Logo

Eğitimde kurumsal hafıza ve sürdürülebilir politikalar özlemi

Kategori: Alparslan Dartan
Salı, 22 Kasım 2022 14:35 tarihinde oluşturuldu



Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı

alpaslan_dartanEvet, ana başlıkları ile çok değil son üç Milli Eğitim Bakanı’nın öğretmen yetiştirme politikalarından, öğretmenlerin özlük haklarına ve öğretmenlik mesleğinin toplumsal saygınlığını artırmaya yönelik uzun erimli politikalar ürettiklerini açıklayan pek çok demecini ve kayda geçmiş konuşmasını yazılı ve görsel medyadan bulabilirsiniz.
Malum 24 Kasım Öğretmenler günü münasebetiyle Kasım ayı öğretmenler için ayrı bir önemi bulunuyor. Bu yıl için elbette 19 Kasım 2022’de gerçekleştirilecek olan Kariyer sınavı da Kasım ayının önemini bu yıl bir kez daha artırdı. Bakanlarımızın öğretmenlik mesleği ile ilgili açıklamaları özellikle Kasım aylarında özellikle takip edilir. Sınav uygulaması da dâhil pek çok söylemin ya da uygulamanın öğretmenleri bir arada tutan mı ayrıştıran mı olduğu tartışmalı bir duruma dönüştü.
Özel gün ve haftaların olduğu zaman dilimlerinde klasik bir söylem de gündeme gelir hep. Anneler günü ya da babalar günü bir güne sığdırılamaz diye. Öğretmenler günü de benzer tepkilerin verildiği özel günlerden birisidir. Tüm günlerde öğretmenler özeldir denir, ama öğretmenler tüm günlerde olmayı bırakın acaba o bir günde bile kendilerini özel hissediyorlar mıdır? Emin değilim.
Ülkemizde Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne öğretmen yetiştirme politikalarımız hem sosyolojik hem de ekonomik süreçlerimizle yakından ilişkili olmuştur. Kendine özgü nitelikleri olan “Öğretmen Okulları”, “Köy Enstitüleri”, “Eğitim Enstitüleri” ve “Yüksek Öğretmen Okulları” gibi öğretmen yetiştiren okullardan bugünün “Eğitim Fakültelerine” ya da “Fen-Edebiyat Fakültelerine” doğru bir değişim olmuştur. Bu değişimin olumlu olup olmadığı, öğretmen yetiştirme serüvenimizin bir türlü ulusal kimliğimize, kültürümüze, gelenek ve göreneklerimize uygun günün, hatta geleceğin dünyasını kurgulamaya yönelik beklentilerimizi karşılayıp karşılamadığını düşünmeli ve sorgulamalıyız.
1980’lerden beri öğretmen yetiştiren kurumlar teorik bilgiye dayalı ve uygulamadan kopuk bir biçimde varlığını sürdürüyor. Bir önceki Milli Eğitim Bakanımız Prof. Dr. Ziya Selçuk geçmişteki bir söyleşisinde Eğitim Fakültelerde uygulanan eğitim programlarının % 85’inin teorik bilgiye ortalama %15 e yakınının da uygulamaya dönük ve sahadaki süreçlerle ilgili olduğunu söylemişti. Eğitim Enstitüleri döneminde uygulamaya dönük eğitimin % 55-60 civarında olduğu düşünülürse öğretmenlerimizin öğretmenliğe yaşantısal temelli değil kuramsal temelli öğrendikleri ile başladıklarını söylemek yanlış olmaz.
Öğretmenlere yatırım ülke geleceğine yatırımdır. Bir ülkenin kalkınması için sermaye ve teknoloji transferi yanında, yeterli sayıda iyi yetişmiş işgücüne de ihtiyaç vardır. Bu nedenle, ekonomistler, eğitime daha fazla kaynak ayrılmasının zorunluluğuna dikkat çekmişler ve bu konudaki girişimleri desteklemişlerdir. Eğitimle sağlanan birçok bilgi ve beceriler, toplumun kalkınmasına etki edeceği gibi, bireyin eğitim düzeyinin düşüklüğünden kaynaklanan bazı olumsuzlukları da azaltacağı kuşkusuzdur.
Bir ülkenin gelişmişliği; o ülke insanlarının iyi ve sürekli bir eğitim almaları ve bununla kazandıkları bilgi, beceriyle ekonomik büyümeye yapabilecekleri katkıya bağlıdır. Kalkınmanın beyni olan bireyin bilinçlenmesi, arama, çalışma, öğrenme ve düşünme isteği ile donatılması gerekir. Bunun yolu da eğitim alanında teknolojik donanımlara sahip fiziksel mekânlarla alan yaratmak ve bunların inşasına başka bir gözle bakacak öğretmenler yetiştirmekten geçmektedir.
Yazının başına dönecek olursam. Ülkemizde son 20 yılda 8 Millî Eğitim Bakanı görev aldı, İsmet Yılmaz, Ziya Selçuk ve yeni bakanımız Mahmut Özer. Son yıllarda görev alan bu üç bakanımızın da görev sürelerinin son görev yıllarındaki (Mahmut Özer hariç, göreve devam ediyor) TBMM plan ve bütçe komisyonunda eğitim bütçesine ilişkin yaptıkları bu sunumlarda öğretmenlerin hak ve hukukuna, mesleki ve eğitimsel gelişimlerine ve kariyer gelişimleri için planladıkları ve sunumlarında atıfta bulundukları noktalara ve ileriye dönük sürdürülebilir bir politika vaatleri var mı diye baktım.
Bakan Özer, TBMM Plan Ve Bütçe Komisyonunda 2023 Yılı Eğitim Bütçesine İlişkin Sunum Yaptı
Bakanlık olarak öncelik verilen politikalardan bir diğerinin öğretmenlerin mesleki gelişimlerinin çok boyutlu desteklenmesi olduğuna vurgu yapan Özer, 2020 yılında öğretmen başına düşen eğitim saati 44 iken 2021'de 94 saate, 2022'de 120 saat hedeflenirken on ayda 194 saate ulaşıldığına dikkati çekti. Özer, böylece son otuz kırk yılın en yüksek eğitim saatine erişildiğini söyledi.
Öğretmenlik Meslek Kanunu'nda sürecin başarılı şekilde devam ettiğini belirten Bakan Özer, şartları sağlayan öğretmenlerin yüzde 95'inin Öğretmenlik Meslek Kanunu ile ilgili süreçlere başvurduğunu, bunların yüzde 99'unun eğitimlerini tamamladığını, eğitimlerini tamamlayan öğretmenlerin de yüzde 98'inin sınava başvurduğunu ifade etti.
Millî Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, TBMM Genel Kurulunda, bakanlığının 2021 yılı bütçe görüşmelerinde milletvekillerine hitap etti.
"Her öğretmenimizin emeğinin kutsallığına inanıyoruz"
Selçuk, öğretmenlerin ve eğitim çalışanlarının bambaşka bir anlamı ve yeri olduğunu ifade ederek öğretmenleri ayırmadan, ötekileştirmeden, her birini eğitim ailesinin değerli ve saygın fertleri olarak gördüklerini söyledi.
"1 milyon öğretmenle 1 milyon 46 bin 809 mesleki gelişim eğitimi" Eğitim sisteminin başarısının büyük ölçüde öğretmenlerin ve okul yöneticilerinin mesleki yeterlilikleri ve adanmışlıklarına bağlı olduğunu ifade eden Selçuk, Türk eğitim tarihinin en kapsamlı öğretmen eğitimi çalışmasını başlattıklarını dile getirdi. Salgın koşullarına rağmen hız kesmediklerini ve 1 milyon öğretmenle 1 milyon 46 bin 809 mesleki gelişim eğitimini başarıyla gerçekleştirdiklerini kaydeden Selçuk, "Bu vesileyle her gün ekran başına geçip öğrencilerinin eğitimi için çabalayan, evinin her yanını sınıfa çeviren öğretmenlerimize sizlerin huzurunda bir kez daha teşekkür etmek isterim." dedi.
Türkiye'nin yetişmiş insan kaynağı ihtiyacını karşılamak amacıyla yurt dışına yüksek lisans ve doktora öğrencileri gönderdiklerini aktaran Selçuk, bu öğrencilerin geri dönüş oranının yüzde 97 olduğunu söyledi.
Bakan Yılmaz, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu´nda sunum yaptı
Hükümetleri döneminde eğitimde en büyük yatırımı öğretmene yaptıklarına işaret eden Yılmaz, 2003´ten bu yana 584 bin 288 öğretmen ataması gerçekleştirdiklerini, bugün görev yapan her 3 öğretmenden ikisinin hükümetleri döneminde atandığını kaydetti. 40 yaş ve altındaki öğretmen sayısı yüzde 66. Öğretmen başına düşen öğrenci sayısı; ilköğretimde 17´ye, ortaöğretimde 13´e düştü.
Öğretmenlerin ücret artışı. 2002´den bu yana göreve yeni başlamış 9. derece 1. kademedeki bir öğretmenin maaşının yüzde 515,04 arttığına işaret eden Yılmaz, ek ders ücretleri hakkında da bilgiler verdi. Bakan Yılmaz, şunları aktardı: "2002´de ek ders ücretinin saati net 2,75 lira (brüt 3,26 lira) iken 2017 yılında net 12,11 lira (brüt 14,38 TL) olmuştur. Bu durumda haftada 15 saat, ayda toplam 60 saat ek ders veren öğretmenimizin ek ders ücreti 2002 yılında 165 lira iken, 1 Temmuz 2017 tarihi itibarıyla yüzde 340,36 artışla net 726,60 liraya yükselmiştir. Haftada 15 saat ek ders veren bir öğretmene 2002 yılında maaşı ile birlikte toplam 635,20 lira ödenirken, 2017 yılının ikinci yarısında toplamda yüzde 469,67 artışla 3.618,52 lira ödenmektedir. Tüm öğretmenlere, her eğitim ve öğretim yılında, bir defa, eğitim ve öğretim yılına hazırlık ödeneği ödenmektedir. Yapılan ödeme 2002-2003 eğitim ve öğretim yılında 175 lira iken, 2017-2018 eğitim ve öğretim yılında yüzde 500 artışla bin 50 liraya yükseltilmiştir."
Kaliteli eğitimin sadece ekonomiyi ileri götürmeyeceğini, aynı zamanda demokrasinin kökleşmesine de katkı sağlayacağını kaydeden Yılmaz, “Ben inandığımı söylüyorum” dedi.
Şimdi bu üç sunumun içerisinde içeriği açısından öğretmene yönelik uzun soluklu bir iyileştirme hareketi ya da öğretmenlerin sorunları için atılması gereken adımları ve ileriye taşınabilir sürdürülebilir politikaları ne kadar bulabildik? Bunu özlemi ve beklentisi içerisindedir öğretmenlerimiz. Kısa vadeli değil uzun soluklu gerçek ihtiyaçlarının gözetilip sonuca erdirildiği politikalardır beklentileri.
Son olarak da İsmet Yılmaz’ın bakanlığı döneminde yayınladığı “Öğretmen Strateji Belgesi 2017-2023” belgesinin sunuş kısmında dile getirdiklerini aşağıya alıyorum.
“Eğitim sistemlerinin nihai amacı; topluma faydalı, toplumsal değerleri gözeten, etkili iletişim becerilerini edinmiş, değişime uyum sağlayabilen, öğrenme kaynaklarına erişme ve bunlardan etkin bir şekilde yararlanma becerilerini kazanmış, bilgi iletişim teknolojilerini verimli kullanabilen, kendisiyle ve toplumla barışık, inisiyatif alan, araştıran, sorgulayan ve eleştirel düşünme becerilerine sahip özgür bireyler yetiştirebilmektir. Bu niteliklere sahip bireylerden oluşacak bir toplumun inşasında en önemli görev ise öğretmenlere düşmektedir.
Eğitim tarihimiz boyunca öğretmenlerimizin nitelikleri, seçimi, çalışma koşulları hakkında sayısız görüşler ortaya atılmış, konu çok farklı boyutlarıyla tartışılmıştır. Günümüzde değişim, tarihin bütün dönemlerinden daha yoğun ve hızlı gerçekleşmektedir. Bu durum beraberinde “öğretmenlik” mesleğine yeni bir perspektiften ve çok boyutlu bir bakış açısıyla yaklaşmayı zorunlu kılmaktadır.
Öğretmenlik mesleğine ilişkin sorun alanları göz önüne alındığında, bunların günlük ve birbirinden bağımsız politikalarla çözülemeyeceği herkesçe kabul edilen bir gerçektir. Bu sorunların çözümü için sürecin en başında yer alan öğretmen yetiştiren yükseköğretim kurumlarındaki eğitim öğretim faaliyetlerinden başlayarak istihdam edilen öğretmenlerimizin emekliliklerine kadar devam eden tüm aşamalar bütünsel bir sistemin birbirini etkileyen temel unsurları olarak değerlendirilmelidir. “Öğretmen Strateji Belgesi” bu anlayış doğrultusunda hazırlanmıştır.”
Çok doğru değil mi?

Kaynakça
https://oygm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2017_07/26174415_Strateji_Belgesi_RG-Ylan-_26.07.2017.pdf
https://www.meb.gov.tr/bakan-ozer-tbmm-plan-ve-butce-komisyonunda-2023-yili-egitim-butcesine-iliskin-sunum-yapti/haber/28055/tr
https://www.meb.gov.tr/bakan-selcuk-mill-egitim-bakanliginin-2021-yili-butce-gorusmeleri-kapsaminda-genel-kurula-hitap-etti/haber/22159/tr
https://www.meb.gov.tr/bakan-yilmaz-tbmm-plan-ve-butce-komisyonunda-sunum-yapti/haber/14898/tr

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.