Neriman TEKELİ HAYIROĞLU - YETEV Okulları Program ve Yayın Geliştirme Müdürü
“Uygulamalı dersler başta olmak üzere branş ayırt etmeden tüm derslerde beceri temelli eğitimi temel alan yöntemler kullanıyoruz ve uygulama sonuçlarımıza göre derslerin verimliliğini artırdığını gözlemliyoruz. Beceri temelli eğitimi destekleyecek türden kavramsal eğitim, proje tabanlı eğitim, disiplinler arası ve üstü yaklaşımlar vb. her türlü eğitim modelini müfredatımıza entegre etmekteyiz. YETEV Okulları Program Geliştirme Birimi PROGEL tarafından hazırlanan ders modüllerimiz de bu entegrasyonda önemli bir yere sahiptir.”
Beceri Temelli Eğitim kavramı sizin için ne ifade ediyor? Kurum olarak yaklaşımınızdan bahsedebilir misiniz?
Beceri temelli eğitim, öğrencilere verilmek istenen bilgiyi, onlara uygulama fırsatı sunarak kazandırmayı hedefleyen bir eğitim öğretim yaklaşımıdır. Bu yaklaşım sayesinde öğrenciler aktif olarak eğitim sürecine dâhil olur ve tecrübe kazanma fırsatı bulur. Kurum olarak bizim de hedefimiz, öğrencilerimizin eğitim öğretim serüvenlerinde aktif rol almalarını, yeteneklerini keşfetmelerini ve bu yetenekleri doğrultusunda kendilerini geliştirmelerini sağlamaktır. Beceri temelli eğitimde çocuklara salt bilgiyi aktarmak yerine onlara fıtratlarına uygun şekilde nasıl öğreneceklerini öğrenme imkânı sunulur. Akademik becerilerin yanı sıra düşünme becerileri, sosyal-duygusal beceriler, motor becerileri, günlük yaşam becerileri, iletişim kurma ve kendilerini ifade etme becerileri gibi çok çeşitli alanlarda öğrencilerimizin edindikleri bilgileri sergileyebilmelerine ve hatta ürüne dönüştürebilmelerine destek olmak en önemli vazifelerimiz arasındadır. Kurum olarak bizler de bu farkındalıkla eğitim öğretim faaliyetlerimizi planlayıp yürütmekteyiz.
BİLGİ/BECERİ DENGESİ İYİ KURULMALI
Beceri Temelli Eğitim’in temel dinamikleri neler?
Yirminci yüzyılda ve hatta yirmi birinci yüzyılın başlarında bilgiye dayalı öğrenme, okullarda uygulanan standart yaklaşımlardan biriydi ve genellikle bu yaklaşımda okuma ya da anlatım tekniğiyle bilgi öğrencilere aktarılmaktaydı. Beceri temelli eğitimle karşılaştırıldığında, bilgiye dayalı öğrenme anlamaya odaklanırken beceri temelli öğrenme daha çok uygulamaya ve ortaya bir ürün koymaya odaklanır. Buradaki temel dinamikler öğrencilerin bilgiyi yorumlayabilmesi, başka bilgilerle birleştirebilmesi ve en önemlisi bu bilgiyi davranışa dönüştürebilmesidir. Bu sayede bilgiyi kavrama ve anlamadan daha da öteye geçerek uygulama, analiz etme, başka bilgilerle sentezleme ve hatta dönüştürme gibi daha üst düzey becerilerin geliştirilmesi hedeflenir.
Günümüzde öğrencileri hayata hazırlayabilmek eğitim öğretim süreçlerindeki en önemli hedeflerden biridir. Bizi bu hedefe ulaştıracak yöntemler içerisinde bilgiye dayalı öğrenme hâlâ öğrenmenin önemli bir bileşenidir ve öyle kalacağı da öngörülmektedir ancak bilgiye ulaşmanın hızlandığı ve kolaylaştığı yirmi birinci yüzyılda artık önemli olan kazanılan bilgileri başka bilgilerle birleştirebilmek ve hatta ihtiyaçlara göre dönüştürebilmektir. Bu sayede öğrencilerin problem çözme becerileri de gelişebilir ve hayata daha özgüvenli olarak hazırlanabilirler.
Modern eğitim öğretim yaklaşımlarında, beceri temelli eğitimin önemi vurgulanır ve bilgi/beceri dengesinin iyi kurulması beklenir. Öğrenme materyalinin anlaşılması akademik başarı için hayati öneme sahip olsa da öğrencilerin edindikleri bilgiyi uygulamaya dönüştürebilme becerisine sahip olması da son derece önemlidir. Diğer yandan beceri temelli eğitimde bilginin direkt okuma ve dinleme yoluyla değil bizzat yaparak ve yaşayarak öğrenilmesi esastır. Bu sayede öğrenciler daha kalıcı ve esnetilebilen bir öğrenme serüveni deneyimlemiş olur.
BİLGİ DAVRANIŞA DÖNÜŞMELİ
Beceri Temelli Eğitimi nasıl hayata geçiriyorsunuz?
Öğrencilerimizin yaş gruplarına göre anaokulu, ilkokul, ortaokul ve lise kademelerimizde bireysel farklılıkları ve disiplinlere has özellikleri de gözeterek çeşitli eğitim süreçlerini hayata geçirmekteyiz. Öncelikle; okul öncesinde beceri temelli eğitime çok uygun olan Montessori eğitimi vermekteyiz. Montessori felsefesi, çocuğa duyulan saygıya dayanan bir eğitim yaklaşımıdır. Bu eğitim sisteminde çocuk, yetişkinler tarafından bilgiyle doldurulacak bir kap olarak değil, kendi gelişimini yönlendiren bir birey olarak kabul edilir. Bu sayede çocuğun ihtiyaçlarını doğru şekilde anlamak ve bu doğrultuda hareket etmek mümkün olur. Bizler de çocuğun öğrenme sürecini doğru hazırlanmış bir çevre ile desteklemekteyiz, sınıflarımızı buna uygun olarak tasarlamaktayız. Beceri temelli eğitimin temel dinamiklerinden biri bilginin davranışa dönüştürülmesi ve bunun için gerekli becerilerin kazandırılabilmesidir, bu da ancak doğru hazırlanmış bir çevrede gerçekleşebilmektedir. Okul öncesinden itibaren okullarımızda öğrencilerimize bu temel esasa dikkat ederek eğitim öğretim vermeyi öncelemekteyiz.
Yabancı dil eğitimimizde esas olan dört temel becerinin (okuma-yazma-dinleme-konuşma) geliştirilmesini çeşitli ders içi/dışı etkinliklerle beslemekteyiz. Bu tür etkinlikler sayesinde öğrenciler, ekip içerisinde uyum, liderlik, iletişim, sorumluluk gibi pek çok becerisini güçlendirme fırsatı bulmaktadır.
Beceri temelli eğitimde edinilen bilgileri davranışa dönüştürme ve bir ürün ortaya çıkarma esas alındığı için, matematikten görsel sanatlara, müzikten fen bilimlerine kadar her alanda öğrencilerimizin odağa alındığı Şiir Dinletisi, Sanat Sergileri, Bilim Şenliği, Bisiklet Günü gibi etkinlikler de düzenlemekteyiz. Bu etkinliklerin hazırlık süreçlerinden itibaren öğrencilerimizin belirli bir konuya odaklanma ve araştırma yapma, edindikleri bilgi ve becerileri sergileyebilme, sunum yapma, zamanını yönetme gibi pek çok alanda becerilerini geliştirdiklerini gözlemlemekteyiz.
Diğer yandan, ilkokul kademesinden itibaren öğrencilerimizin düşünme becerilerini de geliştirebilmeleri için sistematik olarak ders programlarımızda Çocuklar İçin Felsefe (ÇİF) dersleri bulunmaktadır. Bu dersler, alanında uzman ÇİF öğretmenlerimizce Program ve Yayın Geliştirme (PROGEL) departmanı tarafından hazırlanan ders modülleri eşliğinde işlenmektedir. Okullarımızda sadece öğrencilerle değil, “Öğretmenlerle Çocuklar İçin Felsefe” adı altında yetişkinlerle de atölye çalışmaları yapmaktayız.
Öğrencilerimizin anlamlı bir şekilde sorgulayan, “tahkik” ehli bir tavır geliştirirken, algoritmik, düzenli, sabırlı düşünebilen, kâinattaki ve zihnimizdeki düzeni keşfeden, tüm bunların yanı sıra akleden bir kalp (gönül) sahibi olmak için gelenekten beslenen bireyler olarak yetişmeleri de hedeflerimiz arasındadır. Elbette bu hedefleri hayata geçirebilmek için de beceri temelli eğitimi destekleyecek türden kavramsal eğitim, proje tabanlı eğitim, disiplinler arası ve üstü yaklaşımlar vb. her türlü eğitim modelini müfredatımıza entegre etmekteyiz. PROGEL tarafından hazırlanan ders modüllerimiz de bu entegrasyonda önemli bir yere sahiptir. Modüllerimizde özenle hazırlanan ve Türkiye Yüzyılı Maarif Modeline uygun, beceri temelli etkinlikler yer almaktadır. Bu etkinlikler sayesinde öğrencilerimizin yirmi birinci yüzyıl becerilerini geliştirmelerine yönelik, ders içi/dışı eğitim faaliyetlerini hayata geçirmekteyiz.
Son olarak, hayat atölyeleri derslerimize de kısaca yer vermek uygun olacaktır. Öğrencinin hayatında gerçek bir yer tutmayan ya da nasıl yer tutacağı gösterilmeyen bilgiler, öğrenciyi gerçek anlamda inşa etmekten, donanımlı bir insan haline getirmekten uzak düşmektedir. Bu farkındalıkla okul öncesi, ilkokul ve ortaokul kademelerimizde ahşap tasarım, mutfak, drama gibi öğrencilerimizin yeteneklerini keşfetmelerine ve kendilerini ifade etmelerine fırsat veren hayat atölyeleri derslerimiz bulunmaktadır.
Beceri Temelli Eğitim’in öğrencilerin gelişimini nasıl etkiliyor? Öğrencilerde hangi değişimleri yaratıyor?
Beceri temelli eğitim, günümüzün beceriye dayalı dünyasına bireyleri en iyi şekilde hazırlayabilmenin çözümlerinden biridir. Beceri geliştirmeye odaklanmak öğrencilerin aktif öğrenme deneyimlerini kolaylaştırır ve onların ilgilendikleri konu üzerinde yoğunlaşmalarına ve derinleşmelerine fırsat sunar. Öğrenciler becerilerini uygulamaya ve uygulamalı deneyim kazanmaya teşvik edilir. Bunlar da öğrencileri hayata hazırlar. Edinilen becerileri, öğrencilerin öğrenme serüvenleri ve gelecek için planladıkları kariyerlerle uyumlu hale getirmek onları dolaylı yollarda başarıya hazırlayacaktır. Hatta öğrenciler ileride iş arama sürecine daha özgüvenli bir şekilde başlayabileceklerdir çünkü ihtiyaç duydukları becerileri eğitim serüvenleri boyunca edinmiş olacaklardır. PDR zümrelerimizin de desteği ile öğrencilerimizin kişisel-sosyal, akademik ve duygusal dayanıklılık becerilerini güçlendirmeye yönelik etkinlikler planlanmakta ve hayata geçirilmektedir. Küçük yaş gruplarımızda uyguladığımız akran arabuluculuğu çalışmalarımız bunlardan sadece biridir.
Öğretmenler Beceri Temelli Eğitim’e nasıl hazırlanıyorlar? Hangi eğitimleri alıyorlar?
YETEV Akademi ve PROGEL müdürlükleri öncülüğünde Ağustos ayında başlayan öğretmen eğitimlerimiz ve çalıştaylarımız akademik yıl boyunca devam etmektedir. Akademi müdürlüğünce tüm öğretmenleri kapsayan ve bir takvim çerçevesinde devam eden hizmet içi eğitimlerin yanı sıra PROGEL ekibimizdeki koordinatörlerimiz ve zümre başkanlarımız belirli periyotlarda buluşarak eğitim öğretim süreçlerini gözden geçirmektedir. Bu sayede yeni yöntemler üzerinde tartışılır, uygulanacak modellere karar verilir ve bu kararlara yönelik planlama yapılır. Tüm çalışmalar titizlikle yürütülürken zümre başkanlarımız ve öğretmenlerimiz iş birliği içerisinde yapılan planlamaları uygulamaya geçirir ve uygulama sırasında edinilen tecrübelere dair geri bildirimlerini de raporlar. Bu geribildirimler değerlendirilerek uygulanan yöntemleri geliştirme ve zenginleştirme gayretimiz akademik yıl boyunca devam etmektedir. Böylece kurumsal olarak bir bütünlük içerisinde hedeflerimize yönelik çalışmalarımızı hayata geçirmekteyiz. Hizmet içi eğitimler ve çalıştaylarda hem kurumsal hedeflerimiz hem de öğretmenlerin gelişim ihtiyaçları gözetilerek alanında uzman eğitimciler tarafından iletişimden öğretim tasarımına, STEM’den proje çalışmalarına kadar çok geniş bir yelpazede içerikler sunmaktayız. Bu sayede bireysel ve mesleki yönden kendilerini geliştirme fırsatı bulan öğretmenlerimiz, öğrencilerin yirmi birinci yüzyıl becerilerini geliştirebilmelerine fırsat sunan yöntemleri ders tasarımlarına entegre edebilmektedirler.
Beceri Temelli Eğitim hangi derslerde verimli sonuçlar yaratıyor? Her derste uygulanabilir mi?
Uygulamalı dersler başta olmak üzere branş ayırt etmeden tüm derslerde beceri temelli eğitimi temel alan yöntemler kullanıyoruz ve uygulama sonuçlarımıza göre derslerin verimliliğini artırdığını gözlemliyoruz. Mesela, matematik dersinde teoremler ve tanımlar yapıldıktan sonra öğrencilerin bunlar arasındaki bağlantıları keşfetmeleri, bu bağlantıları sentezleyerek yeni kurallar oluşturabilmeleri en önemlisi bu bilgileri gerçek hayat problemlerinde uygulayabilmeleri ve bu sayede problem çözme becerilerini geliştirebilmeleri çok önemli bir husustur ve ders modüllerimizde de bunları önceleyen etkinlikler yer almaktadır. Bu ayrıntıları temel alan yöntemlerle işlenen derslerin verimliliği de artmaktadır. Ancak eğitim öğretim süreçlerini inşa eden öğretmenlerin de bu yöntemi benimsemesi, faydalarına inanması, kendini geliştirmeye yönelik araştırmalar yapması, vizyoner olması da sürecin verimliliğini artıran çok önemli unsurlardandır. Bu doğrultuda okul yöneticilerinin öğretmenleri desteklemesi, velilerin de süreci benimsemesi ve okul dışında da çocukları bu yöntemi destekleyecek davranışlarla yönlendirmeleri gerekir. Özetle; okul yöneticileri, öğretmenler ve veliler olarak süreç ne kadar benimsenirse o derece verimlilik artmaktadır. Bu yöntem her kademede, tüm branşlarda uygulanabilir. Hatta yirmi birinci yüzyıl şartlarında bir tercih olarak değil de vazife olarak değerlendirilmelidir.
YETEV EĞİTİM TEKNOLOJİLERİ ZİRVESİ (YETZ) 14 ARALIK’TA GERÇEKLEŞTİRİLİYOR
Beceri Temelli Eğitim’de teknolojiden nasıl yararlanılıyor?
Eğitimle ilgili tüm paydaşlarımızın “Teknoloji ve Dijital Dönüşüm” adaptasyonunu sağlamak adına birçok proje çalışması yürütüyoruz. Bu çalışmalar Eğitimde Yenilikçi Teknolojiler başlığı adı altında dijital yetkinlik, yapay zekâ, robotik kodlama, STEM, artırılmış gerçeklik, interaktif ders içerikleri, oyun tabanlı öğrenme, dijital ölçme ve değerlendirme platformu gibi konulardan oluşmaktadır.
Teknolojiyi kullanırken üzerinde durduğumuz en önemli hususlardan biri de eğitim-öğretim amaçlarımıza hizmet edecek türden hedefe yönelik ve işlenen disiplinlere uygun araçların seçimidir. Bu sayede, dijital araçlardan beceri temelli eğitim modelini destekler nitelikte doğru ve isabetli faydalanabilmek mümkün olabilir. İsabetli seçimlerle başlayan teknoloji kullanımı, doğru uygulamalarla öğretim tasarımlarına entegre edildiğinde istenilen verimin alınması mümkün olmaktadır. Bizler de bu bilinçle öğrencilere yönelik çalışmaların yanı sıra öğretmenlerin de eğitim teknolojileri anlamında kendilerini geliştirmelerine yön vermek amacıyla 2020’den beri her yıl YETEV Eğitim Teknolojileri Zirvesi (YETZ) düzenlemekteyiz. Bu sene14 Aralık 2024’te “Eğitimi Geleceğe Taşımak: Yapay Zekâ ve Dijital Beceriler Işığında Eğitim” temasıyla beşincisi düzenlenen YETZ programında; teknolojiyi eğitim öğretim süreçlerinde daha etkin ve verimli bir şekilde kullanabilmeye ve beceri temelli eğitim modelini güçlendirmeye yönelik önerilerin de yer aldığı sunumlar ve atölyeler bulunmaktadır.
“Okul iklimi, kampüse girildiği andan itibaren öğrenci, öğretmen, yönetici ve veliler tarafından hissedilen ve ortamın oluşturduğu duygu, hatta enerji olarak ifade edilebilir. Öğrenme serüvenlerinde odağa alınan öğrencilerin; etkinliklerde aktif rol almaları, kendilerini ifade etme fırsatı bulmaları, edindikleri bilgi ve becerileri ürüne dönüştürmeleri ve bu ürünlerin sınıflardan koridorlara ve konferans salonuna ve bazen de kampüs dışına taşması YETEV okullarında benimsenen beceri temelli eğitimin kurum kültürüne ve dolayısıyla da okul iklimine etkileri gösteren ve keyifle gözlemlediğimiz sonuçlarıdır. Büyük emeklerle öğrencilerimize kazandırmayı hedeflendiğimiz bilgi ve becerilerin, öğrencilerimizin hayatlarına yansımasına şahit olmak en büyük arzularımız arasındadır.”
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.