Logo

‘Öğretmenlerimizle geleceğe nitelikli nesiller yetiştirmek için çalışıyoruz’

Kategori: Özel Okullar
Salı, 22 Kasım 2022 14:30 tarihinde oluşturuldu



Hasan Çoroğlu - Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü

hasan_coroglu_kasim_2022“Açıkça belirtmek gerekir ki bilmek ayrı, uygulamak ayrı, öğretebilmek ayrı bir yetkinliktir. Gelişime her zaman açık olan yapımız ile eğitimcilerimizin deneyimlerini, onlara sağladığımız imkanlar ile Kavram Eğitim Kurumlarının 48 yıllık birikim ve değerlerini birleştiriyoruz. Ailemize kattığımız eğitimcilerimiz ile geleceğe nitelikli nesiller yetiştirmek için iş birliği yapıyoruz.”

Günümüzde öğretmenlik mesleğini niteleyen unsurlar neler?
Eğitimin en genel amacı, o toplumu oluşturan bireyleri topluma yararlı ve aktif hale getirmektir. Bireylerin bu amaçla yetiştirilmesini sağlayacak olan kurum okullar olsa da işin asıl ehli öğretmenlerdir. Bu durum, okulun niteliğinden çok öğretmenin niteliğini, öğretmenlik mesleği ve mesleğin toplumsal statüsünü önemli hale getirmektedir. Günümüz öğretmeninin niteliklerinde geçmişten günümüze taşınan; anaçlık, babacanlık, değer vermeyi bilme, hayata hazırlamanın önemli bir anahtarı olma gibi özellikler görülmektedir. Bunlar dışında günümüz dünyasının değişimiyle teknolojiyi yakından takip etme, çocukların dikkatini canlı tutabilme, Web 2.0 araçlarına hâkim olabilme, yeni kuşağın ilgi alanlarını takip ederek aradaki bağı sağlamak ve kuşak çatışmasının önüne geçebilmek gibi nitelikler de eklenmiştir.

DOĞRU ÖĞRETMEN KOLAY DERS
Kurum olarak öğretmen seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?
Eğitim kurumlarının en önemli yapıtaşı öğretmenlerdir. Öğretmenlerin 21. yüzyıl becerilerini öğrencilere kazandırma yöntemleri, iletişim becerilerinin yüksek olması, takım çalışmasına uyumu ve pozitif bir kişilik yapısına sahip olması en önemli kriterlerdendir. İletişim ilk olarak beden diliyle başlar. Bu nedenle öğretmenin güler yüzlü ve sempatik olması çok önemlidir. Gülümsemek bedavadır ve birçok öğrencinin kalbine giden en temiz ve en kolay yoldur. Bu yüzden, öğrenciyi anlayabilecek, her öğrencinin seviyesine uygun bireysel çalışmalarla ders verebilecek öğretmen doğru öğretmendir. Bir ilim öğrenirken onu ehlinden almak lazım. Bu bağlamda doğru öğretmen, kolay ders diyebiliriz. Açıkça belirtmek gerekir ki bilmek ayrı, uygulamak ayrı, öğretebilmek ayrı bir yetkinliktir. Gelişime her zaman açık olanyapımız ile eğitimcilerimizin deneyimlerini, onlara sağladığımız imkanlar ile Kavram Eğitim Kurumlarının 48 yıllık birikim ve değerlerini birleştiriyoruz. Ailemize kattığımız eğitimcilerimiz ile geleceğe nitelikli nesiller yetiştirmek için iş birliği yapıyoruz.

ÖZVERİYLE ÇALIŞAN ÖĞRETMEN DAHA FAZLA DEĞER GÖRÜYOR
Bir eğitim kurumunun öğretmenlere verdiği değeri neler belirliyor?
Okulda görevli kişiler arasındaki etkileşimlerin niteliğini o okulun kültürü belirler. Güçlü bir kurum kültürü de, o okulun öğretmenlerinde hissedilen ve günlük hayatı şekillendiren bir etki yaratır. Kavram Eğitim Kurumları yarım asrın ötesine uzanan köklü eğitim geleneğini korurken, diğer yandan da zamanın ruhuna ve günün koşullarına göre kendini sürekli yenileme çalışması içerisindedir. Kavram Eğitim Kurumlarının geleneğini sürdürmesini ve zamana ayak uydurma kabiliyetinin hayata geçmesini ise her zaman öğretmenlerine verdiği değer sağlamaktadır.
Eğitimin vazgeçilmezleri ve eğitim sürecinin devamını sağlayan öğretmenlerdir. Öğretmenlerin motivasyonu ve eğitim kurumunun başarısı da yöneticinin yöneticilik becerileri ile öğretmenlerle olan ilişkisine bağlıdır. Öğrenci ile birebir iletişim halinde olan, onu şekillendirip hayata hazırlayan öğretmenlerin kurum içerisindeki yeri ve öneminin bilinmesi mevcut eğitim düzenini anlamaya yol gösterecektir. Bu bağlamda kurumların yerleşik bir kurum kültürüne sahip olmaları öğretmenlerde kuruma aidiyet duygusu oluşturmaktadır. Aidiyet duygusu geliştiren öğretmenlerde benimsedikleri ve değer gördükleri kurum için özverili görev algısına sahip olmaktadırlar. Özveriyle çalışan öğretmen de daha fazla değer görmektedir. Kurum kültürü bu sürecin başlangıcı kabul edilebilir.

Geleneksel eğitim ve geleceğin eğitiminde ortak noktalar ve farklılaşan unsurlar neler? Bu çerçevede öğretmenler nasıl bir rol oynuyorlar?
Bilgi seviyesi yüksek, bireysel ve evrensel bir kültüre sahip, sağlıklı bir toplum yetiştirmeyi amaçlayan eğitim; her dönemde toplumun tüm kesimlerinin ilgi alanına girmektedir. Eğitim; toplumda meydana gelen her türlü değişim ile bağlantısı olmasından dolayı değişime hem öncülük etmek hem de ayak uydurmak durumundadır. Bir ülkenin huzuru ve mutluluğu; ülke toplumunun nitelikli ve sürekli bir eğitim almasına bağlıdır.
Geleneksel eğitim yapısında, öğrenciler önceden belirlenmiş olan amaçlara ve kurallara uygun davranışları koşulsuz biçimde sergilemek durumundadırlar. Öğrenci başarısı, davranışçılık akımının etkisiyle süreç sonunda yapılan sınavlarla ölçülmekte ve öğrencilerin önceden belirlenmiş davranışları ve yeterlilikleri kazanıp kazanmadıkları ya da ne düzeyde kazandıkları belirlenmeye çalışılmaktadır. Öğrencilere rehberlik eden öğretmenler bilgi aktaran olmaktan çıkıp bilgiye erişim rehberi, mentor, analiz etme ve problem çözme becerileri kazandırır hale gelen yeni nesil öğretmenler olmalıdırlar.

Teknolojik dönüşümün ortaya çıkardığı yeni dönemde öğretmenlerin görev ve sorumlulukları nasıl dönüşüyor? Öğretmenler kendilerini bu dönüşümün neresinde görüyorlar?
Eğitimin en önemli unsuru öğretmenlerdir. Eğitimde çağdaş standartlara ulaşabilmek için baş döndürücü bir hızla yaşanan değişim ve yenilenme süreçlerine öğretmenlerin de adapte olmaları gerekmektedir. Günümüzde ortaya çıkan bu hızlı değişim; eğitimin, okulun ve öğretmenin işlevlerini de değiştirmiştir. 21. yüzyılın öğretmeni, sosyal hayatta ve okul içerisinde öğrencilerin kullandıkları teknolojilerin öğrencilere uygunluğuna karar vermede yetkin olmalıdır. Öğrencinin gereksinimlerini karşılayan bir öğrenme ortamı yaratan ve bu sayede nitelikli bir eğitim kalitesini yakalayan öğretmen, öğretimi teknolojiyle bütünleştirmelidir. Bu noktada öğretmen dünya vatandaşlığı konusunda duyarlı olmalı, kültürlerarası farklılıklara ve çeşitliliğe karşı farkındalık oluşturmalıdır.

Günümüzde değişen öğrenci profili çerçevesinde yeni dönemin pedagojisi hakkında öğretmenler ne düşünüyor?
Z kuşağı olarak adlandırılan yeni nesil, teknolojiyi ana dili gibi kullanmaktadır ve eğitim öğretim yaş grubunun büyük çoğunluğunu oluşturmaktadırlar. X kuşağı ve Y kuşağı gibi daha önceki kuşaklardan olan eğitimciler ise teknolojiyi sonradan öğrenmektedirler. Teknolojiyi yaşam sürecinde tanıyan ve gelişimlerine tanıklık eden bu kuşaklar için teknoloji dili sonradan öğrenilen yabancı dil gibidir. Z kuşağı bireylerinin düşünme tarzları, interaktif ortamlar sonucunda yeniden şekillenmektedir. Dolayısıyla eğitim öğretim ortamlarının interaktif ortamlardan bağımsız tutulmaması gerekmektedir. Eğitim, insan hayatının vazgeçilmez bir unsuru olduğu için Z kuşağı özellikleri dikkate alınarak eğitim yöntem ve teknikleri ile içerikler yeniden düzenlenmelidir. Günümüz eğitim dünyasındaki hızlı gelişmenin etkisiyle son süreçte, öğretmenlerin teknolojileri içerik ve pedagoji ile başarılı bir şekilde dengelemeleri ve özel öğrenme ihtiyaçlarını karşılamak için teknolojiyi yaratıcı bir şekilde kullanma yeteneği geliştirmeleri gereklilik halini almıştır.

Eğitim ve okul yönetiminde öğretmenlerin karar alma süreçlerinde görev ve sorumlulukları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Eğitim dünyasında demokratik değerlerin hâkim olduğu bir yönetim anlayışı bulunmaktadır. Bu noktada katılımcılık kavramı önemini artırmaktadır. Öğretmenlerin de kurumdaki karar mekanizmalarına katkı sağlamaları verimliliği artıracak bir unsur olarak görülmelidir. Bu hem demokratik anlayışın bir sonucu hem de sağlıklı bir karar alma süreci oluşturmak adına bir zorunluluktur. Ülkemizin çağdaş uygarlık seviyesine çıkma hedefi eğitimde de ileri demokrasinin hâkim olmasına bağlıdır.

Öğretmenlik Meslek Kanunu hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Öğretmenlik, ülkemizde her zaman özel ve diğer mesleklerden ayrı tutulan bir algıya sahip olmuştur. Her ne kadar öğretmenliğin ne denli zorlu ve kutsal bir meslek olduğu bilinse de bazı yasal dayanaklarla belirlenmiş bir alt yapısının olması ve bu kurallar çerçevesinde meslekî gelişimin değerlendirilmesi gerekliliği kaçınılmazdır. Meslekî gelişim, öğretmenin yüksek standartlarda öğretim yapmasını sağlamak için kapasitesini artırmak amaçlı çabaların sistemik bir köşe taşı durumundadır. Öğretmenler için önemli olan meslekî gelişim faaliyetlerinin öğretmenin motivasyon ve öğrenme süreçlerine olan olumlu etkisi de tartışılmaz düzeydedir.

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.