Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, dershanelerin kapatılmasına ilişkin düzenlemeyle ilgili açıklama yaptı

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, dershanelerin kapatılmasına ilişkin düzenlemeyle ilgili, "O konuda raportörümüz raporunu hazırladı, üyelerimize dağıtıldı, epeydir üyelerimizde. Uygun bir süre içerisinde onun da gündeme alınması şüphesiz yapılacaktır" dedi.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığı AYM üyeliğine seçilen Kadir Özkaya'nın yemin töreninde konuşma yaptı. 

Dershanelerin kapatılmasına yönelik yasayla ilgili düzenlemenin sorulması üzerine Kılıç, "O konuda raportörümüz raporunu hazırladı, üyelerimize dağıtıldı, epeydir üyelerimizde. Uygun bir süre içerisinde onun da gündeme alınması şüphesiz yapılacaktır. Bugün istatistikleri bugün verdim. İtiraz ve iptal davaları konusunda mahkememizde herhangi bir sorun yok. Biz bunu artık güncel yıl haline getirdik. Geçmişten kalan dosyamız artık yok denecek kadar az durumda. 2015 yılına devreden dosyalar da, 2014 yılının sonunda açılan davalar nedeniyle bir zorunluluk olarak bu yıla devretmiştir. Bu yönüyle bir sorun yok. En kısa sürede önemli davalar var, bunlar sonuçlandırılacak" ifadelerini kullandı.

> Anayasa Mahkemesi Başkanı’ndan dershane açıklaması

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, dershanelerin kapatılmasına ilişkin düzenlemeyle ilgili açıklama yaptı

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, dershanelerin kapatılmasına ilişkin düzenlemeyle ilgili, "O konuda raportörümüz raporunu hazırladı, üyelerimize dağıtıldı, epeydir üyelerimizde. Uygun bir süre içerisinde onun da gündeme alınması şüphesiz yapılacaktır" dedi.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis Başkanı Cemil Çiçek ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun da katıldığı AYM üyeliğine seçilen Kadir Özkaya'nın yemin töreninde konuşma yaptı. 

Dershanelerin kapatılmasına yönelik yasayla ilgili düzenlemenin sorulması üzerine Kılıç, "O konuda raportörümüz raporunu hazırladı, üyelerimize dağıtıldı, epeydir üyelerimizde. Uygun bir süre içerisinde onun da gündeme alınması şüphesiz yapılacaktır. Bugün istatistikleri bugün verdim. İtiraz ve iptal davaları konusunda mahkememizde herhangi bir sorun yok. Biz bunu artık güncel yıl haline getirdik. Geçmişten kalan dosyamız artık yok denecek kadar az durumda. 2015 yılına devreden dosyalar da, 2014 yılının sonunda açılan davalar nedeniyle bir zorunluluk olarak bu yıla devretmiştir. Bu yönüyle bir sorun yok. En kısa sürede önemli davalar var, bunlar sonuçlandırılacak" ifadelerini kullandı.

Son Güncelleme: Pazartesi, 02 Şubat 2015 17:17

Gösterim: 1369

İGEDER, 8. sınıf öğrencilerinin girdiği merkezi ortak sınavlarda yer alan 6 dersin branş öğretmenleriyle anket gerçekleştirdi. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu, bu sistemin üniversiteye geçişte de uygulanabileceğini ifade ettiler.

İstanbul Gönüllü Eğitimciler Derneği (İGEDER), Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) kapsamında, 8. sınıf öğrencilerinin girdiği merkezi ortak sınavlarda yer alan 6 dersin branş öğretmenleriyle anket yaptı. Ankete katılan 5 bin 621 öğretmenden 4 bin 715'i, öğrencilerin kendi sınıfında sınava girmesinin stresi azalttığını söyledi.

İGEDER, Milli Eğitim Bakanlığının geçen yıl uygulamaya başladığı TEOG sisteminin, eğitim-öğretime yansımalarını gönüllü öğretmenlerin katkılarıyla araştırdı.

Derneğin Ar-Ge Koordinatörü Mücahit Kıbrıs ve Yrd. Doç. Dr. Mustafa Otrar'ın direktörlüğünde gerçekleştirilen çalışmada gönüllü öğretmenler, merkezi sınavlara konu olan Türkçe, matematik, din kültürü ve ahlak bilgisi, İngilizce, fen bilimleri, sosyal bilgiler derslerine giren 5 bin 621 branş öğretmeniyle, 7 bölgede 38 ilde yüz yüze görüştü.

Geçen eğitim öğretim yılının iki döneminde de yapılan görüşmelerde elde edilen veriler, Ocak ayında İstanbul'da düzenlenen TEOG çalıştayında, MEB Müşaviri Ercan Demirci'nin de bulunduğu 26 katılımcı tarafından değerlendirildi ve raporlaştırıldı.

Anket sonuçlarına göre, 5 bin 621 öğretmenden 3 bin 328'i, merkezi sınavların, öğrenci okul ilişkisini güçlendirdiğini ifade etti. Bu kapsamda, "Merkezi sınav süresince öğrenci okul ilişkisi güncellendi mi?"  sorusuna, 3 bin 328 öğretmen "evet", 2 bin 293 öğretmen de "hayır" yanıtını verdi. Öğretmenlerin çoğunluğu yeni sınav sisteminin eğitim sistemine uyumlu mu buldu. Konuya ilişkin soruyu 3 bin 642 öğretmen "evet", bin 979’u da "hayır" şeklinde cevaplandırdı. 

Öğretmenlere, "Müfredat takviminin işlenme süreci, sınıf içi öğretim yöntemlerindeki çeşitliliği azalttı mı?" sorusu da yöneltildi. Bu soruya katılımcıların 3 bin 888’i "evet", bin 733’ü "hayır" cevabı verdi.

Branş öğretmenlerinden, ankette kendilerini de değerlendirmeleri istendi. Ankete katılan 3 bin 481 öğretmen, merkezi sınavların kendilerini derse daha hazırlıklı gelmelerini sağladığını belirtti.

Öğretmenler sınav stresinin azaldığını düşünüyor

Ankette, merkezi sınavların, strese etkisi de araştırıldı. Anketteki "Öğrencilerin, kendi okullarında sınava girmeleri sınav stresini azalttı mı?" sorusu, öğretmelerin en fazla "evet" yanıtını verdiği soru oldu. Bu soruya 4 bin 715 öğretmen "evet", 906 öğretmen "hayır" cevabını verdi.

"Öğretmenlerin, müfredatı yetiştirme kaygısı taşıdığını düşünüyor musunuz?"  sorusu da 6 dersin branş öğretmenlerinin en fazla olumlu yanıt verdiği sorulardan biri oldu. Bu soruyu da öğretmenlerin 4 bin 556'sı "evet", bin 65'i "hayır" şeklinde cevaplandırdı.

Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi "kalmalı" denildi

Merkezi sınav sürecinde tartışma konusu olan din kültürü ve ahlak bilgisi dersi sorularının sınavda yer alıp almaması da araştırıldı. Ankete katılan öğretmenlerin çoğunluğu, sınavda öğrencilere din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden soru yöneltilmesi uygulamasına devam edilmesi yönünde görüş bildirdi.

Bu kapsamda, "Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden sınav yapılmaya devam edilmeli mi?" sorusuna 4 bin 372 öğretmen "evet", bin 249 "hayır" cevabını verdi. 

Üniversiteye girişte TEOG modeli

TEOG sisteminin, üniversiteye giriş sürecinde de uygulanıp uygulanamayacağı öğretmenlere sorulan sorular arasında yer aldı.

Öğretmenlerin 3 bin 180'i, bu sistemin üniversiteye geçişte de uygulanabileceğini ifade ettiler.

Ayrıca, "Sınav süreci, ders esnasında kaynaştırma öğrencilerine ayrılan ilgiyi azalttı mı?" sorusunu öğretmenlerin 3 bin 412’si "evet", 2 bin 209’ü "hayır"; "Sınav süreci öğrencilerin okula devamını olumlu etkiledi mi?"  sorusunu ise öğretmelerin 3 bin 930'ü "evet", bin 691'ü "hayır" şeklinde cevaplandırdı.

> Üniversiteye girişte TEOG modeli uygulanabilir mi?

İGEDER, 8. sınıf öğrencilerinin girdiği merkezi ortak sınavlarda yer alan 6 dersin branş öğretmenleriyle anket gerçekleştirdi. Öğretmenlerin büyük çoğunluğu, bu sistemin üniversiteye geçişte de uygulanabileceğini ifade ettiler.

İstanbul Gönüllü Eğitimciler Derneği (İGEDER), Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi (TEOG) kapsamında, 8. sınıf öğrencilerinin girdiği merkezi ortak sınavlarda yer alan 6 dersin branş öğretmenleriyle anket yaptı. Ankete katılan 5 bin 621 öğretmenden 4 bin 715'i, öğrencilerin kendi sınıfında sınava girmesinin stresi azalttığını söyledi.

İGEDER, Milli Eğitim Bakanlığının geçen yıl uygulamaya başladığı TEOG sisteminin, eğitim-öğretime yansımalarını gönüllü öğretmenlerin katkılarıyla araştırdı.

Derneğin Ar-Ge Koordinatörü Mücahit Kıbrıs ve Yrd. Doç. Dr. Mustafa Otrar'ın direktörlüğünde gerçekleştirilen çalışmada gönüllü öğretmenler, merkezi sınavlara konu olan Türkçe, matematik, din kültürü ve ahlak bilgisi, İngilizce, fen bilimleri, sosyal bilgiler derslerine giren 5 bin 621 branş öğretmeniyle, 7 bölgede 38 ilde yüz yüze görüştü.

Geçen eğitim öğretim yılının iki döneminde de yapılan görüşmelerde elde edilen veriler, Ocak ayında İstanbul'da düzenlenen TEOG çalıştayında, MEB Müşaviri Ercan Demirci'nin de bulunduğu 26 katılımcı tarafından değerlendirildi ve raporlaştırıldı.

Anket sonuçlarına göre, 5 bin 621 öğretmenden 3 bin 328'i, merkezi sınavların, öğrenci okul ilişkisini güçlendirdiğini ifade etti. Bu kapsamda, "Merkezi sınav süresince öğrenci okul ilişkisi güncellendi mi?"  sorusuna, 3 bin 328 öğretmen "evet", 2 bin 293 öğretmen de "hayır" yanıtını verdi. Öğretmenlerin çoğunluğu yeni sınav sisteminin eğitim sistemine uyumlu mu buldu. Konuya ilişkin soruyu 3 bin 642 öğretmen "evet", bin 979’u da "hayır" şeklinde cevaplandırdı. 

Öğretmenlere, "Müfredat takviminin işlenme süreci, sınıf içi öğretim yöntemlerindeki çeşitliliği azalttı mı?" sorusu da yöneltildi. Bu soruya katılımcıların 3 bin 888’i "evet", bin 733’ü "hayır" cevabı verdi.

Branş öğretmenlerinden, ankette kendilerini de değerlendirmeleri istendi. Ankete katılan 3 bin 481 öğretmen, merkezi sınavların kendilerini derse daha hazırlıklı gelmelerini sağladığını belirtti.

Öğretmenler sınav stresinin azaldığını düşünüyor

Ankette, merkezi sınavların, strese etkisi de araştırıldı. Anketteki "Öğrencilerin, kendi okullarında sınava girmeleri sınav stresini azalttı mı?" sorusu, öğretmelerin en fazla "evet" yanıtını verdiği soru oldu. Bu soruya 4 bin 715 öğretmen "evet", 906 öğretmen "hayır" cevabını verdi.

"Öğretmenlerin, müfredatı yetiştirme kaygısı taşıdığını düşünüyor musunuz?"  sorusu da 6 dersin branş öğretmenlerinin en fazla olumlu yanıt verdiği sorulardan biri oldu. Bu soruyu da öğretmenlerin 4 bin 556'sı "evet", bin 65'i "hayır" şeklinde cevaplandırdı.

Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi "kalmalı" denildi

Merkezi sınav sürecinde tartışma konusu olan din kültürü ve ahlak bilgisi dersi sorularının sınavda yer alıp almaması da araştırıldı. Ankete katılan öğretmenlerin çoğunluğu, sınavda öğrencilere din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden soru yöneltilmesi uygulamasına devam edilmesi yönünde görüş bildirdi.

Bu kapsamda, "Din kültürü ve ahlak bilgisi dersinden sınav yapılmaya devam edilmeli mi?" sorusuna 4 bin 372 öğretmen "evet", bin 249 "hayır" cevabını verdi. 

Üniversiteye girişte TEOG modeli

TEOG sisteminin, üniversiteye giriş sürecinde de uygulanıp uygulanamayacağı öğretmenlere sorulan sorular arasında yer aldı.

Öğretmenlerin 3 bin 180'i, bu sistemin üniversiteye geçişte de uygulanabileceğini ifade ettiler.

Ayrıca, "Sınav süreci, ders esnasında kaynaştırma öğrencilerine ayrılan ilgiyi azalttı mı?" sorusunu öğretmenlerin 3 bin 412’si "evet", 2 bin 209’ü "hayır"; "Sınav süreci öğrencilerin okula devamını olumlu etkiledi mi?"  sorusunu ise öğretmelerin 3 bin 930'ü "evet", bin 691'ü "hayır" şeklinde cevaplandırdı.

Son Güncelleme: Pazartesi, 02 Şubat 2015 12:14

Gösterim: 1810

Başbakan Davutoğlu, pazartesi günü Bakanlar Kurulu'ndan çıkarılacak kararla bütün okullarda sütle birlikte kuru üzüm dağıtılacağını açıkladı.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin Manisa 5. Olağan Kongresi'nde konuştu.

Bu ay çok sayıda reform paketini kamuoyuyla paylaştığını anlatan Davutoğlu, kasım, aralık, ocak aylarında 25 sektörel dönüşüm programını açıkladıklarını anımsattı.

Esnaf paketi konusunda da bilgi veren Davutoğlu, çalışan anneler ile KOBİ'lere verecekleri desteklere, konut ve tarım teşviklerine de değindi.

Manisa ile ilgili birkaç müjdeyi paylaşmak istediğini ifade eden Davutoğlu, yaptıkları spor salonunun nisanda tamamlanacağını, miting için Manisa'ya geldiğinde salonu açmış olacaklarını kaydetti.

Tüm üzüm üreticilerine de müjde vermek istediğini dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Geçen hafta içinde Milli Eğitim Bakanımıza gerekli talimatları vermiştim. Bütün okullarımızda sütle birlikte bu bereketli, bu şifalı Manisa üzümlerinin de dağıtılması için talimat verdik. Pazartesi günü Bakanlar Kurulu kararını çıkarıyoruz inşallah. Bütün okullarda sütle birlikte gençlerimizin, çocuklarımızın sağlıklı yetişmesi için kuru üzüm dağıtacağız. Yılda 60 bin ton kuru üzüm dağıtacağız."

> Öğrencilere sütün yanında kuru üzüm dağıtılacak

Başbakan Davutoğlu, pazartesi günü Bakanlar Kurulu'ndan çıkarılacak kararla bütün okullarda sütle birlikte kuru üzüm dağıtılacağını açıkladı.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu, Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen partisinin Manisa 5. Olağan Kongresi'nde konuştu.

Bu ay çok sayıda reform paketini kamuoyuyla paylaştığını anlatan Davutoğlu, kasım, aralık, ocak aylarında 25 sektörel dönüşüm programını açıkladıklarını anımsattı.

Esnaf paketi konusunda da bilgi veren Davutoğlu, çalışan anneler ile KOBİ'lere verecekleri desteklere, konut ve tarım teşviklerine de değindi.

Manisa ile ilgili birkaç müjdeyi paylaşmak istediğini ifade eden Davutoğlu, yaptıkları spor salonunun nisanda tamamlanacağını, miting için Manisa'ya geldiğinde salonu açmış olacaklarını kaydetti.

Tüm üzüm üreticilerine de müjde vermek istediğini dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

"Geçen hafta içinde Milli Eğitim Bakanımıza gerekli talimatları vermiştim. Bütün okullarımızda sütle birlikte bu bereketli, bu şifalı Manisa üzümlerinin de dağıtılması için talimat verdik. Pazartesi günü Bakanlar Kurulu kararını çıkarıyoruz inşallah. Bütün okullarda sütle birlikte gençlerimizin, çocuklarımızın sağlıklı yetişmesi için kuru üzüm dağıtacağız. Yılda 60 bin ton kuru üzüm dağıtacağız."

Son Güncelleme: Cumartesi, 31 Ocak 2015 23:54

Gösterim: 2139

Bazı okullarda öğrenci velileriyle siyasi toplantılar yapıldığını belirleyen MEB, seçim öncesi tedbir almak için harekete geçti.

Haziranda yapılacak Genel Seçimlere az bir zaman kala Milli Eğitim Bakanlığı, bazı okullarda eğitim ve öğretim faaliyetinin amaç ve hedefi dışında öğrenci velileriyle siyasi, ideolojik konularda toplantı ve görüşmeler yapıldığını belirledi. Bunun üzerine harekete geçen Bakanlık, maarif müfettişlerine ve yöneticilere talimat vererek bu konudaki her türlü ihbar, şikâyet ve duyumun değerlendirilmesini istedi.

MEB Rehberlik ve Denetim Başkanı Atıf Ala imzasıyla il milli eğitim müdürlüklerine bir uyarı yazısı gönderildi. Devlet memurlarının hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda bulunamayacaklarını ve bu mahiyetteki eylemlere katılamayacaklarını kaydeden Ala, mevzuata aykırı eylemlere girişen öğretmenler hakkında gereğinin yapılması talimatını verdi.

Kaynak Türkiye

> MEB’den okullara ‘seçim’ uyarısı

Bazı okullarda öğrenci velileriyle siyasi toplantılar yapıldığını belirleyen MEB, seçim öncesi tedbir almak için harekete geçti.

Haziranda yapılacak Genel Seçimlere az bir zaman kala Milli Eğitim Bakanlığı, bazı okullarda eğitim ve öğretim faaliyetinin amaç ve hedefi dışında öğrenci velileriyle siyasi, ideolojik konularda toplantı ve görüşmeler yapıldığını belirledi. Bunun üzerine harekete geçen Bakanlık, maarif müfettişlerine ve yöneticilere talimat vererek bu konudaki her türlü ihbar, şikâyet ve duyumun değerlendirilmesini istedi.

MEB Rehberlik ve Denetim Başkanı Atıf Ala imzasıyla il milli eğitim müdürlüklerine bir uyarı yazısı gönderildi. Devlet memurlarının hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda bulunamayacaklarını ve bu mahiyetteki eylemlere katılamayacaklarını kaydeden Ala, mevzuata aykırı eylemlere girişen öğretmenler hakkında gereğinin yapılması talimatını verdi.

Kaynak Türkiye

Son Güncelleme: Pazartesi, 02 Şubat 2015 09:23

Gösterim: 1871

Tıp ve hukuk fakültelerinin 2014-2015 taban puanları belli oldu.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç, bu yıl tıp ve hukuk programlarına ilk kez "başarı sırası sınırlamasına" göre öğrenci alınacağını bildirdi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, bu yıl üniversiteye girişte, ilk kez tıp ve hukuk programlarına, "başarı sırası sınırlamasına" göre öğrenci alınmasının kararlaştırıldığını bildirdi.

Saraç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yükseköğretim kurumları tıp ve hukuk programları kontenjanlarına ve yerleşen öğrenci sayılarına ilişkin bir çalışma yapıldığını, bu çalışma sonunda da bu programlara yerleşen ve aynı bölümde okuyan öğrenciler arasındaki puan farkının yıllar geçtikçe açıldığının gözlemlendiğini ifade etti. Yekta Saraç, tıp programına 2010 ÖSYS'de, 20 bin 200'üncü, 2014 ÖSYS'de 101 bininci, hukuk programına 2010 yılında 177 bininci, 2014 ÖSYS'de ise 366 bininci adayın yerleştiğini kaydetti.

"Uygulama, eğitim seviyesinin yükselmesine katkı sağlayacak"

YÖK tarafından " hukuk vetıp fakültelerine başarı sırasına göre" bir sınırlama getirildiğini bildiren Saraç, bu uygulamayla, bu bölümlerin belli bir aralıkta yer alan öğrencilerden oluşmasının ve bu şekilde eğitim seviyesinin yükselmesine katkı sağlanmasının amaçlandığını vurguladı.

Saraç, "Ayrıca, dileyen vakıf yükseköğretim kurumlarının bu programlar için daha üst başarı sıralaması koymasına da imkan tanındı" dedi.

Yükseköğretim kurumlarındaki tıp ve hukuk programlarına son yıllarda yerleşen öğrencilerin başarı sıraları da dikkate alınarak yapılan çalışmaya ilişkin, Saraç, "Çalışma sonucunda, 2015 ÖSYS'de, Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarına yerleştirme işlemlerinde tıp programlarına başarı sırası en düşük 40 bininci sırada olan, hukuk programlarına ise başarı sırası en düşük 150 bininci sırada olan adayların yerleştirme işlemine alınarak kontenjan dahilinde yerleştirilmesine karar verildi" açıklamasını yaptı.

KKTC'den yatay geçişte de dikkate alınacak

Vakıf yükseköğretim kurumlarının da senato kararıyla söz konusu başarı sıralarına ilişkin daha üstte başarı sırası belirleyebileceklerini dile getiren Saraç, şunları kaydetti:

"Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hukukuna Göre Kurulmuş Olan Üniversitelerin Karşılıklı Tanınmasına Dair Milletlerarası Anlaşma dikkate alınarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bulunan üniversitelerdeki tıp ve hukuk programlarına 2015 yılından itibaren yerleşerek kayıt yaptıran öğrencilerin de Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarına yatay geçiş yapabilmesi için 'Yükseköğretim Kurumlarında Önlisans ve Lisans Düzeyindeki Programlar Arasında Geçiş, Çift Anadal, Yan Dal ile Kurumlar Arası Kredi Transferi Yapılması Esaslarına İlişkin Yönetmelik' şartlarının yanı sıra birinci maddede belirlenen başarı sırası şartını da sağlamaları gerekecek."

YÖK Başkanı Saraç, yükseköğretimde eğitim öğretimin niteliğini yükseltecek faaliyetler kapsamında, üniversiteye girişte bu yıl ilk kez tıp ve hukuk programlarında gerçekleştirilecek olan bu uygulamanın, önümüzdeki yıllarda diğer yapılandırılmış mesleklerden başlanarak yaygınlaştırılacağını sözlerine ekledi.

> Tıp ve hukuk fakültelerinin taban puanları açıklandı

Tıp ve hukuk fakültelerinin 2014-2015 taban puanları belli oldu.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Saraç, bu yıl tıp ve hukuk programlarına ilk kez "başarı sırası sınırlamasına" göre öğrenci alınacağını bildirdi.

YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, bu yıl üniversiteye girişte, ilk kez tıp ve hukuk programlarına, "başarı sırası sınırlamasına" göre öğrenci alınmasının kararlaştırıldığını bildirdi.

Saraç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, yükseköğretim kurumları tıp ve hukuk programları kontenjanlarına ve yerleşen öğrenci sayılarına ilişkin bir çalışma yapıldığını, bu çalışma sonunda da bu programlara yerleşen ve aynı bölümde okuyan öğrenciler arasındaki puan farkının yıllar geçtikçe açıldığının gözlemlendiğini ifade etti. Yekta Saraç, tıp programına 2010 ÖSYS'de, 20 bin 200'üncü, 2014 ÖSYS'de 101 bininci, hukuk programına 2010 yılında 177 bininci, 2014 ÖSYS'de ise 366 bininci adayın yerleştiğini kaydetti.

"Uygulama, eğitim seviyesinin yükselmesine katkı sağlayacak"

YÖK tarafından " hukuk vetıp fakültelerine başarı sırasına göre" bir sınırlama getirildiğini bildiren Saraç, bu uygulamayla, bu bölümlerin belli bir aralıkta yer alan öğrencilerden oluşmasının ve bu şekilde eğitim seviyesinin yükselmesine katkı sağlanmasının amaçlandığını vurguladı.

Saraç, "Ayrıca, dileyen vakıf yükseköğretim kurumlarının bu programlar için daha üst başarı sıralaması koymasına da imkan tanındı" dedi.

Yükseköğretim kurumlarındaki tıp ve hukuk programlarına son yıllarda yerleşen öğrencilerin başarı sıraları da dikkate alınarak yapılan çalışmaya ilişkin, Saraç, "Çalışma sonucunda, 2015 ÖSYS'de, Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarına yerleştirme işlemlerinde tıp programlarına başarı sırası en düşük 40 bininci sırada olan, hukuk programlarına ise başarı sırası en düşük 150 bininci sırada olan adayların yerleştirme işlemine alınarak kontenjan dahilinde yerleştirilmesine karar verildi" açıklamasını yaptı.

KKTC'den yatay geçişte de dikkate alınacak

Vakıf yükseköğretim kurumlarının da senato kararıyla söz konusu başarı sıralarına ilişkin daha üstte başarı sırası belirleyebileceklerini dile getiren Saraç, şunları kaydetti:

"Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hukukuna Göre Kurulmuş Olan Üniversitelerin Karşılıklı Tanınmasına Dair Milletlerarası Anlaşma dikkate alınarak, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde bulunan üniversitelerdeki tıp ve hukuk programlarına 2015 yılından itibaren yerleşerek kayıt yaptıran öğrencilerin de Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarına yatay geçiş yapabilmesi için 'Yükseköğretim Kurumlarında Önlisans ve Lisans Düzeyindeki Programlar Arasında Geçiş, Çift Anadal, Yan Dal ile Kurumlar Arası Kredi Transferi Yapılması Esaslarına İlişkin Yönetmelik' şartlarının yanı sıra birinci maddede belirlenen başarı sırası şartını da sağlamaları gerekecek."

YÖK Başkanı Saraç, yükseköğretimde eğitim öğretimin niteliğini yükseltecek faaliyetler kapsamında, üniversiteye girişte bu yıl ilk kez tıp ve hukuk programlarında gerçekleştirilecek olan bu uygulamanın, önümüzdeki yıllarda diğer yapılandırılmış mesleklerden başlanarak yaygınlaştırılacağını sözlerine ekledi.

Son Güncelleme: Cuma, 30 Ocak 2015 12:25

Gösterim: 5452


Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.