Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

CHP, öğrenim kredisi borçlusu 800 bine yakın kişi için harekete geçti. Amaç, kredi borcu faizlerinin silinmesi ve anaparanın taksitlendirilmesi için Maliye’ye baskı...

Türkiye genelinde Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu aracılığı ile öğrenim kredisi kullanan fakat borcunu ödeyemeyen vatandaşların sayısı ve devletini bu kişilerden alacağı tutar Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşındı. CHPAntalya Milletvekili Osman Kaptan, 4922 sayılı Bilgi Edinme Kanunu kapsamında, 2013 yılı sonu itibariyle öğrenim kredisi borcu bulunan vatandaş sayısı ve borç miktarını Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü’nden elde ettiğini, bu bilgiler ışığında yazılı soru önergesi hazırladığını söyledi.

Faizler silinsin

Son verilere göre Türkiye genelinde 795 bin 883 kişinin öğrenim kredisi borcu olduğunu kaydeden Kaptan, “Bu borçlulardan alınacak miktar 2 milyon 90 bin 689 lira. Biz bu borçlara ilişkin faizlerin silinmesi ve anaparanın taksitlere bölünmesi konusunda Maliye Bakanlığı’na başvuru yapacağız” dedi. Borçlu öğrencilerin büyük sıkıntı yaşadığını dile getiren Kaptan, “Bakanlıktan olumsuz yanıt gelse dahi özel bir çalışma yaparak bu konuyu gündemde tutacağız” diye konuştu.

Kaynak Hürriyet

> Muhalefetten borçlu öğrenciye destek

CHP, öğrenim kredisi borçlusu 800 bine yakın kişi için harekete geçti. Amaç, kredi borcu faizlerinin silinmesi ve anaparanın taksitlendirilmesi için Maliye’ye baskı...

Türkiye genelinde Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu aracılığı ile öğrenim kredisi kullanan fakat borcunu ödeyemeyen vatandaşların sayısı ve devletini bu kişilerden alacağı tutar Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündemine taşındı. CHPAntalya Milletvekili Osman Kaptan, 4922 sayılı Bilgi Edinme Kanunu kapsamında, 2013 yılı sonu itibariyle öğrenim kredisi borcu bulunan vatandaş sayısı ve borç miktarını Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü’nden elde ettiğini, bu bilgiler ışığında yazılı soru önergesi hazırladığını söyledi.

Faizler silinsin

Son verilere göre Türkiye genelinde 795 bin 883 kişinin öğrenim kredisi borcu olduğunu kaydeden Kaptan, “Bu borçlulardan alınacak miktar 2 milyon 90 bin 689 lira. Biz bu borçlara ilişkin faizlerin silinmesi ve anaparanın taksitlere bölünmesi konusunda Maliye Bakanlığı’na başvuru yapacağız” dedi. Borçlu öğrencilerin büyük sıkıntı yaşadığını dile getiren Kaptan, “Bakanlıktan olumsuz yanıt gelse dahi özel bir çalışma yaparak bu konuyu gündemde tutacağız” diye konuştu.

Kaynak Hürriyet

Son Güncelleme: Salı, 18 Şubat 2014 09:52

Gösterim: 810

Başbakan Erdoğan, "Biz tabletlerimizi F klavyeli olarak hazırlıyoruz. Bu hassasiyeti sizlerin de gözetmenizi rica ediyorum. Özellikle bilgisayar üreticilerinin, satıcılarının bu hassasiyeti gözetmelerini istiyorum. Güçlü bir Türkçe için Türkçemizin ne kadar zengin olduğunu dünyaya haykırabilmek için bu adımı atıyoruz.” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, internet ve teknolojiyi yaygınlaştırırken gelişmiş ülkelerde olduğu tedbirler de aldıklarını belirterek, "Hiç kimsenin özgürlüğünü sınırlandırmıyoruz. Biz göreve geldiğimizde ülkemizde 20 bin internet kullanılırken, şimdi 34 milyon internet kullanılıyor Türkiye'de. Biz, çocuklarımızı, gençlerimizi art niyetli dolandırıcılardan, istismarcılardan, şantajcılardan korumaya çalışıyoruz" dedi. 

Başbakan Erdoğan, Congresium'da düzenlenen Eğitimde Fatih Projesi Tablet Dağıtım Töreni'nde yaptığı konuşmada, 100 bin tablet bilgisayarın daha dağıtıldığı bugünde gençlere bazı hatırlatmalarda bulunmak istediğini söyledi. 

Öğrencilere, "Siz bilgisayarın esiri olmayın, bilgisayar sizin esiriniz olsun" diye seslenen Erdoğan, bilgisayarın öğrencilerin eğitim için kullandıkları bir araç olarak kalmasını istedi. Gerek dünyada gerek Türkiye'de bilgisayarın esiri haline gelen ve kötü tecrübeler yaşayanlar olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Kimi bilgisayar nedeniyle dolandırılıyor kimileri bazı çirkin işlere itiliyor kimileri bilgisayar üzerinden sanal saldırıya uğruyor. Bunlara karşı son derece dikkatli olmanızı sizlerden rica ediyorum. Bu bilgisayarlar, tabletler sizi kitap okumaktan, kağıttan, kalemden ve silgiden asla uzak tutmasın. Hiç ihmal etmeyin onları. Bilgisayar sizleri öğretmenlerinizden, arkadaşlarınızdan ve ailenizden koparmasın. Bilgisayar sizi hayattan koparmasın. Özellikle de sokakları, parkları, oyun alanlarını bilgisayara aldanıp boş bırakmayın. Oralardan muhakkak istifade edin. Çünkü o parkların size verdiği heyecanı, zevki, sağlığı bilgisayar hiçbir zaman vermeyecektir. Televizyonu da bilgisayarı da lütfen gerektiği kadar kullanın.

Ailelerimize, öğretmenlerimize bu noktada çok hassas olmaları çağrısını da hatırlatmak istiyorum. Tableti çocuğa teslim etmekle takdir edersiniz ki iş bitmiyor. Tablet sadece eğitim araçlarından sadece bir tanesidir. Tablet, anne ve babalara ve öğretmenlerimize yüz yüze kalp kalbe eğitimi, ne olur, asla unutturmasın. Çünkü evladın anneye olan sevgisi asla kaybolmamalı. Özellikle vurgulamak istiyorum, ilim gözle, kulakla elde edilen değil, kalple elde edilen bir değerdir. Gözden, kulaktan, akıldan öte kalbin açık olması, kalbe hitap edilmesi gerekir. Öğrencilerimizin de öğretmenlerimizin de anne babalarımızın da buna dikkat etmesini arzuluyorum."

"Kötü niyetlilerin elinde çağımızın en büyük tehlikesi haline gelebiliyor"

İnternetin çağın çok önemli bir imkanı olduğu kadar kötü niyetlilerin elinde çağın en büyük tehlikesi haline gelebildiğine vurgu yapan Başbakan Erdoğan, dünyanın hemen her ülkesinde bu tehlikelerin yaşandığını, buna karşı da gerekli önlemlerin alındığını kaydetti.

Salondaki öğrencilerden aldıkları tablet bilgisayarları göstermelerini isteyen ve hayırlı olmasını dileyen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizler de bir yandan interneti bir yandan teknolojiyi bu kadar yaygınlaştırırken gelişmiş ülkelerde olduğu gibi bir takım tedbirleri de alıyoruz. Hiç kimsenin özgürlüğünü sınırlandırmıyoruz. Tam tersine biz göreve geldiğimizde ülkemizde 20 bin internet kullanılırken, bütün dünya buradan duysun istiyorum, şimdi 34 milyon internet kullanılıyor Türkiye'de. 10 yılda geldiğimiz nokta burası. Tam tersine biz, çocuklarımızı, gençlerimizi art niyetli dolandırıcılardan, istismarcılardan, şantajcılardan korumaya çalışıyoruz.

Anne babalar eminim ki bizi anlıyorlar ve bizi destekliyorlar. Biz, çocuklarımızı, gençlerimizi, nesillerimizi korumak için gereken her adımı atacağız. Özgürlükleri sınırlamadan, kısıtlamadan ama tehditlere de boyun eğmeden, tehlikeleri görmezden gelmeden düzenlemelerimizi yapacağız. İnşallah teknolojinin kölesi olan değil teknolojiye hükmeden, yön veren nesillere Türkiye'yi emanet edeceğiz."

Başbakan Erdoğan, konuşmasında Mehmet Akif Ersoy'dan bir dörtlüğü de şu sözlerle hatırlattı:

"Ersoy'un yakın bir dostu, çocuğunu Akif'e gönderiyor. 'Oğlum, Akif Amcana git, sana bir nasihatte bulunsun' diyor. O da Akif Amcasına gidiyor, Mehmet Akif Ersoy kendisine o nasihatini yapıyor, 'İhtiyar amcanı dinler misin oğlum, Nevruz / Ne çok söyle ne büyük söyle, yiğit işte gerek / Lafı bol, karnı geniş soyları taklit etme / Özü sağlam, sözü sağlam, adam ol, ırkına çek' diyor. Ben karşımda böyle bir gençlik görüyorum, böyle bir nesil görüyorum."

"F klavye hassasiyetinin gözetilmesini istiyorum"

Türkçe için en uygun klavyenin F klavye olduğuna da dikkati çeken Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz tabletlerimizi F klavyeli olarak hazırlıyoruz. Bu hassasiyeti sizlerin de gözetmenizi rica ediyorum. Özellikle bilgisayar üreticilerinin, satıcılarının bu hassasiyeti gözetmelerini istiyorum. Güçlü bir Türkçe için Türkçemizin ne kadar zengin olduğunu dünyaya haykırabilmek için bu adımı atıyoruz. Aynı şekilde güzel Türkçemizin bozulmaması, yabancı bilgisayar terimlerinin çocuklarımızın Türkçesini bozmaması için de sizlerden hassasiyet bekliyorum.

Gerçekten çok büyük projeyi Türkiye'ye kazandırıyoruz. Ülkemiz adına, çocuklarımız ve gençlerimiz adına, Türkiyemiz adına gerçekten tarihi bir süreçten geçiyoruz. Eskiden bizim kıraathanelerimiz vardı. Belki burada bir çok gencimiz kıraathanelerimizin ne olduğunu birden anlamıyor olabilir. Bu kıraathanelerde, o sigaranın duman bulutları arasında zehirlenmek değil, oralarda sohbet, okumak vardı, oralarda okuyarak, sohbet ederek güçlenen büyüklerimiz vardı. Biz onların yanında hakikaten bir çok dersler aldık. Şimdi bakıyorsunuz, artık kıraathaneler ortadan kayboldu. Şimdi kafeler var, internet kafeler var. Bu kafelerde de nelerin olduğu ortada. Peki bunun Türkçesi yok mu? Acaba Türkçemize sahip olmak için atılması gereken adımlar yok mu? Bunları beraber atmamız lazım. Aksaklıkları, eksiklikleri telafi ederek, sorunlara çözümler üreterek dünyanın en modern eğitim sistemini Türkiye'ye inşallah hep birlikte kazandıracağız." 

Süreçte emeği geçenleri kutlayan Başbakan Erdoğan, eğitim camiasına bu yeni süreçte başarı diledi. Tablet bilgisayarların hayırlı olması dileğini ileten Başbakan Erdoğan, "Allah hepinize zihin açıklığı versin" diyerek konuşmasını tamamladı.

Törenden notlar

Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, eski Milli Eğitim Bakanları Nimet Baş, Ömer Dinçer, Vehbi Dinçerler ve Hasan Celal Güzel'i platforma davet ederek, Ankara ve ilçelerinde bulunan okullardaki 17 öğretmen ve 17 öğrenciye tablet bilgisayarlarını teslim etti. Erdoğan, tabletlerin dağıtımının ardından öğrenci ve öğretmenlerle hatıra fotoğrafı çekildi.

Erdoğan, daha sonra Van, Rize, Samsun, Antalya, İzmir ve Edirne'ye video konferans sistemiyle canlı bağlantı kurarak öğretmen ve öğrencilere tablet bilgisayarların dağıtımını yaptırdı.

Canlı bağlantılara, İçişleri Bakanı Efkan Ala Van'dan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı Rize'den,  Avrupa Birliği Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Antalya'dan, Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç ve eski Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binalı Yıldırım İzmir'den, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da Edirne'den katıldı.

Başbakan Erdoğan, İzmir'e yapılan bağlantı sırasında, tablet dağıtımı dolayısıyla Samsun'da bulunması gereken Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç'ın, milli bir sporcunun geçirdiği kalp krizi dolayısıyla İzmir'e gittiğini blirterek, "Bir tekvandocumuz müsabaka esnasında kalp krizi geçirerek ebediyete intikal etmişti. Kendisini oradan bizim ambulans jetlerle aldırdık. Gençlik ve Spor Bakanımız da o vesileyle İzmir'e geçti" dedi.

Erdoğan, Rize'ye yapılan bağlantı sırasında da "Bunlar bizim çocuklarımız. Karadenizde kızlara 'paçi' denir, erkek çocuklarına da 'uşak" ifadesini kullandı.

Başbakan Erdoğan, bağlantı yapılan illerde de çocuklardan tablet bilgisayarlarını havaya kaldırarak görüntü vermelerini istedi.

> F klavye hassasiyetinin gözetilmesini istiyorum

Başbakan Erdoğan, "Biz tabletlerimizi F klavyeli olarak hazırlıyoruz. Bu hassasiyeti sizlerin de gözetmenizi rica ediyorum. Özellikle bilgisayar üreticilerinin, satıcılarının bu hassasiyeti gözetmelerini istiyorum. Güçlü bir Türkçe için Türkçemizin ne kadar zengin olduğunu dünyaya haykırabilmek için bu adımı atıyoruz.” dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, internet ve teknolojiyi yaygınlaştırırken gelişmiş ülkelerde olduğu tedbirler de aldıklarını belirterek, "Hiç kimsenin özgürlüğünü sınırlandırmıyoruz. Biz göreve geldiğimizde ülkemizde 20 bin internet kullanılırken, şimdi 34 milyon internet kullanılıyor Türkiye'de. Biz, çocuklarımızı, gençlerimizi art niyetli dolandırıcılardan, istismarcılardan, şantajcılardan korumaya çalışıyoruz" dedi. 

Başbakan Erdoğan, Congresium'da düzenlenen Eğitimde Fatih Projesi Tablet Dağıtım Töreni'nde yaptığı konuşmada, 100 bin tablet bilgisayarın daha dağıtıldığı bugünde gençlere bazı hatırlatmalarda bulunmak istediğini söyledi. 

Öğrencilere, "Siz bilgisayarın esiri olmayın, bilgisayar sizin esiriniz olsun" diye seslenen Erdoğan, bilgisayarın öğrencilerin eğitim için kullandıkları bir araç olarak kalmasını istedi. Gerek dünyada gerek Türkiye'de bilgisayarın esiri haline gelen ve kötü tecrübeler yaşayanlar olduğuna işaret eden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

"Kimi bilgisayar nedeniyle dolandırılıyor kimileri bazı çirkin işlere itiliyor kimileri bilgisayar üzerinden sanal saldırıya uğruyor. Bunlara karşı son derece dikkatli olmanızı sizlerden rica ediyorum. Bu bilgisayarlar, tabletler sizi kitap okumaktan, kağıttan, kalemden ve silgiden asla uzak tutmasın. Hiç ihmal etmeyin onları. Bilgisayar sizleri öğretmenlerinizden, arkadaşlarınızdan ve ailenizden koparmasın. Bilgisayar sizi hayattan koparmasın. Özellikle de sokakları, parkları, oyun alanlarını bilgisayara aldanıp boş bırakmayın. Oralardan muhakkak istifade edin. Çünkü o parkların size verdiği heyecanı, zevki, sağlığı bilgisayar hiçbir zaman vermeyecektir. Televizyonu da bilgisayarı da lütfen gerektiği kadar kullanın.

Ailelerimize, öğretmenlerimize bu noktada çok hassas olmaları çağrısını da hatırlatmak istiyorum. Tableti çocuğa teslim etmekle takdir edersiniz ki iş bitmiyor. Tablet sadece eğitim araçlarından sadece bir tanesidir. Tablet, anne ve babalara ve öğretmenlerimize yüz yüze kalp kalbe eğitimi, ne olur, asla unutturmasın. Çünkü evladın anneye olan sevgisi asla kaybolmamalı. Özellikle vurgulamak istiyorum, ilim gözle, kulakla elde edilen değil, kalple elde edilen bir değerdir. Gözden, kulaktan, akıldan öte kalbin açık olması, kalbe hitap edilmesi gerekir. Öğrencilerimizin de öğretmenlerimizin de anne babalarımızın da buna dikkat etmesini arzuluyorum."

"Kötü niyetlilerin elinde çağımızın en büyük tehlikesi haline gelebiliyor"

İnternetin çağın çok önemli bir imkanı olduğu kadar kötü niyetlilerin elinde çağın en büyük tehlikesi haline gelebildiğine vurgu yapan Başbakan Erdoğan, dünyanın hemen her ülkesinde bu tehlikelerin yaşandığını, buna karşı da gerekli önlemlerin alındığını kaydetti.

Salondaki öğrencilerden aldıkları tablet bilgisayarları göstermelerini isteyen ve hayırlı olmasını dileyen Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizler de bir yandan interneti bir yandan teknolojiyi bu kadar yaygınlaştırırken gelişmiş ülkelerde olduğu gibi bir takım tedbirleri de alıyoruz. Hiç kimsenin özgürlüğünü sınırlandırmıyoruz. Tam tersine biz göreve geldiğimizde ülkemizde 20 bin internet kullanılırken, bütün dünya buradan duysun istiyorum, şimdi 34 milyon internet kullanılıyor Türkiye'de. 10 yılda geldiğimiz nokta burası. Tam tersine biz, çocuklarımızı, gençlerimizi art niyetli dolandırıcılardan, istismarcılardan, şantajcılardan korumaya çalışıyoruz.

Anne babalar eminim ki bizi anlıyorlar ve bizi destekliyorlar. Biz, çocuklarımızı, gençlerimizi, nesillerimizi korumak için gereken her adımı atacağız. Özgürlükleri sınırlamadan, kısıtlamadan ama tehditlere de boyun eğmeden, tehlikeleri görmezden gelmeden düzenlemelerimizi yapacağız. İnşallah teknolojinin kölesi olan değil teknolojiye hükmeden, yön veren nesillere Türkiye'yi emanet edeceğiz."

Başbakan Erdoğan, konuşmasında Mehmet Akif Ersoy'dan bir dörtlüğü de şu sözlerle hatırlattı:

"Ersoy'un yakın bir dostu, çocuğunu Akif'e gönderiyor. 'Oğlum, Akif Amcana git, sana bir nasihatte bulunsun' diyor. O da Akif Amcasına gidiyor, Mehmet Akif Ersoy kendisine o nasihatini yapıyor, 'İhtiyar amcanı dinler misin oğlum, Nevruz / Ne çok söyle ne büyük söyle, yiğit işte gerek / Lafı bol, karnı geniş soyları taklit etme / Özü sağlam, sözü sağlam, adam ol, ırkına çek' diyor. Ben karşımda böyle bir gençlik görüyorum, böyle bir nesil görüyorum."

"F klavye hassasiyetinin gözetilmesini istiyorum"

Türkçe için en uygun klavyenin F klavye olduğuna da dikkati çeken Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz tabletlerimizi F klavyeli olarak hazırlıyoruz. Bu hassasiyeti sizlerin de gözetmenizi rica ediyorum. Özellikle bilgisayar üreticilerinin, satıcılarının bu hassasiyeti gözetmelerini istiyorum. Güçlü bir Türkçe için Türkçemizin ne kadar zengin olduğunu dünyaya haykırabilmek için bu adımı atıyoruz. Aynı şekilde güzel Türkçemizin bozulmaması, yabancı bilgisayar terimlerinin çocuklarımızın Türkçesini bozmaması için de sizlerden hassasiyet bekliyorum.

Gerçekten çok büyük projeyi Türkiye'ye kazandırıyoruz. Ülkemiz adına, çocuklarımız ve gençlerimiz adına, Türkiyemiz adına gerçekten tarihi bir süreçten geçiyoruz. Eskiden bizim kıraathanelerimiz vardı. Belki burada bir çok gencimiz kıraathanelerimizin ne olduğunu birden anlamıyor olabilir. Bu kıraathanelerde, o sigaranın duman bulutları arasında zehirlenmek değil, oralarda sohbet, okumak vardı, oralarda okuyarak, sohbet ederek güçlenen büyüklerimiz vardı. Biz onların yanında hakikaten bir çok dersler aldık. Şimdi bakıyorsunuz, artık kıraathaneler ortadan kayboldu. Şimdi kafeler var, internet kafeler var. Bu kafelerde de nelerin olduğu ortada. Peki bunun Türkçesi yok mu? Acaba Türkçemize sahip olmak için atılması gereken adımlar yok mu? Bunları beraber atmamız lazım. Aksaklıkları, eksiklikleri telafi ederek, sorunlara çözümler üreterek dünyanın en modern eğitim sistemini Türkiye'ye inşallah hep birlikte kazandıracağız." 

Süreçte emeği geçenleri kutlayan Başbakan Erdoğan, eğitim camiasına bu yeni süreçte başarı diledi. Tablet bilgisayarların hayırlı olması dileğini ileten Başbakan Erdoğan, "Allah hepinize zihin açıklığı versin" diyerek konuşmasını tamamladı.

Törenden notlar

Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, eski Milli Eğitim Bakanları Nimet Baş, Ömer Dinçer, Vehbi Dinçerler ve Hasan Celal Güzel'i platforma davet ederek, Ankara ve ilçelerinde bulunan okullardaki 17 öğretmen ve 17 öğrenciye tablet bilgisayarlarını teslim etti. Erdoğan, tabletlerin dağıtımının ardından öğrenci ve öğretmenlerle hatıra fotoğrafı çekildi.

Erdoğan, daha sonra Van, Rize, Samsun, Antalya, İzmir ve Edirne'ye video konferans sistemiyle canlı bağlantı kurarak öğretmen ve öğrencilere tablet bilgisayarların dağıtımını yaptırdı.

Canlı bağlantılara, İçişleri Bakanı Efkan Ala Van'dan, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı Rize'den,  Avrupa Birliği Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Antalya'dan, Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç ve eski Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binalı Yıldırım İzmir'den, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu da Edirne'den katıldı.

Başbakan Erdoğan, İzmir'e yapılan bağlantı sırasında, tablet dağıtımı dolayısıyla Samsun'da bulunması gereken Gençlik ve Spor Bakanı Çağatay Kılıç'ın, milli bir sporcunun geçirdiği kalp krizi dolayısıyla İzmir'e gittiğini blirterek, "Bir tekvandocumuz müsabaka esnasında kalp krizi geçirerek ebediyete intikal etmişti. Kendisini oradan bizim ambulans jetlerle aldırdık. Gençlik ve Spor Bakanımız da o vesileyle İzmir'e geçti" dedi.

Erdoğan, Rize'ye yapılan bağlantı sırasında da "Bunlar bizim çocuklarımız. Karadenizde kızlara 'paçi' denir, erkek çocuklarına da 'uşak" ifadesini kullandı.

Başbakan Erdoğan, bağlantı yapılan illerde de çocuklardan tablet bilgisayarlarını havaya kaldırarak görüntü vermelerini istedi.

Son Güncelleme: Pazartesi, 17 Şubat 2014 16:08

Gösterim: 2177

Çankırı İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Petek başka bir göreve atanmak üzere görevinden alındı.

Atama kararları Resmi Gazete’de yayınlandı. Karara göre, Çankırı İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Petek başka bir göreve atanmak üzere görevinden alındı.

 

 

 

 

 

 

> Çankırı İl Milli Eğitim Müdürü görevden alındı

Çankırı İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Petek başka bir göreve atanmak üzere görevinden alındı.

Atama kararları Resmi Gazete’de yayınlandı. Karara göre, Çankırı İl Milli Eğitim Müdürü Yaşar Petek başka bir göreve atanmak üzere görevinden alındı.

 

 

 

 

 

 

Son Güncelleme: Pazartesi, 17 Şubat 2014 10:48

Gösterim: 1024

MEB, özellikle Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı'na giren 8. sınıf öğrencilerinin mağdur olmaması için ders kitabı ihtiyacı belirlenirken sürecin iyi planlanması ve yürütülmesi konusunda yöneticileri uyardı

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), kitap ihtiyacı belirlenirken özellikle Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı'na (TEOG) giren 8. sınıf öğrencilerinin mağdur olmaması için sürecin iyi planlanması ve yürütülmesi konusunda okul yöneticilerini uyardı. 

Bakanlık, 2003-2004 eğitim öğretim yılından itibaren devlet okullarının ilköğretim öğrencilerine, 2006-2007 eğitim-öğretim yılından itibaren ortaöğretim öğrencilerine, 2009-2010 eğitim öğretim yılından itibaren de açıköğretim ilköğretim ve ortaöğretim öğrencileri ile okuma yazma bilmeyen yetişkinlere yönelik tüm ders kitaplarını ücretsiz dağıtıyor.

MEB, 2014-2015 eğitim öğretim yılından başlanmak üzere özel ilk ve ortaöğretim okul ve kurumlarında öğrenim gören öğrencilere de ders kitaplarını ücretsiz verecek. Bu kapsamda Bakanlık, ders kitabı ihtiyaçlarının tespit edilebilmesi için illere yazı gönderdi. Okullar, kitap ihtiyaçlarını 28 Şubat'a kadar Bakanlığa bildirecek. İhtiyaçların bildirilmesinin ardından Bakanlık ya kitapları satın alacak ya da baskısını yapacak.

Okullar açıldığında, kitaplar öğrencilerin önünde hazır olacak. Bu kapsamda Bakanlık, ihtiyaçlar belirlenirken sürecin sağlıklı şekilde yürütülmesi için illere yazı gönderdi. Yazıda, bu konuda bir gecikmeye meydan verilmemesi için sürecin iyi planması ve yürütülmesi gerektiğine dikkat çekildi. Özellikle ortaöğretime geçişe esas olan 1. dönem ortak sınavlarının, en geç kasım sonunda yapılıyor olmasının, ders kitaplarına zamanında sahip olamayan öğrenciler açısından mağduriyet yarattığı belirtildi.

Yazıda bu mağduriyetlerin yaşanmaması için kitap ihtiyacını "Kitap Seçim Modülüne" giren okul ve kurum yöneticilerinden, Bakanlığın ilgili birim amirlerine kadar bütün yetkili ve ilgililere önemli görev ve sorumluluklar düştüğü hatırlatıldı.

> MEB'den ders kitabı ihtiyacında ‘TEOG’ uyarısı

MEB, özellikle Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı'na giren 8. sınıf öğrencilerinin mağdur olmaması için ders kitabı ihtiyacı belirlenirken sürecin iyi planlanması ve yürütülmesi konusunda yöneticileri uyardı

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), kitap ihtiyacı belirlenirken özellikle Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınavı'na (TEOG) giren 8. sınıf öğrencilerinin mağdur olmaması için sürecin iyi planlanması ve yürütülmesi konusunda okul yöneticilerini uyardı. 

Bakanlık, 2003-2004 eğitim öğretim yılından itibaren devlet okullarının ilköğretim öğrencilerine, 2006-2007 eğitim-öğretim yılından itibaren ortaöğretim öğrencilerine, 2009-2010 eğitim öğretim yılından itibaren de açıköğretim ilköğretim ve ortaöğretim öğrencileri ile okuma yazma bilmeyen yetişkinlere yönelik tüm ders kitaplarını ücretsiz dağıtıyor.

MEB, 2014-2015 eğitim öğretim yılından başlanmak üzere özel ilk ve ortaöğretim okul ve kurumlarında öğrenim gören öğrencilere de ders kitaplarını ücretsiz verecek. Bu kapsamda Bakanlık, ders kitabı ihtiyaçlarının tespit edilebilmesi için illere yazı gönderdi. Okullar, kitap ihtiyaçlarını 28 Şubat'a kadar Bakanlığa bildirecek. İhtiyaçların bildirilmesinin ardından Bakanlık ya kitapları satın alacak ya da baskısını yapacak.

Okullar açıldığında, kitaplar öğrencilerin önünde hazır olacak. Bu kapsamda Bakanlık, ihtiyaçlar belirlenirken sürecin sağlıklı şekilde yürütülmesi için illere yazı gönderdi. Yazıda, bu konuda bir gecikmeye meydan verilmemesi için sürecin iyi planması ve yürütülmesi gerektiğine dikkat çekildi. Özellikle ortaöğretime geçişe esas olan 1. dönem ortak sınavlarının, en geç kasım sonunda yapılıyor olmasının, ders kitaplarına zamanında sahip olamayan öğrenciler açısından mağduriyet yarattığı belirtildi.

Yazıda bu mağduriyetlerin yaşanmaması için kitap ihtiyacını "Kitap Seçim Modülüne" giren okul ve kurum yöneticilerinden, Bakanlığın ilgili birim amirlerine kadar bütün yetkili ve ilgililere önemli görev ve sorumluluklar düştüğü hatırlatıldı.

Son Güncelleme: Pazartesi, 17 Şubat 2014 12:29

Gösterim: 1751

TUS, DUS ile Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denkliği İçin Seviye Tespit Sınavı (STS) başvuruları başladı. TUS, DUS ve denklik sınavı başvuru kılavuzu için Tıklayın

Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS), Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (DUS) ile Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denkliği İçin Seviye Tespit Sınavı (STS) başvuruları bugün başladı. 

ÖSYM'den yapılan açıklamaya göre, 2014-TUS, DUS ile STS ilkbahar dönemi sınavları 13 Nisan'da yapılacak. Sınavlara başvurular, 17-26 Şubat 2014 tarihleri arasında alınacak.

Sınavlara başvurular, sınavın uygulanması ve değerlendirilmesi ile yerleştirme işlemlerine ilişkin bilgiler, kılavuzlarda yer alıyor.

Kılavuz ile aday başvuru formuna başvuru süresi içinde ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden ulaşabilecek. Kılavuzların dağıtımı ve satışı yapılmayacak. Sınavlara başvuracak adayların kılavuzu dikkatle incelemeleri gerekiyor.

> TUS ve DUS başvuruları başladı

TUS, DUS ile Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denkliği İçin Seviye Tespit Sınavı (STS) başvuruları başladı. TUS, DUS ve denklik sınavı başvuru kılavuzu için Tıklayın

Tıpta Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (TUS), Diş Hekimliğinde Uzmanlık Eğitimi Giriş Sınavı (DUS) ile Yurtdışı Yükseköğretim Diplomaları Denkliği İçin Seviye Tespit Sınavı (STS) başvuruları bugün başladı. 

ÖSYM'den yapılan açıklamaya göre, 2014-TUS, DUS ile STS ilkbahar dönemi sınavları 13 Nisan'da yapılacak. Sınavlara başvurular, 17-26 Şubat 2014 tarihleri arasında alınacak.

Sınavlara başvurular, sınavın uygulanması ve değerlendirilmesi ile yerleştirme işlemlerine ilişkin bilgiler, kılavuzlarda yer alıyor.

Kılavuz ile aday başvuru formuna başvuru süresi içinde ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden ulaşabilecek. Kılavuzların dağıtımı ve satışı yapılmayacak. Sınavlara başvuracak adayların kılavuzu dikkatle incelemeleri gerekiyor.

Son Güncelleme: Salı, 18 Şubat 2014 10:05

Gösterim: 1275

Diğer Makaleler...

  1. TÜSİAD Başkanı Yılmaz: Türkiye PISA sonuçlarını ıskalıyor
  2. MEB, şube müdürlüğü sınavı iddialarına cevap verdi
  3. Toplumsal çözüm gençlerden destek Intel’den
  4. Bakan Avcı'dan yeni öğretmenlere Twitter uyarısı