banner

‘Öğretmenlerimize ilham kaynağı olacak rehberler olarak yaklaşmalıyız’




Dilek Cambazoğlu - CEO / Girne Koleji

dilek_cambazoglu_kasim_2024“Geleceğin eğitim liderleri olarak, öğretmenlerimize yalnızca birer çalışan değil, ilham kaynağı olacak bir rehber olarak yaklaşmamız gerektiğine inanıyorum. Benim liderlik anlayışımda, öğretmenlerimizin dijital dönüşüme uyum sağlamalarını, yenilikçi düşünmelerini ve her bir öğrencinin bireysel öğrenme yolculuğuna katkı sunmalarını destekleyen bir rehberlik sunmak var.”

Bilim ve teknolojideki değişimlerin Öğretmenlere ve mesleğe etkileri neler?
Bilim ve teknolojideki değişimlerin öğretmenlere ve mesleklerine etkileri büyük ve çok boyutlu. Aslında bunları bazı başlıklar altında değerlendirebiliriz.
Dijital Becerilerin Zorunluluğu: Geleceğin öğretmenlerinden, dijital sınıfları yönetebilme, online eğitim platformlarını etkin kullanabilme ve yeni teknolojik araçlarla etkileşim kurabilme becerisi bekleniyor. Kodlama, veri okuryazarlığı gibi yeni nesil dijital beceriler, öğretmenlerin müfredatlarına entegre etmeleri gereken alanlar arasında.
Öğrenme Süreçlerinde Kişiselleştirme İmkanı: Yapay zekâ, büyük veri analizi ve öğrenme analitiği gibi teknolojiler, öğrencilerin bireysel öğrenme ihtiyaçlarını analiz edebilmeyi sağlıyor. Gelecekte öğretmenler, her öğrencinin öğrenme hızına ve tarzına uygun içerikler sunarak kişiselleştirilmiş bir eğitim verebilecekler. Bu durum, öğretmenlerin öğrencilerle daha bireysel bir bağ kurmasını ve öğrenme sürecinde onların ihtiyaçlarına daha iyi cevap vermesini sağlayabilir.
Yeni Eğitim Araçları ve Yöntemlerine Adaptasyon: Sanal gerçeklik (VR) ve artırılmış gerçeklik (AR) gibi teknolojiler, sınıf ortamını değiştirebilir. Öğretmenler bu teknolojileri kullanarak daha interaktif ve deneyim odaklı bir öğrenme ortamı sunabilir. Bununla birlikte, öğretmenlerin sadece teknolojiyi kullanabilme değil, aynı zamanda bu araçları pedagojik amaçlar doğrultusunda etkin şekilde entegre etme becerisine sahip olması bekleniyor.
Hayat Boyu Öğrenme ve Esnek Gelişim: Bilim ve teknoloji hızla değiştiğinden, öğretmenlerin de sürekli olarak yeni beceriler öğrenmesi, meslek içi eğitimlere katılması ve kendini güncel tutması bir zorunluluk hâline geldi. Bu durum, öğretmenlerin kendilerini yenilemeleri gerektiğini ifade ediyor; bir anlamda hayat boyu öğrenen bireyler olmalarını gerektiriyor.
Sosyal ve Duygusal Öğrenme Becerilerinin Önemi: Teknolojinin yoğun kullanımı, öğretmen-öğrenci ilişkilerinde empati, etkili iletişim ve iş birliğini ön plana çıkarıyor. Öğretmenlerin, öğrencilerin sadece akademik değil, aynı zamanda sosyal-duygusal gelişimlerini de desteklemeleri bekleniyor. Bu noktada, sosyal ve duygusal becerileri, geleceğin öğretmenlerinin en önemli yetkinliklerinden biri hâline gelebilir.

Geleceğin Okullarında Geleceğin Öğretmenlerinin parametreleri neler? Yeni Öğretmenler nasıl tanımlanabilir?
Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin hızla değişmesiyle birlikte öğretmenlerden beklenen beceri ve nitelikler de farklılaşmaktadır. Geleceğin öğretmenleri, dijital okuryazarlık, esneklik, veri analizine yatkınlık, sosyal-duygusal becerileri destekleme gibi yetkinliklerle donanmış bireyler olarak tanımlanmaktadır. Öncelikle, dijital okuryazarlık ve teknoloji yeterliliği, geleceğin öğretmenlerinin sahip olması gereken en önemli becerilerden biridir. Esneklik ve uyumluluk, geleceğin öğretmenlerinin sahip olması gereken bir diğer önemli parametredir. Geleceğin öğretmenleri, hem sınıf içi hem de çevrim içi öğrenme ortamlarında etkin bir şekilde çalışabilme becerisine sahip olacaklardır. Ayrıca, kriz durumlarında etkili karar alma ve yeni koşullara hızla uyum sağlama yetkinlikleriyle ön plana çıkacaklardır. Veri okuryazarlığı ve analitik düşünme becerileri, gelecekte öğretmenlerin en temel yetkinliklerinden biri olarak görülmektedir. Ayrıca, geleceğin öğretmenleri sosyal ve duygusal becerileri destekleyen rehberler olarak tanımlanmaktadır. Geleceğin okullarında öğretmenlerden, öğrencilerin yalnızca akademik gelişimlerini değil, aynı zamanda sosyal-duygusal gelişimlerini de desteklemeleri beklenir. Öğrenme sürecini kişiselleştirebilme yeteneği de geleceğin öğretmenleri için önemli bir parametredir. Yaratıcılık ve yenilikçilik ise geleceğin öğretmenlerinin sahip olması gereken bir diğer önemli yetkinliktir. Hayat boyu öğrenme ve sürekli gelişim odaklı olmak, geleceğin öğretmenlerinin en belirgin özelliklerinden biri olarak karşımıza çıkmaktadır. Son olarak, geleceğin öğretmenlerinden kültürel ve küresel farkındalığa sahip olmaları beklenmektedir. Geleceğin öğretmenleri, öğrencilerinin farklı kültürleri tanımasına ve küresel farkındalık kazanmalarına destek olacak eğitim içerikleri sunmalıdır.

EĞİTİM FAKÜLTELERİ MÜFREDATLARINI GÖZDEN GEÇİRMELİ
Eğitim fakülteleri Geleceğin Öğretmenleri hazırlamakta yeterli mi? Yöneticiler nasıl bir öğretmen formasyonuna ihtiyaç duyuyorlar?

Eğitim fakültelerinin öğretmenleri dijital dünyaya hazırlaması ve onları daha esnek, veri odaklı, yaratıcı bireyler olarak yetiştirmesi gerekiyor. Ancak çoğu eğitim fakültesinde bu beceriler sınırlı ölçüde ele alınmakta ve öğrenciler, teknolojiyi ders içeriklerine entegre etme veya öğrenci merkezli öğretim stratejileri geliştirme konusunda yeterince desteklenmemektedir. Dolayısıyla, öğretmen adaylarının fakülte eğitimi sırasında dijital pedagojik beceriler, veri analizi ve sosyal-duygusal öğrenme gibi modern eğitim dünyasında kritik öneme sahip alanlarda deneyim kazanması önem arz etmektedir. Eğitim fakülteleri, çağın gereksinimlerine ayak uydurmak adına müfredatlarını gözden geçirmeli ve öğretmen adaylarına dijital pedagojik becerileri kazandırmalı, aynı zamanda pratik deneyimlerle bu becerileri pekiştirmelidir. Yöneticiler, eğitim fakültelerinden mezun olan öğretmenlerin, 21. yüzyıl becerilerini öğrenme ve öğretme süreçlerine entegre edebilecek donanıma sahip olmalarını beklemektedir.

Okullar Geleceğin Öğretmenlerinin formasyonu için hangi çalışmaları ve mesleki eğitim programlarını hayata geçiriyorlar?
Teknolojinin hızla ilerlemesi, öğretmenlerin rollerinde değişikliklere yol açtığından, okullar da bu değişime ayak uydurmak ve öğretmenlerin yeni yetkinlikler kazanmasını sağlamak için çeşitli programlar geliştirmektedir. Bu çalışmalardan bazıları şunlardır:
1. Dijital Pedagoji Eğitimleri
2. Veri Analitiği ve Öğrenci Değerlendirme Programları
3. Sosyal ve Duygusal Öğrenme (SEL) Programları
4. Profesyonel Öğrenme Toplulukları (PLCs)
5. Mentorluk ve Koçluk Programları
6. Yaratıcılık ve Yenilikçilik Atölyeleri
7. Kültürel ve Küresel Farkındalık Eğitimleri
8. Hayat Boyu Öğrenme ve Sürekli Gelişim Fırsatları

Yapay Zeka ve Chat GPT gibi uygulamalar ve teknolojinin dönüştürdüğü yeni okul ikliminde Öğretmenlerin değişen rolü ve önemi neler olacak?
Yapay zekâ (YZ) ve ChatGPT gibi teknolojiler, eğitim ortamlarını hızla dönüştürmekte ve öğretmenlerin rolünde önemli değişikliklere yol açmaktadır. Bu yeni okul ikliminde öğretmenlerin rolü, bilgi aktarıcı olmaktan çıkarak rehberlik eden, teknolojiyle iş birliği içinde çalışan ve öğrencilerin bireysel gelişim süreçlerini destekleyen profesyoneller olarak evrilmektedir. İşte yapay zekânın dönüştürdüğü bu yeni eğitim ortamında öğretmenlerin değişen rolü ve önemi:
1. Bilgi Aktarıcılığından Rehberliğe Geçiş
2. Kişiselleştirilmiş Öğrenmeyi Destekleme
3. Duygusal ve Sosyal Rehberlik Sağlama
4. Etik Kullanım ve Dijital Vatandaşlık Eğitimi
5. Yaratıcılığı ve Eleştirel Düşünmeyi Destekleme
6. Teknolojik Araçların Entegre Edicisi ve Kullanım Rehberi Olmak
7. Sürekli Öğrenen ve Gelişen Bir Rol Model Olmak
8. Disiplinler Arası ve İşbirlikçi Öğrenme Modellerini Teşvik Etme

ÖĞRETMENLERİMİZİN YANINDAYIM
Geleceğin Öğretmenlerini yönetecek yöneticiler nasıl olmalı? Geleneksel eğitim yöneticilerinin yerini nasıl bir yönetici modeli ve liderliği alıyor?

Geleceğin öğretmenlerini yönetecek yöneticiler, geleneksel yönetim anlayışından farklı olarak esneklik, yenilikçilik ve vizyoner liderlik özelliklerine sahip olmalıdır. Bu yeni nesil yöneticiler, öğretmenlerin dijital dönüşüm süreçlerine uyum sağlamalarını destekleyebilmeli, onlara rehberlik edebilmeli ve yaratıcı, öğrenci odaklı eğitim modellerini teşvik etmelidir. Teknolojiyi ve veriyi etkin kullanarak stratejik kararlar alan, veri analizini eğitim politikalarına entegre eden yöneticiler, okul ortamında sürekli gelişimi sağlayabilir. Geleceğin eğitim liderleri olarak, öğretmenlerimize yalnızca birer çalışan değil, ilham kaynağı olacak bir rehber olarak yaklaşmamız gerektiğine inanıyorum. Benim liderlik anlayışımda, öğretmenlerimizin dijital dönüşüme uyum sağlamalarını, yenilikçi düşünmelerini ve her bir öğrencinin bireysel öğrenme yolculuğuna katkı sunmalarını destekleyen bir rehberlik sunmak var.
Aldığım ‘Yılın Eğitimci Profesyoneli’ ödülünü, kurumumuzda bu anlayışı hayata geçirmeye çalışmamızın bir takdiri olarak görüyorum. Bu ödül, öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerine olan desteğimizi, onların profesyonel potansiyellerini ortaya çıkaracak imkânları sunma çabamızı temsil ediyor. Onların teknolojiyle güçlendirilmiş, çağdaş bir eğitim anlayışını benimsemeleri, sürekli öğrenmeyi teşvik eden bir kültürü kurumumuzda kökleştirmeleri için yanlarındayım.

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.