Aradığınız sayfa bulunamıyor, lütfen kategori listesinden ulaşmayı deneyiniz.

Erkan Özkan - BİL Eğitim Kurumları Ortaokul - Lise Eğitim Koordinatörü 

erkan_ozkan“2022-2023 eğitim öğretim yılında; BİL Koleji kampüslerimiz için mottomozu “BİL’de Başarı Odağı: Sürdürülebilirlik”, BİL Kurs şubelerimiz için ise “BİL’de Sürdürülebilir Başarı Motivasyonu” olarak belirledik. Çevre ve iklim alanında ulusal, uluslararası proje ve çalışmaları hayata geçirdik.”

Bil Eğitim Kurumları olarak çevre ve iklim konularına yönelik hangi yaklaşımları benimsiyorsunuz?
Günümüzde dünyanın karşı karşıya olduğu zorluklar, Birleşmiş Milletler (BM)’nin 193 üye ülkesinin oybirliğiyle yürürlüğe giren “2030 Sürdürülebilir Kalkınma” gündeminin güçlendirilmesi ve desteklenmesine duyulan ihtiyacı gözler önüne sermektedir. Ülkemizin 2015 yılında dahil olduğu “BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları” ile yoksulluğun son erdirilmesi, çevrenin korunması, iklim krizine karşı önlem alınması, refahın adil paylaşımı ve barış hedeflenmektedir. Tüm insanların ortak ana sorunlarına çözümü amaçlayan temiz su ve sanitasyon, erişebilir ve temiz enerji, iklim eylemi, sudaki yaşam, karasal yaşam kalkınma hedeflerini önemsiyor, çevre ve iklim konularını kapsamında kurumlarımızda yürüttüğümüz ulusal ve uluslararası çalışmalarda yaklaşım olarak benimsiyoruz.
Avrupa Birliği (AB) tarafından 2019 yılında açıklanan “Avrupa Yeşil Mutabakatı”nda 2050 yılında iklim-nötr ilk kıta olma hedefi belirtilmiştir. Aynı zamanda sanayi dönüşümü gerektiren yeni bir büyüme stratejisi benimseneceği ve tüm politikaların iklim değişikliği ekseninde yeniden şekillendireceği açıklanmıştır. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamındaki ilgili eylemler, enerji, ulaşım, sanayi, finans, inşaat, tarım dahil AB ekonomisini yeniden şekillendirecek ve her geçen yıl ivme kazanacak bir dönüşümün temellerini teşkil etmektedir.
Çevre kirliliği, iklim değişikliği, çölleşme, ormansızlaşma, biyolojik çeşitlilik kaybı, kuraklık ve sel gibi çevre problemleri, her geçen gün insan yaşamını ve kalkınma sürecini daha belirgin bir şekilde etkilemektedir. Yüksek sera gazı emisyonlarının da etkisiyle hızlanan iklim değişikliğinin doğal afetlerin artmasına neden olduğu ve insanlık için ciddi bir tehdit oluşturduğu görülmektedir. Özellikle coğrafi konumu itibarıyla iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkeler arasında yer alan ülkemizde artan sıcak hava dalgaları, ani yağışlar, sel ve kuraklık felaketleri ortaya çıkmaktadır. Ülkemizin gelişmekte olan ülke konumuna paralel şekilde, emisyon azaltımı ve iklim değişikliğine uyum çabaları sürmektedir.

BİL’DE BAŞARI ODAĞI: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Çevre ve iklim alanlarında uygulanan projeler ve yürüttüğünüz çalışmalar ile ilgili bilgi verebilir misiniz?
2022-2023 eğitim öğretim yılında; BİL Koleji kampüslerimiz için mottomozu “BİL’de Başarı Odağı: Sürdürülebilirlik”, BİL Kurs şubelerimiz için ise “BİL’de Sürdürülebilir Başarı Motivasyonu” olarak belirledik. Çevre ve iklim alanında ulusal, uluslararası proje ve çalışmaları hayata geçirdik.
İstanbul Aydın Üniversitesi ev sahipliğinde, BİL Eğitim Kurumları ana sponsorluğunda, 1.000’den fazla eğitimcinin katılımıyla gerçekleşen ve eğitimde yenilikçi yaklaşımların yer aldığı 8. Eğitimde Değişim Konferansında ülkemizde ilk defa “Eğitimde Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları” paneli düzenlendi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İstanbul Genç Girişimciler Kurulu ile İstanbul İl Millî Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle düzenlenen TOBB Projektör 2022 Liseli Girişimcilik Yarışmasında, lise öğrencilerimizin yer aldığı “Şehirdeki Çiftçim” projesi finalist olmuştur. 5. GAP Yeşil İnovasyon Proje Yarışmasında “Sürdürülebilir Çevre ve Ekoloji” kategorisinde, öğrenci ve öğretmenimizin yer aldığı Tarımsal Atıklardan Kağıt Yapılır Mı? projesi birincilik derecesi elde etmiştir. Eğitimde sürdürülebilir kalkınma için uygulama araçlarını güçlendirmek ve küresel ortaklığın önemine dikkat çekmek amacıyla BİL Koleji ve İstanbul Aydın Üniversitesi iş birliği ile öğrenci, öğretmen, yönetici ve velilere yönelik Eğitimde Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi (Sustainable Development Summit in Education) “Geleceğimiz için Buluşuyoruz” sloganıyla düzenlendi. Zirve kapsamında İngiltere’den yabancı konuşmacıların yer aldığı çevrim içi seminer, İstanbul Aydın Üniversitesinde yüz yüze panel gerçekleştirildi.
17-19 Mart 2023 tarihlerinde Kuşadası’nda 4.sü düzenlenecek BİL College Model United Nations Conference (BİLMUN), “BM 2030 Sürdürülebilir Hedeflerine Dayalı Yaşam Kalitesi” temasıyla düzenlenecek. Romanya’dan okul iş birliği ile hazırlanan ve 9, 10. sınıf öğrencilerimizin yer aldığı “Chasing Carbon Footprints” eTwinning projesi 2022-2023 eğitim öğretim yılı ikinci döneminde hayata geçecek.

Millî Eğitim Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı ile Çevre Dostu Okul Projesi başlattı. MEB, bakanlıklar ve okullar arasında nasıl bir koordinasyon kurulmalıdır?
Ülkemizde öğrencilere temel eğitim seviyesindeyken çevre bilincini, sürdürülebilir kavramını benimsetmek, buna ilişkin uygulamaları göstermek ve uygulatmak amacıyla Millî Eğitim Bakanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı iş birliği ile hayata geçirilen Çevre Dostu 1000 Okul Projesini destekliyoruz. Proje kapsamında okullarda enerji tüketiminin azaltılması, yenilenebilir enerji ve su tasarrufu sağlanması, öğrencilerin geri dönüşüm ve sıfır atık konularındaki farkındalıkların artırılmasına yönelik su, enerji, geri dönüşüm ve sıfır atık, eğitim temalarında uygulamalar yapılmaktadır.
Millî Eğitim Bakanlığı ve ilgili bakanlıklar iş birliğinde, devlet ve özel okullara yönelik ulusal projeler yürütülmesi gerekmektedir. Çevre ve iklim alanlarında başarılı projeleri hayata geçiren devlet ve özel okullara yönelik geliştirilecek “Yeşil Okul” kriterleri ile örnek uygulamalar yaygınlaştırılmalıdır. Bölge, il ve ilçe düzeyinde düzenlenecek zirve, sempozyum, konferans vb. etkinlikler ile öğrenci, öğretmen, yönetici ve velilerde farkındalık artırılmalıdır.

TOPLUMSAL FAYDA ÖN PLANDA OLMALI!
Çevreci ve yeşil bir okul iklimi için hangi kıstaslar göz önünde bulundurulmalıdır? Gözlemlerinize dayanarak, öğrencilerin çevre ve iklim değişikliğine karşı duyarlılıkları ve artırılmasına yönelik yürütülebilecek çalışmalar hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Çevreci ve yeşil okul iklimi için öncelikle topluma fayda kıstası göz önünde bulundurulmalıdır. Çevre ve iklim alanlarında yürütülen projeler ile elde edilen sonuçlar incelenmeli ve kısa, orta, uzun vadede planlamalar yapılmalıdır. Özellikle hayata geçen projelerle oluşturulan çevreci ve yeşil okul ikliminin yaygınlaştırılması için ulusal ve uluslararası kurumlar ile iş birliği kıstası da ele alınmalıdır.
Öğrencilerin çevre ve iklim değişikliğine karşı duyarlılıkları, ilgi alanlarında yer alacak çalışmalar ile artırılabilir. Örneğin, çevre kirliliği ve iklim değişikliğine dikkat çeken animasyon, oyun, film, tiyatro, proje yarışmaları. Kurumlarımızda eğitim öğretim programımızda yer alan Sürdürülebilir Yaşam Becerileri çalışmaları kapsamında öğrencilerimize yönelik Sürdürülebilir Yaşam İçin Tiyatro ile tiyatro oyunları, öğretmenler için drama eğitimleri, İhtiyaç Haritası sosyal sorumluluk projesi yürütülmektedir.

4. BİLMUN KONFERANSI KUŞADASI’NDA DÜZENLENECEK
17-19 Mart 2023 tarihlerinde Kuşadası’nda 4.sü düzenlenecek BİL College Model United Nations Conference (BİLMUN), “BM 2030 Sürdürülebilir Hedeflerine Dayalı Yaşam Kalitesi” temasıyla düzenlenecek. Romanya’dan okul iş birliği ile hazırlanan ve 9, 10. sınıf öğrencilerimizin yer aldığı “Chasing Carbon Footprints” eTwinning projesi 2022-2023 eğitim öğretim yılı ikinci döneminde hayata geçecek.

 

> BİL’de çevre ve iklime duyarlı sürdürülebilir projeler hayata geçiriliyor

Erkan Özkan - BİL Eğitim Kurumları Ortaokul - Lise Eğitim Koordinatörü 

erkan_ozkan“2022-2023 eğitim öğretim yılında; BİL Koleji kampüslerimiz için mottomozu “BİL’de Başarı Odağı: Sürdürülebilirlik”, BİL Kurs şubelerimiz için ise “BİL’de Sürdürülebilir Başarı Motivasyonu” olarak belirledik. Çevre ve iklim alanında ulusal, uluslararası proje ve çalışmaları hayata geçirdik.”

Bil Eğitim Kurumları olarak çevre ve iklim konularına yönelik hangi yaklaşımları benimsiyorsunuz?
Günümüzde dünyanın karşı karşıya olduğu zorluklar, Birleşmiş Milletler (BM)’nin 193 üye ülkesinin oybirliğiyle yürürlüğe giren “2030 Sürdürülebilir Kalkınma” gündeminin güçlendirilmesi ve desteklenmesine duyulan ihtiyacı gözler önüne sermektedir. Ülkemizin 2015 yılında dahil olduğu “BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları” ile yoksulluğun son erdirilmesi, çevrenin korunması, iklim krizine karşı önlem alınması, refahın adil paylaşımı ve barış hedeflenmektedir. Tüm insanların ortak ana sorunlarına çözümü amaçlayan temiz su ve sanitasyon, erişebilir ve temiz enerji, iklim eylemi, sudaki yaşam, karasal yaşam kalkınma hedeflerini önemsiyor, çevre ve iklim konularını kapsamında kurumlarımızda yürüttüğümüz ulusal ve uluslararası çalışmalarda yaklaşım olarak benimsiyoruz.
Avrupa Birliği (AB) tarafından 2019 yılında açıklanan “Avrupa Yeşil Mutabakatı”nda 2050 yılında iklim-nötr ilk kıta olma hedefi belirtilmiştir. Aynı zamanda sanayi dönüşümü gerektiren yeni bir büyüme stratejisi benimseneceği ve tüm politikaların iklim değişikliği ekseninde yeniden şekillendireceği açıklanmıştır. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamındaki ilgili eylemler, enerji, ulaşım, sanayi, finans, inşaat, tarım dahil AB ekonomisini yeniden şekillendirecek ve her geçen yıl ivme kazanacak bir dönüşümün temellerini teşkil etmektedir.
Çevre kirliliği, iklim değişikliği, çölleşme, ormansızlaşma, biyolojik çeşitlilik kaybı, kuraklık ve sel gibi çevre problemleri, her geçen gün insan yaşamını ve kalkınma sürecini daha belirgin bir şekilde etkilemektedir. Yüksek sera gazı emisyonlarının da etkisiyle hızlanan iklim değişikliğinin doğal afetlerin artmasına neden olduğu ve insanlık için ciddi bir tehdit oluşturduğu görülmektedir. Özellikle coğrafi konumu itibarıyla iklim değişikliğinden en çok etkilenecek ülkeler arasında yer alan ülkemizde artan sıcak hava dalgaları, ani yağışlar, sel ve kuraklık felaketleri ortaya çıkmaktadır. Ülkemizin gelişmekte olan ülke konumuna paralel şekilde, emisyon azaltımı ve iklim değişikliğine uyum çabaları sürmektedir.

BİL’DE BAŞARI ODAĞI: SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK
Çevre ve iklim alanlarında uygulanan projeler ve yürüttüğünüz çalışmalar ile ilgili bilgi verebilir misiniz?
2022-2023 eğitim öğretim yılında; BİL Koleji kampüslerimiz için mottomozu “BİL’de Başarı Odağı: Sürdürülebilirlik”, BİL Kurs şubelerimiz için ise “BİL’de Sürdürülebilir Başarı Motivasyonu” olarak belirledik. Çevre ve iklim alanında ulusal, uluslararası proje ve çalışmaları hayata geçirdik.
İstanbul Aydın Üniversitesi ev sahipliğinde, BİL Eğitim Kurumları ana sponsorluğunda, 1.000’den fazla eğitimcinin katılımıyla gerçekleşen ve eğitimde yenilikçi yaklaşımların yer aldığı 8. Eğitimde Değişim Konferansında ülkemizde ilk defa “Eğitimde Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları” paneli düzenlendi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği İstanbul Genç Girişimciler Kurulu ile İstanbul İl Millî Eğitim Müdürlüğü iş birliğiyle düzenlenen TOBB Projektör 2022 Liseli Girişimcilik Yarışmasında, lise öğrencilerimizin yer aldığı “Şehirdeki Çiftçim” projesi finalist olmuştur. 5. GAP Yeşil İnovasyon Proje Yarışmasında “Sürdürülebilir Çevre ve Ekoloji” kategorisinde, öğrenci ve öğretmenimizin yer aldığı Tarımsal Atıklardan Kağıt Yapılır Mı? projesi birincilik derecesi elde etmiştir. Eğitimde sürdürülebilir kalkınma için uygulama araçlarını güçlendirmek ve küresel ortaklığın önemine dikkat çekmek amacıyla BİL Koleji ve İstanbul Aydın Üniversitesi iş birliği ile öğrenci, öğretmen, yönetici ve velilere yönelik Eğitimde Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi (Sustainable Development Summit in Education) “Geleceğimiz için Buluşuyoruz” sloganıyla düzenlendi. Zirve kapsamında İngiltere’den yabancı konuşmacıların yer aldığı çevrim içi seminer, İstanbul Aydın Üniversitesinde yüz yüze panel gerçekleştirildi.
17-19 Mart 2023 tarihlerinde Kuşadası’nda 4.sü düzenlenecek BİL College Model United Nations Conference (BİLMUN), “BM 2030 Sürdürülebilir Hedeflerine Dayalı Yaşam Kalitesi” temasıyla düzenlenecek. Romanya’dan okul iş birliği ile hazırlanan ve 9, 10. sınıf öğrencilerimizin yer aldığı “Chasing Carbon Footprints” eTwinning projesi 2022-2023 eğitim öğretim yılı ikinci döneminde hayata geçecek.

Millî Eğitim Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı ile Çevre Dostu Okul Projesi başlattı. MEB, bakanlıklar ve okullar arasında nasıl bir koordinasyon kurulmalıdır?
Ülkemizde öğrencilere temel eğitim seviyesindeyken çevre bilincini, sürdürülebilir kavramını benimsetmek, buna ilişkin uygulamaları göstermek ve uygulatmak amacıyla Millî Eğitim Bakanlığı ve Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanlığı iş birliği ile hayata geçirilen Çevre Dostu 1000 Okul Projesini destekliyoruz. Proje kapsamında okullarda enerji tüketiminin azaltılması, yenilenebilir enerji ve su tasarrufu sağlanması, öğrencilerin geri dönüşüm ve sıfır atık konularındaki farkındalıkların artırılmasına yönelik su, enerji, geri dönüşüm ve sıfır atık, eğitim temalarında uygulamalar yapılmaktadır.
Millî Eğitim Bakanlığı ve ilgili bakanlıklar iş birliğinde, devlet ve özel okullara yönelik ulusal projeler yürütülmesi gerekmektedir. Çevre ve iklim alanlarında başarılı projeleri hayata geçiren devlet ve özel okullara yönelik geliştirilecek “Yeşil Okul” kriterleri ile örnek uygulamalar yaygınlaştırılmalıdır. Bölge, il ve ilçe düzeyinde düzenlenecek zirve, sempozyum, konferans vb. etkinlikler ile öğrenci, öğretmen, yönetici ve velilerde farkındalık artırılmalıdır.

TOPLUMSAL FAYDA ÖN PLANDA OLMALI!
Çevreci ve yeşil bir okul iklimi için hangi kıstaslar göz önünde bulundurulmalıdır? Gözlemlerinize dayanarak, öğrencilerin çevre ve iklim değişikliğine karşı duyarlılıkları ve artırılmasına yönelik yürütülebilecek çalışmalar hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Çevreci ve yeşil okul iklimi için öncelikle topluma fayda kıstası göz önünde bulundurulmalıdır. Çevre ve iklim alanlarında yürütülen projeler ile elde edilen sonuçlar incelenmeli ve kısa, orta, uzun vadede planlamalar yapılmalıdır. Özellikle hayata geçen projelerle oluşturulan çevreci ve yeşil okul ikliminin yaygınlaştırılması için ulusal ve uluslararası kurumlar ile iş birliği kıstası da ele alınmalıdır.
Öğrencilerin çevre ve iklim değişikliğine karşı duyarlılıkları, ilgi alanlarında yer alacak çalışmalar ile artırılabilir. Örneğin, çevre kirliliği ve iklim değişikliğine dikkat çeken animasyon, oyun, film, tiyatro, proje yarışmaları. Kurumlarımızda eğitim öğretim programımızda yer alan Sürdürülebilir Yaşam Becerileri çalışmaları kapsamında öğrencilerimize yönelik Sürdürülebilir Yaşam İçin Tiyatro ile tiyatro oyunları, öğretmenler için drama eğitimleri, İhtiyaç Haritası sosyal sorumluluk projesi yürütülmektedir.

4. BİLMUN KONFERANSI KUŞADASI’NDA DÜZENLENECEK
17-19 Mart 2023 tarihlerinde Kuşadası’nda 4.sü düzenlenecek BİL College Model United Nations Conference (BİLMUN), “BM 2030 Sürdürülebilir Hedeflerine Dayalı Yaşam Kalitesi” temasıyla düzenlenecek. Romanya’dan okul iş birliği ile hazırlanan ve 9, 10. sınıf öğrencilerimizin yer aldığı “Chasing Carbon Footprints” eTwinning projesi 2022-2023 eğitim öğretim yılı ikinci döneminde hayata geçecek.

 

Son Güncelleme: Çarşamba, 01 Mart 2023 14:07

Gösterim: 887

Yılın Eğitim Yöneticisi ödülünü alarak büyük bir başarı ortaya koyan İskenderun Yükseliş Koleji Genel Müdürü Aykut Davut Öktem, “Ödülün beni daha güzel işler yapmak adına teşvik edeceğinin, sorumluluklarımı daha da arttıracağının bilinmesini isterim.” diye konuştu. Öktem ile ödül sürecini ve Yükseliş Koleji Bilim Kampüsü hakkında konuştuk.

aykut_davut_oktemAykut Bey, öncelikle bize kendinizden bahsedebilir misiniz? Eğitiminiz ve profesyonel iş hayatınız hakkında bilgi verir misiniz?
İskenderun’da doğdum, ilköğretimden lise sona kadar temel eğitimimi burada aldım. Üniversite eğitimi için bir süreliğine ayrılsam da okulumu bitirir bitirmez tekrar memleketime döndüm. Yükseköğretimde, eğitim-öğretim alanında kendimi yetiştirmeye çalıştım; hâlâ da çalışıyorum. Fizik öğretmeniyim, hayatımda her zaman apayrı bir yere sahip olacak olan öğretmenlik döneminin devamında dershane, özel okul ve kurs merkezi gibi sektörün tüm birimlerinde yönetici olarak da bulundum; bölgemizin en büyük eğitim kurumlarından biri olan Yükseliş Kolejinde Genel Müdür olarak görevimi sürdürmekteyim. Bunun yanı sıra Yükseliş Koleji Genel Merkez yönetim kurulu üyeliği ile Türkiye’deki Yükseliş Kolejlerinin gelişimine katkı sunmaktayım.

HEDEFİM ANLAMLI VE KALICI BAŞARILARA ULAŞMAK
Yıllardır eğitim sektöründe yönetici olarak yer alıyorsunuz. Nasıl bir yöneticisiniz, yöneticilik vasfınızı belirleyen ilkeleriniz nelerdir, kurumunuzu yönetirken nelere dikkat ediyorsunuz?
Gelişen dünyada, herhangi bir alanda iyi olmanın hele çok iyi olmanın üst sınırının olamayacağından hareketle çok iyi bir yönetici olmak üzere tüm gücümle çalıştığımı, çalışmaya da devam edeceğimi, bunu bir yaşam biçimi olarak özümsediğimi, içselleştirdiğimi söyleyebilirim. Yöneticilik vasfımı belirleyen ilkelerime gelince öncelikle dürüstlük ve hakkaniyet ilkelerinden taviz vererek kısa süreli göstermelik başarılar elde etmenin bana göre olmadığını söylemeliyim. Sonucu ne olursa olsun insanlığın sonsuza kadar vazgeçemeyeceği etik değerlerden ayrılmamak, zaman zaman sıkıntıları olsa da anlamlı ve kalıcı başarılara ulaşmak, her zaman için yegâne hedefim ve temel ilkemdir.
Yükseliş Kolejini yönetirken dikkat ettiğim hususlara gelince, bildiğiniz gibi ilçemizin hatta bölgemizin en büyük eğitim-öğretim kurumlarından birisiyiz. Kurumumuzda Anasınıfı, İlkokul, Ortaokul, Anadolu ve Fen Lisesi mevcuttur. Yaklaşık 1.200 öğrencinin ve 200’e yakın idareci, öğretmen ve diğer personelin istihdam edildiği bir kurumun yöneticisi olmanın yüklediği görev ve sorumlulukların beni yormadığını söyleyebilirim. Tasarı, plan ve uygulama aşamaları programlı bir şekilde izlendiğinde ve bütün bu işler, doğru bir kadroyla, doğru bir iş bölümüyle gerçekleştirildiğinde üstesinden kolaylıkla gelinebilecek detaylardır. Ne var ki işimizin en hassas olan ve âdeta kuyumcu titizliği gerektiren bölümü; ailelerin, iyi bir eğitim-öğretim almaları için bizlere teslim ettikleri, ülkemizin hatta insanlığın geleceğini oluşturacak olan çocuklarımıza karşı olan sorumluluğumuzu tam manasıyla yerine getirebilmektir. Bu sorumluluğu layıkıyla yerine getirebilmek için sürekli gelişen dünyayı izliyor, teknolojik gelişmeleri, milletimizin ve insanlığın değerleriyle buluşturarak öğrencilerimizin tüm imkânlardan yararlanabilmeleri adına büyük gayret sarf ediyoruz. Özetle akademik çalışmaları, eğitsel çalışmalarla harmanlayarak öğrencilerimizi yetiştirmeye büyük özen gösterdiğimizi ve bunun doğal sonucu olarak da bölge halkının teveccühlerini elde ettiğimizi rahatlıkla söyleyebilirim. Tam kapasiteyle çalışıyor olmamız da zaten bu durumun matematiksel bir göstergesidir, diyebilirim.

TÜRK EĞİTİMİNİN EN İYİLERİ ARASINDA YER ALACAĞIZ
Kurumunuza gelirsek… İskenderun Yükseliş Kolejinin kuruluş ve gelişim sürecinden bahseder misiniz? İskenderun Yükseliş Koleji Türk eğitim sisteminde nasıl bir konumda bulunuyor?
İskenderun Yükseliş Koleji Bilim Kampüsü, 1962’ye kadar uzanan Yükseliş Kolejleri zincirinin devamı olup Kurucumuz Nuri Üysen tarafından 2014 yılında kurularak bölge insanının hizmetine sunulmuştur. 2018’den bu yana da halen eğitim-öğretime devam ettiğimiz yeni kampüsümüzde hizmet vermekteyiz. Çağdaş eğitimin gerektirdiği dünya standartlarında hizmet vermeyi ilke edinmiş bir anlayışla ülkemizin ve dünyanın geleceğini oluşturacak kapasitede, her konuda donanımlı insanların yetiştirilmesini hedeflemiş bir kurum olarak Türk eğitim sisteminin en iyileri arasında yer almak hatta en iyisi olmak; oradan tüm dünyaya açılarak devam etmek, nihai hedefimizdir. Bu hedefe ulaşmak adına, bölgemizin en güzide ekibiyle birlikte, çalışmalarımızı azimle sürdürmeye büyük özen gösteriyoruz.

aykut_davut_oktemİskenderun Yükseliş Kolejinin eğitim anlayışı nasıl oluşturuldu, kurumunuzu diğer eğitim kurumlardan farklı kılan özellikleriniz nelerdir?
İnsanlarımızın evlatlarını, başka bir deyişle, en değerli varlıklarını, millî ve manevi değerlerin yanı sıra evrensel değerlerin de en ideal biçimde verilebileceği kurumlara teslim etmelerinin gerekliliği; eğitim verilecek olan bireyin kendisinden başlamak suretiyle ailesine, ülkesine ve devamında tüm insanlığa yararlı olmasının, insanlığın geleceği bakımından oldukça önemli olduğu yaklaşımı, eğitim anlayışımızın dayandığı temel unsurlardır. Yaslandığımız bu temelden hareketle ve çağdaş bir anlayışla, Atatürk ilkelerive inkılapları doğrultusunda eğitim-öğretim sorumluluğunu üstlendiğimiz öğrencilerimizi muasır medeniyetlerin üstüne çıkarmayı hedefleyen bir eğitim anlayışı oluşturduk. Kurumumuzun da uyguladığı, neredeyse benzer tüm kurumların uygulamak durumunda olduğu klasik konulara ek olarak şunları söyleyebilirim: Yükseliş Kolejinde öğrenci olmak, verilen çağdaş eğitim-öğretimden maksimum düzeyde yararlanmak ilkesine dayanır. Bunun için öğrencilerimizin yalnızca okulda bulundukları zamanları değil günlük yaşantılarını, kurumumuzun belirlediği çerçevede düzene koymaları, sorumluluklarını yerine getirmek için maksimum gayret göstermeleri son derece önemlidir; buna karşılık eğitimcilerimizin de adanmışlık ilkesiyle ve aidiyet anlayışıyla görevlerini yerine getirmeleri, işimizin eğitimci boyutuyla bağlantılı kurallarına uymaya özen göstermeleri fakat yeri geldiğinde öğrenci lehine ergonomik davranma konusunda inisiyatif kullanmaları da uygulamalarımızın farklı yönleridir. Bütün bunların gerçekleştirilmesi sürecinde en ideal eğitimi en ideal koşullarda vermek, belki de kaçınılmaz bir gerçeklik olan ekonomik konuları en son madde olarak görmek anlayışı da kurumumuzu diğer kurumlardan ayıran önemli özelliklerden bazıları diye yorumlanabilir.

İskenderun Yükseliş Kolejinin kısa, orta ve uzun vadede hedefleri ve büyüme stratejisi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kuruluşumuzdan bu yana, kısa vadeli planlarımızı büyük ölçüde gerçekleştirdik aslında. En ideal eğitim-öğretim kadrosunu oluşturarak bölgenin en büyük okulu olmak, tam kapasiteyle çalışmak orta ve uzun vadeli planlarımızı uygulamaya koyabilmek için gerekli altyapıyı oluşturmak, kısa vadeli planlarımızın bazılarıydı ve belirttiğim gibi bu planları gerçekleştirdik. Orta vadeli planlarımızda -ki başlangıç uygulamalarına geçilmiştir- ülke çapında başarılı öğrenciler yetiştirmek, öğrencilerimizi hem üniversite sınavlarına hem de üniversite ortamlarına hazırlarken onların entelektüel kimliklerinin oluşmasına katkı vermek, ülkemizin en iyi üniversitelerine öğrenciler göndermek olarak sıralayabileceğimiz orta vadeli hedeflerimizde de her geçen gün büyük aşamalar kat etmekteyiz. Daha önce de belirttiğim üzere, tüm iddialı öğrencilerin eğitim alabilmek için yarıştığı, ülkemizin en güzide okulları arasında yer almak hatta en seçkin okulu olmak ve dünyaya açılmak ve oradan devam etmek idealimizi hayata geçirmek, uzun vadede planladığımız ancak en kısa sürede gerçekleştirmek için çok çalıştığımız ve hiç durmadan çalışmaya devam edeceğimiz hedefimizdir.

BÖLGENİN EN İDDİALI KURUMUYUZ
Günümüzde “başarı” kavramı farklı açılardan ele alınmaktadır. Bir eğitim kurumunun başarılı olarak değerlendirilebilmesi içinhangi kıstaslara bakılmalıdır, bu anlamda kurumunuzda neleri ön plana çıkarıyorsunuz?
Başarı, belirlenen hedeflere ulaşmak, ulaşılan noktayı korurken yeni hedefler belirlemek ve onlara ulaşmak için yeniden mücadele etmek şeklinde doğurgan bir döngüdür bana göre. Eğitim kurumlarının da bu çerçevenin dışında düşünülmesi mümkün değildir. Gelişen dünyaya ayak uydurmakla birlikte dünyanın gelişimine katkı sunmak da ciddi eğitim kurumlarının olmazsa olmaz anlayışları kapsamında düşünülmelidir. Yükseliş Koleji Bilim Kampüsü olarak akademik çalışmalarımızın yanı sıra bilimsel ve sosyal aktiviteler kapsamında bölgemizin hatta ülkemizin alanında en yetkin kişileriyle, kurumlarıyla bilimsel, sanatsal ve sosyal iletişim ortamları organize ederek öğrencilerimizi; “Etkili Veli Seminerleri” kapsamında velilerimizi buluşturmaktayız. Bu alanda bölgenin en iddialı kurumu olmanın haklı gururunu yaşadığımızı söyleyebilirim.

“ÖDÜL BENİ DAHA GÜZEL İŞLER YAPMAK İÇİN TEŞVİK EDECEK”
“Yılın En İyi Eğitim Yöneticisi” ödülüne layık görüldünüz. Bu ödül nasıl geldi, ödülün sizin için anlamı hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Öncelikle Türkiye’de her yıl düzenli olarak yapılan ve geniş bir anket sorgulaması ile sonuçlanan Yılın En İyi Eğitim Yöneticisi Altın Palmiye Ödülüne beni taltif etmek lütfunda bulunan herkese teşekkürler ediyorum. Ödülün beni daha güzel işler yapmak adına teşvik edeceğinin, sorumluluklarımı daha da arttıracağının bilinmesini isterim. Evet, “marifet iltifata tabidir” ancak iltifat edilen de marifetini katlamak bilinciyle hareket ettiği zaman ödülün doğru kişiye verildiği kanıtlanmış olur. Söz konusu ödül, benim için böyle bir anlam taşımaktadır. Layık gören ve lütfeden herkese bir kez daha teşekkür ediyorum.

 

> Yükseliş Koleji Bilim Kampüsü ülkemizin ve dünyanın en seçkin okulları arasında yerini alacak

Yılın Eğitim Yöneticisi ödülünü alarak büyük bir başarı ortaya koyan İskenderun Yükseliş Koleji Genel Müdürü Aykut Davut Öktem, “Ödülün beni daha güzel işler yapmak adına teşvik edeceğinin, sorumluluklarımı daha da arttıracağının bilinmesini isterim.” diye konuştu. Öktem ile ödül sürecini ve Yükseliş Koleji Bilim Kampüsü hakkında konuştuk.

aykut_davut_oktemAykut Bey, öncelikle bize kendinizden bahsedebilir misiniz? Eğitiminiz ve profesyonel iş hayatınız hakkında bilgi verir misiniz?
İskenderun’da doğdum, ilköğretimden lise sona kadar temel eğitimimi burada aldım. Üniversite eğitimi için bir süreliğine ayrılsam da okulumu bitirir bitirmez tekrar memleketime döndüm. Yükseköğretimde, eğitim-öğretim alanında kendimi yetiştirmeye çalıştım; hâlâ da çalışıyorum. Fizik öğretmeniyim, hayatımda her zaman apayrı bir yere sahip olacak olan öğretmenlik döneminin devamında dershane, özel okul ve kurs merkezi gibi sektörün tüm birimlerinde yönetici olarak da bulundum; bölgemizin en büyük eğitim kurumlarından biri olan Yükseliş Kolejinde Genel Müdür olarak görevimi sürdürmekteyim. Bunun yanı sıra Yükseliş Koleji Genel Merkez yönetim kurulu üyeliği ile Türkiye’deki Yükseliş Kolejlerinin gelişimine katkı sunmaktayım.

HEDEFİM ANLAMLI VE KALICI BAŞARILARA ULAŞMAK
Yıllardır eğitim sektöründe yönetici olarak yer alıyorsunuz. Nasıl bir yöneticisiniz, yöneticilik vasfınızı belirleyen ilkeleriniz nelerdir, kurumunuzu yönetirken nelere dikkat ediyorsunuz?
Gelişen dünyada, herhangi bir alanda iyi olmanın hele çok iyi olmanın üst sınırının olamayacağından hareketle çok iyi bir yönetici olmak üzere tüm gücümle çalıştığımı, çalışmaya da devam edeceğimi, bunu bir yaşam biçimi olarak özümsediğimi, içselleştirdiğimi söyleyebilirim. Yöneticilik vasfımı belirleyen ilkelerime gelince öncelikle dürüstlük ve hakkaniyet ilkelerinden taviz vererek kısa süreli göstermelik başarılar elde etmenin bana göre olmadığını söylemeliyim. Sonucu ne olursa olsun insanlığın sonsuza kadar vazgeçemeyeceği etik değerlerden ayrılmamak, zaman zaman sıkıntıları olsa da anlamlı ve kalıcı başarılara ulaşmak, her zaman için yegâne hedefim ve temel ilkemdir.
Yükseliş Kolejini yönetirken dikkat ettiğim hususlara gelince, bildiğiniz gibi ilçemizin hatta bölgemizin en büyük eğitim-öğretim kurumlarından birisiyiz. Kurumumuzda Anasınıfı, İlkokul, Ortaokul, Anadolu ve Fen Lisesi mevcuttur. Yaklaşık 1.200 öğrencinin ve 200’e yakın idareci, öğretmen ve diğer personelin istihdam edildiği bir kurumun yöneticisi olmanın yüklediği görev ve sorumlulukların beni yormadığını söyleyebilirim. Tasarı, plan ve uygulama aşamaları programlı bir şekilde izlendiğinde ve bütün bu işler, doğru bir kadroyla, doğru bir iş bölümüyle gerçekleştirildiğinde üstesinden kolaylıkla gelinebilecek detaylardır. Ne var ki işimizin en hassas olan ve âdeta kuyumcu titizliği gerektiren bölümü; ailelerin, iyi bir eğitim-öğretim almaları için bizlere teslim ettikleri, ülkemizin hatta insanlığın geleceğini oluşturacak olan çocuklarımıza karşı olan sorumluluğumuzu tam manasıyla yerine getirebilmektir. Bu sorumluluğu layıkıyla yerine getirebilmek için sürekli gelişen dünyayı izliyor, teknolojik gelişmeleri, milletimizin ve insanlığın değerleriyle buluşturarak öğrencilerimizin tüm imkânlardan yararlanabilmeleri adına büyük gayret sarf ediyoruz. Özetle akademik çalışmaları, eğitsel çalışmalarla harmanlayarak öğrencilerimizi yetiştirmeye büyük özen gösterdiğimizi ve bunun doğal sonucu olarak da bölge halkının teveccühlerini elde ettiğimizi rahatlıkla söyleyebilirim. Tam kapasiteyle çalışıyor olmamız da zaten bu durumun matematiksel bir göstergesidir, diyebilirim.

TÜRK EĞİTİMİNİN EN İYİLERİ ARASINDA YER ALACAĞIZ
Kurumunuza gelirsek… İskenderun Yükseliş Kolejinin kuruluş ve gelişim sürecinden bahseder misiniz? İskenderun Yükseliş Koleji Türk eğitim sisteminde nasıl bir konumda bulunuyor?
İskenderun Yükseliş Koleji Bilim Kampüsü, 1962’ye kadar uzanan Yükseliş Kolejleri zincirinin devamı olup Kurucumuz Nuri Üysen tarafından 2014 yılında kurularak bölge insanının hizmetine sunulmuştur. 2018’den bu yana da halen eğitim-öğretime devam ettiğimiz yeni kampüsümüzde hizmet vermekteyiz. Çağdaş eğitimin gerektirdiği dünya standartlarında hizmet vermeyi ilke edinmiş bir anlayışla ülkemizin ve dünyanın geleceğini oluşturacak kapasitede, her konuda donanımlı insanların yetiştirilmesini hedeflemiş bir kurum olarak Türk eğitim sisteminin en iyileri arasında yer almak hatta en iyisi olmak; oradan tüm dünyaya açılarak devam etmek, nihai hedefimizdir. Bu hedefe ulaşmak adına, bölgemizin en güzide ekibiyle birlikte, çalışmalarımızı azimle sürdürmeye büyük özen gösteriyoruz.

aykut_davut_oktemİskenderun Yükseliş Kolejinin eğitim anlayışı nasıl oluşturuldu, kurumunuzu diğer eğitim kurumlardan farklı kılan özellikleriniz nelerdir?
İnsanlarımızın evlatlarını, başka bir deyişle, en değerli varlıklarını, millî ve manevi değerlerin yanı sıra evrensel değerlerin de en ideal biçimde verilebileceği kurumlara teslim etmelerinin gerekliliği; eğitim verilecek olan bireyin kendisinden başlamak suretiyle ailesine, ülkesine ve devamında tüm insanlığa yararlı olmasının, insanlığın geleceği bakımından oldukça önemli olduğu yaklaşımı, eğitim anlayışımızın dayandığı temel unsurlardır. Yaslandığımız bu temelden hareketle ve çağdaş bir anlayışla, Atatürk ilkelerive inkılapları doğrultusunda eğitim-öğretim sorumluluğunu üstlendiğimiz öğrencilerimizi muasır medeniyetlerin üstüne çıkarmayı hedefleyen bir eğitim anlayışı oluşturduk. Kurumumuzun da uyguladığı, neredeyse benzer tüm kurumların uygulamak durumunda olduğu klasik konulara ek olarak şunları söyleyebilirim: Yükseliş Kolejinde öğrenci olmak, verilen çağdaş eğitim-öğretimden maksimum düzeyde yararlanmak ilkesine dayanır. Bunun için öğrencilerimizin yalnızca okulda bulundukları zamanları değil günlük yaşantılarını, kurumumuzun belirlediği çerçevede düzene koymaları, sorumluluklarını yerine getirmek için maksimum gayret göstermeleri son derece önemlidir; buna karşılık eğitimcilerimizin de adanmışlık ilkesiyle ve aidiyet anlayışıyla görevlerini yerine getirmeleri, işimizin eğitimci boyutuyla bağlantılı kurallarına uymaya özen göstermeleri fakat yeri geldiğinde öğrenci lehine ergonomik davranma konusunda inisiyatif kullanmaları da uygulamalarımızın farklı yönleridir. Bütün bunların gerçekleştirilmesi sürecinde en ideal eğitimi en ideal koşullarda vermek, belki de kaçınılmaz bir gerçeklik olan ekonomik konuları en son madde olarak görmek anlayışı da kurumumuzu diğer kurumlardan ayıran önemli özelliklerden bazıları diye yorumlanabilir.

İskenderun Yükseliş Kolejinin kısa, orta ve uzun vadede hedefleri ve büyüme stratejisi hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kuruluşumuzdan bu yana, kısa vadeli planlarımızı büyük ölçüde gerçekleştirdik aslında. En ideal eğitim-öğretim kadrosunu oluşturarak bölgenin en büyük okulu olmak, tam kapasiteyle çalışmak orta ve uzun vadeli planlarımızı uygulamaya koyabilmek için gerekli altyapıyı oluşturmak, kısa vadeli planlarımızın bazılarıydı ve belirttiğim gibi bu planları gerçekleştirdik. Orta vadeli planlarımızda -ki başlangıç uygulamalarına geçilmiştir- ülke çapında başarılı öğrenciler yetiştirmek, öğrencilerimizi hem üniversite sınavlarına hem de üniversite ortamlarına hazırlarken onların entelektüel kimliklerinin oluşmasına katkı vermek, ülkemizin en iyi üniversitelerine öğrenciler göndermek olarak sıralayabileceğimiz orta vadeli hedeflerimizde de her geçen gün büyük aşamalar kat etmekteyiz. Daha önce de belirttiğim üzere, tüm iddialı öğrencilerin eğitim alabilmek için yarıştığı, ülkemizin en güzide okulları arasında yer almak hatta en seçkin okulu olmak ve dünyaya açılmak ve oradan devam etmek idealimizi hayata geçirmek, uzun vadede planladığımız ancak en kısa sürede gerçekleştirmek için çok çalıştığımız ve hiç durmadan çalışmaya devam edeceğimiz hedefimizdir.

BÖLGENİN EN İDDİALI KURUMUYUZ
Günümüzde “başarı” kavramı farklı açılardan ele alınmaktadır. Bir eğitim kurumunun başarılı olarak değerlendirilebilmesi içinhangi kıstaslara bakılmalıdır, bu anlamda kurumunuzda neleri ön plana çıkarıyorsunuz?
Başarı, belirlenen hedeflere ulaşmak, ulaşılan noktayı korurken yeni hedefler belirlemek ve onlara ulaşmak için yeniden mücadele etmek şeklinde doğurgan bir döngüdür bana göre. Eğitim kurumlarının da bu çerçevenin dışında düşünülmesi mümkün değildir. Gelişen dünyaya ayak uydurmakla birlikte dünyanın gelişimine katkı sunmak da ciddi eğitim kurumlarının olmazsa olmaz anlayışları kapsamında düşünülmelidir. Yükseliş Koleji Bilim Kampüsü olarak akademik çalışmalarımızın yanı sıra bilimsel ve sosyal aktiviteler kapsamında bölgemizin hatta ülkemizin alanında en yetkin kişileriyle, kurumlarıyla bilimsel, sanatsal ve sosyal iletişim ortamları organize ederek öğrencilerimizi; “Etkili Veli Seminerleri” kapsamında velilerimizi buluşturmaktayız. Bu alanda bölgenin en iddialı kurumu olmanın haklı gururunu yaşadığımızı söyleyebilirim.

“ÖDÜL BENİ DAHA GÜZEL İŞLER YAPMAK İÇİN TEŞVİK EDECEK”
“Yılın En İyi Eğitim Yöneticisi” ödülüne layık görüldünüz. Bu ödül nasıl geldi, ödülün sizin için anlamı hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Öncelikle Türkiye’de her yıl düzenli olarak yapılan ve geniş bir anket sorgulaması ile sonuçlanan Yılın En İyi Eğitim Yöneticisi Altın Palmiye Ödülüne beni taltif etmek lütfunda bulunan herkese teşekkürler ediyorum. Ödülün beni daha güzel işler yapmak adına teşvik edeceğinin, sorumluluklarımı daha da arttıracağının bilinmesini isterim. Evet, “marifet iltifata tabidir” ancak iltifat edilen de marifetini katlamak bilinciyle hareket ettiği zaman ödülün doğru kişiye verildiği kanıtlanmış olur. Söz konusu ödül, benim için böyle bir anlam taşımaktadır. Layık gören ve lütfeden herkese bir kez daha teşekkür ediyorum.

 

Son Güncelleme: Pazartesi, 30 Ocak 2023 12:36

Gösterim: 812

Dilek Cambazoğlu – Girne Koleji CEO’su: "Girne Koleji olarak bizler, Türkiye’de özel okulculuk sektöründe artık yeni bir şeyler söylemek gerektiğine inanıyoruz. Bu inanış sadece eğitim için değil veli iletişim süreçleri için de bizim yol haritamızın temelini oluşturmakta. Tüm veli iletişim süreçlerimizde kurum misyon ve vizyonumuzu, marka gücümüzü detaylı bir şekilde aktarıyoruz.”

dilek_cambazoglu_ocak_2023Girne Koleji açısından 2022 yılını değerlendirebilir misiniz?
Girne Koleji ailesine dahil olan 8 yeni kampüs ile birlikte dikey ve yatay yönde büyümeye devam ettiğimiz bir yıl oldu. Eğitim öğretime başladığımız ilk günden itibaren öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerini arttırmak için Girne Amerikan Üniversitesi akademisyenlerinin desteği ile kurum içi eğitim programları düzenledik ve bu sayede öğretmenlerimize yeni nesil öğrenme teknikleri ile ilgili yetkinlikler sağladık. Okullarımızın teknik alt yapısı hibrit eğitime uygun tasarlandığı için öğrencilerimizin hem okulda hem evde öğrenme süreçlerinin devam edebilmesini sağlayarak başarılarını arttırmaya yönelik programlar uyguladık. Özellikle rehberlik birimimizin birebir olarak yürüttüğü programlar sayesinde öğrenci, öğretmen, veli ve çalışanlarımızı psikolojik olarak destekledik.

2023 yılı için kurumunuzun gelişimine yönelik hedef ve planlarınız nelerdir?
50 yıla yakın tecrübesi olan Girne Amerikan Üniversitesinin global kimliğini kendimize yol haritası olarak belirlediğimizi belirtmek isterim. Aynı global hikayeyi kolej yapılanmamızda oluşturmak ve yeni dünya insanı yetiştirmek adına hedef ve planlarımızı belirliyoruz. Mottomuzda da belirttiğimiz gibi ‘Yeni Dünya İnsanının Başarı Yolculuğu’na odaklandık. Tüm eğitim programlarımızı bu doğrultuda oluşturduk. Öğrencilerimize okuma, yazma, konuşma, dinleme, problem çözme, eleştirel ve yaratıcı düşünme, karar verme, araştırma yapma ve teknolojiyi etkin kullanma gibi çağın birçok becerisini kazandırmak için çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. 21 yüzyılın disiplinler arası temaları olan; küresel bilinç, finans, ekonomi, işletmecilik, girişimcilik, yurttaşlık, sağlık ve çevre okuryazarlığını temel derslerimizin içine yerleştirerek ilerliyoruz.

girne_zirve_ocak2023 yılı kayıt takviminiz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kayıt dönemi planlamamızı Türkiye’deki mevcut eğitim sektörünün tüm konjonktürlerini inceleyerek yaptık. Girne Koleji Ailesi’ne yeni katılan kampüslerimiz, kampüslerimizin kontenjan durumları, Girne Koleji Bursluluk Sınavı gibi unsurlar ile kayıt sürecimizi kategorilendirdik. Veli profilimizi belirlerken marka gücümüzü, sektörde olmak istediğimiz konumu, eğitim sistemimizi göz önüne alarak belirledik. Girne Koleji 2023-2024 kayıt dönemi Ocak ayı itibariyle başladı. Mart ayı sonuna kadar erken kayıt dönemi sürecimiz devam edecek. Hem kayıt yenileme hem de yeni kayıt sürecinde velilerimize erken kayıt avantajları sunduğumuzu belirtmek isterim.

EĞİTİMCİYE YATIRIM YAPILMALI
Türkiye’de oluşan şartları dikkate alarak, özel okul sektörünü önümüzdeki günlerde nelerin beklediği konusunda düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Eğitimdeki mevcut eğilimlerden hareketle oluşturulan kurgular eğitim sistemlerinin önündeki farklı seçenekleri yansıtıyor. Pandemi döneminde hız kazanan dijitalleşme ve hibrit eğitim bundan sonra da eğitimin olmazsa olmazıdır. Okulları öncelikli bekleyen gündem hızlı değişime ayak uydurmak olacaktır. Dijitalleşme, çağı yakalayacak yeni eğitim içerikleri, ekolojik değişimler, bilgiye çabucak ulaşan çocukların ihtiyacına cevap verebilecek eğitimciler okulların ilk gündem maddeleri olacaktır.
Eğitimin dijitalleşmesi eğitim alanlarının sınırsızlaşmasını sağladı. Çocuklar istedikleri anda istedikleri bilgiye rahatlıkla ulaşabiliyorlar. İnsanların bu kadar çabuk bilgiye ulaşabilmesi okulların sağlıklı bir şekilde eğitime katılabilmesi için neler yapmalı konusunu gündeme getiriyor. Okulları daha farklı başlıklar üreterek varlığını fiziksel ortamdan öteye götürmek zorunda bırakıyor. Okulların özellikle de özel okulların varlıklarını koruması için bireysel eğitim içeriklerine (her çocuğun öğrenme biçimine) göre müfredat geliştirmesi ve çocukların sağlıklı bireylerle sosyal ilişkiler geçirebileceği ortamlar yaratması gerekli. Artık okulların yeni müfredatlar oluşturması ve klasik öğrenme araçlarını kullanmak yerine yeni öğrenme trendlerine ayak uyduracak, eğitim teknolojilerini takip eden öğretmenlerle yoluna devam etmesi gerekmektedir. Bütün bu süreçler eğitimciye yatırım yapılmasını zorunlu hale getirmektedir.

Kurumda hayata geçirilen projelerin okul iklimine etkileri ve kazanımları neler?
Son yıllarda eğitimde kullanılacak etkili öğretim yöntemleri geliştirmek için yapılan araştırmalar sonucunda eğitim programlarının tersine öğrenmenin çok boyutlu olarak gerçekleştirilmesini sağlayan proje tabanlı eğitim yaklaşımı uygulamalarının önemli olduğu görülmüştür. Bu yüzden hazırlanan programlarının öğrencileri aktif kılan, onlara düşünme, sorgulama, organize etme, sonuç çıkarma, eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme, iletişim kurma gibi becerileri geliştirme imkânı sunan özelliklerde olması gerekmektedir. Bununla birlikte psikomotor ve duyuşsal becerilerinin de 21. yüzyıl becerileri olarak öğrencilere kazandırılması hedeflenmektedir ve bunun gerçekleştirilebileceği en önemli yöntem ve tekniklerden bir tanesi ‘projeye dayalı’ öğrenmedir. Proje, “Çocuğun zihin gücünü, yaşamını geliştiren yaşadığı çevreyi anlamasını sağlamayı amaçlayan, informal ve çocuğun sahip olduğu becerileri çeşitli durumlarda kullanmasına teşvik eden bir yaklaşım olarak tanımlamaktadır. Proje yaparken, öğrenciler kendi yaratıcılıklarını kullandığı, problemleri kendileri çözdükleri ve bu çözüm için gerekli bilgi ve becerileri kendileri öğrendikleri için projeye dayalı öğrenmenin etkili bir yöntem olduğu söylenebilir.

Bilimsel çalışmalardan sosyal sorumluluğa ulusal ve uluslararası düzeyde hayata geçirdiğiniz projeler ile öğrencilerinize hangi alanlarda katkılar sağlıyorsunuz?
Girne Koleji olarak öğrencilerimizin sosyal duygusal alanını temsil eden, empati, paylaşma, özgüven vb. duyguları arttıran akran ilişkilerini güçlendiren, etkili iletişim becerileri, beden dili, yaratıcılık yetilerini geliştiren, takım çalışmasına yönlendirerek sorumluluk bilinci oluşturacak, yaş gelişimlerine uygun sosyal sorumluluk projeleri üzerine yoğunlaşıyoruz. Kendi eğitim programlarımız içerisinde oluşturduğumuz projelere yabancı dilleri de entegre ederek öğrencilerimizi hem Türkçe hem de yabancı dil ile yazılmış makaleler okumaya teşvik edip dil gelişimlerine katkıda bulunuyoruz.
İlkokuldan liseye öğrencilerimizde matematik ve fen okuryazarlığını desteklemek adına müfredatımızda yer alan Math+ ve Science+ derslerimizde GEMS temelli bir eğitim modeli kullanıyoruz. Bu fark dersleri ile öğrencilerimizi ulusal ve uluslararası matematik, fen yarışmalarına dahil ediyor ve projelerini destekliyoruz.
Sanat ve spor alanlarında öğrencilerimizi sadece bu alanların derslerinin içinde değil her branşta yaptığımız çoklu etkinlik ve projelerde gözlemliyor, öğrencilerimizi yetenek alanlarına özgü bireyselleştirilmiş programlarımızla destekliyoruz. Üniversitemizin de katkılarıyla yurt dışında anlaşmalı olduğumuz okullarda bilim, sanat ve spor dallarında öğrencilerimize büyük burs imkanları sağlıyor, mezun olana kadar içinde yer aldıkları her çalışmayı takip ediyoruz.
Hem ulusal hem uluslararası projelerdeki yüksek katılımımız sayesinde farklı kültürlerden insanlar ile tanışarak onların dünya vizyonuna sahip olmalarını sağlıyoruz. Bu projelere Yabancı dil alanında MUN (Model United Nations) Konferansı, E-Twinning projelerini, Sağlıklı Gelişim ve Rehberlik Bölümümüzün öncülüğünde gerçekleşen “Davranış Liderleri, Dilek Ağacı, Sokak Hayvanlarını Koruma” projelerini, yaşamsal becerilerini artırmak amaçlı “Sıfır Atık, Yaratıcı Kalemler, Yaşayan Diploma” projelerimiz örnek verilebilir.

GÜÇLÜ BİR GENEL MÜDÜRLÜK – KAMPÜS İŞ BİRLİĞİNİ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ
Büyüme modeli olarak yatırım ortaklığını hayata geçiriyorsunuz. Modeliniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Yatırım ortaklarınıza nasıl avantajlar sağlıyorsunuz?
Girne Koleji vizyonunu ve misyonunu yerelde temsil eden Kurucu Temsilcilerimiz aynı zamanda bizimle aynı amaca hizmet eden Yatırım Ortaklarımızdır. Biz Yatırım Ortaklarımıza “Dünya Kimliğinde Eğitim Yönetimi” için “Dünya Kimliğinde İş birliği” olanakları sunuyoruz. Başarıyı profesyonel ve bilinçli bir planlama süreci olarak nitelendirerek; akademik içeriğin ve ölçme-değerlendirme takviminin eş zamanlı yönetiminden, hibrit okul sistemini mümkün kılan eğitim-öğretim kaynaklarına, Girne Amerikan Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen öğrenci-öğretmen-veli seminerlerinden, kampüs bazlı okul gelişim planlarına, kurumsal iletişim stratejilerinin ulusal ve yerel uygulamalarla güçlendirilmesinden, marka kimliğinin fark yaratan tasarım ve söylemlerle bilinir kılınmasına, “Yeni Dünya İnsanının” başarı portföyünün AR-GE odağıyla geliştirilmesinden, okul-yaşam-kariyer temelli ihtiyaç haritalarına cevap veren çok yönlü iletişim mekanizmalarına yönelik çalışmalar yürüterek, Türkiye’nin en güçlü genel müdürlük – kampüs iş birliğini gerçekleştiriyoruz.

> Yeni Dünya İnsanının Başarı Yolculuğu’na odaklandık

Dilek Cambazoğlu – Girne Koleji CEO’su: "Girne Koleji olarak bizler, Türkiye’de özel okulculuk sektöründe artık yeni bir şeyler söylemek gerektiğine inanıyoruz. Bu inanış sadece eğitim için değil veli iletişim süreçleri için de bizim yol haritamızın temelini oluşturmakta. Tüm veli iletişim süreçlerimizde kurum misyon ve vizyonumuzu, marka gücümüzü detaylı bir şekilde aktarıyoruz.”

dilek_cambazoglu_ocak_2023Girne Koleji açısından 2022 yılını değerlendirebilir misiniz?
Girne Koleji ailesine dahil olan 8 yeni kampüs ile birlikte dikey ve yatay yönde büyümeye devam ettiğimiz bir yıl oldu. Eğitim öğretime başladığımız ilk günden itibaren öğretmenlerimizin mesleki gelişimlerini arttırmak için Girne Amerikan Üniversitesi akademisyenlerinin desteği ile kurum içi eğitim programları düzenledik ve bu sayede öğretmenlerimize yeni nesil öğrenme teknikleri ile ilgili yetkinlikler sağladık. Okullarımızın teknik alt yapısı hibrit eğitime uygun tasarlandığı için öğrencilerimizin hem okulda hem evde öğrenme süreçlerinin devam edebilmesini sağlayarak başarılarını arttırmaya yönelik programlar uyguladık. Özellikle rehberlik birimimizin birebir olarak yürüttüğü programlar sayesinde öğrenci, öğretmen, veli ve çalışanlarımızı psikolojik olarak destekledik.

2023 yılı için kurumunuzun gelişimine yönelik hedef ve planlarınız nelerdir?
50 yıla yakın tecrübesi olan Girne Amerikan Üniversitesinin global kimliğini kendimize yol haritası olarak belirlediğimizi belirtmek isterim. Aynı global hikayeyi kolej yapılanmamızda oluşturmak ve yeni dünya insanı yetiştirmek adına hedef ve planlarımızı belirliyoruz. Mottomuzda da belirttiğimiz gibi ‘Yeni Dünya İnsanının Başarı Yolculuğu’na odaklandık. Tüm eğitim programlarımızı bu doğrultuda oluşturduk. Öğrencilerimize okuma, yazma, konuşma, dinleme, problem çözme, eleştirel ve yaratıcı düşünme, karar verme, araştırma yapma ve teknolojiyi etkin kullanma gibi çağın birçok becerisini kazandırmak için çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. 21 yüzyılın disiplinler arası temaları olan; küresel bilinç, finans, ekonomi, işletmecilik, girişimcilik, yurttaşlık, sağlık ve çevre okuryazarlığını temel derslerimizin içine yerleştirerek ilerliyoruz.

girne_zirve_ocak2023 yılı kayıt takviminiz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kayıt dönemi planlamamızı Türkiye’deki mevcut eğitim sektörünün tüm konjonktürlerini inceleyerek yaptık. Girne Koleji Ailesi’ne yeni katılan kampüslerimiz, kampüslerimizin kontenjan durumları, Girne Koleji Bursluluk Sınavı gibi unsurlar ile kayıt sürecimizi kategorilendirdik. Veli profilimizi belirlerken marka gücümüzü, sektörde olmak istediğimiz konumu, eğitim sistemimizi göz önüne alarak belirledik. Girne Koleji 2023-2024 kayıt dönemi Ocak ayı itibariyle başladı. Mart ayı sonuna kadar erken kayıt dönemi sürecimiz devam edecek. Hem kayıt yenileme hem de yeni kayıt sürecinde velilerimize erken kayıt avantajları sunduğumuzu belirtmek isterim.

EĞİTİMCİYE YATIRIM YAPILMALI
Türkiye’de oluşan şartları dikkate alarak, özel okul sektörünü önümüzdeki günlerde nelerin beklediği konusunda düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?
Eğitimdeki mevcut eğilimlerden hareketle oluşturulan kurgular eğitim sistemlerinin önündeki farklı seçenekleri yansıtıyor. Pandemi döneminde hız kazanan dijitalleşme ve hibrit eğitim bundan sonra da eğitimin olmazsa olmazıdır. Okulları öncelikli bekleyen gündem hızlı değişime ayak uydurmak olacaktır. Dijitalleşme, çağı yakalayacak yeni eğitim içerikleri, ekolojik değişimler, bilgiye çabucak ulaşan çocukların ihtiyacına cevap verebilecek eğitimciler okulların ilk gündem maddeleri olacaktır.
Eğitimin dijitalleşmesi eğitim alanlarının sınırsızlaşmasını sağladı. Çocuklar istedikleri anda istedikleri bilgiye rahatlıkla ulaşabiliyorlar. İnsanların bu kadar çabuk bilgiye ulaşabilmesi okulların sağlıklı bir şekilde eğitime katılabilmesi için neler yapmalı konusunu gündeme getiriyor. Okulları daha farklı başlıklar üreterek varlığını fiziksel ortamdan öteye götürmek zorunda bırakıyor. Okulların özellikle de özel okulların varlıklarını koruması için bireysel eğitim içeriklerine (her çocuğun öğrenme biçimine) göre müfredat geliştirmesi ve çocukların sağlıklı bireylerle sosyal ilişkiler geçirebileceği ortamlar yaratması gerekli. Artık okulların yeni müfredatlar oluşturması ve klasik öğrenme araçlarını kullanmak yerine yeni öğrenme trendlerine ayak uyduracak, eğitim teknolojilerini takip eden öğretmenlerle yoluna devam etmesi gerekmektedir. Bütün bu süreçler eğitimciye yatırım yapılmasını zorunlu hale getirmektedir.

Kurumda hayata geçirilen projelerin okul iklimine etkileri ve kazanımları neler?
Son yıllarda eğitimde kullanılacak etkili öğretim yöntemleri geliştirmek için yapılan araştırmalar sonucunda eğitim programlarının tersine öğrenmenin çok boyutlu olarak gerçekleştirilmesini sağlayan proje tabanlı eğitim yaklaşımı uygulamalarının önemli olduğu görülmüştür. Bu yüzden hazırlanan programlarının öğrencileri aktif kılan, onlara düşünme, sorgulama, organize etme, sonuç çıkarma, eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme, iletişim kurma gibi becerileri geliştirme imkânı sunan özelliklerde olması gerekmektedir. Bununla birlikte psikomotor ve duyuşsal becerilerinin de 21. yüzyıl becerileri olarak öğrencilere kazandırılması hedeflenmektedir ve bunun gerçekleştirilebileceği en önemli yöntem ve tekniklerden bir tanesi ‘projeye dayalı’ öğrenmedir. Proje, “Çocuğun zihin gücünü, yaşamını geliştiren yaşadığı çevreyi anlamasını sağlamayı amaçlayan, informal ve çocuğun sahip olduğu becerileri çeşitli durumlarda kullanmasına teşvik eden bir yaklaşım olarak tanımlamaktadır. Proje yaparken, öğrenciler kendi yaratıcılıklarını kullandığı, problemleri kendileri çözdükleri ve bu çözüm için gerekli bilgi ve becerileri kendileri öğrendikleri için projeye dayalı öğrenmenin etkili bir yöntem olduğu söylenebilir.

Bilimsel çalışmalardan sosyal sorumluluğa ulusal ve uluslararası düzeyde hayata geçirdiğiniz projeler ile öğrencilerinize hangi alanlarda katkılar sağlıyorsunuz?
Girne Koleji olarak öğrencilerimizin sosyal duygusal alanını temsil eden, empati, paylaşma, özgüven vb. duyguları arttıran akran ilişkilerini güçlendiren, etkili iletişim becerileri, beden dili, yaratıcılık yetilerini geliştiren, takım çalışmasına yönlendirerek sorumluluk bilinci oluşturacak, yaş gelişimlerine uygun sosyal sorumluluk projeleri üzerine yoğunlaşıyoruz. Kendi eğitim programlarımız içerisinde oluşturduğumuz projelere yabancı dilleri de entegre ederek öğrencilerimizi hem Türkçe hem de yabancı dil ile yazılmış makaleler okumaya teşvik edip dil gelişimlerine katkıda bulunuyoruz.
İlkokuldan liseye öğrencilerimizde matematik ve fen okuryazarlığını desteklemek adına müfredatımızda yer alan Math+ ve Science+ derslerimizde GEMS temelli bir eğitim modeli kullanıyoruz. Bu fark dersleri ile öğrencilerimizi ulusal ve uluslararası matematik, fen yarışmalarına dahil ediyor ve projelerini destekliyoruz.
Sanat ve spor alanlarında öğrencilerimizi sadece bu alanların derslerinin içinde değil her branşta yaptığımız çoklu etkinlik ve projelerde gözlemliyor, öğrencilerimizi yetenek alanlarına özgü bireyselleştirilmiş programlarımızla destekliyoruz. Üniversitemizin de katkılarıyla yurt dışında anlaşmalı olduğumuz okullarda bilim, sanat ve spor dallarında öğrencilerimize büyük burs imkanları sağlıyor, mezun olana kadar içinde yer aldıkları her çalışmayı takip ediyoruz.
Hem ulusal hem uluslararası projelerdeki yüksek katılımımız sayesinde farklı kültürlerden insanlar ile tanışarak onların dünya vizyonuna sahip olmalarını sağlıyoruz. Bu projelere Yabancı dil alanında MUN (Model United Nations) Konferansı, E-Twinning projelerini, Sağlıklı Gelişim ve Rehberlik Bölümümüzün öncülüğünde gerçekleşen “Davranış Liderleri, Dilek Ağacı, Sokak Hayvanlarını Koruma” projelerini, yaşamsal becerilerini artırmak amaçlı “Sıfır Atık, Yaratıcı Kalemler, Yaşayan Diploma” projelerimiz örnek verilebilir.

GÜÇLÜ BİR GENEL MÜDÜRLÜK – KAMPÜS İŞ BİRLİĞİNİ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ
Büyüme modeli olarak yatırım ortaklığını hayata geçiriyorsunuz. Modeliniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Yatırım ortaklarınıza nasıl avantajlar sağlıyorsunuz?
Girne Koleji vizyonunu ve misyonunu yerelde temsil eden Kurucu Temsilcilerimiz aynı zamanda bizimle aynı amaca hizmet eden Yatırım Ortaklarımızdır. Biz Yatırım Ortaklarımıza “Dünya Kimliğinde Eğitim Yönetimi” için “Dünya Kimliğinde İş birliği” olanakları sunuyoruz. Başarıyı profesyonel ve bilinçli bir planlama süreci olarak nitelendirerek; akademik içeriğin ve ölçme-değerlendirme takviminin eş zamanlı yönetiminden, hibrit okul sistemini mümkün kılan eğitim-öğretim kaynaklarına, Girne Amerikan Üniversitesi iş birliğiyle düzenlenen öğrenci-öğretmen-veli seminerlerinden, kampüs bazlı okul gelişim planlarına, kurumsal iletişim stratejilerinin ulusal ve yerel uygulamalarla güçlendirilmesinden, marka kimliğinin fark yaratan tasarım ve söylemlerle bilinir kılınmasına, “Yeni Dünya İnsanının” başarı portföyünün AR-GE odağıyla geliştirilmesinden, okul-yaşam-kariyer temelli ihtiyaç haritalarına cevap veren çok yönlü iletişim mekanizmalarına yönelik çalışmalar yürüterek, Türkiye’nin en güçlü genel müdürlük – kampüs iş birliğini gerçekleştiriyoruz.

Son Güncelleme: Salı, 24 Ocak 2023 16:33

Gösterim: 617

Hasan Çoroğlu - Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü: “Uluslararası platformlarda yetkinliğini kanıtlamış, çağdaş eğitim yöntemlerini ve tekniklerini uygun metotlar ile kullanan “Dijital Okul” uygulamamız kurumlarımızda güncellik ilkesi ile eğitimimize katkı sağlıyor. Bu uygulamayla, Kavram Eğitim Kurumlarında eğitim programlarımızı tasarlarken, çağımızın öğrenci profili ve ilgi alanlarına göre dijital bir dünyaoluşturduk. Bu bakış açısıyla, dijital dünyamız Kavram’da gelişmeye, değişmeye ve dünya vatandaşları yetiştirmeye devam edecek.”

hasan_corogluKavram Eğitim Kurumları açısından 2022 yılını değerlendirebilirmisiniz?
Kavram Eğitim Kurumları 49 yıllık geçmişinden aldığı güçle, büyümede yaşanan pozitif ivme ve yenilikçi eğitim anlayışıyla 2022 yılında da adından söz ettirmeye devam etmiştir. Geleneksel alt yapımızı, günümüz eğitim sisteminin gerekliliklerini karşılayacak teknolojik alt yapı ve modern eğitim anlayışıyla revize ettik. Eğitim sistemini dijital eğitim ve hibrit eğitim sistemimiz ile destekleyerek, sosyal etkinliklerle öğrencilerimizin hem eğlenerek hem de öğrenerek eğitimden zevk almalarını sağlamayı hedefledik. Amacımız her yıl olduğu gibi, kurumsal yapımıza artı değer katmak oldu.

OKUL VE KURSLARIMIZI TÜM TÜRKİYE’YE TAŞIYACAĞIZ
2023 yılı için kurumunuzun gelişimine yönelik hedef ve planlarınıznelerdir?
Kurulduğumuzilkgündenitibarenheröğrencininiyibireğitimihakettiğineinandık. Tarafsızlığı ilke edinen ve bizimle aynı eğitim tutkusunu paylaşan öğretmenlerimizle, hedeflerine ulaşmak isteyen yüz binlerce öğrencinin pusulası olduk. Değişen ve gelişen öğretim programlarının ışığında ilerlemek, öğrenci motivasyonunu dinamik tutmayı da hedeflemeyi gerektirir. Uluslararası platformlarda yetkinliğini kanıtlamış, çağdaş eğitim yöntemlerini ve tekniklerini uygun metotlar ile kullanan “Dijital Okul” uygulamamız kurumlarımızda güncellik ilkesi ile eğitimimize katkı sağlıyor. Bu uygulamayla, Kavram Eğitim Kurumlarında eğitim programlarımızı tasarlarken, çağımızın öğrenci profili ve ilgi alanlarına göre dijital bir dünyaoluşturduk. Bu bakış açısıyla, dijital dünyamız Kavram’da gelişmeye, değişmeye ve dünya vatandaşları yetiştirmeye devam edecek.
Kavram’da sanat ve spor tüm kültürlerde var olan bir ifade şekli olarak görülür. Sanat ve spor bütün çocukluk evresinin gelişimi, dünyayı yorumlama ve anlamlandırmak için yardımcı olacak önemli araçlardan ikisidir. Kavram; eğitimde sanat, spor, hayal gücü, iletişim, yaratıcılık, sosyal gelişim ve özgün düşünceyi teşvik etmektedir. Eşsiz yeteneklerle doğduğuna inandığımız çocuklarımızın her birinin mutlaka sanatsal ve sportif açıdan gelişmesi ve yeteneklerinin beslenerek sanatı ve sporu yaşam tarzı haline getirmeleri, Kavram Eğitim Kurumları eğitim felsefesinin vazgeçilmezlerindendir.
21.yy eğitimde performans üstünlüğü için temel kriterlerden sayabileceğimiz yaşam ve meslek becerilerini geliştirmek amacı ile Kavram’da uluslararası işbirlikleri yapıyoruz. Çeşitli projeler ile öğrencilerimizin 21.yy becerileri diye adlandırabileceğimiz esneklik ve uyum sağlama süreçlerine destek oluyor, sosyal ve kültürlerarası becerilerini geliştiriyoruz. Canlı konferanslar, online dersler, proje kapsamında yapılan yazılı ve sözlü çalışmalar ile öğrencilerimize girişkenlik ve özgüven kazandırıyor, geleceklerine katkıda bulunuyoruz. 2023 yılında okul ve kurs merkezlerimizi Türkiye’nin her bölgesine taşıyarak eğitime katkı sağlamaya devam edeceğiz.

Büyüme modeli olarak yatırım ortaklığını hayata geçiriyorsunuz. Modeliniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Yatırım ortaklarınıza nasıl avantajlar sağlıyorsunuz?
Kavramyarımyüzyılayakıngeçmişiolanbireğitimkurumu;bunedenledebüyüme stratejisi konusunda eğitim yönetimine dair birikimi ve donanımı çokgüçlü. Bizim için büyümek demek yalnızca sayısal verilerden oluşan bir nicelik meselesi değil. Okul ve kurs merkezi sayımızı artırmaya ve yatırım ortaklıklarımıza devam edeceğiz. Ancak önceliğimiz doğru yatırımcılarla eğitim yönetimimizi buluşturmak olduğuiçinasılamacımız,detaylarıtitizlikleyönettiğimizkurumsalişleyişimizvekurum kültürümüzün devamlılığıdır. Ne mutlu bize ki eğitim vizyonumuza güvenen, bizi takip eden ve bizimle aynı heyecanı paylaşan kurucularımız ve yöneticilerimiz var. Kavram büyük bir aile; bu nedenledir ki bizler, yatay ve dikey büyümede stratejimize duyulan güvenle, işbirliği ve çağın eğitim argümanlarına odaklı bir anlayışla biraraya geliyoruz.

2023 yılı kayıt takviminiz hakkında bilgi verebilirmisiniz?
14-15 Ocak 2023’te yapılacak kabul ve bursluluk sınavlarımızla başlayacak olan kayıt dönemimiz hem başarılı öğrencilere destek olacak hem de bu kaliteden faydalanmak isteyen öğrencilerimize yön vermeye devam edecekolanaklar oluşturuyor. Eğitime Kavram penceresinden bakmak için tüm velileri okullarımızı ve kurslarımızı yakından tanımaya davet ediyoruz.

GÜÇLÜ BİR YABANCI DİL PROGRAMI UYGULUYORUZ
Bilimsel çalışmalardan sosyal sorumluluğa ulusal ve uluslararası düzeyde okul projeleriniz hakkında bilgi verebilirmisiniz?
Kavram Okulları olarak güçlü ve yapılandırılmış bir yabancı dil programına yer veriyoruz. Kurumlarımızda anaokulundan lise son sınıfa kadar yoğun bir yabancı dil programı yürütülmekte. Öğrenme sürecindeki hedefimiz, öğrencilerin dilin dört becerisini (okuma, dinleme, yazma, konuşma) etkin şekilde kullanabilmeleri, yazılı ve sözlü olarak kendilerini hem ulusal hem de uluslararası platformlarda rahatça ifade edebilmelerini sağlamaktır.
Yabancı dil eğitiminde “Global Yaşam Becerileri Çerçeve Programı”nı uygulamaktayız. Dünyada başarısını ve kalitesini ispatlamış yayın ve dijital platformlarla yapmış olduğumuz iş birliği ile tüm kademelerimizde yabancı dil becerilerini arttırmayı hedefliyoruz. Dört dil becerisini değerlendirme ve geliştirme amacıyla “Yapay Zeka” destekli çevrimiçi yeni nesil bir ölçme değerlendirme sistemimiz bulunmaktadır.
Sosyal sorumluluk kavramının özellikle eğitim kurumları için başta gelen bir gereklilik olduğunu kabuletmeliyiz. Sosyal sorumluluk çalışmalarının öğrencilerin hem bilişsel, sosyal ve duygusal gelişimine katkı sağlaması hem de öğrencilerin daha duyarlı, daha etkin, daha girişken ve daha sorumluluk sahibi bireyler olması açısından vazgeçilmez olduğu amacıyla akademik kazanımların yanı sıra sosyal hayata dönük becerilerinde kazandırılması için gerekli çalışma, proje ve faaliyetleri sürdürmekteyiz.

Hayata geçirdiğiniz projeler ile öğrencilerinize hangi alanlarda katkılar sağlıyorsunuz?
Kurumlarımızda anaokulundan liseye kadar oluşturduğumuz bilimsel çalışmalar, akademik projelerimiz ve sosyal sorumluluk projelerimizle öğrencilerimizin hem geleceğini şekillendiriyor, hedefledikleri iş alanlarında ya da ilgileri doğrultusunda gelişimlerine katkı sağlıyor hem de sosyal sorumluluk çalışmalarımız ile bilişsel, sosyal ve duygusal gelişimlerine katkı sağlıyoruz. Öğrencilerimizin yeni teknik altyapıya ve oluşan sanal dünyaya karşı daha duyarlı, daha etkin, daha girişken ve daha sorumluluk sahibi bireyler olmalarına yardımcı olmayı amaçlıyoruz. Sosyal hayata dönük becerilerin de kazandırılmasının eğitimin bir kolu olduğuna sonsuz inancımızla gerekli çalışma ve faaliyetlerisürdürmekteyiz.

Projelerin okul iklimine etkileri ve kazanımları neler?
Z kuşağının ön plana çıkan en önemli özelliği öğrenmeyi öğrenen bireyler olmalarıdır. Öğrencilerimiz projelerimizde gelişmenin odağında yer alarak kalıcı ve etkili öğrenme sağlayabilmektedirler. Uygulanan projeler bireysel anlamda öğrencilerin sosyal ve kişisel gelişimine katkı sağladığı gibi her bir parçası öğrencilerden oluşan okul toplumunun ve bu doğrultuda doğrudan okul ikliminin olumlu dönüşümüne katkı sağlamaktadırlar. Edinilen kazanımlar; ortak hedef bilinci, ilişkilerde aktif rol alma, şeffaflık, adalet, iş birliği, güven ve aidiyet gibi temel unsurların birleşmesiyle kurum kültürünün oluşmasının da temel taşlarını oluşturuyorlar. Oluşan bu iklimin olumlu etkileri ile akademik gelişmeler ışığında tüm öğrenim ve kazanımların daha üst düzeye çıkmasını hedefliyoruz.

KALİTELİ EĞİTİMİ ÖN PLANDA TUTAN YENİ KURUMLAR SEKTÖRE KATILACAK
Türkiye’de oluşan şartları dikkate alarak, özel okul sektörünü önümüzdeki günlerde nelerin beklediği konusunda düşüncelerinizi öğrenebilirmiyiz?
Pandeminin etkisi ile birlikte doğan küresel ve ekonomik kriz her sektörde olduğu gibi eğitim sektöründe de etkisini gösterdi. Bu süreçte sektör, eğitimin devamlılığını aksatmayacak şekilde çözümler sunup öğrenci ve velilerin ihtiyaçlarına karşılık verdi. Özel okulların payının artması ile ülkemizde pozitif ivme kazanan sektör büyümeye devam edecektir. Bu süreçte özel okullara olan ilginin artmasının en önemli sebepleri; sosyal faaliyetler, sanat programları, fizikî imkânlar, hazırlanan ders programları gibi yönlerden veli, öğrencileri tatmin etme noktasında bir adım önde olmasısayılabilir.
Ülkemizde ekonomik yeterliliği olan birçok anne baba, geleceğe dair pozitif etkisini dikkate alarak çocuğunu özel okullara göndermek istemektedirler. Millî Eğitim Bakanlığınca açıklanan verilere bakıldığında ülkemiz genelinde son on yıllık periyotta örgün eğitim gerçekleştiren özel okul sayısının giderek arttığı gözlenmiştir. 2023 yılında da kaliteli eğitimi ön planda tutan yeni kurumların sektöre dahil olacağı kaçınılmaz bir gerçektir.

 

> Kavram, Dijital Okul ile dünya vatandaşları yetiştirmeye devam edecek

Hasan Çoroğlu - Kavram Eğitim Kurumları Genel Müdürü: “Uluslararası platformlarda yetkinliğini kanıtlamış, çağdaş eğitim yöntemlerini ve tekniklerini uygun metotlar ile kullanan “Dijital Okul” uygulamamız kurumlarımızda güncellik ilkesi ile eğitimimize katkı sağlıyor. Bu uygulamayla, Kavram Eğitim Kurumlarında eğitim programlarımızı tasarlarken, çağımızın öğrenci profili ve ilgi alanlarına göre dijital bir dünyaoluşturduk. Bu bakış açısıyla, dijital dünyamız Kavram’da gelişmeye, değişmeye ve dünya vatandaşları yetiştirmeye devam edecek.”

hasan_corogluKavram Eğitim Kurumları açısından 2022 yılını değerlendirebilirmisiniz?
Kavram Eğitim Kurumları 49 yıllık geçmişinden aldığı güçle, büyümede yaşanan pozitif ivme ve yenilikçi eğitim anlayışıyla 2022 yılında da adından söz ettirmeye devam etmiştir. Geleneksel alt yapımızı, günümüz eğitim sisteminin gerekliliklerini karşılayacak teknolojik alt yapı ve modern eğitim anlayışıyla revize ettik. Eğitim sistemini dijital eğitim ve hibrit eğitim sistemimiz ile destekleyerek, sosyal etkinliklerle öğrencilerimizin hem eğlenerek hem de öğrenerek eğitimden zevk almalarını sağlamayı hedefledik. Amacımız her yıl olduğu gibi, kurumsal yapımıza artı değer katmak oldu.

OKUL VE KURSLARIMIZI TÜM TÜRKİYE’YE TAŞIYACAĞIZ
2023 yılı için kurumunuzun gelişimine yönelik hedef ve planlarınıznelerdir?
Kurulduğumuzilkgündenitibarenheröğrencininiyibireğitimihakettiğineinandık. Tarafsızlığı ilke edinen ve bizimle aynı eğitim tutkusunu paylaşan öğretmenlerimizle, hedeflerine ulaşmak isteyen yüz binlerce öğrencinin pusulası olduk. Değişen ve gelişen öğretim programlarının ışığında ilerlemek, öğrenci motivasyonunu dinamik tutmayı da hedeflemeyi gerektirir. Uluslararası platformlarda yetkinliğini kanıtlamış, çağdaş eğitim yöntemlerini ve tekniklerini uygun metotlar ile kullanan “Dijital Okul” uygulamamız kurumlarımızda güncellik ilkesi ile eğitimimize katkı sağlıyor. Bu uygulamayla, Kavram Eğitim Kurumlarında eğitim programlarımızı tasarlarken, çağımızın öğrenci profili ve ilgi alanlarına göre dijital bir dünyaoluşturduk. Bu bakış açısıyla, dijital dünyamız Kavram’da gelişmeye, değişmeye ve dünya vatandaşları yetiştirmeye devam edecek.
Kavram’da sanat ve spor tüm kültürlerde var olan bir ifade şekli olarak görülür. Sanat ve spor bütün çocukluk evresinin gelişimi, dünyayı yorumlama ve anlamlandırmak için yardımcı olacak önemli araçlardan ikisidir. Kavram; eğitimde sanat, spor, hayal gücü, iletişim, yaratıcılık, sosyal gelişim ve özgün düşünceyi teşvik etmektedir. Eşsiz yeteneklerle doğduğuna inandığımız çocuklarımızın her birinin mutlaka sanatsal ve sportif açıdan gelişmesi ve yeteneklerinin beslenerek sanatı ve sporu yaşam tarzı haline getirmeleri, Kavram Eğitim Kurumları eğitim felsefesinin vazgeçilmezlerindendir.
21.yy eğitimde performans üstünlüğü için temel kriterlerden sayabileceğimiz yaşam ve meslek becerilerini geliştirmek amacı ile Kavram’da uluslararası işbirlikleri yapıyoruz. Çeşitli projeler ile öğrencilerimizin 21.yy becerileri diye adlandırabileceğimiz esneklik ve uyum sağlama süreçlerine destek oluyor, sosyal ve kültürlerarası becerilerini geliştiriyoruz. Canlı konferanslar, online dersler, proje kapsamında yapılan yazılı ve sözlü çalışmalar ile öğrencilerimize girişkenlik ve özgüven kazandırıyor, geleceklerine katkıda bulunuyoruz. 2023 yılında okul ve kurs merkezlerimizi Türkiye’nin her bölgesine taşıyarak eğitime katkı sağlamaya devam edeceğiz.

Büyüme modeli olarak yatırım ortaklığını hayata geçiriyorsunuz. Modeliniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Yatırım ortaklarınıza nasıl avantajlar sağlıyorsunuz?
Kavramyarımyüzyılayakıngeçmişiolanbireğitimkurumu;bunedenledebüyüme stratejisi konusunda eğitim yönetimine dair birikimi ve donanımı çokgüçlü. Bizim için büyümek demek yalnızca sayısal verilerden oluşan bir nicelik meselesi değil. Okul ve kurs merkezi sayımızı artırmaya ve yatırım ortaklıklarımıza devam edeceğiz. Ancak önceliğimiz doğru yatırımcılarla eğitim yönetimimizi buluşturmak olduğuiçinasılamacımız,detaylarıtitizlikleyönettiğimizkurumsalişleyişimizvekurum kültürümüzün devamlılığıdır. Ne mutlu bize ki eğitim vizyonumuza güvenen, bizi takip eden ve bizimle aynı heyecanı paylaşan kurucularımız ve yöneticilerimiz var. Kavram büyük bir aile; bu nedenledir ki bizler, yatay ve dikey büyümede stratejimize duyulan güvenle, işbirliği ve çağın eğitim argümanlarına odaklı bir anlayışla biraraya geliyoruz.

2023 yılı kayıt takviminiz hakkında bilgi verebilirmisiniz?
14-15 Ocak 2023’te yapılacak kabul ve bursluluk sınavlarımızla başlayacak olan kayıt dönemimiz hem başarılı öğrencilere destek olacak hem de bu kaliteden faydalanmak isteyen öğrencilerimize yön vermeye devam edecekolanaklar oluşturuyor. Eğitime Kavram penceresinden bakmak için tüm velileri okullarımızı ve kurslarımızı yakından tanımaya davet ediyoruz.

GÜÇLÜ BİR YABANCI DİL PROGRAMI UYGULUYORUZ
Bilimsel çalışmalardan sosyal sorumluluğa ulusal ve uluslararası düzeyde okul projeleriniz hakkında bilgi verebilirmisiniz?
Kavram Okulları olarak güçlü ve yapılandırılmış bir yabancı dil programına yer veriyoruz. Kurumlarımızda anaokulundan lise son sınıfa kadar yoğun bir yabancı dil programı yürütülmekte. Öğrenme sürecindeki hedefimiz, öğrencilerin dilin dört becerisini (okuma, dinleme, yazma, konuşma) etkin şekilde kullanabilmeleri, yazılı ve sözlü olarak kendilerini hem ulusal hem de uluslararası platformlarda rahatça ifade edebilmelerini sağlamaktır.
Yabancı dil eğitiminde “Global Yaşam Becerileri Çerçeve Programı”nı uygulamaktayız. Dünyada başarısını ve kalitesini ispatlamış yayın ve dijital platformlarla yapmış olduğumuz iş birliği ile tüm kademelerimizde yabancı dil becerilerini arttırmayı hedefliyoruz. Dört dil becerisini değerlendirme ve geliştirme amacıyla “Yapay Zeka” destekli çevrimiçi yeni nesil bir ölçme değerlendirme sistemimiz bulunmaktadır.
Sosyal sorumluluk kavramının özellikle eğitim kurumları için başta gelen bir gereklilik olduğunu kabuletmeliyiz. Sosyal sorumluluk çalışmalarının öğrencilerin hem bilişsel, sosyal ve duygusal gelişimine katkı sağlaması hem de öğrencilerin daha duyarlı, daha etkin, daha girişken ve daha sorumluluk sahibi bireyler olması açısından vazgeçilmez olduğu amacıyla akademik kazanımların yanı sıra sosyal hayata dönük becerilerinde kazandırılması için gerekli çalışma, proje ve faaliyetleri sürdürmekteyiz.

Hayata geçirdiğiniz projeler ile öğrencilerinize hangi alanlarda katkılar sağlıyorsunuz?
Kurumlarımızda anaokulundan liseye kadar oluşturduğumuz bilimsel çalışmalar, akademik projelerimiz ve sosyal sorumluluk projelerimizle öğrencilerimizin hem geleceğini şekillendiriyor, hedefledikleri iş alanlarında ya da ilgileri doğrultusunda gelişimlerine katkı sağlıyor hem de sosyal sorumluluk çalışmalarımız ile bilişsel, sosyal ve duygusal gelişimlerine katkı sağlıyoruz. Öğrencilerimizin yeni teknik altyapıya ve oluşan sanal dünyaya karşı daha duyarlı, daha etkin, daha girişken ve daha sorumluluk sahibi bireyler olmalarına yardımcı olmayı amaçlıyoruz. Sosyal hayata dönük becerilerin de kazandırılmasının eğitimin bir kolu olduğuna sonsuz inancımızla gerekli çalışma ve faaliyetlerisürdürmekteyiz.

Projelerin okul iklimine etkileri ve kazanımları neler?
Z kuşağının ön plana çıkan en önemli özelliği öğrenmeyi öğrenen bireyler olmalarıdır. Öğrencilerimiz projelerimizde gelişmenin odağında yer alarak kalıcı ve etkili öğrenme sağlayabilmektedirler. Uygulanan projeler bireysel anlamda öğrencilerin sosyal ve kişisel gelişimine katkı sağladığı gibi her bir parçası öğrencilerden oluşan okul toplumunun ve bu doğrultuda doğrudan okul ikliminin olumlu dönüşümüne katkı sağlamaktadırlar. Edinilen kazanımlar; ortak hedef bilinci, ilişkilerde aktif rol alma, şeffaflık, adalet, iş birliği, güven ve aidiyet gibi temel unsurların birleşmesiyle kurum kültürünün oluşmasının da temel taşlarını oluşturuyorlar. Oluşan bu iklimin olumlu etkileri ile akademik gelişmeler ışığında tüm öğrenim ve kazanımların daha üst düzeye çıkmasını hedefliyoruz.

KALİTELİ EĞİTİMİ ÖN PLANDA TUTAN YENİ KURUMLAR SEKTÖRE KATILACAK
Türkiye’de oluşan şartları dikkate alarak, özel okul sektörünü önümüzdeki günlerde nelerin beklediği konusunda düşüncelerinizi öğrenebilirmiyiz?
Pandeminin etkisi ile birlikte doğan küresel ve ekonomik kriz her sektörde olduğu gibi eğitim sektöründe de etkisini gösterdi. Bu süreçte sektör, eğitimin devamlılığını aksatmayacak şekilde çözümler sunup öğrenci ve velilerin ihtiyaçlarına karşılık verdi. Özel okulların payının artması ile ülkemizde pozitif ivme kazanan sektör büyümeye devam edecektir. Bu süreçte özel okullara olan ilginin artmasının en önemli sebepleri; sosyal faaliyetler, sanat programları, fizikî imkânlar, hazırlanan ders programları gibi yönlerden veli, öğrencileri tatmin etme noktasında bir adım önde olmasısayılabilir.
Ülkemizde ekonomik yeterliliği olan birçok anne baba, geleceğe dair pozitif etkisini dikkate alarak çocuğunu özel okullara göndermek istemektedirler. Millî Eğitim Bakanlığınca açıklanan verilere bakıldığında ülkemiz genelinde son on yıllık periyotta örgün eğitim gerçekleştiren özel okul sayısının giderek arttığı gözlenmiştir. 2023 yılında da kaliteli eğitimi ön planda tutan yeni kurumların sektöre dahil olacağı kaçınılmaz bir gerçektir.

 

Son Güncelleme: Pazartesi, 30 Ocak 2023 10:34

Gösterim: 568

112 yıllık bir eğitim geleneğini temel alarak kurulan YTÜ Okulları’nda özgün bir eğitim modelinin hayata geçirildiğini belirten Genel Koordinatör ve Okul Müdürü Özlem Ülker Günal, “Bu modelde öğrencilerin bilgi, beceri ve değerler içinde gelişen akademik müfredatı yeterliklerle ve estetik özelliklerle zenginleştiriliyor.” diye konuştu. YTÜ Okullarının kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi veren Günal, kurumda hayata geçirilen uygulamaları ve gelecek hedeflerini anlattı.

ozlem_ulker_gunalYTÜ Okulları olarak 2022-2023 eğitim – öğretim yılına nasıl bir başlangıç yaptınız? Açılıştan günümüze bu kısa süreci değerlendirebilir misiniz?
Yıldız Teknik Üniversitesi’nin 111. yılı, hikayesi uzun zaman önceye dayanan YTÜ Okullarının kuruluşuna ilham oldu. Rektörümüz Prof. Dr. Tamer Yılmaz’ın proaktif liderliği ve enerjisi uzun zamandır beklenen bu projenin hayat bulmasını sağladı. 2022 Ocak ayında danışman ve yönetim kurullarının artık açılışa odaklanarak çalışmaya başladığı süreç, şubat ayında kurumsal kimlik ve eğitim felsefesinin detaylandırılması ile devam etti. Hemen akabinde kadronun oluşturulmaya başlandığı Mart ayı ile birlikte açılışın duyurusu yaptık. Güçlü bir kadro, daha en başından itibaren hedeflerimiz arasındaydı. Üniversitenin köklü akademik geleneğini geleceğe taşıyacak bir kadro! YTÜ Yıldız Teknopark ekosisteminde büyüyen bir okul olarak girişimci, proje tabanlı ve teknoloji üretimine odaklanmış disiplinlerin iş birliğini sağlayacak bir öğrenen topluluğu oluşturulmasını amaçladık.
Okul binamız Davutpaşa Kışlası’nın fırını olan ve varlığı tarihe şahitlik etmiş bir yapı. Bahar aylarında başlayan restorasyonla çocukların kendini güvende hissedebileceği bir mimari pedagoji oluşturmaya çalıştık. Yaz boyu devam eden inşa süreçleriyle ağustos ayında akademik yılın açılışını önce öğretmenlerimizle ardından da öğrencilerimizle buluşarak gerçekleştirdik.
Genel Koordinatör ve Okul Müdürü olarak ilk günden itibaren öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin iyi hallerine ve okul kültüründe güvenli bir iletişime odaklandım. Bu sebeple çocukların koşarak geldiği, hızlıca kendilerini ifade etmeye başlayabildikleri ve mutlu oldukları bir okul olarak hedeflediğimiz akademik planlamanın ve gelişimin gerçekleştiğini görüyoruz. Aileler de sık sık güvenlerini dile getiriyor. 112 yıldır ders veren bir kurumun parçası olarak deneyimli bir okuldayız, çocuklarımızdaki gelişim bizi şaşırtıyor şeklinde düşüncelerini dile getiriyorlar.
Bir yaşam alanı olarak öğrencilere özne olma fırsatı vermeye devam edeceğiz.

YTÜ Okullarının hikayesi çok uzun zaman öncesine dayanan hayallerle geçtiğimiz yılbaşında başladı.

2023 yılı hedefleriniz ve kurumun gelecek planlarından bahsedebilir misiniz?
Bu eğitim ve öğretim yılına anasınıfları ve 1. sınıflarla başladık. Sağlam bir okul kültürü için kendi öğrencilerimizi yetiştirerek devam etmek ve geleceğin mimarlarını mezun etmek istiyoruz. Bu sebeple bu yıl da kontenjanlarımız anasınıfı ve ilkokul sınıflarımızda olacak. İki yıl içinde ortaokul sonrasında da bir Anadolu yakasında bir de Avrupa yakasında olacak İstanbul kampüslerimizle devam edeceğiz. Eğitim ekosistemine katkıda bulunan, üreten, çoğaltan, yenilikçi yöntemlerle dinamik bir yapı olarak projelerimize devam edeceğimiz bir yıl olacak.

ytu_okullari_binaYTÜ Okulları akademik olarak nasıl yapılandırıldı? Uyguladığınız programlar hakkında bilgi verebilir misiniz?
YTÜ Okulları özgün bir eğitim yaklaşımı ortaya koyuyor. Bu modelde öğrencilerin bilgi, beceri ve değerler içinde gelişen akademik müfredatı yeterliklerle ve estetik özelliklerle zenginleştiriliyor. Yaşam boyu öğrenmeyi ve esenliği merkeze alan kendine ve dünyaya fayda sağlayacak bir farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Bunun yanında akademik yapı bir teknik üniversite ve teknopark içinde olmanın gerçek deneyim ortamlarında projelendiriliyor. Öğrenciler anasınıfından itibaren deneyim odaklı gerçek akış içinde gelişiyorlar. IBPYP (Uluslararası Bakalorya İlk Yıllar Programı) ile çerçevelenen planlamalar sorgulama temelli, derin ve öğrenmeyi öğrenmeye yönelik hazırlanıyor.

YTÜ Eğitim Fakültesi’nden akademisyenlerimizle Bilişim Teknolojileri Dersi için özel bir müfredat çalışması da yürütüyoruz.

OKUL ÜNİVERSİTE İŞBİRLİĞİ SİNERJİ YARATIYOR
Üniversitede bir özel okul olmanın avantajları ve kuruma etkileri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Yıldız Teknik Üniversitesi hem bir Ar-Ge üniversitesi olma özelliği ile hem de güçlü bir eğitim fakültesine sahip olmasıyla YTÜ Okullarının doğası gereği yaklaşımının bilimsel olarak güçlenmesini sağlıyor. Üniversitenin 112 yıllık deneyimi, akademisyenlerimizin özeni ve yürütmeye başladığımız ortak projelerle öğrencilerimize değer katıyor. YTÜ Yıldız Teknopark şirketleri ve teknoloji alt yapısı okulun hem bilim merkezlerini oluşturması ve yürütülmesinde hem de vizyon olarak gelecek odaklı bir yaklaşım sunuyor.
Öğrenciler bazı derslerini ve özel atölyeleri akademisyenlerden alma fırsatı yakalıyor. Üniversitede gerçekleşen etkinliklere katılma fırsatı buluyor ve sosyal imkanlarından da faydalanabiliyor. Elbette çok güçlü bir Eğitim Fakültesi’nin varlığı da okulumuzun tüm süreçleri için büyük bir şans. Akademisyenlerimizden ayrı lisans ve lisansüstü eğitimlerine devam eden eğitimcilerle iş birliği oluşturabilmek öğrencilerimiz için her şeyi daha anlamlı hale getiriyor.

Geleceğin mezunları hangi niteliklere sahip olmalı? Bu yönde okul müfredatınızda hangi uygulamaları hayata geçiriyorsunuz?
YTÜ Okulları olarak eğitimin yıldız elementleri diye adlandırdığımız modelimizde geleceğin mezunlarının hangi niteliklere sahip olmaları gerektiği üzerinde durduk. Öncelikle bilgi, beceri ve değerlerle oluşturulan müfredat akademik temeli oluşturuyor. Yetiştirmeye yetiştirdiğimiz öğrencilerimizin güçlü akademik donanımla ilerlemesi, 21. yüzyıl becerileri ile donanmış olması bununla birlikte geleceğin eğitimine dair akademik raporlarda görebileceğiniz yeterliklerle

GÜÇLÜ ÖĞRETMEN KADROSU
Kurum olarak öğretmen seçerken nelere dikkat ediyorsunuz? Günümüzde öğretmenlerin beceri ve yetkinlikleri neler olmalıdır? Bu kapsamda kurumda yapılan çalışmaları aktarabilir misiniz?

Çok güçlü bir kadro ile başlangıç yaptık. Öğretmenlerimiz alanlarında kendilerini geliştirmiş, meraklı, yaşam boyu öğrenenler olarak bize dinamik bir yapı kazandırıyor. Bunun yanında her biri ayrı ayrı çok deneyimliler. Hem insana ve çocuklarımıza karşı özenli ve duyarlı hem de üretken, proaktif ve inovatif bir yaklaşıma sahipler. Daha ilk günden itibaren sanki yıllardır birlikte çalışıyormuşçasına birbirine destek olan, birlikte hareket edebilen ve iş birliği ile daha da motive olan bu kültür bize öğrenci, veli ve öğrenenler topluluğunun diğer tüm üyeleriyle hızlı bir gelişme sağladı. YTÜ Okullarının hedefleri arasında öğretmenlerimizin esenliği çok önemli bir yer tutuyor. Bu yıl da mesleğini gönülden icra eden yeni öğretmenlerimizle tanışmak için şimdiden heyecanlıyız. Okulumuza başvuru yapmak için web sayfamızdaki kariyer bölümünü ziyaret edebilirler.

Yabancı dil eğitim modeliniz ve uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı(CEFR) ve bakalorya dil dersleri yaklaşımıyla sınıf öğretmenleri ve İngilizce öğretmenleri ortak öğretim modelini(coteaching) uyguluyoruz. Öğrencilerimiz dil hakkında öğrenme, dil üzerinden öğrenme ve dil aracılığıyla öğrenme gibi başlıklarla hem dilin kendisiyle ilgili öğrenme fırsatı bulurken hem de dili günlük rutin içinde de aktif kullanarak doğal ortamında öğrenmektedir. Çift öğretmen sistemi ile uygulamalara dönüşen kazanımlar ile öğrencilerin 21. yüzyıl dil becerilerini de eş zamanlı olarak geliştirmelerini hedefliyoruz.

DİJİTAL YATIRIMLARIMIZA AĞIRLIK VERİYORUZ
YTÜ Okulları olarak eğitim süreçlerinizde oluşturduğunuz dijital iklim ve uygulamalarınız nelerdir?
Buna biraz daha geniş bir çerçeve olan teknoloji yaklaşımımızla cevap verebiliriz. Teknoloji ve dijitalleşmeyi kesintisiz bir öğrenme bütünleşmesi sağlamak amacıyla kullanıyoruz.Teknolojiyi, sorgulamaları ve yeni oluşmuş anlayışları yenilikçi yöntemlerle paylaşmak, fiziki sınırların ötesine taşımak için fırsat olarak görüyoruz. Öğrencilerimizin sorumlu, küresel ve etik dijital yurttaşlar olmaları için onları destekliyoruz. YTÜ Okulları olarak teknoloji çağının getirilerini mevcut düzenimize en iyi ve en doğru şekilde entegre etmeye gayret ediyor, bu doğrultuda dijital yatırımlarımıza ağırlık veriyoruz. Teknolojinin sağladığı her türlü olanaktan maksimum düzeyde faydalanıyoruz. Okulumuzda Bilişim Teknolojileri Laboratuvarımızın yanında bir de Bilim Merkezimiz bulunmakta. Bu süreçte Yıldız Teknik Üniversitesi’nin ve YTÜ Yıldız Teknopark’ın içinde olmanın avantajlarını saymakla bitiremeyiz. Bir gün “enerji” konusuyla ilgili bir dersi Elektrik-Elektronik Fakültesi hocalarından bir profesör verebiliyor, bir etkinlikte Teknopark teknoloji şirketlerinden uzmanlar öğrencilerimizle birlikte olabiliyorlar.

 

> YTÜ Okulları ‘eğitimin yıldızları’nı yetiştiriyor

112 yıllık bir eğitim geleneğini temel alarak kurulan YTÜ Okulları’nda özgün bir eğitim modelinin hayata geçirildiğini belirten Genel Koordinatör ve Okul Müdürü Özlem Ülker Günal, “Bu modelde öğrencilerin bilgi, beceri ve değerler içinde gelişen akademik müfredatı yeterliklerle ve estetik özelliklerle zenginleştiriliyor.” diye konuştu. YTÜ Okullarının kuruluş ve gelişim süreci hakkında bilgi veren Günal, kurumda hayata geçirilen uygulamaları ve gelecek hedeflerini anlattı.

ozlem_ulker_gunalYTÜ Okulları olarak 2022-2023 eğitim – öğretim yılına nasıl bir başlangıç yaptınız? Açılıştan günümüze bu kısa süreci değerlendirebilir misiniz?
Yıldız Teknik Üniversitesi’nin 111. yılı, hikayesi uzun zaman önceye dayanan YTÜ Okullarının kuruluşuna ilham oldu. Rektörümüz Prof. Dr. Tamer Yılmaz’ın proaktif liderliği ve enerjisi uzun zamandır beklenen bu projenin hayat bulmasını sağladı. 2022 Ocak ayında danışman ve yönetim kurullarının artık açılışa odaklanarak çalışmaya başladığı süreç, şubat ayında kurumsal kimlik ve eğitim felsefesinin detaylandırılması ile devam etti. Hemen akabinde kadronun oluşturulmaya başlandığı Mart ayı ile birlikte açılışın duyurusu yaptık. Güçlü bir kadro, daha en başından itibaren hedeflerimiz arasındaydı. Üniversitenin köklü akademik geleneğini geleceğe taşıyacak bir kadro! YTÜ Yıldız Teknopark ekosisteminde büyüyen bir okul olarak girişimci, proje tabanlı ve teknoloji üretimine odaklanmış disiplinlerin iş birliğini sağlayacak bir öğrenen topluluğu oluşturulmasını amaçladık.
Okul binamız Davutpaşa Kışlası’nın fırını olan ve varlığı tarihe şahitlik etmiş bir yapı. Bahar aylarında başlayan restorasyonla çocukların kendini güvende hissedebileceği bir mimari pedagoji oluşturmaya çalıştık. Yaz boyu devam eden inşa süreçleriyle ağustos ayında akademik yılın açılışını önce öğretmenlerimizle ardından da öğrencilerimizle buluşarak gerçekleştirdik.
Genel Koordinatör ve Okul Müdürü olarak ilk günden itibaren öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin iyi hallerine ve okul kültüründe güvenli bir iletişime odaklandım. Bu sebeple çocukların koşarak geldiği, hızlıca kendilerini ifade etmeye başlayabildikleri ve mutlu oldukları bir okul olarak hedeflediğimiz akademik planlamanın ve gelişimin gerçekleştiğini görüyoruz. Aileler de sık sık güvenlerini dile getiriyor. 112 yıldır ders veren bir kurumun parçası olarak deneyimli bir okuldayız, çocuklarımızdaki gelişim bizi şaşırtıyor şeklinde düşüncelerini dile getiriyorlar.
Bir yaşam alanı olarak öğrencilere özne olma fırsatı vermeye devam edeceğiz.

YTÜ Okullarının hikayesi çok uzun zaman öncesine dayanan hayallerle geçtiğimiz yılbaşında başladı.

2023 yılı hedefleriniz ve kurumun gelecek planlarından bahsedebilir misiniz?
Bu eğitim ve öğretim yılına anasınıfları ve 1. sınıflarla başladık. Sağlam bir okul kültürü için kendi öğrencilerimizi yetiştirerek devam etmek ve geleceğin mimarlarını mezun etmek istiyoruz. Bu sebeple bu yıl da kontenjanlarımız anasınıfı ve ilkokul sınıflarımızda olacak. İki yıl içinde ortaokul sonrasında da bir Anadolu yakasında bir de Avrupa yakasında olacak İstanbul kampüslerimizle devam edeceğiz. Eğitim ekosistemine katkıda bulunan, üreten, çoğaltan, yenilikçi yöntemlerle dinamik bir yapı olarak projelerimize devam edeceğimiz bir yıl olacak.

ytu_okullari_binaYTÜ Okulları akademik olarak nasıl yapılandırıldı? Uyguladığınız programlar hakkında bilgi verebilir misiniz?
YTÜ Okulları özgün bir eğitim yaklaşımı ortaya koyuyor. Bu modelde öğrencilerin bilgi, beceri ve değerler içinde gelişen akademik müfredatı yeterliklerle ve estetik özelliklerle zenginleştiriliyor. Yaşam boyu öğrenmeyi ve esenliği merkeze alan kendine ve dünyaya fayda sağlayacak bir farkındalık oluşturmayı hedefliyor. Bunun yanında akademik yapı bir teknik üniversite ve teknopark içinde olmanın gerçek deneyim ortamlarında projelendiriliyor. Öğrenciler anasınıfından itibaren deneyim odaklı gerçek akış içinde gelişiyorlar. IBPYP (Uluslararası Bakalorya İlk Yıllar Programı) ile çerçevelenen planlamalar sorgulama temelli, derin ve öğrenmeyi öğrenmeye yönelik hazırlanıyor.

YTÜ Eğitim Fakültesi’nden akademisyenlerimizle Bilişim Teknolojileri Dersi için özel bir müfredat çalışması da yürütüyoruz.

OKUL ÜNİVERSİTE İŞBİRLİĞİ SİNERJİ YARATIYOR
Üniversitede bir özel okul olmanın avantajları ve kuruma etkileri hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Yıldız Teknik Üniversitesi hem bir Ar-Ge üniversitesi olma özelliği ile hem de güçlü bir eğitim fakültesine sahip olmasıyla YTÜ Okullarının doğası gereği yaklaşımının bilimsel olarak güçlenmesini sağlıyor. Üniversitenin 112 yıllık deneyimi, akademisyenlerimizin özeni ve yürütmeye başladığımız ortak projelerle öğrencilerimize değer katıyor. YTÜ Yıldız Teknopark şirketleri ve teknoloji alt yapısı okulun hem bilim merkezlerini oluşturması ve yürütülmesinde hem de vizyon olarak gelecek odaklı bir yaklaşım sunuyor.
Öğrenciler bazı derslerini ve özel atölyeleri akademisyenlerden alma fırsatı yakalıyor. Üniversitede gerçekleşen etkinliklere katılma fırsatı buluyor ve sosyal imkanlarından da faydalanabiliyor. Elbette çok güçlü bir Eğitim Fakültesi’nin varlığı da okulumuzun tüm süreçleri için büyük bir şans. Akademisyenlerimizden ayrı lisans ve lisansüstü eğitimlerine devam eden eğitimcilerle iş birliği oluşturabilmek öğrencilerimiz için her şeyi daha anlamlı hale getiriyor.

Geleceğin mezunları hangi niteliklere sahip olmalı? Bu yönde okul müfredatınızda hangi uygulamaları hayata geçiriyorsunuz?
YTÜ Okulları olarak eğitimin yıldız elementleri diye adlandırdığımız modelimizde geleceğin mezunlarının hangi niteliklere sahip olmaları gerektiği üzerinde durduk. Öncelikle bilgi, beceri ve değerlerle oluşturulan müfredat akademik temeli oluşturuyor. Yetiştirmeye yetiştirdiğimiz öğrencilerimizin güçlü akademik donanımla ilerlemesi, 21. yüzyıl becerileri ile donanmış olması bununla birlikte geleceğin eğitimine dair akademik raporlarda görebileceğiniz yeterliklerle

GÜÇLÜ ÖĞRETMEN KADROSU
Kurum olarak öğretmen seçerken nelere dikkat ediyorsunuz? Günümüzde öğretmenlerin beceri ve yetkinlikleri neler olmalıdır? Bu kapsamda kurumda yapılan çalışmaları aktarabilir misiniz?

Çok güçlü bir kadro ile başlangıç yaptık. Öğretmenlerimiz alanlarında kendilerini geliştirmiş, meraklı, yaşam boyu öğrenenler olarak bize dinamik bir yapı kazandırıyor. Bunun yanında her biri ayrı ayrı çok deneyimliler. Hem insana ve çocuklarımıza karşı özenli ve duyarlı hem de üretken, proaktif ve inovatif bir yaklaşıma sahipler. Daha ilk günden itibaren sanki yıllardır birlikte çalışıyormuşçasına birbirine destek olan, birlikte hareket edebilen ve iş birliği ile daha da motive olan bu kültür bize öğrenci, veli ve öğrenenler topluluğunun diğer tüm üyeleriyle hızlı bir gelişme sağladı. YTÜ Okullarının hedefleri arasında öğretmenlerimizin esenliği çok önemli bir yer tutuyor. Bu yıl da mesleğini gönülden icra eden yeni öğretmenlerimizle tanışmak için şimdiden heyecanlıyız. Okulumuza başvuru yapmak için web sayfamızdaki kariyer bölümünü ziyaret edebilirler.

Yabancı dil eğitim modeliniz ve uygulamalarınız hakkında bilgi verebilir misiniz?
Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı(CEFR) ve bakalorya dil dersleri yaklaşımıyla sınıf öğretmenleri ve İngilizce öğretmenleri ortak öğretim modelini(coteaching) uyguluyoruz. Öğrencilerimiz dil hakkında öğrenme, dil üzerinden öğrenme ve dil aracılığıyla öğrenme gibi başlıklarla hem dilin kendisiyle ilgili öğrenme fırsatı bulurken hem de dili günlük rutin içinde de aktif kullanarak doğal ortamında öğrenmektedir. Çift öğretmen sistemi ile uygulamalara dönüşen kazanımlar ile öğrencilerin 21. yüzyıl dil becerilerini de eş zamanlı olarak geliştirmelerini hedefliyoruz.

DİJİTAL YATIRIMLARIMIZA AĞIRLIK VERİYORUZ
YTÜ Okulları olarak eğitim süreçlerinizde oluşturduğunuz dijital iklim ve uygulamalarınız nelerdir?
Buna biraz daha geniş bir çerçeve olan teknoloji yaklaşımımızla cevap verebiliriz. Teknoloji ve dijitalleşmeyi kesintisiz bir öğrenme bütünleşmesi sağlamak amacıyla kullanıyoruz.Teknolojiyi, sorgulamaları ve yeni oluşmuş anlayışları yenilikçi yöntemlerle paylaşmak, fiziki sınırların ötesine taşımak için fırsat olarak görüyoruz. Öğrencilerimizin sorumlu, küresel ve etik dijital yurttaşlar olmaları için onları destekliyoruz. YTÜ Okulları olarak teknoloji çağının getirilerini mevcut düzenimize en iyi ve en doğru şekilde entegre etmeye gayret ediyor, bu doğrultuda dijital yatırımlarımıza ağırlık veriyoruz. Teknolojinin sağladığı her türlü olanaktan maksimum düzeyde faydalanıyoruz. Okulumuzda Bilişim Teknolojileri Laboratuvarımızın yanında bir de Bilim Merkezimiz bulunmakta. Bu süreçte Yıldız Teknik Üniversitesi’nin ve YTÜ Yıldız Teknopark’ın içinde olmanın avantajlarını saymakla bitiremeyiz. Bir gün “enerji” konusuyla ilgili bir dersi Elektrik-Elektronik Fakültesi hocalarından bir profesör verebiliyor, bir etkinlikte Teknopark teknoloji şirketlerinden uzmanlar öğrencilerimizle birlikte olabiliyorlar.

 

Son Güncelleme: Salı, 24 Ocak 2023 12:41

Gösterim: 991

Diğer Makaleler...

  1. 2023 ‘SEVİNÇ’ yılı olacak
  2. Anlamaya Odaklı Öğretim Tasarımı (UbD) FMV Işık Okulları’nda uygulanıyor
  3. BİL’de teknolojinin eğitime dönüşümü
  4. Öğrencilerin hayalleri Duru Koleji’nde hayat buluyor