Logo

Öğretmen eğitimleri artıyor, peki kalite?

Kategori: Alparslan Dartan
Pazar, 10 Şubat 2019 15:00 tarihinde oluşturuldu



Alpaslan Dartan / Terakki Vakfı Okulları/Yönetici., PDR Uzmanı., Eğitim Danışmanı / Eğitim Gazetecileri Derneği YK üyesi, PDR İst. Şb. Bşk. (2012-2017)

alparslan_dartan_yeniBu ülkede 2023 Vizyonu çerçevesinde eğitim reformunun öğretmenler üzerinden kurgulanması aşamasına gelindi. 2023 Vizyonunun parlayan yıldızı olan öğretmen aynı zamanda dolaylı olarak bugünkü karamsar eğitim tablosunun da sorumlusu gibi gösterilmiş oldu.
Her şey öğretmenin değerinin anlaşılmaya başlamasıyla oldu, ülkemiz büyük ve gelişmiş bir ülke. İnsanlarımız mutlu, huzurlu, herkes birbirine saygılı, okuma yazma oranımız %100’ yaklaşmış, okul öncesi eğitim zorunlu olmuş, okul öncesinden üniversiteye kadar herkes istediği ve yeteneği olan bir bölümde okuyor-mezun oluyor ve çalışıyor. Yasalar hak ve adalet üzerine kurulu bir sistemle tıkır tıkır işliyor, öğretmenlik saygın bir meslek, çalışanlar arasında ayrımcılık yok ülke ekonomisi gelişmiş kimsenin kimseye güç gösterisinde bulunmadığı güzel bir toplum ve ülke yıl 20...
Bu hayalin gerçekleşmesi için daha ne kadar yıl geçmesi gerekir bilemiyorum ama yıllar önce yüksek lisans eğitimi sırasında rahmetli hocamız Prof. Dr. Muhsin Hesapçıoğlu’nun eğitim ekonomisi dersinde üzerinde durduğu “eğitim mi ekonomiyi etkiler ekonomi mi eğitimi etkiler” konusu geçmişten bu güne tartışılıyor. Bugün sanırım her iki gücün de değerini önemini bilen toplumlar gelişiyor, büyüyor ve yukarıdaki toplum hayaline biraz daha yaklaşıyor.
Evet, 2023 Vizyonu öğretmen üzerine odaklanmış görünüyor. Bu yaklaşımla hem öğretmene verilen önem ve değer vurgulanıyor hem de öğretmenlerin donanımı yeterli bulunmuyor. Bu gerekçe ile de öğretmen yetiştiren kurumlardaki eğitim programlarının elden geçirilmesi ve geliştirilmesinden başlamak üzere bilfiil çalışan tüm öğretmenlerin bilgi ve becerilerinin geliştirilmesi açık açık dillendiriliyor.
Öğretmenlik üzerine bir önceki yazımda 1990 yılında verdiğim Yüksek Lisans tezimden alıntılar yaparken öğretmenden beklenen tutum ve davranışların geçmişten günümüze pek değişmediğini vurgulamıştım. Dünya değişirken iletişim dünyası çağ atlatırken internet dünyası hızla gelişirken öğretmenlerden geçmişte de bugün de gelecekte de beklenen ana tutum ve davranışların değişmemesini neye bağlamak gerekir. Elbette eğitim bir hizmet alanıdır ve insanla ilgilidir de ondan. Alan bilgisi, güçlü iletişim becerisi yüksek ve bunları sınıf ortamına yansıtacak motivasyon bir öğretmende olması gereken nitelikler. Tüm bu becerilerle donanmış olmak elbette yetmez ama iyi bir öğretmende aranacak asgari özellikleri ifade eder bu kavramlar.
Bugün öğretmen kaynaklarımız Eğitim ve Fen-Edebiyat Fakülteleridir. Buralarda okumak yetmez mezun olduktan sonra çalışma alanı devlet ve özel sektör olarak iki tercihiniz vardır. Devlette olabilmek için yeterli bir kadro ve o kadroya atanabilmek için girilen KPSS sınavından iyi bir puan almak ve sonrasında da çekilecek kurada şansınızın olması gerek, tabii bir de mülakatta başarılı olmanız da gerek. Özel sektörde olmak isterseniz de ya asgari ücretle çalışmayı kabul edeceğiniz sıradan okullarda işinizi yapacak ya da başarısını kanıtlamış geçmiş tecrübeleri olan nitelikli okullarda olabilmek için bilgi ve becerilerinizi en üst düzeyde canlı tutacaksınız. En az 5 yıllık bir öğretmenlik deneyiminiz ve aşamalı bazı görüşmelerden de alnınızın akıyla çıkacaksınız. Anlayacağınız öğretmen olmak deveye hendek atlatmak kadar zor.
Tüm bunları niye yazıyorum, çünkü öğretmen olabilmek bu mesleği yüreğinizde hissedebilmek demektir, bunun için çaba harcamak demektir, bilgi birikimine duygunuzu sevginizi katmak demektir de ondan. Ruhunuzda olması lazımdır öğretmenliğin okudum üniversiteyi bitirdim ile olmaz. Bugün çalıştığımız kurumlarda işimizi en iyi şekilde yapabilmek için sürekli öğrenmek, kendimizi geliştirmek zorundayız. Bugün kendi branşında Türkiye’de ve dünyada olan biteni bilmek demek öğretmenlik, çocukların konuştuğu dili anlayabilmek demektir öğretmenlik, dokunmayı bilmek övgü sözcüklerini rahatça ve kolayca söyleyebilmektir öğretmenlik, yazmaktır okumaktır paylaşmaktır öğretmenlik. Ama bu nasıl olacak asgari bilgi-eğitim koşullarında var olabilsek bile değişen gelişen bir dünyanın çocuklarıyla beraber yürüyebilmek için daha fazlası olmak gerek.
Geçmişten bu güne öğretmenlere yönelik eğitimler düzenleyen sivil toplum kurumları var. Bu kurumları en iyi bilenlerden birisi de Milli Eğitim Bakanımız Ziya Selçuk’tur. BU kurumların verdikleri eğitimlerin katılımcılarının memnuniyet oranları da biliniyor.
Bugün 2023 Vizyonunun öğretmen üzerine kurgulandığını söylemiştik. Asıl problem bundan sonra öğretmen eğitimleri üzerine her kesimde bir rol kapma mücadelesi görüyorum. Neredeyse tüm il ve İlçelerde öğretmen eğitimleri benzeri isimlerle öğretmen eğitimleri yaygınlaşıyor, hedeften sapma görüyorum maalesef. Öğretmenlerin neye ihtiyaçları var çok da bilmeden bu eğitimler birkaç öğretim üyesi ayarlanarak il ve İlçe bazında planlanıp verilmeye başlandı. Kalite ve memnuniyet de doğal olarak düşmeye başladı.
Bizzat Prof. Dr. Ziya Selçuk hocamız da konuya ilişkin “Öğretmen ve okul yöneticilerimizin mesleki gelişimlerini sürekli desteklemek üzere üniversitelerle ve STK’larla yüz yüze, örgün ve veya uzaktan eğitim işbirlikleri hayata geçirilecektir” açıklamasında bulunmuştu. Öğretmenlerin içerisinde olmadığı söz söyleyip düşüncelerini aktaramadıkları bir hizmet içi eğitim furyası yarardan çok zarar getirir. Bugün 2023 Vizyonuna atıfta bulunularak gerçekleştirilen eğitimlerin öğretmen ihtiyaçlarına karşılık gelir olması gerekir. İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerini bu bağlamda bu kurumlarla işbirliği yapar hale getirmek gerekir. Biz daha çok eğitim verdik ama işe yaramadı yı duymak istemeyiz. Öğretmenden öğretmene, akran öğrenmelerinin yolunu açabilmeliyiz.

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.