Eğitim Tercihi

Türkiye’de 985 meslek yüksekokulu var. Bunların 750 bini örgün olmak üzere 1,5 milyon öğrencisi bulunuyor

Türkiye’de Mesleki ve Teknik Eğitimin Kalitesinin Geliştirilmesi Projesi (METEK) kapsamında Mesleki Teknik Eğitimde kalite sisteminin önemine dikkat çekmek için konferans düzenlendi. Konferansla iş dünyası ve mesleki eğitim arasında karşılıklı güvenin ve işbirliğinin geliştirilmesine katkıda bulunması amaçlanıyor.

İstanbul’da Grand Cevahir Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen “İş Dünyası ile Mesleki Eğitim Arasında Karşılıklı Güvenin İnşası” konulu konferansta açılış konuşmaları Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik, Millî Eğitim Bakanlığı Meslekî ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Ömer Açıkgöz, YÖK Yönetim Kurulu Üyesi Tufan Buzpınar ve AB Türkiye Delegasyonu Eğitim Sektörü Yönetici Mustafa Balcı tarafından yapıldı. Konferansa ayrıca İŞKUR Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Ali Özkan, ÇSGB, YÖK, MEB’in ilgili genel müdürlükleri ve çok sayıda kurum ve kuruluşun temsilcileri katıldı.

Mesleki eğitim sistemi zorunluluktur

Konferansın açılış konuşmasını yapan Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Ömer Açıkgöz, “Dünyada hizmet ve sermayenin hızlı gelişmesi etkili sermayenin hareketliliği ile kaçınılmaz hale gelmiştir. Dolayısıyla yaşadığımız çağın en temel karakteristiği olan hareketliliğin ve bizim ülkenin gereklerine uygun ulusal ve finansal taleplere cevap verebilecek istihdam stratejisi temelinde içerik odaklı mesleki eğitim sisteminin oluşturulması ülkemiz için bir zorunluluktur” dedi.

Türkiye’de mesleki eğitimin kalitesini artırmaya yönelik faaliyetlerin özellikle 2012 yılından bu yana hız kazandığını belirten Ömer Açıkgöz, “Bugün gelinen noktada mesleki eğitimin kalitesini ulusal bir kalite güvence çerçevesiyle artırılmasına ve tabii ki güvenceye ulusal bir kimlik kazandırılmasına ihtiyaç duyulmaktadır. 2012 yılında başlayan ve bu konferansın düzenlenmesine de vesile olan Türkiye’de mesleki eğitimin kalitesinin geliştirilmesi projesi bu ihtiyaçlar neticesinde oluşturulup 2014 Mayıs ayında tamamlanması planlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti ve Avrupa Birliği’nin birlikte finanse ettiği projeyle iş dünyasının bir öğrenciden ihtiyaç duyduğu kalitede güncel, nitelikli, ölçülebilir ve sürdürülebilir bir mesleki eğitime ulaşmak için kaliteli eğitim ve iletişim üst başlıkları altında çok yönlü faaliyetler gerçekleştirmek ve mesleki ve teknik eğitimde ulusal kalite güvence sistemini oluşturmak amaçlanmaktadır” diye konuştu.

7 bin 200 modüler müfredat geliştirildi

Mesleki eğitimde kalitenin önemine değinerek konuşmasına başlayan AB Türkiye Delegasyonu Eğitim Sektörü Yönetici Mustafa Balcı, “Mesleki eğitimde kalitede önemli bir nokta var. Burada kalite dediğimiz ve bir yandan bu mesleki eğitim kurumlarının mezunlarının, bu mezunları istihdam edecek özel sektör kuruluşlarının ama bir yandan da ailelerin, çocukların, gençlerin özel sektörün istekleri doğrultusunda bilgi ve beceriyle donanımlı hale getirilmesidir. Tüm bunların yanında sistemin nasıl yönetildiği yani Milli Eğitim Bakanlığımızda mesleki eğitim yönetimi ve yönetişimi konusunda ne kadar etki, yeniliklerin ne kadar takip edildiği, sisteme ne kadar katıldığı da önemli” açıklamasında bulundu.

Mustafa Balcı, Avrupa Birliği’nin Avrupa yeterlilikler çerçevesi nedeniyle Avrupa kalite güvence sisteminin kurulması için birtakım tavsiyelerde bulunduğunu, Türkiye’nin Avrupa’da kalite güvence sistemiyle ilgili ilk adımlarını 2005 yılında attığını sözlerine ekleyerek, “Çalışmalar kapsamında Milli Eğitim Bakanlığı 7 bin 200 civarında modüler müfredat gerçekleştirdi. Modüler müfredat işletmelerin, özel sektörün beklentilerini esas alan bir ölçme-değerlendirme sistemidir. Kalite güvence sistemini gerçekleştirmeden önce güveni gerçekleştirmeliyiz. Bu güven için de sosyal ortaklar yani TÜSİAD, MÜSİAD gibi sivil toplum kuruluşların üst düzey yöneticileri sık bir araya gelmelidir. İş dünyasının mesleki eğitimi her nerede olursa olsun sahiplenmesi lazım. Türkiye’nin geleceği konusunda emin adımlarla gitmek istiyorsa mesleki eğitimde kalite güvence sisteminin muhakkak kurmamız lazım” ifadelerini kullandı.

985 meslek yüksekokulu var

YÖK Yönetim Kurulu Üyesi Tufan Buzpınar, “Yakın zamanlara kadar 5 bin nüfuslu ilçelere de meslek yüksekokulları açılırken son iki yılda meslek yüksekokullarının bugün de konusu olan öğrencilerin iş dünyası ile işbirliği ve çevreyle olan ilişkilerinden dolayı 10 bin nüfusunun altındaki ilçelere meslek yüksekokulları izni vermeye başladı. Türkiye’de 985 meslek yüksekokulu var. Bunların 750 bini örgün olmak üzere 1,5 milyon öğrencisi bulunmaktadır. Bugün 71’i vakıf, 104’ü de devlet olmak üzere 175 üniversitemiz var. Hemen hepsinin meslek yüksekokulları var. Ama bugün itibariyle geldiğimiz ve en çok sıkıntısını çektiğimiz mesele kalitesizliktir. 4 yıllık kurumların birçoğuna 180’in üzerindeki puanlarla yerleşilebiliyor. 2 yıllıklar yani meslek yüksekokulları daha çok öğrenci alıyor. Ama yükseköğretime giren öğrencilerin ne denli yetiştirildiği ve yükseköğretimin kalitesi meselesi devasa bir problem olarak önümüzde durmaktadır” diye konuştu.

Projenin 20 meslek yüksekokulunda uygulandığı bilgisini veren Tufan Buzpınar konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mesleki ve teknik eğitimin kalitesini geliştirmede en önemli unsur bugünkü toplantının konusu olan iş dünyasıyla işbirliğimizdir. Bu çerçevede meslek yüksekokullarının birçok ciddi başarılarından bahsetmek istiyorum. Özellikle büyükşehirlerde ve büyükşehirlerde kurulan vakıf meslek yüksekokullarının çok ciddi uygulamaları var. Örneğin; öğrenci günün yarısını sınıflarında geçiriyorlar. Diğer yarısını da anlaşmalı iş yerlerinde geçiriyorlar. Öğrencilik hayatında böyle deneyim elde eden öğrenci mezun olduğunda ya o iş yerinde ya da başka bir iş yerinde iş hayatına başlamış oluyor.”

20 meslek yüksekokulunda uygulanan projenin 30 meslek lisesinde de uygulandığını belirten Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Salih Çelik, “Gençlerimizi nitelikli insan gücü olarak yetiştirmek ve istihdam gerçekleştirecekler tarafından kabul görmelerini sağlamalıyız. Kalite güvence sistemini oluştururken programlar lazım. Öğretmenlerimizi ulusal ve uluslararası yeterliliklere göre mevcut bilgilerini mesleki gelişim programları çerçevesinde yenilemek önemlidir. Projemiz 2014 Mayıs ayında tamamlanacak. Ama proje sonuçları değerlendirilip ülke geneline yaygınlaştırmayı düşünüyoruz” açıklamasında bulundu.

PROJE HAKKINDA BİLGİLER

2014 Mayıs ayında tamamlanması planlanan projeye 6 milyon Euro bütçe ayrıldı. Mesleki ve Teknik Eğitimde uygulanabilir, ölçülebilir, sürdürülebilir bir ulusal kalite sistemi oluşturma hedefini taşıyan projenin ağırlıklı olarak uygulanacağı pilot iller; Ağrı, Bingöl, Bitlis, Çorum, Diyarbakır, Erzincan, Gaziantep, Hakkâri, Iğdır, Kahramanmaraş, Kastamonu, Kilis, Mardin, Muş, Ordu, Rize, Sivas, Siirt, Trabzon, Van, Yozgat.

Projeden beklenen sonuçlar

- Avrupa Kalite Güvence sistemiyle uyumlu; sosyal ortakların işbirliğiyle geliştirilen ve uygulanan; nitelik ve yeterliliklerin tamamen aktarılmasını sağlayan bir kalite sistemi

- İş Piyasası ile Mesleki Eğitim ve Öğretim Kurumları arasında aktif işbirliği sağlayacak mevzuat alt yapısının hazırlanması

- Mesleki eğitim ve öğretim kurumlarından seçilen pilot  20 Meslek Yüksek Okulu ve 30 Meslek Lisesinde yeterliliğe dayalı modüler müfredat programlarının geliştirilmesi

- Mesleki Eğitim Kalite Geliştirme Merkezinin kurulması

- Eğitimler yoluyla mesleki ve teknik eğitim ve öğretimin kalitesini ve içeriğini geliştirecek öğretmenlerin pedagojik ve profesyonel yeterliliklerinin geliştirilmesi

- Ortaöğretim, mesleki eğitim kurumları ve meslek yüksek okullarındaki mesleki ve kariyer danışmanlığı hizmetlerinin artırılması