Logo

Eğitimde sınavların gölgesi, okulların bugünü ve geleceği

Kategori: Alparslan Dartan
Cumartesi, 24 Temmuz 2021 12:49 tarihinde oluşturuldu



Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı

alpaslan dartanBugünün değil belki ama geleceğin okulu bugünkünden farklı olmalı. Ama bu nasıl olmalı?

Değişimin hızlı, üretilenlerin çabuk tüketildiği, değerlerin önemini yitirdiği hızlı yaşam çağında eğitimin iyileştirilmesi ve niteliğinin artırılması her şeyden önemli hale gelmelidir. Ancak bütünü parçadan az önemsedikçe, sınavları iyi ve nitelikli eğitimin ön koşulu olarak düşünmekten vazgeçmedikçe bunu başarabilmek nitelikli eğitime ulaşmak ve/veya geleceğin eğitimini tasarlamak da maalesef pek mümkün görünmüyor.
Platon, “Kalbi eğitmeyen, sadece aklı eğiten eğitim eksiktir, yetersizdir,” diyor. Kalplerimizi eğitmeye eskisinden daha çok ihtiyacımız olduğunu düşünüyorum. Kıyasıya rekabetin olduğu dijital dünyanın bu günlerinde zamanı artık geriye sarmanın vakti gelmiştir belki de. Farkında olmadan giderek bireyselleşen ve egosantrik bir dünyanın parçası olmaya aday çocuklarımızın eğitimini değiştirmenin, dönüştürmenin bir yolunu toplumca bulabilmeliyiz. Bu nedenle sadece aklı değil kalbimizi de duygularımızı da eğiten bir okul modeli oluşturabilmeliyiz.
Son on yılda sıkça kullandığımız genel ifadelerden birisi 21. yüzyıl becerileri kavramıdır. Genel olarak, öğrencilerin bilgi ve teknoloji çağında -bugün ve yakın gelecekte- başarılı birer birey olabilmeleri için geliştirmeleri gereken üst düzey yaşam becerilerini ve öğrenme eğilimlerini ifade eder. Son yıllarda sınavlar ve yeni nesil sorular yolu ile ölçülmeye çalışılan bilişsel tutum ve becerilerin ana temasını da bu kavramın içini doldurduğu özellikler olduğunu görüyoruz.
Zaman ve koşullar değişiyor, buna bağlı olarak edinilmesi gereken beceriler, gereklilikler ve öncelikler de değişim gösteriyor. Çalışanların çoğunun sanayide görev yaptığı dönemlerde anahtar role sahip becerilerin başında ticareti bilmek, yönergeleri takip edebilmek, başkalarıyla iyi geçinebilmek, çok çalışmak ve profesyonel olmak, etkin, hızlı, dürüst ve adil olmak geliyordu.
Bugün hala bu beceriler gerekliliğini sürdürüyor, ama bilgi ve teknoloji çağında iş sahibi olabilmek için bu becerilere ek olarak derinlemesine düşünme, sorunları yaratıcı biçimde çözümleme, takımlar halinde çalışabilme, farklı araçları kullanarak anlaşılabilir biçimde iletişim kurabilme, sürekli değişen teknolojileri öğrenme ve çok büyük bir bilgi yığınıyla başa çıkabilme, iyi birer medya okur-yazarı olabilme, girişken ve girişimci olabilme becerileri de eklenmiştir.
Dünyanın değişen koşulları artık okullarda ve hayatın içinde edinilen eğitimin esnek, yaratıcı, gerektiğinde inisiyatifi ele alabilen, yeni ve işe yarar ürünler ortaya koyabilen bireyler yetiştirtilmesi gerektiğini söylüyor. Yaratıcı yenilikleri arttırmak (inovatif), iş kalitesini yükseltmek üzere kültürel farklılıklar arasındaki boşlukları doldurmak ve farklı bakış açılarını kullanma becerisine sahip olmak da geleceğin eğitilmiş insanlarında beklenilen beceriler arasında yerini almış durumda.
Pandemi koşulları nedeniyle ilişiklerimiz açısından zorladıkça önceden önemsemediğimiz ilke ve değerlerin ne kadar önemli olduğunu gördük. Okul kavramının tüm bileşenlerinin sadece öğretim yönü ağır basan akademik beklentilerin öne çıktığı bir süreç yönetiminden daha çok duygusal zekâya, sosyal ve kültürel birikime de eşlik eden bütüncül bir süreç yönetimine ihtiyaç olduğunu anladık.
Bu nedenle okulun geliştiren eğitim anlayışına ve felsefesine sahip olma­sı, sadece akademik başarıya değil yaşam becerilerine de odaklanması önemli hale gelmiştir. Çocuğun sınıf ortamında ve genel olarak okulda kendi yaşamında var olmasına özen gösteren, neye tanıklık yapması gerektiği konusunda açık seçik bir farkındalık geliştirmiş olan eğitim kurumlarının bir kültür ve değer yarattığı söylenebilir.Okul bu çerçeveden öğrenciyi akademik yönden geliştirmeyi hedeflerken spordan sanata her alanda beslemeli ve geliştirmelidir.
Ülkemizde eğitim sisteminin insan yetiştirme modelinde sıkça kullandığı iki ulusal sınavın LGS ve YKS’nin akademik becerileri ölçme amacıyla kullanılan verilerine bakmakta yarar var.

LGS'DE TEST ÇÖZÜM ORTALAMALARI

Test

Soru
Sayısı

Ortalama

2021

2020

2019

2018

Türkçe

20

9,41

10

11,75

16,48

Fen Bilimleri

20

8,04

10,21

9,97

13,05

İnkılap Tarihi

10

5,23

5,05

6,88

9,26

Matematik

20

4,2

4,89

5,09

6,99

Din Kültürü

10

6,35

6,39

6,83

9,72

Yabancı Dil

10

4,93

3,53

4,65

7,78

LGS Puan Ortalaması

14

268,35

286,35

298,87

346,45

 

 

YKS'DE TEST ÇÖZÜM ORTALAMALARI

Oturum

Test

Soru
Sayısı

Ortalama

2020

2019

2018

TYT

Türkçe

40

14,288

14,673

16,179

Sosyal Bilimler

20

7,788

6,687

6,0003

Temel Matematik

40

5,556

5,672

5,642

Fen Bilimleri

20

2,668

2,243

2,892

AYT

Türk Dili ve Edebiyatı

24

4,799

4,985

7,743

Matematik

40

7,584

4,775

3,923

Fizik

14

1,082

1,034

0,467

Kimya

13

1,416

0,963

1,109

Biyoloji

13

1,309

1,298

1,669

YDT

İngilizce

80

31,467

29,755

24,824


Hayatta kalmak için gerekli tüm becerilerin esasını oluşturan temel bilgilerin temel dersler üzerinden yapılabilme oranları aslında içler acısı bir gerçeği ortaya koyuyor, biz eğitimi de öğretimi de beceremiyoruz. Lise düzeyinde TYT de Matematikte 5,5, Fen Bilimlerinde 2,66 ortalaması, Ortaokul mezunlarında da LGS Matematikte 4,2, Fen Bilimlerinde 8,04 ortalamalar ile Türkiye’de temel bilimler alanında oldukça yetersiz bir eğitime işaret ediyor. Hem yakın geleceğin dünyasına hazır bireyler yetiştirme sorumluluğumuz hem de çocuklarımıza olan toplumsal/evrensel yükümlülüklerimiz yeni bir eğitim modelini oluşturmamız gerekiyor.
Türk Milli Eğitim sisteminin lokomotif kurumları olarak okullar, bu becerileri kazandırmak amacıyla gerekli düzenlemeleri yapmak ve sisteme entegre etmekle yükümlüdürler. Başta okullarda uygulanan programın yenilenmesi olmak üzere yukarıda belirtilen becerilerin öğrencilerde geliştirilebileceği bir yapıya kavuşturulması temel koşuldur. Küresel bir vizyonda, iş dünyası ve gerçek yaşamla ilintilendirilmiş, fiziki ve teknolojik alt yapıyla desteklenen, çözüm odaklı projeleri hedef alan bir program anlayışının benimsenmesi gereklidir.
Program ve alt yapı çalışmalarının tamamlanması yeterli koşul olma özelliği taşımamaktadır. Günümüzde eğitim sistemimizin en çok sorgulanan boyutu; çağdaş gereklilikler bağlamında ki öğretmen yeterliliğidir. Gereklilikler ve değerler anlamında değişimin sürekliliğinin yaşandığı bir dünya düzeninde geleneksel modellerle eğitim almış insan gücünün yetersizliği de su götürmez bir gerçekliktir.
Programın niteliğini artırmanın diğer bir koşulu ise uluslararası programların ulusal programa ya da ulusal programın uluslararası programlara akreditasyonunu sağlamaktır. Küreselleşen dünya düzeninde uygulanan programların uluslararası kalite standartlarında hizmet vermesi, küresel değişim, gelişim ve gerekliliklere yanıt verecek nitelikte donatılması resmi ve özel okulların diğer bir sorumluluk alanıdır.

Resmi-özel okullar işbirliği ve ilişkilerini düzenleyen mevzuatın gereklilikler doğrultusunda revizyonu; özel okullar ile üniversite ve iş dünyası ilişkilerinin, özellikle nitelikli insan gücü yetiştirme sorunsalında, belli bir program doğrultusunda verimliliğinin artırılması; uluslararası kurum ve kuruluşlarla yakın işbirliği ve sıcak temasın sağlanması ulusal eğitim sisteminin lokomotifi konumundaki özel okulların yükümlülükleri olarak değerlendirilmeli ve ivedilikle ele alınmalıdır.

Pek çok yaşanmış başarı öyküsünün bir yerinde okul yıllarında elde edilen bilgi ve becerilerin yanında gerçekleştirilen sosyal ve sportif aktivitelerin yeri vardır. Hatta bu var oluşlar bireyler için hem o günün hem de geleceğin inşasında önemli referans kaynakları olur. Okul takımlarında oynamak, takımın bir üyesi olmak, öğrenci kulüplerinde olmak, okul gazetesi çıkarmak ya da tiyatro sahnesinde yer almak gibi.
İşte sadece aklı değil kalbi de eğitmek bu fırsatları da yaratmakla mümkün olabilir.

 

 

 

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.