir. Benimsenmesi  gereken siyaset,  "ortak payda siyaseti" olmalıdır.

Silahtan fazla kaynak

EĞİTİM  alanında Erasmus'a daha büyük katkı verilmesi ve öğrenci değişim programlarının daha çok desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. AB Erasmus programları da buna büyük destek vermektedir. Öğrenci değişimi, kültür köprüsü oluşumunda çok önemli bir işleve sahiptir.

AltInI çizerek ifade etmek isterim ki dünyada eğitime  ayrılan kaynaklar ne zaman silahlanmaya ayrılandan fazla olursa, o zaman daha yaşanabilir bir dünyadan söz edebiliriz.

Kitaplar temizlensin

TEKNOLOJİK gelişimler ile yaşanan değişimler sırasında eğitim kitaplarımızdaki kötü söylemleri acilen kaldıralım. Biz kitaplarımızdan Türk-Yunan ortak tarihi ile ilgili düşmanlık söylemlerini kaldırmak gerektiğine inandık ve bu düşmanca söylemleri kaldırdık. Ülkeler eğitim müfredatlarını teknolojik ortama taşımaktadır, böylelikle kötü söylemleri kaldırıp ortak paydalar üzerine eğilmeliyiz. İnsanlık olarak; bardağın boş tarafına değil dolu tarafına bakmalıyız. Ders kitapları mutlaka temizlensin. Çocuklarımız kitaplarında düşmanlığı değil, dostluğu okusun.

(Akşam)

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.