Logo

ÖRAV’a ‘siyasi linç’ mi uygulanıyor?

Kategori: Kayhan Karlı - Yenilikçi Öğrenme ve Öğretme Merkezi Kurucusu
Cuma, 21 Haziran 2013 15:53 tarihinde oluşturuldu



Bu yazımda, uzun süredir yazmakta olduğum köşemi kişisel bir paylaşım için kullanacağım için, değerli okurlarımdan özür dilerim. Bildiğiniz gibi, Öğretmen Akademisi Vakfı’nın (ÖRAV) kurucu genel müdürü olarak çalışıyorum. ÖRAV hakkında kamuoyunda oluşturulmaya çalışılan olumsuz algıya istinaden, bazı bilgileri paylaşmak istiyorum.

6 yıl önce Batman’da düzenlenen bir panele konuşmacı olarak katılmıştım. Panelin diğer konuşmacılarından İbrahim Betil ile panel sonrasındaki sohbetimizde, ülkemizde eğitim alanında ne gibi ihtiyaçlar olduğunu konuştuk. Üzerinde durduğumuz konu ise müfredatını yenilemiş bir ülkenin öğretmenlerine, yaygın ve sınıfa yansıyacak mesleki gelişim fırsatı sağlanmasının gerekliliğiydi. Bu konuşmadan birkaç ay sonra, İbrahim Bey’den bir mesaj aldım. Garanti Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ile konuştuğunu ve bu fikir için bağış yapacaklarını öğrendim. O anda ne kadar sevindiğimi ve heyecanlandığımı bugün bile tarif etmek benim için gerçekten çok zor…

Eylül 2007’den başlayarak ulusal ve uluslararası alanda deneyimli eğitimcilerile toplantılar yaparak, yaklaşık bir yıl içinde proje fikrini hazırladık. Bu arada tüm bu işleri yaptığımız sırada ben TED Bursa Kolejinde genel müdür olarak görev yapıyor ve bu projenin ülke için çok önemli olduğunu düşündüğüm için gönüllü olarak her aşamasında bulunuyordum. Dönemin Milli Eğitim Bakanı Doç. Dr. Hüseyin Çelik ile yapılan görüşmede proje onaylandı ve 20 Haziran 2008 tarihinde tarafların katılımıyla işbirliği protokolü imzalandı. Protokol imzalandığı dönemde henüz ÖRAV’ın resmi kuruluşu tamamlanmadığı için, protokol bakanlıkla Garanti Bankası arasında yapıldı. Protokolda, kuruluşu tamamlandığında projenin yönetiminin vakıfa devredileceği yazıyordu.

Eylül 2008’den bu yana aynı zamanda ÖRAV Genel Müdürü olarak çalışıyorum. Ancak asıl görevimin eğitimcilik olduğunu söylemekten de çok büyük keyif alıyorum. Vakfı, ilk günden başlayarak, benim gibi öğretmenlikten gelen meslektaşlarımla birlikte yapılandırdık. İlk günlerimizi hatırlayınca, yine aynı heyecanı içimde hissediyorum. ÖRAV, vizyonu ve misyonu sadece ve sadece çalışanları tarafından yazılan ve uygulanan bir STK oldu. Bu noktada dahi herhangi bir müdahale görmemiş olmak, biz eğitimcileri gerçekten çok motive etti.

Geride kalan 5 yıl içinde, Milli Eğitim Bakanı 4 kez değişti. Her yeni gelen ekiple tanıştık ve yaptığımız işle ilgili bilgi verdik. Başlangıçta Hizmetiçi Eğitim Daire Başkanlığı ve son dönemde Öğretmen Yetiştirme Genel Müdürlüğü ile son derece başarılı bir işbirliği yürüttük. Ülkemizin dört bir tarafında görev yapan 400’den fazla eğitimci yetiştirdik. Bu gönüllü meslektaşlarımızın aracılığıyla, yaklaşık 85 bin meslektaşımıza, hem de haftasonlarında, gönüllü olarak geldikleri kendi okullarında, meslektaş öğrenmesi fırsatları oluşturduk. Program öğretmenlerimiz tarafından çok beğenildiği için, ülkenin her yanından binlerce öğretmen başvurusu halen sırada bekliyor. Bu nedenle zaman zaman MEB ile protokol yenileme üzerine konuştuğumuzda bize söylenen, “Siz hizmetinizi sürdürün, bizde zaman sınırı yok.” şeklinde takdir ifadeleri oldu. Öte yandan 5 yıllık protokol 20 Haziran 2013 itibarıyla bitmiş gibi görünse de bizim eğitimlere başladığımız tarih Mayıs 2009. Yani aslında 4 yıldır eğitim yapıyoruz.

Tüm bu eğitimleri yapabilmek için, en ucuz koşullarda yolculuk yapan, ülkenin en ucuz mekanlarında konaklamayı göze alan, haftasonlarını evinden ve ailesinden uzakta geçiren, bu amaçla uykusuz kalan değerli gönüllü meslektaşlarıma sonsuz teşekkür ediyorum. Bizleri okullarına davet edip mesleki gelişimleri için haftasonlarını ayıran 80 bini aşkın  meslektaşımıza da teşekkür ederim. Bizim bu yolculuğu yapabilmemiz için ilk adımı atan kurucu ve ana bağışçımız Garanti Bankası’nın yanı sıra, diğer doksandan fazla bağışçımıza da teşekkürü borç bilirim. ÖRAV’ı tanıyan ve bazen tanımadığı halde yaptığı işlerden dolayı destekleyen herkese sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Ülkemizdeki çocukların yüksek yararı için çıktığımız bu yolda, tüm farklılıklarımızla ve daha büyük bir kararlılıkla devam edeceğiz.

Beni en çok üzen ise yanlış beyanlarla bakanlık tarafında baskı yaratmaya çalışanların, her şeyi şeffaf olan bir vakfın çalışmalarını durdurabilecek kadar başarılı olabilmesidir... Projede ilk günden bu yana adil bir paydaş olan, yapılan çalışmayı başından sonuna izleyen, onaylayan, denetleyen ve takdir eden Milli Eğitim Bakanlığımıza teşekkür ederim. Diğer yandan, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi amacıyla, ÖRAV Genel Müdürü kimliğimden ziyade, sorumlu bir vatandaş ve eğitim gönüllüsü olarak; “Öğretmenin Sınırı Yok” projesi hakkında bir gazetede yayımlanan haberlerdeki yanlış bilgilere istinaden, doğru bilgileri bu köşe aracılığıyla sizlerle paylaşmayı, meslektaşlarım ve ülkem adına borç biliyorum.

-ÖRAV, ülkemizde öğretmenlerin kişisel ve mesleki gelişimine destek vermek ve bu alanda eğitim faaliyetleri düzenlemek amacıyla kurulmuş bir sivil toplum kuruluşudur.

-Garanti Bankası’nın Milli Eğitim Bakanlığı ile 20 Haziran 2008 tarihinde imzaladığı 5 yıllık protokol, Eylül 2008’de ÖRAV’a devredildi.

-“Öğretmenin Sınırı Yok” adı verilen ilk proje için, dünyanın sayılı eğitimcileri ve eğitim kurumlarıyla işbirliği yapılarak, Türkiye’ye en uygun model seçildi. Türkiye’nin saygın eğitimcilerinden oluşturulan bir danışman heyetiyle birlikte eğitim programı geliştirildi. Vakıfta öğretmen eğitimi yapanların hepsi öğretmenlerden seçildi.

-Projeye Garanti Bankası’nın yanı sıra eğitime gönül vermiş pek çok kişi ve kuruluş destek verdi.

-Proje kapsamında herhangi bir kamu kaynağı kullanılmadı, Avrupa Birliği fonlarından destek alınmadı.

-Gazetede belirtildiğinin aksine, projeye yapılan bağışlar, Eğitime %100 Destek kampanyasının çerçevesine girmemektedir. MEB tarafından 2003 yılında başlatılan “Eğitime %100 Destek” kampanyası okul, derslik, laboratuvar yaptırmak ya da bilgisayar bağışlamak gibi fiziksel eksikliklerin giderilmesine yöneliktir. Oysa Öğretmenin Sınırı Yok projesi, fiziksel bir ihtiyaca cevap vermemekte, bir hizmet bağışını içermektedir. Dolayısıyla yapılan bağışın vergiden düşülmesi söz konusu değildir. Ayrıca ÖRAV’ın vergi muafiyeti bulunmadığı için, vakıfa yapılan bağışların vergiden düşülmesi mümkün değildir. (http://www.gib.gov.tr/index.php?id=406)

-Proje kapsamında yapılan eğitimler, okul temelli mesleki gelişim yaklaşımı içinde, başvuruyu yapan okulların sınıflarında düzenlenmektedir. (http://www.orav.org.tr/contactus/schoolapplication.aspx)

-5 yılda 100.000 öğretmene yüz yüze eğitim verilmesini hedefleyen ve tamamen isteğe bağlı olarak tüm okulun arzu göstermesi halinde uygulanan proje kapsamında, bugüne kadar 79 ilde, 3.407 okulda 83 binin üzerinde öğretmen eğitim aldı. Bu eğitimleri alan onbinlerce öğretmenin ve eğitimleri veren yüzlerce eğitmenin, toplumsal gelişime önemli katkılar sağladığı inancındayız.

-Projenin Garanti Bankası veya herhangi bir başka özel sektör kuruluşuyla herhangi bir ticari ilişkisi bulunmamaktadır.

Kayhan Karlı 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.