Logo

PROF. İRFAN ERDOĞAN: KOALİSYON PEDAGOJİSİ

Kategori: Prof. Dr. İrfan Erdoğan
Salı, 11 Ağustos 2015 18:08 tarihinde oluşturuldu



Prof. Dr. İrfan ERDOĞAN / Talim ve Terbiye Kurulu Eski Başkanı

irfan_erdoganBen bir eğitim bilimciyim, pratikte de öğretmenim. Bu bilinçle, şu sıralarda gündemde olan hükümetin nasıl ve kimler tarafından kurulacağı sorusu üzerinde değerlendirme yapmak istiyorum.

Öncelikle bilelim ki; Türkiye 7 Haziran seçimlerinden sonra bir fırsat yakaladı. Halk kolektif bilinciyle yaptığı seçimle güzel bir tablo ortaya koydu. Bu tablo doğrultusunda yeni bir koalisyon oluşturma süreci yaşanmaktadır. 

Ne var ki, birbirini uzun zamandır ötekileştiren taraflar bu duruma hazır değil gibi gözüküyor. Koalisyon kurmaya dair algı da son derece olumsuz. Olaya neredeyse tüm partiler nezdinde "ehven-i şer" bir durummuş gibi bakılıyor. 

Ben de bir eğitimci olarak diyorum ki koalisyon kurulabilirse şayet, Türkiye için yeni, farklı ve anlamlı bir dönem yaşanabilir.

Öncelikle kurulacak koalisyon ile uzun zamandır birbirine iyice yabancılaşmış olan tarafların bir araya gelmesi gerçekleşecek. Bu da her halükarda "kendisini karşısındakinin yerine koyma" olarak tanımlanan empatiyi arttıracak. Bu, toplumun ruh sağlığı için son derece önemlidir.

Koalisyon olursa yine uzun zamandır siyasi partiler düzeyinde kaybolan bir haslet olan uzlaşma kültürü artar. Zira koalisyon demek doğal olarak uzlaşmak, anlaşmak demektir. 

Koalisyon bir anlamda içsel bir terbiyedir. Çünkü koalisyon hep kazanmaya alışmış kişilere kaybı da yaşatır. Sağlam bir kişilik için hep kazanmak değil kaybetmek de güzeldir. Hep kazanmak doğru da değil, adaletli de değil, gerçekçi de değil. Aynı şekilde sürekli kaybetmek de çok örseleyici bir durum. İşte koalisyon doğası gereği tarafları hep kazandırdığı için, hem de kaybettirdiği için "pedagojik" bir oluşumdur. 

Koalisyon demek gerçek anlamda birlik ve beraberlik demektir. Koalisyon olmaksızın gerçekleşen bir oluşum birliğe değil tekliğe dayalıdır. Birlik ve beraberlik koalisyonla olur. 

Koalisyonun olmaması her halükarda bir kesimin dışlanmasıdır. Dışlanan çocuğa gönlümüz nasıl elvermezse küçük büyük fark etmez, dışlanan bir grup da olmamalıdır. İşte koalisyon her durumda daha kapsayıcı olması hasebiyle de iyidir. 

Koalisyon doğası gereği etkileşimi, iletişimi, ilişkiyi ve dostluğu geliştirir. Nitekim geçmişte kurulan Ecevit Erbakan, Ecevit Bahçeli, Demirel İnönü koalisyonlarının sonraki yıllara miras kalan güzel etkileri olmuştur. Bu minvalde koalisyonlu dönemlerde rövanşist tohumlar ekilmez.

Koalisyon katılımın artmasıdır yani demokrasidir aslında. Çünkü koalisyon sayesinde temsili katılımın ötesinde daha geniş tabanlı bir katılım gerçekleşir. 

Koalisyon ile toplumu ayakta tutan normlar ve değerler daha geniş kesimlerce benimsenir ve canlanır. Çünkü koalisyon ile taraflar aldıkları sorumluluk paralelinde özellikle ulusal düzeydeki normları daha çok benimserler.


Ait olmak yani mensubiyet hissi önemli bir ihtiyaçtır. Koalisyon bunu da sağlar. Koalisyon sayesinde ortak değerler için mensubiyet duygusu yaşayanların oranı artar.

Koalisyon bir birine yabancılaşmış tarafların anlaşması ve uzlaşmasıdır. Bu da barıştır aslında. 

Koalisyon doğası gereği açıklıktır, şeffaflıktır. Çünkü koalisyon sayesinde her şey daha çok göz önünde olur. 

Koalisyon nezaketi geliştirir. Koalisyon sayesinde iletişim kurmak durumunda kalan taraflar ilişki de kurar ve doğal bir şekilde nezaketi de yaşar ve yaşatır. Böylece taraflar bir birine daha duyarlı olur.

 

 Koalisyon demek gücün, etkinin ve yetkinin sınırlılığı demektir. Koalisyonun bu yönünün, gücün sınırsızlığının ne kadar sorun olabileceği göz önünde bulundurulursa, demokratik kültür için çok önemli olduğu görülebilir. Koalisyon sınırlara saygı duymayı öğretir ve pekiştirir.

 

Koalisyon, güncel tabirle ifade edilen “sen ben” kavgasını aşıp toplum için gerekli olan “biz” bilincinin oluşmasına katkı sağlar. Bu bağlamda “ben haklıyım, sen haksızsın” tavrı da azalır.

 

Koalisyon, ortak zemin yaratma pratiği sonucu ortaya çıkan bir modeldir. Dolayısıyla koalisyon sayesinde “toplumsal mutabakat” oluşturabilme becerisi ve kültürü de gelişmiş olur.

Koalisyon milyonları temsil eden ve iktidara talip olan her bir siyasi parti ve mensupları için umuttur. Varlığı yönetmeye talip olmak üzerine kurulu olan siyasi oluşumların bu fırsata sahip olması gerekir. Aksi takdirde öğrenilmiş çaresizlik durumuna düşülür ve bu da hiç iyi değildir. 

Tabi ki koalisyon sayesinde makam mevki, maddi manevi her türlü paylaşım  daha geniş bir tabana yayılır. En belirgin olarak bakanlar kurulunun ve diğer mevkilerin dağılımı daha geniş bir halk kesimini temsil edecek şekilde oluşur. 

Koalisyon güzel bir "akıl oyunu" ve "diyalektik" bir süreçtir. Yani doğrunun içinde yanlışın, yanlışın içinde de doğrunun olabileceğini gösteren bir etkileşimdir. Bu ise yaratıcılığa ve dinamizme kapı aralayan bir durumdur. Böyle bir süreç ise her yönüyle daha zeki bir toplum yaratır. 

Kısacası koalisyon toplumu bilişsel, duygusal ve ahlaki açıdan çok iyi geliştirir ve olgunlaştırır. 

Koalisyon olmazsa toplumun karakteri bozulur, bencilleşir, güç obezitesi yaşanır. Kazananların hırsları, kaybedenlerin de kırıklığı artar. Güven kaybolur. Gücü eline geçiren bırakmak istemez. Bırakmamak için her şeyi yapar. Koalisyon olmazsa kutuplaşma artar. Toplum bir birbirine yabancılaşır. Dışlama ve ötekileştirme artar ve pekişir. Rövanş duygusu gelişir.

Bu nedenle, yaşasın koalisyon...

Dolayısıyla tedirginliğe, kuşkuya ve karamsarlığa kapılmadan büyük bir ümitle ve heyecanla kurulsun bir koalisyon!

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.