Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde fişleme iddiası

Afyon Kocatepe Üniversitesi tarafından uygulanan anketle öğrencilerin fişlendiği iddia edildi.

Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde fişleme iddiası. Üniversitelilere uygulanan bir ankette öğrencilerin siyasi kimlikleri tespit edilmeye çalışıldığı iddia edildi. Ankette “Aşağıdaki siyasi kimliklerden hangisi sizi en iyi tanımlar?, Hayatınızda hiç protesto gösterisine katıldınız mı?, Yarın seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz? gibi sorular “üniversitede fişleme mi yapılıyor?” iddiasını gündeme getirdi.

Ankette şu sorular yer aldı;

-Aşağıdaki siyasi kimliklerden hangisi sizi en iyi tanımlar?

-Herhangi bir dernek ya da kulübe üye misiniz?

-Hayatınızda hiç protesto gösterisine katıldınız mı” diye sorulan ankette, öğrencilerin sosyal medya kullanımı da öğrenilmeye çalışıldı.

Sosyal medyadan anketin fotoğraflarını paylaşan öğrenciler fişlendiklerini ileri sürerken, Afyon Kocatepe Üniversitesi ise ankettin sadece sosyoloji bölümünde yüksek lisans yapan öğrencilere uygulandığını ve fotoğrafların fotomontaj olduğunu öne sürdü.

Üniversite yönetimi "fotomontaj" dedi

Üniversitenin öğrencileri fişlediği iddiaları asılsız olduğunu savunan üniversitenin açıklaması şöyle:

04.09.2013 akşamından itibaren üniversitemiz hakkında ‘AKÜ’de fişleme gibi anket’ ve benzeri başlıklarla bir asılsız haberin öncelikle sosyal medyada, daha sonra çeşitli internet sitelerinde yer aldığı görülmektedir. Öğrenci bilgi sisteminde yer alan bir anket gibi gösterilmeye çalışılan görüntüler, fotomontajla art niyetli kişiler tarafından oluşturulmuştur. Bu ise, kayıt döneminde öğrencilerde olumsuz bir intiba meydana getirmeyi amaçlayan kötü niyetli bir kampanyanın ürünüdür. Anket çalışması, Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Osman Konuk yönetiminde yapılmakta olan “Sosyal medyanın siyasal toplumsallaşmaya etkileri: Üniversite öğrencileri örneği’’ adlı doktora tezinin veri toplama aracı olarak uygulanmaktadır sildentadal.com.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

> Üniversitede fişleme iddiası

Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde fişleme iddiası

Afyon Kocatepe Üniversitesi tarafından uygulanan anketle öğrencilerin fişlendiği iddia edildi.

Afyon Kocatepe Üniversitesi’nde fişleme iddiası. Üniversitelilere uygulanan bir ankette öğrencilerin siyasi kimlikleri tespit edilmeye çalışıldığı iddia edildi. Ankette “Aşağıdaki siyasi kimliklerden hangisi sizi en iyi tanımlar?, Hayatınızda hiç protesto gösterisine katıldınız mı?, Yarın seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz? gibi sorular “üniversitede fişleme mi yapılıyor?” iddiasını gündeme getirdi.

Ankette şu sorular yer aldı;

-Aşağıdaki siyasi kimliklerden hangisi sizi en iyi tanımlar?

-Herhangi bir dernek ya da kulübe üye misiniz?

-Hayatınızda hiç protesto gösterisine katıldınız mı” diye sorulan ankette, öğrencilerin sosyal medya kullanımı da öğrenilmeye çalışıldı.

Sosyal medyadan anketin fotoğraflarını paylaşan öğrenciler fişlendiklerini ileri sürerken, Afyon Kocatepe Üniversitesi ise ankettin sadece sosyoloji bölümünde yüksek lisans yapan öğrencilere uygulandığını ve fotoğrafların fotomontaj olduğunu öne sürdü.

Üniversite yönetimi "fotomontaj" dedi

Üniversitenin öğrencileri fişlediği iddiaları asılsız olduğunu savunan üniversitenin açıklaması şöyle:

04.09.2013 akşamından itibaren üniversitemiz hakkında ‘AKÜ’de fişleme gibi anket’ ve benzeri başlıklarla bir asılsız haberin öncelikle sosyal medyada, daha sonra çeşitli internet sitelerinde yer aldığı görülmektedir. Öğrenci bilgi sisteminde yer alan bir anket gibi gösterilmeye çalışılan görüntüler, fotomontajla art niyetli kişiler tarafından oluşturulmuştur. Bu ise, kayıt döneminde öğrencilerde olumsuz bir intiba meydana getirmeyi amaçlayan kötü niyetli bir kampanyanın ürünüdür. Anket çalışması, Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyelerinden Doç. Dr. Osman Konuk yönetiminde yapılmakta olan “Sosyal medyanın siyasal toplumsallaşmaya etkileri: Üniversite öğrencileri örneği’’ adlı doktora tezinin veri toplama aracı olarak uygulanmaktadır sildentadal.com.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Son Güncelleme: Perşembe, 05 Eylül 2013 13:31

Gösterim: 1854

Sınavla öğrenci alan okulların tarihi çok eskilere dayanıyor. 1955 yılından itibaren hizmet vermeye başlayan ve yabancı dilde eğitim sunan kolejler öğrencilerini sınavla seçiyordu. Ortaöğretime geçişte merkezi sınavlar hep var olurken, LGS, OKS, ve SBS şeklinde farklı uygulamalar yapıldı

türkiye'de sınavların tarihiTürkiye'de ortaöğretime yerleştirme sürecinde merkezi sınavlar belirleyici olurken, sınavlar çeşitli dönemlerde yöntem ve içerik olarak farklılık gösterdi. Türkiye genelinde kimi zaman tek, kimi zaman birden çok sınavlar uygulandı. Yeni dönemde ise derslerin yazılı sınavlarını Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) yapacağı bir sistem alacak.

Türkiye'deki ortaöğretime geçiş sistemine ilişkin SETA'nın hazırladığı rapor ve derlenen bilgilere göre, sınavla öğrenci alan okulların tarihi çok eskilere dayanıyor. 1955 yılından itibaren hizmet vermeye başlayan ve yabancı dilde eğitim sunan kolejler öğrencilerini sınavla seçiyordu.

Daha sonra öğrencilerini sınavla alan 1964 yılında itibaren fen lisesi, 1985 yılından itibaren Anadolu imam hatip liseleri, 1990 yılından itibaren Anadolu öğretmen liseleri ile 2003 yılında faaliyete geçen sosyal bilimler lisesi kurulmaya başladı.

Kolej olarak açılan ve şimdilerde Anadolu lisesi olarak bilinen okullar ise 1999 yılına kadar öğrencilerini ilkokuldan itibaren merkezi sınavla aldı. Sekiz yıllık kesintisiz eğitim uygulamasının başlamasıyla Anadolu liselerinin ortaokul kısmı kapanmış, Anadolu liseleri hazırlık ve üç yıllık lise eğitimi vermeye başladı. Yeni düzenlemeyle öğrenciler, 8. sınıftan itibaren Anadolu liselerine yerleşmek için sınava girmeye başladı.

LGS, OKS, SBS

Türkiye'de ortaöğretime geçişte merkezi sınavlar hep var olmuş, ancak bu sınavların yöntemleri farklılıklar göstermişti.

Liselere Giriş Sınavı (LGS), Ortaöğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS), Seviye Belirleme Sınavları, Seviye Belirleme Sınavı (SBS) uygulanan farklı sınav sistemleriydi.

2000'li yıllarda sınavla öğrenci alan ortaöğretim kurumlarına LGS ile yerleştirme yapılırken, 2004 yılından itibaren OKS'ye geçilmiş, 2008 yılında son kez yapılan OKS ile bu sistem de terkedildi. OKS sistemine geçilerek özel okullar ile polis kolejine öğrenci alımları da bu sınavla yapılmaya başlandı.

İlköğretim 6, 7 ve 8. sınıflar için düzenlenen SBS'lere ise 2008 yılında geçildi, bu yılda sadece 6 ve 7. sınıflar için SBS düzenlendi. 2009 yılından itibaren ise bu sınav ilköğretim 8. sınıflara uygulandı.

MEB, SBS sınavlarına geçişin sebeplerini açıklayan bir kitapçık hazırlayarak, değişikliğin müfredattaki yenilenmeye bağlı olarak, farklı bir ölçme sınavının yapılmasına gereksinim duyulduğu ifade edilmişti.

İlerleyen süreçte SBS'ler kademeli olarak kaldırıldı ve sadece ilköğretim 8. sınıflara uygulanır hale geldi. SBS ise 2012-2013 eğitim öğretim yılında son kez yapıldı.

MEB, ortaöğretime geçişte yeni sistemi dün kamuoyuyla paylaştı. Gelecek yıldan itibaren 6 temel ders için 8. sınıfta öğretmen tarafından dönemsel yapılan sınavlardan biri merkezi olarak gerçekleştirilecek. Bu yeni sistemde, yeni bir sınav olmayacak, öğrencilerin her dersten zaten girdikleri yazılıları Milli Eğitim Bakanlığı merkezi olarak yapacak. 

Diğer ülkelerde durum nedir?

Ortaöğretime geçişte her ülkenin farklı uygulamaları bulunuyor. ABD, Japonya, İngiltere (Gramer okulu), Macaristan, Güney Kore ile Hollanda merkezi sınavla liseye öğrenci alırken, Çin, Fransa, İtalya, Singapur ortaokul bitirme sınavı uyguluyor. Bazı ülkelerde sadece okul notları, öğretmen görüşü, okul bazlı giriş sınavı da etkili bir yöntem olarak kullanılıyor.

Ülkelere göre uygulamalar şöyle:

ABD'de liseye geçişte öğrenciler adrese dayalı olarak evlerine yakın bir liseye yerleşebildiği gibi, sınavla da bazı okullara yerleşebiliyor. Bazı eyaletlerde önemli devlet okulları öğrencilerini sınavla seçiyor.

Çin'de, ortaöğretimde birinci kademeyi bitiren öğrenciler yılda bir kez ve yerelde yapılan giriş sınavına katılıyor. Sonuçlara göre okullar kontenjan belirleyerek öğrenci alıyor. Çin, genel liselerin kalitesini desteklemek için giriş sınavlarını destekliyor.

Almanya'da, okul türlerine yönlendirme erken yaşlarda başlıyor. İlkokulu bitirenler başarılarına ve öğretmenlerinin değerlendirmelerine göre okullara yerleşiyor.

Fransa'da ise liseyi bitirmek için bitirme sınavına giren öğrenciler, sınavda belirlenen derslerin sorularını yanıtlıyor. Okul notlarının da önemli olduğu eğitim sisteminde üst öğrenime geçişte öğrencinin temel değerleri de önemli yer tutuyor. 

İtalya'da genel ve meslek liselerine geçebilmek için ortaokul bitirme sınavında başarılı olmak ve diploma almak şartı aranıyor. Başarılı olanlar istediği liseyi tercih edebiliyor.

Güney Kore'de öğrenciler liselere yerleştirilirken seçme sınavına giriyor ve yerleştirmede notları da etkili oluyor.

İngiltere'de merkezi sınavla öğrenci seçme uygulaması yer almıyor. Burada, genel okullara herhangi bir ölçüte bağlı kalınmaksızın kayıtlar yapılıyor. Farklı adlardaki diğer okullar ise öğrenci seçimini kendisi belirliyor.

Finlandiya'da ise ülke genelinde yapılan bir sınav yok. Liseye gelen öğrenciler ortaöğretimdeki başarı notlarına göre gruplandırılıyor.

> İşte Türkiye'de ortaöğretim sınavlarının tarihçesi

Sınavla öğrenci alan okulların tarihi çok eskilere dayanıyor. 1955 yılından itibaren hizmet vermeye başlayan ve yabancı dilde eğitim sunan kolejler öğrencilerini sınavla seçiyordu. Ortaöğretime geçişte merkezi sınavlar hep var olurken, LGS, OKS, ve SBS şeklinde farklı uygulamalar yapıldı

türkiye'de sınavların tarihiTürkiye'de ortaöğretime yerleştirme sürecinde merkezi sınavlar belirleyici olurken, sınavlar çeşitli dönemlerde yöntem ve içerik olarak farklılık gösterdi. Türkiye genelinde kimi zaman tek, kimi zaman birden çok sınavlar uygulandı. Yeni dönemde ise derslerin yazılı sınavlarını Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) yapacağı bir sistem alacak.

Türkiye'deki ortaöğretime geçiş sistemine ilişkin SETA'nın hazırladığı rapor ve derlenen bilgilere göre, sınavla öğrenci alan okulların tarihi çok eskilere dayanıyor. 1955 yılından itibaren hizmet vermeye başlayan ve yabancı dilde eğitim sunan kolejler öğrencilerini sınavla seçiyordu.

Daha sonra öğrencilerini sınavla alan 1964 yılında itibaren fen lisesi, 1985 yılından itibaren Anadolu imam hatip liseleri, 1990 yılından itibaren Anadolu öğretmen liseleri ile 2003 yılında faaliyete geçen sosyal bilimler lisesi kurulmaya başladı.

Kolej olarak açılan ve şimdilerde Anadolu lisesi olarak bilinen okullar ise 1999 yılına kadar öğrencilerini ilkokuldan itibaren merkezi sınavla aldı. Sekiz yıllık kesintisiz eğitim uygulamasının başlamasıyla Anadolu liselerinin ortaokul kısmı kapanmış, Anadolu liseleri hazırlık ve üç yıllık lise eğitimi vermeye başladı. Yeni düzenlemeyle öğrenciler, 8. sınıftan itibaren Anadolu liselerine yerleşmek için sınava girmeye başladı.

LGS, OKS, SBS

Türkiye'de ortaöğretime geçişte merkezi sınavlar hep var olmuş, ancak bu sınavların yöntemleri farklılıklar göstermişti.

Liselere Giriş Sınavı (LGS), Ortaöğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS), Seviye Belirleme Sınavları, Seviye Belirleme Sınavı (SBS) uygulanan farklı sınav sistemleriydi.

2000'li yıllarda sınavla öğrenci alan ortaöğretim kurumlarına LGS ile yerleştirme yapılırken, 2004 yılından itibaren OKS'ye geçilmiş, 2008 yılında son kez yapılan OKS ile bu sistem de terkedildi. OKS sistemine geçilerek özel okullar ile polis kolejine öğrenci alımları da bu sınavla yapılmaya başlandı.

İlköğretim 6, 7 ve 8. sınıflar için düzenlenen SBS'lere ise 2008 yılında geçildi, bu yılda sadece 6 ve 7. sınıflar için SBS düzenlendi. 2009 yılından itibaren ise bu sınav ilköğretim 8. sınıflara uygulandı.

MEB, SBS sınavlarına geçişin sebeplerini açıklayan bir kitapçık hazırlayarak, değişikliğin müfredattaki yenilenmeye bağlı olarak, farklı bir ölçme sınavının yapılmasına gereksinim duyulduğu ifade edilmişti.

İlerleyen süreçte SBS'ler kademeli olarak kaldırıldı ve sadece ilköğretim 8. sınıflara uygulanır hale geldi. SBS ise 2012-2013 eğitim öğretim yılında son kez yapıldı.

MEB, ortaöğretime geçişte yeni sistemi dün kamuoyuyla paylaştı. Gelecek yıldan itibaren 6 temel ders için 8. sınıfta öğretmen tarafından dönemsel yapılan sınavlardan biri merkezi olarak gerçekleştirilecek. Bu yeni sistemde, yeni bir sınav olmayacak, öğrencilerin her dersten zaten girdikleri yazılıları Milli Eğitim Bakanlığı merkezi olarak yapacak. 

Diğer ülkelerde durum nedir?

Ortaöğretime geçişte her ülkenin farklı uygulamaları bulunuyor. ABD, Japonya, İngiltere (Gramer okulu), Macaristan, Güney Kore ile Hollanda merkezi sınavla liseye öğrenci alırken, Çin, Fransa, İtalya, Singapur ortaokul bitirme sınavı uyguluyor. Bazı ülkelerde sadece okul notları, öğretmen görüşü, okul bazlı giriş sınavı da etkili bir yöntem olarak kullanılıyor.

Ülkelere göre uygulamalar şöyle:

ABD'de liseye geçişte öğrenciler adrese dayalı olarak evlerine yakın bir liseye yerleşebildiği gibi, sınavla da bazı okullara yerleşebiliyor. Bazı eyaletlerde önemli devlet okulları öğrencilerini sınavla seçiyor.

Çin'de, ortaöğretimde birinci kademeyi bitiren öğrenciler yılda bir kez ve yerelde yapılan giriş sınavına katılıyor. Sonuçlara göre okullar kontenjan belirleyerek öğrenci alıyor. Çin, genel liselerin kalitesini desteklemek için giriş sınavlarını destekliyor.

Almanya'da, okul türlerine yönlendirme erken yaşlarda başlıyor. İlkokulu bitirenler başarılarına ve öğretmenlerinin değerlendirmelerine göre okullara yerleşiyor.

Fransa'da ise liseyi bitirmek için bitirme sınavına giren öğrenciler, sınavda belirlenen derslerin sorularını yanıtlıyor. Okul notlarının da önemli olduğu eğitim sisteminde üst öğrenime geçişte öğrencinin temel değerleri de önemli yer tutuyor. 

İtalya'da genel ve meslek liselerine geçebilmek için ortaokul bitirme sınavında başarılı olmak ve diploma almak şartı aranıyor. Başarılı olanlar istediği liseyi tercih edebiliyor.

Güney Kore'de öğrenciler liselere yerleştirilirken seçme sınavına giriyor ve yerleştirmede notları da etkili oluyor.

İngiltere'de merkezi sınavla öğrenci seçme uygulaması yer almıyor. Burada, genel okullara herhangi bir ölçüte bağlı kalınmaksızın kayıtlar yapılıyor. Farklı adlardaki diğer okullar ise öğrenci seçimini kendisi belirliyor.

Finlandiya'da ise ülke genelinde yapılan bir sınav yok. Liseye gelen öğrenciler ortaöğretimdeki başarı notlarına göre gruplandırılıyor.

Son Güncelleme: Perşembe, 05 Eylül 2013 11:31

Gösterim: 3743

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, gazetecilerin Anadolu ve Fen liselerindeki boş kontenjanlarla ilgili sorusuna “Okullarda boş kalan kontenjanlar dolana kadar kayıtlar devam edecek” açıklamasında bulundu.

Kontenjanlar dolana kadar kayıtlara devam

Milli Eğitim Bakanlığı ortaöğretime geçiş modeliyle ilgili uygulanacak yeni sınav sisteminin tanıtım toplantısında gazetecilerin sorularını cevapladı.

Bakan Avcı, sınavla öğrenci alan okullarda boş kalan kontenjanlar dolana kadar kayıtların devam edeceğini belirterek, kontenjanları doldurmak için kayıt sisteminin sürekli güncellendiğini kaydetti.

 

 

> Kontenjanlar dolana kadar kayıtlara devam

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, gazetecilerin Anadolu ve Fen liselerindeki boş kontenjanlarla ilgili sorusuna “Okullarda boş kalan kontenjanlar dolana kadar kayıtlar devam edecek” açıklamasında bulundu.

Kontenjanlar dolana kadar kayıtlara devam

Milli Eğitim Bakanlığı ortaöğretime geçiş modeliyle ilgili uygulanacak yeni sınav sisteminin tanıtım toplantısında gazetecilerin sorularını cevapladı.

Bakan Avcı, sınavla öğrenci alan okullarda boş kalan kontenjanlar dolana kadar kayıtların devam edeceğini belirterek, kontenjanları doldurmak için kayıt sisteminin sürekli güncellendiğini kaydetti.

 

 

Son Güncelleme: Çarşamba, 04 Eylül 2013 13:56

Gösterim: 1339

Hürriyet Yazarı Mehmet Y. Yılmaz, yeni sınav sistemini köşesine taşıdı. Yılmaz, "Aynı partinin dört bakanı, her biri kendince sistem ile oynamış, arkasından gelen onu beğenmeyip yeni sistem kurmaya çalışmış" diye yazdı ve hükümetin eğitim politikalarını eleştirdi. 

Mehmet Y. Yılmaz, Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde yeni ortaöğretime geçiş sistemini ve hükümetin eğitim politikalarını bu sözlerle eleştirdi;

“Uzmanlığa değer vermemek, ben yaptım olduculuk, uzun vadeli bir programa sahip olamamak, beceriksizlik?”

İşte Mehmet Y. Yılmaz’ın o yazısı;

MİLLİ Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın dünkü basın toplantısı ile ilgili haber Hürriyet’in internet sitesinde şu başlıkla yayımlandı: “Öğrenciler, öğretmenler, veliler! Bildiğiniz her şeyi unutun!”

Çünkü temel eğitimden orta eğitime geçişle ilgili sistem bir kez daha baştan sona değişti.

AKP iktidara geldiğinden beri eğitim sistemimizi yöneten bakanların listesi şöyle:

Hüseyin Çelik,

Nimet Baş, Ömer Dinçer, Nabi Avcı.

Sistemi önce Hüseyin Çelik değiştirmişti.

İnternette konuyla ilgili haber şöyle verilmiş:

“Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik yeni ortaöğretime geçiş sistemini açıkladı.”

Arkasından göreve gelen Nimet Baş da boş durmamış tabii, o da değiştirmiş.

Seviye Belirleme Sınavı’nı 6 ve 7. sınıflarda kademeli olarak kaldırmış, sınav 8. sınıfa alınmış.

Arkasından göreve Ömer Dinçer getirilmiş. Onun dönemi her şeyin değiştiği, 4+4+4 sisteminin getirildiği dönem.

Şimdi de Nabi Avcı, yeni sistemi açıklıyor ki “bildiğimiz her şeyi unutmamız” da gerekiyor!

Aynı partinin dört bakanı, her biri kendince sistem ile oynamış, arkasından gelen onu beğenmeyip yeni sistem kurmaya çalışmış.

Dün açıklanan sistemi değiştirmek bakalım aynı partinin hangi bakanına kısmet olacak!

Bu neye işaret ediyor?

Uzmanlığa değer vermemek, ben yaptım olduculuk, uzun vadeli bir programa sahip olamamak, beceriksizlik?

Çoktan seçmeli bir soru sordum, siz beğendiğinizi işaretleyin lütfen!

Çocuklar adeta kobaya dönmüş, her gelen bir sistem deniyor!

Bu arada matematik ve fen öğretimi yerlerde sürünüyor, Türkçe desen tamamen unutulmuş, normal okullarda okuyup doğru dürüst bir yabancı dil konuşabilen yok.

Bütün eğitim sistemimiz çökmüş, kapsamlı bir devrime ihtiyaç duyuyor ama tek bildikleri imam hatiplerin sayısını arttırmak, ortaöğretime geçiş sistemini kurcalamak.

Çocuklara ne olduğu, Türkiye’nin adam gibi bir eğitim sistemine sahip olması umurlarında bile değil.

> Çelik, Baş, Dinçer, Avcı...

Hürriyet Yazarı Mehmet Y. Yılmaz, yeni sınav sistemini köşesine taşıdı. Yılmaz, "Aynı partinin dört bakanı, her biri kendince sistem ile oynamış, arkasından gelen onu beğenmeyip yeni sistem kurmaya çalışmış" diye yazdı ve hükümetin eğitim politikalarını eleştirdi. 

Mehmet Y. Yılmaz, Hürriyet Gazetesi’ndeki köşesinde yeni ortaöğretime geçiş sistemini ve hükümetin eğitim politikalarını bu sözlerle eleştirdi;

“Uzmanlığa değer vermemek, ben yaptım olduculuk, uzun vadeli bir programa sahip olamamak, beceriksizlik?”

İşte Mehmet Y. Yılmaz’ın o yazısı;

MİLLİ Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın dünkü basın toplantısı ile ilgili haber Hürriyet’in internet sitesinde şu başlıkla yayımlandı: “Öğrenciler, öğretmenler, veliler! Bildiğiniz her şeyi unutun!”

Çünkü temel eğitimden orta eğitime geçişle ilgili sistem bir kez daha baştan sona değişti.

AKP iktidara geldiğinden beri eğitim sistemimizi yöneten bakanların listesi şöyle:

Hüseyin Çelik,

Nimet Baş, Ömer Dinçer, Nabi Avcı.

Sistemi önce Hüseyin Çelik değiştirmişti.

İnternette konuyla ilgili haber şöyle verilmiş:

“Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik yeni ortaöğretime geçiş sistemini açıkladı.”

Arkasından göreve gelen Nimet Baş da boş durmamış tabii, o da değiştirmiş.

Seviye Belirleme Sınavı’nı 6 ve 7. sınıflarda kademeli olarak kaldırmış, sınav 8. sınıfa alınmış.

Arkasından göreve Ömer Dinçer getirilmiş. Onun dönemi her şeyin değiştiği, 4+4+4 sisteminin getirildiği dönem.

Şimdi de Nabi Avcı, yeni sistemi açıklıyor ki “bildiğimiz her şeyi unutmamız” da gerekiyor!

Aynı partinin dört bakanı, her biri kendince sistem ile oynamış, arkasından gelen onu beğenmeyip yeni sistem kurmaya çalışmış.

Dün açıklanan sistemi değiştirmek bakalım aynı partinin hangi bakanına kısmet olacak!

Bu neye işaret ediyor?

Uzmanlığa değer vermemek, ben yaptım olduculuk, uzun vadeli bir programa sahip olamamak, beceriksizlik?

Çoktan seçmeli bir soru sordum, siz beğendiğinizi işaretleyin lütfen!

Çocuklar adeta kobaya dönmüş, her gelen bir sistem deniyor!

Bu arada matematik ve fen öğretimi yerlerde sürünüyor, Türkçe desen tamamen unutulmuş, normal okullarda okuyup doğru dürüst bir yabancı dil konuşabilen yok.

Bütün eğitim sistemimiz çökmüş, kapsamlı bir devrime ihtiyaç duyuyor ama tek bildikleri imam hatiplerin sayısını arttırmak, ortaöğretime geçiş sistemini kurcalamak.

Çocuklara ne olduğu, Türkiye’nin adam gibi bir eğitim sistemine sahip olması umurlarında bile değil.

Son Güncelleme: Perşembe, 05 Eylül 2013 10:05

Gösterim: 1390

Macaristan'da hükümetin son yaptığı düzenlemeyle ilk ve orta okullarda din derslerinin mecburi olarak okutulmasını öngören kanun, yeni eğitim yılında uygulamaya girdi

Macaristan'da Başbakan Viktor Orban yönetimindeki hükümetin son yaptığı düzenlemeyle ülke genelinde ilk ve ortaokullarda din bilgisi derslerinin mecburi olarak okutulmasını öngören kanun yeni eğitim yılında resmi olarak uygulanmaya başlandı.

Yapılan düzenlemeye göre, ilk ve ortaokullarda din kültürü ya da ahlak bilgisi dersleri arasında seçim yapılacak, ailelerin yönlendirmesiyle bu dersler öğrencilere yeni eğitim döneminde mecburi olarak okutulacak.

Başbakan Orban, yeni eğitim yılının başlaması vesilesiyle yaptığı konuşmada, bu düzenlemeyle Macar gençliğinin, okullarda dini ve ahlaki konularda bilgilendirileceğini, ülke genelinde uyuşturucu, alkol ve benzeri alışkanlıkların önüne geçilmesinin hedeflendiğini, gençler arasında şiddetin en aza düşürülmesinin planlandığını söyledi.

Macaristan'ın milliyetçi partisi JOBBİK'in başkanı Gabor Vona da hükümete bu konuda destek verdiklerini, yenin kanunun ülkeye ve ülke gençliğine faydalı olacağını ifade etti.

Macaristan'da sosyalist ve liberal partilerin karşı çıktığı mecburi din eğitimi düzenlemesinin, ülkenin çoğunluğu tarafından kabul göründüğü belirtiliyor.

Düzenleme aynı zamanda okullarda polislerin uyuşturucu ve çetelerle mücadele çerçevesinde seminerler vermesini, okul çevrelerinde öğrencilerle yakın ilişkiler kurularak suçun önüne geçilmesini de öngörüyor.

> AB ülkesinde ilk ve ortaöğretimde din dersi zorunlu oldu

Macaristan'da hükümetin son yaptığı düzenlemeyle ilk ve orta okullarda din derslerinin mecburi olarak okutulmasını öngören kanun, yeni eğitim yılında uygulamaya girdi

Macaristan'da Başbakan Viktor Orban yönetimindeki hükümetin son yaptığı düzenlemeyle ülke genelinde ilk ve ortaokullarda din bilgisi derslerinin mecburi olarak okutulmasını öngören kanun yeni eğitim yılında resmi olarak uygulanmaya başlandı.

Yapılan düzenlemeye göre, ilk ve ortaokullarda din kültürü ya da ahlak bilgisi dersleri arasında seçim yapılacak, ailelerin yönlendirmesiyle bu dersler öğrencilere yeni eğitim döneminde mecburi olarak okutulacak.

Başbakan Orban, yeni eğitim yılının başlaması vesilesiyle yaptığı konuşmada, bu düzenlemeyle Macar gençliğinin, okullarda dini ve ahlaki konularda bilgilendirileceğini, ülke genelinde uyuşturucu, alkol ve benzeri alışkanlıkların önüne geçilmesinin hedeflendiğini, gençler arasında şiddetin en aza düşürülmesinin planlandığını söyledi.

Macaristan'ın milliyetçi partisi JOBBİK'in başkanı Gabor Vona da hükümete bu konuda destek verdiklerini, yenin kanunun ülkeye ve ülke gençliğine faydalı olacağını ifade etti.

Macaristan'da sosyalist ve liberal partilerin karşı çıktığı mecburi din eğitimi düzenlemesinin, ülkenin çoğunluğu tarafından kabul göründüğü belirtiliyor.

Düzenleme aynı zamanda okullarda polislerin uyuşturucu ve çetelerle mücadele çerçevesinde seminerler vermesini, okul çevrelerinde öğrencilerle yakın ilişkiler kurularak suçun önüne geçilmesini de öngörüyor.

Son Güncelleme: Çarşamba, 04 Eylül 2013 12:57

Gösterim: 1451

Diğer Makaleler...

  1. 12 sınavla okullar dershaneye dönüşür
  2. Anadolu ve Fen liselerine yerleşemeyen öğrencilere müjde
  3. ‘Öğretmenlere il emri geri getirilmeli'
  4. Başbakan Yardımcısı Bozdağ'dan harç müjdesi