Logo

Tercih sürecinde doğru karar vermek

Kategori: Alparslan Dartan
Cuma, 11 Temmuz 2014 11:27 tarihinde oluşturuldu



Tercih Süreci Adayların Kararsızlıkları Nedeniyle Sıkıntılı Geçiyor

2014 Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sistemi (ÖSYS) sınavlarının ikinci aşaması olan 2014 Lisans Yerleştirme Sınavı (2014-LYS) 81 il merkezinde (91 sınav merkezinde) 14-15 ve 21-22 Haziran 2014 tarihlerinde beş oturum halinde gerçekleştirildi. ÖSYM’den yapılan açıklamaya göre iki haftada gerçekleştirilen 5 farklı sınavda toplam 340.562 personel görev yapmış, 5.521.318 adet soru kitapçığı kullanılmış ve sınavın güvenliği ile ilgili herhangi bir sorun yaşanmamıştır.

ÖSYM, sınavların bittiği gün YGS’de olduğu gibi 2014-LYS’lerde de test sorularının tamamından rastgele seçtiği % 20 oranındaki soruyu cevap anahtarıyla beraber web sayfasında “Temel Soru Kitapçıkları” adı altında adaylarla ve basınla paylaştı. Böylece 1.423.124 adayın üniversiteye girişin ilk aşaması olan Yükseköğretime Geçiş Sınavı (YGS) ile başlayan sınav maratonu 946 bin 244 adayın YGS’den 180 ve üstü puan alarak Lisans Yerleştirme Sınavlarına (LYS) girmesiyle tamamlanmış oldu.

Sınav maratonunun bitmesiyle adayların ve ailelerin ayrı bir heyecan yaşamaya başladıkları söylenebilir. Şimdi sıra liseyi bitirene kadar hayalini kurdukları mesleklerle nasıl bir araya geleceklerinin hesabını yapmaya geldi. Bu heyecan, sınav sonuçlarının açıklanmasıyla ve onu takip eden tercih döneminde tavan yapacaktır.

Hangi bölümü tercih etsem ya da seçeceğim bölümü hangi üniversitede okusam kararını vermek gerçekten sınava hazırlanmak kadar zor. Burada biliyoruz ki aileler, yakın çevredeki güven duyulan insanlar, tanıdık yüzler, öğretmenler, arkadaşlar ve rehber öğretmenler adayların ilk başvurduğu, danıştıkları kaynak kişiler oluyorlar. Ancak her danışılan kişi farklı bir şey söylediğinde de işin içinden çıkılamaz oluyor.

Gerçekte tercih aşamasının iki boyutu var. Birincisi teknik boyut, sınav sonuçları ile tercih edeceğiniz bölüm ve üniversitelerin asgari (puansal ya da başarı sıralarının) koşullarının uyuşması. En basit olanı da bu, seçimlerinizi bu çerçevede yapabilirseniz, okumak istediğiniz ya da okuyabileceğiniz bölümlere yerleşebilir açıkta kalma durumu yaşamazsınız.

Tercihin ikinci boyutu ise psikolojik olan kısmıdır. Burada da ilgi, istek ve motivasyonunuzun yüksek olduğu bölümler arasında kararsız kalma durumu vardır. İleride pişmanlık duymayacağınız, severek ve ilgi duyarak okuyacağınız birden çok meslek dalı arasında sıkışıp kalabilirsiniz. Burada da ilginiz vardır ama becerileriniz yetmeyebilir, ilginiz yoktur ama becerileriniz o meslek için yetiyor da artıyor olabilir.

Tüm bu veriler sizin için üç bileşeni bir araya getirmeyi zorunlu kılar. Meslekleri tanımayı, kendinizi iyi tanımayı ve kendinize uygun (ilgi, yetenek, motivasyon, beceri, v.b) bir seçim yapmayı. Bu üç bileşenin asgari koşulu da sınav sonucunda elde ettiğiniz neticenin bunu yapmaya olanak sağlıyor olmasıdır.

Bugüne kadar iyi bir kariyer sahibi olmanın yolunun iyi bir üniversite ve iyi bir bölümde okumaktan geçtiği düşünüldü hep. Oysa okul ve iş yaşamı arasındaki bağ çoğu zaman hiç örtüşmedi. Geleceğin iş dünyası artık çalışanlarında, evrensel bakış açısına sahip, parçaların önemini bilen ama sistemin bütününe odaklanabilen, anında ve hızlı davranabilme becerisine erişmiş, nerede ve hangi koşulda olursa olsun kendini doğru ifade edebilme becerisini aramaya başladı.

İş dünyasındaki rekabet ve yaşanan bu hızlı değişim özellikle kariyer hedefleri konusunda kafası netleşmemiş gençlere iki önemli mesaj vermektedir. Kendinizi geliştirin, dönüştürün ve iyi ifade edin. Aileler bilmeliler ki çocukluktan ergenliğe gelişim süreçleri içerisinde gence her bir dokunuş onun ileride seçeceği mesleğin belirleyicisi olabilir. Bu nedenle aileler, çocuklarının özelliklerini bilerek ilgi ve yetenekleri doğrultusunda onları yönlendirebilir ve yüreklendirebilirler.

Gençler ise bugünden yarına her yönüyle hızlı değişen toplumun ve iş dünyasının beklentilerini karşılayacak donanıma sahip olmayı, merak duymayı kendilerine görev edinmeliler. Bunun için de;

•          Meslek odaklı değil iş odaklı olmalılar. Hayat herkese eşit fırsatlar verir. Bazıları kendilerine verilen fırsatları iyi değerlendirir bazıları ise değerlendiremez. Başarılı olmak için hayatın kendilerine sunduğu fırsatları mutlaka iyi değerlendirmeliler.

•          Okunulan üniversite ve alınan diploma mutlaka önemlidir, ancak onların kariyeriniz için sadece birer araç olduğu unutulmamalıdır.

•          Bir meslek edinip master, doktora dereceleri aldığı halde ben bunu istemiyordum ben başka bir alanda mutlu alacağım diyen ve bu isteğini yerine getiren insanların sayısı az değildir.

•          Gelecek gençlerin yüzyılı, geleceğe alışa gelmiş her şeyin değiştiği bir yüzyıl olarak bakmalı ve tek bir alanda değil çok farklı alanlarda kendilerini geliştirmeliler.

Günümüz toplumunda, son yıllarda doktorluktan müzisyenliğe, öğretmenlikten bankacılığa, bankacılıktan şarapçılığa uzanan farklı başarı ve kariyer öyküleri hiç olmadığı kadar arttığını görüyoruz. Üniversitede verilen eğitimlerin yansıması olarak tıp, hukuk, mühendislik, gibi bir uzmanlığa endeksli meslekler dışında pek çok meslekte artık alınan eğitimin pek fazla bir önemi kalmadı. Birçok kişinin mezun olduktan sonra eğitim aldıkları bölümlerden ilgi ve yetenekleri doğrultusunda farklı alanlarda iş yaşamına atıldıklarını görmeye başladık.

Geleceğin toplumunda ise tüm öngörüler bilgi teknolojilerinin önemine ve değerine ilişkin. Matematik ve Fen Bilimleri dışında önde olacak olan meslek alanı yok gibi. Gelecekte enerji, su, gıda mühendislikleri, savunma sanayii, uzay bilimleri, makine imalat, otomobil, bilgi ve iletişim teknolojileri ve sağlık sektörü ön plana çıkıyor. Bunun yanında en az bir yabancı dili bilmek, disiplinler arası düşünebilme, yaratıcılık, bilgi okuryazarlığı, insan ilişkileri, psikoloji ve toplum bilim önem kazanacaktır.

Sonuçların Açıklanması ve Tercihlerin Hazırlanması

Geçen yıl rekor sayılabilecek kısa bir sürede sınav sonuçlarını açıklayan ve tercih takvimini hazırlayan ÖSYM, bu yıl da bu süreci hızlandırdı ve 2014- ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzunu, http://www.osym.gov.tr internet adresinden, adaylara ve diğer ilgililere ön bilgi vermek amacıyla yayımladı.

•           Üniversite tercihleri 7-17 Temmuz 2014 tarihlerinde 10 gün içerisinde yapılacak. 2014-2015 öğretim yılında, ÖSYS sonuçlarına göre bir programa kayıt hakkı kazanan adayların kayıt işlemleri ise bütün üniversitelerde 1-5 Eylül 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilecek.

•          Sınav sonuç belgeleri adaylara posta ile gönderilmeyeceğinden YGS sonuçlarını öğrendikleri gibi yine internetten kendilerine özel şifrelerle ÖSYM’nin sınav sonuçlarını açıkladığı sayfadan öğrenebileceklerdir. Sınav sonuç belgelerinde Y-YGS ve Y-LYS puanları ile başarı sıralarını göreceklerdir. Adaylar unutmasınlar ki Y puanları OBP’leri de içerdiğinden yerleştirmeye esas olan puanlardır ve başarı sıralamaları da buna dayanarak belirlenmiştir.

•          Adaylar, 2014 üniversiteleri ve programlarına ait, kontenjanlar ile bölümlerin 2013 taban puanları, başarı sıraları ve özel koşullarını içeren bilgileri ancak 2014 Kontenjanlar Kılavuzu yayımlandığında görebileceklerdir. Bu kılavuz yardımıyla, öğrenim görmek istediği bölümlere 2013’de en son giren adayın Y-puanını ve Y-başarı sıralarını da bulabileceklerdir.

•          Adaylar toplamda 194 yükseköğretim kurumunda yer alan yaklaşık 10 bin bölümdeki 1 milyonu aşkın kontenjan arasından en fazla 30 tercih seçim yapacaklardır. Bazen üniversiteler belirli alanlarda uzmanlaşabiliyorlar. Akademik olarak bu birkaç alanda gerçekten iyi niteliklere sahip olmaları yanında diğer bölümlere aynı oranda destek veremeyebiliyorlar. Bu nedenle adaylar tercihlerini yapmadan önce okumak istedikleri bölümleri ve üniversiteleri iyi araştırmalılar.

•          Gitmeyi düşünmediğiniz bölümleri tercih listenize almamalısınız. Kayıt yaptırmasanız bile yerleştirildiğiniz bölümlerden dolayı ertesi yıl ağırlıklı ortaöğretim başarı puanınız düşecektir.

•          Tercih edeceğiniz bölümün hangi puan türüne dahil olduğuna dikkat edin ve o türdeki puanınızı göz önüne alarak tercihinizi yapın.

•          İstemediğiniz yüksek puanlı bir yeri, sırf puanınız yettiği için yazmamalısınız. Yerleştirildiğinizde mutsuz olursunuz.

•          Seçtiğiniz üniversitenin vakıf veya devlet üniversitesi olmasına, burs durumuna ve bulunduğu şehre ve varsa diğer özel koşullarına bir kez daha dikkatle bakın.

Tercih Yaparken- Sihirli Soru

•          Öncelikle adaylar, başarı sırası ve puanları ile öğrenim görmek istediği üniversiteleri-bölümleri bir arada değerlendirerek bir taslak tercih listesi oluşturmalılar. Sihirli soru sınav olmasaydı ve sizi koşulsuz olarak istediğiniz bölüme yerleştireceğiz deselerdi ilk sıraya hangi bölümü yazardınız? O bölüm bir nedenle olamadığında ikinci olarak hangi bölümü isterdiniz? Sorularını sormaktır.

•          Bölümler, en çok girilmek istenenden, en az istenene doğru sıralamalı ve başarı sırası, minimum puan açısından, istek sırasını oynatmayacak biçimde gözden geçirilmelidir.

•          Ölü tercih yoktur. Hiçbir aday okumak istemediği bir yükseköğretim programını tercihleri arasında yer vermiyorsa ölü tercihten de söz edilemez.

•          Daha çok istenen bir yükseköğretim programını, yüzdelik dilim, minimum puan ya da başka bir nedenden ötürü daha az istediği bir programın altına yazmamak gerekir.

•          Tercih sürecinde, 2013 taban puanların 2014’te 15-20 puan -/+ olabileceği ya da başarı sıralarının -/+ % 3 değişebileceği göz önünde tutulmalıdır.

•          Kendi 2014 puan ve sırasına göre, 15-20 puan alt ve üst, başarı sırasının yarısı kadar alt ve üst aralıklarda olabilecek bölümleri belirlemek açıkta kalma riskini neredeyse sıfırlar. Örneğin 50 bininci sırada yer almış bir adayın tercih aralığını 25 bin ile 75 bin aralığında yapıyor olması yerleşme şansını çok artırır.

•          Bir aday, kaçıncı sıraya yazmış olursa olsun, tercih ettiği bir bölüme, diğer tercih eden adaylarla birlikte Y-YGS/LYS puanlarına göre sıralanmış olarak ve kontenjan dâhilinde yerleştirileceklerdir. Bu nedenle yerleştirilmede tercih sırasının adayın isteğini ÖSYM’ye bildirmiş olmasının ötesinde bir önemi ve yerleşme önceliği avantajı yoktur.

•          Tercihler Yerleştirme YGS/LYS Puanlarına (Y-YGS/LYS) göre yapılacaktır. YGS’de 140 ve üstü alan adaylar ön lisans ve AÖF programlarını ve özel yetenek sınavı ile alan lisans programlarını tercih edebilirler. LYS’lerde 180 ve üstü puan alan adaylar ise YGS ve LYS puanları ile alan lisans programlarını tercih edebilecekler.

•          Eğer iki aday, eşit Y-YGS/LYS puanına sahip olursa; başarı sırası aynı olmayacaktır. O puan türünde ham YGS/LYS puanı yüksek olanın başarı sırası daha yüksek olur, o da eşitse, o puan türünün ana alan testleri neti daha yüksek olanın başarı sırası yüksek olur.

Yerleşmek Zor Değil

2013 ÖSYM verilerine bakıldığında ortalama bir diploma notu, toplamda 20 Matematik ve Geometri ve 30-35 Edebiyat net ile 10 civarında Coğrafya neti iyi bir üniversitenin Hukuk Fakültesinde okumaya yetiyor. Bu tespit tıp eğitiminden, sosyal bilimler alanındaki tüm bölümler için geçerli. Umutlu ve hazırlığını iyi yapmış her aday için üniversitelerde yer var.

İstanbul/Sabancı

2013 ÖSYM Verilerine Göre Örnek Puan ve Yerleştirmeler

Puan Türü

LYS 1

LYS 3

Diploma
Notu

OBP

Matematik

Geometri

Edebiyat

Coğrafya 1

LYS-TM-1
Yönetim Bilimleri

18

8

22

10

64

319

 

 

 

 

 

 

 

İstanbul/İKÜ

 

 

 

 

 

 

Puan Türü

LYS 1

LYS 3

Diploma
Notu

OBP

Matematik

Geometri

Edebiyat

Coğrafya 1

LYS-TM-1
İşletme Tam Burslu

17

8

28

14

64

319

 

 

 

 

 

 

 

Ankara/ODTÜ

 

 

 

 

 

 

Puan Türü

LYS 1

LYS 3

Diploma
Notu

OBP

Matematik

Geometri

Edebiyat

Coğrafya 1

LYS-TM-2 puanı
Uluslararası İlişkiler

25

12

46

13

88

439

 

 

 

 

 

 

 

İstanbul/Özyeğin

 

 

 

 

 

 

Puan Türü

LYS 1

LYS 3

Diploma
Notu

OBP

Matematik

Geometri

Edebiyat

Coğrafya 1

LYS-TM-2 puanı
Hukuk

17

3

33

13

62

309

 

Sınava Girenlerin Yarısı Lise Son Sınıf Öğrencisi 

Üniversiteye giriş için başvuran adayların yarıya yakını ortaöğretim kurumlarında son sınıf düzeyinde eğitim görenlerden oluşuyor. Bu da yeni, taze ve tekrar edilmiş bilgilerin sınandığı bu sınavlarda bir avantaja dönüşebilir.

YGS-LYS Giren Sayıları

 

 

 

 

 

Adayların Özellikleri

2014

2013

SAYI

%

SAYI

%

YGS'ye Giriş İçin Başvuran

2.007.688

 

1.852.817

 

Lise Son

850.840

40,79

800.810

41,69

m Mezun

1.235.247

59,21

1.122.223

58,31

Mezun Yerleşememiş

578.741

27,74

561.460

29,17

Üniversite Öğrencisi

437.933

20,99

380.000

19,74

Üniversite Mezun

121.676

5,83

100.763

5,24

Üniversite Terk

96.897

4,64

80.000

4,16

Kontenjanlar Adaylar İçin Yeterli Yarısı 

ÖSYM'nin açıkladığı kontenjanlar dengeli bir dağılım gösterdiğinde sınava girecek adaylar için makul sayılabilecek yeterlilikte. Adayların kendileri için asgari yeterlilikleri bulunan üniversiteleri okumak için seçmeleri durumunda bu kontenjanlar yeterli olacaktır. Ancak son yıllarda boş kontenjanların çokluğundan da söz etmeden olmayacak. Her koşulda unutmamalı ki kendi gerçeğinden hareket eden adaylar durumlarına uygun yerleşebilecekleri bir bölüm seçme şansına sahipler.

Üniversitelerin Kontenjanları – 2013

Program Türü

Devlet/104

Vakıf/
73 + 8 MYO

KKTC/9

YurtDışı

Toplam/104

Lisans

408.853

67.675

14.244

1.932

492.704

Ön Lisans

342.119

45.495

2.464

50

390.128

Ö. Yetenek

18.577

5.024

1.687

112

25.400

Toplam

769.549

118.194

18.395

2.094

908.232

 

Alpaslan Dartan

Terakki Vakfı Okulları Rehberlik Uzmanı ve

Türk PDR Derneği İstanbul Şube Başkanı

 

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.