Türk Hava Yolları (THY) ve Anadolu Üniversitesi, kabin memuru ihtiyacını daha nitelikli personelle takviye etmek için anlaştı.
Üniversite bünyesinde kurulan Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri önlisans programından mezun olan donanımlı öğrenciler, yapılan protokol sayesinde THY'de çalışabilecek.
THY ve Anadolu Üniversitesi kabin memuru ihtiyacını karşılamak için protokol imzaladı. THY Genel Müdürlük binasında yapılan anlaşmaya THY Genel Müdürü Temel Kotil ve Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın katıldı.
THY ve Anadolu Üniversitesi arasında yapılan ‘Kabin Ekibi Eğitimi ve İstihdamı' protokolüne göre, Anadolu Üniversitesi Ulaştırma Yüksekokulu bünyesinde kurulan Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri önlisans programıyla kabin memurluğu alanında donanımlı personel yetiştirilmesi hedefleniyor. Önlisans programından mezun olan donanımlı öğrenciler, yapılan protokol sayesinde THY'de çalışabilecek.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Türk Hava Yolları (THY) ve Anadolu Üniversitesi, kabin memuru ihtiyacını daha nitelikli personelle takviye etmek için anlaştı.
Üniversite bünyesinde kurulan Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri önlisans programından mezun olan donanımlı öğrenciler, yapılan protokol sayesinde THY'de çalışabilecek.
THY ve Anadolu Üniversitesi kabin memuru ihtiyacını karşılamak için protokol imzaladı. THY Genel Müdürlük binasında yapılan anlaşmaya THY Genel Müdürü Temel Kotil ve Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Davut Aydın katıldı.
THY ve Anadolu Üniversitesi arasında yapılan ‘Kabin Ekibi Eğitimi ve İstihdamı' protokolüne göre, Anadolu Üniversitesi Ulaştırma Yüksekokulu bünyesinde kurulan Sivil Havacılık Kabin Hizmetleri önlisans programıyla kabin memurluğu alanında donanımlı personel yetiştirilmesi hedefleniyor. Önlisans programından mezun olan donanımlı öğrenciler, yapılan protokol sayesinde THY'de çalışabilecek.
Son Güncelleme: Çarşamba, 20 Şubat 2013 14:03
Gösterim: 6606
YÖK, öğretmenler için Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde uzaktan eğitim kapsamında iki yüksek lisans bölümü açılmasına izin verdi.
YÖK, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ)'ne iki uzaktan öğretim yüksek lisans programı açma hakkı tanıdı. ÇOMÜ, bu programlarla uzaktan eğitime başlamış olacak.
YÖK Yüksek Öğretim Genel Kurulu'nun toplantısında, ÇOMÜ Eğitim Bilimleri Enstitüsü'nün başvurusu değerlendirilerek Sınıf Öğretmenliği ile Eğitim Yönetimi Teftişi Planlaması ve Ekonomisi alanlarında uzaktan öğretim tezsiz yüksek lisans programları açmasına izin verildi. Her program, 50 öğrenci alabilecek. Konuyu değerlendiren Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Aziz Kılınç, lisansüstü uzaktan eğitim programlarının çağın gereği olduğunu ifade ederek, eğitim hizmetini daha geniş alanlara yaymanın bu şekilde olabileceğini söyledi. Prof. Dr. Kılınç, enstitü bünyesinde yeni programlar açmayı amaçladıklarını sözlerine ekledi.
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
YÖK, öğretmenler için Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nde uzaktan eğitim kapsamında iki yüksek lisans bölümü açılmasına izin verdi.
YÖK, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ)'ne iki uzaktan öğretim yüksek lisans programı açma hakkı tanıdı. ÇOMÜ, bu programlarla uzaktan eğitime başlamış olacak.
YÖK Yüksek Öğretim Genel Kurulu'nun toplantısında, ÇOMÜ Eğitim Bilimleri Enstitüsü'nün başvurusu değerlendirilerek Sınıf Öğretmenliği ile Eğitim Yönetimi Teftişi Planlaması ve Ekonomisi alanlarında uzaktan öğretim tezsiz yüksek lisans programları açmasına izin verildi. Her program, 50 öğrenci alabilecek. Konuyu değerlendiren Eğitim Bilimleri Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Aziz Kılınç, lisansüstü uzaktan eğitim programlarının çağın gereği olduğunu ifade ederek, eğitim hizmetini daha geniş alanlara yaymanın bu şekilde olabileceğini söyledi. Prof. Dr. Kılınç, enstitü bünyesinde yeni programlar açmayı amaçladıklarını sözlerine ekledi.
YASAL UYARI: Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Son Güncelleme: Pazartesi, 18 Şubat 2013 12:02
Gösterim: 3490
Manavgat Kent Konseyi Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Manavgat Meslek Yüksek Okulu Müdürü Hacer Bakır Sert, Manavgat MATSO Turizm Fakültesi kurulmasının Yükseköğretim Kurumu Genel Kurulu tarafından onaylandığını söyledi.
Bir Manavgatlı olarak bu durumun kendisini fazlasıyla heyecanlandırdığını belirten Sert, “Turizm Fakültesi, 170 bin yatak kapasitesi bulunan Manavgat'ta turizm sektöründe yıllardır eksikliği hissedilen kalifiye eleman açığını kapatacaktır” dedi.
Manavgat MATSO Turizm Fakültesi’nin Yükseköğretim Kurumu Genel Kurulu tarafından onaylandığını belirten Manavgat Kent Konseyi Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Manavgat Meslek Yüksek Okulu Müdürü Hacer Bakır Sert, “Uzun süredir merakla beklediğimiz bu haberi Rektör Yardımcımız Sayın Prof. Dr. Muharrem Kılıç’tan öğrendim ve gerçekten çok mutlu oldum. Kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum. YÖK Genel Kurulunun olumlu görüş bildirmesinin ardından konu artık ilgili bakanlıkta görüşülecek.
Açıkça söylemek gerekirse MATSO Turizm Fakültesi’ne öğrenci alabileceğimiz günleri heyecanla bekliyoruz. Turizm Fakültesi, 170 bin yatak kapasitesi bulunan Manavgat'ta turizm sektöründe yıllardır eksikliği hissedilen kalifiye eleman açığını kapatacaktır.
İlk fakültemizin ardından diğer fakültelerin de açılması, Manavgat’ın bir öğrenci kenti olabilmesi, Manavgatlıların ve Manavgat’ta yaşayan insanların en büyük isteği. Üniversitelerin kentlere olan Sosyo-ekonomik ve kültürel katkılarını göz ardı edemeyiz.
Gelmiş olduğumuz aşama, öncelikli olarak Turizm Fakültesi’nin inşa edileceği ‘arazi konusunun çözümlenmesi’. Daha önce dosyalarını hazırladığımız Denizcilik Fakültesi, Ekoloji ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Orman Fakültesi ile ileride açabileceğimiz diğer fakülteleri de hesaba katarak arazi planının yapılması, bu planlama yapılırken de büyük düşünülmesi gerekiyor.
MATSO Turizm Fakültesi’nin binasını inşa edecek olan Manavgat Ticaret ve Sanayi Odasına bu konuda önder olduklarından dolayı çok teşekkür etmek istiyorum. Yakın zamanda MATSO’yu örnek alarak birçok hayırseverin de aynı duyarlılığı göstereceğine inanıyorum” dedi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Manavgat Kent Konseyi Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Manavgat Meslek Yüksek Okulu Müdürü Hacer Bakır Sert, Manavgat MATSO Turizm Fakültesi kurulmasının Yükseköğretim Kurumu Genel Kurulu tarafından onaylandığını söyledi.
Bir Manavgatlı olarak bu durumun kendisini fazlasıyla heyecanlandırdığını belirten Sert, “Turizm Fakültesi, 170 bin yatak kapasitesi bulunan Manavgat'ta turizm sektöründe yıllardır eksikliği hissedilen kalifiye eleman açığını kapatacaktır” dedi.
Manavgat MATSO Turizm Fakültesi’nin Yükseköğretim Kurumu Genel Kurulu tarafından onaylandığını belirten Manavgat Kent Konseyi Başkanı ve Akdeniz Üniversitesi Manavgat Meslek Yüksek Okulu Müdürü Hacer Bakır Sert, “Uzun süredir merakla beklediğimiz bu haberi Rektör Yardımcımız Sayın Prof. Dr. Muharrem Kılıç’tan öğrendim ve gerçekten çok mutlu oldum. Kendilerine teşekkürlerimi sunuyorum. YÖK Genel Kurulunun olumlu görüş bildirmesinin ardından konu artık ilgili bakanlıkta görüşülecek.
Açıkça söylemek gerekirse MATSO Turizm Fakültesi’ne öğrenci alabileceğimiz günleri heyecanla bekliyoruz. Turizm Fakültesi, 170 bin yatak kapasitesi bulunan Manavgat'ta turizm sektöründe yıllardır eksikliği hissedilen kalifiye eleman açığını kapatacaktır.
İlk fakültemizin ardından diğer fakültelerin de açılması, Manavgat’ın bir öğrenci kenti olabilmesi, Manavgatlıların ve Manavgat’ta yaşayan insanların en büyük isteği. Üniversitelerin kentlere olan Sosyo-ekonomik ve kültürel katkılarını göz ardı edemeyiz.
Gelmiş olduğumuz aşama, öncelikli olarak Turizm Fakültesi’nin inşa edileceği ‘arazi konusunun çözümlenmesi’. Daha önce dosyalarını hazırladığımız Denizcilik Fakültesi, Ekoloji ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Sağlık Bilimleri Fakültesi, Orman Fakültesi ile ileride açabileceğimiz diğer fakülteleri de hesaba katarak arazi planının yapılması, bu planlama yapılırken de büyük düşünülmesi gerekiyor.
MATSO Turizm Fakültesi’nin binasını inşa edecek olan Manavgat Ticaret ve Sanayi Odasına bu konuda önder olduklarından dolayı çok teşekkür etmek istiyorum. Yakın zamanda MATSO’yu örnek alarak birçok hayırseverin de aynı duyarlılığı göstereceğine inanıyorum” dedi.
Son Güncelleme: Salı, 05 Şubat 2013 08:34
Gösterim: 1845
Bilkent Üniversitesi, "Kürtçe'ye giriş" dersi açtı. Önümüzdeki hafta başlayacak dersin 20 kişilik kontenjanı kısa sürede doldu.
Türkiye'nin ilk özel üniversitesi Bilkent, İmralı görüşmeleriyle başlayan kritik bir süreçte, "Kürtçe'ye giriş" dersi açtı.
Yabancı Diller Koordinatörlüğü tarafından açılan ders haftada iki gün ikişer saat olarak verilecek.
'Kürt bir çocukla şakalaşmak isterim'
Tüm Bilkent öğrencilerine seçmeli olarak sunulan dersin 20 kişilik kontenjanı kısa sürede doldu.
Önümüzdeki hafta başlayacak ders için kayıt yaptıran öğrencilerden Özgün Özyüksel, ''Ben Trabzonlu bir ailenin çocuğuyum kemençe çalıyorum. Fransızca bir şarkının ne dediğini anlıyoruz ama Şivan Perver dinlediğimizde ne dediğini anlamıyoruz. Yolda gördüğüm Kürt bir çocukla şakalaşmak isterim'' diye konuştu.
'Benim de etnik bir dilim var'
Açılan ''Kürtçe'ye giriş'' dersine kayıt yaptıran bir başka öğrenci ise Hukuk Fakültesi öğrencisi Betül Durmuş.
Betül de Karadenizli bir ailenin çocuğu. Hukuk öğrencisi Betül, Kürtçe öğrenmek istemesinin nedenini ise şöyle açıklıyor:
''Ben ileride İnsan Hakları Hukuku alanında çalışmak istiyorum. Benim de etnik bir dilim var. Lazca ailemde konuşulan bir dil ama ben onlar kadar aktif bir şekilde kullanamıyorum. Anadolu dillerine özel bir ilgim var. İnsan ilişkilerinde bana mutlaka fayda sağlayacaktır.''
Dersi seçen öğrenciler arasında ailesinde Kürtçe konuşulan ve bu dili bilen öğrenciler de var. Onların amacı daha çok dil becerilerini akademik ortamda ilerletmek.
Bilkent Üniversitesi'nin yeni dönemde vereceği yabancı dil dersleri arasında Çerkez'lerin büyük bölümü tarafından halen kullanılan ''Adige'' dili de yer alıyor.
(NTV)
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Bilkent Üniversitesi, "Kürtçe'ye giriş" dersi açtı. Önümüzdeki hafta başlayacak dersin 20 kişilik kontenjanı kısa sürede doldu.
Türkiye'nin ilk özel üniversitesi Bilkent, İmralı görüşmeleriyle başlayan kritik bir süreçte, "Kürtçe'ye giriş" dersi açtı.
Yabancı Diller Koordinatörlüğü tarafından açılan ders haftada iki gün ikişer saat olarak verilecek.
'Kürt bir çocukla şakalaşmak isterim'
Tüm Bilkent öğrencilerine seçmeli olarak sunulan dersin 20 kişilik kontenjanı kısa sürede doldu.
Önümüzdeki hafta başlayacak ders için kayıt yaptıran öğrencilerden Özgün Özyüksel, ''Ben Trabzonlu bir ailenin çocuğuyum kemençe çalıyorum. Fransızca bir şarkının ne dediğini anlıyoruz ama Şivan Perver dinlediğimizde ne dediğini anlamıyoruz. Yolda gördüğüm Kürt bir çocukla şakalaşmak isterim'' diye konuştu.
'Benim de etnik bir dilim var'
Açılan ''Kürtçe'ye giriş'' dersine kayıt yaptıran bir başka öğrenci ise Hukuk Fakültesi öğrencisi Betül Durmuş.
Betül de Karadenizli bir ailenin çocuğu. Hukuk öğrencisi Betül, Kürtçe öğrenmek istemesinin nedenini ise şöyle açıklıyor:
''Ben ileride İnsan Hakları Hukuku alanında çalışmak istiyorum. Benim de etnik bir dilim var. Lazca ailemde konuşulan bir dil ama ben onlar kadar aktif bir şekilde kullanamıyorum. Anadolu dillerine özel bir ilgim var. İnsan ilişkilerinde bana mutlaka fayda sağlayacaktır.''
Dersi seçen öğrenciler arasında ailesinde Kürtçe konuşulan ve bu dili bilen öğrenciler de var. Onların amacı daha çok dil becerilerini akademik ortamda ilerletmek.
Bilkent Üniversitesi'nin yeni dönemde vereceği yabancı dil dersleri arasında Çerkez'lerin büyük bölümü tarafından halen kullanılan ''Adige'' dili de yer alıyor.
(NTV)
Son Güncelleme: Pazar, 10 Şubat 2013 12:11
Gösterim: 1185
Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Bozlağan, YÖK tarafından hazırlanan yeni YÖK kanun taslağı için “Yetmez ama evet” dedi.
Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Bozlağan, YÖK tarafından hazırlanan taslak öneriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Bozlağan, “Mevcut sistemde üniversiteler, en küçük ve sıradan konularda bile YÖK ile yazışmak ve görüş almak mecburiyetindeydi. Bu sebeple yeni düzenleme YÖK’ü ülkenin en ücra köşesindeki üniversitelerin bile iç işlerine müdahil olmaktan yani büyük bir evrak selinden ve lüzumsuz iş yükünden de kurtaracaktır” dedi.
“İlk 200’de Türkiye’den hiçbir üniversite yok”
Türkiye’de yükseköğretimin yeniden yapılandırılmasının, son otuz yılın en çok tartışılan konularından biri olduğunu belirten Prof. Dr. Recep Bozlağan, “Herkesim tarafından eleştirilen YÖK, bir türlü iyileşme sağlayamamıştır. 2012 verilerine göre dünyanın önde gelen endekslerinde (Academic Ranking of World Universities, The Times Higher Education World University Rankings, QS World University Rankings, University Ranking by Academic Performance) ilk 200 içinde Türkiye’den hiçbir üniversite bulunmamaktadır. Buna karşın, söz konusu endekslerde Brezilya, Meksika, Arjantin ve Güney Afrika Cumhuriyeti gibi ülkelerin üniversitelerinin daha iyi konumda yer aldıkları görülünce, ülkemizdeki yükseköğretim sisteminin içinde bulunduğu durum en dramatik hâliyle gözler önüne serilmektedir” diye konuştu.
“Yükseköğretimde başarılı ülkelerin özellikleri”
Üniversiteleri dünya çapında başarılar elde eden ülkelerin yükseköğretim sistemlerinin bir takım özelliklere sahip oldukları belirten Prof. Dr. Recep Bozlağan, “Bu ülkelerde yükseköğretim kurumları, geniş sınırlar içinde serbestçe karar alıp uygulayabilme, kendine ait malî kaynaklar oluşturabilme, idarî personel istihdam edebilme gibi haklara sahipler. Ayrıca akademik birimler kurma, müfredat oluşturma, bilimsel araştırma yapabilme, akademik personel istihdam etme gibi özerkliğe de sahipler. Diğer taraftan bu tür ülkelerde üniversitelerin yalnızca merkezî yönetimlere karşı değil, fakat aynı zamanda öğrencilere, mezunlara, diğer iç ve dış paydaşlara, bir bütün olarak halka ve doğal çevreye karşı da sorumlu ve hesap verebilir bir yapı ve işleyişe sahip oldukları dikkat çekmektedir” dedi.
“Üniversite içi demokrasi rafa kalkabilir”
Taslak Öneri’de rektör seçimleri için getirilen önerilerin, Türkiye’de hâlihazırda uygulanan seçim sisteminin ilerisinde olmadığını da belirten Prof. Dr. Recep Bozlağan, “Rektörlerin bir kurul veya konsey tarafından seçilmesi, üniversitelerde aristokratik-oligarşik yapıların doğmasına sebep olabileceği gibi, rektörü de akademik personelden uzaklaştıracaktır. Birçok akademisyen tarafından ‘ulaşılmaz, erişilemez’ olmakla eleştirilen bazı rektörler, yeni durumda bütünüyle ‘erişilemez’ konuma gelebilir” diye uyarırken, YÖK tarafından hazırlanan taslak öneride değerlendirilecek birçok konu bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: “Taslak öneri, iyi niyetli ve gayretli bir sürecin ürünüdür. Mevcut çalışma Türkiye’de yükseköğretim sisteminin sorunlarının tamamını çözmeye elbette yetmez, ama iyi niyetle: Evet.”
Üst Kategori: ROOT Kategori: Üniversiteler
Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Bozlağan, YÖK tarafından hazırlanan yeni YÖK kanun taslağı için “Yetmez ama evet” dedi.
Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Recep Bozlağan, YÖK tarafından hazırlanan taslak öneriyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Prof. Dr. Bozlağan, “Mevcut sistemde üniversiteler, en küçük ve sıradan konularda bile YÖK ile yazışmak ve görüş almak mecburiyetindeydi. Bu sebeple yeni düzenleme YÖK’ü ülkenin en ücra köşesindeki üniversitelerin bile iç işlerine müdahil olmaktan yani büyük bir evrak selinden ve lüzumsuz iş yükünden de kurtaracaktır” dedi.
“İlk 200’de Türkiye’den hiçbir üniversite yok”
Türkiye’de yükseköğretimin yeniden yapılandırılmasının, son otuz yılın en çok tartışılan konularından biri olduğunu belirten Prof. Dr. Recep Bozlağan, “Herkesim tarafından eleştirilen YÖK, bir türlü iyileşme sağlayamamıştır. 2012 verilerine göre dünyanın önde gelen endekslerinde (Academic Ranking of World Universities, The Times Higher Education World University Rankings, QS World University Rankings, University Ranking by Academic Performance) ilk 200 içinde Türkiye’den hiçbir üniversite bulunmamaktadır. Buna karşın, söz konusu endekslerde Brezilya, Meksika, Arjantin ve Güney Afrika Cumhuriyeti gibi ülkelerin üniversitelerinin daha iyi konumda yer aldıkları görülünce, ülkemizdeki yükseköğretim sisteminin içinde bulunduğu durum en dramatik hâliyle gözler önüne serilmektedir” diye konuştu.
“Yükseköğretimde başarılı ülkelerin özellikleri”
Üniversiteleri dünya çapında başarılar elde eden ülkelerin yükseköğretim sistemlerinin bir takım özelliklere sahip oldukları belirten Prof. Dr. Recep Bozlağan, “Bu ülkelerde yükseköğretim kurumları, geniş sınırlar içinde serbestçe karar alıp uygulayabilme, kendine ait malî kaynaklar oluşturabilme, idarî personel istihdam edebilme gibi haklara sahipler. Ayrıca akademik birimler kurma, müfredat oluşturma, bilimsel araştırma yapabilme, akademik personel istihdam etme gibi özerkliğe de sahipler. Diğer taraftan bu tür ülkelerde üniversitelerin yalnızca merkezî yönetimlere karşı değil, fakat aynı zamanda öğrencilere, mezunlara, diğer iç ve dış paydaşlara, bir bütün olarak halka ve doğal çevreye karşı da sorumlu ve hesap verebilir bir yapı ve işleyişe sahip oldukları dikkat çekmektedir” dedi.
“Üniversite içi demokrasi rafa kalkabilir”
Taslak Öneri’de rektör seçimleri için getirilen önerilerin, Türkiye’de hâlihazırda uygulanan seçim sisteminin ilerisinde olmadığını da belirten Prof. Dr. Recep Bozlağan, “Rektörlerin bir kurul veya konsey tarafından seçilmesi, üniversitelerde aristokratik-oligarşik yapıların doğmasına sebep olabileceği gibi, rektörü de akademik personelden uzaklaştıracaktır. Birçok akademisyen tarafından ‘ulaşılmaz, erişilemez’ olmakla eleştirilen bazı rektörler, yeni durumda bütünüyle ‘erişilemez’ konuma gelebilir” diye uyarırken, YÖK tarafından hazırlanan taslak öneride değerlendirilecek birçok konu bulunduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı: “Taslak öneri, iyi niyetli ve gayretli bir sürecin ürünüdür. Mevcut çalışma Türkiye’de yükseköğretim sisteminin sorunlarının tamamını çözmeye elbette yetmez, ama iyi niyetle: Evet.”
Son Güncelleme: Salı, 05 Şubat 2013 11:25
Gösterim: 1183