Logo

Türkiye Özel Okullar Birliği Eğitim Sempozyumu 2013 ardından...

Kategori: Kayhan Karlı - Yenilikçi Öğrenme ve Öğretme Merkezi Kurucusu
Çarşamba, 13 Şubat 2013 17:49 tarihinde oluşturuldu



Her yıl olduğu gibi bu yılda Türkiye Özel Okullar Birliği  tarafından düzenlenen geleneksel eğitim sempozyumu için 800 civarında eğitimci Antalya`da bir araya geldi. Tüm dünyada olduğu gibi bizde de tartışma konusu olan dijital çağın gereksinimleri ve etkili öğretmenlik konuşuldu. Sempozyumun eğitimciler için oluşturduğu iletişim ortamının yanında etkin tartışmalar oluşturduğunu da söyleyebilirim. Benim konuşmam ilk gün programındaydı ve oldukça yoğun katılım gerçekleşti. Buradan tekrara katılımcılara teşekkürlerimi sunarım. Sempozyum sunumuma, download etmek için ,bağlantısından ulaşabilirsiniz.

Bu yazıda sempozyum sonuç bildirgesini ve sonrasında benim ilk gün konuşmamda özetlediğim yaklaşımımı birlikte paylaşmak istedim.

Sanırım dijital çağın çocuklarına uygun öğrenme ortamlarını oluşturacak okulları oluşturmak için hemen eyleme geçme vakti…

Sempozyumda alınan kararlar şöyledir:

            -Dijital eğitimde en iyi teknolojik alt yapıya sahip olunsa, en iyi içerikler satın alınsa da öğretmenin bunları kullanamaması durumunda amaca ulaşılamayacağı ve milli kaynaklarımızın boşa harcanmış olacağı görüşünde hem fikir olunmuştur. Ülkemizin önündeki hedeflerini gerçekleştirmek ve genç nüfusun ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına zaman ve kaynak kaybına tahammülü yoktur. Milli Eğitim Bakanlığı, okullardaki öğrenmeyi destekleyecek hızlı ve etkili bir yönetim yapısı oluşturmak için politika ve uygulamalarını bütüncül bir yaklaşımla geliştirmeye devam etmelidir. Bu amaçların gerçekleşmesi için öğretmenlere, 21. yüzyılın hızına uyum sağlamalarına yardımcı olacak mesleki gelişim materyalleri sağlanmalı, deneysel girişimlerin önünü açacak özgürlükler tanınmalı, yeni beceriler kazanmalarına destek olunmalı, daha vasıflı hale gelmeleri ve birbirlerinden öğrenmeleri teşvik edilmelidir; çünkü eğitim ve öğretim süreçlerinin kalitesiyle öğretmenlerin nitelikleri ve becerileri arasındaki ilişki yadsınamaz.

            -Üniversite, kamu ve sivil toplum kuruluşlarının ortak desteği de sağlanarak öğretmen gelişimi ile beraber eğitim programları öğrenci merkezli öğrenme paradigmasına uygun olarak gözden geçirilmeli ve bilişim teknolojilerinin sağladığı imkânlardan yararlanılarak öğrencilere kaliteli eğitim içeriğine erişmede fırsat eşitliği sağlanmalıdır.

            -Sosyal ağlar ve dijital oyunlar çağında eğitim ortamlarını yeniden biçimlendiren oyun tabanlı eğitimin motivasyonu artırdığı, yetenek ve zekâyı geliştirdiği ve kullanıcının hem oyun ortamıyla hem de birbirileriyle etkileşim kurabilmelerini sağlayarak çok küçük yaşlardan itibaren çocukları etkilediği ve yerli içerik ile tarih ve kültürümüzü öğretebileceğimiz de dikkate alınarak oyunun pozitif gücünden faydalanılmalıdır.

            -Öğretmenin ve lider durumda olan yöneticilerin teknoloji ile ilgisi, algısı, görüş ve birikimi çok önemlidir. Bunun da kısa süreli hizmet içi eğitimler ile sağlanmasının mümkün olmadığı araştırmalarla ortaya konmuştur. Bu süreçte farklı strateji ve yöntemlerin planlanması ve gerçekleştirilmesi için zaman ve emek gerekmektedir. Öğretmen yetiştiren fakültelerin aynı tahta ya da kalem gibi dijital eğitimi gerçekleştirmek üzere teknolojiyi içselleştirmeleri çok önemlidir.

            -Pilot okul olarak FATİH projesini uygulayan okullarda akademisyenler tarafından yapılan araştırma sonuçlarına göre öğretmenlerin etkileşimli tahta kullanımından mutlu oldukları, ancak Fatih projesi ağı dışında paylaşımın olmaması nedeniyle tablet uygulamalarından verim alamadıkları belirtilmektedir. Fatih Projesinden verim almak için pc tabletlerle internete ulaşımın serbest olması ve tabletler arası yönetimsel yazılımın geliştirilmesi gerekir. Başka bir özel okulda öğretmen, idareci, öğrenci ve veli katılımıyla birebir dizüstü/tablet programı zamana yayılarak ve ders programlarına entegre edilerek yapıldığında sürekli gelişim sağlanmıştır. Bu tip özel okul deneyimleri model olarak kullanılmalıdır. E-dönüşüm ve Türkiye kapsamındaki FATİH projesi için bu pilot çalışmaların sonuçları dikkate alınmalıdır.

            -Dijital teknoloji sayesinde modüler öğrenme etkin ve kolay uygulanabilmektedir. Bu tür yöntemlerden farklı seviyelerde öğrenme özelliği gösteren bireylere farklı çalışma akışlarıyla sunulan öğrenme modülleri FATİH projesi kapsamında da oluşturulmalıdır. Bunun için öğrenenlerinin gereksinimlerini anlamaya, zamanı doğru kullanmaya, araştırmaya, keşfetmeye, belgelemeye ve becerilerin olgunlaşmasına zaman verilmelidir.

            -Öğretmen yetiştiren fakültelerde kitle eğitimi değil daha seçkin ve az sayıda aday ile bilgi ve becerilerin edinilmesi, eğitim programlarının teknolojik gelişmeler nezdinde organize edilmesi ve eğitim sisteminde öğrenci, öğretmen ve yöneticilerin ortak paydası haline getirilebilmesi hedeflenmelidir. Günümüzün eğitim yöntemlerinden biri olan uzaktan eğitim yoluyla da öğretmen adaylarına hizmet içi öncesi eğitimle aldıkları bir kısım dersler ve/veya derslerin bir kısmı verilebilir.

            -Dijital yerliler denilen yeni kuşağın farklı öğrendikleri savı öne sürülmektedir ve dijital yerliler öğrenme süreçlerinde yeni teknolojileri ve sosyal medyayı kullanmayı tercih etmektedirler. Bu nedenle öğretmenler dijital araçları kullanabilmeli, kaynakları yönetebilmeli ve üretebilmeli, sosyal medya araçlarını kullanarak iletişim kurabilmelidir. Öğretmenlerin teknolojik becerilerinin geliştirilmesi, sistemin bütünsel desteğinin sağlanması, yöneticilerin öneminin kavranması ve geliştirilmeleri gerekir.

            -Teknoloji kullanımı okulda öğrenci başarısını arttırırken öğrencilerde, öğretmenlerde ve de okul liderliğinde davranış değişikliğine neden olur. Öğretmenler, çatışmadan birbirlerine destek olarak ve birbirlerinden öğrenerek meslektaş dayanışması içinde çalışmalıdırlar.

            -Teknolojinin nimetlerinden yararlanırken tehlikelerinden de haberdar olmamız önemlidir. Çocuk ve gençlerde siber zorbalık, bilgi ve iletişim teknolojilerini kullanarak bir birey ya da gruba özel ya da tüzel bir kişiliğe karşı yapılan teknik ya da ilişkisel tarzda zarar verme davranışlarının tümüdür. Siber zorbalık davranışları hakkında eğitimciler, aileler ve öğrenciler olarak bilgi edinilmeli, kötüye kullanım yolları hakkında bilinçlenilmeli, yasal ve teknolojik olarak önlemler alınmalıdır.

            -Bilgi çağının insanı kendi hedefini koyabilmeli, izleyebilmeli ve bunu gerçekleştirmek için teknolojiden de yararlanarak başkalarıyla takım halinde çalışabilmelidir. Eğitim programlarımız ve eğitimci eğitimlerimiz bu tür insanı yetiştirmek üzere yeniden düzenlenmelidir.

Şimdi de benim önerilerim…

Mesleki gelişim hakkında ciddileşmek

•       Kendi başlarına bırakırsanız öğretmenler gelişirler, ama yavaşça

•       Bir öğretmenin 20 yılda öğrenci değer katkılı ortalama gelişimi iyi bir öğretmenle zayıf bir öğretmenin arasındaki meslekteki ilk günlerindeki farkın onda biridir.

•       Çünkü yanlış türde mesleki gelişim yaptık

•       Anlamsız online seminerler“toplu video izletmek”

•       Mesleki ‘güncellenme’ amacıyla turistik seyahatler

•       Yeniden sertifika, sınıf öğretmeninden branş öğretmeni yaratmak

•       Daha ileri gelişimler de mümkündür

•       Eğer önemli olan konulara güçlü şekilde odaklanırsak

•       Zor  olsalar dahi...

Bir gelişim iklimi yaratmak

•       Öğretmenlerin öğrenmesi de çok karmaşık bir alandaki diğer öğrenmelerin aynısıdır

•       Nasıl öğretmenler kendi öğrenenleri yerine öğrenmeyi yapamazlarsa liderler de öğretmenler yerine öğrenme yapamazlar

•       Öğretmenlerden ne isteniyor

•       Uygulamaların sürekli gelişimine bağlılık, ve

•       Öğrenciler için bir fark yaratan şeylere odaklanmak

•       Liderlerden ne isteniyor

•       Öğretmenler için etkin öğrenme ortamlarını düzenlemeye bağlılık :

•       Uygulamaların sürekli gelişimi için beklentiler yaratmak

•       Öğrenciler için bir fark yaratan şeylere odaklanmak

•       İnovasyon için zaman, yer, izin ve destek sağlamak

•       Risk almayı desteklemek

Özetle…

•       Öğrenci başarısını artırmak sürdürülebilir ekonomik büyüme için ulusal önceliğimiz…

•       Öğrenmeyi artırmak önemli olan…

•       Öğrenmeyi artırmak öğretmen kalitesini artırmak demektir…

•       Mesleğe giriş kalitesini artırmak önemli ancak çok uzun süre alır…

•       Mevcut öğretmenlerin kalitesini artırmak gerekli…

•       Mevcut mesleki gelişim çalışmaları verimsiz…

•       Öğretmen kalitesini artırmak demek mesleki gelişim çalışmaları demektir…

•       Mesleki gelişimin etkili olması için:

•       Öğretmenlerin sınıfta ne yaptığının farkına vardıran,

•       Sınıfta yaptıklarını nasıl değiştirip geliştireceklerini deneyimleten

•       Süreç değerlendirme + Meslektaş Çemberleri:

•       Yüksek beklentileri olan Öğrenme Yoldaşı Öğretmenler

Yeni bir Ekosistem…

•       Öğretmeye değil Öğrenmeye odaklanan…

•       Okulu yaşam alanına dönüştüren, Yaşam kadar gerçek…

•       Meslektaşlık kültürünün arkadaşlık kültüründen önde olduğu…

•       İnovatif, yaratıcı  ve girişimci öğrenenleri teşvik eden…

•       Teknolojiyi amaç değil araç olarak kullanan…

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.