Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) Rektörü Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, AGÜ'yü kazanan 124 öğrenciden 50'sinin tercihlerden önce, birebir tanıtımlar, kampüs ziyareti, Facebook ve Twitter gibi sosyal ağlar kullanarak üniversite ile iletişim kurduğunu belirtti.

Sabuncuoğlu, 2013-2014 eğitim-öğretim döneminde kapılarını ilk kez öğrencilerine açan AGÜ'ye, 6 farklı bölümde öğrenci kabul ettiklerini, üniversitelerinin, öğrencilerin LYS başarıları dikkate alındığında bölümlerin çoğunda tercih edilen ilk 5 devlet üniversitesi arasında yer aldığını söyledi.

Bu kriterlere göre AGÜ'nün, Türkiye'deki tüm devlet ve vakıf üniversiteleri arasında ilk 10'da yerini aldığını belirten Sabuncuoğlu, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin en iyi devlet üniversiteleri ile birlikte ismi geçen bir üniversite olarak AGÜ, tamamen İngilizce eğitim veriyor olması bakımından da dikkati çekiyor. 2013 yılında alınan öğrencilerin başarı sıralamaları da önemli bir veri olarak ortaya çıkıyor. 124 öğrenciden 10'u ilk 10 binden, 50'si 10-20 bin aralığından, 59'u 20-30 bin aralığından geldi. Okul birinciliği vesilesiyle tercih hakkını AGÜ'den yana kullanan 5 öğrenci ise 30 binin altındaki sıralamalarda yer aldı. Mezun oldukları liseler bakımından öğrencilerin yarısından fazlası ise Anadolu ve Anadolu Öğretmen Lisesi'nden, 16 öğrenci ise fen liselerinden mezun olan öğrencilerden oluştu."

32 ilden öğrenci var

AGÜ'nün öğrencilerinin, Türkiye'nin 32 farklı ilinden geldiğini belirten Sabuncuoğlu, böylece AGÜ'nün, hedeflediği gibi tüm Türkiye'den öğrenci alarak, daha ilk yılında, önemli bir kazanım elde ettiğini söyledi.

Dünya standartlarında bir üniversite olmayı amaçlayan AGÜ'nün, onlarca yükseköğretim kurumu ve yüzbinlerce öğrencisi ile birer üniversite kenti olan her üç şehirden de öğrenci almayı başardığını anlatan Sabuncuoğlu, tüm öğrencilerin yüzde 15'inin Ankara'dan geliyor olmasının da dikkat çekici bir istatistik olarak öne çıktığını dile getirdi.

Sayıları daha az olsa da İstanbul'dan 6, İzmir'den 5 ve Antalya'dan 4 öğrencinin alınmış olmasının da gelecek yıllar için belirleyici bir gösterge olarak kabul edildiğini belirten Sabuncuoğlu, şöyle devam etti:

"Üniversite içerisinde oluşturulan tanıtım grubu, çalışmalarına aylar önce başladı, rektörlük, üniversitenin 2013 faaliyetleri arasında birincil öncelik olarak tanımladığı bu konu hakkında yüzlerce saati bulan çalışma toplantıları gerçekleştirdi. Ardından AGÜ Destekleme Vakfı'nın (AGÜV) desteği ile çeşitli burslar, Amerika Dil Programı, bilgisayar alımı gibi öğrenci destekleri belirlendi. Yine AGÜV'ün desteği ile ülke çapında internet, sosyal ağlar, outdoor, televizyon gibi çok farklı mecraları kapsayan bir tanıtım kampanyası planlanıp yürürlüğe kondu. Tanıtım grubunda yer alan akademisyenlerden oluşturulan ekipler, özellikle Kayseri ve çevresinde bulunan 9 ilde okul ve dershane ziyaretleri yaparak, tanıtım kampanyası gerçekleştirdi. 2013 yılında AGÜ'yü kazanan 124 öğrenciden 50'sinin AGÜ'yü tercih etmeden önce, birebir tanıtımlar, kampüs ziyareti, facebook ve twitter gibi sosyal ağlar aracılığı ile üniversite ile iletişim kurduğu belirlendi. Tercih döneminde büyük bir ilgi gören üniversitenin internet sitesini (www.agu.edu.tr) Mart ve Temmuz ayları arasında 184 bin kişi ziyaret etti. Bu durum üniversitenin çok boyutlu ve tüm mecralarda görünmeyi hedefleyen iletişim stratejisinin başarılı olduğunu gösteriyor."

> Üniversite tercihinde sosyal medya etkili oluyor

Abdullah Gül Üniversitesi (AGÜ) Rektörü Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu, AGÜ'yü kazanan 124 öğrenciden 50'sinin tercihlerden önce, birebir tanıtımlar, kampüs ziyareti, Facebook ve Twitter gibi sosyal ağlar kullanarak üniversite ile iletişim kurduğunu belirtti.

Sabuncuoğlu, 2013-2014 eğitim-öğretim döneminde kapılarını ilk kez öğrencilerine açan AGÜ'ye, 6 farklı bölümde öğrenci kabul ettiklerini, üniversitelerinin, öğrencilerin LYS başarıları dikkate alındığında bölümlerin çoğunda tercih edilen ilk 5 devlet üniversitesi arasında yer aldığını söyledi.

Bu kriterlere göre AGÜ'nün, Türkiye'deki tüm devlet ve vakıf üniversiteleri arasında ilk 10'da yerini aldığını belirten Sabuncuoğlu, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin en iyi devlet üniversiteleri ile birlikte ismi geçen bir üniversite olarak AGÜ, tamamen İngilizce eğitim veriyor olması bakımından da dikkati çekiyor. 2013 yılında alınan öğrencilerin başarı sıralamaları da önemli bir veri olarak ortaya çıkıyor. 124 öğrenciden 10'u ilk 10 binden, 50'si 10-20 bin aralığından, 59'u 20-30 bin aralığından geldi. Okul birinciliği vesilesiyle tercih hakkını AGÜ'den yana kullanan 5 öğrenci ise 30 binin altındaki sıralamalarda yer aldı. Mezun oldukları liseler bakımından öğrencilerin yarısından fazlası ise Anadolu ve Anadolu Öğretmen Lisesi'nden, 16 öğrenci ise fen liselerinden mezun olan öğrencilerden oluştu."

32 ilden öğrenci var

AGÜ'nün öğrencilerinin, Türkiye'nin 32 farklı ilinden geldiğini belirten Sabuncuoğlu, böylece AGÜ'nün, hedeflediği gibi tüm Türkiye'den öğrenci alarak, daha ilk yılında, önemli bir kazanım elde ettiğini söyledi.

Dünya standartlarında bir üniversite olmayı amaçlayan AGÜ'nün, onlarca yükseköğretim kurumu ve yüzbinlerce öğrencisi ile birer üniversite kenti olan her üç şehirden de öğrenci almayı başardığını anlatan Sabuncuoğlu, tüm öğrencilerin yüzde 15'inin Ankara'dan geliyor olmasının da dikkat çekici bir istatistik olarak öne çıktığını dile getirdi.

Sayıları daha az olsa da İstanbul'dan 6, İzmir'den 5 ve Antalya'dan 4 öğrencinin alınmış olmasının da gelecek yıllar için belirleyici bir gösterge olarak kabul edildiğini belirten Sabuncuoğlu, şöyle devam etti:

"Üniversite içerisinde oluşturulan tanıtım grubu, çalışmalarına aylar önce başladı, rektörlük, üniversitenin 2013 faaliyetleri arasında birincil öncelik olarak tanımladığı bu konu hakkında yüzlerce saati bulan çalışma toplantıları gerçekleştirdi. Ardından AGÜ Destekleme Vakfı'nın (AGÜV) desteği ile çeşitli burslar, Amerika Dil Programı, bilgisayar alımı gibi öğrenci destekleri belirlendi. Yine AGÜV'ün desteği ile ülke çapında internet, sosyal ağlar, outdoor, televizyon gibi çok farklı mecraları kapsayan bir tanıtım kampanyası planlanıp yürürlüğe kondu. Tanıtım grubunda yer alan akademisyenlerden oluşturulan ekipler, özellikle Kayseri ve çevresinde bulunan 9 ilde okul ve dershane ziyaretleri yaparak, tanıtım kampanyası gerçekleştirdi. 2013 yılında AGÜ'yü kazanan 124 öğrenciden 50'sinin AGÜ'yü tercih etmeden önce, birebir tanıtımlar, kampüs ziyareti, facebook ve twitter gibi sosyal ağlar aracılığı ile üniversite ile iletişim kurduğu belirlendi. Tercih döneminde büyük bir ilgi gören üniversitenin internet sitesini (www.agu.edu.tr) Mart ve Temmuz ayları arasında 184 bin kişi ziyaret etti. Bu durum üniversitenin çok boyutlu ve tüm mecralarda görünmeyi hedefleyen iletişim stratejisinin başarılı olduğunu gösteriyor."

Son Güncelleme: Pazar, 27 Ekim 2013 00:09

Gösterim: 1152

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, toplu taşım araçlarından çıraklık okulları, açık lise öğrencileri, dershaneler ve kuran kursu öğrencileri ile öğretmenlerinin de indirimli olarak yararlanabileceğini bildirdi.

İstanbul’da bundan böyle, metro, tramvay, şehir hatları vapurları, deniz motorları, TCDD banliyo trenleri, İETT, Otobüs AŞ ve Özel Halk otobüsleri gibi şehir içi toplu ulaşım araçlarından çıraklık okulları, açık lise öğrencileri, dershaneler ve kuran kursu öğrenci ile öğretmenleri de indirim hakkından yararlanabilecek.

CHP’lerin Eylül ayında verdiği önerge doğrultusunda Hukuk Komisyonu-Sosyal Hizmetler ve halkla İlişkiler Komisyonu’nun ortak teklifiyle gündeme gelen ve bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nden oy birliğiyle geçen karar doğrultusunda yapılan yeni düzenleme, üniversite öğrencileri dışındaki 20 yaş altı öğrencilerin tamamı ile öğretmenleri kapsıyor.

Çıraklık eğitim kurumları ve dershane, kuran kursları gibi diğer kanunlar kapsamında eğitim gören ve 20 yaşından gün almamış ve Sosyal Güvenlik Kurumu çalışan kaydı olmayan 20 yaş altı öğrenciler ile Temel Eğitim Kanunları, Yüksek Öğretim Kurumu Kanunu, Çıraklık Eğitim Kanunu7na tabi öğretmenler ile diğer kanunlar kapsamında tam zamanlı sözleşme esasına göre çalışan ve öğretmenliği Milli Eğitim Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik kaydıyla belgelendirilen öğretmenler ile, 633 sayılı kanun kapsamındaki eğitici ve öğreticilerin, indirimli olarak seyahat etmesine imkan tanıyan düzenlemeden yaklaşık 300-350 bin kişi istifade edecek.

25 yaş önerisi kabul edilmedi

İBB müşterek komisyonları tarafından düzenlenen raporun mecliste görüşülmesi sırasında, CHP grubu yaş sınırının 25’e yükseltilmesini istedi. Ancak ekonomik ve teknik çalışmalar tamamlandığı gerekçesiyle talep kabul edilmedi. İETT tarafından dağıtılan indirimli elektronikkart alma sınıfına dahil edilen kişiler, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın onayının ardından kartlarını alabilecek.

Kaynak Hürriyet

> Dershane öğrencileri ve öğretmenlerine paso verilecek

İstanbul Büyükşehir Belediyesi, toplu taşım araçlarından çıraklık okulları, açık lise öğrencileri, dershaneler ve kuran kursu öğrencileri ile öğretmenlerinin de indirimli olarak yararlanabileceğini bildirdi.

İstanbul’da bundan böyle, metro, tramvay, şehir hatları vapurları, deniz motorları, TCDD banliyo trenleri, İETT, Otobüs AŞ ve Özel Halk otobüsleri gibi şehir içi toplu ulaşım araçlarından çıraklık okulları, açık lise öğrencileri, dershaneler ve kuran kursu öğrenci ile öğretmenleri de indirim hakkından yararlanabilecek.

CHP’lerin Eylül ayında verdiği önerge doğrultusunda Hukuk Komisyonu-Sosyal Hizmetler ve halkla İlişkiler Komisyonu’nun ortak teklifiyle gündeme gelen ve bugün İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nden oy birliğiyle geçen karar doğrultusunda yapılan yeni düzenleme, üniversite öğrencileri dışındaki 20 yaş altı öğrencilerin tamamı ile öğretmenleri kapsıyor.

Çıraklık eğitim kurumları ve dershane, kuran kursları gibi diğer kanunlar kapsamında eğitim gören ve 20 yaşından gün almamış ve Sosyal Güvenlik Kurumu çalışan kaydı olmayan 20 yaş altı öğrenciler ile Temel Eğitim Kanunları, Yüksek Öğretim Kurumu Kanunu, Çıraklık Eğitim Kanunu7na tabi öğretmenler ile diğer kanunlar kapsamında tam zamanlı sözleşme esasına göre çalışan ve öğretmenliği Milli Eğitim Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik kaydıyla belgelendirilen öğretmenler ile, 633 sayılı kanun kapsamındaki eğitici ve öğreticilerin, indirimli olarak seyahat etmesine imkan tanıyan düzenlemeden yaklaşık 300-350 bin kişi istifade edecek.

25 yaş önerisi kabul edilmedi

İBB müşterek komisyonları tarafından düzenlenen raporun mecliste görüşülmesi sırasında, CHP grubu yaş sınırının 25’e yükseltilmesini istedi. Ancak ekonomik ve teknik çalışmalar tamamlandığı gerekçesiyle talep kabul edilmedi. İETT tarafından dağıtılan indirimli elektronikkart alma sınıfına dahil edilen kişiler, Büyükşehir Belediye Başkanı’nın onayının ardından kartlarını alabilecek.

Kaynak Hürriyet

Son Güncelleme: Cumartesi, 26 Ekim 2013 12:09

Gösterim: 6147

Cumhurbaşkanı Gül, "Türkiye birçok alanda köklü reformlar yaparken, eğitimde, özellikle üniversite alanındaki köklü reformun da süresini geciktirmemelidir" dedi.

cumhurbaşkanı gül Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Abdullah Gül Üniversitesi Yabancı Diller Okulu'nun 2013-2014 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmaya, adını taşıyan üniversitede bulunmaktan onur duyduğunu belirterek başladı.

Üniversitenin kuruluş aşamasında titiz çalışmalar yapıldığını, zaman zaman kendisinin de bu çalışmalara katıldığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, "Bir işin temeli sağlam olursa yığınakta hata yapılmazsa askerlerin deyimiyle sonu da iyi gelir. Onun için temelde, esasta, harcanan bütün bu vakit, bütün enerji çok değerlidir. Bu üniversitenin bunu, en iyi şekilde yaptığını gördüm, mutlu oldum. Ortaya koyduğunuz vizyon ve hedeflere en iyi şekilde ulaşacağınızdan da eminim" diye konuştu.

Bir ülkenin kalkınması ve gelişmesi için beşeri sermayeye ihtiyaç olduğuna işaret eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Beşeri sermayesi olan ülkeler geçmişte yok olmuşlardır, ama beşeri sermaye sayesinde ülkelerini tekrar dünyanın en ileri ülkeleri haline getirmişlerdir. Bu ülkeleri hepimiz yakinen biliyoruz. Dolayısıyla hiçbir şeyden kaçınılmayacak, öncelik verilecek, her şeyin önceliği olacak şey beşeri sermayeyi gerçekten sermaye haline getirebilmek için eğitimdir. Kendi ailelerimizde en küçük birim olarak aldığımızda da böyledir. Kendi çocuklarımızı okutmak için her türlü fedakarlığa nasıl katlandığımız ortadadır. Anne baba beraber çalışır, maaşlarını çocuklarının daha iyi tahsil yapması için verdikleri apaçık ortadadır."

Bütçenin büyük kısmı eğitime

Gül, ülke olarak ve devleti yönetenler olarak bunun bilincinde oldukları için 2003 yılından bu yana Türkiye'nin bütçesinin en büyük kısmının eğitime ayrıldığının altını çizerek, "Eğitim ilkokul öncesinden başlayıp üniversite sonrasına kadar çok geniş bir yelpazedir. Eğitimi ne kadar doğru yaparsak eğitimin hakkını ne kadar verirsek, eğitimde geçen süreyi herkes zamanla değil, orada eğittiğimiz çocuklara verdiğimiz vasıflarla ölçersek o kadar başarılı olmuş oluruz. Yoksa okullarımızda yıllarını tüketen nesiller olur. Onun için biraz önce Rektör Bey'in söylediği hususu tekrarlarım. Binalar muhakkak ki önemli. Ama binalardan daha önemli olan o üniversitenin içinde ne olup bittiğidir. Bunu üniversitenin bilgisayar bölümü de olduğuna göre hardware dediğimiz, bilgisayarın dışı yarım kilo, ne kadar para eder ortada. Ama onun esas software'i, içidir esas olan, büyük para eden şey, büyük değer. İşte üniversiteyi ve eğitimi böyle görmek gerekir" diye konuştu.

"Eğitim ve üniversite alanındaki köklü reform geciktirilmemeli"

Bu yönde çok çalışmalar yapıldığını ancak bunların henüz hayata geçmediğini vurgulayan Gül, "Türkiye bir çok alanda köklü reformlar yaparken, eğitimde özellikle üniversite alanındaki köklü reformun da süresini geciktirmemelidir. Bu uğurda gerek Yükseköğretim Kurulu, gerek üniversite ve nihayette TBMM'ye ve hükümetimize çok iş düşmektedir. İnanıyorum ki sıra artık ona gelmiştir" dedi.

"Yabancı öğretim üyesi ve öğrenciyi teşvik edelim"

Bütün üniversitelerin rekabetçi, özgüveni ve karakteri çok sağlam, vatan sevgisi çok güçlü olan ama aynı zamanda dünyaya açık, gerektiğinde her şeyi sorgulayabilen ve konuşabilen, başkalarını dinleyebilen, diyalalog kurabilen, başka kültürlere açık, başka ırklara, başka ülkelerin ne yaptığını takip edebilen bir ortam oluşturulması gerekliliğini dile getiren Gül, "Onun için bilhassa açılışlarda sık sık söylerim, Yükseköğretim Kurulu ile bir araya geldiğimde söylerim. Yabancı öğrenci ve yabancı öğretim üyesi getirmekten de çekinmeyin. Tam tersine teşvik edelim. O açıdan yabancı öğrenci alma kısıtlamasının kaldırılmasını ve her üniversitenin artık kendi kendine öğrenci alıyor olmasını da Türkiye'ye çok büyük bir katkı olarak görürüm" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından "AGÜ Hatırası" yazılı pano önünde, Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, öğrencilerle fotoğraf çektirdi.

Tören öncesinde derslikleri, kütüphaneyi gezen Cumhurbaşkanı Gül, törenin ardından da inşaatı süren bölümlerde incelemelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Gül'e, Abdullah Gül Üniversitesi Yerleşkesi Sunumu da yapıldı. Sunum, basına kapalı gerçekleşti.

Bu arada törende, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası tarafından Cumhurbaşkanı Gül'ün isteği üzerine yeniden düzenlenen İstiklal Marşı kaydı, Gül'ün bulunduğu bir tören sırasında ilk kez çalındı.

"12 kişilik odalarda kalmıştım"

Cumhurbaşkanı Gül, Sümer Kampüsü'ne gelişinde yurtları gezdi ve öğrencilerle sohbet toplantısında bir araya geldi. Basının görüntü aldığı sırada konuşan Gül, öğrencilerin AGÜ'yü seçmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

 Üniversiteyi kuranların üstlendikleri büyük sorumluluğun bilincinde olduklarını, şimdi bu sorumluluğun öğrencilere geçtiğini kaydeden Gül, "İmkanlardan sonuna kadar faydalanacak, yeni imkanlar için şartları zorlayacaksınız. Bu üniversitenin kurulmasının hedefi, amacı sizi dünyanın her yerinde çalışabilir şekilde yetiştirmek" ifadelerini kullandı.

Yurtların şartlarının da çok iyi olduğunu belirten Gül, "Ben üniversitede okurken 12 kişilik odada kalmıştım. Yurt dışındaki üniversitelerin yurtları da böyle değil" dedi.

Gül'ün bu sözleri üzerine Rektör Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu'nun "Yurt dışındaki üniversitelerde 2 bin dolar verseler böyle odalarda kalamazlar" sözleri, salonda gülüşmelere neden oldu.

Gül Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın konserini izledi

Cumhurbaşkanı Gül, tarihi Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Kervansarayı'nda Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın konserini izledi. Piyanist İdil Biret ve keman virtüözü Cihat Aşkın'ın solist olarak yer aldığı konserde, aralarında Kayseri türküsü "Gesi Bağları"nın da bulunduğu dört türkü ilk kez senfonik düzenlemeyle seslendirildi.

Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, kervansarayın bulunduğu İncesu ilçesine gelişlerinde vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılandı. Gül, kervansaray önünde kendini bekleyen vatandaşlarla selamlaştı.

Bu arada konserde, CSO tarafından yeniden düzenlenen İstiklal Marşı ilk kez canlı olarak çalındı.

Cumhurbaşkanı Gül, şehir merkezine dönerken İncesu ilçesinde bulunan, bir bankaya hizmet veren ve bin 500 kişinin istihdam edildiği çağrı merkezini de ziyaret ederek çalışanlarla görüştü.

> Üniversitede okurken 12 kişilik odalarda kalmıştım

Cumhurbaşkanı Gül, "Türkiye birçok alanda köklü reformlar yaparken, eğitimde, özellikle üniversite alanındaki köklü reformun da süresini geciktirmemelidir" dedi.

cumhurbaşkanı gül Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Abdullah Gül Üniversitesi Yabancı Diller Okulu'nun 2013-2014 Akademik Yılı Açılış Töreni'nde yaptığı konuşmaya, adını taşıyan üniversitede bulunmaktan onur duyduğunu belirterek başladı.

Üniversitenin kuruluş aşamasında titiz çalışmalar yapıldığını, zaman zaman kendisinin de bu çalışmalara katıldığını belirten Cumhurbaşkanı Gül, "Bir işin temeli sağlam olursa yığınakta hata yapılmazsa askerlerin deyimiyle sonu da iyi gelir. Onun için temelde, esasta, harcanan bütün bu vakit, bütün enerji çok değerlidir. Bu üniversitenin bunu, en iyi şekilde yaptığını gördüm, mutlu oldum. Ortaya koyduğunuz vizyon ve hedeflere en iyi şekilde ulaşacağınızdan da eminim" diye konuştu.

Bir ülkenin kalkınması ve gelişmesi için beşeri sermayeye ihtiyaç olduğuna işaret eden Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Beşeri sermayesi olan ülkeler geçmişte yok olmuşlardır, ama beşeri sermaye sayesinde ülkelerini tekrar dünyanın en ileri ülkeleri haline getirmişlerdir. Bu ülkeleri hepimiz yakinen biliyoruz. Dolayısıyla hiçbir şeyden kaçınılmayacak, öncelik verilecek, her şeyin önceliği olacak şey beşeri sermayeyi gerçekten sermaye haline getirebilmek için eğitimdir. Kendi ailelerimizde en küçük birim olarak aldığımızda da böyledir. Kendi çocuklarımızı okutmak için her türlü fedakarlığa nasıl katlandığımız ortadadır. Anne baba beraber çalışır, maaşlarını çocuklarının daha iyi tahsil yapması için verdikleri apaçık ortadadır."

Bütçenin büyük kısmı eğitime

Gül, ülke olarak ve devleti yönetenler olarak bunun bilincinde oldukları için 2003 yılından bu yana Türkiye'nin bütçesinin en büyük kısmının eğitime ayrıldığının altını çizerek, "Eğitim ilkokul öncesinden başlayıp üniversite sonrasına kadar çok geniş bir yelpazedir. Eğitimi ne kadar doğru yaparsak eğitimin hakkını ne kadar verirsek, eğitimde geçen süreyi herkes zamanla değil, orada eğittiğimiz çocuklara verdiğimiz vasıflarla ölçersek o kadar başarılı olmuş oluruz. Yoksa okullarımızda yıllarını tüketen nesiller olur. Onun için biraz önce Rektör Bey'in söylediği hususu tekrarlarım. Binalar muhakkak ki önemli. Ama binalardan daha önemli olan o üniversitenin içinde ne olup bittiğidir. Bunu üniversitenin bilgisayar bölümü de olduğuna göre hardware dediğimiz, bilgisayarın dışı yarım kilo, ne kadar para eder ortada. Ama onun esas software'i, içidir esas olan, büyük para eden şey, büyük değer. İşte üniversiteyi ve eğitimi böyle görmek gerekir" diye konuştu.

"Eğitim ve üniversite alanındaki köklü reform geciktirilmemeli"

Bu yönde çok çalışmalar yapıldığını ancak bunların henüz hayata geçmediğini vurgulayan Gül, "Türkiye bir çok alanda köklü reformlar yaparken, eğitimde özellikle üniversite alanındaki köklü reformun da süresini geciktirmemelidir. Bu uğurda gerek Yükseköğretim Kurulu, gerek üniversite ve nihayette TBMM'ye ve hükümetimize çok iş düşmektedir. İnanıyorum ki sıra artık ona gelmiştir" dedi.

"Yabancı öğretim üyesi ve öğrenciyi teşvik edelim"

Bütün üniversitelerin rekabetçi, özgüveni ve karakteri çok sağlam, vatan sevgisi çok güçlü olan ama aynı zamanda dünyaya açık, gerektiğinde her şeyi sorgulayabilen ve konuşabilen, başkalarını dinleyebilen, diyalalog kurabilen, başka kültürlere açık, başka ırklara, başka ülkelerin ne yaptığını takip edebilen bir ortam oluşturulması gerekliliğini dile getiren Gül, "Onun için bilhassa açılışlarda sık sık söylerim, Yükseköğretim Kurulu ile bir araya geldiğimde söylerim. Yabancı öğrenci ve yabancı öğretim üyesi getirmekten de çekinmeyin. Tam tersine teşvik edelim. O açıdan yabancı öğrenci alma kısıtlamasının kaldırılmasını ve her üniversitenin artık kendi kendine öğrenci alıyor olmasını da Türkiye'ye çok büyük bir katkı olarak görürüm" ifadelerini kullandı.

Konuşmaların ardından "AGÜ Hatırası" yazılı pano önünde, Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, öğrencilerle fotoğraf çektirdi.

Tören öncesinde derslikleri, kütüphaneyi gezen Cumhurbaşkanı Gül, törenin ardından da inşaatı süren bölümlerde incelemelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Gül'e, Abdullah Gül Üniversitesi Yerleşkesi Sunumu da yapıldı. Sunum, basına kapalı gerçekleşti.

Bu arada törende, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası tarafından Cumhurbaşkanı Gül'ün isteği üzerine yeniden düzenlenen İstiklal Marşı kaydı, Gül'ün bulunduğu bir tören sırasında ilk kez çalındı.

"12 kişilik odalarda kalmıştım"

Cumhurbaşkanı Gül, Sümer Kampüsü'ne gelişinde yurtları gezdi ve öğrencilerle sohbet toplantısında bir araya geldi. Basının görüntü aldığı sırada konuşan Gül, öğrencilerin AGÜ'yü seçmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

 Üniversiteyi kuranların üstlendikleri büyük sorumluluğun bilincinde olduklarını, şimdi bu sorumluluğun öğrencilere geçtiğini kaydeden Gül, "İmkanlardan sonuna kadar faydalanacak, yeni imkanlar için şartları zorlayacaksınız. Bu üniversitenin kurulmasının hedefi, amacı sizi dünyanın her yerinde çalışabilir şekilde yetiştirmek" ifadelerini kullandı.

Yurtların şartlarının da çok iyi olduğunu belirten Gül, "Ben üniversitede okurken 12 kişilik odada kalmıştım. Yurt dışındaki üniversitelerin yurtları da böyle değil" dedi.

Gül'ün bu sözleri üzerine Rektör Prof. Dr. İhsan Sabuncuoğlu'nun "Yurt dışındaki üniversitelerde 2 bin dolar verseler böyle odalarda kalamazlar" sözleri, salonda gülüşmelere neden oldu.

Gül Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın konserini izledi

Cumhurbaşkanı Gül, tarihi Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Kervansarayı'nda Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın konserini izledi. Piyanist İdil Biret ve keman virtüözü Cihat Aşkın'ın solist olarak yer aldığı konserde, aralarında Kayseri türküsü "Gesi Bağları"nın da bulunduğu dört türkü ilk kez senfonik düzenlemeyle seslendirildi.

Cumhurbaşkanı Gül ve eşi Hayrünnisa Gül, kervansarayın bulunduğu İncesu ilçesine gelişlerinde vatandaşların yoğun ilgisiyle karşılandı. Gül, kervansaray önünde kendini bekleyen vatandaşlarla selamlaştı.

Bu arada konserde, CSO tarafından yeniden düzenlenen İstiklal Marşı ilk kez canlı olarak çalındı.

Cumhurbaşkanı Gül, şehir merkezine dönerken İncesu ilçesinde bulunan, bir bankaya hizmet veren ve bin 500 kişinin istihdam edildiği çağrı merkezini de ziyaret ederek çalışanlarla görüştü.

Son Güncelleme: Cumartesi, 26 Ekim 2013 08:59

Gösterim: 1138

Milli Piyango yönetmeliğinde şans oyunlarına 100 metre sınırı getirildi. Bundan sonra Sayısal Loto, Milli Piyango bayileri okula, camiye 100 metre uzak olacak. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı yetkilileri, çocukların bu durumdan etkilenmemesi için bu kararı aldıklarını ifade etti.

Hürriyet Gazetesi’nden Neşe Karanfil’in haberine göre, şans oyunu bayilerine 100 metre sınırı geldi. Şans oyunu bayileri ile sabit dış mekan reklamlarının yapıldığı yerler, ilk ve ortaöğretim okulları, ibadethaneler ve gençlik merkezlerine 100 metreden yakın olamayacak. Mesafe şartı, lisans sahibi ve satış birimi arasında sözleşmenin imzalandığı tarih itibarıyla aranacak. Mevcut bayiler için 100 metre şartı, aynı işyerinde faaliyette bulunmaya devam etmeleri koşuluyla faaliyete geçiş tarihinden itibaren üç yıl süreyle uygulanmayacak. Milli Piyango İdaresi’ne ait şans oyunlarının özelleştirme ihalesine çıkılması için beklenen yönetmelik değişikliği ResmiGazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. Yönetmelik değişikliği ile herhangi bir tüzel kişiye veya iktisadi devlet teşekkülüne verilecek şans oyunları lisansı için tanımlanan 10 yıllık süre genişletilerek, ibare, “Lisans süresi, Bakanlar Kurulu kararında yer alan süredir” şeklinde değiştirildi. Lisans sahibi elde ettiği hasılattan ve diğer gelirlerin brüt tutarı üzerinden, Bakanlar Kurulunun lisans süresi için belirlediği oranlarda pay alacak. Lisans değeri, Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen paylar için günün ekonomik koşulları göz önünde bulundurularak uluslararası finans ve sermaye piyasalarında kabul görmüş değerleme yöntemleri kullanılarak belirlenecek. Yapılacak ihale, Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunda yer alan pazarlık usulü ile yapılacak. Yetkililer, yönetmeliğin çıkmasının ardından ihale için artık geri sayımın başladığını ihalenin muhtemelen 2013 yılının sonuna kadar açılacağını dile getirdi.

Amaç çocukları korumak

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı yetkilileri,  sayısal loto oynatılan bir yerde muhtemelen at yarışı da oynatıldığını, alkol de satıldığını belirtti. Yetkililer, çocukların bu durumdan etkilenmemesi için bu karar aldıklarını ifade etti.

> Şans oyunları okullara 100 metre mesafede olacak

Milli Piyango yönetmeliğinde şans oyunlarına 100 metre sınırı getirildi. Bundan sonra Sayısal Loto, Milli Piyango bayileri okula, camiye 100 metre uzak olacak. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı yetkilileri, çocukların bu durumdan etkilenmemesi için bu kararı aldıklarını ifade etti.

Hürriyet Gazetesi’nden Neşe Karanfil’in haberine göre, şans oyunu bayilerine 100 metre sınırı geldi. Şans oyunu bayileri ile sabit dış mekan reklamlarının yapıldığı yerler, ilk ve ortaöğretim okulları, ibadethaneler ve gençlik merkezlerine 100 metreden yakın olamayacak. Mesafe şartı, lisans sahibi ve satış birimi arasında sözleşmenin imzalandığı tarih itibarıyla aranacak. Mevcut bayiler için 100 metre şartı, aynı işyerinde faaliyette bulunmaya devam etmeleri koşuluyla faaliyete geçiş tarihinden itibaren üç yıl süreyle uygulanmayacak. Milli Piyango İdaresi’ne ait şans oyunlarının özelleştirme ihalesine çıkılması için beklenen yönetmelik değişikliği ResmiGazete’nin dünkü sayısında yayımlandı. Yönetmelik değişikliği ile herhangi bir tüzel kişiye veya iktisadi devlet teşekkülüne verilecek şans oyunları lisansı için tanımlanan 10 yıllık süre genişletilerek, ibare, “Lisans süresi, Bakanlar Kurulu kararında yer alan süredir” şeklinde değiştirildi. Lisans sahibi elde ettiği hasılattan ve diğer gelirlerin brüt tutarı üzerinden, Bakanlar Kurulunun lisans süresi için belirlediği oranlarda pay alacak. Lisans değeri, Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen paylar için günün ekonomik koşulları göz önünde bulundurularak uluslararası finans ve sermaye piyasalarında kabul görmüş değerleme yöntemleri kullanılarak belirlenecek. Yapılacak ihale, Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanunda yer alan pazarlık usulü ile yapılacak. Yetkililer, yönetmeliğin çıkmasının ardından ihale için artık geri sayımın başladığını ihalenin muhtemelen 2013 yılının sonuna kadar açılacağını dile getirdi.

Amaç çocukları korumak

Özelleştirme İdaresi Başkanlığı yetkilileri,  sayısal loto oynatılan bir yerde muhtemelen at yarışı da oynatıldığını, alkol de satıldığını belirtti. Yetkililer, çocukların bu durumdan etkilenmemesi için bu karar aldıklarını ifade etti.

Son Güncelleme: Cumartesi, 26 Ekim 2013 10:22

Gösterim: 2781

Milli Eğitim Bakanı Avcı, "Eskişehir'den belediye başkanlığına aday olmak için görevinden istifa ettiği" yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtti

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Eskişehir'den belediye başkanlığına aday olmak için görevinden istifa ettiği" yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtti.

Bakan Avcı, beraberindeki Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'la Muş'a geldi.

Malazgirt ilçesinde Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan tarafından yaptırılan Meslek Yüksekokulunun açılışına katılan Bakan Avcı, "Eskişehir'den belediye başkanlığına aday olmak için görevinden istifa ettiği" yönündeki iddialarla ilgili gazeticelere açıklamada bulundu.

İddiaların gerçeği yansıtmadığını belirten Bakan Avcı, şöyle konuştu:

"Messi, jübileni yapmadan Barselona'nın teknik direktörü olarak gel diyor. Los Angeles Lakers'tan teklifler var. Chicago Bulls Michael Jordan'dan sonra zor durumda. Dolayısıyla bunların hepsini değerlendireceğiz. Ama Barselona ciddi manada ısrarlı. Kısacası bize teklif çok. Ama Los Angeles Lakers ciddi gibi geliyor."

> Milli Eğitim Bakanı’ndan başkan adaylığı açıklaması

Milli Eğitim Bakanı Avcı, "Eskişehir'den belediye başkanlığına aday olmak için görevinden istifa ettiği" yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtti

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, "Eskişehir'den belediye başkanlığına aday olmak için görevinden istifa ettiği" yönündeki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirtti.

Bakan Avcı, beraberindeki Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'la Muş'a geldi.

Malazgirt ilçesinde Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan tarafından yaptırılan Meslek Yüksekokulunun açılışına katılan Bakan Avcı, "Eskişehir'den belediye başkanlığına aday olmak için görevinden istifa ettiği" yönündeki iddialarla ilgili gazeticelere açıklamada bulundu.

İddiaların gerçeği yansıtmadığını belirten Bakan Avcı, şöyle konuştu:

"Messi, jübileni yapmadan Barselona'nın teknik direktörü olarak gel diyor. Los Angeles Lakers'tan teklifler var. Chicago Bulls Michael Jordan'dan sonra zor durumda. Dolayısıyla bunların hepsini değerlendireceğiz. Ama Barselona ciddi manada ısrarlı. Kısacası bize teklif çok. Ama Los Angeles Lakers ciddi gibi geliyor."

Son Güncelleme: Cuma, 25 Ekim 2013 15:22

Gösterim: 1106

Diğer Makaleler...

  1. Bu haber üniversite mezunlarını da ilgilendiriyor
  2. Bülent Arınç'tan gençlere aşık olun tavsiyesi
  3. Meslek lisesi öğrencileri 16 yaşında çalışmaya başlayacak
  4. Okula geç kalan öğrencilere sopalı dayak kameralarda