Logo

Özel okullar sempozyumunun sonuç bildirgesi açıklandı

Kategori: Özel Okullar
Pazartesi, 30 Ocak 2012 09:29 tarihinde oluşturuldu



Çeşme’de düzenlenen Dijital Çağda Eğitimde Fırsatlar ve Sorumluluklarımız sempozyumunun sonuç bildirgesi açıklandı.

Digital Çağda Eğitimde Fırsatlar ve SorumluluklarımızTürkiye Özel Okullar Birliği Derneği tarafından Çeşme’de düzenlenen Dijital Çağda Eğitimde Fırsatlar ve Sorumluluklarımız adlı sempozyumun sonuç bildirgesi açıklandı.
Bildirgede öğrenme ortamlarının “dijital yerli” olarak tanımlanan öğrencilerin özellikleri dikkate alınarak düzenleme yapılması ve öğrencilerin sayısal teknoloji kullanım becerilerinin niteliksel olarak gelişmesini gerektiği vurgulandı.
Bu gelişmeye paralel olarak velilerin ve öğretmenlerin kişisel değerler ve etik kurallar içinde dijital olanaklardan yararlanması, yöntemlerini öğrenmesi ve öğrencilere öğretmesi gerektiği altı çizilen bildirgede Türkiye Özel Okullar Birliği’nin FATİH Projesi’ni önemsediği açıklandı.
 

Sempozyuma katılım yüksekti
Sempozyuma katılanlar arasında Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Milli Eğitim Bakanı Özel Öğretim Kurumları Müdürü Mehmet Küçük, Milli Eğitim Bakanlığı Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü Mahmut Tuncel, bakanlık bürokratları, İzmir Valisi, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü ve Manisa İl Milli Eğitim Müdürü, İstanbul İlçe Milli Eğitim Müdürleri, Özel Öğretim Kurumlarını temsil eden 9 Dernek Başkanı, yurtdışından 11 yabancı akademisyen, önde gelen üniversitelerden 14 bilim insanı ve eğitim uzmanı, yazılı ve görsel basın mensupları ile 720 civarında özel okul kurucusu, yöneticisi ve öğretmeni yer aldı.


Sonuç bildirgesinin tam metni
Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Dijital Çağda Eğitimde Fırsatlar ve Sorumluluklarımız Sempozyum Bildirgesi’nin tam metni aşağıda yer almaktadır.

Sempozyum; Çeşme Sheraton Otel’de Milli Eğitim Bakanı, Müsteşar Yardımcısı, Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü, Yenilik ve Eğitim Teknolojileri Genel Müdürü, Bakanlık bürokratları, İzmir Valisi, İzmir İl Milli Eğitim Müdürü, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü ve Manisa İl Milli Eğitim Müdürü, İstanbul İlçe Milli Eğitim Müdürleri, Özel Öğretim Kurumlarını temsil eden 9 Dernek Başkanı, yurtdışından 11 yabancı akademisyen, ülkemizin önde gelen üniversitelerinden 14 bilim insanı ve eğitim uzmanı, yazılı ve görsel basın mensupları ile 720 civarında özel okul kurucusu, yöneticisi ve öğretmenin katılımıyla gerçekleşmiştir.

Sempozyumumuzda sosyal medya etkin olarak kullanılmıştır. Sempozyumun tüm sunuları, videoları ve yorumları Derneğimizin www.dijitalcagdaegitim.com adresinden yayınlanacaktır.

Sempozyum sonuçları
Dijital çağda tüm öğretmenlerin sahip olması gereken 21. yüzyıl becerilerini gözden geçirmek, çevrimiçi öğrenmenin gücünden yararlanmak ve ileriye gitmek için öğretim programının içine teknolojiyi nasıl bütünleştireceğimizi planlamak artık bir gereklilik olarak görülmelidir. Öğretmenlerin pedagojiden uzaklaşmadan dijital teknolojiye geçişi başarıyla nasıl yönetebileceğine ilişkin yeni bir çerçeveye ihtiyaç olduğu açıktır.

Teknolojinin eğitimi etkileyen eğilimler bağlamında itici bir güç olduğu, sürekli teknolojiye maruz kalan çocukların bilgiyi işleme ve öğrenme biçimlerini değiştirdiği görülmektedir. Bu değişikliklerin farkında olunmalı ve öğretme yöntemleri bu değişikliklere göre yapılanmalıdır. Artık öğrenciler özel yaşamlarında teknolojiyi kullanmaktadırlar. Bunların sınıf dışında da öğrenmelerini nasıl kolaylaştırabileceğini ve artırabileceğini düşünmeli, elde taşınabilir mobil cihazlardan eğlence ve spordan sonra eğitimde de yararlanmaya başlanmalıdır.

Bilgi çağının dünyası, daha yüksek seviyelerde bilgi, karmaşık iletişim becerileri, üst düzey düşünme becerileri gibi yeni bir takım becerileri gerektirmektedir. 21. yüzyılda okuma, yazma ve matematikten oluşan geleneksel ana becerilere; eleştirel bakış, işbirliği, yaratıcı ve üretici düşünme, takım çalışması, küreselleşen dünyada kültürlerarası anlayış, bilgisayar, dijital çağa uygun bilişim ve iletişim teknolojileri becerilerinin eklenmesi gerekmektedir.

Türkiye’de başta internet olmak üzere sayısal teknolojilerin kullanımı çocuklar ve gençler arasında giderek artmaktadır. Sayısal teknolojilerin gündelik yaşamımıza getirdiği olanaklar ve riskleri dikkate alarak, gençlerin ve çocukların ‘’dijital kuşaklar’’ olarak bu teknolojileri daha nitelikli ve daha doğru, yaratıcı ve üretken kullanmalarına olanak sağlanmalıdır.

İnternet sayesinde, her çeşit eğitim sisteminden ve seviyeden öğrencinin her türlü bilgiye erişmesi artık günümüz dünyasında çok kolay olmaktadır. Bu yeni ve değişen senaryo, eğitimcilerin akademik etik gibi önemli bir konuyla başa çıkmaları için yeni politikaların geliştirilmesini gerekli kılmaktadır.

Şu anda mevcut el bilgisayarı türlerinin çeşitliliği sınıfta öğrenimin geliştirilmesi ve ayrıca mLearning (Mobil Öğrenme) olarak da adlandırılan şekliyle sınıf dışına da taşabilmesi için zengin olanaklar sunmaktadır. Ancak bunların etkin ve verimli kullanımına ilişkin yeni tartışmalara gereklilik vardır.

Öğrenenlerin sadece “tüketici” olmaktan öte “yaratıcı” olabilmeleri nasıl sağlanabilir? Teknoloji acaba gelecek için ne gibi etik sorunları beraberinde getiriyor? Sorularının cevabı eğitimcilerce oluşturmalıdır.

Eğitimciler ve velilerin teknolojik değişimlere açık olup bu yeni dijital teknolojileri benimsemesi gerekmektedir. Öğrenciler, dijital çağın eğitim olanaklarına yönlendirilmeli ve teknolojiyi sadece etkin ve yaratıcı değil aynı zamanda sorumlu bir şekilde kullanıp yetkin dijital yurttaşlar olmaları konusunda rehberlik edilmelidir.

Sonuç olarak; bilgi çağında en hızlı gelişen kavramın teknoloji olduğu, teknolojinin öğretilmesi ve eğitimde daha verimli bir şekilde kullanılması, ülkemizin ileri uygarlıklar seviyesine ulaşıp yerini alması açısından fırsatları da içinde barındırmaktadır. Türkiye’de belli başlı merkezlerde dijital çağda eğitim çalışmalarına devam edilmesi, sadece İstanbul ve Ankara merkezli çalışmalar yerine birçok merkezde benzer çalışmalar yapılması, bu çalışmalardan kurumların bilgilendirilmesi ve konunun nesnesi ve tüketicisi olmaktan ziyade öznesi ve üreticisi haline geçmelerine yardım edilmesi elzemdir. Sempozyumda tartışılan bazı başlıklar bu çalışma gruplarının ana temaları olabilir ve sempozyum web sitesi olarak açılan site, yapılacak çalışmalara bir platform oluşturabilir. Böylece konuyla ilgili tüm kurumlar, STK’lar, medya, okullar ve öğretmenlerin bu fikirleri takip etmesi ve bunlara katkı sağlaması sempozyumumuzun daha geniş çapta amacına ulaşmasının göstergesi olacaktır.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.