Logo

Eğitim ayrıcalık değil, haktır

Kategori: Yasemin Çiçekçisoy - Ulus. Eğ. Uz.
Cuma, 23 Eylül 2016 11:21 tarihinde oluşturuldu



Yasemin Çiçekçisoy, PhD

yaseminEğitim sistemimiz maalesef ilköğretimden başlayarak sistemsel sıkıntıları mevcut. Her eğitim döneminde sistem ve müfredat değiştiriyoruz. Öğrenciler temel bilgi ve becerileri öğrenmeden bir bakıyorsunuz üniversiteden mezun olmuş, iş hayatında mücadele etmeye çalışıyor. Bu da toplumda güvensizlik ve huzursuzluk ortamının oluşmasına neden oluyor. Her geçen gün ekonomik ve sosyal şartlar zorlaşıyor. Para kazanmak eskisinden çok daha zor. Üniversite mezuniyeti yetmiyor, farklı beceri ve birikime sahip olmanız gerekiyor.

Tabiki herkes üniversite okumalı diye bir durum yok, ülkemizin ara eleman sıkıntısı malum. Mesleki eğitimlere verilen önem maalesef yok denilecek kadar az. Üniversite tercihlerinde Meslek Yüksek Okulları kontenjanlarının boş kaldığını görüyoruz. Oysa ki iki yıllık meslek eğitimleri iyi verildiği taktirde ülkedeki hizmet sektöründeki kalifiye eleman boşluğu kapatılabilir.

Vakıf Üniversitelerinde denetim artıyor…

Eğitim farklı kademelerden oluşur ve her kademede farklı kişisel ve sosyal getirileri vardır. Yükseköğretimdeki büyüme, yani öğrenci sayısının artışı, aynı zamanda kamu harcamalarında arttırmıştır. Bu sonucunda, üniversitelere müdahalesinin/denetiminin artmış, finansman kaynaklarının çeşitlenmesi ve özelleştirilmesi yoluna gidilmiştir. Dünyada yükseköğretim hizmetinin yarı kamusal mal olma özelliğinden dolayı, karma finansman yani hem devlet hem de özel kaynaklar tarafından karşılanmaktadır. Ekteki OECD raporunda ülkelerin yükseköğretim hizmet bedellerinin ortalamasını gösteriyor. Türkiye bu listeye alınmamış ama İngiltere ortalamasıyla aynı oranda olduğumuzu tahmin ediyorum. Şahsi fikrim, yükseköğretim hizmeti finansman yönteminin karma olmasıdır. Yükseköğretim pahalı bir hizmet ve bu hizmeti alan kişinin bedelini eğitim döneminde ya da mezun olduktan sonra uygun ödeme planı oluşturularak ödemelidir. Yükseköğretim hizmetini almış bir kişi sosyal statüsünü ve gelir artışının sürekliliğini sağlamaktadır. Dolayısıyla bu hizmetin finansmanına katkı sağlamalıdır. Bana göre eğitimin kalitesini arttırmanın da yolu, bu hizmetin karma finansman yapısına dönmesinden geçiyor. Sadece devlet finansmanıyla, verimli bir yükseköğretim sistemine ulaşamayız. Üniversite sanayi işbirlikleri güçlendirilmeli, öğrenci finansmanı ve devlet, bu hizmetin finansmanını ortak karşılamalıdır. Teknoloji üretmeliyiz…

Gelelim Vakıf Üniversitelerinin kapatılma süreçlerine. Türkiye’de 76 Vakıf Üniversitesi mevcut. 15 Temmuz’da yaşanılan darbe girişiminden sonra malum FETÖ örgütü ile bağı olan 15 üniversite Olağanüstü Hal kanunu ile kapatıldı. Bunların dışında bazı mali açıdan sıkıntı yaşayan, yolsuzluk yapılan üniversiteler ise garantör üniversitelere devredildi. Yükseköğretim Kurulu’nun (YÖK) önümüzdeki yıllarda özellikle mali denetimlerinin yoğunlaştırılacağı ve sıkıntı yaşanan kurumları bekletmeden kapatılacağı konuşuluyor. Öğrencileri ve üniversite çalışanlarını mağdur etmemek adına yapılan yönetim değişikliklerinin çok doğru olduğunu düşünüyorum. Önümüzdeki akademik yıl yükseköğretim kurumları için zor bir yıl olacak. Yeni dönem hepimize hayırlı olsun.  

price_higher_education

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.