Alpaslan Dartan - Eğitim Yöneticisi / PDR Uzmanı
Haziran Eylül ayları Liselerden yeni mezun öğrenciler ile önceki yıllarda mezun olmuş gençlerin Üniversite okuma hayallerini gerçekleştirmeye yönelik eylemlerinin yoğunlaştığı aylardır. Adaylar genellikle Yükseköğretim Kurumları Sınavlarına Haziran ayının 3 ya da 4. Haftasında girerler, Temmuz ayında sonuçların açıklanması ve ardından yapılan üniversite ve bölüm tercihleri sonrası heyecanlı bir bekleyişe geçerler. Bu yıl da bu süreç tamamlandı, sonuçlar açıklandı ve adaylar hangi üniversitelere ve bölümlere yerleştiklerini öğrendiler. Yükseköğretim Kurumları Sınavları genellikle az bir kesimin sevindiği çoğunluklu adayların da beklediğini bulamadığı bir sınav hüviyetindedir maalesef. Başvuru çok kontenjan az olunca da bu beklenilen bir sonuçtur ülkemiz için.
Bu sınavların sonuçları ve sonuçların yoruma açık istatistiki verileri her yıl olduğu gibi bu yıl da kamuoyu gündemini oldukça meşgul etti. Aslına bakarsanız sıfır çekenlerin konuşulduğu, test ortalamalarının düşük oluşunun dert edinildiği ya da eksi netlerle bile bir programa yerleşebilmenin mümkün olduğu ya da parasız eğitim hakkı üzerinden vakıf üniversitelerinin eleştirildiği ücretlerinin artık karşılanamayacak düzeye geldiği konuları ağırlıklı olarak tartışılırken bu yıl özellikle son sınıf düzeyinde sınava başvuran, başvurduğu halde ve tercih hakkı olmasına rağmen tercih yapmayan öğrenci sayısının fazlalığı en çok konuşulan konular arasında kendine yer buldu.
Kontenjanların devlet üniversitelerinde azaltılması, vakıf üniversitelerinde bir nebze olsun artırılması, vatandaşların sosyo-ekonomik koşulları ve bununla ilintili vakıf üniversitelerinin ücret politikaları, yerleştirme verilerinin devlet üniversitelerinin doluluk oranlarını yüksek göstermesi buna karşılık vakıf üniversitelerindeki öğrenci sayısındaki hatırı sayılır düşüş bu yıl da yine çok konuşulan konular arasında yer aldı.
Gizli bir tehlikenin dünden bugüne yavaş yavaş geldiğini görmek gerekiyor. Zaman zaman politika analistlerinin paylaştığı ve uyardığı bir konu var Türkiye’de yaşlı nüfus son on yılda %49 arttığı ile ilgili. Dünyada ve ülkemizdeki genel kabul, 65 ve üzeri yaştaki bireylerin ‘yaşlı nüfus’ olarak tanımlanıyor, özellikle gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde doğum oranlarının düşmesinin yanı sıra doğumda ve yaşlılıkta beklenen yaşam sürelerinin uzaması da yaşlı nüfusun ve toplam nüfus içerindeki payının artmasına neden olmaktadır.
Bu bir tehlike ise bunun bir örneğinin de yavaş yavaş Ortaöğretim ve Yükseköğretimde yaşanmaya başladığını söyleyebilirim. Hem okul çağında olduğu halde eğitim hayatının dışında bulunan bireylerin sayısının artması, eğitimde cinsiyet temelli eşitsizliklerin görünür olması, Liselerimizden mezun olan gençlerin üniversiteli olma arzularının ve isteklerinin gittikçe azalması örnek durumlardır. ÖSYM verileri üzerinden okuyacak olursak son 5 yılın sınava başvurular ve yerleştirme sonuçları gösteriyor ki belirli nedenlerle sınava başvurun aday sayısının sanılanın aksine yavaş yavaş azaldığını, son sınıftan mezun olan aday sayılarının da niceliksel olarak hem azaldığını hem de adayların sınav başarılarının bekleneni veremediğini söyleyebiliriz.
Son 5 Yılda YKS Analizi ve Eğilimler
2021–2023 yılları arası YKS’ye başvuran aday sayısında ciddi bir artış (%35 civarı) gözlenirken, 2023’ten sonra (özellikle 2024→2025 döneminde) sınav başvurularında hızlı ve ciddi bir düşüş yaşandığı görülmektedir.
|
SAYISAL VERİLER |
|||||||||||
|
2021 |
2022 |
2023 |
|||||||||
|
TYT Oturumu |
AYT Oturumu |
YDT Oturumu |
TYT Oturumu |
AYT Oturumu |
YDT Oturumu |
TYT Oturumu |
AYT Oturumu |
YDT Oturumu |
|||
|
Başvuran Aday Sayısı |
2.592.390 |
1.781.678 |
130.491 |
3.234.318 |
2.056.466 |
168.418 |
3.527.443 |
2.573.169 |
338.009 |
||
|
Sınava Giren Aday Sayısı |
2.416.974 |
1.627.145 |
104.917 |
3.008.287 |
1.852.678 |
132.485 |
2.995.638 |
1.980.534 |
173.003 |
||
|
Sınava Girmeyen Aday Sayısı |
175.416 |
154.533 |
25.574 |
226.031 |
203.788 |
35.933 |
531.805 |
592.635 |
165.006 |
||
|
Sınavı Geçersiz Sayılan Aday Sayısı |
226 |
62 |
8 |
258 |
43 |
6 |
239 |
54 |
3 |
||
|
Sınavı Geçerli Aday Sayısı |
2.416.748 |
1.627.083 |
104.909 |
3.008. 029 |
1.852.635 |
132.479 |
2.995.399 |
1.980.480 |
173.000 |
||
|
2024 |
2025 |
||||||||||
|
TYT Oturumu |
AYT Oturumu |
YDT Oturumu |
TYT Oturumu |
AYT Oturumu |
YDT Oturumu |
||||||
|
Başvuran Aday Sayısı |
3.120.870 |
2.019.699 |
233.384 |
2.560.649 |
1.721.057 |
215.451 |
|||||
|
Sınava Giren Aday Sayısı |
2.819.362 |
1.776.496 |
171.090 |
2.351.641 |
1.549.940 |
156.040 |
|||||
|
Sınava Girmeyen Aday Sayısı |
301.508 |
243.203 |
62.294 |
209.008 |
171.117 |
59.411 |
|||||
|
Sınavı Geçersiz Sayılan Aday Sayısı |
287 |
47 |
6 |
244 |
57 |
10 |
|||||
|
Sınavı Geçerli Aday Sayısı |
2.819.075 |
1.776.449 |
171.084 |
2.351.397 |
1.549.883 |
156.030 |
|||||
Özellikle 2020–2021 yıllarında mezun sayılarında belirgin bir artış yaşanmasının doğal sonucu olarak sınava başvuran aday sayıları da arttı. 2021–2023 yıllarında başvuru sayılarındaki yükselişin önemli nedenlerinden biri, bu sistemin oluşturduğu kalabalık lise son sınıf ve mezun grupları oldu. 4+4+4’ün getirdiği “şişkin sınıflar” 2023’e kadar sınavlara bir şekilde yansıdı. Ancak bu dalga yavaş yavaş normale dönmeye başladı. Yani 2024’te ve 2025’te görülen düşüşün bir nedeni de bu ekstra kalabalık kuşağın sınav sisteminden çıkmaya başlaması oldu. Buna ek olarak, ekonomik nedenler ve yurt dışı eğitim tercihlerinin artması da son yıllarda başvuru sayısında azalmayı destekleyen faktörler arasında sayılabilir.
Son Sınıf Öğrencilerinin Başvurularındaki Düşüş
|
Öğrenim Durumuna Göre YKS Yerleştirme Sonuçları |
|||||||
|
Öğrenim Durumuna Göre Yerleştirme Puanı Hesaplanan, Yerleştirmeye Başvuran Aday Sayıları |
SINAVLARA |
TERCİHTE |
|||||
|
2025 |
2024 |
2023 |
2025 |
2024 |
2023 |
||
|
Son Sınıf Düzeyinde |
812.210 |
1.074.712 |
828.769 |
394.450 |
535.331 |
457.521 |
|
|
Öğrenim Durumuna Göre Yerleştirmeye Başvuranların ve Başvurmayanların Yüzdesi |
Yerleştirmeye |
Yerleştirmeye |
|||||
|
2025 |
2024 |
2023 |
2025 |
2024 |
2023 |
||
|
Son Sınıf Düzeyinde |
48,57 |
49,81 |
55,20 |
51,43 |
50,19 |
44,80 |
|
|
Öğrenim Durumuna Göre Yerleşen Aday Sayıları ve Yüzdeleri |
Yerleşen Aday Sayısı |
||||||
|
2025 |
2024
|
2023 |
|||||
|
Yerleşen Aday Sayısı |
Yerleşen Aday % |
Yerleşen Aday Sayısı |
Yerleşen Aday % |
Yerleşen Aday Sayısı |
Yerleşen Aday % |
||
|
Son Sınıf Düzeyinde |
133.700 |
33,90 |
191.626 |
35,80 |
167.289 |
36,56 |
|
Son sınıf düzeyinde öğrencilerin sistemden uzaklaşmaları aslında yeni değil ama gittikçe artan bir şekilde %51,43’e bu yıl ulaştı. Son Sınıf Düzeyinde adayların %51,43’ü bu yıl yerleştirme için başvuruda bulunmadı. Bu oran 2024’te %50,19 iken 2023’te %44,80 idi. Kısaca son 3 yılda giderek atan bir şekilde Liseyi bitiren öğrenciler içerisinde yurt içinde üniversitede okumak isteyenlerin oranları azalmaktadır.
Başvuran Aday Sayısındaki Değişim
Sınavlarda test ortalamaları değerlendirmelerinde yıllar içerisinde öğrenci başarılarına etki eden faktörlerden birisi de aslında okullarda yaşanan şişirilmiş notlar ve bu notların Orta Öğretim Başarı Puanına etkisi olmuştur. Yıllardır veli ve okulları karşı karşıya getiren not kavgası üniversiteye yerleşimlerde bir puanın hatta “,“ lü puanların oldukça büyük etkisi varken adayların tümüne 30 ila 60 puan aralığında bir ek puan verilmesini sağlayan uygulamada dikkat çekici istatistikler görmek mümkün. Örneğin sadece sınav puanına bakılacak olsa 2025 yılında 500 tam puan alan öğrenci sayısı Dil Puan türünde 5 diğer tüm puan türlerinde 1 öğrenci iken Yerleştirme puanlarına baktığımızda bu sayılar OÖBP nedeniyle oldukça artmıştır bunu her yıl görebiliyoruz. Bu yıllardır eğitimcilerin eleştiri oklarını çevirdikleri bir uygulama olmuştur.
|
SAYISAL VERİLER |
||||||||||||
|
2023 YKS SINAV PUANLARI |
|
2023 YKS YERLEŞTİRME PUANLARI |
||||||||||
|
Puan Aralığı |
Aday Sayısı |
Puan Aralığı |
Aday Sayısı |
|||||||||
|
TYT |
SAYISAL |
SÖZEL |
EŞİT AĞIRLIK |
DİL |
|
TYT |
SAYISAL |
SÖZEL |
EŞİT AĞIRLIK |
DİL |
||
|
500 |
1 |
2 |
1 |
1 |
5 |
550 ve üstü |
64 |
231 |
1 |
18 |
30 |
|
|
480 ve üstü |
857 |
1.821 |
14 |
90 |
229 |
530 ve üstü |
2.574 |
4.106 |
25 |
186 |
530 |
|
|
510 ve üstü |
11.351 |
12.729 |
100 |
702 |
1.747 |
|||||||
|
490 ve üstü |
27.393 |
25.220 |
304 |
1.641 |
3.707 |
|||||||
|
2024 YKS SINAV PUANLARI |
2024 YKS YERLEŞTİRME PUANLARI |
|||||||||||
|
Puan Aralığı |
Aday Sayısı |
Puan Aralığı |
Aday Sayısı |
|||||||||
|
TYT |
SAYISAL |
SÖZEL |
EŞİT AĞIRLIK |
DİL |
|
TYT |
SAYISAL |
SÖZEL |
EŞİT AĞIRLIK |
DİL |
||
|
500 |
1 |
1 |
1 |
1 |
5 |
550 ve üstü |
59 |
162 |
3 |
5 |
13 |
|
|
480 ve üstü |
986 |
1.069 |
20 |
36 |
129 |
530 ve üstü |
3.017 |
2.271 |
31 |
80 |
321 |
|
|
510 ve üstü |
12.996 |
7.029 |
142 |
340 |
1.178 |
|||||||
|
490 ve üstü |
29.976 |
14.673 |
476 |
940 |
2.695 |
|||||||
|
2025 YKS SINAV PUANLARI |
2025 YKS YERLEŞTİRME PUANLARI |
|||||||||||
|
Puan Aralığı |
Aday Sayısı |
Puan Aralığı |
Aday Sayısı |
|||||||||
|
TYT |
SAYISAL |
SÖZEL |
EŞİT AĞIRLIK |
DİL |
|
TYT |
SAYISAL |
SÖZEL |
EŞİT AĞIRLIK |
DİL |
||
|
500 |
1 |
1 |
1 |
1 |
5 |
550 ve üstü |
14 |
57 |
1 |
4 |
12 |
|
|
480 ve üstü |
180 |
701 |
4 |
32 |
66 |
530 ve üstü |
601 |
1.930 |
7 |
58 |
151 |
|
|
510 ve üstü |
3.648 |
7.081 |
26 |
261 |
596 |
|||||||
|
490 ve üstü |
11.733 |
16.140 |
77 |
742 |
1.606 |
|||||||
Bilginin üretiminde ve yayılmasında merkezi konuma sahip olan üniversiteler bir taraftan bireylere akademik yeterlilik ve yaşamlarını şekillendirecek beceriler kazandırırken diğer taraftan da toplumun ihtiyaç duyduğu her türlü iktisadi, sosyal, kültürel ve teknolojik ilerlemeyi destekleyen kurumlar olmalıdırlar.
Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol ÖZVAR’ın “Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu – 2024” raporunun sunuş yazısında yer verdiği gibi üniversiteler bireysel ve toplumsal gelişmede hayati öneme sahip kurumlara dönüşebilirler. Aslında dünyada yaşanan son derece hızlı ve köklü teknolojik gelişmeler tüm eğitim kademelerinde olduğu gibi yükseköğretimin yapısının da yeniden tanımlanmasını ve organizasyonunu zorunlu hale getirmiştir. Öğrencilerin öğrenme materyallerine daha kolay erişebilmesi, dijital platformların sayıca artması ve çeşitlenmesi bilgiye ulaşmada ve öğrenci ve öğretici ilişkilerinde yeni dinamikler ortaya çıkarmıştır. Özellikle yapay zekâ alanındaki gelişmeler yükseköğretimde çok derin bir etki oluşturmuştur.
Sayın Özvar, sunuş yazısında tüm bunlara değinirken dünyada eğitimin kalitesi, mezunların istihdam edilmesi, öğretim kadrosunun kalitesi, araştırma sayısı, önde gelen bilimsel dergilerde yayınlanan makalelerin sayısı, etkili dergilerde yayınlanan makale sayısı, üniversite öğretim üyelerinin atıf yapılan makale sayısı gibi niteliklerle ölçüldüğünü elbette bilmektedir. Her ilde bir üniversite ya da her ilçede bir yüksekokul açarak sayısal bir gösterinin niteliğe katkısı olmadığını, barajları kaldırarak üniversitelerde boş kalan kontenjanlara eksi netleri olanların bile yerleşmesini sağlayarak öğrenci sayılarında artışlara gitmenin niteliğe hiç mi hiç katkısı yoktur.
Son üç yılın verileri incelendiğinde, vakıf üniversitelerinin ücretli programlarına yerleşen öğrencilerin başarı sıralamalarında belirgin bir düşüş yaşandığı görülmektedir. Bu durum, aslında üniversitelerin kontenjanlarını doldurabilmek için daha düşük puan ve sıradaki adaylara da kapılarını açtıklarını göstermektedir. Öğrenim ücretlerinin sürekli artması nedeniyle tercih edilmeyen programlarda boş kontenjan kalması, hem ekonomik kayıplara hem de kurumsal prestij kaygılarına yol açmakta; bu da üniversiteleri daha esnek kabul politikalarına yöneltmektedir.
Ancak kısa vadede doluluk oranlarını korumaya yönelik bu yaklaşım, uzun vadede ciddi riskler barındırmaktadır. Düşük sıralamalı öğrencilerin artışı, programların akademik seviyesini düşürmekte, mezunların iş gücü piyasasındaki rekabet gücünü zayıflatmakta ve üniversitelerin marka değerini olumsuz etkilemektedir. Sonuç olarak, kontenjanları doldurma uğruna başarı kriterlerini gevşetmek, yalnızca mali bir çözüm değil; aynı zamanda yükseköğretimde kalite, güven ve sürdürülebilirlik açısından yeni sorunların kapısını aralamaktadır.
|
İSTANBUL'DA 4 VAKIF ÜNİVERSİTESİNİN ÖRNEK BÖLÜMLERDE OYNAKLIĞI YERLEŞTİRME SILALAMALARI OYNAKLIĞI |
Yerleşenlerin Başarı Sırası |
||||||
|
Üniversite |
Fakülte |
Program Adı |
Bölüm |
2024 |
2023 |
2022 |
|
|
1 |
A ÜNİVERSİTESİ |
Mühendislik Fakültesi |
Bilgisayar Mühendisliği |
(İngilizce) (Ücretli) (4 Yıllık) |
77.845 |
32.917 |
27.405 |
|
2 |
A ÜNİVERSİTESİ |
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi |
İşletme |
(İngilizce) (Ücretli) (4 Yıllık) |
207.479 |
194.493 |
170.963 |
|
3 |
A ÜNİVERSİTESİ |
Mühendislik Fakültesi |
Makine Mühendisliği |
(İngilizce) (Ücretli) (4 Yıllık) |
206.137 |
105.973 |
124.222 |
|
4 |
A ÜNİVERSİTESİ |
İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi |
Uluslararası İlişkiler |
(İngilizce) (Ücretli) (4 Yıllık) |
321.549 |
338.508 |
306.008 |
|
5 |
B ÜNİVERSİTESİ |
Mühendislik Fakültesi |
Bilgisayar Mühendisliği |
(İngilizce) (%50 İndirimli) (4 Yıllık) |
130.084 |
92.956 |
65.433 |
|
6 |
B ÜNİVERSİTESİ |
İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi |
İşletme |
(İngilizce) (%50 İndirimli) (4 Yıllık) |
470.332 |
702.683 |
315.789 |
|
7 |
B ÜNİVERSİTESİ |
Mühendislik Fakültesi |
Makine Mühendisliği |
(İngilizce) (%50 İndirimli) (4 Yıllık) |
|
Dolmadı |
163.070 |
|
8 |
C ÜNİVERSİTESİ |
Mühendislik Fakültesi |
Bilgisayar Mühendisliği |
(İngilizce) (Ücretli) (4 Yıllık) |
95.823 |
243.820 |
52.897 |
|
9 |
C ÜNİVERSİTESİ |
İşletme Fakültesi |
İşletme |
(İngilizce) (Ücretli) (4 Yıllık) |
356.809 |
363.925 |
256.842 |
|
10 |
C ÜNİVERSİTESİ |
Mühendislik Fakültesi |
Makine Mühendisliği |
(İngilizce) (Ücretli) (4 Yıllık) |
|
134.036 |
107.777 |
|
11 |
C ÜNİVERSİTESİ |
Sosyal Bilimler Fakültesi |
Uluslararası İlişkiler |
(İngilizce) (%50 İndirimli) (4 Yıllık) |
405.145 |
565.357 |
315.524 |
|
12 |
D ÜNİVERSİTESİ |
Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi |
Mühendislik ve Doğa Bilimleri Programları |
(İngilizce) (Ücretli) (4 Yıllık) |
200.794 |
95.597 |
|
|
13 |
D ÜNİVERSİTESİ |
Yönetim Bilimleri Fakültesi |
Yönetim Bilimleri Programları |
(İngilizce) (Ücretli) (4 Yıllık) |
338.690 |
139.018 |
144.799 |
|
14 |
D ÜNİVERSİTESİ |
Sanat ve Sosyal Bilimler Fakültesi |
Sanat ve Sosyal Bilimler Programları |
(İngilizce) (Ücretli) (4 Yıllık) |
591.390 |
195.607 |
165.439 |
Sonuç olarak, yükseköğretime başvurulardaki ve tercih oranlarındaki düşüş, yalnızca öğrenci sayılarındaki doğal azalmanın bir yansıması değildir. Ortaöğretim başarı puanının sınav sonuçları üzerindeki etkisi, adayların sıralamalarında kaymalara yol açmakta ve birçok öğrencinin yerleşme ihtimalini zorlaştırmaktadır. Buna paralel olarak, vakıf üniversitelerinin her yıl katlanarak artan ücretleri, ailelerin kararlarında en belirleyici unsur haline gelmiş; devlet üniversiteleri daha cazip hale gelirken, vakıf üniversitelerinde kontenjan boşlukları giderek büyümüştür.
Bu tablolar, yükseköğretim sisteminde yeni bir denge arayışını zorunlu kılmaktadır. Öğrenci ve aileler açısından fırsat eşitliği ön planda tutulmadığı takdirde, azalan başvurular ve artan boş kontenjanlar uzun vadede nitelikli insan kaynağına zarar verecektir. Dolayısıyla bundan sonraki süreçte;
Öngörülebilir gelecekte, bu adımlar atılmadığı takdirde, üniversite kontenjanlarının boş kalması, eğitimde fırsat eşitsizliğinin derinleşmesi ve mezunların iş gücü piyasasında yetersiz donanımlarla karşı karşıya kalması kaçınılmazdır. Ancak doğru politikalarla yönlendirilen bir yükseköğretim sistemi, hem bireylerin hem de ülkenin uzun vadeli kalkınma hedeflerine hizmet edecek güçlü bir yapı kazanabilir.
Kaynak
YASAL UYARI:
Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.