Logo

Türkiye’de Dershaneler Gerçeği

Kategori: Oktay Aydın - TÜRKPDR Yön.Kur.Üy.
Salı, 11 Eylül 2012 09:24 tarihinde oluşturuldu



“Ne Senle Ne de Sensiz” Türkiye’de Dershaneler Gerçeği

Eğitim gündemimizi bir kez daha dershaneler oluşturuyor. Kapansın mı kapanmasın mı tartışmaları yapıyoruz bir kez daha.

Verdiği hizmet ve hitap ettiği öğrenci kitlesi açısından çok sayıda türde dershane olmakla beraber tartışmaya konu olan ve en yaygın olan iki tür dershane var. Lise giriş sınavları olan Seviye Belirleme Sınavlarına (SBS) yönelik ortaokul 6-7 ve 8. sınıf öğrencilerine hazırlık eğitimi veren ve lise 10-11 ve 12. sınıf öğrencileri için üniversite giriş sınavları olan Yüksek Öğretime Geçiş Sınavı (YGS) ile Lisans Yerleştirme Sınavlarına (LYS) hazırlık eğitimi veren dershaneler en yaygın olanı.

SBS ve YGS/LYS hazırlığı yapan dershaneler eğitsel ve mali açıdan da ikiye ayrılıyor. Eğitsel ve idari anlamda Milli Eğitim Bakanlığınca (MEB) onaylanan ve denetlenen, mali olarak da Maliye Bakanlığına bağlı olarak kayıt altında olup SGK-KDV-Kurumlar Gelir gibi vergilerini veren yasal kurumlar birincisi. Diğeri ise MEB’e başvurmadan, onaylatmadan ve denetime açmadan açılan ve kayıt dışı olarak vergi vermeyen yasa dışı dershaneler, etüt merkezleri, eğitim danışmanlık ofisleri ve özel ders büroları var.

İlk grupta yaklaşık 4000 dershanede 1 milyona yakın öğrenci sınavlara hazırlık eğitimi alıyor. İkinci grubun da 2000 civarında olduğu 500 bine yakın da öğrencinin devam ettiği öngörülüyor.

Gündemdeki kapansın mı kapanmasın mı sorusunun yanıtı ise bir çırpıda verilecek kadar net değil.

Öncelikle konuyu ve sorunu doğru tanımlamak gerekiyor.

Dershaneler, eğitimin olmazsa olmaz kurumları değil bir ihtiyaçtan doğmuş okul dışı ek kurumlardır.

Dershanelerin oluşma ve varlık nedeni, lise girişinde ve üniversite yerleşiminde yaşanan rekabet ve yarıştır.

Ortaokulu bitiren her öğrenci daha “iyi” bir liseye gitmek için, liseyi bitiren her öğrenci de bir üniversiteye ya da “daha iyi” bir üniversiteye gidebilmek için savaş veriyor. SBS ortaokul 8. sınıf, YGS lise 9. sınıf LYS’ler de lise 10-11-12. sınıf konularını içermesine ve sorular okullarda öğretilen konulardan oluşuyor olmasına karşın, öğrencileri akran rakiplerine karşı üstünlük sağlayabilmek adına ek çalışma ve hazırlık arayışlarına itiyor.

Bu arayış çeşitli biçimlerde sürse de en yaygın olanı, hafta içi okul sonrası ve hafta sonları tek işi bu sınavlara hazırlık olan ve işlerini de çok iyi yapan dershanelere gitmek biçiminde cevap buluyor.

Eğer Türkiye liselere ve üniversitelere girişte uygulanan merkezi yerleştirme sınavları ve merkezi yerleştirmeleri kaldırabilirse ya da kitlesel durumdan uçta bir pozisyona getirebilirse, herhangi bir yasaya ya da talimata gerek kalmadan tümüyle olmasa da büyük oranda (%85 ve üstü) dershaneler, ihtiyaç kalmayacağı için kapanmak ya da başka eğitsel kulvarlara dönüşmek durumunda kalacaktır.

Sorulması gereken bir soru belki de en önemli soru, dershanelerin eğitime yaşama öğrencilere velilere ve tüm topluma bir zararının olup olmadığı ya da bir yararı var mıdır sorularıdır.

Dershanelerin, öğrencilere okullarda pek de öğretilmeyen çoktan seçmeli soruları çözme becerisi kazandırdığı, kısmen de olsa yan etki olarak da olsa zaman yönetimi becerisi de kazandırdığı, sosyalleşmeye olanak sağladığı ve orta ve alt gelir grubunun okul eksikliğini kısmen giderme şansı verdiği bir gerçek.

Ancak dershanelerin, amaçları ve niyetleri bu olmasa da, temel nedeni sınavlara etkin hazırlık, hatta sınavların bizatihi kendisi de olsa, bu yararlarının çok üstünde hem öğrencilere velilere ve tüm kamuoyuna hem de okullara genel olarak eğitime verdiği zararlar da var:

Sonuç olarak sorulması gereken temel sorun, bu olumsuzlukları ortadan kaldırabilmek için gerekli olan “merkezi giriş sınavları ve merkezi yerleştirmelerin kaldırılması” mümkün müdür sorusudur.

SBS ve YGS/LYS’yi ayrı ele almak da yarar var.

SBS’de tüm ortaokul 8. Sınıf toplam 1.100.000 öğrenci var. Sınavsız öğrenci alan Genel Liseler ve Genel Meslek Liseleri (500 bin kontenjan - % 60) dışında 6893 lisede 467.765 kontenjana merkezi sınav sonucu merkezi yerleştirme yapılıyor.

LİSE TÜRLERİ 

OKUL

KONTENJAN

Fen Liseleri

144

12.480

Sosyal Bilimler Liseleri

32

2.522

Anadolu Liseleri

1.657

226.780

Anadolu Teknik-Meslek

3.953

139.963

Anadolu Öğretmen

299

29.880

Anadolu İmam-Hatip

450

41.638

Özel Fen

151

3.426

Özel Anadolu-Anadolu Meslek-Sosyal Bilimler

207

11.076

Toplam

6893

467765

Bir de bunun dışında sadece SBS Ham puanı ile öğrenci alan özel yabancı ve Türk liseleri var. 150’ye yakın lisede kontenjan 5 bine yakın.

Sınav sürecine dahil kontenjan 500 bine yakın görünmekle beraber SBS’de gerçek yarışın yapıldığı lise sayısı 100’ü kontenjanı da 100 bini geçmiyor. Aslında SBS’de merkezi sınav “de facto” kalkmış durumda, gerekli olan MEB’in ve kamuoyunun bunu “de jure” olarak da yazılı olarak yasa olarak da oluşturmasın ve duyurmasıdır.

Zaten şu anda konuşulan da o. 2014 yılında tüm liseler “Anadolu” olacak ve merkezi sınavla öğrenci almak kaldırılacak. Her öğrenci e-okul sistemi ile adresine en yakın liseye yerleştirilecek. Ancak yarışılan 100 lisenin (Galatasaray, İstanbul Erkek, Kabataş, Ankara Atatürk, Bornova Anadolu Atatürk Fen, Robert vb.) nasıl öğrenci alacağı henüz net değil.

Ülkemizin bu tür lokomotif liselere de ihtiyacı var. Bunların genel içine alınmamasında yarar var. Ancak sınavla da alınsa bu yarış 100 bin öğrenciyi geçmeyecektir. Bu da 1 milyon dershane ihtiyacını hiç değilse SBS’de %90 azaltarak 100 bine indirecektir.

YGS/LYS’de sınava sınavlara giren 1 milyon 800 bin öğrenciden 800-900 bini lisans programı tercih hakkı kazanıyor. Girilebilecek kontenjanlar da artık tam tersine aday sayısından eksik değil fazla; 950bin.

Program Türü

2012

Kontenjan

%

Lisans

547.194

58,36

Ön Lisans

366.181

39,05

Özel Yetenek

24.301

2,59

Toplam

937.676

 

YGS/LYS’de üniversite giriş sınavı yarışları ve merkezi yerleştirme, 103 devlet, 77 vakıf 180 üniversite arasındaki nitelik farkları ortadan kaldırılmadan tümüyle kaldırılamaz.

Ancak yapılabilecek iyileştirme noktaları var.

Tüm bunlar tümüyle kapatmasa da dershanelere olan ihtiyacı %85 oranında azaltır ve makul düzeye çekmiş olur.

Oktay Aydın

Psikolojik Danışman

eğitimtercihi

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.