banner

Ayşe Kulin: Kızların okutulamaması bir vahşet




Toplumsal konulara da duyarlılığı ile bilinen Ayşe Kulin, çok satan kitaplarından Sevdalinka’nın gelirini, Bosna’da tecavüz sonunda dünyaya gelen çocuklara, Kardelenler kitabının gelirini de Türkiye’de çocukların eğitimine bağışladı. Aynı zamanda Unicef Türkiye iyi niyet elçisi olan Kulin, bir dönem kolundaki rahatsızlık nedeniyle sosyal sorumluluk projelerine ara verse de, halen çocukları ve onların eğitimi için çalışmaya devam ediyor.

ayse_kulin

Kızların okutulması ve kadınların haklarının korunması için yapılmakta olan tüm kampanyaların ve çalışmaların gönüllüsü olduğunu aktaran Kulin, “Kızların okutulmamasını bir vahşet olarak değerlendiriyorum ve erkek egemen bir ülkede kadınların cinayetlere kurban gitmesini, berdel verilmesini, üzerlerine kuma getirilmesini isyanla karşılıyorum. Kızların okutulmamalarının ardında zaten bu sapık zihniyeti sürdürme amacı yatıyor. Kadınlar kendilerini esir alan tarikatlardan, hocalardan, şıhlardan kurtulabildikleri gün, hayata dönecekler” diye konuşuyor.

Yazdığı romanlarla pek çok okurun dünyasında ayrı bir yere sahip bir yazar Ayşe Kulin. Kitaplarıyla Türk edebiyatında haklı bir yere sahip olan Ayşe Kulin’in Ankara’daki komşusu Aylin’in hayat hikayesini kaleme aldığı ‘Adı Aylin’ hayatının dönüm noktası. Eserleriyle 18’den fazla ülkedeki okuyucularına ulaşırken, aynı zamanda 4 çocuğa annelik yapmış bir kadın. Her kitabın son sayfası onun için yeni bir başlangıcı temsil etse de Kulin, “Bunca yanlışı kırk yıla iyi sığdırmışım, aferin bana! Çocuklarımı saymazsam, elde var kocaman bir sıfır” sözleriyle kendisiyle yüzleşiyor.

Pek çok başarılı kitaba imza atan, her satırıyla okurlarına farklı bir dünyanın içine çeken Ayşe Kulin hayat hikayesiyle adeta kendi romanlarına taş çıkartıyor. 1941 İstanbul doğumlu olan Kulin köklü geçmişi olan bir aileden geliyor. Baba tarafından Boşnak kökenli Kulin Ban’ın ailesi ile kan bağı var; anne tarafından ise dedesi Osmanlı Hanedanı’nın son maliye nazırı. Ayşe Kulin, anne ve babasının tek evladı, güzel, genç yaratıcı… Kıskançlığın ne olduğunu bilmemesinin sebebi olarak kardeşi olmamasını gösteren Kulin, bu durumun hayatını nasıl şekillendirdiğini şöyle anlatıyor: “Kıskanacak bir şey yoktu. Bütün oyuncaklar benim. Dedeler, anneler benim... Bu kıskançlık duygusunun eksikliği çok iyi bir şey değil hayatta. Onun sıkıntılarını çektim. Mesela kocamı kıskanmadım. Hırs olmadığı için de hayata asılmadım. Yayın işlerine asılmadım. 20 yaşından beri yazıyorum. En azından 1970'li yıllardan beri elimde kitaplar var. Hırsım olmadığı için bu kadar geç kaldım. Doğru bulmuyorum bunları.”

Her daim ayakları yere sağlam basan Kulin, o zamanın en gözde okulu Amerikan Kız Koleji’nden okumuş. Bugün geriye dönüp baktığında çocukluğunu şöyle anımsıyor Kulin: “Ben inanılmaz derecede mutlu bir çocuktum. Kültür düzeyleri yüksek, eğitimli, görgülü ve ahlaki değerleri çok yüksek iki ailenin içinde büyüdüm. Ailemin bütün fertlerinden hep çok yakın ilgi ve içten sevgi gördüm. 18 yaşına kadar hayatta tek bir eksiğim, bir derdim olmadı. Ama hayatın bana hep böyle iyi davrandığını söyleyemeyeceğim.”

GEÇ KEŞFEDİLEN BİR YAZARIM

Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’nde edebiyat bölümünü bitirdikten sonra çeşitli dergilerde, gazetelerde muhabirlik, editörlük yapan Kulin aynı zamanda uzun yıllar televizyon, reklam ve sinema filmlerinde sahne yapımcısı, sanat yönetmeni ve senaristlik görevlerini de üstleniyor. İlk kitabı ‘Güneşe Dön Yüzünü’1984 yılında yayımlanan Kulin, pek çok ödülün de sahibi.

Aslında çok eski Ayşe Kulin’in yazarlık serüveni. Fakat pek çok kez yayıncılar tarafından geri çevrilmiş, geç keşfedilen bir yazar. Kulin bu durumu ‘Bana karşı bir önyargı camı’ vardı sözleriyle açıklıyor. Ayşe Kulin’in yazarlık kariyeri, Ercan Arıklı’nın ondan ilginç ve gerçek hayat hikayeleri yazmasını istemesiyle başlıyor. Kulin, Arıklı’nın talebi üzerine her ikisinin de Amerikan Koleji’nden arkadaşları olan Aylin’in de bulunduğu bir liste tespit edip Arıklı’ya veriyor. Gazetede yayınlanan ‘Aylin’in gerçek hikayesi büyük ilgi görüyor ve Kulin Aylin’in kitabını yazmaya karar veriyor. Kitabın yayınlanması ile de Ayşe Kulin artık çok satan yazarlar arasında yerini alıyor. Sevdalinka ile 60, Köprü ile 40 baskıya ulaşan, Kulin’in kitapları arasında Füreya ve Nefes Nefese de diğerlerinden geri kalmıyor. Kulin neden biyografi romanları yazdığını şöyle açıklıyor: “Romanlar ve biyografiler her zaman tarih kitaplarından daha ilgi çekici olur. Eğer bir roman okurlarını anlattığı döneme dair sorulara yönlendirebiliyorsa, ne mutlu o yazara. Okurlar başka kitaplara başvurarak o sorularına yanıt ararlar. Okurun böylece okuma ve ilgi alanı genişler.”

BİTEN EVLİLİKLE BAŞLAYAN GAZETECİLİK YILLARI

Kendisi tek çocuk olmasına rağmen yaptığı iki evlilikten dört çocuğu var Kulin’in… 1960 senesinde Mehmet Sarper ile yaptığı evlilikten Mete ve Ali dünyaya gelmiş. 1967 yılında ise hayatını Eren Kemahlı ile birleştiren Kulin, bu evlilikten de Kerim ve Selim adını verdiği iki erkek çocuk sahibi daha olmuş. “4 tane erkek çocuk yetiştirmiş bir anne olarak hiç kız evlat özlemi çektiniz mi? Anne oluşunuz yaptığınız işi nasıl etkiledi?” diye sorduğumuz Kulin şöyle konuşuyor: “Bunca oğlanı niye doğurdum sanıyorsunuz? Hep bir kız olur umudu ile… Erkek çocukla kız çocuğunun bir anne için tek farkı, oğlanın kendine bir sevgili ya da eş bulduğunda, hayatınızdan çıkıp gitmesi. Anne olmamın işime hiç bir olumsuz etkisi olmadı. Tersine, gençlerle birlikte yaşamanın, onların dilini, arzularını ve hayallerini anlamaya çalışmanın artıları oldu hep. Çocuklarımı bir arada tutmak, en iyi şekilde yetiştirmek hedefi bana güç verdi. Onları önce birbirlerini sonra tüm insanları seven, merhametli, düşünceli ve ilkeli birer genç adama dönüştürme çabasıyla ayakta kaldım.”

Kulin, evliliklerini bitirmesinin hayatında gazetecilik sayfasının açılmasına vesile olduğunu söylüyor. 1967’de iki sene boyunca bir otomobil dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yaptığını vurgulayan Kulin, gazeteciliğe asıl girişinin 1977 yılında, boşanmak üzere evini terk ettikten sonra yazı verdiği Cumhuriyet Gazetesi ile olduğunu kaydediyor. Burada 1982'ye kadar devam eden Kulin, bir süre de Dünya Gazetesi'nde çalışıyor. Uzunca bir süre de Sabah Grubu'nun 1 Numara adıyla çıkardığı dergilerde görev alıyor. Adı Aylin romanının gördüğü ilgi üzerine Milliyet'te köşe yazan Kulin, film, televizyon ve halkla ilişkilerde de çalışmalar yapıyor.


 

 

 

YASAL UYARI:

Yayınlanan köşe yazısı ve haberlerin tüm hakları ESM Yayıncılığa aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.



Egitimtercihi.com
5846 Sayılı Telif Hakları Kanunu gereğince, bu sitede yer alan yazı, fotoğraf ve benzeri dokümanlar, izin alınmadan ve kaynak gösterilmeden kesinlikle kullanılamaz. Bilgilerin doğru yansıtılması için her türlü özen gösterilmiş olmakla birlikte olası yayın hatalarından site yönetimi ve editörleri sorumlu tutulamaz.