Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Son beş yılda 30 öğretmen, geçim sıkıntısı yüzünden intihar etti. Son kurban, Mustafa Kaya. Geçen  yıl atanma sözü verildiği halde açıkta kalan onbinlerce öğretmen, “Artık yeter” diyor.

öğretmen eylemiMemlekette her soruna verilen standart cevap ‘Her şeyin başı eğitim’dir. Ancak öğretmenlerin iş bulamadığı, yüzbinlercesinin açıkta beklediği bir ‘eğitim’ sisteminden ne bekleyebilirsiniz?

Dört gün önce Diyarbakır’da Mustafa Kaya (26) adlı genç bir öğretmen, kravatıyla kendini evinin tavanına asarak intihar etti. Kaya, yüzbinlerce meslektaşı gibi atanamadığı için KPSS’ye hazırlanıyordu. Onun hazin ölümüyle birlikte, son beş yılda intihar eden öğretmen sayısı 30’a çıktı.

Sorarım, hangi ülkede böyle bir istatistik var? Konu, eğitim sorunundan çoktan çıktı. Türkiye’nin kar topu gibi büyüyen sosyal sorunlarına bir yenisi eklendi:  Öğretmen kıyımı.

Atanamayan öğretmenler, MEB Bakanı Dinçer’e göre ‘fazlasıyla’ faal. Otursunlar oturdukları yerde ve şükretsinler, istenen bu! Ama öğretmenler susmuyor işte. Bando kuruyorlar, gazeteleri her gün mail yağmuruna tutuyorlar.

İyi ki de yapıyorlar! Evde oturup bunalıma gireceklerine, meslekleri, gelecekleri için mücadele ediyorlar. Neyi bekliyor devlet,  intihar etmelerini mi?

55 bin atama sözü

Atanamayan öğretmenler, “Son kez sizi rahatsız ediyoruz” sözleriyle medyayı mail yağmuruna tutuyor. İstekleri basit ve net: Devletin verdiği sözünü tutması. Peki neymiş o söz?

* Kasım 2010’da eski Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, “55 bin öğretmen alacağız ve bu alımların tamamı da tek seferde olacak” dedi.

* Bu haber, öğretmenler için çok büyük önem taşıyordu. Çünkü sene içinde parça parça alımlar olduğu zaman, sözleşmeli öğretmenlik de o dönemde devam ettiği için, yüksek puanlı sözleşmeliler kadroya geçiyordu. Sürekli öğretmen değişimi olduğu için öğrenciler de bundan zarar görüyordu.

* 55 bin atama sözü, öğretmenleri müthiş umutlandırdı. Yok pahasına çalışan ve daha iyi şartlarda kendi mesleğini yapmak isteyen binlerce öğretmen, görevlerinden istifa ederek KPSS’ye hazırlanmaya başladı. Sayıları onlardan katbekat fazla olan işsiz öğretmenler de.

* Seçim öncesinde, 55 bin atamayı Hüseyin Çelik de doğruladı. Ama olan oldu. Kopya skandalının patlak vermesiyle, seçim arefesinde, yani KPSS yapılmadan öğretmen alımı furyası başladı.

Hazirana kadar

* 9 Temmuz 2011 tarihinde yapılan KPSS’den bir ay önce, tam  30 bin öğretmen alımı yapıldı. Bu da yetmedi, 6 Temmuz’da 6 bin öğretmen daha alındı.

* Yeni bakan Ömer Dinçer’se, 2011 Ağustos ayında sadece 11 bin alım yapılacağını duyurdu. 55 bin neredee, 11 bin nerede!

* Öğretmenler, büyük hayal kırıklığı yaşıyor. Mevcut koşullar altında tek seferde bütün öğretmenlerin atamasının yapılamayacağını biliyorlar. Ama bunun için çözüm ve önerileri de var.

* 7 Temmuz 2012’de yeni bir KPSS yapılacak. Ancak ağustostaki öğretmen alımı zaten rutin. Atanamayan öğretmenlerin derdi, kendilerine geçen yıl verilen devlet sözünün hazirana kadar yerine getirilmesi.

* Atanmayı bekleyen öğretmenler, “Bu yıl KPSS’ye çalışan arkadaşlarımız da bizim gibi mağdur edilmesin. Haziranda yapılacak atama, ağustosta yapılacak atama sayısından kırpılmasın” diyor.

* Atanamayan öğretmenlerin en önemli isteklerinden biri, adaletli bir branş dağıtımı. Bazı branşlarda 25-30 puanla atama yapılırken, 80-85-90 alan öğretmenler hâlâ atanamıyor!

Sistem böylesine çarpıkken, nitelikli öğretmenler iş bulamazken, ümitsizlikten intihar edecek noktaya sürüklenirken, verilen sözler seçim öncesi ve sonrasına göre uyarlanırken; yeni eğitim modelini konuşmak abesle iştigal değil mi?

(milliyet)

> Öğretmenler intiharın eşiğinde

Son beş yılda 30 öğretmen, geçim sıkıntısı yüzünden intihar etti. Son kurban, Mustafa Kaya. Geçen  yıl atanma sözü verildiği halde açıkta kalan onbinlerce öğretmen, “Artık yeter” diyor.

öğretmen eylemiMemlekette her soruna verilen standart cevap ‘Her şeyin başı eğitim’dir. Ancak öğretmenlerin iş bulamadığı, yüzbinlercesinin açıkta beklediği bir ‘eğitim’ sisteminden ne bekleyebilirsiniz?

Dört gün önce Diyarbakır’da Mustafa Kaya (26) adlı genç bir öğretmen, kravatıyla kendini evinin tavanına asarak intihar etti. Kaya, yüzbinlerce meslektaşı gibi atanamadığı için KPSS’ye hazırlanıyordu. Onun hazin ölümüyle birlikte, son beş yılda intihar eden öğretmen sayısı 30’a çıktı.

Sorarım, hangi ülkede böyle bir istatistik var? Konu, eğitim sorunundan çoktan çıktı. Türkiye’nin kar topu gibi büyüyen sosyal sorunlarına bir yenisi eklendi:  Öğretmen kıyımı.

Atanamayan öğretmenler, MEB Bakanı Dinçer’e göre ‘fazlasıyla’ faal. Otursunlar oturdukları yerde ve şükretsinler, istenen bu! Ama öğretmenler susmuyor işte. Bando kuruyorlar, gazeteleri her gün mail yağmuruna tutuyorlar.

İyi ki de yapıyorlar! Evde oturup bunalıma gireceklerine, meslekleri, gelecekleri için mücadele ediyorlar. Neyi bekliyor devlet,  intihar etmelerini mi?

55 bin atama sözü

Atanamayan öğretmenler, “Son kez sizi rahatsız ediyoruz” sözleriyle medyayı mail yağmuruna tutuyor. İstekleri basit ve net: Devletin verdiği sözünü tutması. Peki neymiş o söz?

* Kasım 2010’da eski Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, “55 bin öğretmen alacağız ve bu alımların tamamı da tek seferde olacak” dedi.

* Bu haber, öğretmenler için çok büyük önem taşıyordu. Çünkü sene içinde parça parça alımlar olduğu zaman, sözleşmeli öğretmenlik de o dönemde devam ettiği için, yüksek puanlı sözleşmeliler kadroya geçiyordu. Sürekli öğretmen değişimi olduğu için öğrenciler de bundan zarar görüyordu.

* 55 bin atama sözü, öğretmenleri müthiş umutlandırdı. Yok pahasına çalışan ve daha iyi şartlarda kendi mesleğini yapmak isteyen binlerce öğretmen, görevlerinden istifa ederek KPSS’ye hazırlanmaya başladı. Sayıları onlardan katbekat fazla olan işsiz öğretmenler de.

* Seçim öncesinde, 55 bin atamayı Hüseyin Çelik de doğruladı. Ama olan oldu. Kopya skandalının patlak vermesiyle, seçim arefesinde, yani KPSS yapılmadan öğretmen alımı furyası başladı.

Hazirana kadar

* 9 Temmuz 2011 tarihinde yapılan KPSS’den bir ay önce, tam  30 bin öğretmen alımı yapıldı. Bu da yetmedi, 6 Temmuz’da 6 bin öğretmen daha alındı.

* Yeni bakan Ömer Dinçer’se, 2011 Ağustos ayında sadece 11 bin alım yapılacağını duyurdu. 55 bin neredee, 11 bin nerede!

* Öğretmenler, büyük hayal kırıklığı yaşıyor. Mevcut koşullar altında tek seferde bütün öğretmenlerin atamasının yapılamayacağını biliyorlar. Ama bunun için çözüm ve önerileri de var.

* 7 Temmuz 2012’de yeni bir KPSS yapılacak. Ancak ağustostaki öğretmen alımı zaten rutin. Atanamayan öğretmenlerin derdi, kendilerine geçen yıl verilen devlet sözünün hazirana kadar yerine getirilmesi.

* Atanmayı bekleyen öğretmenler, “Bu yıl KPSS’ye çalışan arkadaşlarımız da bizim gibi mağdur edilmesin. Haziranda yapılacak atama, ağustosta yapılacak atama sayısından kırpılmasın” diyor.

* Atanamayan öğretmenlerin en önemli isteklerinden biri, adaletli bir branş dağıtımı. Bazı branşlarda 25-30 puanla atama yapılırken, 80-85-90 alan öğretmenler hâlâ atanamıyor!

Sistem böylesine çarpıkken, nitelikli öğretmenler iş bulamazken, ümitsizlikten intihar edecek noktaya sürüklenirken, verilen sözler seçim öncesi ve sonrasına göre uyarlanırken; yeni eğitim modelini konuşmak abesle iştigal değil mi?

(milliyet)

Son Güncelleme: Salı, 10 Nisan 2012 14:32

Gösterim: 2002

Öğretmenlere ek ödeme konusunda hükümet gelen tepkileri dikkate aldı ve ek ödeme yapmayı kabul etti.

Öğretmene ek ödeme konusunda hükümet gelen tepkileri dikkate aldı ve sendikaların ısrarlı girişimleri sonucunda  ek ödeme yapmayı kabul etti. Ayrıntılar ise belli olmaya başladı. Yaklaşık 3 aydır öğretmenlerin yüreğine düşen ateş nihayet söndürülüyor.

Millî eğitim ordusunun adsız kahramanları öğretmenlerin mağduriyetine son veriliyor. Alınan duyumlara göre öğretmenlere verilecek olan ek ödeme miktarının taban 150 TL, tavan olarak da 250 TL arasında olduğu belirtiliyor.

2012 yılı zammı ve ek ödeme miktarı Mayıs 15 maaşına yetiştirilmesi için yoğun çalışmalar devam ediyor. 

> Öğretmenlere ek ödeme müjdesi!

Öğretmenlere ek ödeme konusunda hükümet gelen tepkileri dikkate aldı ve ek ödeme yapmayı kabul etti.

Öğretmene ek ödeme konusunda hükümet gelen tepkileri dikkate aldı ve sendikaların ısrarlı girişimleri sonucunda  ek ödeme yapmayı kabul etti. Ayrıntılar ise belli olmaya başladı. Yaklaşık 3 aydır öğretmenlerin yüreğine düşen ateş nihayet söndürülüyor.

Millî eğitim ordusunun adsız kahramanları öğretmenlerin mağduriyetine son veriliyor. Alınan duyumlara göre öğretmenlere verilecek olan ek ödeme miktarının taban 150 TL, tavan olarak da 250 TL arasında olduğu belirtiliyor.

2012 yılı zammı ve ek ödeme miktarı Mayıs 15 maaşına yetiştirilmesi için yoğun çalışmalar devam ediyor. 

Son Güncelleme: Çarşamba, 11 Nisan 2012 11:24

Gösterim: 3441

Dinçer "Dönem aralarında öğretmenlerin başka yere atanmalarını ve devamsızlıkları meşrulaştıracak uygulamaları gözden geçireceğiz" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Şişli Belediyesince ilçede yaptırılan 27 okulun, Selahattin Eyyubi İlköğretim Okulu'nda yapılan resmi açılış töreninin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.

Öğretmenlere yeterlilik sınavı getirilip getirilmeyeceğine ilişkin bir soru sorulan Dinçer, bunun yeni eğitim sistemiyle alakası olmadığını belirterek, "Öğretmenlerimiz, öğretmenlik mesleğini icra ederken farklı kariyer basamaklarında olacaklar. Her bir kariyer basamağından diğerine geçerken eğitim almak durumunda olacaklar" diye konuştu.

Dinçer, dershanelerin kapatılıp kapatılmayacağının sorulması üzerine de "Türkiye'de SBS sınavı ya da YGS gibi sınavlar maalesef hem sınav öncesi eğitim hayatımızı, hem de sınav sonrası hayatımızı çok etkiliyor. Eğitim sistemimizde belirleyici rol oynuyorlar" ifadesini kullandı.

Bu sınavların öğrenci seçme üzerine yapılmasının ve sınavlara odaklanmanın belirleyici rol oynamada etkili olduğunu anlatan Dinçer, bunların eğitim sistemini de olumsuz etkilediğini kaydetti.

Dinçer, "Bu sebeple sınavları biz belirli zaman dilimi içerisinde öğrenci seçme esaslı olmaktan çıkaracağız. SBS'yi artık fen liselerine, kolejlere, özel okullara öğrenci seçmek için değil, milli eğitim sisteminin niteliğini ölçmek için yapmaya başlayacağız" dedi.

Ömer Dinçer, bu durumun dershanelere olan talebi azaltacağını ve giderek dershane sistemli eğitim yapısının değişime uğrayacağını varsaydıklarını söyledi.

Öğretmenlerin tayinlerinin kaldırıldığına ilişkin bir bilginin doğru olup olmadığının sorulması üzerine de Dinçer, öğretmenlerin ve öğrencilerin sınıfta olmasının önemine işaret ederek, "Eğitimin niteliğini artırmak için hem öğrenciyi hem de öğretmeni sınıfa getirecek ve beraberce öğrenmeyi başarmayı sağlayacak tedbirleri alacağız. Dönem aralarında öğretmenlerin nakledilmelerini veya başka yere atanmalarını, öğrencilerin devamsızlıklarını meşrulaştıracak istisnai uygulamaları baştan sona gözden geçireceğiz" şeklinde konuştu.

Dinçer, öğretmenlerin fedakarlık yapmak durumunda kalacaklarını ifade ederek, öğrencilerin başarısı için bu tedbirlerin alınması gerektiğini sözlerine ekledi.

> Bakan Dinçer’den öğretmen tayinleri ile ilgili açıklama

Dinçer "Dönem aralarında öğretmenlerin başka yere atanmalarını ve devamsızlıkları meşrulaştıracak uygulamaları gözden geçireceğiz" dedi.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Şişli Belediyesince ilçede yaptırılan 27 okulun, Selahattin Eyyubi İlköğretim Okulu'nda yapılan resmi açılış töreninin ardından gazetecilerin sorularını cevapladı.

Öğretmenlere yeterlilik sınavı getirilip getirilmeyeceğine ilişkin bir soru sorulan Dinçer, bunun yeni eğitim sistemiyle alakası olmadığını belirterek, "Öğretmenlerimiz, öğretmenlik mesleğini icra ederken farklı kariyer basamaklarında olacaklar. Her bir kariyer basamağından diğerine geçerken eğitim almak durumunda olacaklar" diye konuştu.

Dinçer, dershanelerin kapatılıp kapatılmayacağının sorulması üzerine de "Türkiye'de SBS sınavı ya da YGS gibi sınavlar maalesef hem sınav öncesi eğitim hayatımızı, hem de sınav sonrası hayatımızı çok etkiliyor. Eğitim sistemimizde belirleyici rol oynuyorlar" ifadesini kullandı.

Bu sınavların öğrenci seçme üzerine yapılmasının ve sınavlara odaklanmanın belirleyici rol oynamada etkili olduğunu anlatan Dinçer, bunların eğitim sistemini de olumsuz etkilediğini kaydetti.

Dinçer, "Bu sebeple sınavları biz belirli zaman dilimi içerisinde öğrenci seçme esaslı olmaktan çıkaracağız. SBS'yi artık fen liselerine, kolejlere, özel okullara öğrenci seçmek için değil, milli eğitim sisteminin niteliğini ölçmek için yapmaya başlayacağız" dedi.

Ömer Dinçer, bu durumun dershanelere olan talebi azaltacağını ve giderek dershane sistemli eğitim yapısının değişime uğrayacağını varsaydıklarını söyledi.

Öğretmenlerin tayinlerinin kaldırıldığına ilişkin bir bilginin doğru olup olmadığının sorulması üzerine de Dinçer, öğretmenlerin ve öğrencilerin sınıfta olmasının önemine işaret ederek, "Eğitimin niteliğini artırmak için hem öğrenciyi hem de öğretmeni sınıfa getirecek ve beraberce öğrenmeyi başarmayı sağlayacak tedbirleri alacağız. Dönem aralarında öğretmenlerin nakledilmelerini veya başka yere atanmalarını, öğrencilerin devamsızlıklarını meşrulaştıracak istisnai uygulamaları baştan sona gözden geçireceğiz" şeklinde konuştu.

Dinçer, öğretmenlerin fedakarlık yapmak durumunda kalacaklarını ifade ederek, öğrencilerin başarısı için bu tedbirlerin alınması gerektiğini sözlerine ekledi.

Son Güncelleme: Pazar, 08 Nisan 2012 13:17

Gösterim: 2845

Ataması yapılmayan öğretmenler Türkiye’de kanayan bir yara olmaya devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı bu yıl atanacak öğretmen sayısını belirlemiş olsa da bu sayı öğretmen açığını kapatmaya yetmiyor. Türkiye’de eğitim fakültelerinden mezun oldukları halde göreve atanamayan öğretmenlerin sayısı 327 bine ulaştı.

atanamayan öğretmenlerSon beş yılda bu gruptaki öğretmenlerden 18’i, atanamadığı için bunalıma girdi ve intihar ederek hayatına son verdi.

Eğitim fakültelerinden mezun oldukları halde yıllardır atamaları yapılmayan öğretmenlerin sayısı 327 bine ulaştı.

Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu (AYÖP) son beş yılda bu öğretmenlerden 18’inin intihar ederek yaşamına son verdiğini belirtti. Ölümü tercih eden öğretmenler geride yürek burkan notlar ve yaşam öyküleri bıraktı.

Cenazemi hastanede bırakmayın

ŞENGÜL ÖZKAN: 01.03.2007 tarihinde Bursa’da intihar etti. Ücretli öğretmendi. Tam dört yıl atama bekledi.

NURAN UCA: 05.06. 2007 tarihinde Batman’da yaşamına son verdi.

NURAY ÖZER: 13.08.2008 tarihinde Elazığ’da intihar etti. Ağın ilçesinin Saraycık köyünde vekil öğretmendi. Atama bekliyordu.

MUHAMMET AYTEKİN ÇİFTÇİ: “03.05.2009 tarihinde Trabzon Akçaabat Lisesi’nde ücretli öğretmenlik yapıyordu.

> Ataması yapılmayan öğretmenlerin sayısı 327 bine ulaştı

Ataması yapılmayan öğretmenler Türkiye’de kanayan bir yara olmaya devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığı bu yıl atanacak öğretmen sayısını belirlemiş olsa da bu sayı öğretmen açığını kapatmaya yetmiyor. Türkiye’de eğitim fakültelerinden mezun oldukları halde göreve atanamayan öğretmenlerin sayısı 327 bine ulaştı.

atanamayan öğretmenlerSon beş yılda bu gruptaki öğretmenlerden 18’i, atanamadığı için bunalıma girdi ve intihar ederek hayatına son verdi.

Eğitim fakültelerinden mezun oldukları halde yıllardır atamaları yapılmayan öğretmenlerin sayısı 327 bine ulaştı.

Ataması Yapılmayan Öğretmenler Platformu (AYÖP) son beş yılda bu öğretmenlerden 18’inin intihar ederek yaşamına son verdiğini belirtti. Ölümü tercih eden öğretmenler geride yürek burkan notlar ve yaşam öyküleri bıraktı.

Cenazemi hastanede bırakmayın

ŞENGÜL ÖZKAN: 01.03.2007 tarihinde Bursa’da intihar etti. Ücretli öğretmendi. Tam dört yıl atama bekledi.

NURAN UCA: 05.06. 2007 tarihinde Batman’da yaşamına son verdi.

NURAY ÖZER: 13.08.2008 tarihinde Elazığ’da intihar etti. Ağın ilçesinin Saraycık köyünde vekil öğretmendi. Atama bekliyordu.

MUHAMMET AYTEKİN ÇİFTÇİ: “03.05.2009 tarihinde Trabzon Akçaabat Lisesi’nde ücretli öğretmenlik yapıyordu.

Son Güncelleme: Pazartesi, 09 Nisan 2012 14:06

Gösterim: 2848

Milli Eğitim Bakanlığı, Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi ve Eylem Planı çerçevesinde öğretmenlere yönelik yeni bir uygulama başlatmaya hazırlanıyor. Eğitim fakültelerinin kontenjanları azaltılacak. Öğretmenler beş yılda bir yeterlik testine tabi tutulacak.

Zorunlu eğitimi 4’er yıldan 3 dönem halinde 12 yıla çıkaran yasanın kabul edilmesiyle Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), uygulama için düğmeye bastı. 2012- 2013 eğitim yılında uygulanması planlanan yeni sistemden eğitim fakülteleri de payını aldı. Eğitim Fakülteleri Dekanlar Konseyi Başkanı ve Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Cemil Öztürk, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in eğitim fakültelerinin kontenjanlarının azaltılması yönünde talimat verdiğini anlattı.

Kontenjanların azaltılmasının yanı sıra fakültelerindeki ikinci öğretim programlarının da aşamalı olarak kaldırılacağını ifade eden Öztürk, “Aynı şekilde açık öğretim fakültesindeki öğretmenlik programları kapatılacak. Böylece hem atama bekleyen öğretmen sayısı azalacak hem fakültelerdeki kalite yükselecek” dedi.

5 YILDA BİR SINAV

Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi ve Eylem Planı’na göre öğretmen kalitesini güvence altına alan diğer önlemleri de şöyle sıralandı: “Eğitim fakültelerine öğrenci seçiminde çoktan seçmeli testlerin yanında adayları farklı açılardan değerlendirecek teknik ve araçlardan faydalanılacak. Öğretmenler, ulusal ve uluslararası öğretmen yeterliklerine göre yetiştirilecek. MEB öğretmen alımında KPSS’den başka araçlar da kullanılacak. Öğretmenler beş yılda bir yeterlik testine tabi tutulacak.”

‘Ciddi kalite sorunu var’

Prof. Dr. Öztürk, Türkiye’de öğretmen yetiştirmede ciddi kalite sorununun yaşandığını öne sürdü. Eğitim fakültelerinin kitle eğitimi yapan kurumlar olarak algılandığını anlatan Öztürk, “Fakülte programlarının birçoğunda bir hoca ve bir tahta yetiyor. Türkiye’de öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısının en fazla olduğu fakültelerin başında eğitim fakülteleri geliyor. Örgün öğretimde 1 hocaya 30’dan fazla öğrenci düşüyor. Bu fen edebiyat fakültesinde 15-16, mühendislik fakültelerinde daha az” diye konuştu. Yetiştirdikleri öğrencilerin okullara gittiklerinde geleneksel eğitimle karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Öztürk “Eski gelenekçi öğretmenlerin rollerini benimsiyorlar. Bir süre sonra yeni öğretmenlerimiz eski öğretmenler gibi düşünmeye başlıyor. Onlarla aynılaşıyor” dedi.

(haber7)

> Öğretmenlere 5 yılda bir yeterlik sınavı geliyor

Milli Eğitim Bakanlığı, Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi ve Eylem Planı çerçevesinde öğretmenlere yönelik yeni bir uygulama başlatmaya hazırlanıyor. Eğitim fakültelerinin kontenjanları azaltılacak. Öğretmenler beş yılda bir yeterlik testine tabi tutulacak.

Zorunlu eğitimi 4’er yıldan 3 dönem halinde 12 yıla çıkaran yasanın kabul edilmesiyle Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), uygulama için düğmeye bastı. 2012- 2013 eğitim yılında uygulanması planlanan yeni sistemden eğitim fakülteleri de payını aldı. Eğitim Fakülteleri Dekanlar Konseyi Başkanı ve Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Dekanı Prof.Dr. Cemil Öztürk, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’in eğitim fakültelerinin kontenjanlarının azaltılması yönünde talimat verdiğini anlattı.

Kontenjanların azaltılmasının yanı sıra fakültelerindeki ikinci öğretim programlarının da aşamalı olarak kaldırılacağını ifade eden Öztürk, “Aynı şekilde açık öğretim fakültesindeki öğretmenlik programları kapatılacak. Böylece hem atama bekleyen öğretmen sayısı azalacak hem fakültelerdeki kalite yükselecek” dedi.

5 YILDA BİR SINAV

Ulusal Öğretmen Strateji Belgesi ve Eylem Planı’na göre öğretmen kalitesini güvence altına alan diğer önlemleri de şöyle sıralandı: “Eğitim fakültelerine öğrenci seçiminde çoktan seçmeli testlerin yanında adayları farklı açılardan değerlendirecek teknik ve araçlardan faydalanılacak. Öğretmenler, ulusal ve uluslararası öğretmen yeterliklerine göre yetiştirilecek. MEB öğretmen alımında KPSS’den başka araçlar da kullanılacak. Öğretmenler beş yılda bir yeterlik testine tabi tutulacak.”

‘Ciddi kalite sorunu var’

Prof. Dr. Öztürk, Türkiye’de öğretmen yetiştirmede ciddi kalite sorununun yaşandığını öne sürdü. Eğitim fakültelerinin kitle eğitimi yapan kurumlar olarak algılandığını anlatan Öztürk, “Fakülte programlarının birçoğunda bir hoca ve bir tahta yetiyor. Türkiye’de öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayısının en fazla olduğu fakültelerin başında eğitim fakülteleri geliyor. Örgün öğretimde 1 hocaya 30’dan fazla öğrenci düşüyor. Bu fen edebiyat fakültesinde 15-16, mühendislik fakültelerinde daha az” diye konuştu. Yetiştirdikleri öğrencilerin okullara gittiklerinde geleneksel eğitimle karşı karşıya kaldıklarını söyleyen Öztürk “Eski gelenekçi öğretmenlerin rollerini benimsiyorlar. Bir süre sonra yeni öğretmenlerimiz eski öğretmenler gibi düşünmeye başlıyor. Onlarla aynılaşıyor” dedi.

(haber7)

Son Güncelleme: Pazar, 08 Nisan 2012 09:12

Gösterim: 2184

Diğer Makaleler...

  1. Son 5 yılda 30 öğretmen intihar etti!
  2. Ataması yapılmayan öğretmenin acı sonu!
  3. Öğretmenlerin 'son' isteği
  4. Sınıfta 'yoklamaya' son!