Logo

Kavram’ın okul öncesindeki gücü Çocuk Merkezli Tasarım

Kategori: Özel Okullar
Pazartesi, 01 May 2023 12:01 tarihinde oluşturuldu



Hasan Çoroğlu – Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü

“Anaokulu müfredatımızı ve tüm öğrenme süreçlerini Çocuk Merkezli Tasarım anlayışı ile oluşturduk. Çünkü biz bugünün çocuklarını, modern çağın doğru temsilcisi olarak yetiştiren, öğrenmeyi onların gözünden yorumlayan bir tasarımla hareket ediyoruz.”

hasan_corogluOkul öncesi eğitimde nasıl bir eğitim modeli uyguluyorsunuz? Uyguladığınız modelin temel parametreleri nelerdir?
Her çocuğun kendine özgü yüksek bir potansiyeli vardır. Önemli olan çocukların doğal yatkınlıklarını, potansiyele dönüştürecek mutlu öğrenme deneyimidir. İşte bu nedenle anaokulu müfredatımızı ve tüm öğrenme süreçlerini “Çocuk Merkezli Tasarım” anlayışı ile oluşturduk. Çünkü biz bugünün çocuklarını, modern çağın doğru temsilcisi olarak yetiştiren, öğrenmeyi onların gözünden yorumlayan bir tasarımla hareket ediyoruz. Anaokullarımızda eğitim alanlarını planlarken öğrenme köşelerine değil, iletişim çemberlerine yer verdik. Çünkü her bir çocuğun öğretmeniyle ve arkadaşlarıyla kurduğu bağın, başarıda önemli bir role sahip olduğunu biliyoruz.
Çocuklar, yetişkinlere oranla daha hızlı ve daha kalıcı öğrenme kabiliyetine sahiptir. Bu bilinçle okul öncesi eğitimini İngilizce merkezli planlıyor, oyun ve diyaloğu temel alan İngilizce eğitimimiz ile iletişimin devamlılığını sağlıyor ve öğrencilerimizi daha etkin bir yabancı dil kullanımıyla buluşturuyoruz.
Okul, sınıf ve iletişim ortamları öğrencilerin keyifle dâhil olacağı bir yaşam alanı olmalıdır. Gerçek ve kalıcı öğrenmeyi sağlayan etkinlikler ve eğitim materyalleriyle zenginleştirdiğimiz temalar kapsamında, öğrencilerimize, içinde bulunmaktan mutluluk duyacakları bir anaokulu ortamı sunuyoruz. Heyecan verici etkili fen ve matematik etkinliklerini sınıflara taşıyan kaliteli ve esnek bir ders programı olan GEMS ile çocuklarımıza, matematik ve fen derslerini eğlenceli etkinliklerle sevdirerek bilimsel odağı olan bir öğrenme deneyimi yaşatıyoruz. Merak atölyeleri, oyun ve iş birliği aktiviteleri, GEMS etkinlikleri, farklılıkları geliştiren iletişim çemberleri, haftanın sergisi gibi rutinler ile öğrencilerimizin düşünme, sorgulama, planlama ve değerlendirme becerilerini geliştiriyoruz.

OYUNLAR EN NEŞELİ ARAŞTIRMA BİÇİMİDİR
Okul öncesinde oyun ile öğrenmenin önemi nedir ve nasıl uygulanmalıdır?

Oyun çocuklar için sadece eğlenceli vakit geçirmek değil, aynı zamanda öğrenmek, gelişmek, kişilik ve yeteneklerini geliştirmesine fırsat yaratarak onu yetişkin dünyasına hazırlamaktır.
Kavram Eğitim Kurumları olarak eğitim sistemimizde, okul öncesini temel alarak öğrencinin ihtiyaçlarını karşılamak ve onu bir sonraki kademeye ve hayata hazırlamak üzerine program geliştiriyoruz. Okul öncesi kademesinde, kazanımları öğrencinin oyun oynayarak ve etkinlik yaparak öğrenebileceği şekilde kurguluyoruz.
Albert Einstein’ın dediği gibi “Oyunlar en neşeli araştırma biçimidir.”. Oyun yoluyla öğrenme ise öğrenciyi motive eden ve öğrencinin sürece aktif olarak katılmasına yarayan bir yöntemdir. Eğitimde oyunun kullanılmasıyla öğrenci yetişkinden bağımsız hareket edebilme yeteneğini geliştirerek farkındalığını artırır. Bedeninin işlevlerini keşfeder. Kavram Eğitim Kurumları olarak eğitim programlarımızda oyun, yaş seviyesine ve konuya göre farklı anlarda kullanılır. Öğretmen sınıfın profiline göre değişiklikler yapabilir. Özellikle küçük yaş gruplarının eğitiminde süreyle ilgili keskin sınırlar belirlememekte fayda vardır. Öğrencilerin öğrenme stilleri farklı olacağı için oyun oynamaya devam etme süreleri de farklılar barındıracaktır.

Okul öncesinde yabancı dil eğitimi hangi yaşta başlamalı ve nasıl verilmelidir? Bu çerçevede kurumunuzdaki uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Yabancı dil öğretimi küçük yaşlarda başlarsa çocuğun sadece yabancı dil öğrenmesine değil genel anlamda gelişimine ve dünyayı bir bütün olarak ele almasına olumlu katkılar sunacaktır. Buradaki önemli nokta yabancı dil eğitiminin veriliş şeklidir. Kavram Eğitim Kurumları bünyesinde yabancı dil öğretiminde benimsediğimiz ilk adım, çocuklara temel düzeyde bir dil eğitimi vermek yerine onlara başka dillerin olabileceği bilincini uyandırarak, faklı dil etkinlikleri kullanarak, yabancı bir dilin varlığından söz etmektir.
Öğrencilerin anlama becerilerini geliştirmek için yabancı dil eğitiminde dinlemeye, algılamaya, keşfetmeye ve çocukları üretmeye yönlendirecek çalışmalar yaptırılmalı, bunların yanında ritim ve vurgulama çalışmalarına da değinilmelidir. Çocuklara yabancı dil öğretimi yapılırken yaşlarına uygun materyaller seçilmeli, oyunlarla, şarkılarla ve değişik eğitici etkinliklerle yabancı dil kazandırılmalıdır. Böylece çocuk yabancı dille tabiî bir ortamda karşı karşıya gelir, duyarak, görerek ve bizzat yaşayarak öğrenir. Öğretmen, hareket, jest, mimik; uygun ipucu verme, resim ve şekillerle gösterme, şarkı söyleme, şiir okuma, karşılıklı konuşma gibi yolları kullanarak oyun içinde yabancı dilin ilk temellerini atar.

Okul öncesinde öğretmenler hangi niteliklere sahip olmalı? Türkiye’de okulØ öncesi öğretmenlerinin aldığı eğitimler kurumların bu alandaki ihtiyaçlarını karşılayabiliyor mu?
Sürekli ilerleyen bilim ve gelişen teknolojiye ayak uydurmak, eğitim seviyesini yükseltmek ve eğitim kurumlarında kaliteli bir eğitim öğretim sağlama konusunda öğretmenlerin yeterlilikleri büyük önem taşımaktadır. Örgün eğitim sürecinin ilk basamağında olan çocuklar, öğretmenlerinin davranışlarını taklit etmektedir. Bu dönemde özellikle günün büyük bir kısmını okulda geçiren çocuk için okul öncesi eğitimi öğretmeni önemli bir model olacaktır. Bu rol model, çocukların gelişim düzeylerine ve bireysel özelliklerine uygun, zengin uyarıcı çevre imkânları sağlayan, onların bedensel, duygusal ve sosyal yönden gelişmelerini destekleyen, kendilerini toplumun kültürel değerleri doğrultusunda en iyi biçimde yönlendiren ve ilkokula hazırlayan bir öğretmen olmalıdır.
Bir anaokulu öğretmeninin ruh sağlığı konusunda iyi bir analiz gücü olmalıdır. Çocuklar yaşları itibariyle özellikle oyun oynarken duygularını hemen belli edebilirler. Bu noktada öğretmenin ilgisini daima çocukların üzerinde tutması gerekmektedir. Bir öğretmenin çocuğu dinlemesi onun üzerinde çok olumlu bir etki yaratır. Bu durum çocuğun kendisini değerli hissetmesini ve uyumlu olmasını sağlar. Öğretmenin çocukları yönlendirici ve doğru olanı anlatacağı çözüm odaklı bir yaklaşım içerisinde olması gerekir. Öğretmen ceza gibi yanlış uygulamalar yerine durum daha pozitif bir şekilde ele almalı, çocuğun ilgi ve yeteneklerini tespit edebilmek için iyi bir gözlemci olarak onların ilgi ve yeteneklerini ortaya çıkarabilmelidir. Her şeyden önce aslında okul öncesi öğretmeni olarak çalışacak kişilerin bu mesleği tercih ederken eğitim fakültelerine giriş sürecinde sadece sınav puanları değil, öğretmenlik mesleği ve bu yaş grubu çocuklarla çalışmaya uygun olup olmadıklarını değerlendirmeleri ve çocuklara ilgi ve sevgiyle bağlı olmaları gerekmektedir.

ÇOCUĞUM İÇİN DOĞRU OKUL HANGİSİ?
Ebeveynler okul öncesi eğitim kurumlarını seçerken nelere dikkat edilmeli?
Öncelikle anne babaların doğru soruyu sormaları gerekir. Bunun için "Çocuğum için doğru okul hangisi?" sorusuyla hareket etmeleri daha doğru olacaktır. Topluluk içindeki davranışları, etkinlikleri tamamlama yöntemleri ve eğilimleri gibi konularda çocuklarını doğru gözlemleyebilmek anne babaları doğru okul seçimine götürecektir. Ebeveynler iyi tasarlanmış materyallerden oluşan, çocukların somut deneyimlerde bulunmasına imkân veren eğitim kurumlarını gözlemlemeliler. Okul öncesi eğitim kurumuna karar verilmeden önce mutlaka kurum ziyaretleri yapılmalıdır. Ayrıca okulların tanıtım günlerine katılarak kurumun fizikî yapısına, bulunduğu çevreye, materyal donanımına dair fikir sahibi olunurken aynı zamanda kurumdaki eğitimciler ve psikolojik danışmanlar ile de tanışma fırsatı yakalanır.

OKUL ÖNCESİ EĞİTİMDE ENGELLER KALDIRILMALI!
Okul öncesi eğitim zorunlu hale getirilmeli mi? Okul öncesi eğitim alan çocuklarla almayanlar arasında nasıl farklılıklar bulunmaktadır? Türkiye’de okul öncesi eğitimin gelişimi için neler yapılmalı?

OECD'nin son PISA sınavı sonuçlarına göre, bir yıldan fazla okul öncesi eğitimi alan öğrencilerin, almayan öğrencilere göre birçok farklı alanda avantajları olduğu görülmektedir. Öncelikle, okul öncesi eğitim alan öğrenciler, matematik, okuma ve fen bilimleri alanlarında daha yüksek puanlar almaktadırlar. Ayrıca, okul öncesi eğitim alan öğrenciler, problem çözme, eleştirel düşünme ve iletişim becerileri gibi önemli becerilerde de daha başarılı olmaktadırlar. Okul öncesi eğitim alan öğrencilerin, almayanlara göre daha yüksek bir özgüven ve motivasyon düzeyine sahip oldukları da gözlemlenmiştir. Bu öğrenciler, daha özgür düşünmeye, daha az kaygılanmaya ve daha iyi bir öğrenme tutumuna sahiptirler. Ayrıca, okul öncesi eğitim alan öğrencilerin, ilerleyen yıllarda daha yüksek bir akademik başarıya sahip olduğu da görülmüştür. Bunun yanı sıra, okul öncesi eğitim alan öğrencilerin, iş dünyasında ve toplumda daha başarılı olma olasılıkları da yüksektir. Bu nedenlerden dolayı, okul öncesi eğitim, öğrencilerin akademik başarılarının yanı sıra, yaşamları boyunca kullanabilecekleri önemli beceriler kazanmalarına da yardımcı olmaktadır. Refah bir toplumun oluşabilmesi için okul öncesi eğitimin önündeki engellerin kaldırılması ve yaygınlaşmanın devamı için; okul öncesi eğitimin yasal hak olarak kabul edilmesi ve zorunlu hale gelmesi çok önemlidir.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.