Selçuk Işık - Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü
“21. yüzyıl becerileri yaratıcılık, eleştirel düşünme, iletişim, iş birliği ve dijital okuryazarlık artık eğitim sistemlerinin temel yapı taşlarıdır. Kavram Eğitim Kurumları olarak biz bu bileşenleri bütüncül bir yaklaşımla harmanlıyor; öğrencilerimizin bilişsel, duygusal ve dijital becerilerini aynı anda geliştiren bir öğrenme ekosistemi oluşturuyoruz. Hedefimiz, yalnızca bilgiyi bilen değil; bilgiyi anlamlandıran, üreten ve etik biçimde kullanan bireyler yetiştirmektir.”
Günümüz dünyasında “Yeni Okul” kavramı neleri ifade ediyor?
Yeni okul kavramı, yalnızca fiziksel bir mekânın değil, bir öğrenme ekosisteminin yeniden tanımlanmasıdır. Artık okullar, bilgi aktarım merkezleri olmaktan çıkıp; yaratıcılığın, eleştirel düşünmenin, iş birliğinin ve dijital yetkinliğin geliştiği dinamik yaşam alanlarına dönüşüyor. Yeni okul, öğrenmeyi zamandan ve mekândan bağımsız hâle getiren, bireyselleştirilmiş öğrenme rotaları oluşturan bir anlayışı temsil eder. Öğrenci, artık yalnızca bilgi tüketicisi değil; bilgi üreten, yorumlayan ve dönüştüren bir aktör konumundadır.
Kavram Eğitim Kurumları olarak biz bu dönüşümü “yaşam boyu öğrenme kültürü” üzerine inşa ediyoruz. Okullarımızda öğrenme sadece ders saatlerinde değil; atölyelerde, dijital platformlarda ve toplumsal projelerde sürüyor. Böylece öğrencilerimizi geleceğin karmaşık dünyasında yön bulabilecek donanıma sahip bireyler olarak yetiştiriyoruz.
ÖĞRENCİ MERKEZLİ MODEL UYGULUYORUZ
Kurum olarak geleceğin eğitimini nasıl kurguluyorsunuz?
Bizim için geleceğin eğitimi, sürdürülebilirlik, esneklik ve dijitalleşme ekseninde şekillenen bir sistemdir. Kavram Eğitim Kurumları’nda “öğrenci merkezli” bir model yürütüyoruz. Her öğrencinin öğrenme stili, ilgi alanı ve potansiyeli doğrultusunda kişiselleştirilmiş öğrenme deneyimleri tasarlıyoruz.
Eğitim programlarımızda proje temelli öğrenme, disiplinler arası bağlantılar, STEAM yaklaşımı ve oyun temelli pedagojik uygulamalar yer alıyor. Dijital platformlar aracılığıyla öğrenmeyi okul duvarlarının dışına taşıyor, hibrit eğitim modelleriyle yüz yüze ve çevrim içi öğrenme süreçlerini entegre ediyoruz. Böylece öğrencilerimiz hem akademik hem de dijital okuryazarlık açısından geleceğe hazır bireyler hâline geliyor.
DİJİTAL PEDAGOJİK TASARIM ÖNE ÇIKIYOR
Geleceğin eğitiminde öne çıkan temel unsurlar neler?
Geleceğin eğitiminde en belirgin dönüşüm, öğrenme süreçlerinin kişiselleştirilmesi ve dijitalleşme ile desteklenmesidir. Artık bilgiye ulaşmak değil, bilgiyi anlamlandırmak ve kullanmak esastır. Bu nedenle “öğrenmeyi öğrenmek” becerisi, eğitimin merkezine yerleşmiştir.
Temel unsurlar arasında yapay zekâ destekli öğrenme, veri temelli ölçme-değerlendirme, öğrenme analitiği ve dijital pedagojik tasarım öne çıkmaktadır. Bu unsurlar sayesinde her öğrencinin öğrenme deneyimi izlenebilir, geliştirilebilir ve kişisel hedeflerine uygun hâle getirilebilir.
Ayrıca 21. yüzyıl becerileri yaratıcılık, eleştirel düşünme, iletişim, iş birliği ve dijital okuryazarlık artık eğitim sistemlerinin temel yapı taşlarıdır. Bunları tamamlayan duygusal zekâ ,sosyal-duygusal öğrenme ve metabilişsel farkındalık gibi kavramlar, akademik başarının sürdürülebilirliğini destekleyen unsurlar olarak öne çıkmaktadır.
Kavram Eğitim Kurumları olarak biz bu bileşenleri bütüncül bir yaklaşımla harmanlıyor; öğrencilerimizin bilişsel, duygusal ve dijital becerilerini aynı anda geliştiren bir öğrenme ekosistemi oluşturuyoruz. Hedefimiz, yalnızca bilgiyi bilen değil; bilgiyi anlamlandıran, üreten ve etik biçimde kullanan bireyler yetiştirmektir.
Yeni kuşak hangi yönleriyle öne çıkıyor ve kurum olarak yeni kuşağın eğitimi için neleri dönüştürüyorsunuz?
Yeni kuşak, hızla değişen dijital dünyada bilgiye erişim konusunda son derece aktif ve seçici. “Z Kuşağı” ve onu takip eden “Alfa Kuşağı”; anlam arayışı yüksek, yenilik odaklı ve teknolojiyle doğrudan etkileşim içinde büyüyor.
Kavram Eğitim Kurumları olarak bu kuşağın öğrenme motivasyonlarını anlamak için eğitim yaklaşımlarımızı yeniden tasarladık. Oyunlaştırma, dijital simülasyonlar, artırılmış gerçeklik (AR) destekli dersler ve atölye temelli öğrenme ortamları ile öğrencinin aktif katılımını ön plana çıkarıyoruz. Ayrıca “öğretenden çok rehberlik eden öğretmen” modelini benimsiyoruz. Yeni kuşağa sadece bilgi vermek değil, öğrenmeyi nasıl öğreneceklerini öğretmek en büyük önceliğimizdir.
Geleceğin eğitiminde başat unsurun dijitalleşme olduğu görülüyor. Dijital Okul konsepti neyi ifade ediyor? Kurum olarak dijital eğitim tasarımlarınızı nasıl şekillendiriyorsunuz?
Dijital okul, sadece teknolojik araçların kullanıldığı bir kurum değil; dijital pedagojiyi merkezine alan, öğrenme süreçlerini veriyle besleyen bir sistemdir. Bizim için dijitalleşme, öğretimi dijitalleştirmekten öte, öğrenmeyi kişiselleştiren bir dönüşümdür.
Kavram Eğitim Kurumları’nda dijital okul konseptini üç ana boyutta uyguluyoruz:
Geleceğin eğitiminde öğretmenlerin yeni rolleri neler?
Yeni okul modelinde öğretmen, bilgiyi aktaran değil; öğrencinin öğrenme yolculuğunu tasarlayan bir rehberdir. Dijital çağın öğretmeni, pedagojik yeterliliklerini teknolojiyle harmanlayan, sürekli öğrenen bir profesyoneldir.
Kavram Eğitim Kurumları olarak öğretmenlerimizi bu dönüşüme hazırlamak için “Dijital Pedagoji” ve “Yapay Zekâ Destekli Öğretim Tasarımı” başlıklarında hizmet içi eğitim programları düzenliyoruz. Öğretmenlerimiz öğrenme analitiği okuryazarlığı, dijital içerik üretimi ve çevrim içi öğrenme ortamlarının yönetimi konularında sürekli gelişim gösteriyor.
Bizim için öğretmen, geleceği inşa eden en güçlü aktördür.
Yapay zekâ ve ChatGPT gibi teknolojiler hangi fırsatları sunuyor? Bu konuda kurumunuzda hangi çalışmaları gerçekleştiriyorsunuz?
Yapay zekâ, eğitimde kişiselleştirilmiş öğrenme, veri temelli geri bildirim ve dinamik ölçme-değerlendirme süreçlerini mümkün kılıyor. ChatGPT gibi yapay zekâ tabanlı araçlar, öğrencinin sorgulama ve üretim becerilerini destekleyen yenilikçi öğrenme deneyimleri sunuyor.
Kavram Eğitim Kurumları olarak yapay zekâyı öğretim süreçlerimize entegre ediyoruz. Öğretmenlerimiz AI destekli platformlarla öğrencilerin gelişim verilerini analiz ediyor; ders tasarımlarında yapay zekâdan içerik oluşturma desteği alıyor. Öğrencilerimiz de yapay zekâ tabanlı öğrenme asistanlarıyla bireysel gelişimlerine katkı sağlıyor.
Bu süreçte temel yaklaşımımız, teknolojiyi eğitimin merkezine değil, insana hizmet eden bir araç olarak konumlandırmak. Çünkü biz biliyoruz ki geleceğin okulu, teknolojiyi insana dokunan bir öğrenme kültürüne dönüştürebilen okuldur.
DÜNYA VATANDAŞLIĞI MİSYONUNU EĞİTİM FELSEFEMİZİN MERKEZİNE YERLEŞTİRİYORUZ
Geleceğin eğitiminde dünya vatandaşı yetiştirme misyonu eğitim kurumlarının öncelikleri arasında yer alıyor. Dünya vatandaşı gençler yetiştirirken hangi projeler hayata geçiriliyor? Yurtdışı eğitim projeleri burada nasıl bir rol oynuyor?
Kavram Eğitim Kurumları olarak dünya vatandaşlığı misyonunu eğitim felsefemizin merkezine yerleştiriyoruz. Öğrencilerimizin çok kültürlü bakış açıları geliştirmesi, evrensel değerlere saygı duyması ve küresel sorunlara çözüm odaklı yaklaşması için uluslararası eğitim modelleri uyguluyoruz.
Bu kapsamda, Kavram Global Programı ile öğrencilerimizi uluslararası sertifika programları, yurt dışı yaz okulları, öğrenci değişim projeleri ve online uluslararası seminerlerle destekliyoruz.
Dünya vatandaşı birey, yalnızca yabancı dil bilen değil; empati kurabilen, farklı kültürleri anlayabilen ve dünyayı ortak bir gelecek olarak gören insandır. Biz bu bilinçle öğrencilerimizi hem akademik hem kültürel anlamda global arenaya hazırlıyoruz.
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.