Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Şırnak'ın Cizre ilçesinde, izinsiz gösteri yapan bir grup, Sevgi Yuvası Anaokulu'na molotofkokteylli saldırı düzenledi.

sevgi anaokuluCizre ilçesinde, cezaevlerindeki açlık grevlerini bahane ederek izinsiz gösteri yapan bir grup, Sevgi Yuvası Anaokulu'na molotofkokteylli saldırı düzenledi.

Nuh Mahallesi'nde toplanan bir grup, Cudi Mahallesi'ne doğru yürüyüş düzenledi. Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı bölgede, terör örgütü PKK lehine slogan atarak ara sokaklara dağılan gruptan, yüzleri maskeli olan bazı şahıslar Sevgi Yuvası Anaokuluna molotofkokteyli attı.

Atılan molotofkokteyli nedeniyle okulda çıkan yangın, olay yerine gelen itfaiye ekiplerince söndürüldü.

Saldırı esnasında okulda öğrencilerin bulunmaması olası can kaybını önlerken, minik öğrencilerin eğitim gördüğü okula yapılan saldırıya veliler tepki gösterdi pharmaciepourhomme.fr.

Polis, söz konusu saldırıyı gerçekleştiren şahısların yakalanması için bölgede geniş çaplı operasyon başlattı.

> Anaokuluna molotoflu saldırı

Şırnak'ın Cizre ilçesinde, izinsiz gösteri yapan bir grup, Sevgi Yuvası Anaokulu'na molotofkokteylli saldırı düzenledi.

sevgi anaokuluCizre ilçesinde, cezaevlerindeki açlık grevlerini bahane ederek izinsiz gösteri yapan bir grup, Sevgi Yuvası Anaokulu'na molotofkokteylli saldırı düzenledi.

Nuh Mahallesi'nde toplanan bir grup, Cudi Mahallesi'ne doğru yürüyüş düzenledi. Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı bölgede, terör örgütü PKK lehine slogan atarak ara sokaklara dağılan gruptan, yüzleri maskeli olan bazı şahıslar Sevgi Yuvası Anaokuluna molotofkokteyli attı.

Atılan molotofkokteyli nedeniyle okulda çıkan yangın, olay yerine gelen itfaiye ekiplerince söndürüldü.

Saldırı esnasında okulda öğrencilerin bulunmaması olası can kaybını önlerken, minik öğrencilerin eğitim gördüğü okula yapılan saldırıya veliler tepki gösterdi pharmaciepourhomme.fr.

Polis, söz konusu saldırıyı gerçekleştiren şahısların yakalanması için bölgede geniş çaplı operasyon başlattı.

Son Güncelleme: Cumartesi, 03 Kasım 2012 10:27

Gösterim: 2649

Tokat'ta bir okulun duvarında oluşan çatlaklar başta öğrenciler olmak üzere velileri korkutuyor.

okul duvarıTokat'ın Turhal ilçesine bağlı Kat beldesinde yaklaşık 200 öğrencinin eğitim gördüğü Kat İlk ve Orta Dereceli Okulu'nun dış duvarlarında gözle görülür şekilde çatlaklar oluştu. 1975 yılında yapılarak hizmete açılan 2 katlı 12 derslikli okulda eğitimlerine devam eden öğrenciler ve aileleri ise bu anlamda korku ve endişe yaşıyor.

Torunlarının okula gönderen Saadet Uçar, öğrencilerin can güvenliği olmadığını ileri sürdü. Okulun duvarında oluşan çatlakların arttığını ifade eden Uçar, oldukça eski olan binada acilen çalışma yapılmasını beklediklerini söyledi. İlk ve ortaokul olarak aynı binada eğitimlerini sürdüren öğrenciler ise sınıflarda korkarak ders yaptıklarını söyledi.

Öte yandan okulun depreme dayanıklı olup olmadığının araştırılması için il genelinde yapılacak olan "deprem güçlendirme" ihalesinin ardından çalışma yapılacağı öğrenildi.

> Okul duvarlarında korkutan çatlaklar

Tokat'ta bir okulun duvarında oluşan çatlaklar başta öğrenciler olmak üzere velileri korkutuyor.

okul duvarıTokat'ın Turhal ilçesine bağlı Kat beldesinde yaklaşık 200 öğrencinin eğitim gördüğü Kat İlk ve Orta Dereceli Okulu'nun dış duvarlarında gözle görülür şekilde çatlaklar oluştu. 1975 yılında yapılarak hizmete açılan 2 katlı 12 derslikli okulda eğitimlerine devam eden öğrenciler ve aileleri ise bu anlamda korku ve endişe yaşıyor.

Torunlarının okula gönderen Saadet Uçar, öğrencilerin can güvenliği olmadığını ileri sürdü. Okulun duvarında oluşan çatlakların arttığını ifade eden Uçar, oldukça eski olan binada acilen çalışma yapılmasını beklediklerini söyledi. İlk ve ortaokul olarak aynı binada eğitimlerini sürdüren öğrenciler ise sınıflarda korkarak ders yaptıklarını söyledi.

Öte yandan okulun depreme dayanıklı olup olmadığının araştırılması için il genelinde yapılacak olan "deprem güçlendirme" ihalesinin ardından çalışma yapılacağı öğrenildi.

Son Güncelleme: Cumartesi, 03 Kasım 2012 09:46

Gösterim: 2047

Kırıkkale'de, İngilizce öğretmenin eline aldığı makasla dilini kestiğini iddia eden öğrenci "Kesebileceğini düşünmedim çıkarttım ve çıkartınca da kesti" dedi.

Öğretmeninin dilini 2 cm kestiğini iddia eden 15 yaşındaki, Y.T.S isimli öğrenci başından geçen olayları şöyle anlattı; "Okulun ilk günleriydi. Sınıfta kimse birbirini tanımıyordu. Saçı dağınık öğrenciler vardı. Öğretmede gezerken gördü ve masa üzerindeki makası aldı. 'Kesiyim mi?' diye sordu. Bu arada sınıfta gürültü çıktı. Kes, kes diye herkes tempo tuttu. Önümdeki öğrenciydi, beni gördü, 'Gel ben senin dilini keseyim' dedi. 'Çıkart dilini' dedi, ilk önce dilimi çıkartmadım. Ama üsteleyince kesebileceğini düşünmedim çıkarttım ve çıkartınca da kesti. Olay bu. Önceki gün mahkememiz vardı, mahkeme 9 Ocak’a ertelendi"

İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN AÇIKLAMA

Kırıkkale İl Milli Eğitim Müdürü Hacı Ali Okur, “Böyle bir olayın gündeme gelmesi bizleri son derece üzdü. Ancak bir yıl önce yaşanan olayın, bir yıl sonra dillendirilmesi bizleri üzdü. Olay geçen yıl 19 Ekimde yaşanan olayla ilgili olarak öğretmen hakkında soruşturma başlatıldı. Daha sonra bakanlığa intikal ettiği için bu olay bakanlık müfettişlerimiz tarafından inceleniyor ve adı geçen öğretmenimize kınama cezası veriliyor. Soruşturmanın eksik yapılmasından dolayı da okul müdürü de aynı şekilde bir ceza alıyor. Tabi olay kabul edilir bir olay olmadığı için savcılık boyutu ile devam ediyor. Şu an da veli ile öğretmen arasında mahkeme sürüyor. Durum budur. İnşallah böyle bir olay daha gündeme gelmez” dedi

Gazetecilerin, haberde kesilen dilin 2 cm olduğunu sorması üzerine Okur, “Okul idaresi ile tekrar görüştüm, kesinlikle 2 cm değil. Olay, sadece öğretmen ile öğrenciler arasındaki samimiyet ve şakalaşma içerisindeki diyalogun gereksiz yere büyümesinden kaynaklanıyor. Makası diline değdiriyor ama takdir ederseniz ki 2 cm’lik bir kesik ameliyatlık bir durumdur. Tabi bu durumun savcılık boyutu devam ettiği için öğrencinin rapor alıp almadığını bilmiyorum. Bizim bildiğimiz, idareden ve öğretmenlerden aldığımız bilgiye göre kesinlikle 2 cm’lik bir kesiğin olmadığı. Bu olay yeni değil. Kabul edilebilir bir olay da değil. Ancak bu hafta içerisinde süren mahkeme sonrasında öğrenci velisi ile öğretmen arasındaki polemikten dolayı tekrar bu olay basına yansıyor” dedi.

> Dili kesilen öğrenci konuştu

Kırıkkale'de, İngilizce öğretmenin eline aldığı makasla dilini kestiğini iddia eden öğrenci "Kesebileceğini düşünmedim çıkarttım ve çıkartınca da kesti" dedi.

Öğretmeninin dilini 2 cm kestiğini iddia eden 15 yaşındaki, Y.T.S isimli öğrenci başından geçen olayları şöyle anlattı; "Okulun ilk günleriydi. Sınıfta kimse birbirini tanımıyordu. Saçı dağınık öğrenciler vardı. Öğretmede gezerken gördü ve masa üzerindeki makası aldı. 'Kesiyim mi?' diye sordu. Bu arada sınıfta gürültü çıktı. Kes, kes diye herkes tempo tuttu. Önümdeki öğrenciydi, beni gördü, 'Gel ben senin dilini keseyim' dedi. 'Çıkart dilini' dedi, ilk önce dilimi çıkartmadım. Ama üsteleyince kesebileceğini düşünmedim çıkarttım ve çıkartınca da kesti. Olay bu. Önceki gün mahkememiz vardı, mahkeme 9 Ocak’a ertelendi"

İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN AÇIKLAMA

Kırıkkale İl Milli Eğitim Müdürü Hacı Ali Okur, “Böyle bir olayın gündeme gelmesi bizleri son derece üzdü. Ancak bir yıl önce yaşanan olayın, bir yıl sonra dillendirilmesi bizleri üzdü. Olay geçen yıl 19 Ekimde yaşanan olayla ilgili olarak öğretmen hakkında soruşturma başlatıldı. Daha sonra bakanlığa intikal ettiği için bu olay bakanlık müfettişlerimiz tarafından inceleniyor ve adı geçen öğretmenimize kınama cezası veriliyor. Soruşturmanın eksik yapılmasından dolayı da okul müdürü de aynı şekilde bir ceza alıyor. Tabi olay kabul edilir bir olay olmadığı için savcılık boyutu ile devam ediyor. Şu an da veli ile öğretmen arasında mahkeme sürüyor. Durum budur. İnşallah böyle bir olay daha gündeme gelmez” dedi

Gazetecilerin, haberde kesilen dilin 2 cm olduğunu sorması üzerine Okur, “Okul idaresi ile tekrar görüştüm, kesinlikle 2 cm değil. Olay, sadece öğretmen ile öğrenciler arasındaki samimiyet ve şakalaşma içerisindeki diyalogun gereksiz yere büyümesinden kaynaklanıyor. Makası diline değdiriyor ama takdir ederseniz ki 2 cm’lik bir kesik ameliyatlık bir durumdur. Tabi bu durumun savcılık boyutu devam ettiği için öğrencinin rapor alıp almadığını bilmiyorum. Bizim bildiğimiz, idareden ve öğretmenlerden aldığımız bilgiye göre kesinlikle 2 cm’lik bir kesiğin olmadığı. Bu olay yeni değil. Kabul edilebilir bir olay da değil. Ancak bu hafta içerisinde süren mahkeme sonrasında öğrenci velisi ile öğretmen arasındaki polemikten dolayı tekrar bu olay basına yansıyor” dedi.

Son Güncelleme: Cuma, 02 Kasım 2012 18:43

Gösterim: 2923

Başbakan Erdoğan Ankara'da Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı 41 ilde toplam 40 bin yataklı 53 yurdun toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan, yeni kurulan üniversitelere 105 bin kadro ihdas ettiklerini açıkladı.

erdogan

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Geçtiğimiz 10 yılda 50'si devlet, 42'si vakıf üniversitesi olmak üzere 92 yeni üniversite açarak, ülkemizdeki üniversite sayısını 168'e ulaştırdık. Artık üniversit

eye giriş oranını yüzde 50'nin üzerine çıkarıyoruz. Yeni kurulan 50 devlet üniversitesine, 105 bin kadro ihdas ederek, bu kurumların aktif olarak çalışır h

ale gelmesini temin ettik'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Voleybol Federasyonu Başkent Spor Salonu'ndaki törende, Gençlik ve Spor Bakanlığ


Eğitime büyük önem verdiklerini belirten Erdoğan, ''Eğitim, sağlık, adalet, emniyet dedik. Anaokulundan üniversiteye kadar eğitim-öğretimin tüm kademelerinde güçlü bir altyapı kurmak için her türlü gayreti gösterdik; göstermeye devam ediyoruz'' diye konuştu.ı'na bağlı 53 yurdun toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, 41 ilde, toplam 40 bin yatak kapasiteli yurtların öğrencilere hayırlı olmasını diledi.

Erdoğan, 2002'de 7,5 milyar lira olan eğitim bütçesini, 2012'de yüzde 425 artışla 39 milyar TL'nin üzerine çıkardıklarını dile getirerek, bu rakama yüksek öğretim kurumlarının bütçesinin dahil olmadığını vurguladı.

Başbakan Erdoğan, 10 yılda 6 bin 326 yeni öğretim kurumunun hizmete açıldığını, ilk ve ortaöğretimde 181 bin yeni derslik yapıldığını ifade ederek, okullardaki laboratuvarların sayısının 2002'de yaklaşık 19 binken, geçen 10 yılda bu sayının 33 bine çıktığını, 2002'de 12 bin olan kütüphane sayısının 18 bine çıktığını söyledi.

Bütün okullarda ders kitaplarının ücretsiz verildiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, okullara toplam 1 milyon bilgisayar gönderildiğini, bilişim teknoloji sınıflarının yanı sıra FATİH projesi sayesinde öğrencilerin akıllı tahtalarla tablet bilgisayarla eğitim teknolojilerinden faydalanarak öğrenim gördüğünü dile getirdi.

Erdoğan, ''Geçtiğimiz 10 yılda 358 bin öğretmen ataması yaparak, bu konuda sıkıntıyı büyük ölçüde çözdük'' dedi.

92 yeni üniversite

Ortaöğretim yıllarını yurtlarda geçirmiş biri olarak annesinden ve babasından nasihatler aldığını belirten Başbakan Erdoğan, ''Annem, 'buralar güvenli, okula gidip gelemezsin' demişti. O zaman böyle arabayla gidip gelmek, servisler filan yok. Yaya gidip geliyoruz ve imtihana girip yurda girdik. Babam da 'oğlum buralar güvenli yerler' demişti. Bakın aynen şimdi de bu yine aynı durumu koruyor. Anne, 'kızım burası güvenlidir' diyor. Baba, aynı telkinde bulunuyor ve bizler işi çok daha ileri götürdük. Buna dayalı olarak, ilk ve ortaöğretime yönelik 893 adet pansiyon binası açtık'' diye konuştu.

Şartlı nakit yardımı ve eğitim uygulamasını yaygın olarak sürdürdüklerini ifade eden Erdoğan, ''Çocuklarımızın, gençlerimizin zihinleri yanında bedenlerini de geliştirebilmeleri için okullarımızda şu ana kadar bin 31 adet yeni spor salonunu hizmete soktuk'' ifadesini kullandı.

Başbakan Erdoğan, 2002 yılında 53'ü devlet üniversitesi olmak üzere toplam 76 üniversite bulunduğunu ve üniversiteye girmek isteyen gençlerden onda birinin üniversiteye girebildiğine değinerek, ''Geçtiğimiz 10 yılda 50'si devlet, 42'si vakıf üniversitesi olmak üzere 92 yeni üniversite açarak, ülkemizdeki üniversite sayısını 168'e ulaştırdık. Artık üniversiteye giriş oranını yüzde 50'nin üzerine çıkarıyoruz. Yeni kurulan 50 devlet üniversitesine, 105 bin kadro ihdas ederek, bu kurumların aktif olarak çalışır hale gelmesini temin ettik'' diye konuştu.

Burs ve kredilerde yeni yıl artışı

Erdoğan, ''Ülkemizin ilk modern üniversitesi Darül Fünun-i Osmani'den beri tam 142 yıldır üniversite öğrencilerinden alınan öğrenim harcını kaldırmak da bize nasip oldu'' dedi. Üniversite öğrencilerine yönelik sosyal katkıların da AK Parti iktidarında katlanarak arttığına işaret eden Başbakan Erdoğan, 2002'de 451 bin 550 öğrenciye burs-öğrenim kredisi verilirken, bu rakamın 2012'de 1 milyon 173 bin 452'ye ulaştığını ifade etti.

Başbakan Erdoğan, ''Artık müracaat eden bir öğrencimiz ya burs alır ya da kredi alır. Geri döndürmek yok. Kredi ve Yurtlar Kurumu ya burs verecek ya da kredi. Üstelik bu kredi miktarı 2002'deki gibi 45 lira değil. Şu anda lisans öğrencilerimize ayda 260 TL burs-kredi veriyoruz, 180 lira beslenme yardımı veriyoruz, toplam 440 lira. Tabii yılbaşı itibarıyla yeni bir düzenlemeyi getireceğiz. Her yıl olduğu gibi ocakta bu düzenlemeyi yapacağız'' diye konuştu.

Yurtlarda kalan öğrencilerin internete ulaşması konusundaki sorunun çözüldüğünü ifade eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bundan böyle tüm yurtlarımızda internet ücretsiz olacak. Sizlere bir hizmet bazında verilecektir'' dedi.

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, korkunun olduğu yerde özgürlüğün konuşulamayacağını, inancına güvenenin inanç, düşüncesine güvenenin düşünce hürriyetinden korkmayacağını belirterek, ''Eğer demokrasiye inanıyorsanız o zaman demokratik mücadeleden de korkmayın. İki tercih var; ya Parlamento ya Kandil. Kandil'e gitmek istiyorsanız yolunuz açık olsun. Ama 'Parlamento' diyorsanız gelin Parlamento'da mücadeleyi demokratik olarak verin'' dedi.

Voleybol Federasyonu Başkent Spor Salonu'ndaki törende, Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı 53 yurdun toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, yurtlarda 60 kişinin kaldığı koşullardan geldiklerini, bunun sıkıntılarını yaşadıklarını söyledi. Erdoğan, artık gençlerin ilkel şartlarda yaşamayacağını, 1 veya 3 kişilik, içinde banyosu, tuvaleti, buzdolabı, televizyonu olan yurtlar yapıldığını, daha da modern koşulların sağlanacağını belirtti.

Erdoğan, ''Bunu milletimizden aldığımız, milletimizin evlatlarına iade etmenin bahtiyarlığı içinde yapıyoruz'' dedi.

Açılışı bugün yapılan yurtların 882 milyon liraya mal olduğuna değinen Erdoğan, yeni yurtların malzemesinden mimarisine kadar üzerinde hassasiyetle durduklarını, engelli öğrenciler için de düzenlemeler yapıldığını vurguladı.

Başbakan Erdoğan, ''Bu yurtlarda kalan çocuklarımızın çoğu muhtemelen kendi evlerinde dahi sahip olamadıkları bir konforla eğitimlerini sürdürme ikanı buluyorlar'' dedi.

Türkiye genelinde ve Kıbrıs'ta toplam 308 bin yatak kapasiteli 344 yurtla öğrencilere hizmet verildiğini ifade eden Erdoğan, bunun 128 bin 500 yatak kapasitesini oluşturan 286 yurt veya blokun son 10 yılda hizmete açtıklarını bildirdi.

Bu yurtları, 2003 yılı öncesindeki gibi ranza sistemiyle açmış olsalardı 386 bin yatak daha ilave edebileceklerini, ancak buna karşı olduklarını dile getiren Erdoğan, önceliklerinin her zaman kalite olduğunu söyledi.

Geleceğin emanet edildiği çocukların, huzur içinde, her türlü imkana sahip şekilde barınmalarını istediklerini dile getiren Erdoğan, bunun karşılığında öğrencilerden, eğitimlerini başarıyla tamamlamaları, kendilerine, ailelerine, millete hayırlı bir nesil olmalarını beklediklerini ifade etti. Erdoğan, ''Beklentimiz inşallah gelecekte bulunduğumuz makamları, mevkileri almanızdır. Bunun dışında hiç bir beklentimiz yok'' dedi.

''Görevimiz çok ağır''

Başbakan Erdoğan, seçilme yaşını 25'e indirmelerinin önemli bir adım olduğunu, şimdi seçilme yaşını 18'e indirilmesi yönünde yeni bir adım daha attıklarını ifade ederek, bazılarının bundan çok rahatsız olduğunu söyledi.

Almanya'da seçme yaşının 16, seçilme yaşının 18, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin 12'sinde seçme ve seçilme yaşının 18, 10'unda seçme yaşının 18, seçilme yaşının 21 olduğu örneklerini veren Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bazıları da bir tarafına 18 yaşında genç, bir tarafına da 18 yaşında bir genç alıyor ve o gençlerle dalgasını geçiyor. Bu çok büyük talihsizliktir. Bu gençliğimize inanmamaktır. Biz, İstanbul'u fetheden ve bir çağı kapayıp, bir çağı açan Fatih'in yakaladığı dinamizm neyse hangi yaşta bunu yakaladıysa gençliğimizi o makamda, o mevkide görüyoruz. Kendimize inanacağız.''

Batı ülkelerinin, nüfus itibarıyla yaşlandıkları için sıkıntıda olduğunu, Türkiye'nin ise genç nüfusuyla övündüğünü ancak gidişatın iyi olmadığını vurgulayan Erdoğan, ''Yaşlanmaya doğru gidiyoruz. Eğer millet olarak nüfusumuzu genç tutamazsak ki şu anda yüzde 60 itibarıyla 30 yaş altıyız, bunu bu şekilde koruyamazsak geleceğimiz 2037 itibarıyla tehlikededir. Onun için şu salonu dolduran gençlerden özellikle bir şey istiyorum o da şudur'' dedi.

Erdoğan, bu sözleri alkışlanınca, ''Ne demek istediğimi anladınız biliyorum ve bu bilimseldir. Bilimsel olduğu için de Türk milletinin neslini kurutmak isteyenlere karşı sizler çok farklı bir cevabı vermelisiniz. Belki de içimizde 5, 6, 7 kardeş olanlar var. Onun için görevimiz çok ağır'' diye konuştu.

''Bu tabloyu, herkes çok iyi görsün, iyi anlasın''

Başbakan Erdoğan, açılışı yapılan yurtların Türkiye genelindeki dağılımının çok anlamlı olduğunu, listede Bingöl, Bartın, Trabzon, Adana, Muğla, Kocaeli, Kilis, İzmir, Van gibi illerin bulunduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

''Bu tablo 75 milyon vatandaşımızı ayrım yapmaksızın kucakladığımızın en güzel ifadesidir. Bu tablo, bizim ayrımcılığa, ötekileştirmeye asla pirim vermeden, 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarını bir gördüğümüzün ifadesidir. Batı neyi hizmet olarak alıyorsa, doğu da aynısını alacak. Kuzey neyi alıyorsa güney de aynısını alacak. Bu tabloyu, ülkesini, milletini seven, kendi geleceğini, evlatlarının istikbalini düşünen herkesin çok iyi görmesini, çok iyi anlamasını istiyorum.''

Gençleri daha iyi bir geleceğe hazırlamak, onlara en iyi eğitim, öğretim imkanlarını sağlamak için çalıştıklarını belirten Erdoğan, buna karşın terör örgütü yandaşlarının Hakkari'de üniversite binasını yakıp, yıktıklarını, bu kentte aynı ilköğretim okulunu 3. kez yaktıklarını, Şırnak ve Batman'da da aynısını yaptıklarını söyledi.

Başbakan Erdoğan, şöyle dedi:

''Bu insanların demokrasiyle eğitim-öğretim özgürlüğüyle alakası olabilir mi? Nusaybin'de bir öğretmeni ve hizmetliyi kaçırıyorlar. Bunların üniversitelerdeki taşeronları önceki gün ODTÜ'de ortalığı savaş alanına çeviriyor, diğer öğrencilerimizin, vatandaşlarımızın hayatlarını tehlikeye atacak şekilde etrafı ateşe veriyorlar. Bu, bilime, eğitim-öğretime, özgürlük arayışına terstir. Demokrasiye terstir. Biz demokratik parlamenter sistem içinde, eğitim-öğretim özgürlüğünü dört dörtlük temin edebilmenin mücadelesini veriyoruz. Bu ülkede özgürlük dendiği zaman, bütün insanımız, 7'den 70'e bunun hazzına varabilmelidir. Korkunun olduğu yerde, özgürlük konuşulamaz. İnancına güvenen inanç hürriyetinden korkmaz. Düşüncesine güvenen düşünce hürriyetinden korkmaz. Eğer demokrasiye inanıyorsanız o zaman demokratik mücadeleden de korkmayın. İki tercih var. Ya Parlamento ya Kandil. Kandil'e gitmek istiyorsanız yolunuz açık olsun. Ama 'Parlamento' diyorsanız gelin Parlamento'da mücadeleyi demokratik olarak verin.

Bütünleşme, birleşme günü olan bayramda yaşadıklarımız... Bunlar görmeyi arzu etmediğimiz tablolardır. Temenni ederim ki Türkiye bir olmanın, beraber olmanın, diri olmanın, iri olmanın bahtiyarlığını 2023'te dünyada ilk 10 ekonomiye girmek suretiyle yakalayacaktır.''

Ekonomide, siyasette, sosyal hayatta bütün kanalların Türkiye lehine geliştiğini, bölme gayreti içinde olanların bunu yakalayamadığını vurgulayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gençlere, ''Bunlar kendi geleceklerini sağlama almak için sizlerin geleceğini çalmak isteyenlerdir ve bölgesel, küresel bir güç olma yolunda ilerleyen Türkiye'ye çelme takma gayreti içerisine girenler boşuna çabalıyorlar, artık biz bir kartopu değiliz. Artık çığ haline geldik ve şimdi bu çığ büyüyerek yoluna devam ediyor'' diye seslendi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Biz bir vurgun düzenine, gençlerimizle birlikte, milletimizle birlikte 'dur' dedik, böyle başardık'' dedi.Voleybol Federasyonu Başkent Spor Salonu'nda düzenlenen, Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı 53 yurdun toplu açılış törenine Başbakan Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Hasan Albayrak, diğer ilgililer ve öğrenciler katıldı.

Başbakan Erdoğan, yaptığı konuşmada Türkiye'nin büyüme oranında yakaladığı ivmenin dünyada her yerde takdir edildiğini anlatarak, ''OECD'nin raporlarında da öyle, aynı şekilde G20'de de öyle'' diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'nin komşularının durumunun da ortada olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

''Şu anda Almanya'da işsizlik yüzde 8, Türkiye'de işsizlik yüzde 8.5. Komşularımız, Yunanistan'ın hali ortada, Avrupa'ya bakıyorsunuz İspanya'nın hali ortada, her ikisinde de işsizlik yüzde 25'e çıktı. İtalya'nın hali ortada, Portekiz'in hali ortada. Fakat Türkiye... Hatırlarsanız 2-3 yıl kadar önce bu kriz Türkiye'yi teğet geçecek dediğim zaman birileri dalgasını geçiyordu ama şimdi dalga onları çarpıyor. Ve bizi teğet geçti. Şu anda, 10 yıl önce Merkez Bankası'nın döviz rezervi 27,5 milyar dolarken, bugün Merkez Bankası'nın döviz rezervi 115 milyar dolara ulaşmıştır. Gençler, 10 yıl önce IMF'den borç alan bir Türkiye vardı ve borcumuz 23,5 milyar dolardı, 10 yıl önce. Şu anda bizim borcumuz IMF'ye 1,3 milyar dolar. Nisan ayında sıfırlıyoruz. Stand-by anlaşmalarını yapmıyoruz ve şimdi IMF'ye biz borç vereceğiz. Şu anda teknik görüşmeler yapılıyor ve 5 milyar dolar biz IMF'ye borç vereceğiz. Türkiye buraya geldi.''

''Biz bir vurgun düzenine, gençlerimizle birlikte, milletimizle birlikte 'dur' dedik, böyle başardık'' diyen Erdoğan, 10 yıldır bu ülkenin değerlerinden, birikiminden artan her kuruşu, millet için, vatanın evlatları için kullandıklarını, bundan sonra da aynı şekilde kullanmaya devam edeceklerini kaydetti.

Erdoğan, ''Cumhuriyetimizin 79. yılında, yani bundan 10 yıl öncesine kadar milletimiz onca çalışmasına, çabalamasına, fedakarlığına rağmen kişi başına milli gelirimiz neydi biliyor musunuz? Sadece 3 bin 500 dolar. Peki bugün kişi başına milli gelirimiz ne oldu, 10 bin 500 dolar'' dedi.

Daha önceki 79 yılda, 10 yılda elde ettiklerinin ancak 3'te 1'i kadar mesafe alınabildiğini ifade eden Erdoğan, ''Çünkü kabın dibi delikti. Kap su tutmuyordu. Birileri kaçak borular döşemiş, millete gitmesi gereken kaynakları sürekli hortumluyordu'' diye konuştu.

Erdoğan, o dönemlerde Ziraat Bankası gibi bir bankanın sürekli zararda olduğunu, ama şimdi Avrupa'da ilk üçün içinde bulunduğunu bildirdi.

Halkbank'ın, Vakıfbank'ın da durumlarının o zamanlarda iyi olmadığını anlatan Erdoğan, bütün başarının yolsuzlukların ortadan kalkmasıyla elde edildiğini ifade etti.

''İnşallah daha güzel günler var önümüzde'' diyen Erdoğan, ihracatın göreve geldiklerinde 36 milyar dolarken, şimdi 142 milyar dolar olduğunu, yıl sonu itibarıyla 146 milyar doları yakalayacağını belirtti.

Erdoğan, göreve geldiklerinde 8,5 milyar dolar olan turizm gelirinin, şimdi 23,5 milyar dolara yükseldiğini, 13 milyon olan turist sayısının ise şimdi 31,5 milyona ulaştığını kaydetti.

Bu durumun Türkiye'nin dünyada nasıl sevildiğinin de ifadesi olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

''Şu anda ülkemizi 3 kat büyüttük. Bunu yeterli görmüyoruz. İnşallah 2023 farklı olacak, ama biz çok daha farklı bir rüyanın şu anda eşiğindeyiz. O da şudur, bize sadece 2023 yetmez. İnşallah sizlerden meydana gelecek nesiller de 2071'in hayaliyle büyüsün. Çünkü bu millet Alparslan'ın yaktığı ışıkla 1071'den itibaren Anadolu'yu aydınlattı. Şimdi 2071'le de inşallah yeni kuşaklar, yeni doğacak nesiller, onun hayaliyle farklı bir Türkiye'yi inşa edecekler. 2023, bunun tohumlarının atıldığı bir yıl olacak. Şu anda onun hazırlığı içindeyiz, onun gayreti içerisindeyiz.''

Öğrencilere internet sözü

Erdoğan'ın konuşmasından sonra Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı arasında Kredi yurtlar kurumunda kalan öğrencilerin ücretsiz internet kullanımına imkan sağlayacak bir protokol imzalandı.

Başbakan Erdoğan, protokol imza töreni öncesinde projenin toplam değerinin yıllık 100 milyon lira olduğunu söyledi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım da internet kullanım ücretinin, bakanlıkça Evrensel Hizmet Fonu'ndan karşılanacağını belirtti.

Başbakan Erdoğan, imzaların atılmasının ardından, 5 ildeki yöneticilerle internet üzerinden canlı bağlantı yaparak buradaki yurtların açılışını yaptı. Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar, Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı Dinçer, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Albayrak ve diğer katılımcılarla sahnede diğer yurtların açılış kurdelesini kesti.

Başbakan Erdoğan'a, bir öğrenci yaptığı yağlı boya tabloyu hediye etti. Bir öğrenci de yaptığı maket kuğuyu Erdoğan'a hediye verdi.

Türk gençliği kendisine verilen değerin farkında

Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, mevcut yatak kapasitesine, açılışı yapılan yurtlarla 40 bin yeni yatak ekleneceğini belirterek, Türk gençliğinin kendisine verilen değerin farkında olduğunu söyledi.

Kılıç, halen inşaatları devam eden, proje ve ihale aşamasında dahil olmak üzere 183 yeni yurt projesinin bulunduğunu ifade ederek, bunların da yapımı tamamlandığında 2013 yılı sonunda 400 bin yatak kapasitesine ulaşılacağını belirtti.

Yeni nesil gençlerin atmaları gereken adımların farkında olduğunu dile getiren Kılıç, ''Tek vatan, tek devlet, tek bayrak ve tek millet inancıyla arkamıza düşmeye her an hazır her an yol arkadaşımız olmaya aday'' dedi.

Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Albayrak ise yurtların yüzde yüz doluluk oranına sahip olduğunu ifade ederek, 2003 öncesi 50 kuruş olarak verilen beslenme katkısının bugün 6 lira olduğunu ve haftanın 7 günü verilmeye başlandığını söyledi.

Açılış sonrası Mustafa Ceceli sahne aldı.

Açılışı yapılan yurtlar

Adana, Adıyaman Yurdu, Afyon, Afyon Dinar Yurdu, Aksaray Yurdu, Ankara Gölbaşı Yurdu, Artvin Yurdu, Bartın Yurdu, Bingöl, Bitlis, Çanakkale Biga, 1Çanakkale Merkez, Denizli Buldan Yurdu, Diyarbakır, Düzce Akçakoca Yurdu, Edirne, Erzurum Oltu Yurdu, Gaziantep, Gaziantep Gazikent, Gaziantep Nizip, Iğdır, İzmir Buca Kız Yurdu, Karabük Kız Yurdu, Kars, Kayseri, Kırşehir, Kırşehir/Kaman, Kilis, Kocaeli Yurdu, Konya Ereğli, Konya Kadınhanı, Malatya, Manisa Kırkağaç, Mersin, Muğla(Erkek), Muğla(Kız), Nevşehir Avanos Yurdu, Ordu, Rize DOKAP, Sakarya, Samsun, Siirt, Sivas Suşehri Yurdu, Sivas Yıldızeli Yurdu, Tokat, Tokat Niksar, Trabzon Beşikdüzü Yurdu, Trabzon Of Yurdu, Uşak, Van, Van Gevaş, Van Özalp, Yozgat Akdağmadeni.

> Erdoğan'dan öğrenciye ücretsiz internet sözü

Başbakan Erdoğan Ankara'da Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı 41 ilde toplam 40 bin yataklı 53 yurdun toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan, yeni kurulan üniversitelere 105 bin kadro ihdas ettiklerini açıkladı.

erdogan

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Geçtiğimiz 10 yılda 50'si devlet, 42'si vakıf üniversitesi olmak üzere 92 yeni üniversite açarak, ülkemizdeki üniversite sayısını 168'e ulaştırdık. Artık üniversit

eye giriş oranını yüzde 50'nin üzerine çıkarıyoruz. Yeni kurulan 50 devlet üniversitesine, 105 bin kadro ihdas ederek, bu kurumların aktif olarak çalışır h

ale gelmesini temin ettik'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Voleybol Federasyonu Başkent Spor Salonu'ndaki törende, Gençlik ve Spor Bakanlığ


Eğitime büyük önem verdiklerini belirten Erdoğan, ''Eğitim, sağlık, adalet, emniyet dedik. Anaokulundan üniversiteye kadar eğitim-öğretimin tüm kademelerinde güçlü bir altyapı kurmak için her türlü gayreti gösterdik; göstermeye devam ediyoruz'' diye konuştu.ı'na bağlı 53 yurdun toplu açılış törenine katıldı. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, 41 ilde, toplam 40 bin yatak kapasiteli yurtların öğrencilere hayırlı olmasını diledi.

Erdoğan, 2002'de 7,5 milyar lira olan eğitim bütçesini, 2012'de yüzde 425 artışla 39 milyar TL'nin üzerine çıkardıklarını dile getirerek, bu rakama yüksek öğretim kurumlarının bütçesinin dahil olmadığını vurguladı.

Başbakan Erdoğan, 10 yılda 6 bin 326 yeni öğretim kurumunun hizmete açıldığını, ilk ve ortaöğretimde 181 bin yeni derslik yapıldığını ifade ederek, okullardaki laboratuvarların sayısının 2002'de yaklaşık 19 binken, geçen 10 yılda bu sayının 33 bine çıktığını, 2002'de 12 bin olan kütüphane sayısının 18 bine çıktığını söyledi.

Bütün okullarda ders kitaplarının ücretsiz verildiğini hatırlatan Başbakan Erdoğan, okullara toplam 1 milyon bilgisayar gönderildiğini, bilişim teknoloji sınıflarının yanı sıra FATİH projesi sayesinde öğrencilerin akıllı tahtalarla tablet bilgisayarla eğitim teknolojilerinden faydalanarak öğrenim gördüğünü dile getirdi.

Erdoğan, ''Geçtiğimiz 10 yılda 358 bin öğretmen ataması yaparak, bu konuda sıkıntıyı büyük ölçüde çözdük'' dedi.

92 yeni üniversite

Ortaöğretim yıllarını yurtlarda geçirmiş biri olarak annesinden ve babasından nasihatler aldığını belirten Başbakan Erdoğan, ''Annem, 'buralar güvenli, okula gidip gelemezsin' demişti. O zaman böyle arabayla gidip gelmek, servisler filan yok. Yaya gidip geliyoruz ve imtihana girip yurda girdik. Babam da 'oğlum buralar güvenli yerler' demişti. Bakın aynen şimdi de bu yine aynı durumu koruyor. Anne, 'kızım burası güvenlidir' diyor. Baba, aynı telkinde bulunuyor ve bizler işi çok daha ileri götürdük. Buna dayalı olarak, ilk ve ortaöğretime yönelik 893 adet pansiyon binası açtık'' diye konuştu.

Şartlı nakit yardımı ve eğitim uygulamasını yaygın olarak sürdürdüklerini ifade eden Erdoğan, ''Çocuklarımızın, gençlerimizin zihinleri yanında bedenlerini de geliştirebilmeleri için okullarımızda şu ana kadar bin 31 adet yeni spor salonunu hizmete soktuk'' ifadesini kullandı.

Başbakan Erdoğan, 2002 yılında 53'ü devlet üniversitesi olmak üzere toplam 76 üniversite bulunduğunu ve üniversiteye girmek isteyen gençlerden onda birinin üniversiteye girebildiğine değinerek, ''Geçtiğimiz 10 yılda 50'si devlet, 42'si vakıf üniversitesi olmak üzere 92 yeni üniversite açarak, ülkemizdeki üniversite sayısını 168'e ulaştırdık. Artık üniversiteye giriş oranını yüzde 50'nin üzerine çıkarıyoruz. Yeni kurulan 50 devlet üniversitesine, 105 bin kadro ihdas ederek, bu kurumların aktif olarak çalışır hale gelmesini temin ettik'' diye konuştu.

Burs ve kredilerde yeni yıl artışı

Erdoğan, ''Ülkemizin ilk modern üniversitesi Darül Fünun-i Osmani'den beri tam 142 yıldır üniversite öğrencilerinden alınan öğrenim harcını kaldırmak da bize nasip oldu'' dedi. Üniversite öğrencilerine yönelik sosyal katkıların da AK Parti iktidarında katlanarak arttığına işaret eden Başbakan Erdoğan, 2002'de 451 bin 550 öğrenciye burs-öğrenim kredisi verilirken, bu rakamın 2012'de 1 milyon 173 bin 452'ye ulaştığını ifade etti.

Başbakan Erdoğan, ''Artık müracaat eden bir öğrencimiz ya burs alır ya da kredi alır. Geri döndürmek yok. Kredi ve Yurtlar Kurumu ya burs verecek ya da kredi. Üstelik bu kredi miktarı 2002'deki gibi 45 lira değil. Şu anda lisans öğrencilerimize ayda 260 TL burs-kredi veriyoruz, 180 lira beslenme yardımı veriyoruz, toplam 440 lira. Tabii yılbaşı itibarıyla yeni bir düzenlemeyi getireceğiz. Her yıl olduğu gibi ocakta bu düzenlemeyi yapacağız'' diye konuştu.

Yurtlarda kalan öğrencilerin internete ulaşması konusundaki sorunun çözüldüğünü ifade eden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bundan böyle tüm yurtlarımızda internet ücretsiz olacak. Sizlere bir hizmet bazında verilecektir'' dedi.

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, korkunun olduğu yerde özgürlüğün konuşulamayacağını, inancına güvenenin inanç, düşüncesine güvenenin düşünce hürriyetinden korkmayacağını belirterek, ''Eğer demokrasiye inanıyorsanız o zaman demokratik mücadeleden de korkmayın. İki tercih var; ya Parlamento ya Kandil. Kandil'e gitmek istiyorsanız yolunuz açık olsun. Ama 'Parlamento' diyorsanız gelin Parlamento'da mücadeleyi demokratik olarak verin'' dedi.

Voleybol Federasyonu Başkent Spor Salonu'ndaki törende, Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı 53 yurdun toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan, yurtlarda 60 kişinin kaldığı koşullardan geldiklerini, bunun sıkıntılarını yaşadıklarını söyledi. Erdoğan, artık gençlerin ilkel şartlarda yaşamayacağını, 1 veya 3 kişilik, içinde banyosu, tuvaleti, buzdolabı, televizyonu olan yurtlar yapıldığını, daha da modern koşulların sağlanacağını belirtti.

Erdoğan, ''Bunu milletimizden aldığımız, milletimizin evlatlarına iade etmenin bahtiyarlığı içinde yapıyoruz'' dedi.

Açılışı bugün yapılan yurtların 882 milyon liraya mal olduğuna değinen Erdoğan, yeni yurtların malzemesinden mimarisine kadar üzerinde hassasiyetle durduklarını, engelli öğrenciler için de düzenlemeler yapıldığını vurguladı.

Başbakan Erdoğan, ''Bu yurtlarda kalan çocuklarımızın çoğu muhtemelen kendi evlerinde dahi sahip olamadıkları bir konforla eğitimlerini sürdürme ikanı buluyorlar'' dedi.

Türkiye genelinde ve Kıbrıs'ta toplam 308 bin yatak kapasiteli 344 yurtla öğrencilere hizmet verildiğini ifade eden Erdoğan, bunun 128 bin 500 yatak kapasitesini oluşturan 286 yurt veya blokun son 10 yılda hizmete açtıklarını bildirdi.

Bu yurtları, 2003 yılı öncesindeki gibi ranza sistemiyle açmış olsalardı 386 bin yatak daha ilave edebileceklerini, ancak buna karşı olduklarını dile getiren Erdoğan, önceliklerinin her zaman kalite olduğunu söyledi.

Geleceğin emanet edildiği çocukların, huzur içinde, her türlü imkana sahip şekilde barınmalarını istediklerini dile getiren Erdoğan, bunun karşılığında öğrencilerden, eğitimlerini başarıyla tamamlamaları, kendilerine, ailelerine, millete hayırlı bir nesil olmalarını beklediklerini ifade etti. Erdoğan, ''Beklentimiz inşallah gelecekte bulunduğumuz makamları, mevkileri almanızdır. Bunun dışında hiç bir beklentimiz yok'' dedi.

''Görevimiz çok ağır''

Başbakan Erdoğan, seçilme yaşını 25'e indirmelerinin önemli bir adım olduğunu, şimdi seçilme yaşını 18'e indirilmesi yönünde yeni bir adım daha attıklarını ifade ederek, bazılarının bundan çok rahatsız olduğunu söyledi.

Almanya'da seçme yaşının 16, seçilme yaşının 18, Avrupa Birliği üyesi ülkelerin 12'sinde seçme ve seçilme yaşının 18, 10'unda seçme yaşının 18, seçilme yaşının 21 olduğu örneklerini veren Erdoğan, şöyle devam etti:

''Bazıları da bir tarafına 18 yaşında genç, bir tarafına da 18 yaşında bir genç alıyor ve o gençlerle dalgasını geçiyor. Bu çok büyük talihsizliktir. Bu gençliğimize inanmamaktır. Biz, İstanbul'u fetheden ve bir çağı kapayıp, bir çağı açan Fatih'in yakaladığı dinamizm neyse hangi yaşta bunu yakaladıysa gençliğimizi o makamda, o mevkide görüyoruz. Kendimize inanacağız.''

Batı ülkelerinin, nüfus itibarıyla yaşlandıkları için sıkıntıda olduğunu, Türkiye'nin ise genç nüfusuyla övündüğünü ancak gidişatın iyi olmadığını vurgulayan Erdoğan, ''Yaşlanmaya doğru gidiyoruz. Eğer millet olarak nüfusumuzu genç tutamazsak ki şu anda yüzde 60 itibarıyla 30 yaş altıyız, bunu bu şekilde koruyamazsak geleceğimiz 2037 itibarıyla tehlikededir. Onun için şu salonu dolduran gençlerden özellikle bir şey istiyorum o da şudur'' dedi.

Erdoğan, bu sözleri alkışlanınca, ''Ne demek istediğimi anladınız biliyorum ve bu bilimseldir. Bilimsel olduğu için de Türk milletinin neslini kurutmak isteyenlere karşı sizler çok farklı bir cevabı vermelisiniz. Belki de içimizde 5, 6, 7 kardeş olanlar var. Onun için görevimiz çok ağır'' diye konuştu.

''Bu tabloyu, herkes çok iyi görsün, iyi anlasın''

Başbakan Erdoğan, açılışı yapılan yurtların Türkiye genelindeki dağılımının çok anlamlı olduğunu, listede Bingöl, Bartın, Trabzon, Adana, Muğla, Kocaeli, Kilis, İzmir, Van gibi illerin bulunduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

''Bu tablo 75 milyon vatandaşımızı ayrım yapmaksızın kucakladığımızın en güzel ifadesidir. Bu tablo, bizim ayrımcılığa, ötekileştirmeye asla pirim vermeden, 780 bin kilometrekarelik vatan topraklarını bir gördüğümüzün ifadesidir. Batı neyi hizmet olarak alıyorsa, doğu da aynısını alacak. Kuzey neyi alıyorsa güney de aynısını alacak. Bu tabloyu, ülkesini, milletini seven, kendi geleceğini, evlatlarının istikbalini düşünen herkesin çok iyi görmesini, çok iyi anlamasını istiyorum.''

Gençleri daha iyi bir geleceğe hazırlamak, onlara en iyi eğitim, öğretim imkanlarını sağlamak için çalıştıklarını belirten Erdoğan, buna karşın terör örgütü yandaşlarının Hakkari'de üniversite binasını yakıp, yıktıklarını, bu kentte aynı ilköğretim okulunu 3. kez yaktıklarını, Şırnak ve Batman'da da aynısını yaptıklarını söyledi.

Başbakan Erdoğan, şöyle dedi:

''Bu insanların demokrasiyle eğitim-öğretim özgürlüğüyle alakası olabilir mi? Nusaybin'de bir öğretmeni ve hizmetliyi kaçırıyorlar. Bunların üniversitelerdeki taşeronları önceki gün ODTÜ'de ortalığı savaş alanına çeviriyor, diğer öğrencilerimizin, vatandaşlarımızın hayatlarını tehlikeye atacak şekilde etrafı ateşe veriyorlar. Bu, bilime, eğitim-öğretime, özgürlük arayışına terstir. Demokrasiye terstir. Biz demokratik parlamenter sistem içinde, eğitim-öğretim özgürlüğünü dört dörtlük temin edebilmenin mücadelesini veriyoruz. Bu ülkede özgürlük dendiği zaman, bütün insanımız, 7'den 70'e bunun hazzına varabilmelidir. Korkunun olduğu yerde, özgürlük konuşulamaz. İnancına güvenen inanç hürriyetinden korkmaz. Düşüncesine güvenen düşünce hürriyetinden korkmaz. Eğer demokrasiye inanıyorsanız o zaman demokratik mücadeleden de korkmayın. İki tercih var. Ya Parlamento ya Kandil. Kandil'e gitmek istiyorsanız yolunuz açık olsun. Ama 'Parlamento' diyorsanız gelin Parlamento'da mücadeleyi demokratik olarak verin.

Bütünleşme, birleşme günü olan bayramda yaşadıklarımız... Bunlar görmeyi arzu etmediğimiz tablolardır. Temenni ederim ki Türkiye bir olmanın, beraber olmanın, diri olmanın, iri olmanın bahtiyarlığını 2023'te dünyada ilk 10 ekonomiye girmek suretiyle yakalayacaktır.''

Ekonomide, siyasette, sosyal hayatta bütün kanalların Türkiye lehine geliştiğini, bölme gayreti içinde olanların bunu yakalayamadığını vurgulayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, gençlere, ''Bunlar kendi geleceklerini sağlama almak için sizlerin geleceğini çalmak isteyenlerdir ve bölgesel, küresel bir güç olma yolunda ilerleyen Türkiye'ye çelme takma gayreti içerisine girenler boşuna çabalıyorlar, artık biz bir kartopu değiliz. Artık çığ haline geldik ve şimdi bu çığ büyüyerek yoluna devam ediyor'' diye seslendi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Biz bir vurgun düzenine, gençlerimizle birlikte, milletimizle birlikte 'dur' dedik, böyle başardık'' dedi.Voleybol Federasyonu Başkent Spor Salonu'nda düzenlenen, Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlı 53 yurdun toplu açılış törenine Başbakan Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Hasan Albayrak, diğer ilgililer ve öğrenciler katıldı.

Başbakan Erdoğan, yaptığı konuşmada Türkiye'nin büyüme oranında yakaladığı ivmenin dünyada her yerde takdir edildiğini anlatarak, ''OECD'nin raporlarında da öyle, aynı şekilde G20'de de öyle'' diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye'nin komşularının durumunun da ortada olduğunu dile getirerek, şunları söyledi:

''Şu anda Almanya'da işsizlik yüzde 8, Türkiye'de işsizlik yüzde 8.5. Komşularımız, Yunanistan'ın hali ortada, Avrupa'ya bakıyorsunuz İspanya'nın hali ortada, her ikisinde de işsizlik yüzde 25'e çıktı. İtalya'nın hali ortada, Portekiz'in hali ortada. Fakat Türkiye... Hatırlarsanız 2-3 yıl kadar önce bu kriz Türkiye'yi teğet geçecek dediğim zaman birileri dalgasını geçiyordu ama şimdi dalga onları çarpıyor. Ve bizi teğet geçti. Şu anda, 10 yıl önce Merkez Bankası'nın döviz rezervi 27,5 milyar dolarken, bugün Merkez Bankası'nın döviz rezervi 115 milyar dolara ulaşmıştır. Gençler, 10 yıl önce IMF'den borç alan bir Türkiye vardı ve borcumuz 23,5 milyar dolardı, 10 yıl önce. Şu anda bizim borcumuz IMF'ye 1,3 milyar dolar. Nisan ayında sıfırlıyoruz. Stand-by anlaşmalarını yapmıyoruz ve şimdi IMF'ye biz borç vereceğiz. Şu anda teknik görüşmeler yapılıyor ve 5 milyar dolar biz IMF'ye borç vereceğiz. Türkiye buraya geldi.''

''Biz bir vurgun düzenine, gençlerimizle birlikte, milletimizle birlikte 'dur' dedik, böyle başardık'' diyen Erdoğan, 10 yıldır bu ülkenin değerlerinden, birikiminden artan her kuruşu, millet için, vatanın evlatları için kullandıklarını, bundan sonra da aynı şekilde kullanmaya devam edeceklerini kaydetti.

Erdoğan, ''Cumhuriyetimizin 79. yılında, yani bundan 10 yıl öncesine kadar milletimiz onca çalışmasına, çabalamasına, fedakarlığına rağmen kişi başına milli gelirimiz neydi biliyor musunuz? Sadece 3 bin 500 dolar. Peki bugün kişi başına milli gelirimiz ne oldu, 10 bin 500 dolar'' dedi.

Daha önceki 79 yılda, 10 yılda elde ettiklerinin ancak 3'te 1'i kadar mesafe alınabildiğini ifade eden Erdoğan, ''Çünkü kabın dibi delikti. Kap su tutmuyordu. Birileri kaçak borular döşemiş, millete gitmesi gereken kaynakları sürekli hortumluyordu'' diye konuştu.

Erdoğan, o dönemlerde Ziraat Bankası gibi bir bankanın sürekli zararda olduğunu, ama şimdi Avrupa'da ilk üçün içinde bulunduğunu bildirdi.

Halkbank'ın, Vakıfbank'ın da durumlarının o zamanlarda iyi olmadığını anlatan Erdoğan, bütün başarının yolsuzlukların ortadan kalkmasıyla elde edildiğini ifade etti.

''İnşallah daha güzel günler var önümüzde'' diyen Erdoğan, ihracatın göreve geldiklerinde 36 milyar dolarken, şimdi 142 milyar dolar olduğunu, yıl sonu itibarıyla 146 milyar doları yakalayacağını belirtti.

Erdoğan, göreve geldiklerinde 8,5 milyar dolar olan turizm gelirinin, şimdi 23,5 milyar dolara yükseldiğini, 13 milyon olan turist sayısının ise şimdi 31,5 milyona ulaştığını kaydetti.

Bu durumun Türkiye'nin dünyada nasıl sevildiğinin de ifadesi olduğunu dile getiren Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:

''Şu anda ülkemizi 3 kat büyüttük. Bunu yeterli görmüyoruz. İnşallah 2023 farklı olacak, ama biz çok daha farklı bir rüyanın şu anda eşiğindeyiz. O da şudur, bize sadece 2023 yetmez. İnşallah sizlerden meydana gelecek nesiller de 2071'in hayaliyle büyüsün. Çünkü bu millet Alparslan'ın yaktığı ışıkla 1071'den itibaren Anadolu'yu aydınlattı. Şimdi 2071'le de inşallah yeni kuşaklar, yeni doğacak nesiller, onun hayaliyle farklı bir Türkiye'yi inşa edecekler. 2023, bunun tohumlarının atıldığı bir yıl olacak. Şu anda onun hazırlığı içindeyiz, onun gayreti içerisindeyiz.''

Öğrencilere internet sözü

Erdoğan'ın konuşmasından sonra Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı arasında Kredi yurtlar kurumunda kalan öğrencilerin ücretsiz internet kullanımına imkan sağlayacak bir protokol imzalandı.

Başbakan Erdoğan, protokol imza töreni öncesinde projenin toplam değerinin yıllık 100 milyon lira olduğunu söyledi.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım da internet kullanım ücretinin, bakanlıkça Evrensel Hizmet Fonu'ndan karşılanacağını belirtti.

Başbakan Erdoğan, imzaların atılmasının ardından, 5 ildeki yöneticilerle internet üzerinden canlı bağlantı yaparak buradaki yurtların açılışını yaptı. Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar, Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Yıldırım, Milli Eğitim Bakanı Dinçer, Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Albayrak ve diğer katılımcılarla sahnede diğer yurtların açılış kurdelesini kesti.

Başbakan Erdoğan'a, bir öğrenci yaptığı yağlı boya tabloyu hediye etti. Bir öğrenci de yaptığı maket kuğuyu Erdoğan'a hediye verdi.

Türk gençliği kendisine verilen değerin farkında

Gençlik ve Spor Bakanı Kılıç, mevcut yatak kapasitesine, açılışı yapılan yurtlarla 40 bin yeni yatak ekleneceğini belirterek, Türk gençliğinin kendisine verilen değerin farkında olduğunu söyledi.

Kılıç, halen inşaatları devam eden, proje ve ihale aşamasında dahil olmak üzere 183 yeni yurt projesinin bulunduğunu ifade ederek, bunların da yapımı tamamlandığında 2013 yılı sonunda 400 bin yatak kapasitesine ulaşılacağını belirtti.

Yeni nesil gençlerin atmaları gereken adımların farkında olduğunu dile getiren Kılıç, ''Tek vatan, tek devlet, tek bayrak ve tek millet inancıyla arkamıza düşmeye her an hazır her an yol arkadaşımız olmaya aday'' dedi.

Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Albayrak ise yurtların yüzde yüz doluluk oranına sahip olduğunu ifade ederek, 2003 öncesi 50 kuruş olarak verilen beslenme katkısının bugün 6 lira olduğunu ve haftanın 7 günü verilmeye başlandığını söyledi.

Açılış sonrası Mustafa Ceceli sahne aldı.

Açılışı yapılan yurtlar

Adana, Adıyaman Yurdu, Afyon, Afyon Dinar Yurdu, Aksaray Yurdu, Ankara Gölbaşı Yurdu, Artvin Yurdu, Bartın Yurdu, Bingöl, Bitlis, Çanakkale Biga, 1Çanakkale Merkez, Denizli Buldan Yurdu, Diyarbakır, Düzce Akçakoca Yurdu, Edirne, Erzurum Oltu Yurdu, Gaziantep, Gaziantep Gazikent, Gaziantep Nizip, Iğdır, İzmir Buca Kız Yurdu, Karabük Kız Yurdu, Kars, Kayseri, Kırşehir, Kırşehir/Kaman, Kilis, Kocaeli Yurdu, Konya Ereğli, Konya Kadınhanı, Malatya, Manisa Kırkağaç, Mersin, Muğla(Erkek), Muğla(Kız), Nevşehir Avanos Yurdu, Ordu, Rize DOKAP, Sakarya, Samsun, Siirt, Sivas Suşehri Yurdu, Sivas Yıldızeli Yurdu, Tokat, Tokat Niksar, Trabzon Beşikdüzü Yurdu, Trabzon Of Yurdu, Uşak, Van, Van Gevaş, Van Özalp, Yozgat Akdağmadeni.

Son Güncelleme: Cumartesi, 03 Kasım 2012 09:32

Gösterim: 1983

Denizli Tavas'ta, İlçe Milli Eğitim Müdürü imzasıyla tüm okullara, 'Cumhuriyet Bayramında kasaba ve köylerimizde herhangi bir program uygulanmayacaktır' talimatı gönderilmiş.

İl Milli Eğitim ‘Cumhuriyet Bayramı’nı böyle yasaklatmışCHP Denizli İl Başkanı Yıldırım Aycan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’yla ilgili Tavas İlçe Milli Eğitim Müdürü imzasıyla tüm okullara, ’Kasaba ve köylerimizde herhangi bir program uygulanmayacaktır’ yazılı talimat verildiğini, bu belgenin de ellerinde olduğunu açıkladı. Aycan, "Cumhuriyet Bayramı’nı yasaklanmasının belgesini ortaya çıkardık. İlçe Milli Eğitim Müdürü hakkında derhal gereken yapılmalıdır. Bu zihniyetteki bir kişi bırakın müdürlüğü, öğretmenlik bile yapamaz" dedi.

İl Başkanı Yıldırım Aycan, düzenlediği basın toplantısında, Tavas İlçe Milli Eğitim Müdürü uzman öğretmen Gökhan Atalay imzasıyla, ilçedeki tüm okul ve kurum müdürlerine 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlama Programı’nın gönderildiğini, bu belgenin cumhuriyet bayramının yasaklandığını gösteren bir kanıt olduğunu söyledi. Aycan, belgeyi basın mensuplarına dağıttı.

İlçe Milli Eğitim Müdürü Gökhan Atalay imzasıyla dağıtılan belgede, "İlçe merkezimizde kutlanacak olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 89. yıldönümü kutlama programı ekte gönderilmiş olup; program doğrultusunda hareket edilmesi ve gerekli hassasiyetin gösterilmesi hususunda; Bilgi ve gereğini rica ederim" ibaresi yer alıyor. Yazının alt kısmında ise, not olarak "Kasaba ve köylerimizde herhangi bir program uygulanmayacaktır" ifadesi bulunuyor.

GEREKEN YAPILSIN

CHP İl Başkanı Yıldırım Aycan, iktidarın tutumundan bazı kişilerin güç aldığını belirterek, "Genel Başkan Yardımcımız Adnan Keskin, Cumhuriyet Bayramı günü, Tavas’taki Atatürk anıtına üç kez çelenk koydu, çelengimiz kaldırıldı. Bu çelenk kaymakamlığın deposundan çıktı. İlçe Kaymakamı, bu olayın bilgisi dışında olduğunu söyledi. Aynı ilçede Milli Eğitim Müdürü, belde ve köylerde bayram kutlanmasını yasakladı. Bunun belgesi elimizde, kaymakama gösterdik. Bilgisi olmadığını söyledi. Ama artık bilgisi var, gerekeni yapsın. Bunu yapan kişi bırakın milli eğitim müdürlüğünü öğretmenlik bile yapamaz. Çocuklarımızı bu zihniyetteki insanlara emanet etmek istemiyoruz. Kaymakam beyin dediklerini doğru kabul ediyoruz, artık haberi var gereğini yapsın" diye konuştu.

KAYMAKAM: BEN İZİNLİYDİM

Tavas Kaymakamı Muhittin Gürel de, DHA’ya yaptığı açıklamada, İlçe Milli Eğitim Müdürü imzasıyla okullara ve kurum müdürlerine söz konusu belgenin gönderilmesinden haberdar olmadığını söyledi. Kaymakam Gürel, "29 Ekim Cumhuriyet Bayramı öncesinde yıllık izne ayrıldım, dolayısıyla bu yazıdan haberim olmadı. Uygulamayı yanlış buluyorum, kabul edilebilir bir tarafı yok. İlçe Milli Eğitim Müdürü hakkında soruşturma açılıp açılmayacağı konusunda değerlendirmemiz devam ediyor" dedi.

(radikal)

> İl Milli Eğitim ‘Cumhuriyet Bayramı’nı böyle yasaklatmış

Denizli Tavas'ta, İlçe Milli Eğitim Müdürü imzasıyla tüm okullara, 'Cumhuriyet Bayramında kasaba ve köylerimizde herhangi bir program uygulanmayacaktır' talimatı gönderilmiş.

İl Milli Eğitim ‘Cumhuriyet Bayramı’nı böyle yasaklatmışCHP Denizli İl Başkanı Yıldırım Aycan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’yla ilgili Tavas İlçe Milli Eğitim Müdürü imzasıyla tüm okullara, ’Kasaba ve köylerimizde herhangi bir program uygulanmayacaktır’ yazılı talimat verildiğini, bu belgenin de ellerinde olduğunu açıkladı. Aycan, "Cumhuriyet Bayramı’nı yasaklanmasının belgesini ortaya çıkardık. İlçe Milli Eğitim Müdürü hakkında derhal gereken yapılmalıdır. Bu zihniyetteki bir kişi bırakın müdürlüğü, öğretmenlik bile yapamaz" dedi.

İl Başkanı Yıldırım Aycan, düzenlediği basın toplantısında, Tavas İlçe Milli Eğitim Müdürü uzman öğretmen Gökhan Atalay imzasıyla, ilçedeki tüm okul ve kurum müdürlerine 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı Kutlama Programı’nın gönderildiğini, bu belgenin cumhuriyet bayramının yasaklandığını gösteren bir kanıt olduğunu söyledi. Aycan, belgeyi basın mensuplarına dağıttı.

İlçe Milli Eğitim Müdürü Gökhan Atalay imzasıyla dağıtılan belgede, "İlçe merkezimizde kutlanacak olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nın 89. yıldönümü kutlama programı ekte gönderilmiş olup; program doğrultusunda hareket edilmesi ve gerekli hassasiyetin gösterilmesi hususunda; Bilgi ve gereğini rica ederim" ibaresi yer alıyor. Yazının alt kısmında ise, not olarak "Kasaba ve köylerimizde herhangi bir program uygulanmayacaktır" ifadesi bulunuyor.

GEREKEN YAPILSIN

CHP İl Başkanı Yıldırım Aycan, iktidarın tutumundan bazı kişilerin güç aldığını belirterek, "Genel Başkan Yardımcımız Adnan Keskin, Cumhuriyet Bayramı günü, Tavas’taki Atatürk anıtına üç kez çelenk koydu, çelengimiz kaldırıldı. Bu çelenk kaymakamlığın deposundan çıktı. İlçe Kaymakamı, bu olayın bilgisi dışında olduğunu söyledi. Aynı ilçede Milli Eğitim Müdürü, belde ve köylerde bayram kutlanmasını yasakladı. Bunun belgesi elimizde, kaymakama gösterdik. Bilgisi olmadığını söyledi. Ama artık bilgisi var, gerekeni yapsın. Bunu yapan kişi bırakın milli eğitim müdürlüğünü öğretmenlik bile yapamaz. Çocuklarımızı bu zihniyetteki insanlara emanet etmek istemiyoruz. Kaymakam beyin dediklerini doğru kabul ediyoruz, artık haberi var gereğini yapsın" diye konuştu.

KAYMAKAM: BEN İZİNLİYDİM

Tavas Kaymakamı Muhittin Gürel de, DHA’ya yaptığı açıklamada, İlçe Milli Eğitim Müdürü imzasıyla okullara ve kurum müdürlerine söz konusu belgenin gönderilmesinden haberdar olmadığını söyledi. Kaymakam Gürel, "29 Ekim Cumhuriyet Bayramı öncesinde yıllık izne ayrıldım, dolayısıyla bu yazıdan haberim olmadı. Uygulamayı yanlış buluyorum, kabul edilebilir bir tarafı yok. İlçe Milli Eğitim Müdürü hakkında soruşturma açılıp açılmayacağı konusunda değerlendirmemiz devam ediyor" dedi.

(radikal)

Son Güncelleme: Cuma, 02 Kasım 2012 16:11

Gösterim: 1621

Diğer Makaleler...

  1. Ankara Üniversitesi karıştı!
  2. Rektör hem marşı yazdı hem seslendirdi
  3. Öğrenciler yaz saati mağduru oldu
  4. Üniversiteler patent sahibi olabilecek