---

---

12 yıldan bu yana sürdürdüğü dijital eğitim yatırımlarının ürünü olan Metodbox ve SeeMeet uygulamalarıyla pandemi sürecinde eğitim kurumları arasında öne çıktıklarını belirten Bahçeşehir Koleji Genel Müdürü Özlem Dağ, "Yapay zekâ tabanlı kişiye özgü öğrenme platformumuz Metodbox ve Türkiye’nin eğitim entegrasyonlu ilk ve tek görüntülü görüşme platformu SeeMeet ile bu alanda öncülük ediyor, yol açıyoruz. " diye konuştu. 2020-21 Eğitim Öğretim Yılı itibarıyla Türkiye’nin 63 ilinde 134 kampüste faaliyet gösterdiklerini belirten Dağ, dijital eğitim süreçlerini artı eğitim'e anlattı.

Bahçeşehir Kolejinin dünden bugüne gelişim sürecinden bahsedebilir misiniz?

Yarım asrı aşkın süredir Türkiye’de eğitim camiasına büyük hizmetleri olan Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları çatısı altında 1994 yılında kurulduk. Kurucularımız Sayın Enver Yücel ve Semra Yücel dahil olmak üzere kurucu kadromuzun tamamı öğretmenlerden oluşuyor. Eğitimin içinden, eğitimden başka bir uğraşı olmayan köklü bir kadroyla yola çıktık ve aynı anlayışla devam ediyoruz. 2020-21 Eğitim Öğretim Yılı itibarıyla Türkiye’nin 63 ilinde 134 kampüsümüzde faaliyet gösteriyoruz. 2006 yılında İstanbul’da ilk kampüsünü açtığımız Fen ve Teknoloji Liselerimiz ise bu yıl itibarıyla Türkiye’de 15 kampüse ulaşmış durumda. Fen eğitimine çok yönlü bir bakışla kurduğumuz bu liselerimizde geleceğin bilim insanlarını, teknoloji üreten, girişimci yanlarıyla uluslararası alanda başarılara imza atan gençler yetiştiriyoruz.

DİJİTAL EĞİTİME ÇOK BOYUTLU YAKLAŞIM
Bahçeşehir Kolejinin eğitim anlayışı nasıl oluşturuldu? Nasıl bir eğitim sistemi uyguluyorsunuz? Kurumlarınızı diğer eğitim kurumlarından farklı kılan özellikler nelerdir?
Kurulduğumuz günden bu yana eğitimde yenilikçi ve öncü bir kurum olduk. Türkiye’de eğitim ekosistemine katkıda bulunma anlayışımızı ilk günden bugüne sürdürüyoruz. Bunun sonucunda dünyada STEAM olarak da bilinen STEM+A yaklaşımının Türkiye’de yaygınlaşmasına büyük katkılarda bulunduk. Türkiye’de fen eğitiminin kapsamını genişletmek ve her alanda yetkin bilim insanları yetiştirmek hedefiyle Fen ve Teknoloji Liselerimizi kurduk. Bu liselerimiz, Türkiye’de STEM+A eğitimi veren ilk lise olma özelliğini taşıyor. 2021 yılı itibarıyla Türkiye genelinde 15 kampüste faaliyet gösteriyor. Yine kodlama ve robotik eğitimi konusunda öncü kurumlardan biri olduk. Çift Dilli Eğitim sistemimizle yabancı dil eğitimine yeni bir perspektif sunduk. Bu yenilikçi ve öncü yaklaşımımız, Yapay Zekâ Okuryazarlığı dersimiz ve Dünya Vatandaşlığı programımız ile devam ediyor. Dijital eğitimimizle de Türkiye’de bu alanda en başarılı eğitim kurumuyuz. 12 yıldan bu yana dijital eğitim yatırımlarımız devam ediyor. Gerek teknik altyapı gerek insan kaynağı ve meslek eğitimlerimizle dijital eğitimi çok boyutlu olarak ele alıyoruz. Pandemi ile başlayan uzaktan eğitim dönemine en hazırlıklı eğitim kurumuyduk çünkü dijital eğitimi platformlarımızı hali hazırda kullanmaktaydık. Yapay zekâ tabanlı kişiye özgü öğrenme platformumuz Metodbox ve Türkiye’nin eğitim entegrasyonlu ilk ve tek görüntülü görüşme platformu SeeMeet ile bu alanda öncülük ediyor, yol açıyoruz.

Pandemi ile birlikte uzaktan eğitim süreçleri de eğitim sistemimizin bir parçası haline dönüştü. Artık eğitimde Yeni Paradigma olgusundan söz ediliyor. Bu süreci kurumunuzda nasıl yönetiyorsunuz? Uzaktan eğitim uygulamaları 2021 planlarınızı nasıl etkileyecek? Bu alanda stratejileriniz neler olacak?
Eğitim teknolojileri, öğrenen profili, çağın ihtiyaçları ve buna bağlı olarak eğitimin her unsuru her dönemde değişir. 21. yüzyılda bu değişimin çok daha hızlı ve derinden gerçekleştiğini görüyoruz. Dijital eğitim de bu değişimin unsurlarından biri. Eğitimde dijitalleşme, pandemi öncesi başlayan bir süreç. Pandemiyle birlikte oluşan zorunluluklarla da hızlanan ve çeşitlenen dijital dönüşümden bahsedebiliriz. Eğitimimizi bu dönüşümü göz önünde bulundurarak sürekli olarak geliştiriyoruz. Dijital eğitim yatırımlarımız 12 yılı aşkın süredir devam ediyor. Pandemiyle birlikte uzaktan eğitime geçildiğinde biz, dijital eğitim platformumuz Metodbox’ı iki yıldır kullanmaktaydık. Pandemi koşullarıyla birlikte ana platformumuz haline geldi. İçerik ve teknik altyapı zenginleştirmelerimiz sürekli olarak devam ediyor. Mayıs ayından bu yana derslerde Türkiye’nin eğitim entegrasyonlu ilk ve tek görüntülü görüşme platformu SeeMeet’i de kullanmaya başladık. Metodbox ve SeeMeet, Ankara ve İstanbul’daki teknoparklarda çalışan 100’ü aşkın yazılımcı ve mühendis tarafından geliştirildi. Genel müdürlüğümüz, Bahçeşehir Kolejinin Metodbox içeriklerini sürekli olarak zenginleştiriyor. Yapay zekâ tabanlı Metodbox, öğrencilere kazanım eksikliklerini giderirken dijital bir asistan gibi yön gösteriyor.

TÜRKİYE’DE EĞİTİM, HIZLI REFLEKS GÖSTERDİ

Pandemi süreci tüm dünyada eğitimi etkiledi. Bu konuda dünyadaki uygulamalar neler oldu, Türkiye ile karşılaştırdığınızda neler söyleyebilirsiniz?

COVID-19 salgını, 190'dan fazla ülkede ve tüm kıtalarda milyarlarca kişiyi etkiledi. Dünya genelinde yaklaşık 1,6 milyar öğrenci de bu süreçten etkilendi. Okulların kapanması nedeniyle dünyada öğrenci nüfusunun %94’ü; düşük ve düşük-orta gelirli ülkelerde yüzde 99’u negatif yönde etkilendi. OECD Eğitim Direktörü Andreas Schleicher ve Harvard Üniversitesi Eğitim Fakültesi profesörlerinden Fernando Reimers’ın hazırladığı, Bahçeşehir Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nin de katkıda bulunduğu “Salgının Küresel Eğitim Raporu”nda pandemi döneminde eğitime dair çarpıcı veriler var. Rapora göre, bu süreçte en zorlayıcı konular olarak akademik öğrenmenin devamının sağlanması, ölçme değerlendirme süreçlerinde devamlılık ve ailelerin öğrencinin öğrenimini desteklemeleri için teşvik edilmeleri ve destek verilmesi öne çıkıyor. Pandemi döneminde devletlerin dijital eğitime yatırımlarını artırdığını söylemek mümkün.
Türkiye’de eğitim, hızlı refleks gösterdi. Oldukça başarılı sonuçlar alındığını görüyoruz. Öğrenci nüfusu Türkiye’den çok daha düşük olan özellikle Avrupa ülkelerinde uzaktan eğitime geçilmesi konusunda ciddi sıkıntılar olduğunu gözlemliyoruz. Çoğu ülkede herhangi bir altyapı veya planlama sunulmuyor. Uzaktan eğitimin yükü, öğretmenlerin bireysel çabalarına yükleniyor. Türkiye’de ise pandemiyle mücadelede sağlıkta elde edilen başarının bir benzeri eğitim alanında da gösteriliyor. Millî Eğitim Bakanlığı tarafından yürütülen EBA sistemi, altyapı ve içerik olarak yol kat edilerek iyileştiriliyor. Eğitim öğretime devam eden öğrenci sayısına bakıldığında EBA’nın önemli bir adım olarak görülmesi gerekiyor.

MEZUNLARIMIZIN BAŞARISI DOĞRU YOLDA OLDUĞUMUZU GÖSTERİYOR
Günümüzde başarı kavramı farklı açılardan ele alınıyor. Bir eğitim kurumunun başarılı olarak değerlendirilebilmesi için hangi kıstaslara bakılmalıdır? Bu anlamda kurumunuzda neleri ön plana çıkarıyorsunuz?
Başarı, doğru aksiyonu doğru yer ve zamanda alarak elde edilir. Eğitim kurumlarının başarıları da geleceğe hazırladığınız nesilleri bugünden doğru şekilde yetiştirmekle olur. Bahçeşehir Koleji olarak 26 yıldır verdiğimiz mezunlarımız bize doğru yolda olduğumuzu gösteriyor. Bilime, teknolojiye hâkim, bilgisini insanlık ve dünya için kullanan, topluma değer katan nesiller yetiştirmeyi hedefliyoruz. Öğrencilerimiz de eğitim yaşamları boyunca bu ilkelerle pek çok ulusal ve uluslararası başarıya imza atıyor. Dünyanın en prestijli üniversitelerinden burslu kabul alıyorlar ve bu bursları eğitim yaşamlarında gerçekleştirdikleri projeler, elde ettikleri başarılar sayesinde kazanıyorlar. Mezunlarımız dünyanın teknoloji devi firmalarında çalışıyor. Öğrencilerimize hep Mustafa Kemal Atatürk’ün sözünü hatırlatıyoruz: “Sizleri kıvılcım olarak gönderiyoruz, alevler olarak geri gelin.” Gelecekte yüzümüzü ağartacak gençler yetiştiriyoruz. Bir eğitim kurumu olarak daha büyük başarı düşünülemez.

Türkiye’de özel okul sektörünün gelişimi hakkında değerlendirmeleriniz nelerdir? Sektörde yaşanan zorlukları nelere bağlıyorsunuz? Sektörün gelişimi için önerileriniz ve sektörün geleceğine yönelik öngörüleriniz nelerdir?
Türkiye’de eğitimde özel okulların payı geçmişten bugüne arttı ve daha da artırılacağını düşünüyorum. Özel okullar, inovasyon konusunda devlet okullarını da harekete geçirme potansiyeline sahip. Eğitim teknolojileri, öğretmen eğitimleri ve eğitimde dönüşümü etkileyen tüm faktörlerde özel okulların yarattığı dinamizmin tüm eğitim iklimi açısından faydalı olduğunu düşünüyorum.

ÖĞRETMENLERE ÖZEL DİJİTAL PEDOGOJİ PROGRAMI
Pandemi ile başlayan yeni dönemde öğretmenleri nasıl bir değişim süreci bekliyor? Öğretmenlerin yeni döneme uyumu için neler planlıyorsunuz? Yeni dönem öğretmenlerinin özellikleri neler olacak?
Öğretmenlerin mentörlük özelliklerinin daha çok öne çıkacağı bir çağdayız. Dijital eğitim öğretmenlere pek çok olanak sunuyor ve bilgi aktarma görevinden çok öğrencilere yol gösteren kişi konumlarını güçlendiriyor. Öğretmenler, dijital eğitimde öğretim ortamları ve yöntemleri bakımından özgürleşiyor. Her öğretmenin dijital eğitim lideri olacağı bir dönemin başladığını söylemek mümkün. Eğitim kurumları olarak bizler de öğretmenlerimizi teknik altyapı, eğitim felsefesi ve dijital pedagoji alanlarında desteklemeliyiz. “Hibrit öğretmen” kavramı hayatımıza giriyor ve öğretmen eğitimleri de buna göre şekillenmeli. Her platform, farklı eğitim materyallerine, farklı yaklaşımlara gereksinim doğuruyor. Yine farklı öğrenme stillerini de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Dijital eğitim hem eğitimde farklı yaklaşımlar hem de kişiye özgü öğrenim için olanaklar sunuyor. Hibrit öğretmenler hem yüz yüze eğitimde hem online eğitimde gereksinim duyulan araçları rahatlıkla kullanabiliyorlar. Farklı platformlar için farklı öğretim metotları tasarlayabiliyorlar. Öğretmenlerimiz, Bahçeşehir Üniversitesi bünyesinde faaliyet gösteren Yenilikçi Eğitim Geliştirme Araştırma Merkezi (YEGAM) tarafından gerçekleştirilen “Dijital Pedagoji Programı”na katılıyorlar. Ders içeriklerimizi de dijital pedagojiye uygun şekilde tasarlıyoruz. Öğretmenlerimizin dijital yetkinliklerini artırıyoruz. Her öğretmenimizin bir “dijital eğitim lideri” olması için tüm donanımları kazandırıyoruz. Dijital eğitim tasarımları da yapmaları için 6 kampüsümüzde pilot uygulama olarak Dijital Eğitim Merkezi’mizi hayata geçirdik. Bu merkezi tüm kampüslerimizde yaygınlaştırmak için planlama yapıyoruz.

DİJİTAL SORU BANKASI
"Metodbox içinde bulunan Dijital Soru Bankası, ulusal sınavlara hazırlık dönemindeki öğrencilerimize deneme sınavlarında hatalı veya eksik yaptığı soruları temel alarak bu kazanımlara yönelik eksikliklerini nokta atışı olacak şekilde giderme olanağı sunuyor. Öğrenci, eksik olduğu konu hakkında konu anlatım videolarına, testlere ve yardımcı diğer materyallere yönlendiriliyor. Böylece öğrencilerimiz yapay zeka teknolojisiyle birlikte hedeflerine olan uzaklığı da tam zamanlı olarak tespit ediyor ve eksikliklerini en iyi şekilde giderebiliyorlar."

ÖZLEM DAĞ;

Başarı, doğru aksiyonu doğru yer ve zamanda alarak elde edilir. Eğitim kurumlarının başarıları da geleceğe hazırladığınız nesilleri bugünden doğru şekilde yetiştirmekle olur.
Her öğretmenin dijital eğitim lideri olacağı bir dönem başlıyor. Eğitim kurumları olarak bizler de öğretmenlerimizi teknik altyapı, eğitim felsefesi ve dijital pedagoji alanlarında desteklemeliyiz.
“Hibrit öğretmen” kavramı hayatımıza giriyor ve öğretmen eğitimleri de buna göre şekillenmeli.