Logo

Yeni öğretim sistemi interdisipliner olmalı

Kategori: Özel Okullar
Pazartesi, 26 Temmuz 2021 11:47 tarihinde oluşturuldu



Eğitim ve öğretim süreçlerini köklü bir değişim süreci ile karşı karşıya olduğunu yaptığı değerlendirmelerle ortaya koyan Oğuzkaan Okulları Yönetim kurulu Üyesi Hatice Yılmaz, “Yeni okul sistemi araştıran, sorgulayan, teknolojiyi etkin kullanan, üretken bireyler yetiştirmek üzere kurgulanmak zorundadır. Öğrencilerin sınıfta disiplinler arası öğretim yöntemiyle öğrendikleri bilgileri deneyimleyip geliştirmek üzere atölyelerde çalışmak durumunda olacaklardır.” diye konuştu.

haticeyilmazEğitimde geçmişin anlayış ve uygulamalarıyla yeni dönemi yönetmek mümkün mü? Neler, nasıl değişiyor? Bu yeni dönemin yönetim anlayışı sizce ne olacak?
Dünyada yaşanmakta olan dijital devrim; eğitim, üretim, çalışma hayatı ve mesleki yeterliliklerin büyük oranda değişmesine neden olmakta. Her geçen gün kol gücü gerektiren rutin işler otomasyona geçiyor. Üretim kişisel ihtiyaca göre düzenlenebilir hale geldi. Gelecek adını bile bilmediğimiz yeni mesleklere gebe.
Dijital çağda matematik, fen, sağlık bilimleri ve mühendislik, elektrik-elektronik ve benzeri alanlarda bilişimle üretim yapabilecek insanlara duyulan ihtiyaç her geçen gün artarak devam edecek.
Yen nesillerin bu alanda yaratıcılıklarını ve üretkenliklerini destekleyecek eğitim almaları her geçen gün daha da önemli hale geliyor.
Dünya böyle büyük bir değişim içindeyken eğitimi geçmişin uygulamaları ile yönetmek elbette mümkün olamaz. Yeni dönemde eğitimi öncelikle doğru yönetebilmek için öğrencilerin ihtiyaçlarını doğru belirleyebilecek bir vizyona sahip olmak gerekiyor. Okulların fiziki alanlarını belirlenen yeni eğitim öğretim hedefleri doğrultusunda yeniden düzenlemek ve öğretmenleri planlanan değişim hedeflerine göre eğitmek de yeni yönetim biçiminin olmazsa olmazıdır bence.

Tek tip müfredatın yerini ne alacak? Okullar bu dönüşüme nasıl ayak uyduracak?
Tek tip müfredatın amacı öğrencilerin bilgiye ulaşmasını kolaylaştırmaktı. Ancak günümüzde öğrencilerin bilgiye ulaşma sorunu kalmadı ve isteyen her öğrenci istediği her bilgiye kolaylıkla ulaşabiliyor. Artık önemli olan ulaşılan bilginin nasıl kullanılacağı ve değiştirilip geliştirilebileceği. Dolayısıyla tek tip müfredat günümüz öğrencilerinin ihtiyacına cevap vermekten çok uzak.
Yeni öğretim sisteminin hedefi öğrencilere disiplinler arası öğretim yöntemiyle herhangi bir konuya tüm disiplinler açısından bakabilmeyi, öğrenilen bilgilerle kendilerine verilen problem durumlarına çözüm üretmek üzere atölyelerde çalışmayı ve ekip çalışması yapmayı öğretmek olmalı.
Okulların bu dönüşüme ayak uydurabilmeleri için öncelikle öğretmenleri disiplinler arası öğretim uygulaması yaptırıp daha sonra da atölyelerde öğrendikleri bilgileri kullanmayı öğretmemiz gerekiyor. Öğretmenlere yeni sistemi kavratmak onların öğrencilerine yol gösterici olmalarını kolaylaştıracaktır. Bu konuda bakanlığın hazırlayacağı yönergeler, örnek atölye çalışmaları ve okul yöneticilerinin sergileyeceği kararlı tutum değişimin hızla hayata geçmesini sağlayacaktır.

Yukarıdan aşağıya yönetim modeli yerine demokratik anlayışın temel unsurları neler olacak? Bu dönüşümle sürdürülebilir eğitimin ilkeleri ne olacak ve nasıl hayata geçirilecek?
Dünyanın her ülkesinde genel eğitim ilkeleri Eğitim Bakanlıkları tarafından yürütülür. Ancak demokrasinin düzgün yürütüldüğü, halkın genel eğitim düzeyinin yüksek olduğu ülkelerde eğitim öğretim uygulamaları yerel yönetimler tarafından organize edilmektedir. Yerel yönetimler merkez yönetime her sınıf düzeyinde kaç öğrencileri olduğunu ve kaç öğretmene ihtiyaçları olduğunu bildirirler. Merkezi yönetim kendilerine gelen bilgi doğrultusunda ödeme planlarını yerel yönetime bildirirler. Yerel yönetimler kendilerinin belirlediği kriterler doğrultusunda sözleşmeli öğretmen alırlar. Böylece yerel yönetimler tıpkı Türkiye’de özel okulların yaptığı gibi öğrencileri için gerekli donanımı sağlayarak, öğretmenlerle çalışarak öğrencilerinin gelişiminde pay sahibi olurlar.
Benzer bir sistemin Türkiye’de hayata geçebilmesi için öncelikle büyük şehirlerin merkezi ilçelerinde deneme çalışması yapmak gerekebilir. Ancak tüm Türkiye için böyle bir sisteme geçmek özellikle köyler, mezralar ve yoksul ailelerin yaşadığı bölgelerde çalışacak öğretmen bulamama gibi çeşitli sorunlara neden olabilir.

Yeni Okul’un değerler skalasında neler ön plana geçecek?
Dünyayı bekleyen en büyük tehlikelerin başında küresel ısınma ve çevre kirliliği geliyor. Dijital teknolojilerin neden olabileceği alanlarda yaşanabilecek sorunlar artabilir. Dron kazanları ve şoförsüz araçların karşılaşabileceği kazalar daha önce karşılaşmadığımız yeni hukuki sonuçlar doğurabilir. Bütün bunlar düşünüldüğünde yeni okulun değerler skalasında doğayı ve çevreyi kişilik haklarına saygı ön plana çıkacaktır. Ayrıca teknolojinin hızlı değişimi sonucunda üretilecek yenilikler patent ve marka bilincinin geliştirilmesi, özgürlük, sevgi ve sorumluluk, saygı, empati, barış ve huzur her zaman olduğundan daha fazla ihtiyaç duyacağımız değerler olmaya devam edecektir.

Yeni Okul’un beceri kriterleri neler olacak?
Yeni okul sisteminde bilen değil yapabilen öğrenciler yetiştirmek öncelikli değer olacaktır. Yapabilen öğrenciler yetiştirebilmek için disiplinler arası eğitim destekleyen STEM temelli proje tabanlı öğretim yöntemi uygulaması olmazsa olmaz gereklilik olacaktır. Ayrıca akademik öğretimin yanı sıra sosyal duygusal öğrenme becerilerine sahip öğrenciler yetiştirmek her okulun öncelikli görevleri arasında olacaktır. Öğrencilere öğrenciyken çalışma becerisi kazandırmak erken yaşlardan itibaren iş yaşamını tanımalarını ve iş yaşamının yetişmiş insandan beklentilerini tanımalarını sağlayacaktır.

GELENEKLER MİTOLOJİ KONUSU OLACAK
Gelenek ve Gelecek, Yerel ve Evrensel arasındaki uyum Yeni Okul’da nasıl oluşturulacak?
Öğrencilere evrensel bakış açısı kazandırmak için onları yurt dışında online sertifika programlarına veya belirli üniversitelerden ders almaya yönlendirmek gerekecek. Bir anlamda eğitim, milli olmaktan çıkıp evrensel olmaya doğru evrilecek. Öğrenciler şimdiden dünyanın her yerinde çalışabilmek için eğitim almak için çaba harcıyorlar.
İletişim araçlarının gelişimi ve çeşitliliği dünyayı mega köye dönüştürdü. Dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan olaylarla ilgili gelişmeler hızla dünyaya yayılıyor. İletişim araçlarının hızlı gelişimi; yaşam biçimlerimizi, eğitim algımızı ve geleneklerimize bağlılığımızı da değiştirmeye başladı. Eski dini bayramlardaki aile ziyaretlerinin yerini tatil aldı. Gelecekte dünya milletlerinin geleneklerine mitoloji konusuymuş gibi bakılacağını düşünüyorum.

OKULLAR SOSYAL MEKANLARA DÖNÜŞECEK
Yeni Okul’da teknoloji uygulamalarının kapsam ve sınırları neler olacak?
Bugünün dünyasında teknolojiye sınır koymak imkansızken geleceğin dünyasında teknolojiye sınır koymayı düşünmek hiç de gerçekçi olmayacaktır. İki yıl öncesine kadar öğrencileri ekrandan uzak tutmak için çaba harcarken günümüzde öğrencileri ekran başında tutmak için zorlamaya başladık. Geleceğin okullarında teorik dersler online, uygulamalı dersler okulda yapılmaya başlanabilir. Açıköğretim okulları online eğitim okullarına dönüştürülebilir. Ayrıca yetişkinler için mesleki dönüşümlere yönelik eğitimlere ihtiyaç duyulabilir. Tüm alanlarla ilgili eğitim ve uygulama videoları öğrencilerin tümü öğrenme ihtiyaçlarına cevap verecek ölçüde geliştirebilir. Yakın bir gelecekte okullar öğrenciler için öğrenme mekanları olmaktan çıkıp sosyal mekanlara dönüşecektir.

YENİ OKUL HANGİ PARAMETRELER ÜZERİNE İNŞA EDİLECEK?
Yeni okul sisteminin hedefi bilen değil yapabilen, düşünen, araştıran, sorgulayan, teknolojiyi etkin kullanan, üretken bireyler yetiştirmek üzere kurgulanmak zorundadır. Öğrencilerin sınıfta disiplinler arası öğretim yöntemiyle öğrendikleri bilgileri, deneyimleyip geliştirmek üzere atölyelerde çalışmak durumunda olacaklardır. Çok amaçlı olarak düzenlenebilecek atölyeleri öğrencilerin kendilerini geliştirebileceği bir projeyi gerçekleştirmek üzere ekip çalışması yapabilecekleri yerler olarak planlanmak gerekecektir. Dolayısıyla kurumlar, sınıflar ve atölyelerin eş güdümlü olarak çalışılabilen, öğrencilerin teknolojiyi etkin kullanabilecekleri mekanlara dönüşmek zorunda olacaktır. Ayrıca tüm sınıfların güçlü internet erişimine açık olması gerekecektir.
Okullardaki değişim sürecini yönetmek bir taraftan öğretmen eğitimi gerektirirken diğer taraftan yeni bir projelendirme ile okulun hangi alanlarının nasıl ve hangi amaçlara yönelik olarak nasıl kullanılabileceği ile ilgili bir profesyonel destek ve dönüşüm için bütçe gerekecektir. Yeni sistemin nasıl işleyeceği, öğrencilere nasıl bir vizyon kazandıracağı gibi bilgiler toparlanarak veli ve öğrencilerin desteğini almak sistemin hızla dönüşümünü sağlayacaktır.

“OECD’ ye göre iş üretkenliği, duygu düzenlemesi, işbirliği, açık fikirlilik, başkaları ile bağ kurma olarak belirlenen sosyal duygusal beceriler geleceğin dünyasında hem akademik başarının hem de iş başarısının ön koşulu olacaktır. Dolayısıyla okullar öğrencilerini sosyal duygusal alanlarda da geliştirmek için bir gelişim planı hazırlayıp uygulamak zorunda kalacaklardır.”

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.