TEOG nasıldı, sorular zor muydu yoksa kolay mıydı? Uzmanlar bugün ilk oturumları tamamlanan ortak sınavlardan (TEOG) Türkçe, Matematik, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sınavlarını değerlendirdi.
Bu sene ikinci kez uygulanan Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş Sınavı (TEOG)’un ilk basamağı Türkçe, Matematik, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin testleriyle başladı. Matematik ve Türkçe sorularının geçen seneden daha zor olduğu ilk sınavları Bilfen İlköğretim Kurumları Bölüm Başkanları değerlendirdi…
Bilfen İlköğretim Kurumu Türkçe Bölüm Başkanı Sündüs Demirdağ
Türkçe eleyici
Türkçe sorularının geçen yılki TEOG’la karşılaştırıldığında daha eleyici olduğu söylenebilir. Sınavda yayımlanan kazanımlar listesinde yer almayan “Edebiyat Bilgileri” konusundan bir soru bulunmaktadır. Ayrıca kazanım listesinde yer aldığı hâlde “Yazım Kuralları” konusundan hiç soru sorulmadı. Sorularımızın kazanımlara göre dağılımı: 4 sözcükte anlam, 1 cümlede anlam, 10 paragrafta anlam, 1 edebi bilgiler, 1 noktalama işaretleri, 2 fiilimsi, 1 cümlenin ögeleri şeklindedir. Sınavımızın geneline baktığımızda Türkçe sınavı günceli takip eden, genel kültürü sağlam, yorum kabiliyeti gelişmiş öğrencilerin başarılı olacağı bir sınavdı.
Virgülün kullanım göreviyle ilgili A ve C’de 17, B’de ve D’de 20. soru teknik olarak kusurludur çünkü cümledeki virgüllerin ikisi eş görevli kelimeleri biri ise özneyi ayırmak için kullanılmıştır. Ayrıca seçeneklerde bu iki kullanım alanına da yer verilmesi, öğrencilerin soruyu yanlış çözmelerine neden olmuştur.
Bilfen İlköğretim Kurumu Matematik Bölüm Başkanı Ali Keskin
Kazanımları çalışan kazanır
Bu seneki matematik soruları işlem yoğunluğu sebebiyle geçen seneye göre daha zordu. Beklenildiği gibi kazanımların tamamını içeren sorulardan oluşuyordu. Sınavdaki seçici ve eleyici soruları üslü ifadeleri içeren sorular oluşturmaktaydı. Köklü ifadelerden 9, üslü ifadelerden 7, dönüşüm geometrisinden 2, histogramdan 1 ve fraktaldan 1 adet soru gelmiştir. Kazanım dışı soru gelmemekle beraber konu dağılımı da sınava uygundur. Kazanımları ayrıntılı olarak çalışan bir öğrenci bu sınavda emeğinin karşılığını başarılı bir sonuçla alacaktır.
Bilfen İlköğretim Kurumu Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Bölüm Başkanı Numan Erdem
Çalışan ve tevekkül eden kazandı
Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersinin bu seneki TEOG sınavındaki kazanımları “Kaza ve Kader” ünitesi ile “ “Zekât, Hac ve Kurban İbadeti” isimli ünitenin ilk iki konu başlığını içermektedir. Dolayısıyla geçen seneki sınav konuları daha somut konulardan oluşurken, bu seneki sınav soruları daha soyut konuları içermektedir. Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersinin soruları mevcut kazanımların hepsini içermektedir. Sınav öncesinde din dersi sorularının çözüm tekniğiyle ilgili öğrencilerimize tavsiye ettiğimiz “genelden özele” prensibinin çok doğru olduğu sınav sonrası görüldü.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
TEOG nasıldı, sorular zor muydu yoksa kolay mıydı? Uzmanlar bugün ilk oturumları tamamlanan ortak sınavlardan (TEOG) Türkçe, Matematik, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi sınavlarını değerlendirdi.
Bu sene ikinci kez uygulanan Temel Eğitimden Orta Öğretime Geçiş Sınavı (TEOG)’un ilk basamağı Türkçe, Matematik, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin testleriyle başladı. Matematik ve Türkçe sorularının geçen seneden daha zor olduğu ilk sınavları Bilfen İlköğretim Kurumları Bölüm Başkanları değerlendirdi…
Bilfen İlköğretim Kurumu Türkçe Bölüm Başkanı Sündüs Demirdağ
Türkçe eleyici
Türkçe sorularının geçen yılki TEOG’la karşılaştırıldığında daha eleyici olduğu söylenebilir. Sınavda yayımlanan kazanımlar listesinde yer almayan “Edebiyat Bilgileri” konusundan bir soru bulunmaktadır. Ayrıca kazanım listesinde yer aldığı hâlde “Yazım Kuralları” konusundan hiç soru sorulmadı. Sorularımızın kazanımlara göre dağılımı: 4 sözcükte anlam, 1 cümlede anlam, 10 paragrafta anlam, 1 edebi bilgiler, 1 noktalama işaretleri, 2 fiilimsi, 1 cümlenin ögeleri şeklindedir. Sınavımızın geneline baktığımızda Türkçe sınavı günceli takip eden, genel kültürü sağlam, yorum kabiliyeti gelişmiş öğrencilerin başarılı olacağı bir sınavdı.
Virgülün kullanım göreviyle ilgili A ve C’de 17, B’de ve D’de 20. soru teknik olarak kusurludur çünkü cümledeki virgüllerin ikisi eş görevli kelimeleri biri ise özneyi ayırmak için kullanılmıştır. Ayrıca seçeneklerde bu iki kullanım alanına da yer verilmesi, öğrencilerin soruyu yanlış çözmelerine neden olmuştur.
Bilfen İlköğretim Kurumu Matematik Bölüm Başkanı Ali Keskin
Kazanımları çalışan kazanır
Bu seneki matematik soruları işlem yoğunluğu sebebiyle geçen seneye göre daha zordu. Beklenildiği gibi kazanımların tamamını içeren sorulardan oluşuyordu. Sınavdaki seçici ve eleyici soruları üslü ifadeleri içeren sorular oluşturmaktaydı. Köklü ifadelerden 9, üslü ifadelerden 7, dönüşüm geometrisinden 2, histogramdan 1 ve fraktaldan 1 adet soru gelmiştir. Kazanım dışı soru gelmemekle beraber konu dağılımı da sınava uygundur. Kazanımları ayrıntılı olarak çalışan bir öğrenci bu sınavda emeğinin karşılığını başarılı bir sonuçla alacaktır.
Bilfen İlköğretim Kurumu Din Kültürü Ve Ahlak Bilgisi Bölüm Başkanı Numan Erdem
Çalışan ve tevekkül eden kazandı
Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersinin bu seneki TEOG sınavındaki kazanımları “Kaza ve Kader” ünitesi ile “ “Zekât, Hac ve Kurban İbadeti” isimli ünitenin ilk iki konu başlığını içermektedir. Dolayısıyla geçen seneki sınav konuları daha somut konulardan oluşurken, bu seneki sınav soruları daha soyut konuları içermektedir. Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi dersinin soruları mevcut kazanımların hepsini içermektedir. Sınav öncesinde din dersi sorularının çözüm tekniğiyle ilgili öğrencilerimize tavsiye ettiğimiz “genelden özele” prensibinin çok doğru olduğu sınav sonrası görüldü.
Son Güncelleme: Çarşamba, 26 Kasım 2014 15:07
Gösterim: 2134
Lise ve öncesi dönemde eğitim gören çocuk, ergen ve gençlerin kariyerlerini doğru planlamaları, doğru meslek seçmeleri amacıyla bir araya gelen gönüllü danışman, eğitimci ve rehberlerin öncülüğünde hizmet verecek olan Kariyer Planlama Derneği 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde kuruldu.
Kariyer Planlama Derneği, lise ve öncesi dönemde eğitim gören çocuk, ergen ve gençlerin kariyerlerini doğru planlamaları, doğru meslek seçmeleri amacıyla bir araya gelen gönüllü danışman, eğitimci ve rehberlerin öncülüğünde çalışma hayatına başladı.
Çoğunluğu Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmenlerden oluşan Kariyer Planlama Derneği kurucu üyeleri arasında, bu alanda kendini geliştiren Öğretmenler, Kariyer Danışmanları, İnsan Kaynakları Yöneticileri, Kurumsal İ.K. Danışmanlığı yapan yöneticiler, Rehberlik ve Araştırma Merkezi Yöneticileri, Okul öncesi alanında çalışan eğitimciler, akademisyenler ve üniversitelerin Kariyer Merkezi Yöneticileri yer alıyor.
Dernek, gençlerin gelecekte yapacakları meslekleri tanıma ve doğru meslek seçimi konusunda projeler üretecek, üniversitelerin ve bölümlerin tanıtımları için etkinlikler düzenleyecek.
Üniversitelerle ortak sertifika programları
Bu yıl içerisinde Kariyer Planlama ve Doğru Meslek Seçimi Sertifika Programı ile bu alanda çok daha fazla yetkin profesyonelin öğrencilere hizmet vermesi için çalışma yapacak olan Kariyer Planlama Derneği, projelerinde üniversitelerle işbirliği yaparak kusursuz eğitim programları kurgulamak için çalışmalarına başladı.
Doğru meslek, başarılı gelecek
Derneğin bu yılki bir diğer büyük projesi ise, Doğru Meslek Başarılı Gelecek projesi. Bu proje ile de liseli gençlerin doğru meslek seçmeleri için büyük bir sosyal sorumluluk projesine imza atmak isteyen Kariyer Planlama Derneği, kısa sürede binlerce gence ulaşmayı hedefliyor.
Bireysel üyelerin yanında kurumsal üyeler
Gençlerin kariyer planlamaları konusunda çalışmalar yapmak isteyen tüm bireylerin üyeliğine açık olan dernek, aynı zamanda başta üniversiteler ve eğitim kurumları olmak üzere projelerine destek vermek isteyen kurumlara da üyelik için kapılarını açıyor.
Türkiye’de ilk kez üniversite öncesi kariyer hizmeti
Kariyer planlama konusunda çalışmaların çoğunlukla üniversite seviyesinde başladığını ancak bunun kariyer planlama için oldukça geç olduğunu gördüklerini belirten Kariyer Planlama Derneği kurucuları, bu alanda bir ilke imza atarak liselilerin kariyer planlaması konusunda çalışmalar yaparak kariyer hizmetleri vererek ülke çapında bir problemin erken çözümünde katkı sağlamayı hedefliyor.
İlk olarak lise seviyesinde projeler geliştirecek olan Kariyer Planlama Derneği, orta ve uzun vadede lise öncesi dönemler için de projeler geliştirmeyi hedefliyor.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Lise ve öncesi dönemde eğitim gören çocuk, ergen ve gençlerin kariyerlerini doğru planlamaları, doğru meslek seçmeleri amacıyla bir araya gelen gönüllü danışman, eğitimci ve rehberlerin öncülüğünde hizmet verecek olan Kariyer Planlama Derneği 24 Kasım Öğretmenler Günü'nde kuruldu.
Kariyer Planlama Derneği, lise ve öncesi dönemde eğitim gören çocuk, ergen ve gençlerin kariyerlerini doğru planlamaları, doğru meslek seçmeleri amacıyla bir araya gelen gönüllü danışman, eğitimci ve rehberlerin öncülüğünde çalışma hayatına başladı.
Çoğunluğu Psikolojik Danışman ve Rehber Öğretmenlerden oluşan Kariyer Planlama Derneği kurucu üyeleri arasında, bu alanda kendini geliştiren Öğretmenler, Kariyer Danışmanları, İnsan Kaynakları Yöneticileri, Kurumsal İ.K. Danışmanlığı yapan yöneticiler, Rehberlik ve Araştırma Merkezi Yöneticileri, Okul öncesi alanında çalışan eğitimciler, akademisyenler ve üniversitelerin Kariyer Merkezi Yöneticileri yer alıyor.
Dernek, gençlerin gelecekte yapacakları meslekleri tanıma ve doğru meslek seçimi konusunda projeler üretecek, üniversitelerin ve bölümlerin tanıtımları için etkinlikler düzenleyecek.
Üniversitelerle ortak sertifika programları
Bu yıl içerisinde Kariyer Planlama ve Doğru Meslek Seçimi Sertifika Programı ile bu alanda çok daha fazla yetkin profesyonelin öğrencilere hizmet vermesi için çalışma yapacak olan Kariyer Planlama Derneği, projelerinde üniversitelerle işbirliği yaparak kusursuz eğitim programları kurgulamak için çalışmalarına başladı.
Doğru meslek, başarılı gelecek
Derneğin bu yılki bir diğer büyük projesi ise, Doğru Meslek Başarılı Gelecek projesi. Bu proje ile de liseli gençlerin doğru meslek seçmeleri için büyük bir sosyal sorumluluk projesine imza atmak isteyen Kariyer Planlama Derneği, kısa sürede binlerce gence ulaşmayı hedefliyor.
Bireysel üyelerin yanında kurumsal üyeler
Gençlerin kariyer planlamaları konusunda çalışmalar yapmak isteyen tüm bireylerin üyeliğine açık olan dernek, aynı zamanda başta üniversiteler ve eğitim kurumları olmak üzere projelerine destek vermek isteyen kurumlara da üyelik için kapılarını açıyor.
Türkiye’de ilk kez üniversite öncesi kariyer hizmeti
Kariyer planlama konusunda çalışmaların çoğunlukla üniversite seviyesinde başladığını ancak bunun kariyer planlama için oldukça geç olduğunu gördüklerini belirten Kariyer Planlama Derneği kurucuları, bu alanda bir ilke imza atarak liselilerin kariyer planlaması konusunda çalışmalar yaparak kariyer hizmetleri vererek ülke çapında bir problemin erken çözümünde katkı sağlamayı hedefliyor.
İlk olarak lise seviyesinde projeler geliştirecek olan Kariyer Planlama Derneği, orta ve uzun vadede lise öncesi dönemler için de projeler geliştirmeyi hedefliyor.
Son Güncelleme: Çarşamba, 26 Kasım 2014 16:18
Gösterim: 1350
Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) ilk kez düzenleyeceği 1. Eğitim Kongresi'nde Türk eğitim sistemi ve özel okullar, ilk kez felsefi açıdan ele alınacak.
Antalya'da 28-30 Kasım'da düzenlenecek kongrede, "eğitim felsefesi", "estetik", "ontoloji ve metafizik", "medeniyet ve din ", "etik", "epistemoloji", "eğitim politikası", "özel öğretim kurumları", "antropoloji " başlıklarında 50'nin üzerinde bildiri katılımcılarla paylaşılacak.
Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1. Eğitim Kongresi'nin "21. yüzyılda bir eğitim felsefesi oluşturmak ve özel okullar" başlığını taşıdığını ifade etti.
Eğitim felsefesi olmadan, anlamlı eğitim faaliyeti yapmanın mümkün olmadığına işaret eden Yelkenci, eğitim felsefesi oluşturmanın kolay bir iş olmadığına vurgu yaparak, "Yüzyıllardır tartışılan konuların sonucunda Batılı ülkeler kendi eğitimlerini şekillendirmek üzere kendi eğitim felsefelerini oluşturdular. Bizde ise eğitim daha çok Batı'ya öykünülen bir faaliyet olarak icra edilmiş" değerlendirmesini yaptı.
19. yüzyılda Osmanlı döneminde geleneksel eğitimin sıbyan mektepleri ve medreseler üzerinden devam ederken, askeri alandaki başarısızlıklardan dolayı askeri okulların ıslah edilip çeşitli reformların yapılmasıyla eğitimin modernleştirilmesinin gündeme geldiğini anlatan Yelkenci, ancak bu dönemde herhangi bir eğitim felsefesi geliştirilmeden tamamen Batı'da olan üzerinden bir kurgulamanın yapıldığını aktardı.
Cumhuriyet döneminde de Batı'yı model alan bir eğitim faaliyetinin sürdürüldüğünü dile getiren Yelkenci, "Ancak eğitimin arka planı ideolojik olarak seyretmiş. Bir ideolojiye dayanan eğitim yaklaşımları oluşturulmuş. Aslında olması gereken insanı ele alış biçiminizi ortaya koymanız gerekiyor. İnsanın doğuştan getirdiği özellikleri ele alarak da bir eğitim yaklaşımı ortaya koymamız gerekiyor. Bunun eksik olduğunu ve günümüz ihtiyaçlarından çok uzak bir noktada durduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
-"Bu coğrafyaya ait değerlerin eğitim felsefemizin içinde olmasında herkesle hemfikir olabiliriz"
Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında Atatürk'ün çabalarıyla John Dewey gibi önde gelen eğitim bilimcilerinin ABD'den ülkeye getirildiğini, eğitim felsefesi anlamında pragmatizm yani ilerlemecilik yaklaşımının benimsendiğini ve bunun üzerine bir eğitim modeli oluşturulmaya çalışıldığını ifade eden Yelkenci, ancak daha sonra bu zeminin de kayıp yeniden Batı'ya öykünmecilik üzerinden giden bir eğitim faaliyetine dönüldüğünü aktardı.
Yelkenci, şöyle konuştu:
"Kongreyi, kendi değerlerimiz üzerine basan yani milli, fakat bütün dünyada olup biteni bilen ve dikkate alan bir eğitim yaklaşımına ulaşmamız gerçeğinden yola çıkarak düzenliyoruz. Çünkü milli olmamız, bu coğrafyaya ait değerlerin eğitim felsefemizin içinde olması gerektiği noktasında herkesle hemfikir olabileceğimizi zannediyorum.
Eğitim felsefesi oluşturulurken ülkenin kendi değerlerini merkeze alacak, ancak sadece Batı'dan değil, Hindistan'ın, Çin'in, Japonya'nın medeniyet havzasından da diğer bütün medeniyet havzalarından istifade edilecek. Nasıl ki geçmişte İslam bilim ve medeniyeti oluşturulurken, Mısır, Yunan, Roma, Mezopotamya, hatta Hint medeniyetinden istifade edilmişse bugün de aynı şeyin güncel olarak yapılmasını ve yine klasiğe yani geleneğe de bakılması gerektiğini düşünüyoruz."
"Herkesi içine alan yaklaşımla bir çerçeve tasarladık"
Yelkenci, kongreye, Türkiye'de eğitimin aktörleri olan akademisyenlerin, sivil toplum kuruluşlarının, derneklerin, diğer örgütlerin, sendikaların ve öğretmenlerin katılacağını bildirdi.
Kongrede üç eğitim sendikasının da katılacağı bir panelin, ayrıca tüm özel okul derneklerinin konuyu tartışacakları bir oturumun düzenleneceğini belirten Yelkenci, "Kongremizde kimseyi dışlamadan, ötelemeden, bu topraklardaki herkesi içine alan bir yaklaşımla bir çerçeve tasarladık" diye konuştu.
Kongrede, tüm paydaşların birlikteliğinin ilk adım olacağını dile getiren Yelkenci, bu birlikteliğin herkesi kuşatıp önemli bir verim doğuracağını düşündüklerini aktardı.
Kongrede, felsefenin ana konuları ontoloji, epistomoloji, estetik, etik ve metafizik konularının yanı sıra, antropoloji, eğitim politikaları, medeniyet ve din, gibi başlıkların da ele alınacağını belirten Yelkenci, ayrıca Muallim-i Evvel Aristo'dan, Muallim-i Sani Farabi'ye ilişkin tebliğlerden, özel okulların şehir mimarisi estetiğine katkılarına kadar çok geniş konuların ele alınacağını bildirdi. Yelkenci, Cemil Meriç, Nurettin Topçu gibi yazarların düşüncelerinin de analiz edileceği oturumların yapılacağını söyledi.
Yelkenci, bunların yanında günümüz eğitim sisteminde "international bakolarya" sistemi IB'nin de ele alınacağı oturumların düzenleneceğini kaydetti.
Kongrenin Bilim Kurulu Başkanlığını ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet İnam'ın yaptığını dile getiren Yelkenci, Kongrenin sonuç bildirgesinin de MEB, üniversiteler, bilim dünyası için önemine işaret etti.
Ömer Faruk Yelkenci, kongreye tüm rektörleri, eğitim fakültesi dekanlarını davet ettiklerini belirterek, kongrenin kapanışının Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından “21. Yüzyılda Eğitim Nasıl Olmalı?” konulu sunum ile yapılacağını sözlerine ekledi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) ilk kez düzenleyeceği 1. Eğitim Kongresi'nde Türk eğitim sistemi ve özel okullar, ilk kez felsefi açıdan ele alınacak.
Antalya'da 28-30 Kasım'da düzenlenecek kongrede, "eğitim felsefesi", "estetik", "ontoloji ve metafizik", "medeniyet ve din ", "etik", "epistemoloji", "eğitim politikası", "özel öğretim kurumları", "antropoloji " başlıklarında 50'nin üzerinde bildiri katılımcılarla paylaşılacak.
Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Ömer Faruk Yelkenci, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1. Eğitim Kongresi'nin "21. yüzyılda bir eğitim felsefesi oluşturmak ve özel okullar" başlığını taşıdığını ifade etti.
Eğitim felsefesi olmadan, anlamlı eğitim faaliyeti yapmanın mümkün olmadığına işaret eden Yelkenci, eğitim felsefesi oluşturmanın kolay bir iş olmadığına vurgu yaparak, "Yüzyıllardır tartışılan konuların sonucunda Batılı ülkeler kendi eğitimlerini şekillendirmek üzere kendi eğitim felsefelerini oluşturdular. Bizde ise eğitim daha çok Batı'ya öykünülen bir faaliyet olarak icra edilmiş" değerlendirmesini yaptı.
19. yüzyılda Osmanlı döneminde geleneksel eğitimin sıbyan mektepleri ve medreseler üzerinden devam ederken, askeri alandaki başarısızlıklardan dolayı askeri okulların ıslah edilip çeşitli reformların yapılmasıyla eğitimin modernleştirilmesinin gündeme geldiğini anlatan Yelkenci, ancak bu dönemde herhangi bir eğitim felsefesi geliştirilmeden tamamen Batı'da olan üzerinden bir kurgulamanın yapıldığını aktardı.
Cumhuriyet döneminde de Batı'yı model alan bir eğitim faaliyetinin sürdürüldüğünü dile getiren Yelkenci, "Ancak eğitimin arka planı ideolojik olarak seyretmiş. Bir ideolojiye dayanan eğitim yaklaşımları oluşturulmuş. Aslında olması gereken insanı ele alış biçiminizi ortaya koymanız gerekiyor. İnsanın doğuştan getirdiği özellikleri ele alarak da bir eğitim yaklaşımı ortaya koymamız gerekiyor. Bunun eksik olduğunu ve günümüz ihtiyaçlarından çok uzak bir noktada durduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.
-"Bu coğrafyaya ait değerlerin eğitim felsefemizin içinde olmasında herkesle hemfikir olabiliriz"
Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında Atatürk'ün çabalarıyla John Dewey gibi önde gelen eğitim bilimcilerinin ABD'den ülkeye getirildiğini, eğitim felsefesi anlamında pragmatizm yani ilerlemecilik yaklaşımının benimsendiğini ve bunun üzerine bir eğitim modeli oluşturulmaya çalışıldığını ifade eden Yelkenci, ancak daha sonra bu zeminin de kayıp yeniden Batı'ya öykünmecilik üzerinden giden bir eğitim faaliyetine dönüldüğünü aktardı.
Yelkenci, şöyle konuştu:
"Kongreyi, kendi değerlerimiz üzerine basan yani milli, fakat bütün dünyada olup biteni bilen ve dikkate alan bir eğitim yaklaşımına ulaşmamız gerçeğinden yola çıkarak düzenliyoruz. Çünkü milli olmamız, bu coğrafyaya ait değerlerin eğitim felsefemizin içinde olması gerektiği noktasında herkesle hemfikir olabileceğimizi zannediyorum.
Eğitim felsefesi oluşturulurken ülkenin kendi değerlerini merkeze alacak, ancak sadece Batı'dan değil, Hindistan'ın, Çin'in, Japonya'nın medeniyet havzasından da diğer bütün medeniyet havzalarından istifade edilecek. Nasıl ki geçmişte İslam bilim ve medeniyeti oluşturulurken, Mısır, Yunan, Roma, Mezopotamya, hatta Hint medeniyetinden istifade edilmişse bugün de aynı şeyin güncel olarak yapılmasını ve yine klasiğe yani geleneğe de bakılması gerektiğini düşünüyoruz."
"Herkesi içine alan yaklaşımla bir çerçeve tasarladık"
Yelkenci, kongreye, Türkiye'de eğitimin aktörleri olan akademisyenlerin, sivil toplum kuruluşlarının, derneklerin, diğer örgütlerin, sendikaların ve öğretmenlerin katılacağını bildirdi.
Kongrede üç eğitim sendikasının da katılacağı bir panelin, ayrıca tüm özel okul derneklerinin konuyu tartışacakları bir oturumun düzenleneceğini belirten Yelkenci, "Kongremizde kimseyi dışlamadan, ötelemeden, bu topraklardaki herkesi içine alan bir yaklaşımla bir çerçeve tasarladık" diye konuştu.
Kongrede, tüm paydaşların birlikteliğinin ilk adım olacağını dile getiren Yelkenci, bu birlikteliğin herkesi kuşatıp önemli bir verim doğuracağını düşündüklerini aktardı.
Kongrede, felsefenin ana konuları ontoloji, epistomoloji, estetik, etik ve metafizik konularının yanı sıra, antropoloji, eğitim politikaları, medeniyet ve din, gibi başlıkların da ele alınacağını belirten Yelkenci, ayrıca Muallim-i Evvel Aristo'dan, Muallim-i Sani Farabi'ye ilişkin tebliğlerden, özel okulların şehir mimarisi estetiğine katkılarına kadar çok geniş konuların ele alınacağını bildirdi. Yelkenci, Cemil Meriç, Nurettin Topçu gibi yazarların düşüncelerinin de analiz edileceği oturumların yapılacağını söyledi.
Yelkenci, bunların yanında günümüz eğitim sisteminde "international bakolarya" sistemi IB'nin de ele alınacağı oturumların düzenleneceğini kaydetti.
Kongrenin Bilim Kurulu Başkanlığını ODTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet İnam'ın yaptığını dile getiren Yelkenci, Kongrenin sonuç bildirgesinin de MEB, üniversiteler, bilim dünyası için önemine işaret etti.
Ömer Faruk Yelkenci, kongreye tüm rektörleri, eğitim fakültesi dekanlarını davet ettiklerini belirterek, kongrenin kapanışının Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı tarafından “21. Yüzyılda Eğitim Nasıl Olmalı?” konulu sunum ile yapılacağını sözlerine ekledi.
Son Güncelleme: Salı, 25 Kasım 2014 14:10
Gösterim: 976
Türk Eğitim-Sen üyesi bir grup, Milli Eğitim Temel Kanunu'nda yapılan bazı değişikliklerin iptali talebiyle topladıkları mektup, imza ve şikayet dilekçelerini Anayasa Mahkemesine gönderdi.
Sirkeci PTT Merkezi önünde toplanan gruptakiler, sloganlar atarak sendika pankartı ve flamalarını açtı.
Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Hanefi Bostan, grup adına yaptığı açıklamada, mart ayında 6528 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un yürürlüğe girdiğini hatırlattı.
Bostan, "Anılan kanunla, getirilen yeni düzenlemeler Anayasamızda yer alan hukuk devleti ilkesi ve hakkaniyet anlayışı ile bağdaşmamaktadır. Bu kanunla Milli Eğitim Bakanlığında ciddi bir yönetici ve öğretmen kıyımı yaşanmasına sebep olunmuş ve önümüzdeki süreçte de daha büyük sıkıntılara zemin hazırlanmıştır" dedi.
Topladıkları mektup, imza ve şikayet dilekçelerini gerekli merciye iletmek için bir araya geldiklerini ifade eden Bostan, şöyle devam etti:
"Eğitim camiasında infiale yol açan ve kamuoyunda ucube kanun olarak adlandırılan bu kanun hakkında yüksek mahkemenin vereceği kararın mutlaka hukukun üstünlüğünü korumak doğrultusunda olacağına şüphe yoktur. Anayasa Mahkemesi, hukuk devleti ilkesi ve hukukun üstünlüğünün ülkemizdeki teminatıdır."
Basın açıklamasının ardından zarflar içerisinde toplanan imza, mektup ve şikayet dilekçeleri Anayasa Mahkemesine gönderilmek üzere Sirkeci PTT Merkezi'ne teslim edildi.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
Türk Eğitim-Sen üyesi bir grup, Milli Eğitim Temel Kanunu'nda yapılan bazı değişikliklerin iptali talebiyle topladıkları mektup, imza ve şikayet dilekçelerini Anayasa Mahkemesine gönderdi.
Sirkeci PTT Merkezi önünde toplanan gruptakiler, sloganlar atarak sendika pankartı ve flamalarını açtı.
Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Hanefi Bostan, grup adına yaptığı açıklamada, mart ayında 6528 sayılı Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un yürürlüğe girdiğini hatırlattı.
Bostan, "Anılan kanunla, getirilen yeni düzenlemeler Anayasamızda yer alan hukuk devleti ilkesi ve hakkaniyet anlayışı ile bağdaşmamaktadır. Bu kanunla Milli Eğitim Bakanlığında ciddi bir yönetici ve öğretmen kıyımı yaşanmasına sebep olunmuş ve önümüzdeki süreçte de daha büyük sıkıntılara zemin hazırlanmıştır" dedi.
Topladıkları mektup, imza ve şikayet dilekçelerini gerekli merciye iletmek için bir araya geldiklerini ifade eden Bostan, şöyle devam etti:
"Eğitim camiasında infiale yol açan ve kamuoyunda ucube kanun olarak adlandırılan bu kanun hakkında yüksek mahkemenin vereceği kararın mutlaka hukukun üstünlüğünü korumak doğrultusunda olacağına şüphe yoktur. Anayasa Mahkemesi, hukuk devleti ilkesi ve hukukun üstünlüğünün ülkemizdeki teminatıdır."
Basın açıklamasının ardından zarflar içerisinde toplanan imza, mektup ve şikayet dilekçeleri Anayasa Mahkemesine gönderilmek üzere Sirkeci PTT Merkezi'ne teslim edildi.
Son Güncelleme: Salı, 25 Kasım 2014 17:21
Gösterim: 1332
MEB Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında, ortaokul 8'inci sınıf öğrencilerine yönelik düzenlenen birinci dönem ortak sınavların ilk oturumu, yarın yapılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından (MEB) Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında, ortaokul 8'inci sınıf öğrencilerine yönelik düzenlenen birinci dönem ortak sınavların ilk oturumu, yarın yapılacak.
Toplam 970 sınav merkezinde 15 bin 353 okulda, 93 bin 589 salonda gerçekleştirilecek ortak sınavlara toplam 1 milyon 287 bin 847 öğrenci katılacak.
Yarınki oturumda, sırasıyla Türkçe, matematik, din kültürü ve ahlak bilgisi ders yazılıları yapılacak. Ortak sınavlar; ülke genelinde olağanüstü haller ve özel durumlar dışında öğrencilerin öğrenim gördükleri okullar ile yurt dışında KKTC ve MEB'e bağlı okulların bulunduğu, sınav için uygun görülen merkezlerde Türkiye saatiyle 09.00, 10.10 ve 11.20’de başlayacak ve aynı anda yapılacak.
Ortak sınavlarda her ders için çoktan seçmeli 20 soru sorulacak, değerlendirmede yanlış cevap sayısı doğru cevap sayısını etkilemeyecek. Ortak sınavlarda A, B, C ve D kitapçığı olmak üzere dört kitapçık verilecek. Sınav süresi her ders için 40 dakika olacak.
Ortak sınavın ikinci oturumu ise 20 Kasım Perşembe günü yapılacak. İkinci oturumda ise fen ve teknoloji, TC inkılap tarihi ve Atatürkçülük ile yabancı dil ders yazılıları gerçekleştirilecek. Sınav yapılacak okullarda sınav günleri ders yapılmayacak.
Öğrenciler olağanüstü haller ve özel durumlar dışında kendi okullarında, belirlenen sınıflarda sınava alınacak.
Mazeret sınavları ise 13-14 Aralık'ta yapılacak. İkinci dönem ise merkezi ortak sınav, 29-30 Nisan 2015'te, mazeret sınavı ise 16-17 Mayıs 2015'te gerçekleştirilecek.
Öğretmenler, kendi okulu dışında görevlendirilecek
Merkezi ortak sınavlarda alınan puanlar, yıl sonu başarı puanı hesaplamasına dahil edilecek. Her dönem yapılan ortak sınavlarda ağırlıklandırılmış puanların hesaplanmasında; Türkçe, matematik, fen ve teknoloji dersleri için dört; T.C inkılap tarihi ve Atatürkçülük, yabancı dil ile din kültürü ve ahlak bilgisi için iki katsayısı o dersin puanı ile çarpılarak her bir dersin ağırlıklandırılmış ortak sınav puanı hesaplanacak. Bu puanlama 700 tam puan üzerinden yapılacak.
Ortaöğretime yerleştirmeye esas puan hesaplamasında ise öğrencilerin 6, 7 ve 8’inci sınıf yıl sonu başarı puanları ile 8’inci sınıf ağırlıklandırılmış ortak sınav puanı toplanacak, elde edilen toplam ikiye bölünerek merkezi sistemle öğrenci alan ortaöğretim kurumlarına yerleştirmeye esas puan hesaplamasında kullanılacak. Bu puanlama ise 500 tam puan üzerinden yapılacak.
Sınavlarda görevlendirilecek öğretmenler, kendi okulları dışında farklı bir okulda görevlendirilecek.
Yurt dışında öğrenimlerini sürdüren öğrenciler, bulundukları ülkedeki eğitim ataşeliklerinde ya da elçiliklerde onaylattıkları denklik belgesine göre ortak sınavlara girebilecek.
Engelli öğrencilerin sınavları
Az gören öğrenciler ve işitme engelli öğrenciler, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan öğrenciler, özel öğrenme güçlüğü olan öğrenciler, yaygın gelişimsel bozukluğu olan öğrenciler, bedensel engelli öğrenciler, zihinsel engelli çocuklar, istekte bulunmaları halinde tek kişilik sınıflarda, total düzeyde görme engelli öğrenciler, süreğen hastalığı olan öğrenciler, okuyucu ve kodlayıcı eşliğinde tek kişilik sınıflarda sınavlara alınacak.
TÜBİTAK tarafından gerçekleştirilen uluslararası bilim olimpiyatları ve matematik olimpiyat sınavlarında, ulusal elemelerden geçtikten sonra Türkiye'yi temsil etme hakkı kazanmış olan öğrencilere, katıldıkları yılın yıl sonu başarı puanlarına belirlenen oranda ek puan verilecek.
Tüm öğretmenler okullarında olacak
MEB, ortak sınavlarda görevli olmayan ancak okulda dersi olan öğretmenlerin de sınavların yapılacağı günlerde en geç saat 09.00'da okullarında hazır bulunmalarını istedi. Sınav başladıktan sonra görevine ihtiyaç duyulmayan öğretmenler okuldan ayrılacak.
Musevi öğrencilere din kültürü soruları
MEB tarafından bu yıl 8. sınıf öğrencilerinin gireceği merkezi ortak sınavlarda ilk kez Musevi öğrencilere, ayrı bir müfredat kapsamında hazırlanan "din kültürü ve ahlak bilgisi" soruları yöneltilecek. Özel Ulus Musevi 1. Karma Ortaokulunun isteği üzerine hazırlanan din kültürü ve ahlak bilgisi sorularını, yalnızca bu okulun 8. sınıf öğrencileri yanıtlayacak, diğer okullardaki musevi öğrenciler ise bu sorulardan geçen yıl olduğu gibi bu yıl da muaf tutulacak.
Üst Kategori: ROOT Kategori: Gündem
MEB Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında, ortaokul 8'inci sınıf öğrencilerine yönelik düzenlenen birinci dönem ortak sınavların ilk oturumu, yarın yapılacak.
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından (MEB) Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında, ortaokul 8'inci sınıf öğrencilerine yönelik düzenlenen birinci dönem ortak sınavların ilk oturumu, yarın yapılacak.
Toplam 970 sınav merkezinde 15 bin 353 okulda, 93 bin 589 salonda gerçekleştirilecek ortak sınavlara toplam 1 milyon 287 bin 847 öğrenci katılacak.
Yarınki oturumda, sırasıyla Türkçe, matematik, din kültürü ve ahlak bilgisi ders yazılıları yapılacak. Ortak sınavlar; ülke genelinde olağanüstü haller ve özel durumlar dışında öğrencilerin öğrenim gördükleri okullar ile yurt dışında KKTC ve MEB'e bağlı okulların bulunduğu, sınav için uygun görülen merkezlerde Türkiye saatiyle 09.00, 10.10 ve 11.20’de başlayacak ve aynı anda yapılacak.
Ortak sınavlarda her ders için çoktan seçmeli 20 soru sorulacak, değerlendirmede yanlış cevap sayısı doğru cevap sayısını etkilemeyecek. Ortak sınavlarda A, B, C ve D kitapçığı olmak üzere dört kitapçık verilecek. Sınav süresi her ders için 40 dakika olacak.
Ortak sınavın ikinci oturumu ise 20 Kasım Perşembe günü yapılacak. İkinci oturumda ise fen ve teknoloji, TC inkılap tarihi ve Atatürkçülük ile yabancı dil ders yazılıları gerçekleştirilecek. Sınav yapılacak okullarda sınav günleri ders yapılmayacak.
Öğrenciler olağanüstü haller ve özel durumlar dışında kendi okullarında, belirlenen sınıflarda sınava alınacak.
Mazeret sınavları ise 13-14 Aralık'ta yapılacak. İkinci dönem ise merkezi ortak sınav, 29-30 Nisan 2015'te, mazeret sınavı ise 16-17 Mayıs 2015'te gerçekleştirilecek.
Öğretmenler, kendi okulu dışında görevlendirilecek
Merkezi ortak sınavlarda alınan puanlar, yıl sonu başarı puanı hesaplamasına dahil edilecek. Her dönem yapılan ortak sınavlarda ağırlıklandırılmış puanların hesaplanmasında; Türkçe, matematik, fen ve teknoloji dersleri için dört; T.C inkılap tarihi ve Atatürkçülük, yabancı dil ile din kültürü ve ahlak bilgisi için iki katsayısı o dersin puanı ile çarpılarak her bir dersin ağırlıklandırılmış ortak sınav puanı hesaplanacak. Bu puanlama 700 tam puan üzerinden yapılacak.
Ortaöğretime yerleştirmeye esas puan hesaplamasında ise öğrencilerin 6, 7 ve 8’inci sınıf yıl sonu başarı puanları ile 8’inci sınıf ağırlıklandırılmış ortak sınav puanı toplanacak, elde edilen toplam ikiye bölünerek merkezi sistemle öğrenci alan ortaöğretim kurumlarına yerleştirmeye esas puan hesaplamasında kullanılacak. Bu puanlama ise 500 tam puan üzerinden yapılacak.
Sınavlarda görevlendirilecek öğretmenler, kendi okulları dışında farklı bir okulda görevlendirilecek.
Yurt dışında öğrenimlerini sürdüren öğrenciler, bulundukları ülkedeki eğitim ataşeliklerinde ya da elçiliklerde onaylattıkları denklik belgesine göre ortak sınavlara girebilecek.
Engelli öğrencilerin sınavları
Az gören öğrenciler ve işitme engelli öğrenciler, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan öğrenciler, özel öğrenme güçlüğü olan öğrenciler, yaygın gelişimsel bozukluğu olan öğrenciler, bedensel engelli öğrenciler, zihinsel engelli çocuklar, istekte bulunmaları halinde tek kişilik sınıflarda, total düzeyde görme engelli öğrenciler, süreğen hastalığı olan öğrenciler, okuyucu ve kodlayıcı eşliğinde tek kişilik sınıflarda sınavlara alınacak.
TÜBİTAK tarafından gerçekleştirilen uluslararası bilim olimpiyatları ve matematik olimpiyat sınavlarında, ulusal elemelerden geçtikten sonra Türkiye'yi temsil etme hakkı kazanmış olan öğrencilere, katıldıkları yılın yıl sonu başarı puanlarına belirlenen oranda ek puan verilecek.
Tüm öğretmenler okullarında olacak
MEB, ortak sınavlarda görevli olmayan ancak okulda dersi olan öğretmenlerin de sınavların yapılacağı günlerde en geç saat 09.00'da okullarında hazır bulunmalarını istedi. Sınav başladıktan sonra görevine ihtiyaç duyulmayan öğretmenler okuldan ayrılacak.
Musevi öğrencilere din kültürü soruları
MEB tarafından bu yıl 8. sınıf öğrencilerinin gireceği merkezi ortak sınavlarda ilk kez Musevi öğrencilere, ayrı bir müfredat kapsamında hazırlanan "din kültürü ve ahlak bilgisi" soruları yöneltilecek. Özel Ulus Musevi 1. Karma Ortaokulunun isteği üzerine hazırlanan din kültürü ve ahlak bilgisi sorularını, yalnızca bu okulun 8. sınıf öğrencileri yanıtlayacak, diğer okullardaki musevi öğrenciler ise bu sorulardan geçen yıl olduğu gibi bu yıl da muaf tutulacak.
Son Güncelleme: Salı, 25 Kasım 2014 14:00
Gösterim: 2252