Eğitim Tercihi

İstinye Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Melih Bulu, yakın gelecekte dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olmayı hedefleyen Türkiye’nin insan kaynağını yetiştirmeye katkıda bulunmak istediklerini belirtiyor. Kendi bilgisini üretemeyen bir ülkenin ekonomik olarak gelişemeyeceğine dikkat çeken Bulu, “Bu sebeple ülke olarak kendi bilgimizi üretir hale gelmemiz lazım. Biz de üniversite olarak bu hedefte önemli bir rol üstlenmek istiyoruz” diyor.

Sayın Bulu, İstinye Üniversitesi’ni öne çıkaran özelliklerinden bahsedebilir misiniz? Diğer vakıf üniversitelerine göre nasıl bir konumlandırmanız var?
Mütevelli Heyeti Başkanımız olan Sayın Muharrem Usta çok önemli ve başarılı bir iş adamı. Kendisi aynı zamanda Trabzonspor Kulübü’nün de Başkanı. Dolayısıyla çok yoğun bir tempo içinde çalışıyor. Bununla birlikte dünyada bırakmak istediği en önemli eserinin İstinye Üniversitesi olduğunu bize söylemişti. Bu yüzden üniversiteyi kurarken 100, 200 ve 500 yıllık planlar yaptık. Muharrem Bey tecrübeleri ve birikimleri sayesinde üniversitenin toplumdan kopuk olmaması gerektiğini vurgulamıştı. Toplumu yaşadığı problemleri saptayarak bunlara çözüm yolları üreten bir üniversite kurmayı amaçladık ve başardık. Bu husus aslında dünyada birçok üniversitenin yapmak istediği ama bunu gerçekleştiremediği bir şey. Biz bu konuda iddialıyız. Alandaki problemleri görebilmeleri için öğrencilerimizi eğitimlerinin hemen başında staja gönderiyoruz. Staj hemen hemen bütün bölümlerimizde zorunlu. Arkamızda MLPCare Grubu olduğu için - ki 30 civarında hastanesi mevcut - sağlıkla ilgili bölümlerde ciddi avantajlara sahibiz. Tabii bu sadece sağlıkla sınırlı değil.

250 ÖĞRENCİMİZ STAJLARINI YAPTI
Hastane söz konusu olduğundan kuruluş aşamanızda sağlık alanıyla ilgili bir hedefiniz mi öncelikli miydi?
Hayır, bizim şu anda aktif olan ve bu yıl öğrenci kabul edeceğimiz 7 fakültemiz var. Tıp Fakültesi, Eczacılık Fakültesi ve Sağlık Bilimleri Fakültesi sağlıkla ilgili fakültelerimiz… Bunun yanı sıra Fen Edebiyat Fakültesi, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi, Mimarlık ve Tasarım Fakültesi ve Mühendislik Fakültemiz mevcut. Biri Sağlık Meslek Yüksek Okulu olmak üzere iki meslek yüksekokulumuz var. Bu sebeple sağlıkta iyi bir noktadayız. Güçlü bir altyapıya sahibiz ama aynı zamanda geniş bir spektruma hitap eden bir kurumuz. Hemen hemen alanda oluşabilecek sorunları çözebilecek ilgili bilim dalları var. Bu yıl 23 tane lisans, 27 tane de ön lisans programına öğrenci kabul edeceğiz. Bunların dağılımına baktığımızda 1/3’ünün sağlık alanıyla ilgili bölümler olduğunu görebilirsiniz.
Üniversite olarak farklılığımızı; alanda olan biteni anlayan, problemleri çözmek için uğraşan akademisyenler ile bunları öğrenmeye çalışan öğrencilerden oluşan ekosistem olarak tanımlayabiliriz. Bunun ön önemli örneği az önce de bahsettiğim gibi stajlardır. Öğrencilerimiz okudukları alanlarla ilgili firmalarda stajlarını yapıp tercih edecekleri mesleğin gerçeklerini yerinde görüyorlar. Mesela ilk seneden itibaren 250 öğrencimiz stajını tamamladı. Bu artarak devam edecek. Bunun yanı sıra girişimcilik konusuna özel bir önem veriyoruz. Günümüzde büyük bir bilgi bombardımanı söz konusu. Kurum olarak bu gerçekten hareket ederek öğrencilerimize nasıl öğreneceklerini anlatıyoruz. Kesinlikle ezberci bir sistemimiz yok ve akademisyenlerimizle bu konuda mutabıkız. Aynı zamanda doğru bilgi ve yanlış bilgiyi birbirinden ayırmayı öğretiyoruz. Burada metodoloji çok önemli. Bilimsel yaklaşıma hakim olmanız gerekiyor. Ancak bu sayede hangi bilginin doğru, hangisinin yanlış olabileceği noktasında karar verebilirsiniz. Bunu özellikle öğrencilerimize öğretiyoruz. Daha alan spesifikasyonlu konular üzerinde duruyoruz.

İŞ DÜNYASININ TALEBİNE UYGUN EĞİTİM VERİYORUZ
Genelde üniversite kuran iş adamları alandan geldikleri için iş dünyasıyla üniversite arasında ilişkiye daha büyük önem veriyorlar. Bu bağlamda siz de benzer bir yaklaşıma sahipsiniz. Bunun hem üniversiteye hem de öğrenciye getireceği faydalardan söz edebilir misiniz?
Bu yaklaşımla eğitim gören öğrencilerimiz mezun olduktan sonra iş bulma sıkıntısı yaşamayacaktır. Çünkü çalışmak istediği mesleği üniversite yıllarında yakından tanıma ve öğrenme şansı yakalamıştır. Zaten başarılı öğrenciler firmalardan iş teklifleri alıyor. Zaten akademisyenlerimizin bir bölümü iş dünyasıyla yakın ilişkiler içindeki isimlerden oluşuyor. Bu firmaların yönetiminde görev yapıyorlar veya danışmanlık hizmeti veriyorlar. Dolayısıyla firmaların beklentilerine hakimler ve öğrencilerini buna göre yetiştiriyorlar. Kısacası özel sektörün istemiş olduğu profilde öğrenci yetiştiriyoruz. Bölüm özelinde teknik ve non-teknik seçmeli derslerimiz var. Alandan gelen hocalarımız bu derslere giriyor. Ayrıca üniversitede ders vermek özel sektörde çalışan bir yönetici için de önemli bir prestijdir.
Çekmeköy’de açtığımız Meslek Yüksekokulumuz sanayi bölgelerine çok yakın. Bu sebeple sanayicilerle yakın işbirliği içindeyiz. Zaten sağlıkla ilgili kendi hastanelerimiz başta olmak üzere birçok sağlık grubuyla çalışıyoruz. Bu nedenle Meslek Yüksekokulumuzda Türkiye’ye örnek teşkil edecek bir yapı kurduğumuzu düşünüyorum. İlk öğrencilerimizi geçen yıl aldık, bu yıl mezun vereceğiz.

İSTİNYELİLİK MANİFESTOSU
Öğrenciler şu anda bir tercih aşamasındalar, öğrencilere tercihlerini yaparken neleri tavsiye ediyorsunuz? Gelecekte öne çıkan mesleklere dair neler söylemek istersiniz?
Günümüz dünyasında meslekler çok hızlı form değiştiriyor, sabit bir meslek neredeyse yok diyebiliriz. Bütün alanları etkileyen Endüstri 4.0 gerçeğiyle karşı karşıyayız. Biz de eğitim içeriğimizi buna uygun olarak devamlı yeniliyor ve geliştiriyoruz. Yapay zeka son zamanlarda yükselen bir trend ve pek çok mesleği ortadan kaldırabileceği belirtiliyor. Bunları göz önünde bulundurarak yapay zekayı hazırlayacak öğrenciler yetiştirmemiz gerekiyor. Öte taraftan öğrencilerimizin iletişim becerilerinin iyi derecede olması üzerinde durduğumuz önemli bir konu. İnsanlarla konuşabilme ve ikna edebilme yeteneği olmazsa olmaz bir özellik. Bütün derslerimizde iletişim yeteneğini geliştirici içerikler bulunuyor. Örneğin bir öğrenci hazırladığı projeyi sınıftaki diğer arkadaşlarına bir sunum olarak anlatıyor. Böylelikle sunum yapma yetenekleri gelişiyor. Bütün bunları eğitimin içine yediriyoruz. Bunun dışında öğrencilerimizin teknolojiyi çok iyi kullanabilmelerini amaçlıyoruz. Çünkü günümüz dünyasında teknoloji her alanda çok yaygın. Üniversite olarak öğrencilerimize sadece bilgi ve eğitim değil aynı zamanda iyi yaşama kültürü veriyoruz. Bunu da “İstinyelilik Manifestosu” adı altında somutlaştırdık.

Üniversitenizi tercih etmek isteyecek öğrenciler bu özelliklerinizi nereden takip edebilirler?
10 – 26 Temmuz tarihleri arasında lisans için Topkapı Yerleşkemiz’de, ön lisans için de Çekmeköy Yerleşkemiz’de tanıtım günlerimiz olacak. Bizi tercih etmek isteyenler buralara gelebilirler ve ilgilendikleri bölümlerin hocalarıyla görüşebilirler. Bunun yanı sıra web sayfamızdan detaylı bilgi edinebilirler. İstanbul dışında olanlar web chat, çağrı merkezimiz, e-mail ve sosyal medya hesaplarımızdan bizimle iletişim kurabilirler.

Burs ve barınma olanaklarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
İdealist bir yaklaşımla hareket ettiğimiz için üniversitemize ücretli öğrenci almıyoruz. Bütün öğrencilerimiz %50 ve üzerinde burslu okuyor. Olabildiğince başarılı öğrencileri üniversitemize çekmeyi amaçlıyoruz. Bu yıl 3 bin 400 öğrencilik bir kapasitemiz olacak. Okul birincilerine Ekim – Mayıs döneminde aylık 300 TL harçlık veriyoruz. Bunun yanı sıra öğrencimizin not ortalaması 3.8’ün üzerine çıkarsa onlara da burslar veriyoruz. Bilinçli tercih adı altında bir indirimimiz mevcut. Öğrenci bizi ilk 3 tercihi içinde yazarsa %15’lik ek bir indirim alıyor. Şehit yakınları ve gazilerimize çeşitli burslar sağlıyoruz. Aile indirimimiz var. Spor, sanat ve kültür alanlarında da bursumuz mevcut. Meslek Yüksekokulumuzun bulunduğu Çekmeköy Yerleşkemiz’de 200 kişilik bir yurdumuz, Topkapı tarafında ise anlaşmalı yurtlarımız var.

Uluslararası anlaşmalarla ve değişim programlarına yönelik çalışmalarınız ne boyutta? Yabancı öğrenciniz var mı? Uluslararasılaşma ile ilgili hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
Uluslararası faaliyet gösteren bir ofisimiz var, belirli ülkelerle sıkı çalışmalar yapıyoruz. Örneğin bu konuda Azerbaycan öne çıkıyor, çünkü buradan ülkemize çok fazla öğrenci geliyor. ABD’de yakın çalıştığımız bazı üniversiteler var. Bunlarla daha çok akademisyen bazlı bir çalışmamız var. Üniversitemizde şu an itibariyle 17 ülkeden öğrenci var. Özellikle sağlıkla ilgili bölümlerimiz için çok ciddi talepler alıyoruz. Özellikle Grubumuz çatısı altında faaliyet gösteren Medical Park Hastaneleri’nde çok sayıda yabancı hastanın tedavi görmesi bunu tetikliyor. Ülkemizin yanı sıra dünya çapında da büyük bir üniversite olmayı hedefliyoruz. Özellikle belirli alanlarda öne çıkmak en büyük arzumuz. Diğer üniversitelerle rekabet içindeyiz ve kendimizi iyi bir noktada görüyoruz. Yurtdışındaki diğer üniversitelere öğrenci göndermekten ziyade çekim merkezi olmak istiyoruz.

DÜNYA ÇAPINDA BİR ÜNİVERSİTE OLABİLMENİN TAŞLARINI DÖŞÜYORUZ
Bir üniversitenin dünya çapında marka olması gerçekleştirdiği bilimsel çalışmalarla doğru orantılı. Bu bakımdan İstinye Üniversitesi’nin vizyonu ve gerçekleştirdiği çalışmalardan bahsedebilir misiniz?
Üniversitemiz Türkiye’nin en gelişmiş kök hücre araştırma merkezlerinden birine sahip. Kök hücre günümüzde dünyanın en hızlı gelişen teknolojilerinden biri. Bu konuda önemli çalışmalara imza atan ve bunları yayınlayan bir ekibimiz var. Uluslararası endeksli dergiler bağlamında bakıldığında, bu ekibimizin bir tanesinin yaptığı yayınlar belki bazı üniversitelerimizin yayınlarının toplamını bulabiliyor. Yine kanser araştırma merkezimizin gerçekleştirdiği çalışmalar dünyayla rekabet edebilir nitelikte. Bu merkezde geliştirdiğimiz ülkemizin ilk kanser ilacının patentimni biz aldık. Bunun dışında ülkemizde ses getirecek nitelikte nörolojik bilimlerle ilgili bir merkez kurduk. Burada beynin fizyolojisi araştırılıyor. Şu anda 3 boyutlu organların geliştirilmesi üzerindeki araştırmalarımız devam ediyor.
Özetle; dünya çapında bir üniversite olabilmenin taşlarını döşüyoruz. 21. yüzyılda dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri haline gelmeyi hedefleyen Türkiye’nin insan kaynağını yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Kendi bilgisini üretemeyen bir ülkenin dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri olması mümkün değil. Bu sebeple kendi bilgimizi üretir hale gelmemiz lazım. Biz de İstinye Üniversitesi olarak bu hedefte önemli bir rol oynamak istiyoruz.

Biraz da kendinizden bahsetmenizi istesek. Siz kariyerinizi nasıl planladınız?
Kariyer planlamam konusunda vereceğim cevabım belki tercih yapacak öğrencilere katkı yapabilir. En önemli husus insanın sevdiği mesleği yapması. Dolayısıyla kariyer planlamasının bu yönde yapılması önemli. Günümüzde meslek tercihi biraz ertelenmeye başladı. Bunu çok sağlıklı buluyorum. 21. yüzyılda geçerli becerileri kazandıracak bir lisans programında okuyup belki yüksek lisansta, belki de doktorada meslek tercihi daha doğru olabilir. Genç arkadaşlarımızın kesin kararlar vermek yerine değişime açık olmalarında fayda görüyorum. Çünkü mesleklerin ömürleri değişiyor. Değişimi görüp ona göre adapte olmaları gerekiyor. Ben şimdiye kadar böyle yaptım ve mutlu oldum. İyi para kazanmak için istemediğim işi yapmadım. Maalesef gençlerimiz kısa zamanda çok para kazanmak istiyorlar ve bu yüzden sevmedikleri meslekleri seçiyorlar. Ancak bu durum orta ve uzun vadede başarı, mutluluk ve de bol para getirmiyor.

HER YIL EN AZ 500 ÖĞRENCİYE GRUBUMUZDA İŞ İMKANI SAĞLAYACAĞIZ
Kariyer planlamasını nasıl gerçekleştiriyorsunuz?
Bir Kariyer Planlama Merkezimiz var. Burada görevli ekibimiz öğrencilerimizle sürekli ilgileniyor. İlgi alanları, bölümleri ve gitmek istedikleri alanlarla ilgili öğrencilerimizi devamlı bilgilendiriyorlar. Üniversite olarak özel sektör ve kamuyla iletişim halindeyiz. Onların ihtiyaçlarına göre öğrencilerimizi yönlendiriyoruz. Bu yönlendirmeler genellikle staj dönemlerinde başlıyor. Belirli bir not ortamasının üzerinde olan öğrencilerimize grubumuzda iş garantisi veriyoruz. Sürekli büyüyen bir grubuz. Bu sebeple 500 civarında öğrencimizi iş sağlayacak bir kapasitemiz söz konusu.

“Vakıf üniversiteleri, ülkemizde üniversite sistemine ciddi ivme kazandırdı. Sistemi daha rekabete açtı. Birçok üniversitelerimizin belirli konularda dünyada ilk 10 içinde olduğunu düşünüyorum. Ancak tamamlamamız gereken bazı eksiklerimiz olduğu da bir gerçek.”

“Tercih yapacak adaylar hayatlarının en önemli kararlarından birini verecekler. Bence herkesin fikrini alsınlar ama kararlarını kendileri versinler. Çünkü o kararı vermenin sorumluluğunu almak bile büyük bir hayat tecrübesidir. Yanlış bir karar verseler de bunu ilerleyen dönemde düzeltebilirler. Sonuçta hayatın sonu değil.”

KÜNYE
Kuruluş Tarihi: 23.04.2015
Kurucusu: 21. Yüzyıl Anadolu Vakfı
Mütevelli Heyeti Başkanı: Muharrem USTA
Rektör: Prof. Dr. Melih BULU
Akademik Birimleri: Tıp Fakültesi / Eczacılık Fakültesi/ Fen-Edebiyat Fakültesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi/Mimarlık Fakültesi/Mühendislik Fakültesi/Sağlık Bilimleri Fakültesi/Meslek Yüksekokulu/Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu
Toplam öğrenci sayısı: 602
Uluslararası öğrenci sayısı:17
Toplam akademisyen sayısı: 275
2017 / 2018 akademik yılında alınacak öğrenci sayısı: 3210
Öğrenci kulübü sayısı: 20