Logo

Okul öncesinde oyun uygulamaları eğitim metodolojimizin çatısıdır

Kategori: Özel Okullar
Cumartesi, 21 May 2022 11:00 tarihinde oluşturuldu



Okul öncesi eğitimde öğrencilere özel kişiselleştirilmiş öğretim uygulamalarına yer verdiklerini belirten BİL Eğitim Kurumları Genel Müdürü Elif Pehlevan, “İstanbul Aydın Üniversitesinin rehberliğinde düşünme, sorgulama, planlama ve değerlendirme temelli çalışmalarla öğrencilerimizin meraklarını güdülüyor, öğrenme ile olan bağlarını özgünlüklerini de koruyarak güçlendiriyoruz.” diye konuştu. 

elif_pehlevanOkul öncesi dönemde nasıl bir eğitim modeli uyguluyorsunuz?
Okul öncesi dönemde öğrencilerimizin öğrenme deneyimlerini tasarlarken çocukluk dönemlerinin ayrıcalıklarına hitap etmeyi önemsiyoruz. Bu dönemde her fırsatta öğrencilerimize özel kişiselleştirilmiş öğretim uygulamalarına yer veriyoruz. Öğrencilerimizin gelişimsel olarak ihtiyaç duydukları ayrıcalıklara bütünsel bir süreç ile ulaşmak öncelikli hedefimizdir. Bu nedenle öğrencilerimizin bilgi, beceri, duygu, tutum, merak ve deneyim bütününde bir öğrenme keyfini deneyimlemesi, Bütünsel Öğrenme Modelimizin çerçevesini oluşturmaktadır. Öğrencilerimiz; her yeni güne Kids Yoga, Kids Morning Dance, Kids Meditation, Kids Zumba, Kids Stretching rutinleri ile heyecanla başlamakta, her günü değerlendirme toplantısı ile bitirmektedir.
BİL Eğitim Kurumlarında okul öncesi dönemde; genel kültür rutinlerimiz ile öğrencilerimize eşsiz deneyimler kazanma fırsatı sunma, öğrencilerimizin teoride öğrendiği bilgileri günlük hayatlarında somut yaşam becerilerine dönüştürme, öğrenmenin sürekli ve kalıcı olmasını sağlama, her öğrencimizin doğal yatkınlıklarını potansiyele dönüştürme hedeflenmektedir. Yetenek atölyelerinde yer verdiğimiz dans, müzik, spor, kodlama-robotik, okuma yazmaya hazırlık içeriklerinde her bir alan ana temanın çerçevesinde yabancı dil desteği ile uygulanmaktadır. Eğitim modelimizde önceliğimiz İngilizce ve tüm alanlarda etkin ifade becerileridir. 

bil_okul_oncesi_mayis_2022OYUN ÇOCUKLARIN DÜNYA ve KENDİ İLE OLAN BAĞIDIR
Okul öncesinde oyun ile öğrenmenin önemi nedir ve nasıl uygulanmalıdır? Bu konuda uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Oyun, yaşam becerileri için gerekli tüm kavramları içinde barındırır. Bu nedenle okul ortamlarının çocuk dostu, eğitim programlarının ve yetişkin iletişiminin ise oyun dostu olması çok önemlidir. Oyun, çocukların dünya ve kendi ile olan bağıdır. Öyle kuvvetli bir bağdırki büyük sorular, eşsiz fikirler, en hızlı çözümler, geniş perspektifler her zaman çocukluk döneminde kendisini oyun ile ifade edebilen ve gelişimini oyun ile besleyen bir çocukluk yaşamış yetişkinlerden gelir. Bu nedenle de oyun dostu programımızın ilk aşamasını sabah rutinlerimiz oluşturuyor ve her güne zihni aktif kılan sağlık oyunlarıyla başlıyoruz ve her günü oyun temelli değerlendirme çalışmaları ile tamamlıyoruz. Müfredatımızın ana çekirdeğini oluşturan öğrenme alanları da dâhil olmak üzere akademik ya da uygulamalı dersler fark etmeksizin bütünsel öğrenme sürecini oyun temelli deneyimin gereklilikleri ve kazanımlarıyla yapılandırıyoruz. Oyun bizim için bir uygulamadan ziyade metodolojimizin çatısıdır. Oyun; bilgiyi sunarken, sorularımızı yöneltirken, atölye tasarımlarını yaparken öğrencilerimize ulaşmak ve kalıcı, pozitif bir öğrenme iklimi oluşturmak için müfredatımızın süper gücüdür. 

Okul öncesinde yabancı dil eğitimi hangi yaşta başlamalı ve hangi yöntemler uygulanmalıdır?
Yabancı dile maruz kalma ne kadar erken yaşta başlarsa çocukların dilsel ve bilişsel becerileri o kadar desteklenmiş olur. Yapılan araştırmalara göre, yabancı dil eğitimine 3 yaş ve öncesinde başlamak çocukların dil ediniminde oldukça etkilidir ve çocukların zihinsel işlevlerini geliştirir. Bu dönemde çocuklar daha çok duyduğunu, sevdiği şeyleri tekrar ve taklit yoluyla öğrenir, dolayısıyla çocukların dünyasının bir parçası olan günlük temalar ışığında, İngilizce hikâyeler, şarkılar, çizgi film, yaratıcı drama ve oyunlar ile yaparak, taklit ederek düşünme becerilerini geliştirir. Bütünsel dil gelişimi ve disiplinlerarası yaklaşımla farklı disiplinlerin İngilizce dil eğitimine entegrasyonu sağlanarak öğrencilerin yabancı dili kullanımlarını farklı alanlara aktarmaları mümkün kılınmaktadır. Bu kapsamda; öğrencilerin birincil derecede iletişimsel ihtiyaçlarına cevap veren cümle ve kelime içerikleriyle müfredatın kapsamı zenginleştirilmeli, teknolojinin görsel ve işitsel gücünden maksimum düzeyde faydalanılarak öğrencinin dile maruz kalma oranı oyun dostu ve çocuk dostu etkinliklerle aktif tutulmalıdır.

Okul öncesi çocukların eğitiminde en çok hangi problemlerle karşılaşılmaktadır?
Okul öncesi eğitimin günümüzde en büyük sorunu isteğe bağlı olması yani zorunlu olmamasıdır. Erken başlayan okul öncesi eğitimi, gelecekte güçlü eğitim hayatı ve yetişkinlik dönemini desteklemektedir. Okul öncesi eğitiminin yasal zorunluluğuna ek olarak yeni bir neslin ihtiyaçlarına yönelik bilinçli bir ebeveyn profili oluşturmak, bu ihtiyaca cevap veren öğretmen eğitimleri düzenlemek ve okul öncesi öğretmenleri yetiştirmek kritik önem taşımaktadır. Çocuklar için ürettiğimiz kaynaklar, iletişim kurmadaki özenimiz, etkileşim halinde dilimizdeki hassasiyetimiz, tasarımını yaptığımız binalar, oyuncaklar ve mobilyalar vb. üretimler ancak çocukluk döneminin yaşamsal rolünün farkında olan yetişkinlerle mümkün olmaktadır. 

Okul öncesi eğitimde aileye düşen görev ve sorumluluklar nelerdir?
Okul öncesi dönem sosyal-duygusal becerilerin gelişimine yönelik önceliğin olduğu bir dönemdir; çünkü başta bilişsel gelişimimiz olmak üzere yetişkinler olarak çocukluk dönemindeki temel ile hayatı yorumlamaya devam ediyoruz. Bu kapsamda öncelikli kritik sorumluluğumuz iletişim dilimiz ve etkileşim özenimizdir. Ebeveynler olarak kurduğumuz her cümlenin, kullandığımız her kelimenin çocuklarımızın gelişimsel hikâyesinde ne kadar kilit bir temel oluşturduğunun farkında olmalıyız. Nezaket tonu, kelime yelpazesi, aile içi sohbetlere gösterilen özen, teşvik edici cümleler, demokratik tutumu destekleyen iletişim hassasiyetine özen göstermeliyiz. Diğer yandan çocuğumuzu bir proje olarak görmemek ve onların bizim hayallerimiz üzerinden değil kendi orijinalliklerini koruyarak büyümelerine izin vermeliyiz. Son olarak da çocuklarımızın insanî değerler bütününde büyümeleri için her zaman okul ile iş birliği içinde olmak, okul kültüründe aktif katılımcı olarak yer almak ve okul ile aile sorumluluğunda mutlaka sorumluluk almaya açık olmak bu dönemde önem taşımaktadır. 

Okul öncesi eğitiminde eğitici oyun ve araçlar ile teknolojiden nasıl yararlanılmalı?
Teknoloji; eğitime nitelik kazandıran, entegrasyonu doğru zamanlama ve alanlarda sağlandığı takdirde öğrenme sürecine ivme kazandıran bir etkendir. Tüm eğitim paydaşlarının yakından takip ettiği üzere eğitimde hibrit bir dönem başladı. Bu nedenle içerik yönetimi ve teknik özellikler eğitim araçlarında oldukça kritik bir role sahiptir. Okul öncesi yaş gruplarında önceliğimiz sosyal-duygusal denge olduğu için önceliğimiz her zaman içerik gücüdür. Diğer yandan dijital yerliler olarak adlandırdığımız bugünün çocuklarında kısıtlayıcı değil teknoloji kullanım bilincini en küçük yaşlardan itibaren güçlendirecek şekilde öğrenme deneyimine teknoloji entegrasyonu sağlamalıyız. BİL Eğitim Kurumlarında Bugünü Yaşatan Yarını Tasarlayan Projeler ile dijital oyunlaştırma metotlarının kullanımını gerçekleştiriyoruz. Özellikle yabancı dil öğrenim süreçlerini çevrim içi, mobil teknolojilerle destekleyerek öğrencilerin gelişim dönemlerinin özelliklerine göre oyunlaştırma temelli öğretim materyalleri ve teknikleri kullanıyoruz. 

OKUL ÖNCESİ EĞİTİM KURUMLARINI SEÇERKEN NELERE DİKKAT EDİLMELİDİR?
* Okul öncesi eğitim kurumlarının bir felsefesi ve uyguladığı yazılı bir öğretim programı olmalıdır. Bu öğretim programları hazırlanırken çocukların gelişim özellikleri ve bireysel farklılıkları göz önüne alınmalıdır.
* Okul öncesi yaş grubu çocukların öğrenme sistemi merak, keşif ve deneyime dayalıdır. Bu bağlamda programların uygulanmasında deneyimleyerek öğrenme ilkesine göre hareket edilmelidir. Okul öncesi eğitim kurumlarında çocukların ilkokulda karşılaşacakları görevlere hazır olmalarını sağlayacak ön alıştırmalara yer verilmelidir.
* Okul öncesinde fizikî imkânlar, okul gereçleri ve eğitim araçları yeterli olmalıdır.
* Oyun mekânları çocukların ihtiyaçlarına cevap verecek genişlikte ve rahatlıkta olmalı, en önemlisi çocuklar burada kendilerini rahat hissetmelidir.
* Okul ve aile iş birliği içerisinde olmalı, çocuğun gelişimini olumlu yönde desteklemeli, yaşanan problemlerde birlikte hızlı ve pratik çözümler üretebilmelidir. 
* Okul öncesi eğitim kurumlarında; çocuklarımızın dili kullanma, kendini ifade etme, aktif iletişim becerilerini geliştirme ve başarı hikâyelerini anlatacakları, deneyimlerini paylaşma fırsatı bulacakları ve kişisel özelliklerini keşfedecek proje ve etkinlikler olmalıdır.

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.