Logo

Evrensel nesiller yetiştiren bir kurumun önceliği de çalışan mutluluğudur

Kategori: Özel Okullar
Cumartesi, 18 Mart 2023 15:01 tarihinde oluşturuldu



Müge Gökdeniz - Sevinç Koleji Kampüs Müdürü - Selda Erdal - Sevinç Kurs Merkezi Müdürü

selda_erdal_müge_gokdeniz“Sevinç Eğitim Kurumları, ekip ruhunun gücüne inanan ve takım çalışmasına önem veren bir kurumdur. Bu sebeple çalışanların mesleki gelişimleri için eğitim fırsatları vererek, kadın çalışanlarını ve personelini desteklemektedir. Başarılı ve 21.yüzyıl becerilerine sahip, evrensel nesiller yetiştiren bir kurumun önceliği de çalışan mutluluğudur.”

Eğitim sektöründe kadın yönetici sayısı artarken, kadın girişimci sayısı sizce neden az? Kadın girişimciler ne gibi engellerle karşılaşıyorlar? Sizin bu konuda önerileriniz neler?
Müge Gökdeniz: Eğitim sektöründe kadın öğretmenler ile kadın yöneticilerin sayısı karşılaştırıldığında, kadın çalışanların çoğunun öğretmen olarak görev aldığı, kadın yönetici sayısının daha düşük olduğu görülmektedir. Bu oran geçmiş yıllara göre artış gösterse de maalesef halen yetersizdir.
Kadın girişimcilerin ülkemizde işgücüne katılımlarının ve girişimcilik konusunda henüz istenen seviyede olmadığı lakin ekonomik hayatta giderek daha etkin duruma gelmeye başladıkları gözlemlenmektedir.
Kadın girişimci sayısını arttırmak için öncelikle kadın eğitim oranının artması gerekmektedir. Atatürk, kadınları koruyucu ve destekleyici reformlar ile bu hedefler doğrultusunda ilk adımları atmış olsa da Türkiye’de kadınların sosyal, kültürel ve ekonomik alanda karşılaştıkları sorunlara bakıldığında önceliğimiz bu sorunları dikkate alarak, doğru planlamalar ile bu sorunların çözülmesini sağlamak olmalıdır.
Ülkemizde kadın girişimci sayısını arttırmak için, gelişmiş ülkelerden başlayarak uluslararası kuruluşların kadın girişimciliğini destekleyici ve yaygınlaştırıcı politikalarını da incelememiz gerekir. Son yıllarda medyanın da desteğiyle kadın girişimcilere olan ilginin arttığına, kadınlarımızın daha fazla sosyal desteğe ihtiyaç duyduğuna tanıklık ediyoruz. Ülkemizde kadınlarımızı girişimciliğe sevketmeye, iş hayatında daha fazla yer almalarını sağlamaya yönelik birçok oluşum ve proje bulunmaktadır. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), kadınlarımızın iş hayatında yer alabilmeleri adına Kadın Girişimciler Kurulu’nu kurmuştur ve bunun yanında sivil toplum kuruluşları, meslek örgütleri, Halk Eğitim Merkezleri gibi kadınlarımıza girişimcilik eğitimleri veren kuruluşlar da mevcuttur. Bizlere düşen başlıca görev; kız çocuklarının okur-yazar oranını arttırmak, kadınlarımızı bilinçlendirmek; kadın girişimcileri bekleyen fırsatların neler olduğunu en doğru ve etkili şekilde anlatmak; kadınlarımıza iş gücü ve istihdam sağlayarak finansal güvenliklerini artırmak, kadınlarımızın hem ev hem de iş hayatındaki etkinliklerini dengelemek adına mevcut engelleri ortadan kaldırmaktır.

Sizce eğitimde kadın yönetici olmanın kolay ve zor yanları neler?
Müge Gökdeniz: Kadın okul yöneticisi olarak genelde olumlu tepkiler alıyorum. Toplumun kadın yöneticilere bakış açısının destek ve takdir edici yönde olması, memnuniyet vericidir. Mesleğimde edindiğim tecrübe, insan ilişkileri ve iletişim becerim, kullandığım stratejik alan bilgim, sakin ve çözüm odaklı olmam, yenilikçi eğitim modellerini araştırıp geliştiren, sorumluluk ve iç disiplini yüksek bir kişi olmam mesleğimde zorluklar ile baş edebilmemde etkin rol oynamaktadır. Mükemmeliyetçi kişilik özelliğine sahip olmam beni zaman zaman zorlasa da, bu durum olayları çok yönlü düşünmeme ve analiz edebilmeme katkı sağlıyor. Kadın eğitim yöneticisi olarak toplumumuzda ataerkil yapıdan kaynaklı zorluk hiç yaşamadım. Eğitim yöneticiliği yaptığım Sevinç Eğitim Kurumları, ekip ruhunun gücüne inanan ve takım çalışmasına önem veren bir kurumdur. Bu sebeple çalışanların mesleki gelişimleri için eğitim fırsatları vererek, kadın çalışanlarını ve personelini desteklemektedir. Başarılı ve 21.yüzyıl becerilerine sahip, evrensel nesiller yetiştiren bir kurumun önceliği de çalışan mutluluğudur.

ÜLKEMİZE BORCUMUZ İYİ NESİLLER YETİŞTİRMEKTİR
Kız çocuklarının eğitim ve kariyer yolculuklarında Türkiye’deki koşullarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Fırsat eşitliği için hangi adımlar atılmalı?
Müge Gökdeniz: Üzülerek belirtmem lazımki, kız çocuklarımızın okullaşma oranı, örgün eğitimdeki tüm kademelerde erkek çocuklarımızın gerisinde kalmaktadır. Kentlerde kız çocuklarının öğrenim düzeyinin yükselip, iş gücüne katılma oranı artarken; kırsal kesimlerde bu oranın düşük olduğu görülmektedir. Ülkemizde şimdiye kadar kız çocuklarının eğitimi üzerine birçok çalışma yapılmasınarağmen kız çocukların okullaşması adına daha çok yol almamız gerektiği yadsınamaz bir gerçektir.
Eğitimde fırsat eşitliği sağlayarak, her çocuğun nitelikli eğitim alması öncelikli hedefimiz olmalıdır. Türkiye’nin de dâhil olduğu, Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları sözleşmesinin 28., 29. ve 30. maddeleri gereği eşit şartlarda erişilebilir temel eğitimden çocuklarımızı faydalandırmalı; aileleri ve öğrencileri bu konuda bilinçlendirecek çalışmalar yapmalıyız.
Ülkemizdeki eğitim ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar gerçekleştiren, kız çocuklarının nitelikli eğitime erişmesinin önündeki engelleri (erken ve çocuk yaşta zorla evliliği önleme, çocuk yoksulluğu vb.) ortadan kaldırmaya çalışan kurum ve kuruluşları desteklemeliyiz. Kız çocuklarının yalnızca eğitime erişimlerini değil, tüm gelişimsel gereksinimlerini desteklemek için hem eğitimciler hem de toplum olarak güçlü adımlar atmalıyız. Biz eğitimcilerin ülkemizi çağdaş ve muasır medeniyetler seviyesine ulaşmak için bu ülkeye borcu; iyi nesiller yetiştirmektir.

EĞİTİM YAŞAM BOYU DEVAM EDEN BİR SÜREÇTİR
Kariyer yolculuğunda eğitimin rolü ve yeri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Selda Erdal: 21.yüzyıl teknolojik gelişim ve küreselleşmeye bağlı olarak sosyal, bireysel, siyasal ve ekonomik alanlarda büyük ve hızlı değişimlerin olduğu bir dönem. Gelecekte kaliteli insan gücüne duyulacak ihtiyaç, insanların kendilerini iş yaşamına daha donanımlı hazırlamalarını zorunlu kılmaktadır.
Bu durumda insanların geleceğe dair daha detaylı düşünerek bir eğitim planlaması yapmaları elzemdir.
Kariyer gelişimi, bireyin yaşamının tüm boyutlarını içeren çok yönlü bir süreçtir. Bu süreci kişinin kendisi ile ilgili düşünceleri, duygusal gelişimi, içinde bulunduğu ortam, kültürel şartlar, meslekle ilgili yargıları ve okul deneyimleri gibi pek çok faktör etkiler.
Bu nedenle eğitim; meslek seçimi, bireysel kariyer planlaması gibi geniş ve bütünsel perspektiften bireyin yaşamı boyunca devam eden bir süreç olarak algılanmalıdır.

Kendinizi nasıl bir yönetici olarak tanımlıyorsunuz? Yönetim anlayışınızı belirleyen ilkeler neler?
Selda Erdal: Başta cumhuriyetin ışığında Atatürk ilke ve inkılaplarını rehber edinen, iletişim becerisi yüksek çağdaş bir yönetici olarak -ki bence her yöneticide bu özelliklerin olması gerekir- kendimi tanımlarım.
İyi bir yöneticinin en belirgin özelliği, çok yönlü düşünmesidir; yaşanan her türlü durumda çözümcül ve empatik yaklaşabilme becerisidir. Bence iyi bir yönetici aynı zamanda iyi bir psikolog olmalıdır. Eğitim yöneticisi olarak bizler bireylerin ve toplumların eğitim eksiklerini karşılamalı, genel-özel amaçlarını ve hedeflerini gerçekleştirmede yol gösteren kişiler olmalıyız. Yönetim anlayışım ise destek olma, istişare etme, yeniliklere açık olma, yol gösterici ve rol model olmak üzerinedir.

HER İNSANIN KENDİNİ GERÇEKLEŞTİRME HİKÂYESİ OLMALIDIR
Eğitim sektöründe yönetici olmak isteyen kadınlara tavsiyeleriniz nedir?
Selda Erdal: Her insanın kadın-erkek ayrımı yapmadan kendini gerçekleştirme hikâyesi olmalıdır. Ebeveynlerin belki de çocuklarına verecekleri en önemli miras budur. Eğitim yöneticisi olmak isteyen tüm kadınlara tavsiyem; işlerini özenerek yapmaları, mücadeleci ruhlarını kaybetmemeleri, çağın getirdiği yeniliklerle uyum sağlayabilmeleri ve kendilerine güvenmeleridir. Takımınızdaki her üyeye gülümsemeyi unutmamalısınız. En azından bir tebessümü onlardan esirgememelisiniz. Tüm bunları inanarak kendisine katmaya çalışan kadının her türlü başarıya koşup ülkeyi kalkındıracağına inanmaktayım. Çünkü biz kadınlar, bu duygusal yanımızla rasyonel yanımızı başarıyla harmanlayabiliyoruz. Bunları hakkıyla gerçekleştirdiğimizde de geriye fark yaratmak kalıyor. Bunu da yaratıcılığımız ile başarıyoruz. İşte tüm bunlar bir araya geldiğinde başarının anahtarını elimize alabiliyoruz.

‘CAM TAVAN’ NASIL ORTADAN KALKAR?
Müge Gökdeniz: Kadınların kariyer yolculuğunda cam tavan sorununu ortadan kaldırmak, doğru insan kaynakları ile mümkündür. Kadın-erkek ücret eşitliğinin sağlanması, çalışan kadın ve kadın yönetici oranının arttırılması, kadının çocuk sahibi olmasının iş yerinde olumsuz etki yaratmaması, kadınların çalışma hayatında ve yönetici pozisyonunda daha çok bulunacak projelerin sağlanması, adil ve başarılı bir iş hayatı için önem taşımaktadır.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.